18-11-2016, 15:09 | #1 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 19-09-2016
Şehir: Mersin
Mesajlar: 85
|
Organik Zirai İlaç Yapımı. (Kekikli)
Geçenlerde gözüme takılan bir TV programında bahsi geçen olayı araştırdım. Youtube, facebook, bilgisayar başında baya bir uğraştırdı, Tarifte ismi açıklanmayan,anlaşılmayan maddeler vardı, nedir, tekrar tekrar dinle falan derken akşam oldu. Sevgili amcamız Allah razı olsun, aşağıdaki video da, Antalya da organize sanayinde, Çatı inşaatı yaparken yapılışını gördüğü organik ilacı anlatıyor ve ayrıca yapanlarında ilacın patentini, ruhsatını alamadığından yakındıklarını bahsediyor. ilk 2 yıl litresini 35 TL den aldığını, organik olduğu için katlandığını belirtiyor. Belikli Faydasını görmüş, daha sonra araştırıp kendisi yapmaya başlamış. Bayağıda iddalı. 10 Yıldır bahçeme kimyasal bir ürün girmedi diyor. MAŞAALLAH. Buyurun tarifi: ÇOK UCUZ -EV YAPIMI-ETKİLİ-ZEHİRSİZ TARIM İLACI. MANTARA ve ZARARLI SİNEĞE SON! SIR OLMASIN YAYALIM, YAYGINLAŞTIRALIM. MİLLETİME FAYDAMIZ OLSUN İSTEDİM. _Yarım kilo Eşek kekiği (Daglarda yarım metrelik olan, Sütlüce Kekigide denir.) _yarım kilo çiçek kekiği (baharatçılardan) çiçeği dökülmemiş durumda olacak. _50 litre Su ile kazanda kaynatılır. _Fokurdamaya başlayınca 25 dakikada 45 litreye falan düşer. _Sonra Tamamen Demlenip-Soğuyacak. _ Dikdörgen şeklinde 2 adet 22 litrelik bidonlara, Soğumuş olan Kekik suyunu dolduruyoruz. _Her bidon için 2 şer kutu Sude-octil (zehirsiz - sabun benzeri yayıcı) ilave ediyoruz. _Ağzını kapatıp oldugu gibi karıştırmadan bırakıyoruz. _1 gün sonra yine Video daki gibi karıştırmayıp, çalkalamadan, her gün bidonun bir tarafı zemine gelecek şekilde 6 gün çeviriyoruz. _Daha sonra çevirmeden 10 gün daha dinlendiriyoruz, böylece mayalanma tamamlanıyor. _Kullanımı:1 TON SUYA 5 LİTRE İLAVE EDİP KARIŞTIRIYORUZ. BUNUNLA AĞACIMIZA ''BANYO'' YAPTIRIYORUZ. DİLERSENİZ AHIR-KÜMESE DE. UNUTMAYIN! MANTAR VE ZARARLI GELMEDEN KORUMA AMAÇLIDIR, (AŞI GİBİ YANİ). Çok ucuzdur, Canlıyı öldürmez, Zehir asla değildir, içilmez, yinede çocuklardan uzak tutun! Bizi'de duanızda unutmayın.. Bu arada amcamız, kullanacağınız Tankınızda ilaç kalıntısı olmaması gerekiyor deyince. anladımki özel bir şeyden bahsediyor. ''Çagrıştırdı!'' Antalya, Kekik , Kitin tabakası derken bu gözüme takılan, duyduğum isim ve terimler bana yıllar önce yazışılmış Şu başlığı hatırlattı. Bionem Mikrobiyal Gübre Hakkında Burada Bionem ve Roa ateşli tartışmalara konu olmuş bir ürün. aynı isim ve terimler bu ürünler içinde kullanılmış. Ateş olmayan yerden Duman çıkmazmış. Fayda görenleri çok, Neyse. Video daki ilgili programda farklı kişi ve konularda vardı. Bize lazım olanı Orjinalini bozmadan Kestim, biçtim Youtube koydum, Bu arada video içinde kısaca anlatılmış ‘’Güllüce Bulamacının’’ tarifi de var, o ayrı bir konu. Nasipse yeni dikecek olduğum bahçeye 2 tarifide uygularım, Sizlerden uygulayan olursa sonucu yazarsa sevinirim veya konuya bir şeyler eklemek isteyen. Benim bir idam, menfeatim yok. Kendi çapımızda Neslimizi ve Dünyamızı Zehirden kurtarma adına birşeyler yapmaya çalışıyoruz. Allah razı olsun diyin yeter. Düzenleyen Kumdereli : 11-03-2017 saat 09:07 Neden: İmla hatası düzeltme. |
