![]() |
|
|
|
|
|
#1 | |
|
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,028
|
Alıntı:
Merada, otlakta veya ormanda otlatılan hayvanları sağlıksız koşullarda yetiştirilen hayvanlar olarak nitelemek de çok tartışılır. Gece'nin dediği gibi, kendi adıma ne mezbaha artığı ve GDO'lu mısır ile kapalı yerlerde beslenen hayvanlar ne de bu hayvanlardan elde edilen ürünlerin sağlıklı olmadığını düşünürüm. Bu hayvanların metabolizmaları ne mezbaha artığına ne de mısıra göredir. Bu böyle olunca, birden bire düşünmeye başladım acaba keçi yerine ahır besiciliği vb. konularının altında yem pazarı vb. bir şeyler mi var diye. Makro ölçekte sayılara bakıldığında çok da anlamsız gelmiyor hani ![]() |
|
|
|
|
|
|
#2 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 30-03-2009
Şehir: istanbul-Bolu
Mesajlar: 1,154
|
Alıntı:
Yaylada , merada gezen hayvan nasıl sağlıksız olur doğrusu bende anlamadım . Organik ve doğal et için , hayvanların nasıl beslenmesi gerek ? ahırda bakılan besi yapılan hayvan hazır yem yiyecek , veya ancak arazi sahibi olan hayvancılık yapabilecek . Tabii Hayvan yaylada ormanda otlarsa yem fabrikaları hazır yemi kime satacak ? |
|
|
|
|
|
|
#3 |
|
Ağaç Dostu
|
Merhaba. Keçi nüfusunun en yoğun olarak bulunduğu Batı Marmara'nın ve Kuzey Eğe'nin kesiştiği Biga yarımadasının birçok yerinde bulundum. Hatta, Kazdağlarının en yüksek yamaçlarının birinde (Orman Köyünde)yılın birkaç ayı yaşıyorum. Buralarda Keçi nüfusu çok fazladır. Nedeni ise kolay bakılması ve çok yavrulaması. Tabi bir de Ezine Peyniri üreticilerinin ürettikleri peynirlerine, o güzel tadını veren keçi sütünü karıştırmalarından kaynaklanmaktadır. Keçinin neden kolay bakıldığını açayım isterseniz. Bu bölgede keçi çobanlarının çoğu, sürüsünün başında bulunmaz. Ya sürüsünü köpeğe bırakır kahveye vs. ye gider. Ya da hayvanlar tamamen başıboş gezer akşam ağıllarına dönerler. Sürü sahipleri her yeri doğal meraları olarak görürler. Hatta tapudan satın aldığınız araziyi çevirmeye kalktığınızda size kızarlar ve biz şimdi hayvanlarımızı nerede otlatacağız diye sitem ederler. Keçilerin, Ormana salınması onlar için sadece normal bir olaydır. Hatta yeni fidanları ve sürgünleri yemeleri için teli bizzat kendileri açarlar. Çevrili yerler hoşlarına gider. Çünkü gün boyunca hayvanlar daha da güvende olurlar, Akşam sürüyü toplama zahmeti olmaz. Köylünün birçoğunun da 25-30-40 veya daha fazla arazisi olmasına rağmen, hayvanlarını bir başkasının tarlasına veya ormana salmak daha çok tercih ettikleri bir yoldur. Devletin bir çok teşviğine rağmen, hiçbiri ağılını iyileştirmez, sağım makinesi kullanmaz, soğutma tankı almaz, hayvanını aşılatmaz ve bakımını yapmaz. Sadece sütünü sağar az veya çok olması da onu ilgilendirmez. Hayvan başına aldığı süt miktarını çoğaltmaya uğraşmaz. Yabancı ülkelerde 15 ile 40 dönümde 100 adet hayvan bakılabilirken, bizde 100 keçiye en az 100-150 dönüm yerin gerektiğini savunurlar. Kısaca bizim köylümüz hayvanlarına bakmayı bilmez, bilgisizliğinin sonucunda ormanlar zarar görür.Özellikle de Çanakkale bölgesinde ormancılar keçilerin ormana girmelerine ses çıkarmaz. Çanakkale bölgesindeki Orman köylerinin, hayvancılığın ve köylünün durumu tamamiyle ormana bağlıdır. Saygılar |
|
|
|
|
|
#4 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 30-03-2009
Şehir: istanbul-Bolu
Mesajlar: 1,154
|
Alıntı:
adresi tam verirseniz , tam organik süt ve peynir almak için oraya gitmek isterim .(: |
|
|
|
|
![]() |
|
|