![]() |
|
|
![]() |
#1 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-05-2010
Şehir: konya
Mesajlar: 963
|
Alıntı:
Tarımın devam ettiği tezi, ithal ettiğimiz ürünlere bakınca her halde anında çürüyecektir. Ben belki görmem ama borç alarak tüketim yapan bir ülke batmaya ve özgürlüğünü kaybetmeye mahkumdur. Ülkenin tarım bakanı çıkıp, utanmadan "Saman ithal ediyoruz" diyebiliyorsa o ülkede tarım yapıldığı söylenebilir mi? Çiftçi 1 sene uğraşıyor, tam buğdayı biçecek tarım bakanlığından bir duyuru "buğday ithalatı için görüşmelerimiz sürüyor" Tüccar durur mu? 1 liraya mal edilen buğdaya 80-90 krş fiyat veriyor. Bakanlık yaptığını düzeltmek için "şimdilik ithalat yok" diyor. Sen istediğin kadar ithalat yok diye kıvırmaya çalış, bir şeyin dillenmesi olmasından beterdir(Atasözü; Şu'yu vukuundan beterdir). Soru şu; Bu tarım bakanlığı kimin hizmetinde? |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#2 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 30-10-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 585
|
Organik tarım hikaye degil elbette. ancak tam anlamıyla organik olma koşulları dünyada organik sertifikalı ürünlerde bile yüzde 1 dir bence. bu konuda en önemli noktalardan birisi ziraii ilaç kalıntısını minimize edebilmek. örnegin domateste kacmak çok zor oldugu için belirli ilaçları az dozajda ilk meyveler ceviz kadarken yapıyorum. o meyveleri koparrıyorum ve yoluma devam ediyorum. bir daha ilaç vs kullanmıyorum yani. gelelim bence organikligi asıl engelleyen gübreleme işine. neymiş efendim koyun gübresiymiş, tavukmus veya büyükbaş gubreymiş. hikaye burada baslıyor. bu hayvanların hiçbiri doğal ortam da bulunmuyor artık. suni yemlerle besleniyorlar, hormon ve antibiyotik asılarını saymıyorum bile. suni yemlerde görüntüde organik ama o da yalan. hayvan yemleri komple gdo lu ürünlerden yapılıyor. dolayısıyla gübre de ne ararsanız var. dogada kendi beslenen solucan yarasa vs gubreleri kesinlikle organik tarım için olmaz sa olmaz durumda. gerci kendi elimizle besledigimiz solucanların veya guvercinlerin gubresinden ne olur o da ayrı bir konu. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
|
|