View Single Post
Eski 30-09-2014, 22:53   #88
MeyveliTepe
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
"Pestisitler

Zirai veya tarım ilaçları adıyla anılan maddeler zararlı böcekler, yabani otlar, solucanlar, mantarlar ve fare gibi kemirgenleri öldürmek üzere tasarlanmış zehirler ya da namı diğer pestisitlerdir. Pestisitlerin içinde “aktif” (öldürme amaçlı kimyasallar) ve sözde “aktif olmayan” maddeler bulunmaktadır. Bunlar ticari sır addedilerek, çoğu zaman “aktif” içeriklerden daha zehirli olmalarına rağmen açıklanmadığından bu durumdan habersiz tüketiciler tarafından kullanılmaktadır. Tarife uygun olarak kullanıldıklarında dahi pestisitlerin insan sağlığına ve çevreye çok sayıda olumsuz etkisi vardır.

Ruhsatlı, kayıtlı **** satışına devlet tarafından izin veriliyor olsa bile bu tür maddeler güvenli değildir. Bu zehirleri satan veya uygulayanlar zararsız olduğunu iddia etse de bu doğru değildir. Çünkü pestisitlerin zehir ve etki düzeyleri saptanırken karışım halindeki solüsyonlar yerine karışımı oluşturan maddelerin tek tek sağlıklı hayvanlar üzerindeki etkileri ölçülmektedir ve yalnızca derhal yarattıkları etkiye bakılmaktadır. Bu zehirler, uzun dönemde ve karışım haline getirildikten sonraki olası etkileri göz önüne alınmaksızın kullanılabilir onayı alabilmektedir. “Kabul edilebilir” tolerans düzeyi ortalama bir yetişkin erkeğe göre belirlenmekte, çocuk ve kadınların farklı durumları hesaba katılmamaktadır.

Pestisitler memeliler, hem suda hem karada yaşayan canlılar, kuşlar ve balıkların yağ dokularında birikerek bu canlıların büyüme, üreme ve davranışları üzerinde etkili olmaktadır. Pestisitler besin zincirini zehirlemekte, su kaynaklarını kirletmekte ve belli türlerin sayılarının azalmasına yol açmaktadır.

Bunların sağlık üzerinde kısa sürede görülen etkileri bulantı, göz, cilt, solunum yolu ve boğazda tahriş, adele spazmı ve hatta ölümdür.Öte yandan uzun sürede ortaya çıkan etkiler daha da vahimdir. Tekrar tekrar pestisitlere maruz kalınması halinde nörolojik sorunlar, beyin ve akciğer kanserleri, bağışıklık sistemi baskılanması (ki bu çevreye aşırı hassasiyet olarak görülür), lösemi, Parkinson hastalığı, böbrek tahribatı, Hodgkin’s harici lenfoma ve hormonal bozukluk, sperm sayısında azalma ve kısırlığı da içeren üreme bozuklukları görülebilmektedir. Bu zararlar çocuklar üzerinde daha da yıkıcı olabilmektedir.
..."
Zehir Zemberek
Children and Pesticides


"

“Vücut yükü, ” adı yanıltmasın bu fazla kilolarla değil, yalnızca etkileriyle farkedilen bir yük. Çevremizde doğal ya da insan eliyle oluşan toksik (zehirli) kimyasallar biz soluk alıp verirken, yiyip içerken, hatta bazen de cildimizden süzülerek vücutlarımıza giriyor. Hatta hamile kadınlarda plasenta aracılığıyla fetüse dahi ulaşıyor. İşte “vücut yükü” belli bir zamanda vücudumuzda birikmiş olarak bulunan bütün bu kimyasalların miktarlarını gösteren rakamlara verilen isim.

Araştırmalarda çoğunlukla belirli bir kimyasalın ne kadar birikmiş olduğuna bakılıyor, örneğin kurşun, civa veya dioksin. Aslında mükemmel tasarlanmış bedenimiz bazı kimyasalları veya onların yan ürünlerini belli bir zaman dilimi içinde atabiliyor. Örneğin arsenik, Agatha Christie’nin romanlarında sık sık malum nedenlerle yer verdiği bu zehirin düşük dozları vücut tarafından 72 saat içinde atılarak organizma temizleniyor, tabii ısrarlı bir biçimde maruz kalınmadığı takdirde. Ancak diğer kimyasallardan kurtulmak o kadar da kolay değil. Bazıları kanda, yağ dokularında, spermada, kas, kemik, beyin dokularında veya diğer organlarda yıllarca kalabiliyor. Örneğin DDT gibi klorinli pestisitlerin vücutta 50 yıl kaldığı saptanmış. Amerika’da yaklaşık 80.000 çeşit kimyasal kullanıldığı, öte yandan insanların bedenlerinde bulunan kimyasalların sadece bir kaç yüzünün ölçülebildiği belirtiliyor.

Bilim adamlarının tahminlerine göre, her insan ister kırsal alanda ister kalabalık metropollerde yaşasın vücudunda en az 700 kirleticiyi taşıyor, çünkü bu maddeler toz, hava ve su aracılığıyla yerkürenin her yanına ulaşabiliyor. Biz insanlara ise bu kimyasal çorbanın içinde yüzmek kalıyor.


Bazı kimyasallar sanayi üretimlerinin bir yan ürünü olarak ortaya çıkıyor ve tüketicilere ulaşan pek çok üründe bulunuyor. Örneğin belirli bazı plastik ürünlerin üretimi sırasında istenmeden ortaya çıkan dioksin ve furanlar (nylon sentezi sırasında ortaya çıkan renksiz, yanıcı toksik sıvı) bu gruba giriyor. Ne yazık ki ellerini sık sık ağızlarına sokan küçük çocuklar toz partikülleri üzerine yapışan bu kimyasallardan en fazla etkilenenler oluyor. Farkedeilmeden veya istenmeden maruz kalınanların yanı sıra bir de boyalar, cilalar, benzin, yapıştırıcılar, kozmetikler, kuru temizleme yapılmış giysiler, plastik besin kapları, konserve kutulardaki besinler, temizlik malzemeleri, ev ve bahçelerde kullanılan pestisitler (böcek ve ot öldürücü kimyasallar) v.s aracılığıyla bedenimize girenler var.


En zararlı kimyasallardan biri olan dioksinin büyük bir bölümü kirlenmiş besinler aracılığıyla bedenlerimize sızıyor. Bunun için ille de kendi evinizi ve bahçenizi ilaçlamış olmanız gerekmiyor, yakınınızda veya uzağınızda yiyecek zincirine karışan bir pestisit (zehirli tarım ilacı) bir şekilde hedefini buluyor. Hatta anne sütünün yararlarının iyice anlaşıldığı çağımızda, hamilelik sırasında veya anne sütüyle bebeklerin bedenlerine giren ve yıllarca kalan kimyasallar da ironik olarak annelerin bebeklerine bırakmayı hiç istemeyecekleri birer miras olarak aktarılıyor."
Miras
What is body Burden

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön