29-06-2011, 22:05 | #301 | |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Alıntı:
Ürün çıkartmak için o kadar uğraştınız. Bir sürü zaman harcadınız. Peki neden bu işin speklerine uygun bir malzeme bulmadınız? Yok muydu? Varmış oysa. Bunun yerine literatürü ürüne uydurmaya çalıştınız, niye? |
|
29-06-2011, 22:10 | #302 | |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Alıntı:
|
|
29-06-2011, 22:12 | #303 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-02-2008
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 533
|
Sevgili Meyvelitepe, Bende sedimantasyon testini yapmış idim ama hacim bazlı değil ağırlığı baz olarak aldım ve de % 3 lük konsantrasyonlar şeklinde idi ve de sonuçlar sizinkinden farklı çıkmıştı. Sizin yaptığınız şekildede yapacağımdan emin olabilirsiniz . Renk, tane dağılımı, partikül yapısı vs üzerine yaptığınız bilimsel ölçütlemeler ile ilgili hiçbir şey söylemem gerekmiyor. Bu sayfaları okuyan ve de ellerinde Sunshader bulunan Sayın arkadaşlardan ( selahattin yılmaz, lilium,bergan 45, müjgan,ömer tuncer, athena Asena, Yarkın ve de ismini şu an hatırlıyamadığım VE BURADA SAYAMADIĞIM arkadaşlardan özür dilerim ) bir ricam olacak . SEVGİLİ ARKADAŞLAR, ellerinizdeki deki Sunshader torbalarından en az birer tanesini şahit numune olarak tutarmısınız lütfen. Sunshader torbalarındaki karışım da bulunan kaolinin rafine ve kalsine olup olmadığı araştırıldığında sizlerden istenecektir. Sevgili meyvelitepe, daha önce size gönderdiğim ürünlerle ilgili yorumlarınız bu başlık altında bir yerlerdedir. Dönüp bakmak istiyenler olursa bakabilirler. (55 Nolu mesaj) Alıntı:
Benim ilkel şartlarda hazırladığımdan çok daha iyi olan ve standart kalsine ve rafine kaolin içeren karışımı beğenmiyebilirsiniz, tuu kaka diyebilirsiniz sonuçta yorumdur kabullenirim ya da kabullenmem ama bu karışımdaki kaoline RAFİNE ve KALSİNE değildir diyemezsiniz. Ben demem ama ispat edemezseniz size müfteri derler Ben size illa bir şeyleri ispatlamak gayretine girmedim girmem de isterseniz özelden size Kaolin faturalarınıda gönderirim. Hem karışımın maliyetini öğrenir hemde fırsatçı olmakla suçladığınız benim Türkiyenin her yerine adrese kargoyla teslim üç beş kilonun 2 tk/kg fiyatla ne paralar kazandığını görürde bu işi niye yapmadığınıza hayıflanırsinız. Ama güzel tarafı ne biliyormusunuz? Partikül teknoljisi için o şişirdiğiniz pahalı ürünlerin gereksizliğini sizde anladınızda itiraf edemiyorsunuz Birde işin ticari boyutu vardı ona çomak soktum. İyikide yapmışım. Sevgiyle kalın |
|
29-06-2011, 22:43 | #304 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-02-2008
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 533
|
[ Ürün çıkartmak için o kadar uğraştınız. Bir sürü zaman harcadınız. Peki neden bu işin speklerine uygun bir malzeme bulmadınız? Yok muydu? Varmış oysa. Bunun yerine literatürü ürüne uydurmaya çalıştınız, niye?[/QUOTE] Sevgili Meyvelitepe, Hiç kendinizi fazlaca zorlamayın, iyiyisimi ben size aldığım hammadde firmasının faturalarını vede spectlerini ileteyim de rahatlayın. İnanın 5 günde çökelen ne olursa olsun sizin testlerdeki gibi 1 saatte birdenbire çökelmez. Siz nasıl olurda bu ürün rafine ve de kalsine değildir dediniz önu açıklayın. Sevgiyle kalın. |
29-06-2011, 22:49 | #305 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Geçen yıl girişiminizi kutlayarak malzemenin ağır olduğunu belirtmiş, saflık analizinin gerekli olduğunu söylemiş teşvik etmişim. İyi de yapmışım, keşke kibarca belirtilen sorunların üzerine gitseydiniz. Ürününüzle ilgili bir çok soru sordum, yanıt vermediniz. Hala da vermiyorsunuz. Neden bir litresi 315 gr diye yazdığınız ürünün bir litresi 580 gr. geliyor. Ya da neden 580 gr demediniz? Ne gibi bir amacı var? Bu ürününüz kalsine değil, ya da kalsine kaolin değil. Partikül teknolojisine gelince, gereklerini ve şartlarını gayet güzel ortaya çıkarmışlar. Ürününüze %50'si 2 mikrondan küçük dediniz diye, o beğenmediğiniz bilim adamlarına %50'sinin 2 mikrondan küçük olması yeterlidir bile dedirttiniz, buna gerek var mıydı? Şişirdiğim (ama henüz hiç kullanmadığım) pahalı ürün nedense sayısı binlere varan bilimsel saha deneyinde kullanılan ürün. Kaldı ki şu basit ağırlık deneyi bile sattığınız ürünün o pahalı ürünler kadar pahalı olduğunu gösterdi. Hani ucuzdu? Neresi ucuz? Her gün bir çok kişi soruyor hâla, sonunda buldum kullanılabilir ve ucuz ürünü. Boşverin kaliteyi, karşılaştırın fiyatınızı göreceksiniz. Gerekli olan pahalı ürün değil, doğru ürün. Hoş, ürününüzün pahalı ya da ucuz olması beni ilgilendirmiyor, doğruyu söyleyin yeter. |
29-06-2011, 23:05 | #307 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-02-2008
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 533
|
Sevgili Meyvelitepe, Ayrıca belirtmemde fayda var, belki biliyorsunuz belkide bilmiyorsunuz, yaklaşık iki yıldır bu sitede aktif olarak bulundum. Kimseye istinatsız bir suçlamada bulunmadım yani başka bir deyişle ispat edemiyeceğim bir şeyle suçlamadım. Sunshader ile ilgili sizden en ufak bir beklentim olmadı olamazdıda.Bedelsiz dağıtılacak olan ürünün karşılığında agaçlar nete yapılmasını düşündüğüm katkıyıda sizin engellediğinizi sanıyorum. Öyle değilse özür dilerim. Ben öyle ya da böyle bu güne kadar en az 4 ton malzemeyi bedelsiz olarak dağıttım. Fırsatçılığımı burdan bile anlayabilirsiniz , Sevgili Mine pakkaner bir soruyu özelden sorduğunda kendisi ile birebir karşılaştığımızda yuz yuze ne isterse anlatacağımı bildirdim ve konuyu karşılaşacağımız zamana kadar erteledik, Elbet bir gün kendisi ile karşılaşır o zamanda ne sorarsa açıklarım, Benim herhangi bir ticari kaygım yok ne yazıkki. Ne leonardit 600 TL olmalı, ne solcan gübresi 2000 TL olmalı. Bu örnekler çoğaltılabilir. Ama görüyorum ki bu site bu işlere çok müsait. Buda beni rahatsız ediyor. Ehh ne yapalım kel başa şimşir tarak ! Sevgiyle kalın |
30-06-2011, 03:07 | #308 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili arkadaşlar, Konu gördüğüm kadarıyla ısınıyor, nacizane araya girip bir şeyler yazma ihtiyacı duydum, Öncelikle sevgili meyvelitepeye yazmış olduğum şu mesaj da güzel bir araştırma ya da deney yaptığından dolayı teşekkür etmiştim, hatta firma isimlerini açıklayamayabilirsin, ama içinde ne var ne yok hangisi daha iyi gibi cümleler yazmıştım, meyvelitepenin ürünlerin işimlerini de açıklayacağım cümlesini gerçekten cesaretli bulmuştum, ve daha sonraysa demekki elinde kanıtlayacağı bilgi belge kısaca envarteli var ki, bu cesareti gösterebiliyor deyip konunun nereye gideceğini izliyordum. Cesaretinden dolayı kutluyorum. Açıklamış olduğu bilgiler güzel, tabii bu gerçekten yanlı ve taraflı değilse ki, bu konuda en ufak bir şüphem yok diye daha önce demiştim. Sevgili meyvelitepenin bu yapmış olduğu uygulama ya da deney veya araştırma biz kulanıcılar olarak güzel yararlı bir deney, buraya kadar tamam. Diğer tarafı, ürün sahiplerini ve meyvelitepeyi ilgilendiriyor, zira bu açıklamış olduğu değerleri kanıtlayabilmesi gerekiyor, bilemiyorum sevgili meyvelitepe bunların analizlerini yaptırdımı burada yazmış olduğu değerleri belgeli olarak uygun kuruluşlardan aldımı? Örneğin: rafine ve kalsine değildiri nasıl kanıtlayabilir, (buradaki resim ve uygulamalar kanıt kabul edilebilirmi?) gerçekten büyük bir sorumluluk alarak bunları açıklaması büyük bir cesaret. Benim de sevgili ensardan sunShader telebim olmuştu, sağolsun acemi caylak gönderdi, Diğer ürünleri hiç kullanmadım aralarında hiçbir kıyas edemem öyle bir deneyimim yok. sunShader deneyimimi en açık olarak sizlere şöyle anlatabilirim. Taral ilaçlamam bir iki oldu arıza yapıyordu, hatta bu arızalardan dolayı ceviz iç kurdu için attığım madex ilacımı atmakta geçikmiştim ikide bir pompam rıza yapıyordu zar zor tamir ettire ettire ilacı attım, bu esnada kaolin kilimide sevgili ecemi caylak (usta) gönderdi hemen ertesi günü gidip atmak