Sûz-i Dilârâ / Balkon, ev

[Sûz-i Dilârâ]

Şimdiiii, az önce balkonu yıkarken yoluma çıkan çin hanımeli (bindallı) nin dalını kenara alırken ne göreyim, bizimki tomurcuk vermiş. Sevinçten aniden içimde bir patlama oldu, hiç beklemiyordum yani herhalde açtıramayacağım diye ümitsizdim ama bu görüntü beni şok etti.

İçimdeki sevinç patlamasını sadece kocaman bir sırıtık suratla dışa yansıtabildim çünkü ev cadde kenarı hoplayıp zıplamaya bağırmaya uygun bir yer değil. O kadar uzun zaman beklediğim bir görüntüydü ki anlatamam hele o kokusu için meraktan çatlıyordum desem yeridir

Hemen içeri koşup makineyi aldım fotoğrafladım, çiçeğin bulunduğu bölüme geçilmeyecek, dallar rahatsız edilmeyecek, acep kaç günde açar bu çiçekler, hem bir değil birçok dalda tomurcuk var

[Sûz-i Dilârâ]

Gelelim bir sabır taşı hikayesine daha, geçen sene sevgili Batı Rüzgarı'nda görünce yavru paylaşımı için sıraya girmiştim, sağolsun bir süre sonra ablası için büyüttüğü yumruyu bana gönderdi. Lâkin bir türlü memnun edemedik soğancığı, o toprak, bu saksı, o yer bu yer derken yumru kahverengileşti, suyu çekildi ama ben öyle atamam bitkiyi hemen. Yine saksı ve toprak değişimi yaptım ve yerini yine değiştirdim, artık son raddedeydi yaşamazsa bir mucize olup; ölecek gibiydi.

Beni şaşırttı ve o da yeşeriverdi şimdilerde ikinci yaprağını da çıkardı. İşte amazon zambağım.



Bu da en son gardenya maceram, bilirsiniz forumcak gardenya ve açelya özürlüleriyiz tövbekârları çoktur.

Bu gardenyayı yine geçen yılki az kalsın yaşatacak olduğum gardenyamı öldürdükten sonra gaza gelip almıştım. Tabii bu da yaprak sararttı, tomurcuk döktü yavaş yavaş alışık olduğum sona doğru ilerleyince bi daha alırsam noluyum nedametleri eşliğinde balkon demirinin kenarına koyuverdim. Boş saksı, içindeki kara kuru çöpler rahatsız etse de yine de atamadım. Meğer bizimki yerini ararmış, tesadüfen yolu izlerken gözüm takıldı ne göreyim minik minik filizler Hemen mutfağa seyirtip sürahiyle su kapıp başına dikildim (epeydir sulamamıştım) bir güzel suladım. Oradan kıpırdatmıyorum.
Meleğim Sevgi Durul ablamla da paylaşmıştım mutluluğumu şimdi de sizlerle paylaşayım işte sabreden derviş, muradına ermişin fotoğrafı



Sevgi Durul abla, hazır bilgisayar başına geçmişken ve fotoğraf yüklerken senden gelen bu çiçeği de sorayım dedim adı nedir bu miniğin


Çılgın Havva teyzem (burada bir çiçekçide tanıştık), evinde yok yok on iki yıllık ağaçlar.net üyesi benim göremediğim çiçekler onun evinde Kokulu orkide türlerinden biri ve yavrularını paylaştı benimle ve arkadaşımla.

Geçen bahar dikildiler yazı ne sıkıntıyla atlattığımızı ne siz sorun ne de ben söyleyim, ölecekler diye ödüm koptu.

[Sûz-i Dilârâ]

Sevgi Durul ablamdan gelen hoya australis, filiz verdi sanırım köklenme başladı aşağıda.

[Sevgi Durul]

Gardenya tövbekârlarından biri de benim. Gözün aydın, Sevgili Sûz-i Dilârâ.

O minik, Hoya nummullarioides. Senin eline geçti ya kaçarı yok, yakında çiçek fotoğraflarını da görürüz.

