Değerli dostlar, yetiştiricilerin zihninde organik tarım yapıldığında verim düşecekmiş gibi bir kanı oluşmuş durumda. Bu düşünce kesinlikle doğru değildir. Biz kendi Ar-Ge çalışmalarımızda da bunları gördük. Tarım Bakanlığının da bu konuda çalışmaları var. Örneğin Solucan Gübresi, yarasa gübresi ve güvercin gübresi kullanılarak yapılan bir çalışma:
Gvercin, yarasa ve sv solucan gbresiyle bu hale geliyorlar - Hrriyet EKONOM
Çanakkale-Biga'lı bir kadın üreticinin pazardan aldığı tohumlara doğal hayvan gübresi kullanarak 82 kg balkabağı ürettiği ile ilgili haber:
Kadın çiftçi 82 kilogramlık bal kabağı yetiştirdi - Neler oluyor hayatta? Haberleri
Biz solucan gübresi ve bitki gelişimi ile ilgili literatür tararken solucan gübresinin bitkiye hastalıklara karşı direnç oluşturduğunu (tıpkı küçük çocukların hastalıklara karşı aşılanması gibi) ve böylece bitkinin hastalanmadığını okumuştum.
Çiftçiler ise kullandıkları bazı zirai ilaçları her yıl dozunu artırarak kullandıklarını, her yıl aynı miktarda kullandıklarında ise ilacın etkisinin tam göremediklerini ifade ediyorlar. Biz aynı durumu hayvanlarda kullandığımız antibiyotiklerde gözlemliyoruz. Bir mikroba karşı kullandığımız antibiyotik, mikrop bağışıklık kazandığı için hiç bir işe yaramayabiliyor.
Konumuz organik tarım ve biz konuyu fazla dağıtmayalım: Organik Tarım bir hikaye değildir. Ama Türkiye'de organik tarımın yapılış biçimiyle ilgili uzun bir hikaye yazabilirim. Çünkü devrede istismarcılar var ve organik olmayan organik tarım yapıyorlar.
En güzeli kendi evinde, balkonunda, bahçende geleneksel tohumlarla doğal gübre kullanarak kendi meyve-sebzeni yetiştirmek. Bu ürünlerin damak çatlatan lezzetini tadınca zaten pazarda satılan ürünlerin organik olup olmadığını hemen anlarsın.
Varsın bazı dostlar topraklı tarım mı - topraksız tarım mı tartışıp dursunlar. Bazı dostlar ise organik tarımı hikaye sansınlar. Yediğin ürünün mis gibi kokusunu, damak çatlatan lezzetini alamadıktan sonra kısır tartışmalar neye yarar ki...
Her şey gönlünüzce olsun dostlar... Selamlar... Saygılar...