View Full Version : Mum çiçeği (Hoya carnosa)
Sayfalar :
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
[
12]
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
ilknur aşık
10-10-2007, 15:48
Merhaba arkadaşlar;
Geçen hafta şehir dışındayken eve gelen kadınımız mum çiçeğime iyilik (!) yapıp fazlaca sulamış sanıyorum.:(
Bir haftadır sapır sapır yapraklarını döküyor. Toprağı çok ıslak. Balkona çıkardım belki toparlanır diye. Ama yaprak dökülmesi durmuyor. Ben ç,çek açmıyor diye üzülürken galiba çiçeğimi hepten kaybediyorum.:(
İlknur hanım, gerçekten çok üzüldüm. Sizi ümitsizliğe sevketmek istemem ama kök çürümesi yaşamış olması büyük olasılık. Ben bizzat yaşadım. Yapraklar alttan yukarı doğru hızla sararmaya ve dökülmeye başladı. Köklerini açtım, dışarıdan normal gibi görünüyordu. Gövdeye parmaklarımla bastırınca malesef içinin boşaldığını ve çürüdüğünü gördüm. Siz yine de kök açmadan önce bir uzmanımızın görüşünü bekleyin.
Kök çürümesi yaşayan 8-10 yapraklık bitkimden kurtarabildiğim:
Mehtap Hanım çok teşekkür ediyorum. Hiç ellemeyeyim dediğiniz gibi ;) Zaten bayram için baya bir sulama yaptım p.tesine kadar da yokum. Artık yokluğumundan istifade rahat bir nefes alır benim mum çiçeğim :p
İlknur Hanım umarım sizin mum çiçeğinize birşey olmaz. Baktınız çok kötüye gidiyor hemen birkaç çelik alın tekrar büyütmeye devam edersiniz.
Bir önceki fotoğrafın üzerinden 48 saat bile geçmedi, diversifolia'mın keyfine diyecek yok doğrusu.
Mucip Gürbüz
10-10-2007, 19:21
Sevgili Hoyadag, bu görüntü aslında bu çiçeğin ne istediğini ıspat ediyor. Bu iki resimi lütfen sevilay hanım hazıladığı başlığın altına eklesin, çünkü bu anlatmakla olmuyor. Eline sağlık. Sevgilerimle.
Aynen öyle Mucip bey, Diversifolianın büyüme aşkı ve gayretine diyecek yok doğrusu, Allah nazardan saklasın.
karpapatya
10-10-2007, 20:58
Benim çiçek saplarından bu yıl çiçek çıkar mı acaba? Hala bir kıpırtı yok. Sadece sürgünler uzuyor, uzadıkça yeni çiçek sapları veriyor. İlk çıkan saplar hala öyle bekliyor. Saksımda kökler üstten görünüyor. Geçen yıl değiştirip büyük saksıya geçirdim halbuki. Saksının üst kısmına biraz toprak ekleyerek kökleri kapatmak aklımdan geçiyor. Sürgünler -ne zorları varsa- batıya doğru uzuyorlar ;). Duvarı bile delip geçecekler neredeyse.
Okuduğuma göre gübre verme zamanı değilmiş. Biraz limon tuzlu su yapıp verdim. Sanırım bu aşamadan sonra oturup dua etmek en mantıklısı. :o
Çiçeklendikten sonra gübre verilmemesi gerektiğini hatırlıyorum sevgili Karpapatya. Bendeki Mucip bey'in gönderdiği mumçiçeğinde de tomurcuklar var ama açmadı bu sene. Bu tarihten sonra açmasını beklememek gerek bence. Gelecek sene baharla birlikte açacaklarını düşünüyorum. Bence sakın olağandışı bir bakım uygulamayın ve gübre vermeyin. Selamlar.
Arkadaşlar, ben ekip2004 isimli üyemizden köklendirme hormonu sipariş etmiştim. Henüz kullanmak nasip olmadı. Mum çelikleri hakkında bilgi verip kendisinden köklendirme hormonu ile ilgili bilgi istedim. Sorularımı burada cevaplamasını istedim. Kendisini bu konudaki görüşlerini bekleyelim dilerseniz.
Merhaba,
Uygun yeri bulamadım ama ilgililer buraya bakar diye yazıyorum.
Burada Hoya'nın Türkçe adı Mum Çiçeği olarak yazılıyor ama aslında yazılış olarak doğrusu sözcüklerin bitişik hali olan Mumçiçeği .
En azından konu başlığı buna göre düzeltilebilir.
Bob bey'e zayıf düşmüş çeliklerle ilgili attığım maile yanıt geldi.
"Try soaking in water for a few hours and then in a slightly moist soil to root."
Anladığım kadarıyla: "Birkaç saat suda ıslatın, daha sonra köklenmesi için hafifçe nemlendirilmiş toprağa dikmeyi deneyiniz." diyor. Kısa ama net.
Sanırım çeliklerin toprakta köklenmesi daha sağlıklı. Ben suyun içinde kökleri görmekten hoşlanıyordum ama sonunda ikna oldum.
sinaninci1
16-10-2007, 18:57
Torfa diksek nasil olur acaba.
Sevgili Hoyadag, çok teşekkür ederim.
Hoya Macgillivrayi için çok üzüldüm. Umarım Bob Bey'in yazdığı şekilde canlandırma şansımız olur.
Açıkçası ben de gelecek olan tüm çeliklerimi direkt toprağa dikmeyi düşünüyorum. Ama bu arada sanırım türlerin toprak isteklerini bilerek dikmek çok önemli olacaktır. Diğer isteklerini öğreninceye kadar toprak isteklerini netleştirmek gerekli diye düşünüyorum, çünkü tüm yeni dikilen çelikler nisbeten serin, ışık alıp güneş görmeyen yerleri seviyorlar diye hatırlıyorum.
Yine de sizden rica etsem Amerika'dan gelen bu çeliklerin toprak isteklerinde çok farklı bir şeyler var mıdır? Araştırıp burada yazabilir misiniz? Size daha çoookk zahmetler vereceğiz:o ama elimizden başka bir şey de gelemiyor.:(
Arkadaşlar;hep köklendirme ve dikim üzerine uğraş verdik ,mevcut mumçiçeğimizin kör bir dalına çelik aşısı yapsak olurmu ?Bu konuda uzman arkadaşlarımız ne der?
Mucip Gürbüz
16-10-2007, 19:44
Sevgili Hoyadag;
Toprağa dikim, ip bağlama ve toprak harcı konusunda daha inandırıcı olabilmek için galiba adımı değiştirip " BOB GÜRBÜZ" yapmam gerekli.
Hani bir atasözümüz " Sakalım yok ki sözüm geçsin" der ya.
Sevgilerimle.
Sevgili Hoyadag;
Toprağa dikim, ip bağlama ve toprak harcı konusunda daha inandırıcı olabilmek için galiba adımı değiştirip " BOB GÜRBÜZ" yapmam gerekli.
Hani bir atasözümüz " Sakalım yok ki sözüm geçsin" der ya.
Sevgilerimle.
Doğru söze ne denir.(BOB GÜRBÜZ'e çok güldüm)
Mum çiçeğinin ilk sayfasındaki derlemede bile var.:o
Hafize hanım, ben türlerin ayrı ayrı toprak ihtiyacı olduğunu sanmıyorum. Alelade bir bahçe toprağı bile mumçiçeğinin yaşaması için yeterli oluyorken bizim ideal karışımı bulma çabalarımız çok fazla gerekli değil. En fazla bitkinin büyüme hızını etkileyebiliriz. Ancak kaybedilme riski olan bir hoyayı toprağı ile kurtarmak sanırım mümkün değil. Florida üniversitesinden bir makaleden yaptığım çeviride topraksız yetiştirme ortamlarından bahsediyordu hatırlarsanız. Bir de Almanya'dan katılan bir arkadaşımızın çiçeklenmiş topraksız bir mumçiçeği vardı.
Bence toprak hazırlamada yapılan en büyük hata, torf, humus, bahçe toprağı falan derken karışımın fazlasıyla sert ve su tutan bir yapıda bırakılıyor olması. Bu yazılan içeriklerin tamamı yüksek su tutma kapasitesine sahip. İçerisine konulan perlit oranı düşük kaldığında bitkinin toprağı gereğinden fazla sert ve yoğun yapıda oluyor. İki sulama arasında kurumasını beklemek zorunda olduğumuzdan, böyle bir karışım kuruduğunda saksı kenarlarında boşluk oluşturuyor. Bu şekil blok bir oluşum sonraki sulamaların tamamen boşa gitmesi anlamına gelebilir.
Uzun lafın kısası, perlit kullanmaktan korkmayın. En az 3/1 veya daha fazla perlit kullanın. Ben inanıyorum, 3/2 oranında perlit kullansak daha iyi bile olabilir. Bakınız yine tropikal bir bitki olan plumeria nın önerilen toprak karışımı minimum 3/2 perlit içeriyor.
Hemen hatırlatayım, bu bilgiler benim naçizane gözlemlerime dayanıyor olup, kanıtlanmış değillerdir.
Selahattin Yılmaz'ın verdiği bu bilgi benim gözümden kaçmış, yeni farkettim. Benim gibi kaçıranlar, özellikle daha siparişler gelmeden panikleyen(o kendini bilir:p)ler için aşağıya alıyorum.
"Normalde evet odun çelikleri için ancak mum çeliklerinde alıpta kullanan üyelerimiz varsa ancak onlar yardım edebilir, ben kullanmadığım için bir şey diyemeyeceğim. Ayrıca eğer oasis bulabilirseniz mum çiçeği bunda sorunsuz kökleniyor tek sorun oasis asla kurumayacak. (Oasisi yapma çiçek satan toptancılarına sorun, yeşil renkli süngerimsi bir ortam)"
Sevgili nevsune hanım, çok mu hızlı okudum ne? Okuyorum okuyorum anlamıyorum yine :p Bu oasis de neyin nesi? Odun çeliği ne :( Hani yosunumsu birşey oluyor saksıya dikiyorlar bunu çevresine de sarmaşıkları sarıyorlar o mu acaba?
İlkin'ciğim ben sadece bilgiyi bu sayfaya aktardım. Ben de bilmiyorum.
Benim anladığım; köklendirme hormonunun, odunsu çeliklerde iyi sonuç verdiği, mum çiçeklerinde ise bu hormona gerek kalmadığı. Oasis denilen madde içinde mum çeliklerinin köklenmesinin daha kolay olduğu.
Merhaba,
Uygun yeri bulamadım ama ilgililer buraya bakar diye yazıyorum.
Burada Hoya'nın Türkçe adı Mum Çiçeği olarak yazılıyor ama aslında yazılış olarak doğrusu sözcüklerin bitişik hali olan Mumçiçeği .
En azından konu başlığı buna göre düzeltilebilir.
sabah, ben şimdi www.tdk.gov.tr'deki sözlükten baktım.. Orada ayrı yazılmış hali var (ama verilen tanım, daha önce bir arkadaşımızın işaret ettiği üzre, aynı isme sahip diğer çiçek için..)
Siz nereden baktıydınız?
Selamlar..
sinaninci1
17-10-2007, 14:13
Selahattin Yılmaz'ın verdiği bu bilgi benim gözümden kaçmış, yeni farkettim. Benim gibi kaçıranlar, özellikle daha siparişler gelmeden panikleyen(o kendini bilir:p)ler için aşağıya alıyorum.
"Normalde evet odun çelikleri için ancak mum çeliklerinde alıpta kullanan üyelerimiz varsa ancak onlar yardım edebilir, ben kullanmadığım için bir şey diyemeyeceğim. Ayrıca eğer oasis bulabilirseniz mum çiçeği bunda sorunsuz kökleniyor tek sorun oasis asla kurumayacak. (Oasisi yapma çiçek satan toptancılarına sorun, yeşil renkli süngerimsi bir ortam)"
Nasil ufalayiptami islatiyorlar? Oasis sertir.
Yontem nasil
Saygilar
sabah, ben şimdi www.tdk.gov.tr'deki sözlükten baktım..
Siz nereden baktıydınız?
Ben Ali Püsküllüoğlu'nun Arkadaş Türkçe Sözlüğüne, Adam yayınlarının Ana Yazım Kılavuzu'na ve Dil Derneği'nin sayfasına bakmıştım -elimin altında olanlar onlardı-.
Konuyu Bitki adları ve Türkçe yazım kuralları'nda açıkladım.
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=6044
Her çiçekli bitkinin adını söylerken xxxx çiçeği demiyoruz. Ama Hoya bitkisine Mumçiçeği diyoruz. Yani iki sözcükten oluşan bir bileşik sözcük ve doğal olarak boşluksuz yazılmalı -TDK böyle düşünmüyor.-
lilyumkokusu
17-10-2007, 16:57
Benim çiçeklerim çok iyi durumda,Bayramdan önce suladım onları evde değildim ama hep aklımda idiler.Döndüğümde iyiydiler,şansıma kargo da da pek hırpalanmamışlardı.Dipleri kurudukça sulamayı düşünüyorum,çürümeleri beni de korkuttu.Herkese sevgiler.
Arzu Kasapoğlu
17-10-2007, 18:14
Arkadaşlar, yer değişikliği de mum çiçeğinde yaprakta buruşma ve incelme etkisi yapıyor.
Balkonda duran mum çiçeğimi yaklaşık üç dört ay önce içeri aldım. Büyümesi tamamen durdu, yaprakları sarardı inceldi ve buruştu. Sanki kuruyacak gibi duruyor.
Ooof of... sinir oldum kendime. Teşekkürler Mucip Abi tavsiyelerin için. Yazını okur okumaz gittim çıkarttım saksısından, tabakta su yoktu ama toprak acaip ıslaktı :( Toprağı yaydım kalınca bir kağıda, kurutuyorum. Mumçiçeğimin köklerinde kararma yok ama birkaç ince kök koptu saksıdan çıkartırken, çok az toprak kaldı köklerde birkaç saat nemi gitsin köklerin onları da temizleyeceğim. Sonra kuru toprağa dediğin gibi tekrar dikeceğim. İnşallah birşey olmadan kurtarırım. Şimdi gidip solucanlar etrafa yayılmadan onların icabına bakayım. Sağol tekrar.
Remedios
18-10-2007, 10:36
Herkese Merhaba,
Ağaçlar.net'i, forumu ve özellikle mumçiçeği ile ilgili yazışmaları keşfettikten sonra mumçiçeği sevgim yeniden canlandı. Amerikalı çeliklerden ilk siparişlerimi dün sayın Hoyadag'a verdim.
Yeni siparişlerin yanı sıra bizim evimizde yaklaşık 40 yaşında bir mumçiçeği var. Uzun yıllardır bize küstü ve çiçek açmıyor. Üzerinde sarı renkli böcekler var. Forumdaki yazışmalardan pamuk biti olabileceğini düşündüm. Pamuk biti ile ilgili bölümdeki fotoğrafları inceledim. Yanlış anlamadıysam pamuk biti beyaz renkli. Bizim mumçiçeğimizdeki sarı renkli böcekler de pamuk biti mi yoksa başka bir böcek mi?
ilknur aşık,
yaprağının koyu renkli olması, direk güneş almayan gölge bir yerde bulunduğunu gösteriyor bence.. Bizim evdeki öyle en azından..
Şimdi, bu pamuk biti öyle gözle gözüken bir şey değil.. Ben, bizim mumçiçeğindeki pamukların bitten dolayı oluştuğunu öğrendikten belki 1-2 ay sonra pamuk bitlerini fark etmeye başladım.. Tarif ettiğiniz şey tamı tamına pamuk biti..
Aslında öyle hemen öldüren birşey değil. O yüzden çok panik olmaya gerek yok.. Çözüm olarak en pratik çözüm de, Mine Hanım'ın arapsabunu tarifi. Tamamen yok etmiyor ama önemli ölçüde azaltıyor kısa sürede..
Melek koç, pamuk bitleri boyuna pamuk üretip duruyorlar ve çok minikler. Sizin böceğiniz başka bir böcek..
Selamlar..
papatyam
18-10-2007, 12:05
Ben daha önce cornosa köklendirmiştim.
Penelophe
18-10-2007, 12:15
Hoyadag da daha önce yurtdışından getirttiği çeliklerini suda köklendirmişti.
sinaninci1
18-10-2007, 12:40
Herhalde cesme suyu kullanmamak lazim clordan dolayi.
ilknur aşık
18-10-2007, 12:53
Sn cezzar verdiğiniz bilgiler için teşekkür ediyorum. Çok üzülmüştüm o canım çiçeği öyle görünce:( Hem o kadar da kocaman bir şeyki valla gözüm kaldı resmen.:eek:
Teşekkürler ilknur Hanım, inşallah kurtaracağım. Çabalıyorum. Kökler sağlam en azından :(
Mucip Gürbüz
18-10-2007, 13:05
Melek hanım; sizin mumçiçeğindeki yaprak biti, bu çiçekte oluşan bitin rengi sarı renkli oluyor. Ayrıca çokta dayanıklılar, ilk baharda bizdekilerde oldu, mutlaka tarım ilacı kullanın. Supracit olabilir (Böcek) Selamlar.
