Sûz-i Dilârâ / Balkon, ev

[Sûz-i Dilârâ]

Sümbül kokulu Muscari macrocarpum ambrosiacum tohumlarından yetişen soğanlar. Bu birkaç taneyi yaprakları yumuşadığı için söküp bakayım dedim sağlamlar mı diye sıkıntı yok şükür.

Anaçların çiçek açmış halleri burada



Bunlar da kışın diktiğim menekşe yaprakları. Kayıpsız bir şekilde yavru verdiler, şişe seranın etkisi tartışılmaz.

[Sûz-i Dilârâ]

Bıldırcın yumurtasından az küçük olan bu patatesi kendim yetiştirdim.

Evdeki sebze atıklarını siyah bir poşetin içine doldurmuş, içine biraz da toprak ilave edip sulayıp bağlayıp güneşli balkona koymuştum.

İşte o atıklardan patates kabukları nemli ve sıcak ortamı görünce bir güzel filizlenmişler, poşetin deliklerine ulaşarak ışığa çıkmayı başarmışlardı. Nasıl olsa yakında kuruyup çürürler dedim ama iş öyle olmamış. Aşağıda yumru yapmışlar.

Solan yaprakları görünce acaba sulasam mı diye düşünürken merak edip solan dallardan birini yukarı çekince işte bu fotoğraftaki patatesçikle karşılaştım.

Bir sevindim anlatamam, kediye yumurta haşlarken cezvenin içine bunu da attım. Yarısını yedim, tadı harika, yarısını da eşim yedi. Patatesin nereden geldiğini söylemeden tadını sordum, "10 numara" dedi. Zaten bana "yenecek şeyler yetiştir, bırak şu otları" deyip duruyordu.

Şimdi özellikle patateslerin torbada büyümelerini bekliyorum, tadını beğendim ya çoğaltacağım Torbayı size sonra fotoğraflarım.

Önce şu leziz patatesimi göstereyim. (Lonicera abi, dikkat kesildiğini tahmin ediyorum, belki sana da son partide birkaç adet yollarım )

[Asoo]

Bir süredir sayfanızı ihmal etmiştim. Bu sene patatesle çok ilgilendiğimden midir bilmem, beni bir şeyler buraya çekti. Bir baktım yukarıdaki mesaj var.

Bu cüssede bir patatesin nasıl keyif verdiğini pek az kişi bilir.

Afiyet olsun.

[esemeral]

Sayın Suz-i Dilara

Muhteşemsiniz. Size sürpriz yapan patatesin büyük hallerini de bekliyoruz. Maşallah
sevginize bol karşılık buluyorsunuz. Sardunyalarınız ise harika ötesi. Akşama pirinç pilavı yapılacak kesinlikle(üç kök sardunya için). Diğer çiçeklerim de sebeplenirler belki.

[Lonicera]

Bir sevindim anlatamam, kediye yumurta haşlarken cezvenin içine bunu da attım. Yarısını yedim, tadı harika, yarısını da eşim yedi. Patatesin nereden geldiğini söylemeden tadını sordum, "10 numara" dedi. Zaten bana "yenecek şeyler yetiştir, bırak şu otları" deyip duruyordu.

Tam tahmin ettiğim gibi, yalnız değilmişim, enişte işi biliyor

[Batı Rüzgarı]

çocukluğumda çok patates yetiştirmişimdir. evde çimlenecek ne varsa nohuttur patatestir soğandır dikiyordum toprağa...tabi diktiğim yer mekan olarak müsait ama fazla güneş alamayan bir ağacın altıydı...
sonuç olarak diktiğim koca koca patatesler minik minik parçalara bölünmüş gibi yavrulayarak kendisi yok olurdu... zararına bir çalışma ama tabi ki insanın kendi yetiştirdiği çok farklı oluyor kabuktan filizlenmesi olayını da bilmiyordum. ilginç geldi...
domates de yetiştirirdim belki misketten az bişey daha büyük o domateslerin tadı da bi ayrı güzel oluyordu

gel gelelim şimdi bir apartman dairesinde sinir bozucu bir ortamda çiçek yetiştirmeye çalışıyoruz.
artık yenecek bişeyler yetiştirmek bana pek cazip gelmiyor. hemen altımızda market ve onun baya bi geniş meyve sebze reyonu var. alıyorsun yiyorsun tabi bu biraz da kısıtlı alandan kaynaklanıyor. bir bahçe olsa en azından o güzelim kokulu domatesleri dikmez mi insan... veya başka yenebilir şeyler...
millet balkonu eve katar ben evi balkona katmayı düşünüyorum o kadar daraldım

[Sûz-i Dilârâ]

Orijinal Mesaj Sahibi Asoo

Bu sene patatesle çok ilgilendiğimden midir bilmem, beni bir şeyler buraya çekti. Bir baktım yukarıdaki mesaj var.

Telepatik durumlar çok ilgimi çeker. Çok da sık yaşarım Evrende döneduran enerji nasıl bir enerjidir mahiyetini anlayamasam da hissiyatımla algılıyabiliyor ama anlatamıyorum da aynı zamanda. Her şey enerjiden ibaret ve bu enerji gidiyor geliyor ve üzerimizde birtakım sonuçlar doğuruyor. O yüzden dikkat etmek ve çevreye saldığımız enerjinin olumlu olmasına gayret etmek lazım.

Cadı, büyücü ya da astrolog gibi konuşuyormuş hissine kapılsam da olaya bakış açım böyle

Hayalbağı takipteyim, en başından beri izlediğim için biraz sahiplenme de oluyor nasıl şekil alacağını merak ediyorum, çalışmalarınızda başarılar dilerim. Allah ağız tadıyla yaşamayı nasip etsin.

Benim patates tarlası işte, biraz ahı gitmiş vahı kalmış ama bunda dengesiz havaların da payı yok değil. Öğleden sonra yaprakları böyle görünce poşeti açıp içine baktım. Allahım sarı sarı patatesleri gördüm, başkaları da var. Toprakla üzerini örttüm.



Zararlısı bile var. Yaprakları kemiriyordu.


Son olarak da kum zambaklarım.

[Sûz-i Dilârâ]

Orijinal Mesaj Sahibi esemeral

Sayın Suz-i Dilara

Muhteşemsiniz. Size sürpriz yapan patatesin büyük hallerini de bekliyoruz. Maşallah
sevginize bol karşılık buluyorsunuz. Sardunyalarınız ise harika ötesi. Akşama pirinç pilavı yapılacak kesinlikle(üç kök sardunya için). Diğer çiçeklerim de sebeplenirler belki.

Güzel düşünceleriniz için teşekkür ederim. Aslında muhteşem olan bu site ve buradaki ortam. Bunca üye bildiklerini paylaşmasaydı bunların hiçbiri olmazdı. Üzerimdeki emeği çok büyük bu ortamın. O yüzden de her ferdi ve her cümlesi çok değerli.

Ümit ediyorum siz de güzelliklerinize güzellik katarsınız.

[Sûz-i Dilârâ]

Orijinal Mesaj Sahibi Lonicera

Tam tahmin ettiğim gibi, yalnız değilmişim, enişte işi biliyor

Sizin kesin tanışmanız lazım zaten. Gurmeyim diye geçinir ama bir acaip gurme. Ne zaman baştan savma bir yemek yapsam bayılır, özene bezene yaptığım yemeğe de burun kıvırır.

Bu arada dayanamayıp karakafesin tadına bakmıştım, yenmemesi gerektiğini sonra öğrendim Sana gülerken

[esemeral]

Kesinlikle katılıyorum. Bu forum ve paylaşım yapan arkadaşlar sayesinde bitkilere daha bilinçli yaklaşıyorum. Fakat eşimde bana kızmaya başladı. iki gün önce yağan yağmurda işyerimdeki odam teras katında olduğundan çatıdan akan yağmur suyunu biriktirdim(boş odadaki çöp kutusunda) evden 5lt su bidonları getirip dün eve götürdüm. İşyerindeki arkadaşlarım bile tuhaf bakmaya başladılar farkediyorum.
Evde beni bekleyen narin güzellerim beni sevsin diye tüm çabam.

Bol çiçekli günler dilerim

[Sûz-i Dilârâ]

Orijinal Mesaj Sahibi esemeral

İşyerindeki arkadaşlarım bile tuhaf bakmaya başladılar farkediyorum.

Zamanla alışırlar, belki onlara da bulaşır çiçek, böceklerinizden paylaştırırsınız.

Veya hiç alışamazlar size isimler de takmaya başlarlar, bu durumda da aldırış etmeyin. Onlar alışamasa bile siz onların alışamamalarına alışıyorsunuz.

[Sûz-i Dilârâ]

Orijinal Mesaj Sahibi Batı Rüzgarı

çocukluğumda çok patates yetiştirmişimdir. evde çimlenecek ne varsa nohuttur patatestir soğandır dikiyordum toprağa...tabi diktiğim yer mekan olarak müsait ama fazla güneş alamayan bir ağacın altıydı...
sonuç olarak diktiğim koca koca patatesler minik minik parçalara bölünmüş gibi yavrulayarak kendisi yok olurdu... zararına bir çalışma ama tabi ki insanın kendi yetiştirdiği çok farklı oluyor kabuktan filizlenmesi olayını da bilmiyordum. ilginç geldi...
domates de yetiştirirdim belki misketten az bişey daha büyük o domateslerin tadı da bi ayrı güzel oluyordu

gel gelelim şimdi bir apartman dairesinde sinir bozucu bir ortamda çiçek yetiştirmeye çalışıyoruz.
artık yenecek bişeyler yetiştirmek bana pek cazip gelmiyor. hemen altımızda market ve onun baya bi geniş meyve sebze reyonu var. alıyorsun yiyorsun tabi bu biraz da kısıtlı alandan kaynaklanıyor. bir bahçe olsa en azından o güzelim kokulu domatesleri dikmez mi insan... veya başka yenebilir şeyler...
millet balkonu eve katar ben evi balkona katmayı düşünüyorum o kadar daraldım

Benim çocukluğumda da vardır bu tür anılar. Biz daha çok nohut ekerdik, yeşilini çok severdik ya. Çimlendiklerini hatırlıyorum ama büyüyüp büyümediklerine dair bir anı zihnimde yok. Herhalde çocukluk hevesi biraz büyütüp sonra arkasını bırakıyorduk.

Bir köyüm var Allah'a şükür, bir gün döneceğim tarla, bahçe ekeceğim ümidiyle yaşadığım. Nasip.

Senin yetimler geldi az önce. Böylece çiçek evlat edinen ilk ağaçlar.net üyesi de oldum.

[Sûz-i Dilârâ]

Bugün çiçek odamda biraz temizlik yaptım, orkideleri, menekşeleri ve diğerlerini suladım, tabaklarını temizledim. Sizin için de biraz fotoğraf çektim.

Menekşeler son kış budamasından sonra toplanmaya ve çiçeklerini açmaya başladılar yeniden. Üç tanesi öldü bu arada katmerlilerse çok üzülürüm.




Bu menekşemi çok zarif buluyorum. Yerini sevince topluca açtı.


Bunlar da üretimler. İnşallah ölenlerin yavrularından da çıkar.

[Batı Rüzgarı]

Orijinal Mesaj Sahibi Sûz-i Dilârâ

Benim çocukluğumda da vardır bu tür anılar. Biz daha çok nohut ekerdik, yeşilini çok severdik ya. Çimlendiklerini hatırlıyorum ama büyüyüp büyümediklerine dair bir anı zihnimde yok. Herhalde çocukluk hevesi biraz büyütüp sonra arkasını bırakıyorduk.

Bir köyüm var Allah'a şükür, bir gün döneceğim tarla, bahçe ekeceğim ümidiyle yaşadığım. Nasip.

Senin yetimler geldi az önce. Böylece çiçek evlat edinen ilk ağaçlar.net üyesi de oldum.

sağ salim ulaştığına sevindim. Bazı türler gerçekten bende de çok az. o yüzden damızlık niyetine 1er tane koydum. artık büyütüp çoğaltmak size düşer
candida soğanları çok çabuk çoğalan bilindik beyaz zıpçıktı. saksıyı küçülttüğüm için fazla olanları size gönderdim fazlasını eşe dosta dağıtabilirsiniz.çöpe gitmesinden iyidir. sizde varmıydı onuda bilmiyorum

drummondi rosea citrina lindleyana çok nadir bulunan türler ülkemizde.drummondii ve lindleyana tohumdan yetişme soğanlar.

rosea küçük soğanlı biraz gevşek topraklarda hızlıca çoğalıyor. ama benim gibi toprak hatası yapıp sert kötü toprağa dikerseniz çoğaltmak bir yana soğanları çürütebilirsiniz bile. tabi geçen senenin temmuzda anca gelen yazının etkisi de büyük..

Citrina soğanlarını ne siz sorun ne ben söyleyeyim.çok zor yavrulayan bir tür.
tohumdan yetiştirdiklerim kumlu toprağa sanki pek uyum sağlayamadılar. ve tohumların hepsi çimlenmedi bile .2 senede tek yavru verdi onu da size gönderdim. pek çoğaltamıyorum belki siz çoğaltabilirsiniz...

bu gönderdiklerimin hepsi saf türler. çiçek açma zamanlarını tutturabilirseniz hibrit tohumlar elde şansınız var. her tür her türle melezlenmiyor gerçi. ama şans olmaz diye bişey yok. bu arada resim ekledim ilham olsun

[Sûz-i Dilârâ]

Balkonumdan yeni görüntüler.
Bitkileri balkonu yıkarken bir yere toplamıştım (kuzey kısım), sonrasında fırtına çıkacak gibi olunca yerlerine taşımadım, kuzeydeki serinlik iyi geldi, canlanıp açtılar.



Sarmaşık full arap yaseminim mis kokulu çiçeklerini açıyor.


Bu da çalı formlusu, yeni toparladı ve çiçeğe hazırlanıyor.

Gelelim beni en çok sevindiren gelişmeye. Madagaskar yaseminim tomurcuklandı, bu gelişme için iki senedir bekliyordum Bunun gibi birkaç tane daha var. Mis kokulularım.

[Sûz-i Dilârâ]

Tohumdan üretme bebek amaryllislerim.

Şuradaki çiçeklere kulak çöpü yardımıyla tozlaştırma yapmıştım.

Tohum kapsülü oldukça şişkin bir şey olmuştu.



Tek kalan adeniumum çiçek hazırlığında.

[esemeral]

Menekşeleriniz ne güzel coşmuşlar Maşallah. Yeni evlat edindiğiniz bebişlerinizde hayırlı uğurlu bol çiçekli olsun İnşallah. Bizlerede nasip olması dileklerimle tabikisi.
mis kokulularınızda formda görünüyor, adenium ağaç olma yolunda ilerliyor gibi.

Bol çiçekli günler dilerim.

[Selma_321]

Sevgili Suzi Dilara, ısırgan özütünü nasıl yaptığını anlatabilir misin, rica etsem.

[Selma_321]

Sevgili Suzi Dilara, ne zamandır, sayfana uğramıyorsun, umarım bir yaramazlık yoktur.Bir dünya bizimle paylaşacağınız balkon resimleriniz vardır, eminim.Balkonunuzdaki bitkilerinizi görmeyi özledim, özledik mutlaka

[Sûz-i Dilârâ]

İki haftadır yoktum, arada her şeyi olduğu gibi bırakıp çocukları alıp köye kaçırıyorum, sokak görsün biraz çocuklar niyetiyle. Hem bahar ayı geldi köyün en güzel zamanları dedim

Çiçeklerimi eşime emanet etmiştim, arada soruyordum "suluyor musun" diye "merak etme senden iyi bakıyorum" deyip lafı ağzıma tıkıyordu.

İki hafta sonra geldim ne göreyim bitkilerim can çekişiyor, bazıları bembeyaz unlu bit olmuş, bazıları sapsarı kesilmiş susuzluktan, bazılarının tomurcukları dökülmüş vs. de vs.

Üzerlerinde biriken toz toprağı saymıyorum bile. Bir yandan evi temizle, bir yandan balkonu, çiçekleri derken burası epey aksadı.

Temizledikten sonra bir iki fotoğraf çektim ama bu sefer de eşimin mö kalma bilgisayarı donup duruyor, kaç gün de onu bekledim.

Sonunda biraz rahatladım biraz dinlenip inşallah fotoğrafları eklemeyi planlıyorum.

[Sûz-i Dilârâ]

Orijinal Mesaj Sahibi Selma_321

Sevgili Suzi Dilara, ısırgan özütünü nasıl yaptığını anlatabilir misin, rica etsem.

Bu mesajı görmemişim,

Isırgan otunu iri veya küçük doğra, bir şişeye doldur, ağzını kapatarak, güneşe koy, bir süre sonra suyunu salmaya başlayacak, işte o suyu seyreltip bitkilerine verebilirsin. Ölçü veremiyorum benim her şey göz kararı.

Başka bir yöntem beş lt şişenin yarısına kadar ısırgan otunu temizle ve doğrayarak doldur, üzerine su ilave et, şişenin ağzında dört parmak boşluk kalsın, ağzını tülbentle bağla güneşe koy, arada karıştır, on gün sonra bu suyu süzüp bitkilerine verirsin.

Bu iki yöntemden ben birinciyi daha çok tercih ediyorum.

[Selma_321]

Çok teşekkür ederim Suzi Dilara, verdiğin bu formülleri uygulacağım inşallah, çokta kolaymış.

[ahmeter]

Başarılarınızın devamını dilerim
Yazınızı okudum umudunuzun yerine gelmesi arzusuyla iyi günler

[Mahmut Tebir]

Sayfanızı yeni gördüm. inanın çiçekleriniz bir birinden güzel.
Kokulu çiçekleri çok seviyorum. Ama kokusuz bazı çiçeklerin görüntüsü de insanı kendine bağlıyor.
Çiçek coşkunuz hiç bitmemesi dileği ile.

[Batı Rüzgarı]

bu yaz hiç çiçek göremedik buralarda...

[Sûz-i Dilârâ]

Orijinal Mesaj Sahibi Mahmut Tebir

Sayfanızı yeni gördüm. inanın çiçekleriniz bir birinden güzel.
Kokulu çiçekleri çok seviyorum. Ama kokusuz bazı çiçeklerin görüntüsü de insanı kendine bağlıyor.
Çiçek coşkunuz hiç bitmemesi dileği ile.

Çok teşekkür ederim, ben de özelde kokulu bitkiseverim ama dediğiniz gibi görüntüsüyle meftun edenler de az değiller, şimdilik şartlarım seçim yapmaya zorluyor. Umut ediyorum bir gün seçim yapmadan (tek şartı iklim olsun) bütün bitkilerden gönlümüzün istediğince bahçeler yapmak.

Sevgili BatıRüzgarı, elimde çekilmiş çok sayıda çiçek fotoğrafı var bahara ve yaza ait. Onların seçilmesi ve boyutlarının ayarlanması gerekiyor. Eve birkaç günlüğüne geldik, az önce mesajını görünce tadımlık bir iki tane foto atayım dedim, eşim bilgisayarı güncellemiş benim fotoğraf düzenleme programım gitmiş. Onu tekrar yüklemek gerekiyor ama şu an zaman az ilgilenemiyorum. Dönüşte inşallah seçer seçer yüklerim

Senin zıpçıktılardan bu yaz beyaz olanı açtı köye yanımda götürmüştüm. Bir tanesi daha açacaktı ama yaramaz kedi yavrularından biri kırmış. "Açsaydı bari öyle kırsaydın rengini görürdüm hiç değilse" dedim ama nereden anlasın, beni saksının başında gördükçe içine atlayıp duruyor, "kız bak seni yerim, uzak dur saksılarımdan" diye kızıyorum ama nafile durdurmak ne mümkün

[birol baser]

Tebrik ediyorum sizi sayfanizi inceliyordum bir suru bilgi edindim uygulayacagim zaman nasil gecti anlayamadim aydinlikti sayfaniza daldigimda hava kararmis ellerinize kollariniza saglik ondanda bundanda almaliyiz dedigimiz cicekler oldu size kolay gelsin diyoruz muhtesem balkonunuzu takibe aldik biz simdi princ islamaya gidiyoruz sardunyalar icin tum cicekleri sulaya biliyormuyuz o karisimla

[Sûz-i Dilârâ]

Sayın birol baser çok teşekkür ederim ve her zaman beklerim.

Balkonumda saksıda olmayan bazı bitkilerimi, şifalı bitkilerimi ve uzun ve serin bahar dönemini seven saksı çiçeklerimi (heuchera, siklamen, hercai menekşe gibi)köye götürmüştüm. Kayınvalidem bahçesinden küçük bir bölümü bana verdi. Çiçeklerim topluca orada yetişiyorlar.

Önce güllerden başlayalım, hepsi minyatür gül, seradan alındı, saksıda başlarına ne geleceğini bildiğim için uzun etmeden bir köy yolculuğu ayarladım ve mini bahçeme geçirdim hepsini.

[Sûz-i Dilârâ]

Güllerden devam, benzer fotoğraflar demeyeceğim ekleyeceğim hepsini, sayfam iyice renklensin

[Sûz-i Dilârâ]

Aslında nar çiçeği ve beyaz renkli güller de var ama o sıralar açmıyorlardı, genel olarak da çiçek konusunda cimri davrandılar bütün sezon.




Bu da zengarden'dan aldığım iki renk amaryllisten biri, bahar döneminde iki renk (turuncu ve kırmızı) birden açmışlar, benim akrabalar, eşimin akrabaları bahçeye serbestçe girebildikleri için gelip gidip bakmışlar, fotoğraflamışlar, hepsi de yavru soğanları için sıraya girdiler. Yavaş yavaş da olsa çiçek sevgisini etrafıma bulaştırmaya başladım, hepsinin saksı sayıları azar azar artmaya başladı


Hep çiçekli olacak değil ya, nergislerim çiçekleri açıp geçtikten sonra koyu yeşil, canlı yapraklarıyla güzel bir köşe oluşturdular.



Heucheralarım, yaprak renklerine hastayım, ağaç dolu bir yamaca sonbahar geldiğini düşünün, kızıl, turuncu, sarı, yeşil renklerle tabloyu andıran pastel tonları heuchera dolu bir saksıda görebilirsiniz.

Heucheralar, serin-soğuk havaları ve uzun süren ilkbaharı seviyorlar, sıcaktan hoşlanmıyorlar. Renkli yaprak severlere ve soğuk iklim sakinlerinin bilgisine.

Bu fotoğraflarda bitkilerim daha küçükler, yeni geçirmiştim büyük saksıya sonra büyüyüp saksılarını doldurdular ama ben foto çekemedim. Bu ekipte bir de mor yapraklı olacaktı ama stoğa yetişemediğim için iki kırmızı göndermiş hz. zengarden.