Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Batı Rüzgarı
çocukluğumda çok patates yetiştirmişimdir. evde çimlenecek ne varsa nohuttur patatestir soğandır dikiyordum toprağa...tabi diktiğim yer mekan olarak müsait ama fazla güneş alamayan bir ağacın altıydı...
sonuç olarak diktiğim koca koca patatesler minik minik parçalara bölünmüş gibi yavrulayarak kendisi yok olurdu... zararına bir çalışma ama tabi ki insanın kendi yetiştirdiği çok farklı oluyor kabuktan filizlenmesi olayını da bilmiyordum. ilginç geldi...
domates de yetiştirirdim belki misketten az bişey daha büyük o domateslerin tadı da bi ayrı güzel oluyordu
gel gelelim şimdi bir apartman dairesinde sinir bozucu bir ortamda çiçek yetiştirmeye çalışıyoruz.
artık yenecek bişeyler yetiştirmek bana pek cazip gelmiyor. hemen altımızda market ve onun baya bi geniş meyve sebze reyonu var. alıyorsun yiyorsun  tabi bu biraz da kısıtlı alandan kaynaklanıyor. bir bahçe olsa en azından o güzelim kokulu domatesleri dikmez mi insan... veya başka yenebilir şeyler...
millet balkonu eve katar ben evi balkona katmayı düşünüyorum o kadar daraldım 
|
Benim çocukluğumda da vardır bu tür anılar. Biz daha çok nohut ekerdik, yeşilini çok severdik ya. Çimlendiklerini hatırlıyorum ama büyüyüp büyümediklerine dair bir anı zihnimde yok. Herhalde çocukluk hevesi biraz büyütüp sonra arkasını bırakıyorduk.
Bir köyüm var Allah'a şükür, bir gün döneceğim tarla, bahçe ekeceğim ümidiyle yaşadığım. Nasip.
Senin yetimler geldi az önce. Böylece çiçek evlat edinen ilk ağaçlar.net üyesi de oldum.