Bayramda annemlere gittiğimde onların mumçiçeğine baktım. İnanılmaz derecede büyümüş ve birçok yerinde de çiçek sapı oluşmuş. Öyle uzamışki üç ayrı yerden ip gerip ancak sardırabildim. Cezzar bilir ben mumçiçeğine gübre vermiyorum. Ama annem geçtiğimiz günlerde koyun gübresini (2 yıllık) toprakla karıştırıp bekletmiş. Hazırladığı karışımı az az koyup öyle sulamış. Gübrelemeyi sulma ile beraber yapmış yani. İnanılmaz bir büyüme segilemiş mumçiçeği. Kendi gözlerimle görmesem abartıyor annem derdim. Belki birimizin işine yarar bir bilgidir....
Mucip Gürbüz
18-10-2007, 13:23
Sevgili ilkin; köklerin sağlam olması iyi haber. Kuruttuğun toprağa varsa bir avuç kum karıştır öyle dik, hatta biraz daha büyük saksıya al istersen.
Derin dikim yap,ayrıca saksı tabağını fındık büyüklüğünde çakıl veya varsa iri pomza koy, taşların üstüne gelmeyecek şekilde içine su koy ve saksıyı bunun üstüne koy, oradan buharlaşacak olan su hem yapraklara hemde köke çok faydalı olacak, su verme bir süre köklerin su içinde oksijensiz kalması bitkiyi ani şok'a soktu, düzelir ama biraz zaman alacak, üzülme daha mum çiçeğimiz var. Hemen gönderirim ama ceza olarak hastayı iyileştir. Sevgiler.
Remedios
18-10-2007, 13:25
M.Gürbüz teşekkürler. Sarı renkli pamuk bitleri gerçekten çok dayanıklılar, yıllardır kurtulamadık. İnşallah tarım ilacı kullandıktan sonra bir daha oluşmazlar.
Mucip Abi çok teşekkürler desteğin için dediklerini harfiyen uygulayacağım. Başka mumçiçeği isteyemem buna birşey olursa, yüzüm tutmaz valla. Sevgiden öldürüyordum az kalsın güzelim çiçeği baksana :( Teşekkür ederim ama. İyice kurusun kökler yarın sabah dediğin gibi dikerim evden de biraz daha büyük saksı getireyim tam olsun. Taş da bulayım saksı tabağı için. Dükkanın içinde bir yere kalın kağıt serdim toprakları üzerinde döktüm ne kadar çok su çıktı, baktıkça sinir oldum kendime. Kağıdı da değiştirdim şimdi. Gelen giden bakıyor bana ne yapıyor bu ilkin yine diye.
Neyse iyi bir ders oldu bu bana, neyime fazla su vermek. Bir daha asla.
sinaninci1
18-10-2007, 14:38
Mucip Abi çok teşekkürler desteğin için dediklerini harfiyen uygulayacağım. Başka mumçiçeği isteyemem buna birşey olursa, yüzüm tutmaz valla. Sevgiden öldürüyordum az kalsın güzelim çiçeği baksana :( Teşekkür ederim ama. İyice kurusun kökler yarın sabah dediğin gibi dikerim evden de biraz daha büyük saksı getireyim tam olsun. Taş da bulayım saksı tabağı için. Dükkanın içinde bir yere kalın kağıt serdim toprakları üzerinde döktüm ne kadar çok su çıktı, baktıkça sinir oldum kendime. Kağıdı da değiştirdim şimdi. Gelen giden bakıyor bana ne yapıyor bu ilkin yine diye.
Neyse iyi bir ders oldu bu bana, neyime fazla su vermek. Bir daha asla.
Topragi biraz kuru ve taze toprakla karistir.
Mucip Gürbüz
18-10-2007, 14:38
SULAMA:
Saksılarınızdaki toprağ suladığınız da, toprakta ki kapilar boşluklar tamamen suyla dolar, toprak tutabildiği kadar suyu tutar ve kalan fazla kısım serbest kaldığı için akmak zorundadır, akan fazla suyun yerini ise hava doldurur ve bitki aldığı su ile havanın getirdiği oksijenle yaşar.
Yukarıdaki normal seyirin tersi işte ilkin hanımın başına geldiği gibi bir kaç gün içinde bitkiyi şok'a sokar. Bitkilerinizi istediğiniz kadar sulayın ama fazla suyun çıkışına izin verin, suyu süzülünceye kadar bekleyin, biz buna serbest sulama diyoruz ve kaktüslerimizi bile böyle suluyoruz, hem doyuncaya kadar su alırlar hemde havasız kalmazlar.
papatyam
18-10-2007, 15:09
Buda benim mum çiçeklerimden ama cinsini bilmiyorum, sapı yok denilecek kadar küçüktü yaklaşık 2,5 - 3 aydır bende iki gün suda beklettikten sonra pet bardağa diktim kökü nerdeyse bardağı sardı.
Mucip bey, tam yeri gelmişken, bu konuya tamamen vakıf olmanıza güvenerek bir soru sormak istiyorum. Plumeria başlığında perlitin su tuttuğunu ve bu konuda dikkatli olmamı öğütlemiştiniz.
Mum çiçeğini öldüren şeyin suyun topraktan serbestçe süzülmesine imkan tanınmadığında bitkinin şoka girmesi olarak açıklamışsınız. Yani toprağın tamamen ıslak kalması ve köklerin nefes alamaması. Bu noktada kullandığımız perlit, suyu kendi içine alarak toprağın ıslak kalması yerine nemli kalmasını, diğer bir deyişle toprağın ıslaklığını dengelediğini söyleyebilir miyiz? Perlitin drenaja yardımcı olduğu açık, bunun yanında nemini dengelediğini de söyleyebilir miyiz? Toprak zamanla kurumaya başladığında da, doğal bir fizik kuralı olarak tuttuğu suyu toprağa yavaş yavaş bırakır. Bu da toprağı bir süre daha nemli tutacaktır. Benim anladığım mum çiçeğinin suyu sevmediği yanlış, amaç kuruluk değil, sadece ıslak değil, nemli kalmalı.
Tamamen mantık yürütme ile vardığım bu sonuçlar hususuna bir açıklık getirebilir misiniz? Plumeria da yazdıklarınızdan sonra perlit hakkında şüphelerim oldu doğrusu.
Mucip Gürbüz
18-10-2007, 15:29
Sevgili papatyam; kökü iyice doldursun, üstten sürmeye başlasın sonra saksıya al, birde bardak şeffaf, kökler ışık almasın artık karanlık yapacak bir şeyle sar daha sağlıklı olsun.
Bir kaç günden bu yana büyük mum çiçeğini merak ediyordum, gelişme varmı? yoksa yenisini gönderelim. Onu illa çiçekli olsun diye gönderdik, halinden bir sıkıntısı olduğu belliydi. Selamlar.
papatyam
18-10-2007, 15:42
Göndermiş olduğunuz mum çiçeğinde sarı yapraklar döküldü çiçek sürgünleri vardı onlarda kurudu öyle dikkat ediyorum ki aslında ama malesef beklemekten başka çarem yok şimdilik.
(yenisini göndermek gibi şanş veriyorsunuz yani çok güzel ):rolleyes:
Aman Allah'ım:( başka kayıp olmasın ne olur. Önce sevgili Penelophe, sonra İlkin hanım şimdi de Papatyam(Benim de var bir kaybım bu arada). Bu çiçeği öldürmek imkansız diyorum yeni katılan arkadaşlarımıza ama,
Sulamayın, sulamayın, ne olur sulamayın...
Mucip Gürbüz
18-10-2007, 16:20
Sevgili Hoyadag; ilk paragrafta ki sorunuz da şunu gözden kaçırmayın; ilkin, hem fazla sulamış,hemde tabağını suyla doldurmuş, dolayısiyle fazla suyun akması bir yana aşırı sudan, ne üstten nede alttan hava alamadığından bu hale geldi.
Perlit'e gelince: evet bitki harçlarında perlitin asli görevi dediğiniz gibi, ancak bu harçlara katılan perlit miktarı amatör insanları yanıltır, drenaja katkısı yoktur, toprakla aynı görevi yapar çünkü toprakta alacağı suyu alır fazlası akar perlittede aynı şey olur. Dikkat edin toprakta diyorum, TORF'ta değil. Genel olarak herkes torf kullanıyor, torfun da su tutma özellği yüksek ikisinin karışımıda yüksek su tutma kapasitesine rağmen lifli yapıdaki torflada serbest sulamada sorun olmaz ama evlerde çiçek yetiştirenler için hep problem olur. Yukarıda anlattıklarım köklendirme içindir. Aynı saksıda, aynı karışımda hem köklendirme hemde büyütme yanlışına düşmeyelim, bir kaç defa yazdım hazır aldığınız çiçeklerin, ya toprağını değiştirin, veya daha büyük bir saksıya besleyici toprakla dikin, yoksa hazır alınan çiçeklerle sorunlar bitmez.
Diğer başlıkta yazdım sulamayı; serbest olarak istediğiniz kadar sulayın ama fazlasının akmasını sağlayın.
Bir başka husus ise saksılarınızın üst kısmını bir çivi veya benzeri bir aletle 1 cm. derinliği geçmemek kaydı ile çapalayın, oluşan kaymak tabakasını kırın ki üsttende hava alsın, bunu iki üç sulamadan sonra bitkilerinize uygulayın.
Bilmem yardımcı olabildimmi? Sevgilerimle.
papatyam
18-10-2007, 16:25
Hoyadağ, Mucip beyin de dediği gibi zaten bana geldiğinde pek iyi değildi, hiç istermiyim öyle değerli bir çiçeği öldürmeyi toprak hafif nemli (haftada bir suluyorum) yapraklara da her gün su püskürtüyorum gidip gelip konuşuyorum (gerçekten) beni üzme diye bakalım zaman ne gösterecek.
Yardımcı olmazmısınız. Harika bilgiler teşekkürler Mucip Abi ;)
Benimki daha ölmedi Hoyadag, aman ağzından yel alsın. ;)
Mucip Gürbüz
18-10-2007, 16:33
Papatyam; hakkın baki her zaman, benim pek gözüm tutmamıştı ama başkada çiçekli yoktu, yetmezmiş gibi iki gün galiba kapalı bekledi. Sağlık olsun ne zaman istersen alabilirsin. Selamlar.
papatyam
18-10-2007, 16:40
Sn. Gürbüz çok teşekkür ederim ve evet benim yüzümden iki gün kapalı bekledi :(
Ayrıntılı açıklamalarınız için teşekkürler Mucip bey. Esas suçlu torf o zaman. Kök gelişmesini sağladıktan sonra torftan toprağa almamız gerekiyor. Perliti de aşırıya kaçmadan kullanmamızda sakınca yok.
Hakınızı nasıl öderiz bilmem.
Sebahattin Sargın
18-10-2007, 17:06
Arkadaşlar yalnış anlamayın ama acaba çok mu üzerine düşüyorsunuz çiçeklerin, biraz rahat bırakın yahu ;) Forumun önceki sayfalarında ilgi görmeyen mum çiçeklerinin ne kadar güzel bir hal aldığını sizde gördünüz. Bence çoçukları biraz yalnız bırakın, her gün gidip de bakarsınız utanırlar vallahi ;)
Mucip Gürbüz
18-10-2007, 17:17
Piyasadan satın aldığınız çiçekler konusunu biraz daha açmalıyım sanırım; Üreticiler bitkiye çok iyi bir köklenme ortamı, ısı, ışık, su, yeterli nem,bilinçli besleme yaparak yani bitkiye istediği her şeyi suni olarak sağlayıp satışa hazır hale getirirler. Bundan sonrası üreticinin umurunda değildir ve Tüketiciler için sorun burada başlar. Müthiş bir albeni ile alıcıya " AL "der, çiçek suni ortamından çıkmıştır, bakım konusunda bilgi verilmemiştir, eve gider birkaç gün sonra çiçek tanınmaz hale gelir, zavallının yapacağı bir şey yoktur. Özetle satın aldığınız çiçek budur, peki ne yapılmalı; Çiçeğini ve yaprağını dökmesi muhtemel olan bitkinin en azından geleceğini kurtarmak için mutlaka sakısını büyüterek toprağını değiştirin,toprağına gübre ilave edin, bolca sulayın ve bir kaç gün bol ışıklı güneş almayan bir yerde tutun, sonra istediği yere alın.
Bunlara kimileri pazarlama usulü diyorsada, bunun adı galiba pazarlama hilesi oluyor. Gerisine siz karar verin. Saygılarımla.
Mucip Gürbüz
18-10-2007, 17:32
Sebo, Oruç tutanlar saatına dakikada 60 kere bakarlar ya.....:D
Sebahattin Sargın
18-10-2007, 18:04
Aynen Mucip Bey :D. Çiçeklerimizi rahat bırakalım, atın bir köşeye yerini değiştirmeyin. Kendi halinde büyüsünler, şöyle düşünün annelerimiz önceden bu çiçekleri çoğaltmak ve büyütmek için orkide toprağı veya başka bir toprağa ekip günlerce başındamı bekliyormuş. Tabi ki hayır, benim çeliklerim köklendi koydum camın önüne gayet sağlıklı ve hızlı bir şekilde büyüyor. Bence çok üzerlerine düşüyorsunuz, bitkiler hisseder bu kadar ilgiden ben bile bunlarım yahu ;)
Sözlerim kimseyi incitmesin dostlarım, şayet böyle bir şey olursa çok üzülürüm.
Derin sevgi ve saygılarım ile ;)
Sevgili Sebahattin haklısın bırakalım bir kenara bakmayınca daha iyi büyüyorlar.:)Tam bir bitki delisi olduk.Çabuk büyüsün çabuk gelişsin istiyoruz.Sabır sabır ...:)
lilyumkokusu
18-10-2007, 19:40
Mehtap hanım, mum çiçeğimin saksısını değiştirmek istiyorum biraz daha ortama alışmalı mı? (yerini yadırgamasın sonra).Küçük saksıda, daha çabuk çiçek açar söylentisi doğru mu yoksa! Kaktüsler minicik saksıda, onların daha da büyüyüp yayılmalar ve rahat sulanmaları için büyük saksıya geçmeleri lazım mı, ne dersiniz?Sevgiler.
papatya2
18-10-2007, 22:20
Sayın hoyadag atmıs oldugunuz mail için çok teşekkur ederım. Sayenizde bu güzel bitkiyi tanımıs oldum. Ancak ben bu çiçeği etrafımda hiç görmedim **** denk gelmedim. **** geldiysemde mum çiçeğini tanımadığım için dikkatimi çekmedi. Ama bundan sonra daha bi dikkatli olacağımdan eminim. Çünkü gerçekten çok güzelmiş. Kolay gelsin
Mucip Abi dediklerini uyguladım, bir miktar yeni toprak ve torf ekledim. Biraz da kuma yakın minik beyaz taşlardan koydum. Tabağına taş bulamadığım için benim camlardan koydum. Saksıya değmeyecek şekilde su doldurdum. Bakalım neler olacak. Teşekkür ederim. ;)
Mucip Gürbüz
19-10-2007, 17:55
Sevgili ilkin; şimdi gördüm güzel olmuş bundan sonra gelişmeye göre hareket ederiz.
Geç cevap verdim, çünkü ben senin mum çiçeğinden daha kötüyüm grip 15 gündür yatırıp, kaldırıyor, tam geçti derken dün yeniden başladı.
sinaninci1
19-10-2007, 18:31
M.Gubuz gecmis olsun kendinize dikkat edin bu siralar bayagi yaygin.
Arkadaşlar sizlere Gülay ablamı tanıştırmak istiyorum,
Kendisi de benim gibi uçak elektronik teknisyeni olarak görev yapıyor. Aynı atelyede çalışıyoruz ancak farklı vardiyalarda bulunduğumuzdan yakinen tanışmıyorduk. Ta ki ağaçlar.net bizi biraraya getirene kadar(Teşekkürler ağaçlar.net)
Kendisi sitemizin bir üyesi imiş ancak bunu yeni öğrenmiş bulunmaktayım. Haberler bununla da sınırlı değil, aynı zamanda bir bahçeye ve bahçede de(Ah bir bahçem olsa birgün) bazılarımız için hayal olan bitkilere sahip olduğunu da öğrenmiş bulunmaktayım.