istedim, anlatıldığı gibi önce kaolini on litrelik suda erittim, eritirken de sanki böyle bir şeyler (tartışma) olacakmış gibi pür dikkat ederek söylenen tariflere göre hazırlamaya çalıştım, kaolini on litrelik suda erittikten sonra yarıya kadar su dolu olan tanka dökmeden önce 15- 20 dakika kadar bekledim acaba dibe çökme yapacakmı diye, bu kadarlık zaman zarfında çökme yapmadığını görünce tankta da zaten karıştırıcı var durduk yerde çökme yapmadıysa karıştırıcıyla yapmaz diyerek kaolini tanka ilave ederek ağaçlara atmaya başladım, tam olarak saymadım ama 10 veya 15 ağaca atmıştım ki, pompam aynı arızayı tekrar gösterdi, eyvah kaolin tankta kaldı ne olur açaba endişesi taşıyordum, pombayı tamir etirmem iki gün sürdü, tankı nasıl boşaltacağım bu çökmüştür düşüncesiyle tankın içerisine (Tank200 litrelik mavi bidon) bir sopa sokup karıştırıp ne durumda olduğuna bakmak istedim, sopayla karıştırdığımda dibe çökmenin olduğunu hiç hissetmedim, bir iki karıştırmayla gayet normal gördüm, motoru çalıştırıp ağaçlara atmaya başladım, Motorum arıza gösteriyor dedim ya tekrar aynı arızayı gösterdi yine yarıda kalmıştı, kaolin yine tankta kaldı, ertesi gün(Bügün) pompanın tamiri olmayacağı için arkadaşımdan bir motorlu sırt pompası alarak tankta kalan kaolini boşaltıp ağaçlara atarken . Buradaki yazışmaları bildiğim için üstüm başım ellerim kirli akşamda olmuştu acele ediyordum, kolini eritip üç gün bekleyip tanktan kovaya kovadan pompaya döktükten sonra dibinde tortu kalıyor kalmıyoru görüntülü olarak çekeyim dedim ve , benim fazla tecrübem yok bu tortuysa tortudur arkadaşlar. İkinci bir şey daha denedim kaolini yani sunShader i hiç suda eritmeden direk sırt motorunun ağzına süzgeçine dökerek çeşmeden gelen suyla bir cubukla karıştırarak motorun tankına koyup rahat bir şekilde tıkanma göstermeden hatta bittikten sonra tankın dibi ne alemde diye baktım, hiçbir kalıntı yoktu. Bu ürün hakkında iyidir kötüdür hakkına sahip değilim, içinde ne var ne yok ne kadar kaolin var ne madde var, refinemidir kalsinemidir gibi kesin verilere ulaşabilmem beni aşar bilgisine de sahip değilim, başka ürünlerle de kıyas etme imkanımda olmadı, sadece kullandığım ürün hakkında bir kaç gündür yaşadığım olayı anlattım. Ağaçların resimlerini geç (Akşam) olduğundan ve tam olarak kuruyamadığıdan çekemedim yarın çekmeye çalışaçağım, bende merak ediyorum açaba sevgili meyvelitepenin dediği gibi yaz ortasında kar yağdırabildik mi. Yarın ola hayır ola inanın bahçemi şimdi daha çok merak eder oldum. |
30-06-2011, 12:04 | #309 | |||
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Sevgili Lilium, Olmayan şeyin belgesi olur mu? Yayınladığım tabloya bir daha bakalım; formül verileriyle ilgili altında şöyle bir şey yazıyor. (a) Varsa test raporuna göre yoksa söylenen ya da söylenmeyene göre Bu ürün ile ilgili, ürünün rafine ve kalsine olduğunun yazılı olduğu bir şey gördünüz mü? Böyle bir şey söylenmiş mi? Dün gece yarısına kadar ürünün sitesinde ürünün kimyasal ve fiziksel durumu ile ilgili bunlar yazıyordu; Alıntı:
Hoş, şimdi hiç biri yok. Silinmiş. Ne şimdi, ne de daha öncede rafine ve kalsine edildiği yazılı değildi. Buna karşın bulk density değeri olarak 315 ± 35 yazılıydı. Dün geceki tartışmalarda bu rakamın doğru olmadığını belirtince sitedeki bu bilgiler silindi birden, sizce neden olabilir? Neden yazılan rakam doğru değildi? Bu rakam doğru değilken başka hangi rakam ya da bilgiler doğru idi? Buradaki bilgiler, okuyanlar ürün hakkında bilgilensin diye değil midir? Neden silindi? Belki ben yanlış ölçmüşümdü? Kalsine ürün konusunda epey tecrübem oluştu. Hemen belli oluyor. Buna rağmen kalsine edilmiş ise de diğerlerinin yapısal özelliklerini göstermiyor. Zaten de öyle bir spek belirtilmemiş. Rafine edilen gözle anlaşılmaz. Başka bilgilere ihtiyaç var. Önemli bir prosestir. Rafine ürün satan ilk önce belirtir bunu. Rafinasyon sonunda kalan metal analizleri vb. belgelenir. Siz böyle bir belge