Bende son mesajım dı diye yazdım ama, bakıyorum ki moderatörler bile, olaya olması gereken yaklaşımdan arklı olarak bakıyor.
Burada konu kesin ve net olarak şudur.
Sadece bize özgü bir yasak değil, tüm dünyaca kabul görmüş, yarar/zarar mukayesesi defalarca yapılmış, değişik ırkarı geliştirilerek hem veriminin arttırılması, hem de verdiği zararın önlenmesine çalışılmıştır.
Ben de dahil bu konuya yazan hiç kimse keçilerin ve çobanların soyunun tükenmesi ile ilgili ne bir beklentide, ne de temennidedir.
Burada ortaya konan görüşlerin bazıları bilimsel, bazıları da duygusal ve temenni içeren görüşler olarak ayrılıyor.
Hala malesef gerçekleri görmezlikten gelerek bir saplantı ile komplo teorileri üretip, birde bunlara inanmak hayetle karşıladığım bir durum.
Orman kanunu ile ilgili olarak sevgili Köknarın uzmanlık alanına girmek istemiyoum ama, İlk kanun hazırlandığı, 1994 de düzenlemesinin yapıldığı, 2006 da ek maddelerinin konduğu bir kanun.
Demek ki 50 yıldan fazla süredir tüm iktidarlar yabancı uşağı ve ülkeyi yavaş yavaş peşkeş çekiyorlar öyle mi ?
Bu nasıl bir fantazidir, nasıl bir kendini kandımaca, savunma oluşturmadır inanın anlayamıyorum.
Bütün politikacılar kanun düzenledikleri, kolluk kuvvetleri ve bürokrat, memurlar bunları uyguladıkları, bilim insanları da bu uygulamaları ışık tutacak çalışmalar hazırladıkları için demek ki, vatan haini oluyor.
Neyi savunduğunuzun arkındamısınız?
Ben tekrarlamak istiyorum,
1-) Keçi milleti üzerinde yapılan bilimsel bir çok araştırma sonucun da gelişmiş ve gelişmekte olan onlarca ülke ancak kontrollü besiciliğine izin vermiştir.
2-) Keçiler ve çobanlar için kimse yok olsun temennisin de değil, kanun ve kurallar çerçevesinde işlerini yapmaları konusun da yaptırım istemektedir.
Bu kadar basit bir konuyu romantik, duygusal, ve kanaatim ce bilimsellik dışı olarak savunmak doğru değildir.
Beslediği keçi '' BİZİM '' ormanımıza zarar veren çobanı, o çobanın sağlıksız şartlar da hayvan beslemesine yol açan politikacıyı, o çobanın ürününü mundar edip emek hırsızlığı yapan tüccarı, kanun ve kurallar dışında tüm bunları savunan, destek veren, göz yuman tüm üçüncü kişileri de aynı kefeye koyuyor ve teröristlerle eş değer tutuyorum.
Bu konu ile ilgili kanun maddesi bilimsel niteliklere dayanaklıdır, aksi olsaydı kanunu tartışırdık.
|