Aynı zamanda evinde bilin bakalım ne yetiştirmiş. Sadece yetiştirmekle kalmamış, çiçeklendirmeyi de başarmış. Bu da bizim hoya kardeşliğinden çoğu arkadaşımız için henüz bir hayal(Ama yılmak yok değil mi)
Kendisinden bu konudaki tecrübelerini ve mumçiçeğinin fotoğraflarını rica ediyorum. Kendisine tekrar aramıza hoşgeldiniz diyor, ve selamlarımı iletiyorum.
Gördüğünüz gibi arkadaşlar, uçak teknisyenlerinden doğa adına henüz umut kesilmiş değil. Yakında Uçak Teknisyenleri Derneğinin (UTED) aylık yayınlanan dergisinde bir çiçek köşesi açarsam hiç şaşırmayın. Bir UTED ormanı projemizde var ama henüz olgunlaştıramadık.
sinaninci1
19-10-2007, 21:21
Hoyadag gelen celikleri suyami koyayim?
Torfumda var perlitimde
Benimkiler hala suda çünkü henüz toprak için gereken karışım malzemelerimi tamamlayamadım.Bir sorun görmedim henüz. Ancak Bob bey toprakta köklendirmeyi tavsiye etmişti. Toprak daha iyi olabilir. Ne tür toprak kullanmanız konusunda bu başlıkta arama yaptırıp detaylı bilgi bulabilirsiniz. Ya da Sevilay hanımın hazırlamış olduğu derlenen sorular ve cevaplar başlığında aradığınız bilgilere daha rahat ulaşabilirsiniz.
Çok geçmiş olsun Mucip Abi, havalara aldanıp ince giyindiniz kesin, yediniz soğuğu sonra da :( Sıcak tutun kendinizi, vitamin alın, dinlenin. Mehtap Hanım sizi en kısa sürede iyileştirecektir, eminim.
Mum çiçeğim de iyi görünüyor şimdilik, ben düzeleceğine inanıyorum. Teşekkürler. ;)
Merhaba mum cicegi tutkunlari,
Ben araniza yeni katilan uyelerdenim. Yillar once mum cicegi edindim ama cicek actiramamamistim. Sanirim bakimini bilememistim. Sizlerin tecrubelerinden yararlanarak tekrar denemeyi dusunuyorum.
Sevgi ve dostlukla kalin...
Mucip Gürbüz
20-10-2007, 12:01
Derlenmiş soru ve cevaplara bakın.( mum çiçeği başlığında)
Merhaba mum cicegi tutkunlari,
Ben araniza yeni katilan uyelerdenim. Yillar once mum cicegi edindim ama cicek actiramamamistim. Sanirim bakimini bilememistim. Sizlerin tecrubelerinden yararlanarak tekrar denemeyi dusunuyorum.
Sevgi ve dostlukla kalin...
Sevgile Omru_ye, hoşgeldiniz, inşaallah hepbirlikte mumçiçeklerimizin dilini öğrenecek ve açtırmayı başaracağız. Katılımılarınız bizi çok memnun edecektir. Bitkinizin fotoğraflarını da bekliyoruz. Selamlar, sevgiler...
Çelikten yetiştirdigim iki yaşında bir mum çiçegim var .
Çiçegini hala görebilmiş degilim.
yapabilecegim bir şey varmı.
Bilgilendirirseniz sevinirim
Hoşgeldiniz sevgili bulut, iki yaşındaki bir mum çiçeğinin açmaması çok sürpriz sayılmaz. Biraz daha büyümek istiyor olabilir. Ancak bakım şartlarınızı, sulama ve güneş durumunuzu yazarsanız uzmanlarımız bu konuda size bilgi verebilirler. Ayrıca sürgün veriyor mu, yoksa büyümesinde de mi sorun var.
Ancak şu kadarını söyleyeyim, mum çiçeğinin açmamasında görülen en genel etken yetersiz ışık alması olarak göze çarpıyor.
Arkadaşlar, ekip2004 isimli üyemizden yanıt geldi. Mesajın tam metnini buraya alıyorum:
"Merhaba hoyadag,Gecikmemden ötürü özür dilerim.Gönderdiğim hormon birçok otsu bitkide güvenle uygulanmış çoğunda oldukça olumlu neticeler alınmış.Mum çiçeği çeliklerini bu hormona bandırmadan önce suyun içine sokup nemlendirdikten sonra bu toz hazırlanmış hormona toprağa gömeceğiniz kısmı bandırıp dikim yapmanız yeterli olacaktır Çelikleri dikeceğiniz ortamın derekumu,derekumu+perlit,derekumu+perlit+torf olması uygun olur.Bu ortamın sıcaklığının 13-20 santigrad olması köklenme açısından uygundur.Sıvı ortamda kullanılacak ise 5-1000 ppm sınırları otsu bitkiler için gösteriliyor.size gönderdiğim homon özel formülasyonda hazırlanmıştır.yaklaşık 500ppm.yani istenen yoğunluktadır.Kısaca bu hormona daldırıp suda bekletmenizin mahsuru yoktur ancak tercih edilmesi gereken yöntem toprak olmalıdır.(kaynaklar.McGraw-Hill Book Company Inc.,uzm Refet Ergin...)Kolay gelsin..."
Bu durumda mum çiçeği için uygun köklendirme hormonu isteyen arkadaşlar bu üyemizle temasa geçebilirler.
Mucip Gürbüz
20-10-2007, 23:37
Anlayamıyorum....
Hormon'a yönlendirmenizi, ısrarla.
Başka yorum yok. Zaman her şeyi gösterecek.
Mucip bey, yanlış anlaşılma olmasın, zira ben hormona yönlendirmiyorum. Zaten kendim de elimde bulunmasına rağmen kullanmıyorum. Ancak hem arkadaşların adı geçen hormon hakkındaki sorularına bir yanıt olması bakımından, hem de ulaşmak isteyip de ulaşamayanlara ışık tutmak için adı geçen üyemizden ayrıntılı bilgi istedim. Hormon kullanmayı kendi adıma tavsiye etmiyorum, kendi kullanmadığım ve denemediğim bir şeyi tavsiye edemem çünkü. Ama deneyeceğim, sırf sonuçlarını görmek adına, bakalım ne olacak.
Bir de bahis açılmışken elinde bulunan veya almayı düşünen arkadaşlara bir uyarıda bulunayım. Köklendirme hormonu insan için zehirli bir tesire sahiptir. Aldığım paketteki uyarıları buraya aynen alıyorum. Olur ya, paketsiz alan ve bilgisi olmayan arkadaşlar olabilir.
*Evde kullanmayınız
*Çocuklardan ve gıdalardan uzak tutunuz.
*İlaç buharını ve zerrelerini teneffüs etmeyiniz.
*İlaçlama esnasında maske, koruyucu eldiven, koruyucu elbise, ve gözlük kullanınız.
*İlaçlama esnasında hiçbirşey yemeyiniz.
*Sigara içmeyiniz
*Deri ve göz temasından kaçınınız.
*İlaçlanmış sahaya 1 gün insan ve hayvan sokmayınız.
*Tavsiye edilen ürünler dışında kullanılması kesinlikle yasaktır.
Buradaki "saha" tabiri, bu hormonun, geniş alanlarda (Meyve ve sebze bahçeleri gibi) kullanıldığı durumlar için söylenmiş.
Bu meyanda, bu veya benzeri köklendirme hormonlarını kullanmak isteyen arkadaşların AZAMİ DERECEDE dikkatli olmalarını önemle istirham ediyorum.
karpapatya
21-10-2007, 18:24
Bence mumçiçeği en çok eylül - ekim aylarında sürgünler vererek uzuyor. Fakat havalar da soğuyor. İçeri almamız gerekir mi?
Geçen yıl içeri aldığımda malesef sürgünlerin uzaması durmuştu ve uçları kurumuştu.
Şuan sürekli uzuyor ve çiçek sapı çıkarıyor. İçer alıp almama konusunda endişelerim 100 misli arttı.:rolleyes:
Ne tavsiye buyurursunuz sevgili ağıraksak büyüyen nazlı mumçiçeğinin çok sabırlı dostları?
Mucip Gürbüz
21-10-2007, 18:49
Sevgili karpapatya, çok naz aşık usandırırmış, fakat mum çiçeği böyle değil, bir çiçek açtımı hepsini unutturuyor.
Muğla buralara göre sıcaktır, henüz erken. Kışın oralarda don yapıyormu acaba bunu bilmiyorum tam olarak. Eğer sürgün veriyorsa keyfi yerinde demektir. Selamlar.
Hoşgeldiniz sevgili bulut, iki yaşındaki bir mum çiçeğinin açmaması çok sürpriz sayılmaz. Biraz daha büyümek istiyor olabilir. Ancak bakım şartlarınızı, sulama ve güneş durumunuzu yazarsanız uzmanlarımız bu konuda size bilgi verebilirler. Ayrıca sürgün veriyor mu, yoksa büyümesinde de mi sorun var.
Ancak şu kadarını söyleyeyim, mum çiçeğinin açmamasında görülen en genel etken yetersiz ışık alması olarak göze çarpıyor.
Hoşbulduk sevgili hoyadag.
İlginize ve yardımlarınıza çok teşekkür ediyorum.
Direk güneş almayan ışıgı bol bir konumda.
Suyunuda topragını kontrol ettikten sonra veriyorum.
Sizinde söylediginiz gibi büyümesini tamamlayamadıgını düşünüyorum.
Bu arada sürgünlerininde çok iyi oldugunu söyleyebilirim.
Saygılar
Yaşı genç sayılır henüz, sürgün de veriyorsa bırakın kendi haline. Yakında çiçeklenir umarım.
şükran ünal
24-10-2007, 10:26
Sevgili mum çiçeği sevdalıları, buradaki bütün mesajları okudum şu an gözlerim artık çatallaşmaya başladı.ve size kafama takılanları sormak istedim. Kızım dün okulundan banada iki adet 15-20 cm lik iki çelik getirrerek sürpriz yaptı . Çünkü annesi bir aydan fazladır mum çiçeği türküsü çağırıyordu. Çok sevindim ama hala ilk etapta ne yapacağımı bilemedim. akşam bir bardak suya koydum ki bugün ne yapmam gerktiğine okuyup karar verebileyim. Çeliklerin birsinde bir yaprak ve bir çıkıntı var ,diğerindede iki çıkıntı var sadece. Sormak istediğim şu; 1- Mesajlarda okumuştum 1 lt suya 1/5 çay kaşığı oksijen ileve etmem, bu suda bekletmem . 2- Aspirin nerede ne zaman kullanılıyor **** gerekli mi gerekliyse ne zaman? 3- Güneş alan cam önünde ılık ortamda nasıl bir kapta(kap derken koyu renkli cam kap deniyordu bir mesajda) 4- Köklenme gerçekleştikten sonra Sayın Mine Hanım ın bahsettiği toprak karışımına nazik bir şekilde direk almam gerektiği . Bu aşamaları sırasıyla doğru yapmak istiyorum . Hepinize sevgi selamlar. İnşallah bende bunlardan bir gün tuttururum ve sevenlerle paylaşırım.
beyaz orkide
24-10-2007, 19:17
Merhaba arkadaslar,
Sayın hoyadagın göndermis oldugu Cherma köklenmeye baslamıs bile sevincimi sizlerle paylasmak istedim burdan.Yakında umarım red buttonda köklenme yapar henüz onda bir hareket yok.
ekip2004
24-10-2007, 21:19
Merhaba,öncelikle bir yanlışı düzeltmek istiyorum 2932 numaralı sevgili oyaağacı'nın dediği gibi RACİNE ticari isimli preparat İBA içermez ve de köklendirme amacı ile kullanılmaz.RACİNE Cansa firmasına ait içerisinde 2+3+1+25gr/lt sodyum türevlerini içeren pratikte tonik dediğimiz,başka bir değişle bitki iştah şurubudur.Bunu sebzelerde büyümeyi hızlandırmak için yapraktan uyguluyoruz.Tonikle köklendirme denemelerinin başarısız olması çok tabi. Lütfen yanlış bilgilendirme yapmayalım.Mine hanımın dediği gibi ''Bitkisel Hormonlar'',''Bitki Gelişim Düzenleyiciler'' başlıklarını dikkatlice okumanızı isterim. iyi çalışmalar.
Penelophe
24-10-2007, 22:45
Yurtdışından gelen Hoya çeliklerim arasında mum çiçeği çeliği de vardı ve sanırım sadece o tuttu. Hem de minicik bir yaprak çıkarma telaşında.:)
23036
Üstelik üzerinde çiçek sapı da var.:)
23037
Hoya Bogor ve Lacunosa tam olarak ölmediler ama bir gelişme de yok. Diğer çeliklerin hepsi öldü.:(
Yaşayan çelikler odunsu olanlardı..
papatyam
25-10-2007, 08:48
Beyaz Orkide, suda mı köklendirdin?
Merhaba arkadaslar,
Sayın hoyadagın göndermis oldugu Cherma köklenmeye baslamıs bile sevincimi sizlerle paylasmak istedim burdan.Yakında umarım red buttonda köklenme yapar henüz onda bir hareket yok.
Penelophe gözün aydın.:)İnşallah diğerleride tutar.
beyaz orkide
25-10-2007, 11:35
Beyaz Orkide, suda mı köklendirdin?
Evet sevgili papatyam suda köklendirdim oksijenli su vermeye gerek kalmadı.Ama digerine gereksinim duyabilirim.Hala bir hareket yok kendilerinde cünki.
Hoya Bogor ve Lacunosa tam olarak ölmediler ama bir gelişme de yok. Diğer çeliklerin hepsi öldü.:(
Yaşayan çelikler odunsu olanlardı..
Kesin sizin evde bir sabotajcı var ve oksijenli su şişesine çamaşır suyu karıştırıyor. Bunun başka bir izahını bulamıyorum.
Şaka bir yana, diğer arkadaşlar çeliklerine kavuştuklarında ne kadarlık bir başarı yakalayacaklar merak etmeye başladım doğrusu.
Umarım kalan çelikleriniz yüzünüzü güldürür sevgili Penelophe.
kiiirmiziii
30-10-2007, 11:13
Evet çok heyecanlıyım.Hollandadan mum çiçeklerim geldi.Allahım heyecandan neresinden tutacağımı şaşırdım.
kiiirmiziii
30-10-2007, 11:19
Hemen yapayım yani resimlerini çekeyim de heyecandan ne yapmam gerektiğini unuttum.Önce çillendirmem gerekiyordu değil mi?;)
papatyam
30-10-2007, 11:20
Kiiirmiziii, gözün aydın :)
Ee böyle tek tek mi gelecekler acaba, her gün bir arkadaşımıza, peki şimdi sıra kimde :P
kiiirmiziii
30-10-2007, 11:30
hoya cummings
kiiirmiziii
30-10-2007, 11:31
Onych
kiiirmiziii
30-10-2007, 11:34
Adını okuyamadım
kiiirmiziii
30-10-2007, 11:35
silverpink
kiiirmiziii
30-10-2007, 11:36
Arkadaşlar belki buraya yüklememem lazımdı ama ben heyecandan ne yaptığımı biliyor muyum?:)Hata yaptıysam şimdiden özür dilerim.Bu çiçeklerin başlıklarını bulamadım da...
O minicik yaprakları olan serpens mi acaba kiiirmiziii?
kiiirmiziii
30-10-2007, 11:46
cummings
Nasil da serpens'e benziyor öyle. Çok güzeller gerçekten. İnşallah hepsi tutar kiiirmiziii. Hadi bakalım kolay gelsin ;)
denizakvaryumu
30-10-2007, 12:16
Şimdi asıl sorun şu;
Suda mı , torfda mı köklendirmeye karar vermek?
Kiiirmiziii, gözün aydın.Güle güle büyütün.
Kaç günde geldi.Tarihe bakabilir miyiz.?
kiiirmiziii
30-10-2007, 12:49
25.10 postaya verilmiş.
Arkadaslar; herhalde bunlari siparis basligi altinda konusmaliyiz; burasi Hoya Carnosa icin.. Ben oraya yazayim; kiiirmiziii ve digerleri; hadi siz de gelin:)
Sevgili İlkin'in sayesinde bendede mum çiçeği hastalığı başlamak üzere.Forumu inceledikten sonra hafta sonu seraları gezerken ilk girdiğim serada mum çiçeği varmı diye sordum var dediler şaşırdım.Acaba şanslımıyım? .Küçük bir fide.Umarım çiçek açar.Kokusunu şimdiden merak ediyorum.
Vanilyalı sakızlı bir muhallebi gibi kokusu var. Değişik türlerin kokuları farklıymış.:)
Bence şanslısın Bahars ;) Güle güle büyüt mumçiçeğini, umarım en kısa zamanda o güzel çiçeklerini hepberaber görürüz.
Merhabalar..
Aslında resimdekilerin hiçbiri hoya carnosa değil, ama bu tür genel sorular için bu başlığı kullanabiliriz herhalde..
Mucip Abi ve diğerleri, hayatımda dün ilk kez toprak karışımı hazırladım. Yalnız bana sanki perliti fazla kaçırdım gibi geldi sonradan. Resime bakıp söyler misiniz, fazla mı olmuş?
Bir de suladım saksıları çelikleri dikmeden önce, ama saksıların dibinden hiç su akmadı. Bu, kullanılan toprak ve perlit yüzünden herhalde değil mi? (toprak olarak orkide kompostuna birazcık normal toprak ekledim). Dediğim gibi, daha önce hep normal toprak kullandığım için birazcık şaşırdım da.. Perlit ve kompostu ilk kez kullanıyorum..
Selamlar.. Teşekkürler..
Mucip Gürbüz
02-11-2007, 16:45
Sevgili cezzar merhaba, orkide kompostu ve toprak kullandınsa sorun olmaz, ilk sulamada alttan su çıkmayabilir yalnız bundan sonraki sulamalarına dikkat etmen lazım, perlit en kötü sulamada bile nemli kalır, çiçekler kökleninceye kadar kalsın çünkü perlit köklendirmede de iyi bir materyaldir.
Bu uyarıyı da herkes için yapıyorum; kesinlikle büyük saksı kullanmayın en fazla 10 veya 12 cm saksı kullanın köklenip kökü saksıyı doldurunca büyük saksıya alırsanız daha çabuk büyür ve çiçeklenir. Bırakın küçük saksının altından kökler çıksın öyle değiştirin. Sevgi ve selamlar.
Sebahattin Sargın
03-11-2007, 09:15
Merhaba Arkadaşlar;
Geçen gün dayımlara ziyarete gitmiştim. Balkonda bir köşeye atılmış, yalnız kalmış yaşlı bir mum çiçeği buldum. Hemen bunu alabilirmiyim dedim, onlarda "sana vericektik zaten" dediler ;)
Şimdi bu teyzemiz biraz hasta sanırım, iyi bakılmamış. Fotoğraflarını yayınlıyorum. Neler yapabiliriz bu teyzemiz için :D:confused:
23688
23689
23690
Gövdesi artık odunsu olmuş, 3 yerden yayılmış.
Bu güzelimizi nasıl sağlıklı bir hale getirebiliriz?
Bence o kadar da kötü görünmüyor, solmuş yaprakları temizleyin bence, belki toprak değişimi de yaparsanız tamamdır bu iş.
Mucip Gürbüz
03-11-2007, 10:24
Sebocuğum merhaba, mum çiçeğin hayırlı olsun, ilkin'in dediği gibi hiçte fena görünmüyor. Önce yanmış, kurumuş,lekeli yaprakları kes at, kalan yaprakları yumuşak bir bezle sil ve ayağa kaldır bakalım. Hemen saksıyı değiştirme sağlıklı görünüyor. Bu arada çiçekleri rahat bıraktığınız zaman onlar kendilerini nasıl iyi bakıyor görün, bir kenara atılmış çiçegi görün.
Sebo biz toplantıya katılamadık bu nedenle emanetin gecikecek, sen de ben de bursaya gelen kollayalımve soralım. İçten sevgilerimizle.
Sebahattin Sargın
03-11-2007, 10:49
Bende toplantıya katılamadım Mucip Beyciğim :(. Dediklerinizi hemen yapacağım, inşallah kısa bir süre içinde çiçek açar. Emanet konusunuda dediğiniz gibi yaparız ;)
Yardımlarınız için çok teşekkür ederim, iyi ki bizim yanımızdasınız ;)
Sevgilerimle ;)
Güle güle büyüsün:))
Diyorum ki acaba mum çeliklerim için pet şişelerden mini seralar yapsam gelişimine katkısı olur mu?
Mucip Gürbüz
03-11-2007, 12:17
Nem oranını ayarlıyabilirmisiniz.
İşte onu hiç bilemiyorum.:( 5ltlik petlerden yapıp içine koyarım demiştim ama siz öyle deyince durdum. Hatta kaktüslerime de yapmak üzereydim. Ne yapmalıyım acaba?
Bence hiçbirşey yapmayın mumçiçeklerini soğuk bir yerde tutmayın yeter. Kaktüsleri hele kapalı nemli küçük bir ortama hiç almayın. Dondurucu soğuk olmayan bir yere alın yeter zaten gelişimi duruyor hafif gölgede bile kalsa birşey olmaz. Dayanamadım yazdım ama yanlış ise düzeltin lütfen. Sonuçta amatörüz nem olayını ayarlayamayız bence. ;)
Bu sayfada dikkatimi çekmişti. Sanki özel birşey yapılmıyor gibi geldi nem vs. Bir göz atın isterseniz.
http://www.myhoyas.com/rooting.htm
Kaktüsleri de eskisi gibi içeri alacağım.:D
Mucip Gürbüz
03-11-2007, 13:16
Hele kaktüslere hiç bir şey yapmayın suyu kesin ışık alsın sizden başka bir şey istemezler. Haftada bir sprey yapa bilirsiniz o kadar.
Mum çiçeklerini dikin ışık alan bir yere koyun ve unutun, kurutmayın, aşırı sulamayın, özellikle yeşi gövdeli olanlarda suyuna dikkat edin.
Tamam Mucip Bey çok teşekkür ederim. Harfiyen uygulayacağım dediklerinizi.
merhaba arkadaşlar,benimde mum çiçegim var iki yıllık,komşudan çelik alıp yetiştirdim ama hala açmadı,çokta saglıklı,iki bucuk üç metre oldu neden acaba.tesekkürler
Benim keltoş mumcuklarımın toplu geçişi.
( Kesilen yaprakları da diktim tabii)
Mucip Gürbüz
03-11-2007, 21:45
Coyote, şu seramik saksıların altı delik mi ?
Mucip Bey bu konulara çalışmıştım :)))Beyazların değil onların içine doğrudan dikmedim plastiğe dikip içlerine yerleştirdim. Çizgili olanların delik ve sırları yok. ( Geçtim mi bu kısmı başarıyla:))))
Mucip Gürbüz
03-11-2007, 22:06
Bunu geçtin ama önde duran kırmızı saksıdaki kerii TERS , ben size yazdıklarımı not alıyorum, diğer resimlerdende kontrol ettim, yapraklar ikisinde de üstte olacak.
:D:D :cool:Ehem kem küm. Siz gayet açık yazmışsınız da ben birinde bildiğimi okumuşum. Vallahi heyecandan.Çok teşekkür ederim Mucip Bey. Siz olmasanız kalan ömrünü baş aşşağı geçirecekmiş zavallım:(
Mucip Gürbüz
03-11-2007, 22:30
Şükret ki resimleri yayınladın yoksa öyle kalacaktı ve ilk ters köklendirmeyi yaparak tarihe geçecektin:D kızma sakın. sevgilerimle.
Kızar mıyım hiç? :D:DÇok güldüm halime. Tarihe geçsem tam bomba olurdu ama:))
Saygılar.
sinaninci1
03-11-2007, 23:07
Kızar mıyım hiç? :D:DÇok güldüm halime. Tarihe geçsem tam bomba olurdu ama:))
Saygılar.
Bunu yapan ilk sen degilsin!!!!!!!!!!!
Ya ben gerçekten merak ediyorum, gülmeyin ama ters sokunca köklenmiyor mu? Gerçekten farkediyor mu? Yani deneyen olmuş mu hiç? Bence köklenmesi lazım (tamamen içgüdüsel tahmin).
Bu (http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=25906&postcount=68),bu (http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=25942&postcount=69), bu (http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=25945&postcount=70)ve bu (http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=25948&postcount=71) mesajlara bakarsanız mum çiçeği başlığının ilk sayfalarında da böyle bir macera olduğunu okursunuz.
Orada da ters suya konmuş ve köklenmiş.Mine hanım da şöyle (http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=25949&postcount=72) demiş.
Acaba sonra ne oldu?
Ben de Kerrii'yi(dalı kısa olduğu için)ters dikmiştim.Olmadı.Yan yatırdım.
Mucip Gürbüz
04-11-2007, 01:18
Nasıl yakaladım ama coyote tarihe geçecekti ama, bende tarif eden uzman olarak geçecektim ve cezzarın dediği gibi köklenip dallanıp çiçekte açarsa mum çiçeği tarihine altın harflerle yazılırdık. Neleri feda etmişiz düzeltmekle, olmadı coyote sen gine çeliği ters çevir:D Reklamın kötüsü olmazmış. Tabi ters dikip söylemeyenler şimdi bende ters diktim diyecekler geleceği görünce ama treni kaçırdınız, parti bizde kaldı.
Bendeki bu azimle tarihe geçecek çok vaka çıkar Mucip Bey:)))
Şu anda düzelmiş durumda,ah bir de kendimi tutup gelip gidip mıncıklamasam tam olacak:))
Mucip Gürbüz
04-11-2007, 13:11
Aslında bu çiçek ters de köklenir, çünkü gövdesinde bulunan ve tutunmak,tutunduğu yerlerden beslenmek için hazır bekleyen kökçük veya vantuz diyebileceğimiz organları var. Toprağın içinde kalan kısımda eğer göz varsa ,göz sürer ters olarak yukarı döner dışarı çıkmaya çalışır, başarabilirse ki çok zor, bununla birlikte ters dikim sonucu üstte dışarda göz varsa aynı çabayı yine o da gösterir,aşağı doğru sürer ve en kısa yoldan yukarı doğru döner.
Tabi ki bu her çiçek için geçerli değil, genelde sarılıcılar da bulunan vantuzların sayesinde olur.
Ters dikilen çiçeğe vermiş olduğumuz sıkıntı ve zahmeti bilmem kısaca anlatabildim mi? Selamlar.
Mucip Bey,
Gelen çeliklerin dikimi sırasında her zaman yanımızda olduğunuz için teşekkürler.
Umarım sayenizde daha az kayıpla çelikleri tutturmayı başarırız.
İyi Günler
Mucip Gürbüz
04-11-2007, 13:28
Rica ederim sabah hanım, güle güle büyütün, hoşçakalın.
Sebahattin Sargın
04-11-2007, 13:42
Mucip Bey merhabalar;
Bugün mum çiçeğimi sularken yapraklarında gri lekeler gördüm. Sanki üzerine gri boya damlatılmış gibiydi, elimle sildim çıkmadı. Bunlar nedir acaba? Bu benim çelikten yetiştirdiğim en sağlıklı mum çiçeğim ona bir şey olmasını istemem :(
23764
23765
23766
Mucip Gürbüz
04-11-2007, 13:57
Sevgili sebo, leke dediklerin canosa'nın orijinalin de var, bunlar doğal lekeler, inşallah kazımamışsındır. çiçeğin çok sağlıklı görünüyor güle, güle büyüt.
Yeşimler için ben bir şey yazmadım, bonsai ustaları görsünler, bu başka ustalık istiyor. Sevgilerimle.
Sebahattin Sargın
04-11-2007, 14:01
Ben de korktum hastalıkmıdır acaba diye, kazımadım aklıma gelmedi bakın o ;). çok teşekkür ederim bilgilendirdiğiniz için...
Sevgiler ;)
Mucip Abi çok çok geçmiş olsun. Sesiniz çıkmayınca korktum vallahi ben de. Kendinize iyi bakın. Mehtap Hanıma da sevgiler, selamlar...
Merhaba,
Çeliklerin geliş zamanının ısıtıcıların çalıştığı zamana denk gelmesi kötü oldu.
Çelikler için bulundukların yerin nem düzeyini hangi aralıkta tutsak iyi olur?
En düşük 50% mi olmalı
Teşekkürler
Sevgili Sabah,
Hemen her yazımızda Mum Çiçekleri'nin çok suyu sevmediğini yazıyoruz. Yeni gelen çeliklerde de fazla sudan kaynaklanan çürümeleri görüp çok üzülüyoruz. Bu yüzden mümkün olduğunca az su ile nemlendirerek köklenmeyi sağlamak en akıllıcası görünüyor. Yani % 50 nem bana göre fazla. % 30 dersek daha iyi gibi. Tabii %'yi nasıl ayarlayacaksınız bilemiyorum.
Ben kendi yöntemimi anlatayım isterseniz. Çeliği diktiğim saksıdaki toprağın yüzeyi kurumuş ise saksının kenarından parmağımı toprağa sokarak tahminen 10 santim altındaki nemi anlamaya çalışıyorum. Eğer toprak altı nemli veya ıslak ise sadece yukarıdan üst toprak ve çelik ıslanacak şekilde püskürtme ile toprağın üst nemini sağlıyorum. Bunu her gün yapıyorum ve mümkün olduğunca su vermiyorum. Epey kuruduğunu anlarsam damla damla veriyorum desem doğru olur. Çünkü toprağın alt kısmı hala ıslak veya nemli olmuş oluyor. Normal sulama da çürümeye yol açabiliyor.
Ben en az iki hafta önce diktiğim çeliklerime ilk oksijenli suyunun dışında hala su vermedim, sadece her gün püskürtme ile üstten ıslatıyorum. Ve hepsi de tuttu, hatta bir tanesi göz oluşturmaya bile başladı.;)
İnşallah anlatabilmişimdir.;)
Mucip Bey, size de çok geçmiş olsun, Allah şifa versin..
Sevgi ve saygılar..
Mucip Gürbüz
07-11-2007, 19:40
Hafize hanım merhabalar, hem geçmişolsun dilekleriniz, hemde sayın sabah'ı cevapladığınız için teşekkür ederim. İki gündür biraz görevi ihmal ediyorum galiba elde olmayan nedenlerle, dostların hoş göreceğinden eminim.
Sevgi ve saygılarımla hoşçakalın.
Benim çelikler bazıları şüpheli gibi.Tutar mı tutmaz mı bilemiyorum.Suda köklenme şansı yok.Taze çelik.Yol aşamasında buruşmuşlar.Odunsu olanlarda yaprak sararması var.Sadece boyları küçük ve şekilsiz.Sanırım tutabilir.Bakalım sonuç ne olacak .
Elfogi, Paul Bey suda köklendirmeyi tavsiye etmiyor zaten (Ayrıca sanırım Mucip Bey de). Bilginiz olsun.
Bence tutarlar.. 20 günlük Amerika çelikleri bile sorun çıkarmadıysa Hoyadag ve Sevilay Hanım'a, sizinki niye tutmasın.
Kolaylıklar..
papatyam
08-11-2007, 09:48
Benim Amerikalıların birinin durumu kötüydü ne oldu anlamadım birden toparlandı ikiside köklendi hemen dikmiştim, Hollandalının da durumu gayet iyi :)
Bence herşey su oranı ile alakalı çok su vermekten kaçının. :(
..Ben en az iki hafta önce diktiğim çeliklerime ilk oksijenli suyunun dışında hala su vermedim, sadece her gün püskürtme ile üstten ıslatıyorum.
Merhaba,
Ben ortamdaki nem düzeyini demek istemiştim.
Bizim ev merkezi ısıtma nedeniyle, ne kadar ayarlamaya çalışsak da, kışın sıcak ve havası da çok kuru oluyor. Zaman zaman nemlendirici çalıştırıyoruz.
Bu çelikler için birden ortam çok kuru gelir diye kaygılanıyorum.
Sabah Hanım,
Genelde eskiden beri ülkemizdeki insanlar hiç öyle nem oranı vb. düşünmeden carnosa yetiştirebildiklerine göre, bence çok sorun olmaz bu durum.
Ancak, size kısaca Paul Bey gözlemimi aktarayım, belki bir fikir verir.. Ayrıntılarını da röportaj dergide yayınlanınca okursunuz inşallah.
Onun serası 20 derece ve üstü sıcaklığında. Ayrıca nemlendirici filan yok, ama muşambalarla çevrili olduğundan (muşamba diyorduk değil mi o şeylere ;)) ortam nemli.. Özellikle sulama yaptıktan sonra içerisi aynı, yurtdışında bulunduğum bir hayvanat bahçesinin kapalı tropik hayvanlar bölümündekindeki hava gibi olmuştu. Gerçekten nemi hissediyorsunuz.
Selamlar..
Plastik su şişelerinden seralar yapıyorum ben böyle bir durumda ihtiyaç hissedersem. Sitede başlık olarak da var sanırım. Çiçeğin ve saksının büyüklüğüne göre bir (Şeffaf) su şişesi bulup uygun büyüklükte ortasından kesiyorum. Üst kısmı kullanırsam kapak kısmını açık bırakıyorum. Alt bölümü kullanırsam da en az 2 yerden hava alacak şekilde pencere açıyorum. Pencere açmazsanız, çok sıcak bir ortam da varsa çiçeğiniz pişecektir.
