17-07-2014, 00:18 | #31 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Yine burda en alttaki resimde gorulen kavundan denemek icin bir tane kopardim. Cagla kivaminda ve bu asamada henuz aci bir tadi var. Acilik denemesi icin bundan cok daha kucuk bir meyveyi daha koparip tadina baktim ve o cok aciydi. Olgunluga dogru, acilik kayboluyor gibi gozukuyor. Eger tamamen ortadan kalkarsa, ferahlatici bir tadimligi oldugunu soyleyebilirim. Geleneksel olarak, aciligini alacak sekilde tursusu da kuruluyor olabilir. Kontrast teskil edecek tatli meyvelerle birlikte salatasi cok guzel olur diye umuyorum. Her durumda cok ozel bir cesit. Düzenleyen birnefestoprak : 17-07-2014 saat 07:45 |
18-07-2014, 06:55 | #33 | |
Moderatör
|
Toplarken sorun olacağı için öyle demiştim. Bir de biliyorsunuz bamya çok sulanınca vejetatif olarak daha çok büyüyor verim az oluyor. Alıntı:
|
|
25-07-2014, 14:01 | #34 |
agaclar.net
|
Konu adı belirlenecek Ayrı bir başlık olarak yazışılabilecek mesajları taşıdım. (Esas konu başlığından uzaklaşılmıştı) |
07-08-2014, 18:06 | #35 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
1 hafta oncesinden... Gubresini bahcede birincil bitki besini olarak kullandigimiz kecilerin 6 aylik yiyecegi saman balyalarini yerlerine aldik. Balyalar hakkindaki temel bilgiler: - Tek bir balya 200-250 kg kadar geliyor - Her birinin fiyati 50 Amerikan Dolari (daha once tek seferde bu seferki kadar cok sayida alinmadigi icin, fiyati cok daha pahali oluyordu) - Her bir balya, kecilerin bir haftalik ihtiyacini karsiliyor - Balyalarin bilesimi %90 oraninda cok yillik, protein orani alfalfaya gore yuksek bir yer fistigi kultivari (gercek yer fistigi degil, danesi yok) iceriyor 26 balyanin gelisi... Balyalar yuvarlaniyor... Bircogu vinc yardimiyla agila cikarilmak uzere itiliyor... Digerleri de korunakli yerlere aliniyor (ozellikle yaz aylarinda yagis cok, hicbirinin islanmamasi gerek)... Son balyalar ve iki saatlik calismanin ardindan, Abidin cekmemis de olsa, mutlulugun resmi... Düzenleyen birnefestoprak : 07-08-2014 saat 19:25 |
07-08-2014, 18:17 | #36 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 27-07-2014
Şehir: samsun
Mesajlar: 10
|
hatikasiniz |
07-08-2014, 19:09 | #37 | |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 26-11-2011
Şehir: Trakya bea :)
Mesajlar: 1,359
|
Alıntı:
|
|
07-08-2014, 19:23 | #38 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Tarim ekipmanlari endustrisi cok gelismis bir endustri. Hasat eden, yuvarlayip balya haline getiren makineler var. Balyalar ciftlige, samani satan, ozel olarak bu isi yapan ciftlikten geldi. Zaten ciftlikte, uretim kapasitesi (basta yuzeysel alan) itibariyle surdurulebilir oranlarda saman uretmemiz mumkun degil. |
07-08-2014, 20:00 | #39 | |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 26-11-2011
Şehir: Trakya bea :)
Mesajlar: 1,359
|
Alıntı:
Bu balyaların tarladaki balyalanmış, biri orda biri burda, dağınık görüntüsüne hayranım. Nedense bizim dikdörtgen balyalardan daha doğal duruyor gibi geliyor bana. |
|