18-11-2016, 15:21 | #2 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 19-09-2016
Şehir: Mersin
Mesajlar: 85
|
videoda ismi açıklanmayıp içine konulan 150 cc lik şişe
SUDE-OCTIL GARANTİ EDİLEN İÇERİK : % w/w Sodium dicotylsulficinate : %70 Düzenleyen Kumdereli : 25-11-2016 saat 13:48 Neden: 150 cc |
19-11-2016, 11:11 | #3 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Anladığım kadarıyla siz böyle bir karışımı videodan görmüşsünüz. Zararlılar için bizzat uygulayıp sonucunu ölçmüş değilsiniz. Yani hangi zararlıya etkili, hangisine etkisiz biliyor değilsiniz. Bu karışımda aktif madde dioctyl sulfosuccinate sodium tuzu. Bunun hakkında da bilgi ve deneyim sahibi değilsiniz. Bir duyum olarak bu başlıkta veya ev yapımı ilaçlar başlığında denenebilir bir uygulama olarak duyurmanızda bir problem yok ama onlarca başka başlıkta bir çozüm gibi önermeniz doğru değil. Diğer başlıklardaki ilgili mesajlarınızı kaldırmanız daha iyi olur. |
19-11-2016, 14:47 | #4 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 19-09-2016
Şehir: Mersin
Mesajlar: 85
|
10 Yıldır Güllece bulamacı ve bu Kekikli karışım sayesinde ticari bahçede sorun yaşamamış. Belli ki çevresinde popüler. Bir TV programıcısı o çevrede çekim yaparken kendisini konu yapmış. banada kayda değer. samimiyeti ve iddası beni bu konuyu acmaya itti. zamanla bende bu konudaki deneyimlerimi yazarım inşaAllah . Belki başka biride dener fayda bulur diye. Daha fazla kişiye duyurabilmek için alakalı bir kaç başlığın altına sadece link yazdım. Moderatörsünüz. Sildim, sorun değil. Birde ben kesin çözüm gibi önermiyorum,Sadece umutluyum, bir iddam ve teknik bilgiminde olmadıgı zaten cümlelerimden basitce anlaşılıyor, Size zahmet olmuş. Yurdum insanı video daki amcamız, ilacı kulanırken üzerime arı konar demiş. Kendisini başarılı yapan etken maddeninde içeriğini bilmediği belli.Sodium dicotyl le sodyumdioksit diyor. ama en azından litresi 250-300 TL ye organik kazık yemiyor. |
19-11-2016, 17:18 | #5 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Umutlu olmanız güzel bir şey. İyi niyetinizden de kuşkum yok. Tarifini aktardığınız karışım da uygun koşullarda ve doğru yerde kullanıldığında güzel sonuçlar veriyor olabilir. Ancak, hakkında bilinmeyen bir çok şey varken tedbiri elden bırakmamak, her tarafa yayma gayretinden önce düzgün bir şekilde hazırlanmış karışımı, size göre mantıklı gelen alanlarda, her bir zararlı için ayrı ayrı ve mümkünse karşılaştırmalı olarak uygulayarak sonuçlarını kayda alıp pratik deneyim haline getirmek gerekir. Aksi halde kulaktan dolma bir şeyin ezbere tekrarı olur ki, bu durumda doğru yerde işe yarayabilecek bir şeyin istemediğiniz halde