Oldukça pratik ve ucuz bir sera şekli bu. Bu yöntemi deneyebilirsiniz. Dediğiniz gibi çelikleriniz için biraz nem iyi olacaktır.;)
Mucip Gürbüz
08-11-2007, 11:28
Sayın Sabahı anlıyorum, kalorıferli evlerde nem oranı ağzımızı kurutacak değerlere kadar düşmektedir. Mumçiçeği ise oratılı nem miktarını oldukça yüksek istemekte,aynı zamanda da iyi bir havalandırma gerekmektedir.
Seralar da nem oranları % 50 nin altına düşmez, sulama yaptıktan sonra ise bu oran % 70-80 lere çıkar kaldıki köklendirmelerde biz üreticiler buna rağmen çeliklerin kurumaması için sisleme yaparız (speyleme). Toparlarsak özellikle kaloriferli evler için mümkün olduğu kadar yüksek nem ve bol spreyleme yapmak şarttır, bunun yüzdesini evde tutturmak zordur ama, kalorifer peteklerine su dolu kap asmak, üstüne kap koymak veya saksı tabağına çakıl doldurup üstüne gelmeyecek kadar su koymak gereklidir.
özetle; 1. Yüksek orantılı nem 2. 16-18 Derece scaklık 3. 6.0-7.5 ph. 4. Evlerde yer doğu- batı pencere. Çelik alma dönemi ise Haziran- temmuz aylarıdır.
Çeliklerin köklendirme ortamı olarak bir de kullanılan kap büyüklüğüdür, henüz iki gözlü bir çeliği çok büyük saksılara koymayınız, en fazla 10 cm çapında saksıyla başlayın saksıyı kök dolduruncaya kadar bekleyin, saksıyı kök doldurunca üst kısıma gücünü sağlıklı olarak verecektir. Benim çiçeğim neden büyümüyor diye merak edenler mutlaka bunu dikkate almalıdır, çünkü büyük saksıda sürekli köke çalışmaktadır. Çiçek açmsıda bununla bağlantılıdır.
Çeliklerinizin özellikle gövde kısmı yeşil olanların sulamalarına çok dikkat etmelisiniz. Herkese kolay gelsin hoşçakalın.
Ben gelen çelikleri asidik torfa diktim. Hoyor nette anladığım kadarıyla sphagnum torfu , perlit vs. yazıyordu. Ben yinede güvenmeyerek ph 6 torf, sphagnum ve perlitten oluşan bir karışım hazırladım. Serpens içinde aralarında orkide toprağı da olan 3 çeşit karışıma ayrı ayrı diktim.
Fotoğrafları yüklemeye vakit bulamayacağım için çekmemiştim. Bazı çeliklerin yönünü anlayamadım. Bende ortadan ikiye bölüp bir ters bir düz diktim. Özellikle paucifolia nın biri tek göz, biri üç gözlü oldu.
Mucip bey, sizce asidik torfun zararı olur mu? Tek gözlü çeliklerin durumu ne olur?
Mucip Gürbüz
08-11-2007, 16:57
Sevgili Sempe merhabalar,
Ph 6.0 değerli torf uygun,
Toprak karışımına perliti az kullansaydın.
Tek gözlü, yönünü bilmediğin çelikleri yatık dik, yaprak dışarda kalsın kalan kısmını örtterek hafifçe bastır yeter. Özellikle gövdesi yeşil olan çeliklerin sulamasına dikkat.
Selam ve sevgiler.
Mucip bey,neden gövdesi yeşil çeliklerin sulamasına dikkat edeceğiz?
Daha mı az sulayacağız onları?
Yani sulamada yatık veya normal dikim farketmez mi?
Gövdesi yeşil çeliklerin sulama diyetleri nasıl olmalı?
Mucip Gürbüz
08-11-2007, 19:47
Sevgili Sevilay hanım,
Yeşil çelikler henüz olgunlaşmamış yani odunlaşamış çeliktir, olur ama diğerleri kadar şansı yüksek değildir, çabuk su kaybeder, fazla sulamada çabuk ta çürür.
Hatalarınızı diğerleri tolore edebilir ama bunlarda sorun yaşayabilirsiniz.
Yatık veya dik farketmez, ****** diğerlerine oranla daha az ve kontrollu sulama yapmak lazım, çok sulamanın geri dönüşü yoktur ama az sulamanın vardır.
Gelen çelikleri tarif ederken gözlemlediğim de kimse endişelenmesin diye bir şey söylemedim ama çeliğini keybedenlerin çok üzüldüğünü görünce yazmam gerektiğini anladım.Bu konuda herkesin dikkatli olması üzülmemeleri için şart. Zannedersem Paul bey elinde ki anaçların formu fazla bozulmasın diye deforme etmeden alıyor çelikleri aynı tür de hem odunsu hem de yeşil çelik gördüm. Önce acaba bu tür böylemi dedim ama değil.
Amacım kimseye çamur atmak değil ****** ama sizleride uyarmak zorunda olduğumu biliyorum. Umarım uyarım çiçeklerinizle mutlu olmanızı sağlar. hoşçakalın.
Benim Amerikalıların birinin durumu kötüydü ne oldu anlamadım birden toparlandı ikiside köklendi hemen dikmiştim, Hollandalının da durumu gayet iyi :)
Biliyordum, kesin red buttons olmalı, sararmış yapraklarına aldanmamak lazım, gövde durumu oldukça iyiydi. Tebrikler sevgili Papatyam.
Cahide Kartal
13-11-2007, 09:02
Arakdaşlar Hollandadan gelen celiklerimi 1 haftadır suda bekletiyorum yaprakları solmuştu bir sakıncası olur mu? Sizler nasıl ektiniz .direkt toprağa mı yoksa suda çimlenmesini bekleyen arkadaşlar var mı?
Kış geldiği için köklenmenin biraz zaman alacağını düşünmek faydalı olur.
Toprağa dikmek daha uygun olabilir bu bakımdan. İlk sulama suyuna mine hanımın oksijenli su tarifini uygulamak yararlı olur.
Çürüme endişesine karşı, aspirinli su tarifi de, uygulanabilir daha sonra.
Cahide Hanım ben bir hafta beklettim.Yaprak lar saramaya başladı.Onları toprakla buluşturdum.Bence sizde dikin.Ustalar direk toprağa dikilmesini öneriyor.
Cahide Kartal
13-11-2007, 09:52
Sn Elfogi ve Mehmet bey çok sağolun.Biraz önce kontrol ettim odunsu gövdeli olan bazı çeliklerde köklenmeler başlamış telaşemden ya da sevinçten olsa gerek bir tanesini de ters diken arkadaşlar gibi ben de tersten ıslatmışım tabi hemen çevirdim inşallah bir terslik olmaz(beni de o listeye eklersiniz bir ara) fırsatını bulup hamen dikeceğim onları. yalnız bu aralar saksı sıkıntım var uygun bir tanesine belirli aralıklarla köklenenleri diksem olur mu? zaten fazla büyük saksılardan hoşlanmıyorlar ya bahara kadar idare ederler diye düşündüm.
Bence plastik bardakları saksı olarak kullanabilirsiniz.
Arkadaşlar, köklendirme için kağıt bardaklar bulunuyor koçtaş veya bauhaus ta. Bu kağıt minik saksıların gövdesini sürekli nemli tuttuğunuzda oluşan kökler kağıdı delerek dışarı çıkmaya başlıyor. Böylece bitkinin asıl saksısına dikilebilecek kadar köklendiğini anlıyorsunuz. En güzel tarafı ise bitkiyi bardaktan çıkarmadan direk olarak saksısına dikebilmeniz. Kağıt anladığım kadarıyla kökler için besleyici bir takım unsurlar da içeriyor. İmkanı olanlar plastik bardak yerine bunları deneyebilirler.
Bu kağıt saksıcıkları plumerialarımı köklendirirken de kullanmak istiyorum. Bakalım nasıl olacak.
İklimsiz
13-11-2007, 18:31
" Gazete Kağıdı İle Tohum Çimlendirme" adlı bir alt başlık var sitemizde. Deportivo üyemiz bir link önermiş:
http://davesgarden.com/guides/video/
Ah ah bunu daha önce söyleyecektiniz, bir dahaki ekime artık. Bu arada kamkat ağacı aldığım zaman uzman kişi bilgilendirme amaçlı toprağın içine gazete kağıdı parçaları ufalayın demişti. Ağaçtan yapıldığı için mi anlamadım ama faydalı sanırım. ;)
sinaninci1
16-11-2007, 23:07
Herkese selam
Çoktandır yoktum bilgisayarın azizligine ugradım. Çelikler ne alemde herkes iyimi.
Benim RB köklendi, onu diktim digeri yeni köklenmeye başladı yakında onuda dikerim.
Ne derlerse desinler, suda köklendirmek benim için en garanti yöntem tavsiye ederim.
Saygılar
" Gazete Kağıdı İle Tohum Çimlendirme" adlı bir alt başlık var sitemizde. Deportivo üyemiz bir link önermiş:
http://davesgarden.com/guides/video/
Arkadaşlar benim bahsettiğim kağıt saksılar bundan biraz daha farklı. Araştırırken bende ki saksıların bir benzerini sevgili Malina'nın sitede tanıttığını gördüm. Birtakım faydaları olduğunu biliyordum ancak Malina harika bir şekilde açıklamış, sözü ona bırakıyorum:
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=1523
Bu haliyle mum çiçekleri için ideal olduğunu düşünüyorum. Şöyle ki, mum çiçeğini suda köklendirmenin pek sağlıklı olmadığını öğrendik, ancak kökleri gözümüzle görmeden de içimiz rahat etmiyor. Ayrıca çeliği direk olarak büyüyeceği ortama dikmekte çok sağlıklı değil, zira mum çiçeği büyük saksılardan pek hoşlanmıyor. Aynı zamanda sağlıklı bir şekilde köklendiğini anlamak için filizlendiğini görmekten başka çare kalmıyor.
Bu minik saksıcıklar Malina'nın belirttiği faydaların yanısıra, kısa sürede gözlerimizle kökleri görmemize ve mum çiçeğini bu saksıdan çıkarmaya gerek olmadan esas büyüme ortamına almamızı sağlayacak. Daha ne olsun ki, işte benim koçtaş'tan aldığım ve minik chimera çeliğini barındıran saksım:
24724
İklimsiz
16-11-2007, 23:59
Sevgili Hoyadag da site içersinde bir link önermiş bizim de ağzımızın suyu akmış:) Nerden bulacağız şimdi bu saksıyı?
Aslında fiyatı çok ucuz, 12 tanesini 4,90ytl ye almışım sevgili İklimsiz. Ancak Giresun'a göndermek nasıl olur bilmiyorum. Kargo için minimum 5 ytl gerekir. Buna değip değmeyeceğini bilemiyorum.
24725
İklimsiz
17-11-2007, 00:08
Kesinlikle değer Hoyadag:)
kaleydeskop
17-11-2007, 15:39
Merhabalar arkadaşlar. Yaklaşık 10 gündür giremiyorum internete. Son birkaç sayfayı okuyabildim. Ne güzel herkes tatlı bir telaş içinde. Umarım herkesin çeliği tutar. Ben tüm çeliklerimi önce oksijenli suda köklendirdim. Daha az önce diktim onları. Ama sanırım saksıları biraz büyük oldu. Sizlerin konuşmalarından hata ettiğimi anladım. Bir iki gün içinde saksılarını değiştirsem acaba bitkiye zararı olur mu?
çekirdek
17-11-2007, 20:44
Benim de 15-20 yapraklı bir hoyam var. Yaz başı arkadaştan çelik alarak üretmiştim.
Dikkatimi çeken ve sormak istediğim bir şey var:
Bütün çiçeklerin sürgünleri ve yaprakları güneşten yararlanmak için ışığın geldiği yöne doğru çevirir kendilerini. Ama hoyanın yaprakları, tamam, güneşe doğru, sürgünü ise inadına gölgeye doğru yol alıyor. Bu gölgeye uzama durumu, sitemizde yer alan uzun zamanlı bir video görüntülerinde de dikkatimi çekmişti. Sizler de izlemişsinizdir sanırım. Orada da hoya cam kenarında duruyordu ama sürgünü tam ters yöne uzuyordu. " Herhalde karşı yönde de büyük bir pençere var" diye düşünmüştüm. Benimkinde de aynı şeyle karşılaşınca şaşırdım. Böyle mi oluyor hep, ya da genelde?
Mucip Gürbüz
17-11-2007, 21:39
Çekirdek hanım merhaba,
Sarılıcı bitkiler mutlaka sarılacak veya tutunacak bir yer ararlar, video görüntülerinde dikkat ettiyseniz sağa sola gezinip duruyordu bu tutunup uzamak için onun doğal halidir, iç kısımda hissettiği veya hareketli bir şeyler onu o tarafa yönlendiriyor.
Oraya bir ip bağlayıp yardımcı olursanız, hatta biraz sardırın daha çabuk büyüme şansı tanımış olursunuz, hem sizi hemde kendisini mutlu edeceğinden eminim. Selamlar.
çekirdek
17-11-2007, 22:56
Teşekkürler M.Gürbüz.
İpi var aslında ama onu çok dikkate almıyor. Sürgün dolanmayınca ben dolandırıyorum uzadıkça. Çok ta önemli değil gerçi. İpin bağlanma noktasını sürgünün istediği yere kaydıracağım galiba.
Mucip Gürbüz
17-11-2007, 23:03
Bence bambuyu alın ve tek başına ip kalsın, ipin uç kısmını yukarıda bir yere tutturursanız ipi bir daha ıskalamaz göreceksiniz.
çekirdek
17-11-2007, 23:42
Tamam, o şekilde deneyeyim.
Elimde kocaman saksıya dikilmiş üç kök daha hoya var. Onlar şimdilik hiç gelişme göstermiyorlar. Siteden öğrendiklerime göre ana neden saksının büyüklüğüymüş galiba. Ama onları ayırıp ta küçük saksılara almayı göze alamıyorum. Sanırım daha epey bekleyeceğim gelişimleri için.
İklimsiz
17-11-2007, 23:50
Sevgili Çekirdek deneyimlerim sonucu küçük ve orta boy saksı çiçeklerinde, büyük saksı kullanmak boyca gelişmelerini durduruyor. Sanki daha çok kök büyümesine neden oluyor gibi. Uzmanlar boşuna saksının altından kök çıkıntıları görmeden büyük saksıya almayın demiyorlar.
Mucip Gürbüz
18-11-2007, 11:46
Tamam, o şekilde deneyeyim.
Elimde kocaman saksıya dikilmiş üç kök daha hoya var. Onlar şimdilik hiç gelişme göstermiyorlar. Siteden öğrendiklerime göre ana neden saksının büyüklüğüymüş galiba. Ama onları ayırıp ta küçük saksılara almayı göze alamıyorum. Sanırım daha epey bekleyeceğim gelişimleri için.
Çekirdek hanım, yetiştirdiğiniz bütün çeşitlerde saksıları kademeli olarak değiştirmelisiniz çünkü bitki bol bulduğu köklenme ortamında köke çalışır, kök sıkışmadan yukarıda birşey beklemeyin. Bu nedenle köklendirdiğiniz fideleri en fazla 10 cm. çapında saksıya alın, daha küçüğüde olabilir fakat daha büyük saksı kullanmayın.
Biz üreticiler aynı bitkiye birkaç saksı değiştiririz kademeli olarak, sağlıklı ve garantili büyütmenın yolu budur, küçük bir fideyi 25 cm. saksıya dikerseniz kökü doldurmaya çalışırken, üstte bulunan birkaç yaprakla da kökü de besleyemez hale gelir bir süre sonra, faaliyetini minimuma yani ölmeyecek pozisyona alır bekler, gübre vs. ile gayret edersede beklediğiniz gibi olmaz.
Eğer ortam sıcaksa fidelerinizi küçük saksıya alabilirsiniz, ilk sulamalarını bolca yapın, 10 gün ışıklı gölge bir yerde tutun daha sonra güney bir pencereye alın (Kış için) kısa zamanda değişmeleri görürsünüz, tabaklarında sakın su bırakmayın, kalorifer gibi havayı kurutan şeylerdn uzak tutun, sık sık nemlendirin. Hoşçakalın.
çekirdek
19-11-2007, 00:09
Önerilerinizi bir çabuk yerine getirdim. Hazır ay da hilal değil iken.:)
Etrafı da iyice dağıttım, bu işleri yapmak güzel de dağınıklığı toplamak daha az güzel...
İlk resimdeki 5 litrelik su kovasına ekilmişti, bana veren arkadaş tarafından. Çok büyüyeceği düşünüldüğü için beni zahmetten kurtarmak istemiş demekki, yanlış olarak. O kovada kalsaydı yaklaşık beş yıl beklerdim sanırım...
Mucip Gürbüz
19-11-2007, 01:08
İş çıkardık diyeceğim ama çiçekleri sevdiğinizi biliyorum. Gördüğüm kadarıyla da maşallah teşkilat hazır her şey var, ay da hilal olmadığına göre geleceği hayırlı demektir:) Hoşçakalın.
kaleydeskop
19-11-2007, 17:49
Ben de bugün diktiğim koca saksılardan daha küçük saksılara aktardım Hoyalarımı. Sizler sayesinde bilgilenip doğrusunu yapıyoruz Mucip Bey. Teşekkürler.
Ben de deneme amaçlı, kök çürümesinden iki kez kaybettiğim fideden kalan 2 yaprak mum çeliğini suda köklendirip, neredeyse tamamı kırılmış ceviz kabuğundan oluşan bir ortama diktim. İçine çok çok az miktarda torf ve perlit koydum.
Müthiş hafif ve süzek oldu;) Şimdi çürüsünde görelim bakalım. Bu seferde ölmeye niyeti varsa, susuzluktan ölmek zorunda kalacak zira verdiğim su olduğu gibi aşağıdan çıkıyor.
İnşaallah ceviz kabuğunun bitki üzerinde zehirleyici bir tesiri yoktur, yoksa hepten gitti demektir benim carnosa. Sırada fındık kabuğu var, tabi bulabilirsem.
İklimsiz
19-11-2007, 20:26
Bizim burada fındık kabuğundan bol birşey yok sevgili Hoyadag:) Temennim çeliklerini çabucak köklendirebilmen.
Kabuk fikrini Bu mesajdan (http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=134587&postcount=1537) esinlendim. Sevgili Devrilgenkayık topraksız, çiçek çiçek gülümseyen bir hoyası olduğundan bahsediyor.
Bakalım hayırlısı. Ama bu iş tutarsa sizden bir çuvalcık fındık kabuğu istirham edeceğim sevgili İklimsiz :)
Bu arada şöyle bir baktım da, topraksız ortam için neler kullanıyorlarmış neler, mangal kömürü, ağaç kabuğu, perlit, hindistan cevizi lifleri vs, vs.
Aranızda hindistan cevizi bahçesi olan var mı arkadaşlar?
İklimsiz
19-11-2007, 23:28
Sevgili Hoyadag laf aramızda fındık kabuğunun haricinde hindistan cevizi torfu da var bende;) 4 gün önce küçük bir miktar ıslatıp ( az bir miktar bile ıslanınca bir güzel şişiyor) fesleğen tohumları etmiştim, bugün baktım şapkalı kafalar çıkmış dışarı. Siz bana, eğer bu hafta çeliklerim gelmezse bir sürpriz yapabilirim dediniz ya belki ben de size bir güzellik yaparım ha ne dersiniz;)
Nereden buldunuz Hindistan cevizi torfunu Allah aşkına hem de Giresunda. İyi olacak hastanın doktor ayağına gelirmiş derler. Bazılarımızın ihtiyacı, bazılarımızın elinde olmasa nasıl tanışıp kaynaşabilirdik ki.
Bu topraksız yetiştirme ortamları özellikle multiflora gibi toprakta ve suda köklenmesi sorunlu olan(bu bilgi tecrübeye dayanmıyor) özel türler için gerekli olacak bizlere.
Bakalım haftasonuna kadar gelebilecekmi sizin çelikler. Bu arada siz 3 tür için sipariş vermiştiniz değil mi?
İklimsiz
20-11-2007, 00:01
Benim siparişim 3 türdü evet. Hoya ,inconspiuca, hoya camphorifolia, hoya cumingiona. Hindistan cevizi torflar tuğla gibi bloklar haricinde, ee arayan bulurmuş:) Sizin için de bulunur meraklanmayın:)
ilknur aşık
20-11-2007, 08:59
Mucip bey biraz geç olmakla birlikte ancak cevap yazabiliyorum. Teşekkür ediyorum. Verdiğiniz biilgiler olmasa biz ne yapardık acaba? Gerçekten iyi ki varsınız. Siz olmasaydınız bu çeliklerde bu kadar yüksek tutturma şansı ve her konuda bu kadar çabuk bilgilenme imkanımız olmazdı. Bu arada benim chouke sizlere ömür maalesef.
Sevgili İlknur Hanım, çok üzüldüm.:(:(
Sevgili Elfogi'nin de Lacunosa'sı alarm veriyormuş. Belki kurtulma şansı olabilir mi diye düşünüyorum. Mesela çok nemli ortamda ise topraktan çıkarıp, kurumasını bekleyip tekrar denese gibi. Sevgili Elfogi bozulmanın görüntülerinden bahsederseniz belki Mucip Bey farklı bir yol söyleyebilir size..
Mucip Gürbüz
20-11-2007, 10:56
İlknur hanım merhaba,
Chouke'ye bir şans tanıdık ama olmayacağı belliydi, sağlık olsun yarın öbürgün üretebilenlerle değiş tokuş yapılarak herkesin her çeşitten çiçeği olur, biraz sabır gerekiyor sadece.
Sizlere yardımcı olabildimse ne mutlu, paylaşmaktan güzel bir şey yok, işin güzellği de burada. Sevgi ve selamlar.
Mucip Gürbüz
20-11-2007, 10:59
Sevgili Elfogi merhaba,
Tehlikede olan çelikten biraz bilgi verirmisin.
Ben densifloradan 2 çelik yapmıştım biri öldü. Çok taze bir çelikti. 12 gün önce dikilmişti. Dibinden kararmaya başladı ve öldü. Toprak nemli olduğu için ilk gün dışında hiç su vermedim.
Taze çelikler gerçekten zorluyor. Diğerleri şimdilik iyi görünüyor.
denizakvaryumu
20-11-2007, 18:54
Benim lacunosanın da torf içinde kalan kısmı çürümüş...çürüyen yeri olduğu gibi kesip kalanı tekrar diktim, ama umudum yok...
Umarım lacunosa yı köklendiren arkadaşlar olur...Forumda hoya keriden sonra, sorunlu 2. hoya, hoya lacunosa sanırım...
Hakan Bey sizde lacunosanın durumu nedir?
Mucip Gürbüz
20-11-2007, 21:10
Sevgili İlkin'in gönderme dediğim halde ısrarla gönderdiği, Silverpink ve Serpens sürmeye başlamışlar, bu kadar kötü haberden sonra bakmak geldi içimden iyiki bakmışım, benden de iyi haber olsun.:)
Mucip bey benim şu anda en büyük sorunum ışık. Malum kış mevsimi ve çelikler güneş ışığından fazla yararlanamıyor. Bir de pencere kenarı gece soğuk olunca orayada koyamıyorum.
Çeliklerin asgari ışık gereksinimi nedir?
Mucip Gürbüz
20-11-2007, 21:37
Sevgili Sempe, Çelikler için güneş ışığı gerekmez, köklenip sürmeye başlayıncaya kadar ortamın ışığı yeterli, (sızan ışık) bendekiler kitaplıkta ve pencereye 2.5 mt. uzaklıkta kış döneminin kısa gün süresi bile yeterli. Sulama ve sıcaklık önemli, en çok yol göstermekte zorlandığım konu sulama, çünkü herkes kendine göre toprak hazılamış az ver çok ver diyemiyorum fakat tek çaresi az sulayıp sabredip biraz geç köklemesini beklemek, kaybetmektense yol bu. Selamlar.
Teşekkür ederim. 12 gündür hiç sulamadım ama toprak hala ıslak. Ben perliti biraz fazla kaçırdım galiba.
Fatma ablam bugün işyerinde bana ne dedi biliyor musuz?
"Bana verdiğin bitki ne kadar hızlı büyüyor öyle, 4-5 yaprak verdi bile"
O anda kendimi tutamayıp gayriihtiyari zıpladım sandalyeden. Diyeceksiniz ki Fatma abla da kim? İlginçtir ki onunla da agaclar.net sayesinde tanışmış oldum, kısaca anlatayım:
İşyerinde hemen hergün atelyemize uğrayıp temizlik işlerini yapan bayanın adını bile bilmezdim. (Bundan utanıyorum ama, modern toplumların hastalığı işte. İşi düşmüyorsa kimse kimseyi tanımıyor.) Taki işyerinde boş bir vaktimde hayran hayran hoya fotoğraflarına bakarken yanıma gelene kadar. Baktım ki fotoğraflara bakarken adeta kendinden geçmiş. Dedim ki sizde mi mum çiçeği yetiştiriyorsunuz? "Evet, ama benimki bunlardan değil pembe açıyor" Tabi olarak carnosayı anlatıyordu. Yoksa çiçek açtı mı dedim. "Onun çiçek açmıyan türü de mi var, üzeri çiçek dolu dedi" Şoku atlattıktan sonra "bakın dedim o çiçeğin daha ne cinsleri var. Hakikaten çok ilgilenince ben de o zaman yeni gelmiş olan Red Buttons çeliklerinden birini ertesi gün kendisine verdim ve ona RB 'ın resmini göstererek "işte böyle açacak dedim, neredeyse zıplayacaktı sevincinden. Nasip işte mum çiçeğinin adını bile bilmiyorsunuz ama Amerika'dan ithal bir çelik gelip sizi bulabiliyor. Ona çeliği nasıl dikeceği, nasıl sulayacağı hakkında hiçbirşey söylemedim.
Evet, anladınız değil mi olayı. Benim yerinden kımıldamayan RB, ablamın elinde 4-5 yaprak vermiş. O bizim uzmanlarımızdan, çevirilerimizden, dünyanın dört bir tarafından aldığımız yardımların, tabiri caizse ilimin hepsinden mahrum. Ama benim anladığım irfan sahibi biri. Tabi olarak irfan ilmi heryerde mağlup ediyor.
Şimdi ben kendisine soracağım "abla nasıl suladın, neye diktin, güneş alıyor mu" Mucip bey, sakın yanlış anlamayın, elbette bu bilgileri sizden en sağlıklı şekilde alıyoruz, Allah sizden razı olsun. Ancak bu kerameti çözmek için sormazsam çatlarım. Aslında pek farklı birşey duymayı da ummuyorum çünkü bu işin ardında bakımdan farklı daha derin birşeyin olduğuna eminim. Bakım elbette önemli ama bitkilerin sadece biyolojik değil, tıpkı bizim gibi metafizik ve psikolojik varlıklarının da olduğunu kabul edersek iş daha derin. Etmeyebiliriz de ******, sonuçta bu ispatlanabilir birşey değil. Ancak o zaman daha dün gelen RB çeliğinin bunca yaprak verecek kadar büyümesini nasıl açıklarız bilmiyorum. Hadi o yapraklandı, biz nerede hata yaptık.
Şundan korkuyorum ki, ablam bir sonraki bahar gelip bana RB fotoğrafını göstererek işte bu senin bana verdiğin çiçek diyecek. İnşaallah bu bahar gelip de çiçek açtı demez, o zaman akıl sağlığımı nasıl muhafaza ederim bilmiyorum. Eh ben kaç yıl beklerim kendi RB'ım çiçeklenecek diye Allah bilir.
Hikayeyi bilenler bilir, "Vermemişse Mabud, neylesin sultan Mahmud"
Ne diyeyim, "Ya nasip",
Mucip Gürbüz
20-11-2007, 23:35
Sevgili Hoyadag, çok güzel bir olay bu, soruya vereceği cevabı sabırsızlıkla bekliyorum ve size vereceği cevabın çok basit ve şaşırtacak kadar sade olacağını da biliyorum. Hoşçakal.
Fazla üzerine düşüyoruz, çok fazlaaa... 'Ben artık vazgeçiyorum. İlgilenmeyeceğim aklıma gelinceye kadar' diyeceğim ama... 'Hiç aklımdan çıkmıyorlar ki.'
Planım şu, bu bahar sipariş verip, kendisine köklenmesi zor bir çelik, mesela Kerrii, hediye edeceğim. Bakalım keramet mi, yoksa bildiği birşeyler mi var. Eminim onu da köklendirip beni hepten şaşırtır. Çok mu acımasız oldum, yok yok, kaybederse çeliği o zaman çeliğin köklenmesinin zaten neredeyse imkansız olduğunu söylerim üzülmesin diye.
Ne dersiniz yapmalı mıyım?
İklimsiz
20-11-2007, 23:52
Sevgili Hoyadag'ın Fatma ablasıyla yaşadıklarını tüylerim ürpererek okudum. Buyrun işte "kıssadan hisse" dedikleri şey tam da bu. Varlığını bile farketmediğimiz, kendi dünyamıza öylesine dalıp, belki önemseyemediğimiz bir insanın sevgisiyle yeşerttiği bir mum çiçeği çeliği... İşin sırrının bilmediğimiz birşey olduğunu sanmıyorum. Bismillah deyip toprağa sokuyordur ve onun orada olduğunu bile neredeyse unutuyordur. Sevgili Hfz nin dediği ve çoğumuzun yaptığı gibi " sakınılan göze çöp batar" Fatma hanım bunu yüreğinde hissedenlerden.
Hiç çekinme Hoyadag, ona Kerri ver. Hiç şüphem yok köklendirecektir:) Ama bunu nasılsa başaramaz diye yapma. Fatma abla köklendirecek diye, o bunu başaracak diye ver.
Aynen katılıyorum sevgili İklimsiz, anlatmaya çalıştığımı çok güzel ifade etmişsiniz.
Kerrii'ye gelince, nasıl olsa başaramaz diye olur mu hiç, zaten ifade etmiştim:
Eminim onu da köklendirip beni hepten şaşırtır.
Harika yapraklarına hayran kalacağına da eminim.
İklimsiz
21-11-2007, 00:00
Lise yıllarımda, Bilim Ve Teknik dergisinin bir sayısında, havucun tencerede ağladığı ile ilgili bir yazı vardı. Havucun ağlamasından kasıt " beni çiğ ye, pişirme" idi aklımda kaldığı kadarıyla. Bitkilerin de ruhu var elbet. Nasıl, ne biçimde, neresinde bunu bilemiyoruz ama mutlaka bu konuda bilimsel çalışma vardır. Belki Fatma hanım onların ruhuna erişebilmeyi başarıyordur. Hani, bazı insanlar için derler ya " toprağa odun soksa yeşeriyor" **** " eli bereketli". Vereceği cevaba şaşırmayacağımıza emin olarak gene de bekleyeceğim. Saygılar.
Harun Parlak
21-11-2007, 00:06
Bizimde bir Nebahat teyzemiz vardı allah rahmet eylesin öğle güzel afrikamenkşeleri yetişdirirdiki herkez bayılırdı.
Çok güzelde çiçekler açardı onlarla konuşur sesli sesli severdi
aynı apartmanın alt katında **** üst katında aynı penecereye alır götürürdü komşular.
En fazla bir hafta sonra küserdi. Çiçekleri dökerdi sonunda da ölürdü.
İlgi istedikleri kesingibi görüküyor bu durumda sadece sulamak yetmiyor.
Bu konuda Mythbusters (Discovery Tv'de yayınlanan ve halk arasında inanılan şeylerin gerçekliğini deneylerle inceleyen bir program) araştırma yapmıştı. Bitkilerin hislere sahip olup olmadığını incelemeye çalıştılar elden geldiğince tabi. Yanlış hatırlamıyorsam kısaca şöyleydi:
Adam boyunda bir salon bitkisi bulup hertarafına insanlar için kullanılan ve biyolojik birkısım tepkileri ölçen yalan makinesi nevi'nden bir alete ait elektrotlar bağladılar. Sonra da bitkiye bağırıp çağırmaya ve ona vurmaya başladılar. İnanır mısınız bilmem ama o ana kadar sakin duran ibre kımıldamaya ve kağıdı karalamaya başladı. Hadi bu fiziksel etkiye verilen tepki diyelim. Peki şuna ne diyeceksiniz.
Adam bitkinin karşısına geçti ve onun hakkında korkunç şeyler düşünmeye başladı. Örneğin onu fırına atıp yaktığını veya parçalamaya başladığını hayal etti. Bu hayallerinin zamanını elinde bulunan anahtara basarak kaydettiler. Sonra da zaman çizelgesinde bitkinin verdiği tepkileri ve anahtara basılma anlarını karşılaştırdılar. Yine inanır mısınız bilmem ama bitki tam olarak adam kahredici şeyler düşündüğü anlarda ibre kağıdı karalamış, yani tepki vermişti, belki de korkmuştu.
Daha bitmedi, bir sonraki aşamada elektrotların bağlandığı bitkinin yanına başka bir bitki getirip ona işkence ettiler. Sonuçta bitki, bizim ölçebildiğimiz kadarıyla tabi, eziyet gören kardeşini kendince yine hissetti.