07-08-2014, 21:55 | #40 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Bahcede/tarlada kullanilan aletlerin yapilan isin kalitesini onemli olcude arttirdigini dusunuyorum. Uygulamalarimizin vazgecilmez aletlerinden ikisi: Ho-Mi: Kore'ye ait bir geleneksel, ot sokmekte kullandigimiz, alet. Genis agziyla otlari kokunden sokmek icin birebir. Cobra Head: Bu da Amerikan yapimi, otlarin temizlenmesinde cok etkili bir alet. Bunun agzi daha dar ve uzun oldugu icin, yetistirdigimiz bitkilerin koklerine zarar vermeyecek bir kultivasyona imkan sagliyor. Kok sebzeleri yikama tablasi: Yine esimin, verdigim tasarim ustune, ciftlikteki malzemeleri geri donusturerek yaptigi (durduramiyoruz, surekli yapiyor) ve kok bitkileri (turp, pancar, havuc vs) yikamak icin kullandigimiz tabla. Bu tabladan once, sebze koklerinin kaba yikamasini yapmak zor oluyordu; simdiyse oldukca rahat. Bir not da topragi alt ust etmede kullandigimiz capa makinesi icin: Bulundugumuz sehirde, sayilari cok az olsa da, etanolsuz yakit satan benzin istasyonlari var. Etanolun motora uzun vadede verebilecegi zararlari en aza indirmek icin, capa makinesinde sadece etanolsuz yakit kullaniyoruz. Bunun fiyati, resimden de gorulebilecegi gibi, daha pahali (etanollu olanin asagi yukari 4 lt'si 3.5 dolarken, etanolsuz olanin ayni miktari 4.5 dolar kadar) ama zaten capa makinesi az yakitla uzunca bir sure kullanilabiliyor (yaklasik 20 lt'lik bidonu doldurup ayriliyoruz). Ciftlikteki cim bicme makinesinde de bu yakiti kullanmaya basladik. |
18-08-2014, 07:19 | #41 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Bulundugumuz iklimde, tatli patatesi ekmeden once ozel bir muamele yapmamiza gerek olmuyor. Ben bu sene ekmedim ama ciftlikte cesitli isler icin yardima gelen Porto Rikolu Jose, senede birkac sefer ardisik sekilde ekip cok iyi urun aliyor. Burda, patates yumrulari filizlendirme yapilmadan, dogrudan topraga ekiliyor. Asagidaki resimde, bahcelerin bir bolumu goruluyor. Burda bahcelerin drene oldugu oluk goruluyor: Oluktan ilerliyoruz: Muzlari geciyoruz: Ve Jose'nin tatli patatesleri ektigi, olugun devamindaki, gunun onemli bir kisminda golge olan yere geliyoruz: Jose, zeki adam. Yagmur yagdikca, bahcelerde toprak doyduktan sonra, akisyukaridaki su, olugun bulundugu akisasagidaki bolgeye bosaliyor. Jose, boylelikle hic sulama yapmak zorunda kalmiyor. Patatesler, bitki ortusu omrunu tamamlayip olunce hazir olacak. Kullanilan gubre de rafine keci gubresi olunca, oldukca buyuk patatesleri hasat etmesi kacinilmaz oluyor. Bir kismini eve goturecek, bir kismini ciftlige birakacak, bir kismini da satacak. Düzenleyen birnefestoprak : 18-08-2014 saat 16:56 |
06-09-2014, 06:48 | #42 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Yeni ekim mevsiminin heyecani baska oluyor. Uzak Asya yesilliklerinden pancara, kalici ispanaktan marula, feslegenden kok kerevize kadar bircok cesidin tohumlari ekildi ve seraya alindi. Bir kismi Eylul'un 3. haftasi gibi topraga alinacak. Bu sene yine cok sayida yerli-yabanci domates cesidi de ekildi; onlarin fideleri de yakinda hazir olur. Fideler icin siklikla kullandigim urunlerden birisi yosun ozu. Cimlenmeden 1 hafta sonra ilk kez seyreltme yaparak puskurtme yoluyla uyguluyorum. Soganlarin bir kismi. Yesil sogan agirlikli olmak uzere, bir cesit Fransiz arpacik soganiyla bir cesit Italyan tursuluk sogan ekildi. Bunlarin disinda tohumluk olarak ekilecek yerli birkac cesit bas sogan da var. Ciftligin etrafina sirali halde ekmek icin Moringa agaci fideleri... Bu, bodur bir cesitmis; bakalim gorecegiz nasil olacak. Bu sene organize sekilde ve belli bir program dahilinde, ozellikle domatesler icin agresif bir yetistirme donemi planliyorum. Bu plan dahilinde, mikronize kil Surround'tan bir kismi profesyonel ureticiler icin piyasaya surulen mikroorganizma bilesenlerine kadar bir dizi urun birbirine paralel ve sistematik sekilde kullanilacak. |
09-09-2014, 20:37 | #43 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Marul ve pancarlar ile Uzak Asya yesilliklerini iki asamadan gecirdikten sonra topraga alacagim. Bu sekilde, bitki performansi ve verim daha iyi oluyor. Bir de seyreltme sirasinda sokmek zorunda kalacagim tohum sayisini azaltmis, tohumu bosa harcamamis oluyorum. 1. asama: Tohumlarin viyollere ekimi. Bunun icin kullandigim malzemenin icinde yararli mikroorganizmalar (guclu kok gelisimine ve koklerin besini daha iyi almasina katkida bulunuyor), humik asit (tohum cimlenmesini tesvik ediyor) ve solucan kompostu var. 2. asama: Cimlenen bitkileri, gercek yapraklarini olusturmaya basladiklari asamada bu sefer farkli bir malzeme kullanarak ikinci kez, 1. asamada kullandigim viyollere ekiyorum. Yesilliklerde ve pancarlarda viyollerin her birine cokca tohum ektigim icin, fideleri koklere zarar vermeden aktarmaya calisiyorum. Bu asamada kullandigim malzeme, nutriyentler bakimindan biraz daha kuvvetli ve icinde solucan gubresi, yarasa guanosu, deniz baligi ve yengec besinleri ile humus var. Asagidaki resimde 2. asama goruluyor. Bu asamadan sonra fideler, viyollerin icinde bol miktarda kok saldiktan sonra topraga alinacak. Düzenleyen birnefestoprak : 10-09-2014 saat 16:11 |
15-09-2014, 19:40 | #44 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Ekmeye bir turlu firsat bulamadigim birkac biber fidesi... Fide cukurlarina keci gubresine ek olarak bir miktar 3-4-4 organik gubre ile yarim avuc kadar Epsom Tuzu (ozellikle Mg destegi icin) verildi. Bu sene butun domates ve biberler icin, ekim asamasinda, Epsom Tuzu kullanilacak. Cukurda gozuken siyah malzeme ise her mevsim kullanip cok memnun kaldigim, bahcenin benim icin yosun besini kadar vazgecilmez bir bileseni olan ve temel icerigini Streptomyces lydicus yararli mikroorganizmasinin olusturdugu urunun dusuk konsantrasyonlu hali. Urunun gectigimiz mevsim ilk kez denedigim bu halinin icinde ek olarak humus ve demir var. |
28-09-2014, 22:32 | #45 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Havalar iyi gidiyor diye sevinip bu sene erken mahsul alacagiz diye umit ederken, gectigimiz 10 gun, mevsim normallerini zorlayarak yasadigimiz bolgede sellere ve isledigimiz toprakta drenaj sorunlarina, arazide gollenmelere neden olacak sekilde saganak yagis ve firtinalarla gecti. Normalde yaz aylarinda 65-70 cm yagis aldigimiz icin, bu aylari hem sonbahar ekimi icin hazirlanarak hem de sartlari zorlayarak hangi bitkilerin soz konusu sartlarda buyuyebilecegini gozlemlemek uzere bir dizi denemeyle geciriyoruz. Eylul ayi uzun yillar yagis ortalamasi 16 cm. Bu miktar, eger aya dengeli sekilde yayilirsa sorun yok ama hem ay icindeki yagis bunun ustune cikip 17 cm'e ulastigi hem de dengeli sekilde yayilmadan yagisin cogunu birkac gunde aldigimiz icin cok buyuk sorun. Hal boyle olunca, ekilme asamasina gelmesine karsin, serada beklettigimiz yuzlerce fide var. Fideler icinde su anda en kritik olanlari domatesler. Bu sene, bitki rotasyonu planlarimiz dahilinde hepsini birarada tek bir alana dikmek yerine, bahceler arasinda dagitarak, olusturdugumuz gorece daha kucuk ceplere alacagiz. Domateslerin hepsini olmasa da ilk kez denemek istedigim, siyah meyveliler de dahil olmak uzere, birkac yeni cesidi drenaji iyi olan bir bolgeye almama ragmen, buyuk ihtimalle bu domatesleri kaybettik. Dunku yagislar sirasinda resimlerini cekemedim ama domatesler icin ayirdigim benzer bir cebin birkac gun once cekilmis resmi asagida gozukuyor. Adim atildiginda ortaya cikan sivilasma, resimden de gozukuyor. |
28-09-2014, 23:39 | #46 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-10-2011
Şehir: BANDIRMA
Mesajlar: 272
|
Geçmiş olsun.