gördünüz mü? Müşteri olarak ben mi analiz yaptırıp anlamalıyım? Bu arada tebrikler, kova çok güzel boşalmış. Siz ürünü kaç liradan satın aldınız bilmiyorum. Bu ağırlık meselesi, çok ucuz olduğu iddia edilen ürünün bana göre, aslında epeyce pahalı olduğunu, hatta "çok pahalı" olarak nitelenenlerden de pahalı olduğunu ortaya çıkardı. Bunun yanı sıra, ispatlı belgeli ve gerçekten ucuz başka bir ürünün ortaya çıkması da işleri biraz karıştırdı galiba. Biraz daha eskiye gidelim. Kendiliğinden ürünle ilgili bilgi verilmemiş, kabul, fakat bir çok kere sorulmuş, bunlara ya hiç yanıt verilmemiş, ya da alakasız veya kaçamak cevap verilmiş. Yani yanıt vermekten kaçınılmış. Alıntı:
Buna rağmen bir yerde vardıydı da benim gözümden kaçmış ise; Alıntı:
Öte yandan bakın, ürünün sitesinde; Alıntı:
|
|||
30-06-2011, 18:02 | #310 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 05-04-2009
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 62
|
Bana kalırsa, sevgili Meyvelitepe'nin deneylerinden sonra yazmış olduğu yazılardaki en önemli kelime uygunluk. Ürün ne kadar ucuz olursa olsun, o kadar emek verilen ağaçlara uygun değilse kullanılmaz. Uygunluk ispatını ise deneyi yapanın değil, ürünü üreten firmanın/kişinin yapması gereklidir. Sahada, başkasının ağacı üzerinde yapılan deneylerle uygunluğu ispatlamaya çalışmak ise tam anlamıyla riski kullananın üzerine atmaktır. Pazardan meyve, sebze alırken pazarcının "Organik bunlar abi." lafına ne kadar inanılır ise gerekli sertifikasyonları ve belgeleri sağlayamayan ürünlere de o kadar inanılır. Senelerce emek verdiğim ağaçlara ve dönümüne binlerce lira harcadığım yatırımıma ben şahsen uygunluk belgesi ve sertifikası olmayan ürünü ne atarım ne de attırırım. Ağaçlar.net kullanıcılarına düşen ise, bu ürünleri üretenlere, birlikte olmaktan gelen güçlerini kullanarak, gerekli sertifikaları çıkarttıracak baskıyı yapmaktır. Hatta, madem ki, bu ürünleri çiftçilere satarak para kazanmak istiyorlar, güvenilirliği bilenen laboratuarlara test ettirerek Tarımda Kullanılabilir sertifikası da almaları gereklidir. Buna 2 numaralı ucuz ürün de dahil. |
30-06-2011, 20:36 | #311 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 05-10-2010
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 64
|
Alıntı:
Sizi gayet net anlıyorum ve haklı buluyorum. Bahsi geçen 2 numaralı ucuz ürün bizim ithal ettiğimiz üründür. Ancak biz bu foruma tesadüfen rastladık ve belirli özelliklerde daha ekonomik kaolin arandığını duyunca yardımcı olabilmek amacı ile bizde bazı ürünler var dedik. Ürünümüzün üzerinde tarım için üretilmiştir, şöyle böyle kullanılır yazmaz. Tarımda kullanılabileceğini daha yeni keşfetmeye başladığımızı itiraf edebiliriz. Ancak 2 numaralı ürünün kozmetikte dahi kullanıldığını da belirtmek isteriz. Gerekli ticari şartlar sağlanır ise biz de ürünümüzü daha da geliştirip her türlü sertifikayı rahatlıkla alabiliriz. Üretici firmamızın ISO ve benzeri sertifikaları zaten mevcuttur. Ama henüz olaya ticari yaklaşmaktan ziyade yeni bir sektöre olan merak ve yardımcı olma isteği ile yaklaşıyoruz. Selamlar |
|
30-06-2011, 21:21 | #312 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili meyvelitepe 310 daki bana yazmış olduğun mesajın bazı yanıtlarını benim vermem mümkün değil, ben refine kalsine derken, ürün rafine ve kalsineyse yazılması unutulmuşsa ve sende rafine kalsine değildir diyorsan hani başın ağrımasın açısından analiz ettirdinmi diye iyi niyetle sormuştum yanlış anlaşıldıysam özür dilerim. Bir ikinciside kullandığım ürünü nasıl kullandığımı yazmıştım, başka bir ürün denemem olmadığını ( geçen yıl ham kilden bir denemem olmuştu) yazmıştım, bu durumda iyidir kötüdür demem mümkün değil zaten dedim, benim ne bilgim ne bu konuda deneyimim var. Dün atmış olduğum kaolin kilinin bugün resim çekip yayınlayacaktım, ben fazla bir şeyler söylemeden çektiğim resimleri koyayım iyidir kötüdür olmuş olmamış değerlendirmesini size bırakayım inanın başka bir ürün daha kullanmış olsam en azından ikisinin arasındaki farkı söylerim olmadığı için bu değerlendirmeyi sizlerden beklerim. Ağaç büyük olduğu için motorlu sırt tulumbası en tepelere yetemedi. |