Çocukluğunuzdan hatırlarsınız, bir kabahatiniz olduğunda, babanızın bir bakışı bile size ne etkiler yapardı. Gözlerine baktığınızda onların yüreğini okurduk, seviyor mu, yoksa kızgın mı o anda. %100 ispatlanması mümkün olmasa da sanırım bitkiler de, tıpkı yüreği temiz bir çocuk gibi düşüncelerimizi okuyor, mutlu oluyor veya strese giriyor, üzülüyorlar.
Bitkileri seviyorum, onların canlı olduğunu hissediyorum, bu dünyada boşuna ve sebepsiz varolmadıklarına inanıyor, üzüldüğümü veya sevinçli olduğumu hissettiklerini düşünüyorum.
Yeryüzünde her şey bir şekilde enerji.. İnsanların yaydığı olumlu ya da olumsuz enerji doğal olarak bitkileri de etkiliyor. Bunun için konuşmanız gerekmiyor. Enerji alanınızda ne varsa bitki onu algılıyor, sözlerinizle insanları kandırabiliyorsunuz ama bitkileri asla.;) Tartışılan konuda forumda bir başlık da var ama şu an bulamadım.
Ben yine de öncelikle ihtiyaçları doğrultusunda davranmayı tercih edeceğim. Sevgili Hoyadag, Lacunosa başlığında yazdığınız torf konusuna katılıyorum. Ben çeliklerimi dikeli bugün bir hafta oldu. İlk cansuyundan sonra hiç su vermediğim halde dün akşam açtığım Kerrii saksıları hala inanılmaz ıslak torf ile doluydu. Hatta torfu elimde sıktığımda suları damladı. O yüzden yeni ve kuru torf ile karıştırıp tekrar sabitledim Kerrii'leri. Çiçeklerime böyle bir ortam verdiğimde sanırım sevgim öncelikli olamıyor. Öncelikli olan onların köklenme ve bakım istekleri.
Mucip Gürbüz
21-11-2007, 01:02
Sevgili dostlar, benim 45. sayfada 1891 nolu mesajımı okurmusunuz.
Hoyadağ sakın sende perdeyi kapatma lütfen çiçeklere doğal davranın konuşun sohbet edin bir dalını yaprağını keserken bile gerekli olduğunu anlatın, çiçekleri için teşekkür edin,istediklerini verin abartmayın, yağcılık yapmayın birbirine güvenen iki dost olun bakın size neler verecek ve verirken koku koymayı kesinlikle unutmayacak, onlar çokaz ister çok verirler. bende 55 çeşit saksı ve dış mekan, 50 civarında kaktüs çeşidi var. Çiçek açanıda bilirim, açmayanıda,su isteklerini.sıkıntılarını, bir saksının yeri değişse fark ederim. Sabah baçeye, seraya girdiğimde muhabbete doyum olmaz,akşam sulama çalıştığında ışıklarla veya ay ışığında gülümsemek ne kelime kahkahalar atarlar ne onlar size, ne siz onlara doyamaz bir bakarsınız vakti unutmuşsunuz hele birde çiligir sofrasını kurmuşsanız kelimeler yetersiz kalıyor anlatmak için.İçimden geldi biraz saçmaladım ama ben gerçekten böyle yaşıyorum çünkü sevgisiz bu iş yapılmaz ucunda parada olsa. Herkese sevgiler saygılar.
Dayanamadım, izninizle buraya alıntılıyorum Mucip bey, ne güzel ifade etmişsiniz. Arkadaşlarımızı o sayfaya kadar yormayalım, bir de sayfa numarası tarayıcıdan tarayıcıya değişiyor galiba. Benim bilgisayarımda bu mesaj 62. sayfada çıktı.
Dilinize, gönlünüze sağlık.
Çiçeklere doğal davranın konuşun sohbet edin bir dalını yaprağını keserken bile gerekli olduğunu anlatın, çiçekleri için teşekkür edin, istediklerini verin abartmayın, yağcılık yapmayın birbirine güvenen iki dost olun bakın size neler verecek ve verirken koku koymayı kesinlikle unutmayacak, onlar çok az ister çok verirler.... Sabah bahçeye, seraya girdiğimde muhabbete doyum olmaz, akşam sulama çalıştığında ışıklarla veya ay ışığında gülümsemek ne kelime kahkahalar atarlar.... Ben gerçekten böyle yaşıyorum çünkü sevgisiz bu iş yapılmaz ucunda parada olsa. Herkese sevgiler saygılar.
64. sayfa. Saygısızlık saymamanız ümidi ile biraz düzenledim alıntı yaptığım yazınızı. En önemli kısmı da sevgisiz olmayacağı.
:p Aynı anda aramışız, kusura bakmayın mükerrer oldu, bende de 64. sayfa. Ama en güzeli yine de sonuçta 'karşılıksız sevgi' ye varmışız hep birlikte sanırım.
Mucip Gürbüz
21-11-2007, 01:15
Hoyadag ve Hafize hanım, teşekkürler, ben beceremedim işte, bende bu işi bilmiyorum.
Sevgili Hoyadag, Lacunosa başlığında yazdığınız torf konusuna katılıyorum. Ben çeliklerimi dikeli bugün bir hafta oldu. İlk cansuyundan sonra hiç su vermediğim halde dün akşam açtığım Kerrii saksıları hala inanılmaz ıslak torf ile doluydu. Hatta torfu elimde sıktığımda suları damladı. O yüzden yeni ve kuru torf ile karıştırıp tekrar sabitledim Kerrii'leri. Çiçeklerime böyle bir ortam verdiğimde sanırım sevgim öncelikli olamıyor. Öncelikli olan onların köklenme ve bakım istekleri.
Hafize hanım, bu noktada, arkadaşların daha fazla çelik kaybetmesini önlemek adına sevgili Cezzar'ın affına sığınarak bir suç işlemek zorundayım. Umarım beni affeder, ancak bu bilgiyi geciktirmek daha büyük suç olacak sanırım.
Bana, düzeltme yapmam için Paul bey ile yaptığı röportajı göndermişti. Şimdi büyük ihtimalle e-dergimizin önümüzdeki sayısında yayınlanacak röportajdan, kullanılan toprak ile ilgili kısmı buraya alıyorum:
"Mumçiçeği çeliklerini dikeceğimiz toprak karışımından da bahseder misiniz?
- Mumçiçekleri genelde ağaç gövdelerinde büyürler. Bu gövdeler, zamanla biriken kurumuş yaprak vb. gibi materyaller açısından zengindirler. Yani, mumçiçeklerinin istediği toprak türü, havalı topraklardır. Sert olmamalı. Yani şu toprak gibi olmamalıdır (Kendisine bir başkası tarafından verilen, alelade bir toprağa dikilmiş mumçiçeği çeliğinin toprağını gösteriyor (Fotograf)). Bu, bahçe toprağı aslında. Ben genelde insanlara orkid kompostu türü topraklar kullanmalarını öneriyorum. Yanlış anlaşılmasın, ille de orkid kompostu olsun demiyorum. Söylemeye çalıştığım şey, toprağın havalı ve hafif kompost şeklinde olmasının iyi olacağı. Yani suladığınızda su içerisinde çok uzun süre kalmamalı, çabucak akıp gitmeli. Orkid kompostu da bu özelliğe sahip, su kolayca arasından akıp gidebiliyor. Bu özelliğe sahip başka topraklar da olabilir. Mesela, torf tabanlı bir kompost olmasını tavsiye etmem. Sana kullandığım toprağı göstereyim istersen. (Fotoğraf). İçinde bir miktar normal toprak ve perlit de var. Yani özetlersem, toprak suyu tutmayıp rahat geçirebilecek şekilde mümkün olduğunca hafif ve havalı olmalı. Mumçiçekleri suyun içinde sürekli kalmaya dayanamazlar cünkü. Kökleri çürümeye başlar."
Aslında yeni birşey yok, Mucip bey'in de adeta beynimize işlercesine defalarca ifade ettiği noktaları belirtmiş Paul bey. Ancak genel olarak şöyle bir yanılgı var sanırım arkadaşlarımızın arasında. "Torfa diktim ama çok az suladım." İyi ama, o çok az su, tamamen saksıda kalmıyor mu? Ortam sıcaklığı da bir miktar düşükse, su buharlaşmıyor, aşağıdan da akmıyor, dolayısıyla ne kadar az su koyarsanız koyun bitki ıslak toprağın içinde uzun zaman kalıyor. Ortam sıcaksa daha kötü, çürümeyi hızlandırıyor. Oysa Mucip bey de defalarca ifade etti, isterseniz musluğun altına koyun, isterseniz kovayla sulayın, ama saksıda kalmasın, aksın gitsin.
Bu durumda çok az sulamak bizi kurtarmıyor, o az su tamamen bitkinin bedeni etrafında kalıyor. Mutlaka ama mutlaka suyu tutmayan bir ortam bulmalıyız, en azından nazlı türler için. Lacunosa başlığında da ifade ettim, satıcılarda onlarca çeşit torf var. Eminim değişik su tutma oranları da vardır ama kimse bu konuda yeterli bilgi sahibi değil. Birçoğunun üzerinde de, yüksek su tutma kabiliyeti olduğu yazılı. İşte bu kabiliyet, mum çiçeğinin katili oluyor. Ben riske girip kaybettiğim çeliklerden dolayı biraz tuzlu olsa da, artık orkide toprağı kullanıyorum. Öyle hafif ki yapraklı çelikler içinde dik olarak zor duruyor, devrilmeye kalkıyor. Artık ölmeye niyetleri varsa, susuzluktan ölmek zorunda kalacaklar.
Sözün özü, su tutan bir toprakta, az su bile mum çiçeğinizi öldürebilir. Mutlaka hafif ve süzek bir ortam bulun, sonra da bol bol sulayın. Haydi herkese kolay gelsin.
Not:Fotoğraflar bende bulunmadığından yayınlayamadım.
Günaydın ;) Gece gece ne kadar güzel yazışmalar yapmışsınız, hem kıskandım hem de çok hoşuma gitti :p İyiki sizleri tanımışım iyiki buradayım...
Benim eşimin annesi de senin Fatma Abla gibi ne ekse tutuyor Hoyadag, elinde mi bir keramet var anlamadım. Belki de dediğiniz gibi seviyor onları ama çok da üstlerine düşmüyor. Ekiyor ve unutuyor, arada bir gidip suluyor. Sonra da ilkin benimki filiz verdi seninki ne durumda deyip de bende birşey yoksa gülüyor :D:D
Mucip Abi demek senin minikler sürmeye başladı. Vay canına, maşallah maşallah ;)
Benim silverpink'te de iki gündür bir hareketlenme var, minik bir şey çıktı üzerinde birazdan resmini yayınlayacağım. Sanırım sürgün veriyor ;);)
Hepinizin çeliklerinin büyümesini ve çiçeklenmesini canı gönülden istiyorum... Sevgiler.
Hakan KINACI
21-11-2007, 10:02
Hakan Bey sizde lacunosanın durumu nedir?
Sn.Denizakvaryumu,
Ben Mucip beyin dediklerini yaptım ve hemen hepsi tuttu diye düşünüyorum hiç bir solma vs olmadı.
Hatta ilk geldiği günden itibaren suya koyduklarımın bir çoğu köklenmişti onlarıda bardaklara diktim, içlerinden sadece bir tanesi su da kök vermedi onuda Mucip bey kes koy dediği için tarifne uyarak onlarıda diktim.
Şimdilik hiç birinde olumsuz bir şey yok, inşallah bundan sonra da olmaz da tutturamayan ve isteyen herkese çelik gönderme imkanım olur. :)
denizakvaryumu
21-11-2007, 10:30
Hakan bey tebrikler...
Ancak bendeki lacunosanın da üst kısmında bir şey yoktu yaprak sap her şey normaldi,
Elfogi ve penelopenin lacunosalarını okuyunca merak edip torfun içine bakınca çürüdüğünü gördüm.
Artık lacunosadan bir çelik için beni sıraya yazın lütfen...
Bu türü çok sevmiştim.:(
Bende isteyebilirim.
denizakvaryumu
21-11-2007, 11:13
Bu türü çok sevmiştim.:(
Bende isteyebilirim.
En yoğun kokulu hoya ... Hoya lacunosa. En büyük asker bizim asker gibi oldu:D
Çiçeklerde koku sevenlerin mutlaka sahip olması gereken bir çiçek, üstelik salonlar için çok uygun...Her koşulda kolay bir hoya deniyor ama çelikten başarılı olamadık :)
Arkadaşlar, ben şu fazla sulama olayıyla ilgili naçizane bir öneride bulunayım, Mucip abim yanlışım varsa düzeltsin..
Benim çelikleri inadına plastik saksılara dikmek istiyordum, çünkü hep plastik saksı kullandıydık şimdiye kadar.. Sonracıma, buralarda plastik saksı satan hiçbiryer bulamadığımdan mecburen elimdekilerle yetinip kalan 5-6 tanesi için de toprak saksı aldım (toprak saksı diyorduk di mi onlara?).. İyiki de almışım. Bence çelikleri köklendirmek için en uygun saksı türü bu. Aynı anda suladığım plastik saksılar hala ıslak dururken, toprak saksılarım kurumuş oluyor. Yani bizler gibi dakka başı saksılarının başına gidip ne olmuş diye bakıp ille de sulamak isteyenler için çok ideal. Fazla sulamadan çürüme tehlikesi hemen hemen yok gibi duruyor, çok daha çabuk kuruyor çünkü toprağı.. Hatta bazen gün aşırı suladığım bile oluyor toprak saksıdakileri - tabi çok az miktarda, yarım çay bardağı kadar-. Ama en azından sulama güdümü tatmin etmiş oluyorum :D :D ..
Bu arada benim de diversifoliaların biri ve serpenslerin biri sürgün mü veriyor ne ;)
Selamlar...
Mucip Gürbüz
21-11-2007, 18:28
Yerden göğe haklısın amatör olarak bu işi yapanlar için ideal tavsiye ederim.
Önceleri ben de çiçeklerimi toprak saksılara ekiyordum, suyu daha iyi emiyorlar diye. Ama zamanla toprak saksılarımın büyük bir kısmı bozulmaya dışlarından pul pul dökülmeye başladılar. Aldığım yere sordum bayağı da iyi para ödemiştim kabartmalı süslü olanlarına. Herhalde iyi fırınlanmamışlar dediler, ve görüntüleri çok çirkin oldu. Bu yüzden plastik olanlarına döndüm. Birkaç tane büyük derin olmayan yuvarlak toprak saksım var onlarda da sümbül ve crocuslarım ekili. Bunların çiçeklenme süreleri kısa olduğundan işleri bitince seraya kalkıyorlar bu yüzden fazla sulama olmuyor, saksılar da pul pul dökülmedi.
Benim hoyalardan 1 kerii,limoniaca ve spear mint maalesef öldü. Kaldı bir tane kerii ve shepherdii bakalım ne olacak? Yapraklar da çürümüş. Onlardan da sadece 2 tane limoniaca var :(
Mucip Gürbüz
21-11-2007, 23:10
Sayın Pelinya'nın çiçeği konusunda hala şüpheliyim, sıyrılmış olduğu konusunda fikrimi değiştirmedim, yapraktan ya yaptığımız gibi olur, **** sıyrılır üzeride yaprak verbileceği parça kalır, başka olmaz.
Eğer o mucize ise bir mucize de burdan çıkar da, ben şimdi toplayacağımız balıkları nereye koyacağımızı düşünmeye başladım,:D
Sevgili Coyote ve İlknur Aşık, kayıplarınıza çok üzüldüm. Umarım kalanlar yaşamayı başarırlar.
Arkadaşlar, sipariş listemiz üzerinden, verdiğiniz bilgiler doğrultusunda kaybettiğimiz çelikleri tesbit etmeye başladım. Başlayan kayıplar ile birlikte sanırım zamanı geldi. Bu kayıp tablosunu düzenlediğim zaman sevgili Hoyadag'a göndereceğim. Bu başlığı da kendisinin açmasını rica ediyorum.
Sevgili Hoyadag Mum Çiçeği ana başlığı ve alt başlıkları ile ilgili bir program hazırlamıştı. Şu ana kadar belirttiğim başlık dışında hemen hemen tüm başlıklar açıldı. Hoyadag'ın hazırlamış olduğu programda bu başlık ile ilgili maddeyi buraya aktarıyorum ve tüm arkadaşların kayıplarını bildirerek bu anlamda yardımcı olmalarını rica ediyorum.
Bu arada maddenin her 4 ayda bir çiçeğin durumu, çiçeklenmesi, çelik alış-verişi konusunun bu başlıkta değil, türlerin kendi başlıkları altında olmasının daha doğru olacağını düşünüyorum. Bu başlıkta sadece arkadaşların ellerinde bulunan ve yaşayan türlerin listelenmesi yeterlidir. Ölümler yaşandıkça listeden düşeriz kaybettiklerimizi, sonunda listede kalan yaşayan çelikler olur.