Malûm Sonbahar geldi, soğuklar yaklaşıyor. Adenium kışı nerede (ısıtılan- ısıtılmayan ortam) ve hangi sulama şartlarında geçirmeli?

Belladona dışında tüm soğanlar yeşerdi. Frezyalara terastaki misafirliğini hiç bitirmeyen beyaz sinekler musallat oldu. Çok üzülüyorum. Ne yaptımsa kökünü kazıyamadım. Bir de unlu bitler. Bazen tüm bitkilerden vazgeçesim geliyor.

[Sûz-i Dilârâ]

Ablacim, adenium ısıtmasız, ışıklı ortamda ve sulanmadan geçirecek kışı.

Gardenya ve acelyaları yazarken aklımdaki isimlerden biri sendin

Minik hoyaya çok sevindim, çok tatlı bişey inşallah çiçeğini beraber görürüz.

Üzülme ablacım o böcekler hepimizin belası, yazın balkonumu görsen unlu bit fabrikasına dönüşüyor. yakında soğuklar başlar frezyalar da rahat eder, börtü böcek soğuktan kırılır. Forumda çok az kişi kaldık sanki kimseden ses çıkmaz oldu, sen, ben birkaç eski dost Sen bu forumun köşe taslarindansin bitkilerden istesen de vazgeçemezsin bence vazgeçsen bile bir süre sonra dayanamaz yine bitki almaya baslarsin.

[Sevgi Durul]

Isıtılmayan odam yok, çatı arası penceresinin önüne koysam, soğuk gelir mi ki?

Evet forumda eskilerden kimse kalmadı, herkes Facebook'ta. Hiç kimse kalmasa da biz bize yeteriz. Paylaşımlarımızı da yaparız.

[nanemolla]

Gardenyanın tövbe tutamayan tövbekarıyım ben sanırım. ) . Yine hepsi harika maşallah. Böceklerden bende yıldım bitkilerden bir kısmını dağıttım. Bu bahar başı o kadar dua ettimki ne olur Allahım bu sene böceklenmesinler diye. Bir de bir kerelik yarım yamalak ilaç sıktım. Vee bu bahar yaz böceklenmediler çok şükür. Bir kaç unlu bitle uğraştım o kadar.

[Sûz-i Dilârâ]

Orijinal Mesaj Sahibi Sevgi Durul

Isıtılmayan odam yok, çatı arası penceresinin önüne koysam, soğuk gelir mi ki?

Ablacım ısıtmalı, aydınlık oda da olur, ben bir sene güneş alan pencerenin önündeki masanın üzerinde baktım, yan odadan soba ılığı ve pencereden güneş aldı. Yalnız suyunu çok çok azalt, toprağı iyice kurudukça sularsan kök çürüğü olmaz diye tecrübe ettim ben. Suladigin zaman saksınin bir tarafı kalkık olacak şekilde bir yere dayarsan fazla suyu tahliye etmiş olursun bitki sağlıklı ilerler. Toprağın ıslak kalmaması gerekiyor. Bütün kaktüs sukulent grubunda olduğu gibi su akacak geride nem kalacak.

Adeniuma susuzluk değil de fazla ve sık sulama zarar veriyor.

Ben Tarsus gibi düşünerek dış ortam için yazmıştım aklım oraya gitti. Kaloriferli, havası kuru, aydınlık ortamda da güzel bir kış geçirir bence.

[Sûz-i Dilârâ]

Orijinal Mesaj Sahibi nanemolla

Gardenyanın tövbe tutamayan tövbekarıyım ben sanırım. ) . Yine hepsi harika maşallah. Böceklerden bende yıldım bitkilerden bir kısmını dağıttım. Bu bahar başı o kadar dua ettimki ne olur Allahım bu sene böceklenmesinler diye. Bir de bir kerelik yarım yamalak ilaç sıktım. Vee bu bahar yaz böceklenmediler çok şükür. Bir kaç unlu bitle uğraştım o kadar.