30-06-2011, 21:25 | #313 |
Ağaç Dostu
|
Devamı Sakız kabaklarım Gojide kaolin Burada ve bir üst mesajdaki resimler yanlış kaolin uygulaması yapılmış resimlerdir dikkate almayınız. Düzenleyen Lilium : 02-07-2011 saat 13:49 Neden: Uygulanan kaolin kili yanlış uygulanmıştır. |
30-06-2011, 22:32 | #314 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-01-2010
Şehir: Mersin
Mesajlar: 217
|
Sayın Ensar; Adana Tarla Günlerinde bana vermiş olduğunuz kaolin elbette beyaz. Bu güne kadar hiç kaolin kullanmadım. Bu nedenle, bu beyazlığın bir karşılaştırmasını, derecelendirmesini yapmam mümkün değil. İsteğiniz üzerine, kalan paketlerden bir tanesini saklayacağım. Selamlar. |
30-06-2011, 22:53 | #315 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-01-2010
Şehir: Mersin
Mesajlar: 217
|
Sayın Meyvelitepe; Kaolin ile ilgili çalışmanız için teşekkür ederim. Teknik açıdan, mevcut kıstaslara göre bir çalışma yapmış ve buna bağlı bir değerlendirme yapmışsınız. Bir kullanıcı olarak, teknik kıstasların yanında, doğrudan kullanıma ilişkin kıstasların oluşmasını da isterim. Bununla ilgili olarak; 1- Bu ürünler içerisinde zararlı olan var mı? 2- Bu ürünlerin yararları, teknik özelliklere bağlı olarak, doğrusal olarak mı artıyor? Selamlar. |
30-06-2011, 23:15 | #316 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
4 numaralı üründe benim gözlemlediğim, suda çözünürlüğünde sorun olmadı. Ve taralla attık. Önümüzdeki günlerde cevizlere ve zeytinlere 2. kez atmayı planlıyoruz. |
|
30-06-2011, 23:20 | #317 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Arkadaşlar, Bizleri ilerletecek esas tartışmamız gereken şeyler bunlar değildi. Particle Film uygulamasında kullanılabilir ürün hakkında tek bir özet yazacağım, bir daha da aynı şeye dönmeyeceğim. Daha fazla zaman kaybetmenin anlamı yok. Bu teknoloji, kalabalık bir grup bilim adamının milyonlarca dolar ve yıllar harcayarak geliştirdiği bir bir şey. Yapmaya çalıştıkları da son derece hassas dengelere sahip bir ekosistemi en az rahatsız ederek "insan" yararına (dikkat edin, ağaçlar yararına değil) en fazla faydayı sağlayacak çok fonksiyonlu formülasyonu bulmaktı. Bu çalışmaların sonucunda geldikleri noktada ortaya çıkan formülasyon ise şuydu.
idi. Esas formülasyondaki M3 kodlu yapıştırıcıyı ihmal edersem, bu özelliklere tam uyan ve ülkede pazarlanan iki ürün var. Kullanmış olanlar bilirler, dokuları bile farklıdır. Bu ürünler çok hafif ve büyük hacimlidir. Bu teknolojiyi bazı sebeplerle seven ve teşvik edenlerden biri olarak malum nedenlerle alternatif ne olabilir diye baktığımda ise bulduğum %90 yerine %80'i 2 mikrondan küçük olmak üzere az sapma ile diğer gereksinimleri karşılayan, buna rağmen maliyeti çok farklı bir ürün oldu. Bu teknolojinin uygulanmasında bana göre esnetilecek başka bir özellik yoktur. Ürün "fully calcined" olmak zorundadır, rafine olmak zorundadır (aslında Amerikadan ithal edilenlerde rafinasyon seviyesi de biraz daha farklı), iş yapan parçacıklar da iki mikronun altındakilerdir. Bu ölçünün üstündekilerin fazla olması ağaç üzerinde negatif etki yapar. Bu ürünlerin serbest yoğunlukları, önceki mesajlarda gördünüz 275gr, 300gr ve yine sapmalı olarak 360gr. Hepsi bu. Şayet başka bir ürün daha gelecekse (ki gelebilir) bu aralığın içine oturmalı, mümkünse de bulunan en optimum formülasyona yakınlaşmalıdır. Rafinasyon ve kalsinasyondan taviz sıfır, parçacık boyutunda da bulunan son ürünün sapması maksimumdur. Gelecek ürün de "biz geldik" diyorsa tam spekleriyle birlikte gelmelidir. Ha, bunları ben söylüyorum. İsteyen kendi ağacına istediği tozu atsın yine, kim ne karışır. Bundan sonra esas tartışmamız, paylaşmamız gerekenler, uygulama, bitkilere etkisi, diğer canlılara