Hoyadag'ın hazırladığı madde:
''Nadir Türlerin Takibi ve Raporlama
Bu bölüm, bence en önemli bölüm olacak. Takibi yapılmadığında onlarca cins zaman içinde yitip gidecektir. Benim düşüncem kimde hangi çeliklerin bulunduğunun belirlenmesi ve her 4 ayda bir büyüme, çiçeklenme durumunun takibi. Pek tabi olarak arkadaşların rızasıyla gerçekleşecek olan bu raporlama sistemi, arkadaşların belirlenecek zaman dilimlerinde elindeki bitkilerin durumunu bildirmesi ve bu bilgilerin bir veya birkaç gönüllü arkadaş tarafından tablolanması yoluyla pekala çalışabilir. Tabi ki çelik alışverişi konuları da burada tartışılacaktır.''
Benimkilerden Hoya Lucunosa ve Hoya Multiflora malesef kaybettim.:)
En merak ettiğim türlerdi.Kısmet değilmiş.:)
O dunsu olanlar sağlam görünüyor.
En çabuk tutan ve uyum sağlayan Spherdii
denizakvaryumu
24-11-2007, 15:08
Hoya lacunosa (yeşil çelik) da benim kaybettiğim türdü.
sinaninci1
24-11-2007, 15:38
Hoya lacunosa (yeşil çelik) da benim kaybettiğim türdü.
Arkadaşlar daha önce söyledigim gibi, hoyadagın bana çelikleri göndereli 35 gün oldu ve RB odunsu gödeliydi çabuk köklendi fakat digeri yeşil gövde yeni yeni köklenmeye başladı suyun içinde. Demek istedigim biraz sabırlı olup uzun süre beklerseniz suda kökleniyor. Toprakta çürüme yapıyor kanımca.
Saygılar
Diğer yandan Penelophe da tüm çeliklerini suda köklendirmeye çalışırken hepsi çürüdüydü.. Sanırım bu çürümenin suda veya toprakta köklendirmeyle direk olarak pek alakası yok mu ne?
Selamlar..
Uzmanlar diyeceğini demişti bence ;) Toprakta köklenmesi en uygunu ama suyu fazla kaçırmamak şartı ile.
Arkadaşlar, yeşil çeliklerin, özellikle kerrii'lerin köklendirilmesi ile ilgili sorun yaşadığımızı Paul beye iletmiştim, sağolsun ilgilenmişler, aşağıda gelen yanıtı bulabilirsiniz:
"Dear Muhammed,
I wa glad to hear that nearly all the orders got through safely.I root all my cuttings as green cuttings and not semi wood. These cuttings require being put under plastic and vlies and they need to be kept warm ( a minium temperature of 20 o c) and moist while they are rooting. It would have been usefull if you could haxe sent me a few pictures of the dead hoyas. Many times people say that the cutting is dead but and have sent me a picture and I could then tell them what to do. If you require more **** with any problems let me know
Yours
Paul"
"Paketlerin büyük çoğunluğunun sağsalim ulaşmasına sevindim. Ben yeşil çeliklerin hepsini köklendirmeyi başarıyorum. Bu çelikler plastik veya vlies(nedir bilmiyorum) altında sıcak(en az 20C) ve nemli tutulmalı. Bana kaybettiğiniz çeliklerin fotoğraflarını gönderebilirseniz daha faydalı olabilirim. İnsanlar çeliklerini kaybettiklerini söylediklerinde ve bana fotoğraf gönderdiklerinde onlara ne yapmaları gerektiğini söyleyebiliyorum. Daha fazla yardım gerektiğinde bana ulaşınız,
Paul"
Paul beyin istediği fotoğraflar için Penelophe ve İlkin'in kaybettiği kerrii fotoğraflarını gönderdim. Bakalım ne yanıt gelecek?
kiiirmiziii
24-11-2007, 18:35
Bende kesin olarak bir çeliğimi kaybettim,daha kesin olmamakla beraber serpens i de kaybedeceğim sanırım.Çünkü onu köpeğim kökleyip azıcık dişlemiş.Ben suda köklendirdim arkadaşlar,Ve 2 tanesi tuttu.Serpensi de kurtarırsam bir kaybım olacak.
Sevgili Kiiirmiziii, üzüldüm.. Hangi tür çeliğinizi kaybettiniz? Serpens'i de kaybedecek olursanız rica etsem bize yazar mısınız?
Sevgili Hoyadag, çok güzel bir olay bu, soruya vereceği cevabı sabırsızlıkla bekliyorum ve size vereceği cevabın çok basit ve şaşırtacak kadar sade olacağını da biliyorum. Hoşçakal.
Bundan sonraki mesajları okumadan verilecek cevabı söyleyebilirim.
''Hiiiç, özel bir şey yapmıyorum, ara sıra suluyorum, ışık alan bir yerde duruyor.''
Bu son kelimeler bile fazla oldu, bakalım cevabı tutturabilecek miyim? :p
16 günlük köklendirme mücadelesinin sonucu:
Densifloranın birini kaybetttim (Yeşil çelikti).
Diğer bütün çeliklerin hepsinin saksı ve toprağını değiştirdim. Kağıt ve gübre karışımı olan saksılara ektim. Bu saksıların nem kontrolünü dışarıdan görerek yapmak mümkün. Bu saksıların resimlerini Hoyadag bir yere koymuştu.
Değişim sırasında gördüklerim: Australis, verticillata, sp bogor, shepherdii bu çelikler odunsuydu ve bunları köklendirme hormonuna batırıp dikmiştim, köklenmişler.
Lacunosa ve serpensin durumu şüpheli. Kök benzeri oluşumlar var ama çelikler sağlıklı görünmüyor ve üzerlerinde hiç yaprak kalmadı hepsi kurudu.
Multiflora, m.speckles, paziae, odorata, densiflora ve paucifolia da yeşil çelikti, köklenmemişler ama sağlıklı görünüyorlar.
kiiirmiziii
25-11-2007, 11:05
Hoya onychoides kaybettiğim cins bu.Odunsu olarak gelmişti.Kendini hiç toparlayamadı.Ama ben hala toprakta tutuyorum belki bir mucize olur diye.Bu arada Serpens'in durumu hiç iyi görünmüyor.Diversifolia küçük bir yaprak bile çıkarmaya başladı.O kesin artık tuttu.Silverpinkim köklendi ama onu da köpek sökmüştü.Umarım hasarı yoktur.Şimdilik bir terslik görünmüyor ama serpens sararmaya başladı:(
Koyu yeşil
25-11-2007, 15:54
Arkadaşlar, bu pazar sabahı Tansaş'tan birşeyler almak için gittiğimde, çiçek reyonunun önünden geçerken üzeri tomurcuk dolu bir mum çiçekleri görünce yaşadığım sevinci size anlatamam. Bütün alışverişi yüzümde bir tebessümle yaptım:).
Bahsettiğim Bostanlı Tansaş (Köprünün ordaki). Buraya geldiğine göre diğer mağazalarına da gelmiş olabilir. Birileri mum çiçeği kardeşliği duymuş olmalı :) Tüm mum severlere duyurulur.
Resmini çektim yarın sizinle paylaşacağım. Etiketinde Mum çiçeği-Stephanotis (gelin çiçeği) yazıyor.
sinaninci1
25-11-2007, 16:05
Arkadaşlar, bu pazar sabahı Tansaş'tan birşeyler almak için gittiğimde, çiçek reyonunun önünden geçerken üzeri tomurcuk dolu bir mum çiçekleri görünce yaşadığım sevinci size anlatamam. Bütün alışverişi yüzümde bir tebessümle yaptım:).
Bahsettiğim Bostanlı Tansaş (Köprünün ordaki). Buraya geldiğine göre diğer mağazalarına da gelmiş olabilir. Birileri mum çiçeği kardeşliği duymuş olmalı :) Tüm mum severlere duyurulur.
Resmini çektim yarın sizinle paylaşacağım. Etiketinde Mum çiçeği-Stephanotis (gelin çiçeği) yazıyor.
Üzülerek size birşey söylemek istiyorum o mum çiçegi degil yasemin türü bir çiçek ve çok güzel kokar bulursam alacagım celal bey almıştı dün ofisinde gördüm.
Koyu yeşil
25-11-2007, 16:47
Evet sanırım bunun aynısı. Yaprakları aynı muma benziyor :) Üzerine de mum çiçeği yazmışlardı. Demek değil. Olsun güzel bir çiçek. Üzülmeyin :) Sanırım siz de Tansaş gibi zincirlerde bulabilirsiniz. Bilgi için teşekkür ederim.
Koyu yeşil
25-11-2007, 16:53
Üstelik bu başlığın 22. sayfasında konu tartışılmış. Sayfalar çoğalınca gözden kaçabiliyor işte :o Gereksiz yere meşgul ettim bu başlığı da. Madagaskar yaseminiymiş. ama anladığım kadarıyla mum çiçeği ile uzaktan akraba :)
Neyse çeliklerim yolda, akrabası da evde diye belki kolay kökleniverirler;)
Paul bey ile yeşil çeliklerin kaybı meselesini çözmeye çalışıyoruz, ulaşabildiğim arkadaşlara özelden mesaj attım, gözden kaçırdığım varsa, herhangi bir yeşil çeliğini kaybeden arkadaşlarımdan bir ricam olacak.
Mümkünse çeliklerin öldüğü yerde toprağın üstüne bir derece koyarak sıcaklığı ölçebilir misiniz? Gece nerelere kadar düşüyor bu sıcaklık bu da önemli.
Bu bilgiyi isterseniz forumda yer kaplamamak adına özelden gönderin. Durumu analiz edip sonuçlarını buradan açıklarız,
İlginizi bekliyorum, bu seviyede bir çelik kaybı beklemiyordum açıkçası. Bu sorunu hepbirlikte çözelim.
İklimsiz
25-11-2007, 22:06
Merhaba arkadaşlar bu mumçiçeklerinin hangi tür olduğu konusunda yardımcı olabilir misiniz? Aslında buraya yazmakta kararsız kaldım, "bu bitkinin, çiçeğin adı nedir?" başlığı altında sormayı düşündüm fakat mumçiçeği oldukları için bu başlığı kullanıyorum. Şimdiden teşekkürler.
http://img135.imageshack.us/img135/2905/3inhoyatx1.jpg
Sevgili İklimsiz,
Paul Bey'in Veriegata Kolleksiyonunu incelerseniz sanırım bulabilirsiniz. Bildiğim kadarı ile Carnosa Tricolor, Carnosa Crincle 8 Veriegata(4numaralı), Hoya Acuta/Verticilata varr., Australis Veriegata gibi isimleri olan türler. 4 numaralıdan eminim ama diğerlerini sadece benzetebildim emin değilim. Sonuçta Veriegata türleri bunlar.. Birbirine benzeyen yapraklar ama, yaprakların büyüklüğü, uzun veya küçük oval olması gibi değişik türler, o yüzden tam anlayamadım.
Bu arada bu resim nereden?:o Çok güzel görünüyorlar..
İklimsiz
25-11-2007, 23:40
Çok teşekkür ederim hfz, bu bilgiler ışığında daha kapsamlı bir araştırmaya girebilirim. Resimler buradan:)
http://images.google.com.tr/images?q=hoya&gbv=2&svnum=10&hl=tr&start=20&sa=N&ndsp=20
Çok güzeller, umarım bizimkilerin de böyle büyümüş resimlerini buraya koymayı Allah nasip eder.
İklimsiz
25-11-2007, 23:54
Elbette olacak sevgili hfz, hatta bizimkiler bunlardan da nefis görünecekler. Böylesi bir kardeşlik başka nerede var, böylesi bir çaba başka kimde var?
Sanırım 3 ve 4 numara Hoya Compacta, Buradan yapraklarına bakabilirsiniz. (http://www.myhoyas.com/Hoya%20compacta%20'ML'%20leaves.htm)
Hakan KINACI
26-11-2007, 08:51
Hoya lacunosa (yeşil çelik) da benim kaybettiğim türdü.
Sn.Denizakvaryumu;
Sanırım benim ki de nazara geldi yaprakları çürür gibi oldu ve düştü.
Şimdi gövde kısmı da yukarıdan başlayarak kuruyor. :(
Mucip beyin, Tarifine göre kesmiştim ve iki adet olarak dikmiştim. her ikisinin de aynı şekilde olması hiç iyi olmadı bari en azından bir tanesini kurtabilirmiyim diye düşünüyorum.
denizakvaryumu
26-11-2007, 09:47
Hakan Bey,
sn.hoyadag, bu durumun nedenleri niçinleri üzerinde ayrıntılı olarak duruyor...sanırım olayı yakında çözeceğiz.
Özellikle en yoğun kokulu hoya olan Hoya lacunosanın kaybedilmesi herkes için üzücü oldu ve bu tarihe kadar lacunosa için iyi haber veren kimse olmadı.
Ben akvaryum - paludaryum ortamında, yeşil çeliğin nispeten kuru ama nemli ortamda köklendirilebileceği düşüncesindeyim.
Eğer olası bir talep toplama yine olursa sadece 8 adet hoya lacunosa talep edeceğim ve farklı denemelerde bulunacağım.
Suda ve torfta lacunosayı bu şekilde köklendiremeyeceğimiz ortaya çıktı... tek alternatif nemli ortamda yeşil çeliğin nispeten kuru olarak köklendirilmesi.
Tabi %100 garanti bir yol daha var :) Sayın Mucip Beye yeşil lacunosalar gider, bize köklenmiş olarak döner...Herhalde eninde sonunda böyle olacak:)
kiiirmiziii
28-11-2007, 09:19
Sizlere bana ilginç gelen birşeyi söylemek istiyorum.Mum çiçeğinin yazın açtığını bilirdim ben.Bilgim mi yanlış bilmiyorum ama benim carnosa'm çiçek açıyor yeniden arkadaşlar.Bu normal midir?:)
Ne kadar şanslısınız aman maşallah. ;)
Kışın da ortam müsaitse çiçeklendiğini okumuştum. Sıcak bir ortamda mı bulunuyor çiçekleriniz kiirmiziii? Merak ettim. Cam kenarında mı? Günde ne kadar güneş alıyor, hangi zamanlar güneş alıyor söyleyebilir misiniz?
Sevgili kiirmiziii çok şanslısınız.Koku var mı?
kiiirmiziii
28-11-2007, 10:11
Sevgili İlkin; Çiçeğim pencere kenarında duruyor ve sadece sabah güneşi alıyor .Saat 11:00 ,11:30 a kadar.Öğleden sonra güneş gelen tarafı kapadım.Çok fazla da sulamıyorum.Sizlerin burda yazdığı gibi oksijenli su,toprak kap ya da başka benzeri şeyler hiç kullanmadım.çelikken suda köklendirdim ve toprağa diktim.O kadar. Bence çok teferruata da gerek yok.Nitekim yeni aldığım çeliklerden ikisi de tuttu aynı yöntemle.Yaprak bile çıkarmaya başladılar.Diğer ikisini köpek köklemeseydi onlar da tutacaktı.Ama dediğim gibi özel birşey hiç yapmadım.Elfogi;evet kokuyormuş ama ben almıyormuşum:rolleyes:Yaz sonunda farkettim...
Çok teşekkürler sevgili kiiirmiziii. Gerçekten de özel bakım istemeyen bitkiler. Benim serpens ve silver pink de minik yapraklar verdi. Serpens'inki daha belirgin değil ama görüyorum geldiğini ;) Benim evimde de cam kenarında duruyorlar. Sabah çok az güneş geliyor. Bakalım neler olacak. Sağolun bilgiler için tekrar.
Sevgili İlkin; Çiçeğim pencere kenarında duruyor ve sadece sabah güneşi alıyor .Saat 11:00 ,11:30 a kadar.Öğleden sonra güneş gelen tarafı kapadım.Çok fazla da sulamıyorum.Sizlerin burda yazdığı gibi oksijenli su,toprak kap ya da başka benzeri şeyler hiç kullanmadım.çelikken suda köklendirdim ve toprağa diktim.O kadar. Bence çok teferruata da gerek yok.Nitekim yeni aldığım çeliklerden ikisi de tuttu aynı yöntemle.Yaprak bile çıkarmaya başladılar.Diğer ikisini köpek köklemeseydi onlar da tutacaktı.Ama dediğim gibi özel birşey hiç yapmadım.Elfogi;evet kokuyormuş ama ben almıyormuşum:rolleyes:Yaz sonunda farkettim...
Merhaba Kırmızıı , Bitki kaç senelik? Bulunduğu ortam kaloriferli mi?
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.