Bıldırcın yumurtasından az küçük olan bu patatesi kendim yetiştirdim.
Evdeki sebze atıklarını siyah bir poşetin içine doldurmuş, içine biraz da toprak ilave edip sulayıp bağlayıp güneşli balkona koymuştum.
İşte o atıklardan patates kabukları nemli ve sıcak ortamı görünce bir güzel filizlenmişler, poşetin deliklerine ulaşarak ışığa çıkmayı başarmışlardı. Nasıl olsa yakında kuruyup çürürler dedim ama iş öyle olmamış. Aşağıda yumru yapmışlar.
Solan yaprakları görünce acaba sulasam mı diye düşünürken merak edip solan dallardan birini yukarı çekince işte bu fotoğraftaki patatesçikle karşılaştım.
Bir sevindim anlatamam, kediye yumurta haşlarken cezvenin içine bunu da attım. Yarısını yedim, tadı harika, yarısını da eşim yedi. Patatesin nereden geldiğini söylemeden tadını sordum, "10 numara" dedi. Zaten bana "yenecek şeyler yetiştir, bırak şu otları" deyip duruyordu.
Şimdi özellikle patateslerin torbada büyümelerini bekliyorum, tadını beğendim ya çoğaltacağım

Torbayı size sonra fotoğraflarım.
Önce şu leziz patatesimi göstereyim.

(
Lonicera abi, dikkat kesildiğini tahmin ediyorum, belki sana da son partide birkaç adet yollarım

)