O kadar değerli bir bitki ki kaç kere öldürsen yine gidip alıyorsun. Kokusu, zarif, beyaz çiçekleri, parlak yeşil yaprakları bir bitkiden ne beklersen var. Sadece dilini çözmek için tecrübe gerekiyor bunu da alıp alıp kurutarak ediniyoruz. Ben sanırım dilini çözdüm artık (yine de iddialı konuşmayım bir gün kafası bozulur, senin havanı da istemiyorum deyip kuruyuverir)

Artık yılların tecrübesiyle çiçek zevkimiz de rafine oluyor. Bitkiler konusunda zihnim çok berrak ve rahat artık. Hangisini neyden ötürü istiyorum çok netleştim ve bu halimi eski obur, bitki delisi halimden daha çok sevdim.


Neyse uzatmayım, madagaskar yaseminim iki tane tohum yaptı. Küçük olanın büyüklüğü nohut kadar, diğerini ona kıyasla düşünün.



Çin hanımelim çiçek açtı ya hiç koku alamadım, bende mi sorun dostlarım niye kokmaz bu Tomurcuk yaptığını görünce ne kadar mutlu oldumsa şimdi o kadar mutsuzum

[Batı Rüzgarı]

Orijinal Mesaj Sahibi Sûz-i Dilârâ

O kadar değerli bir bitki ki kaç kere öldürsen yine gidip alıyorsun. Kokusu, zarif, beyaz çiçekleri, parlak yeşil yaprakları bir bitkiden ne beklersen var. Sadece dilini çözmek için tecrübe gerekiyor bunu da alıp alıp kurutarak ediniyoruz. Ben sanırım dilini çözdüm artık (yine de iddialı konuşmayım bir gün kafası bozulur, senin havanı da istemiyorum deyip kuruyuverir)

Artık yılların tecrübesiyle çiçek zevkimiz de rafine oluyor. Bitkiler konusunda zihnim çok berrak ve rahat artık. Hangisini neyden ötürü istiyorum çok netleştim ve bu halimi eski obur, bitki delisi halimden daha çok sevdim.


Neyse uzatmayım, madagaskar yaseminim iki tane tohum yaptı. Küçük olanın büyüklüğü nohut kadar, diğerini ona kıyasla düşünün.

Eklenti 699749

Çin hanımelim çiçek açtı ya hiç koku alamadım, bende mi sorun dostlarım niye kokmaz bu Tomurcuk yaptığını görünce ne kadar mutlu oldumsa şimdi o kadar mutsuzum
Eklenti 699750

koku için kolanya çiçeği yetiştirmelisin. benim tek sıkıntım çoğaltamamış olmam. müthiş bir kokusu oluyor. kokusu insanı o kadar rahatlatıyor ki o kokuyu hissederken olumsuz hiç birşey düşünemiyorsun.

[Sûz-i Dilârâ]

Melisadan mı bahsediyorsun, eğer oysa bana çok ağır geliyor. Gerçi artık melisa hangisidir karıştırır oldum, bir bahçede bildiğim melisayla alakası olmayan bir melisa kokladım kokusu çok güzel ve rahatlatıcıydı. Senin dediğinin fotoğrafını atman mümkün mü, bakayım benim söylediklerimden hangisi.

** Sayfana baktım bana ağır gelen melisanın fotoğrafı vardı o sanırım, gerçek anlamda mide bulantısı ve boğulma hissi yaratıyor o yüzden çiçek açtıktan iki üç gün sonra ondan kurtulmuştum.

[Batı Rüzgarı]

Orijinal Mesaj Sahibi Sûz-i Dilârâ

Melisadan mı bahsediyorsun, eğer oysa bana çok ağır geliyor. Gerçi artık melisa hangisidir karıştırır oldum, bir bahçede bildiğim melisayla alakası olmayan bir melisa kokladım kokusu çok güzel ve rahatlatıcıydı. Senin dediğinin fotoğrafını atman mümkün mü, bakayım benim söylediklerimden hangisi.