etkisi gibi şeyler olmalıdır. Başlıkta, ben dahil bir çok arkadaş devamlı beyaza boyanmış ağaç yaprak resimleri yayınladık. Hoş, itiraf edeyim, benim son yayınladığım kendimce işi biraz ti'ye almaktı. Ağaçları beyaza boyamak iyi bir şey midir? Neden yapıyoruz? Ne kadar beyaz olmalı? Beyaz olduğunda ne oluyor, biliyor muyuz? Ağaç ve yaprakların öyle bembeyaz olması çok da iyi bir şey değil. Bembeyaz kalması ise bayağı kötü bir şey (diyerek şaşırtayım biraz). İlkbahar - Sonbahar arasında uygulanan ideal ve çok fonksiyonlu bir parçacık film kaplaması, en fazla 2-3 mikron kalınlığında, optik özellikleri ve parçacık boyutları uygun parçacıklardan homojen bir kaplama olmalı, ilk uygulama sonunda kapanan ve bitkinin gaz değişimini sağlayıp su buharı atmasına yarayan stomaların kolaylıkla açılabileceği özellikte olmalıdır. Böyle bir filmi uzaktan bembeyaz ağaç ve yaprak olarak görmezsiniz. Uygulamadan üç gün sonra görmeniz gereken en fazla böyle bir şey olmalıdır. Ancak yakından, hatta bir büyüteçle kaplamayı, homojenliğini farketmelisiniz. Bu sebeple orijinaldeki M3 formülasyonu dahi önemlidir. Fazla kullanılan bir yapıştırıcı yaprak stomalarının tıkalı kalmasına sebep olabilir. Genel olarak film kaplamalarının çeşitli fonksiyonları var. Bugün de piyasada var olan bazı kaplamaların amacı bitkinin terlemesini (antitranspirant) engellemektir. Bunların etki mekanizmaları çoğunlukla stomaları kapatarak gerçekleşir. Stoma'lar kapandığında bitki dışarı su buharı atamaz, dolayısıyla da su kaybetmez, köklerden daha fazla su da istemez. Fakat, stomalar kapalı olduğu için gaz değişimi de yapamaz, bunun sonucu fotosentez durur veya yavaşlar. Bu gibi uygulamaların da gerekli olduğu durumlar vardır muhakkak. Fakat parçacık film teknolojisi hiç bir şekilde terlemeyi azaltmayı amaçlamaz. Aksine fotosentezi hızlandıracak şekilde formüle edilmiştir. Yani bitki su dolaşımını, su ile birlikte köklerden besin emilip yapraklara taşınmasını hızlandırır. Sonunda, amacı ne olursa olsun, herhangi bir film kaplaması bitkilerin hassas bir dengedeki ekosistemine bir müdahaledir. Bilinçli ve bilerek yapılmalıdır. Bu yıl benim uygulamalarımın üçüncü yılı. Artık etkileri çok daha iyi değerlendirebiliyorum. Amacım güneş yanığı filan değil. Bizim buralarda güneş yanığı çok nadir olur. Amacım pestisit kullanmadan zararlı problemini bertaraf etmek. O halde buna göre davranmalıyım. Oysa hatalı davrandığım durumlar oldu. En son naşilere yaptığım uygulamayı yukarılardaki bir mesajda anlatırken, bir önceki (3 hafta) kaolin uygulamasından sonra 70 santimlik sürgünler verdiğini yazmıştım. Doğruydu. O uygulamanın da üzerinden topu topu 12 gün geçti. Dün kontrol ettiğimde 30 santim daha uzamıştı sürgünler. Her fidanın dibinde birer küçük tepe oldu kırdığımız filizler. Bu normal mi? Yoksa benim müdahalem mi bu sonucu doğuruyor? Yardımcım sızlanıp duruyor, bu zeytinlere çok fazla sürgün verdirdik, daha yeni budadıydık vs. diye. Tane tutumları da iyi görünüyor. Peki, hem naşiler, hem de zeytinlerin durumu normal mi? Dengelerini bozmuyor muyuz? Bu kadar hızlandırılan metobolizmalarının bu bitkiler üzerinde, 250 yıllık zeytinler üzerinde olumsuz etkileri olmayacak mı? Bu da madalyonun diğer yüzü. Formülasyon çok önemliydi, evet. Fakat amaç ve amaca uygun davranmak da bir o kadar önemli. Bunun için, a) elinizdeki malzemeyi b)bitki üzerindeki etkilerini c)amacınızı çok iyi bilmelisiniz. Bitkiye müdahale ne kadar az ve sadece gerektiği kadar olursa o kadar iyi. Bugün elime yeni bir belge geçti. Daha önce hiç duymadığım yeni bir şey öğrendim. Yine bitkilere mineral film kaplamakla ilgili, fakat sonbahardan - ilkbahara kadar olan biten şeylerle ilgili. Burada da senaryo tamamen farklı. Formülasyon ise bambaşka. Biraz daha bakınayım aktaracağım. |
01-07-2011, 11:21 | #318 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 02-03-2009
Şehir: ankara
Mesajlar: 176
|
Alıntı:
Teşekkürler, kolay gelsin. |
|