Alıntı:
Geçmiş olsun. Allah sizlere sağlık ve uzun ömürler versin. |
|
28-09-2014, 23:39 | #47 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Bulundugumuz iklimin yuksek nem kosullari, gun icindeki yagislarla birlikte ani sayilabilecek sicaklik inis-cikislariyla birlesince, hastaliklar acisindan ozellikle domateslerde sorun oluyor. Son 10 gundeki yagisli donemde, erken fide hastaliklari bas gosterdi. Bu hastalik, Septoria'ya cok benziyor ama Septoria, bitkinin meyveye dondugu ve azot ihtiyacinin arttigi ileri donemlerde gozuken bir hastalik. Yapraklardaki gorece eski yapraklardaki helezonlar, erken yaniklik hastaligina da cok benziyor. Buyuk ihtimalle, sorun bu (siyah helezonlar, daha sonra genisleyerek sari/turuncu tonlarinda lekeler olusturmaya basladilar). Hastalik belirtileri ortaya ciksin ya da cikmasin, fideleri topraga alma asamasinda uyguladigim bir kok banyosu var. Simdi bu islemi, hastalik belirtisi gozuken butun yapraklari temizledikten sonra, hemen yapraktan puskurterek, daha dusuk bir konsantrasyonda uygulayacagim. Yaprak uygulamasinda, acil durumlarda kullandigim urunun etken bileseni Streptomyces lydicus. Bunun uygulama miktari 1-1.5 gr/uygulama sisesi hacmi (~ 1lt). Kok banyosu icin kullanacagim karisimin icinde de yine Streptomyces lydicus'e ek olarak asagidaki etikette mikrobiyal icerigi verilen urunden 2 gr kadar, suya cozdurulmus sekilde bulunacak. Viyollerden aldigim domates fidelerini, kokleri tamamen karisimin icinde kalacak sekilde kabin icinde tutacagim. Bu islemden sonra fideler topraga alinacak fakat topragin iyice drene olup yagislarin gecmesini beklememiz gerek. Topragin iyice drene olmasi, mikroorganizlarin koloni sagligi bakimindan cok onemli. Yaprak puskurtmesi sonrasinda, fidelerdeki hastalik belirtilerinin durdugunu belirteyim. |
29-09-2014, 01:59 | #48 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Sagolun, size de. |
24-10-2014, 08:05 | #49 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Bundan 8 gun once marullar (yarin resmini cekip son hallerini de yayinlayacagim). Bas yapan yesil cesit, sicakliga toleransi gorece yuksek oldugu soylenen bir cesit oldugu icin bu mevsim denemek istedim. Resimde gozuken her iki cesit de gunduz ve gece sicakliklarinin oldukca yuksek oldugu donemde dikildiler ve simdi sicakliklarin biraz daha dustugu donemde gelismelerini surduruyorlar. Sulamadaki yetersizlikler ve duzensizlikler, hava sicakliklari vs gibi faktorler marulun aciligina etki etse de, ayni kavun ve karpuzun aromasinin zenginlesmesine katki sundugu gibi, marulun aciligina karsi alinabilecek onemli onlemlerden birisi de topraktan/yapraktan verilen minerallerin zenginligi. Bu konudaki ve ayni zamanda eser element konusundaki takviyeyi zirai kullanima ve organik uretime uygun deniz tuzunu suda cozup marullara vererek sagliyoruz. |
24-10-2014, 17:51 | #50 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Rengi, dokusu ve tadiyla cok sevdigim bir Cin yesilligi olan Tatsoi. Bu sene ilk defa ektigim Yukina. Her iki bitki de birbirine benzemekle birlikte, Yukina daha yukari dogru buyurken, tatsoi yanlara dogru acilmayi seviyor. Bir de Tatsoi'un yaprak sekli daha yuvarlak (kasik sekilli olarak gecer). Yukina ise daha uzun yapraklara sahip. Her iki cesit de mineralleri cok guzel emiyor; yerkenki tat yogunlugundan anlasiliyor. Tatsoi, kokunden sokulerek hasat edilmeyecek. Tek tek yapraklari alinarak salata karisiminin bir bileseni olarak kucuk kaplarda satilacak. Diger yesilliklerin de asagi yukari ayni anda hasada gelmesini umuyordum ama karisimin icine koyacagim semizotu tohumuyla ilgili, sasilacak sekilde, cimlenme sorunu yasadik (simdi semizotu tekrar ekildi; 35-40 gune hazir olur). Bunun disindaki bilesenlerden tere ve roka, Cin yesilliklerinin hizina yetisecekler gibi duruyor. Bu sene cok sayida Uzakdogu yesilligiyle cesitliligi arttirmaya calisiyorum. Yukina'yi atlamayalim: Bu cok bilinen bir cesit degil; baska ciftliklerde de daha cok yetistirilmesini umarim. Bunu da buyuk ihtimalle demet usulu olarak restorana verecegim. Artani pazarda yine demet usulu satilacak. Yapraklari gorece buyuk oldugu icin, salata karisiminin icine koymak pratik degil. Daha sonra karisimin satilacagi kabi da gosterecegim. |
25-10-2014, 04:37 | #52 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Maalesef onlarin salinma donemini hic iyi ayarlayamadim; tam buranin firtinali/yagisli zamanlarina denk geldi. Bu yuzden, buyuk ihtimalle telef oldular; ortada yoklar. Buyume evresinde mevsim sartlarinin uygun oldugu bir zamana denk getirip tekrar denemek istiyorum. Burda gectigimiz mevsim turplarin ve Brassica ailesindeki bitkilerin yapraklarina Japanese Beetle dadanmisti (bu sene ayrica acayip bir cekirge populasyonudur gidiyor). Yanilmiyorsam, Popillia japonica olmasi lazim. Iki gun once hardal otunun yapraklarindaki delikleri gorunce yakindan bakmak istedim ve asagidaki resmi cektim. Ayni zararli ama simdilik cok yayilmamis gozukuyorlar. Olanlar da elle alinabilecek sayida. Peygamber develeri bu asamada ise yarardi. Turp yapraklarinin delik desik olmasi cok sorun degil ama hardal otu gibi bitkileri yapraklari icin yetistirdigim icin dikkatli olmam gerek. |
25-10-2014, 05:04 | #53 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Bu mesajdaki marullarin bugunku halleri: 1 haftada ortaya cikan fark cok net goruluyor. Yesil cesidin iyi gelismeyen iki kokunu sokup kecilere verdim. Ondan once de tadina baktim; bir sorun yok. Kirmizi olan cesit de cok gosterisli. Yaprak uclarina dogru renk iyice koyulasirken, koke dogru yesilin tonlariyla karisiyor. Her iki marulu da onumuzdeki 1 hafta icinde hasat etmeye baslayacagim. Bu iki cesidin hemen yaninda, goz alici desenleriyle bir Avusturya geleneksel cesidi olan Forellenschluss: |
29-10-2014, 15:18 | #54 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Sonbaharin ilk hasadini dun yaptim. Eylul ayindaki beklenmedik siddetli yagmurlar herseyi geciktirdi; neyse ki bitkiler kendilerini cabuk toparladilar. Burda 20 bas (10 kirmizi, 10 yesil) gobekli marul ile asagi yukari 8 lt'lik bir kabi dolduracak kadar feslegen var. Bunlarin hepsini siparis uzerine kucuk bir pizza restoranina verdim (bu restorandan daha sonra bahsederim). Resimde gordugunuz sepetleri arayip buldum; Teksas'ta sepet isi yapan bir aile sirketinden temin ettim. Sepetlerin degisik boyutlarda ve sekillerde olanlari var. Resimdekiler, marul sepeti olarak geciyor. Bunlarin bir de daha derin ve yuvarlak olanlari var; onlar da domates, hiyar, misir vs icin kullanilacak. Bu tip urunler, pazardaki sergi icin onemli. Serginin duzenli ve guzel gozukmesi sart. Bu da feslegenlerle birlikte marullar: Feslegenler icin ayrica bir sepet daha getirseymisim iyi olurmus. Neticede sepet bol; sirket perakende satis yapmadigi icin sepetleri ust uste dizip depolayacagiz (sapli olanlarin depolanmasi zor olacak ama bir cozum buluruz) Bu resimde de fikir vermesi acisindan, pazarda kullanacagim diger iki sepeti gostereyim. Soldaki, yine ayni sirketten aldigim yaklasik yarim litrelik sepet. Bunu esasen biber icin kullanacagim. Cogu biberin tek tek agirligi oldukca az geldigi icin, agirlikla satarsak birsey kazanamayiz ama Italyan Pepperoncini gibi meyvesi kucuk olan cesitlerden cok sayida meyve bu hacme sigabilir (iri meyveli biberler agirlikla satilacak). Zaten pazara gelen cogu insan, genelde herseyden azar azar alip cok sayida sebzeyi denemeyi tercih ediyor. Hem onlar icin hem bizim icin ideal cozum bu. Sepet doldurulup tuketicilerin pazar cantalarina bosaltilacak. Sagda gozuken plastik kabi ise daha cok salata karisimlari icin kullanacagim. Hava alan bu kap, icindeki sebzeyle birlikte verilecek. Ideal bir surdurulebilir bir yontem olmayabilir ama pazar icin iyi/alternatif bir cozum sunuyor. Bunlarin tanesi 25 cent. Bu karisimlarin icinde hasat olgunluguna ulastiklarinda semizotu, buna ek olarak roka, tere ve yerde o an kaba sigabilecek ve tat olarak diger bilesenlerle kontrast olusturabilecek ne varsa uygun miktarlarda eklenecek. Mahsul ya da tohum, yaptigim iste birincil onemi verdigim parametre lezzet. Lezzeti beni tatmin etmeyen bir cesidin tohumunu kataloga cikarmadigim gibi mahsul olarak da satmam mumkun degil. Bu yuzden, salata karisimlari da cesitli denemelerden sonra belirlenecek. Lezzet iyiyse, besin degerinin dusuk olmasi da mumkun degil. Semizotuyla ilgili olarak ek bir bilgi vereyim. Doganin diger canlilara bir lutfu olan bu bitkinin yalnizca besin degeri cok yuksek degil. Ayni zamanda, farkli lezzetler acisindan da secenekler sunuyor. Geceleri icine hapsettigi, elmaya da eksiligini veren asitten dolayi, sabahin erken saatlerinde hasat ederseniz, tadi gorece daha eksi olacaktir. Gunun ilerleyen saatlerinde ise bu asitleri glukoza cevirecektir. Bundan dolayi, oglen saatlerinde hasat edilen semizotu bu sefer gorece daha tatli olacaktir. Ozellikle restoranlara urun veren/vermeyi planlayan ciftcilerin bu tip ayrintilara dikkat etmesini tavsiye ederim. |
29-10-2014, 15:29 | #55 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Su an yerdeki bitkilerle devam edelim: Roka. 1 haftaya hazir olur gibi gozukuyor. Tere. Rokadan daha cabuk cimlenip daha nazli buyuyor. Japon turbu, Daikon. Yapraklari genelgecer turptan daha sivri ve uzun. Fransiz turbu. Bunlar, agirlik uzerinden satilacak kadar buyuk oluyor. Demet yerine agirlik basina verilecek. Pazar gunune yetisir. Tatsoi ve Yukina ordusu. Hasada hazirlar. |
29-10-2014, 15:57 | #56 | |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Alıntı:
|
|
29-10-2014, 16:13 | #57 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Dun kucuk capli bir katliam yasandi Ufak bahce makasiyla yaprak aralarina girip tek tek (bazilari ciftlesiyordu) temizlendi. Dadandiklari bitkilerden 30-40'ar kok oldugu icin cok sorun olmadi. Bir de diger bahceye sicramamislar gibi gozukuyor. Eger oyle olsaydi, Uzak Asya yesilliklerini hacamat ederlerdi. Gorece buyuk bir ciftlikte bunlarla ugrasmasi oldukca zahmetli olurdu. Kaolin, algilarini bozmak acisindan bir cozum olabilir (Kaolini esasen zararli mucadelesi icin kullanmak istiyorum-havalarin serinlemesiyle birlikte zararli populasyonu azaldigi icin sonraki mevsime biraktim) ama yapraklari icin yenen sebzelerde, ozellikle yapraklar gelisip oldukca irilestigi icin, yikayip atmak sorun olacak (Kaolini sert kabuklu zararlilar icin denediniz mi?). Bunlar yumusak bedenli zararlilar olmadiklari icin mucadelesi zor, Neem yagi belki aromasiyla rahatsiz edebilir ama oldurmeyecegi kesin. Bahsettiginiz biyolojik mucadele yontemleriyle de yakindan ilgileniyorum. Bir iki eyalette bu isi ciddi olarak yapan firmalar var. Firsat buldugumda ordan sorusturacagim. Bir de peygamber devesi, bu sorunda etkili olurdu diye dusunuyorum. Onun da bahcelere yerlesmesi icin surekli bir besin kaynaginin olmasi gerek ama sicak aylar icin 5-6 ay kadar dayanabilirlerse, takip eden sonbaharda tekrar temin etmeye raziyim. Alıntı:
|
|
29-10-2014, 16:36 | #58 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Uzak Asya yesilliklerinden devam edelim (onumuzdeki birkac gunde iyi bir ot temizligi yapmak gerekecek): Bekana. Bu, bir cesit Cin lahanasi ama Japonya'ya ait. 30-40 gunde hasada geliyor. Yine Japonya'dan, hardal otu. Cok gosterisli bir bitki. Uzak Asya yesillikleriyle ilgilenen, pazarda satabilecegini dusunen ciftci uyeler icin, mevsim sonu bir degerlendirme yapip, talep etmeleri halinde, islerine yarayacak cesitlerin tohumlarindan gonderebilirim (lutfen ozel mesajla fiyat istemeyin; ucretsiz gonderecegim). Ve uzerine titredigim Bafra lahanasi. Daha once gec dikildigi icin tohuma kalkmadi. Bu sefer zamanlamasi cok iyi oldu; seneye tohumunu alabilmeyi umuyorum. Bu da ne yazik ki bizim iklimimiz icin bile gec sayilabilecek bir zaman araliginda ancak dikebildigim domates cesitlerinden birisi. Ilkin iki kaliteli cesidin caprazlanmasiyla, yanlis hatirlamiyorsam, bir Avustralyali yetistirici tarafindan hibritlenen bu cesidin tohumu F5 asamasinda bana Kaliforniyali bir yetistirici tarafindan gonderildi. Resimdeki bitki, F6 oluyor. F5 asamasinda sirik gibi gozukuyordu; bu, oturak gibi gelisiyor. Bakalim sonuc ne olacak Bahcelerdeki tek stabil/geleneksel/atalik olmayan cesit bu. Benim ekmedigim bir tatli patates cesidi. Bahcelerde birkac farkli cesidi var. Bunun yapraklari cok guzel. Ne yazik ki bicilecek, cok yer kapliyor ve kol atarak yayiliyor; yerine ekilmesi gereken baska bitkiler var. Düzenleyen birnefestoprak : 29-10-2014 saat 17:36 |
12-11-2014, 17:03 | #59 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Yeni kurdugumuz fide serasi... Hem cok kullanisli, hem de kurulumu kolay. Unutulmamasi gereken birsey var; o da boyutlari arttikca yere saglam sekilde sabitlenmesinin elzem olmasi. Yoksa, bizim gibi biryerlere baglamayi zamansizliktan ihmal ederseniz, cokuverir. Kurulduktan birkac gun sonra cikan bir firtinada bu oldu. Maalesef o firtinada bazi cok nadir soganlari kaybettik. Onlari tekrar temin etmek gerekecek. Sera icinden birkac cesit... Karadeniz kara lahanasi Sarmalik Yalova beyaz lahana (Yalova1 degil) Bok choylar (bunlar sabahin erken saatinde cok guzel cikmislar) Bircok fidenin bir iki gun icinde topraga alinmasi gerek. Gun de erken bitiyor artik, yetismek bir mesele... |
12-11-2014, 17:32 | #60 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Cesitli malzemeleri geri donusturerek yaptigimiz (bunu esim biraraya getirdi, hakkini yemeyeyim ) ahsap fide serasindan bir iki resim (her tarafi acik, sirkulasyon cok iyi). Sabah ustune ciy dusmus Rus kara lahanasi fideleri Kivircik yaprakli, Edirne'ye ait maydanoz Biraz da yerdeki bitkilerden... Birkac gun oncesinden bir miktar turp hasadi. Turp icin onemli noktalardan bir tanesi, her cesidin birbirinden farkli yaprak genisligine ve verimine sahip olmasi. Buna dikkat etmekte fayda var cunku bazi restoranlar, yaprak verimi yuksek olan cesitleri tercih edebiliyor. Yapraklar atilmiyor ve salatada kullaniliyor. Yapraklariyla birlikte vereceklerinizi daha yuksek bir fiyata pazarlayabilirsiniz; kendiniz yiyecekseniz de hem kokunden hem yapraklarindan yararlanabilirsiniz. Ayni sey pancar icin de gecerli. Resimdeki turplar, Fransa'ya, Almanya'ya ve ABD'ye ait uc farkli cesitten olusuyor. Almanya'ya ve ABD'ye ait olan cesitlerin yaprak buyuklugu, Fransiz cesidinin yapraklarinin 2-3 kati kadar... Bir diger nokta da turbun nasil satilacagi... Kucuk kok yapan cesitler demet usulu, agir ceken cesitler agirlik hesabiyla satilacak. Tam olgunlukta Tatsoi Tatsoi gibi yapraklari icin yenen sebzelerde de burdaki cogu ciftligin yaptigindan farkli bir yol izliyorum. Ciftlikler, hasat zamani geldiginde, tam olgunlukta bitkinin tamamini sokup oyle satiyor. Halbuki, resimde gordugunuz gibi, tam olgunlukta da olsa yaprak boyutlarinin kimisi oldukca kucuk, kimisi buyuk olacak. Bunu yapmak yerine, tatmin edici bir hasat olgunluguna eristiginde, buyuk yapraklari hasat ederek demet usulu satiyorum. Bu sekilde, hem sadece buyuk yapraklari verecegim hem de ayni bitkiden ayni mevsim icinde bircok kez hasat yapabilecegim. Bunun isciligi daha emek istiyor ama dal kalinligi buyukce oldugu icin o kadar zor degil (roka hasadi gibi zahmetli olmuyor). Ve mevsimsel nedenlerden dolayi gecikmeyle de dikilmis olsalar, domateslerde meyveler gozukmeye basladi... |
|
|