** Sayfana baktım bana ağır gelen melisanın fotoğrafı vardı o sanırım, gerçek anlamda mide bulantısı ve boğulma hissi yaratıyor o yüzden çiçek açtıktan iki üç gün sonra ondan kurtulmuştum.

çok enteresan. demek ki iklim şartları kokunun karakteristiğini değiştiriyor. çünkü geçen yaz balkonda durdu. kokusu hiç kimseyi rahatsız etmedi. hatta herkesin çok hoşuna gitti. ankaraya akdeniz iklimini getirdi diyebilirim. hani akdenizde geceleri bir çiçek kokusu sarar ya ortalığı...

zengarden de satılıyor şuan. bilmiyorum ama benim vazgeçilmezim oldu. sümbülteberi eve aldığımda kokusu bazen rahatsız ediyordu. sanırım kokunun iklim şartlarına göre yoğun olup olmamasıyla ilgili. ankaraya melisa çok yakıştı.zaten iklim gereği öyle çok kokulu çiçek olmuyor ankarada.
ilginç

[Sûz-i Dilârâ]

Forumda melisadan benimle aynı şeyi yaşayan üyeler var, şimdi gelmiyorlar sanırım.

Hiç turuncgillerin çiçek zamanı geldin mi akdenize? Özellikle sabahın sessizliğinde o muhteşem kokuyu anlatamam.

Koku demisken çin hanımeli kokmaya başladı şu an dört çiçek var ve ikisi koyu pembeye dönüşmüş durumda, ilk açarken beyaz sonra açık pembe ve son aşamada koyu pembe renge dönüyor. Tomurcuklar değişik vakitlerde açtığından aynı anda üç renkli çiçekler bitkiyi süslüyor.

Koku çok güzel, yumusak ve parfumlerden hatırladığım bir koku yine. Notumu veriyorum, sellukadan güzel, selluka koklarken bir anlık rahatsız edici bir koku da alıyordum ama bunun her anı güzel, rahatsız edici hiç bir anı yok, dayayin burnunuzu çekin icinize

[Sûz-i Dilârâ]

Zygopetalum: Bir başka koku kraliçesi, inanılmaz güzellikte parfümlü kokusu şu an odayı doldurmuş durumda, bu satırları yazarken kokuyu da doya doya içime çekiyorum.

Gardenya, full, selluka vs. gibi kokulu bitkilerin forumda fazla fazla hayranı ve yetiştirmeye çalışanı varken bu bitkinin fanatiği olmamasına şaşıyorum. Hem çiçek görseli harika hem kokusu.

Bulabilsem diğer renklerinden de toplayacağım.




Çin hanımelimden geçenlerde çektiğim kareler, inşallah tohum da tutar. Süper olurdu.

[Batı Rüzgarı]

orkide bakımı zor. bi hevesle dendrobium aldım.aldığımda çiçekliydi. hafif kokuları da vardı. çiçekleri geçtikten pek kendine gelemedi. bazı yaprakları sararıp dökülüyor. şuan yaşasam mı ölsem mi arada kalmış vaziyette. araştırdığıma göre yeniden çiçek açması da zormuş.

normal bildiğimiz orkideler de var evde. gerçi onlarla ben ilgilenmiyorum ama her daim gözümün önünde. köklerine iyi bakmak gerekiyor. bulunduğu ortam nem ısı hepsini iyi ayarlamak gerekiyor. en sevmediğm çiçek tipi... bana gamsız çiçek lazım. böyle herşeye küsen çiçekleri sevmiyorum.

bir çok orkide çeşidi var. Zygopetalum nasıldır emin değilim. güzel kokan bir çiçek gerçekten insana farklı bir ruh hali kazandırıyor. güzel bir manzara sizi mutlu edebilir. güzel bir müzik veya sesler de sizi mutlu edebilir. ama kokunun verdiği huzur ve mutluluk daha bir başka...şu aralar benim de yeni aldığım yasemin çiçeğim açtı. kokusu güzel olmakla beraber kolonya çiçeğim kadar sevmedim. kokusu da kolonya çiçeği kadar yoğun değil. zaten bu sene kokulu çiçeklere sardım.belki Zygopetalum cinsi bir orkide edinebilirim. tabi önce bir araştırma yapmam lazım. kaybettiğim çiçeklerlerden botanik bahçesi yaratabilirdim...

[Sevgi Durul]

Hayran kaldım, hem zygopetaluma hem bindallina. Ellerine emeğine sağlık.

Zygopetalum, soğanlı bir bitki midir? Cahilliğimi mazur gör. Orkide çesidi olabilir mi diye de düşünmedim değil. Sevgilerimle...

[Sûz-i Dilârâ]

Orijinal Mesaj Sahibi Batı Rüzgarı

orkide bakımı zor. bi hevesle dendrobium aldım.aldığımda çiçekliydi. hafif kokuları da vardı. çiçekleri geçtikten pek kendine gelemedi. bazı yaprakları sararıp dökülüyor. şuan yaşasam mı ölsem mi arada kalmış vaziyette. araştırdığıma göre yeniden çiçek açması da zormuş.

normal bildiğimiz orkideler de var evde. gerçi onlarla ben ilgilenmiyorum ama her daim gözümün önünde. köklerine iyi bakmak gerekiyor. bulunduğu ortam nem ısı hepsini iyi ayarlamak gerekiyor. en sevmediğm çiçek tipi... bana gamsız çiçek lazım. böyle herşeye küsen çiçekleri sevmiyorum.

bir çok orkide çeşidi var. Zygopetalum nasıldır emin değilim. güzel kokan bir çiçek gerçekten insana farklı bir ruh hali kazandırıyor. güzel bir manzara sizi mutlu edebilir. güzel bir müzik veya sesler de sizi mutlu edebilir. ama kokunun verdiği huzur ve mutluluk daha bir başka...şu aralar benim de yeni aldığım yasemin çiçeğim açtı. kokusu güzel olmakla beraber kolonya çiçeğim kadar sevmedim. kokusu da kolonya çiçeği kadar yoğun değil. zaten bu sene kokulu çiçeklere sardım.belki Zygopetalum cinsi bir orkide edinebilirim. tabi önce bir araştırma yapmam lazım. kaybettiğim çiçeklerlerden botanik bahçesi yaratabilirdim...

Şimdiye kadar kokladığım hiçbir bitkinin kokusu kolonyanınki kadar yoğun değil. Zaten rahatsız eden de bu kadar yoğun olması, kokunun neye benzediği ikinci sırada. Hacı yağı kokusuna benziyor. Çocukluğumdan hatırladığım yaşlıların siyah yuvarlak bir kutu içindeki parmaklarını bastırıp kokuyu bıyıklarına sakallarına sürmesi. O koku işte, o zaman da sevmezdim.

Ama hanımeli, frezya, selluka, sümbül, zambak, yasemin, bindallı, full, madagaskar, kum zambağı, (ylang ylangın yağını alıp kokladım, bir türlü sahip olamayınca, o da erkek parfümlerinde kullanılan bir kokuymuş) bunlar ve unuttuğum diğerleri gerçekten zarif, kaliteli, yumuşacık, insanı saran ve mutlu eden kokular.

Bu arada gönderdiğin kum zambakları da çiçek açtı. Dur bulursam ekleyeyim. (Bulamadım çok aradım ama Allah bilir nerededir, o kadar çok fotoğraf var ki!) Yapraklar sararınca sorun mu var diye söküp temizleyip kurutayım diye gazeteye sermiştim. Topraksız ortamda öylece iki adet çiçek açtı aynı soğan. Kokuya bayıldım.

[Sûz-i Dilârâ]

Orijinal Mesaj Sahibi Sevgi Durul

Hayran kaldım, hem zygopetaluma hem bindallina. Ellerine emeğine sağlık.

Zygopetalum, soğanlı bir bitki midir? Cahilliğimi mazur gör. Orkide çesidi olabilir mi diye de düşünmedim değil. Sevgilerimle...

Çok teşekkür ederim ablacım

Zygo orkide cinsi abla doğru düşünmüşsün. Sana da anlattıydım kokusu çok güzel yavrularsa ilk sen varsın aklımda demiştin, sen de ben yaşatamıyorum ama kardeşim orkidelere güzel bakar, ona veririm demiştin, hatırladın mı bilmem. Sevgiler benden

[ahmeter]

Gezdim güzel çiçekler gördüm bende olmıyan ZYGOPETALUM orkide gördüm ZENGARDENİ aradım biz satmıyoruz dedi
Lütfen yazarmısınız nerde bulabilirim iyi günler

[Sûz-i Dilârâ]

Sadi abim zygopetalum orkideyi burada bir seraya getirmişlerdi. Çok nadiren değişik bitkiler getirirler denk gelince sevine sevine alıyorum. Zygopetalum da öyle denk gelmişti almıştım. Bir daha görmedim maalesef.

[ahmeter]

Orijinal Mesaj Sahibi Sûz-i Dilârâ

Sadi abim zygopetalum orkideyi burada bir seraya getirmişlerdi. Çok nadiren değişik bitkiler getirirler denk gelince sevine sevine alıyorum. Zygopetalum da öyle denk gelmişti almıştım. Bir daha görmedim maalesef.

Teşekkür ederim

[Sûz-i Dilârâ]

Yeni aldığım bitkiler

[Sûz-i Dilârâ]

Devam


Sevgi Durul ablamdan gelen achimenesler gelişmeye çok hevesli çıktılar. Aynı saksıda dikili benim kohleralarımı geçtiler.


Bu da sevgili BatıRüzgarı'ndan gelen amazon zambağının son hali.


Bu da arajman denememin son hali

[Sevgi Durul]

Güle güle büyüt yeni bitkilerini.

Benden gelenler achimenes değil, kohlerianın farklı renkleri. Senin eline geçen daha bir güzelleşiyor. Emeklerine sağlık.

[Sûz-i Dilârâ]

Yeni sezonun ilk cimcimeleri;

Önce tohumdan yetiştirdiğim ve artık yetişkin olup bana çiçekleriyle teşekkür eden koca bebeklerim

Dördüncü ya da beşinci senelerinde (belki de altı) tohumdan yetiştirdiğim siklamenlerim. Bu çiçekler ilerleyen günlerde iyice artacak.




Mor salkımım bu da üç ya da dört sene oldu ekeli, bu sene çiçeklenmeye karar verdi. Kokulu deniyordu bakalım nasıl kokacak?


Ortaya karışıktan devam edelim.

[Sûz-i Dilârâ]

Devam...

[Sûz-i Dilârâ]

Yaylada zeytinliklerin kenarında ormandan arta kalan ve sürülmekten kurtulan Kafkas gülünü görünce hemen kökledim. Yoksa o da bir gün traktörün kurbanlarından olacaktı.



Gardenyayla kör topal ilerliyoruz. Neler neler yaptıktan sonraki gıdım gıdım ilerleme. Olsun ilerliyor ya buna da şükür.

[Sûz-i Dilârâ]

Amazon zambağında son durum ortadaki yeni çıkan yaprak biraz daha büyüdü.
Bir yıl boyunca öldüm öleceğim diye uğraştıktan sonra yaşamaya karar vermişti.



Zygopetalum bendeki üçüncü yılında ikinci çiçek sapını çıkardı ve açtı. İlki aldığım yıl zaten üzerindeydi. Mis mis kokuyor


Hem rengine hem kokusuna aşık olup aldığım gülüm. Aslında kokusuna aşık olmadım Zengardenda yoğun kokulu yazınca dayanamayıp aldım şimdi hatırladım. Gerçekten de öyle tam anlamıyla yoğun bir gül kokusu.

[Sûz-i Dilârâ]

Öyle resimleri ekleyip geçeceğim şimdi, zamanım değerli eşim çocukları dışarı çıkardı, aylar sonra devlet izin verdi. Ben de hazır onlar çıkmışken zamansızlıktan yapamadığım konulara eğileceğim.

[Sûz-i Dilârâ]

.....