01-07-2011, 11:46 | #319 | |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Alıntı:
Yani, uygulamadan hemen sonraki durum önemli değil, üç gün sonra ne gördüğünüz önemli. Üç gün sonrası ilk günkü gibi görünüyorsa problem var anlamına gelir. Bunun için uygulamada yeterli yoğunlukta malzeme, olabildiğince sis gibi atılmalı, ince ama homejen katman oluşması sağlanmaya çalışılmalı. Üç gün içinde kalın olan katmanlar rüzgar vs. etkilerle sıyrılmış, stomalar nefes alır hale gelebilmiş, geriye çok ince ama homojen film kalmış olmalı. |
|
01-07-2011, 12:17 | #320 | ||
agaclar.net
|
Alıntı:
Ücretsiz Tohum, Çelik, Fidan vs. Paylaşımı ve Takas Doğa İçin Çal'a destek olarak satış yapmak istemeniz konusunda konuşmuştuk. Bizim hesap numaramız olursa biz satıyor gibi görüneceğiz. Satış yapıyor gibi olma durumumuz yok. Bu sorunu çözebilir miyiz araştırayım ondan sonra forumda duyururuz dememe rağmen beni beklemeden yeni konu açıp, oldu bittiye getirdiniz diye, Doğa İçin Çal'a destek olarak satış yapılmasından vazgeçtim. Zaten bu fazladan bir ayrıntıydı, sizin ürünü ücretsiz dağıtmanıza engel değil. (Bunları özel alanda görüştük zaten) "Bedelsiz dağıtrım yapılacağı söylendiğinde neden acaba aniden site çöktü" iddiası ile ancak komik olabilir. Bundan ciddi olarak rahatsız olsam, kendi sitemi mi çökertirim, sizin üyeliğinizi mi kapatırım? Özürünüzü kabul ediyorum Alıntı:
Sitede sorun yaşandığı zaman, forum saati değişiyor. Bununla ilgili üyelerden gelen düzeltme isteklerini ilgili başlıkta görebilirsiniz... Saat bozuldu ve diyelim ki şu an 13.00 olarak görünüyor (1,2,3 nolu mesajlar yazıldı diyelim)) ama saat aslında 12.00 olsun. Saat düzeltildiğinde 13.00'e kadar yazılan tüm mesajlar (4,5,6) daha önce yazılmış gibi görünüyor. Yani sıralama 4,5,6,1,2,3 olarak görünüyor. Böyle bir duruma denk gelmiş olabilir... |
||
01-07-2011, 15:53 | #321 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 26-04-2007
Şehir: izmir
Mesajlar: 252
|
Sayın ensar bey, Ben halen konuyu pehlivan tefrikası heyecanıyla takip etmeye çalışıyorum. kaolinin gelecekte sürdürebilir tarım acısından faydalı olacağını düşünüyorum. Sizin ürettiğiniz kaolini öğrendiğimde kendi adıma sevindim, tarım girdilerinde yerli üretimin çok önemli olduğunu biliyorum. Ayrıca bu cesur girişimizden dolayı sizi tebrik ederim. Sn meyvelitepe ile girdiğiniz tartışmaların doğruyu bulabilme adına , gerekli olduğunu kanaatindeyim.Konuyu takip eden kişiler, bu tartışmalar sonucu ,doğru bilgiler ,sağlıklı ve ucuz ürünü bulacaklardır. Sn meyvelitepe , kaolin konusunu açmakla önemli bir iş yapmıştır, Sn;meyvelitepe çok fazla sayıda çalışma ve sunum yaptığından hata riski artmaktadır (hiç yazmazsanız hata riski sıfır). Konuyu takip edebildiğim kadarıyla sizin hatalı dediğiniz ,tartışma konusu olan maddeler ,çözeltinin çökme hızı ve miktarı, beyazlık, 2 mikron altı parçacık oranı, 1 litre ürün kaç gram geliyor, nem oranı gibi maddeler, bildiğim kadarıyla bunların hepsi ölçülebilen, somut şeyler. Tartışmanızın bizler için daha verimli olabilmesi adına ürünün en azından tartışmalı maddelerle ilgili spectleri ve belgelerini siteye yükleyebilirseniz, daha fazla polemiğe girmeden ,daha çabuk doğruları bulmamıza yardımcı olacağı kanaatindeyim. Şimdiden teşekkürler, saygılarımla. Düzenleyen ahmet salih : 01-07-2011 saat 15:55 Neden: harf hatası |
01-07-2011, 23:19 | #322 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Pehlivan tefrikasından sıkılanlar olabilir diye, önce bu mesajı öne çekelim. Demek ki forumda bilimsel sosla süslenen reklamları değil, gerçek bilimsel değerleri savunanlarda varmış dedirten güzel bir mesaj. |
01-07-2011, 23:25 | #323 | ||
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Birde aşağıdaki sözlere bakalım. Zeytin hastalık ve zararlıları ile doğal mücadele – 299 Nolu Mesaj – 15 Mart 2010'da yayımlanmış. Alıntı:
Alıntı:
Bunu anlamadım. Sadece Meyvelitepe sizler adına nasıl karar verebilir? Meyvelitepe tescil kurumu mu? Neden bu belgeler sadece adı geçen üründen isteniyor? Meyvelitepe bu yetkiyi nerden alıyor? Düzenleyen acemi_caylak : 02-07-2011 saat 07:34 |
||
01-07-2011, 23:31 | #324 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Sn. Meyvelitepe, Analiz yapmaya yetkili sertifikanız var var mı? Nasıl bir ürüne kalsine ve rafine değil dersiniz? Hadi "gözü gezi" anladıkta "arpacık" nerden çıktı? Yani rafine olmadığını nasıl analdınız? Elinizde bizim bilmediğimiz ilahi güçler mi var? Hani şu metali ayırt edebilen üstün yetenekli shirbazlar gibi! Bu sözü söylemenin hukuki bir sorumluluk yüklediğini de biliyor musunuz? Düzenleyen acemi_caylak : 02-07-2011 saat 00:29 |
01-07-2011, 23:41 | #325 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Sn. Meyvelitepe, Engelhard'ın (Dikkatli okurlar bu yazıda da vurguladığım gibi patent kurumunun bile, bu konudaki tutumu tartışmalı) ve onlarla birlikte çalışan ARS uzmanlarının dışında bağımsız bilim adamlarının (yani Engelhard'ın finanse etmediği bilim adamlarının) parçacık büyüklüğünün önemini gösteren bir dökümanı var mı? |
01-07-2011, 23:49 | #326 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Bu cümleyi söylenmemiş mi varsayalım. Sayın Meyvelitepe hep bilimsel takıldığını söylüyor. Bilmeyenler için, Elrepho beyazlık ölçümünde kullanılan bir spektrofotometre olup, Meyvelitepe'nin bahçıvanından daha iyi test eder. |
02-07-2011, 00:02 | #327 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Birazda resim. Aşağıdaki resimler, agaclar.net üyesi Halil Önen, Muttalip ve kıdemli müdürlerin gözetiminde çekildi. Şimdilik hangisi hangi kaoline ait, söylemiyorum. Ama hiç fark yok gibi. Ya da benim gözlerim Meyvelitepe'nin Bahçıvanının gözlerinden daha mı beyaz görüyor. Halil Bey sizin makine daha iyi çekim yapıyordu. İsterseniz birde siz ekleyin. Hani ben makinada hile yapmış olabilirim. (Dilin kemiği yok bunu da iddia ederler.) |
02-07-2011, 00:21 | #328 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Uzaklarda olduğum için sınırlı internet erişimi ile devam edemiyorum. Ancak bundan sonra okyanus ötesine uzanacağız ve Mister Glenn'in (hani şu özel kaolin keşfeden adam) hikayesi ile devam edeceğiz. Yani inert tozlarla ilgili zaman tüneline (hani zaman tüneline girmiştik, Çindeki diyatomit kullanımından söz etmiştik ve Meyvelitepe geri kalmamak için kendisi de hemen "pehlivan tefrikası"na başlamıştı.) gireceğiz. Birazda Raynox ve Cocoon'un hikayesini anlatacağız. Cocoon adlı ürün %100 kaolin içeriyor ve kalsine değil. Üstelik bu ürünün OMRI sertifikası da var. Yani birileri bize sadece kendi doğrularını mı satıyor göreceğiz. Birazcık zaman! Düzenleyen acemi_caylak : 02-07-2011 saat 07:21 |
02-07-2011, 01:08 | #329 |
Ağaç Dostu
|
Biraz gerilere gidip şöyle bir mesaj gözüme ilişti ve şaşırdım. O zaman denenen ürün başka, bu ürün başka mı ? Doğrusu kafam karıştı. Bu işte bir iş var ama ne? "Malzemenin parçacık büyüklüğünü ithal malzeme ile karşılaştırdığımda gözle, elle ve uygulama ile bir fark ayırd edemedim." Bu yazılan mesajdan sonra, belli bir süre sonra yeni bir uygulamaya gidilmesi ve sonra böyle bir sonuç, bırakın ithali diğer ürünlerden de kötü çıkması kafamda soru işareti bırakıyor. Şimdi analizmi yaptırdınız sevgili meyvelitepe ne değişti, zira geriye dönük bu mesajı okuyan ve şimdiki mesajları okuyanların kafaları bilhassa benim kafam çok karıştı, mesajların biri düzeltilmesi gerekiyor ama hangisi. Düzenlemeleri yaparsan site adına doğru bilgi alma adına sevinirim. |
02-07-2011, 06:40 | #330 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Klasik Meyvelitepe taktiği, hani ortalık karışınca hemen toparlamaya çalışan büyük "kurtarıcı". Ancak şeytan ayrıntıda gizlidir. İnsanlar resimleri yayımladıkça gerçekler ortaya çıkacak, bundan dolayı resim eklemeyin diyor. Elinde adı geçen üründen bulunanlar lütfen resimleri eklesinler ki, ak koyun kara koyun belli olsun. |
|
|