tepki çekmesine sebep olursunuz. Sizin yerinize olsam, önce adı geçen aktif maddeyi güzelce bir araştırır, tarifinize göre karışımı hazırlar, ulaşabileceğim küçük ama neticesini net bir şekilde ölçebileceğim denemeler yapar ve sonuçlarını detaylı olarak kayda alırdım. Bu arada, herhangi bir ürünü "organik kazık" olarak nitelendirmek de doğru değil. Bir ürün pahalı olabilir. Benzer işi yapacak başka muadiller de bulunabilir ama bu o ürünün kazık olduğunu göstermez. |
20-11-2016, 12:01 | #6 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Bu arada dün akşam bu karışım konusunu ana hatlarıyla gözden geçirdim. İlgili you-tube videosunu da izledim. İlk bulgular şöyle; Videodaki tarifte 50 lt suda 1 kg kekiği kaynatıyor. Soğduktan sonra içine %70 sodium didecyl sulfosuccinate içeren şişeyi boşaltıyor. Sonra da garip bir çevirme ritüeli ile 10 gün boyunca "mayalanmaya" bırakıyor. Bunu ağaçlara uyguladığında böceklerin yumurtalarını öldürüyormuş. Ortaya çıkan karışımı bir pestisit olarak düşünürsek, buradaki aktif madde nedir? Öncelikle bunu tanımlamak gerekli. Kekik kaynamış su mu sodium didecyl sulfosuccinate mı (bundan sonra SDS diyeceğim)? Kekik kaynamış suya sonra geleceğim, önce SDS maddesine bir bakalım. Sentetik bir kimyasal olan bu madde bir çeşit deterjan. Uzun yıllardır pestisitlerde yüzey gerilimini düşüren bir yayıcı olarak kullanılıyor. Bu malzemenin yayıcı olarak kullanımı 2003 yılında Avrupa Birliği tarafından yasaklanmış (başka 300 küsür madde ile birlikte). İyi haber, bu madde zehirli değil (doz aşımı olmadığı sürece). AB'nin bu maddeyi yasaklama sebebi inert (kendisi etkisiz) olması gereken SDS'nin inert (etkisiz) olmayıp aktif olması sebebiyle. Yani, sadece yüzey gerilimini düşürüp yayıcı işlevi görmesi gereken bu malzeme, sadece bu işlevi yapmıyor, kendisinin de doğrudan aktif bir işlevi var. Bu sebeple zehirlerle birlikte kullanımının yaratacağı katlanmış etki olasılığı sebebiyle yasaklanmış olduğunu düşününüyorum. Peki, ne menem bir etkiden söz ediyoruz. Linkini verdiğiniz sitede SDS için "böceklerin kitin tabakasını eritir" demişler. Gerçekten öyle mi? Maalesef hayır. SDS'in kitin eritme özelliğine dair hiç bir bilgiye rastlamadım. Satıcının verdiği bu bilgi doğru değil. Kitin eritme özelliğine sahip madde kitinaz denen bir enzim ve bu enzimin SDS ile uzaktan yakından alakası yok. Kitinaz bazı bakteriler, hatta bazı funguslar, bazı bitki ve diğer canlılar tarafından üretilebilen bir enzim. Kitin tabakasını eritmediğine göre etkisi nereden geliyor? SDS'in bir deterjan olduğunu söylemiştik. Etkisi de buradan geliyor. Yeni bilinen bir şey de değil. 1996'da bir firma SDS'in insektisit olarak kullanılmasıyla ilgili bir patent almış zaten. Patent dökümanında kullanılan dozaja göre yaprak bitlerinin yumurta, larva ve erginlerini öldürdüğünü belirtmişler. Yeni yayınlanan bir araştırma makalesi SDS'in insektisit etkisini tamamen ortaya çıkarmış. Dört madde kullanılarak bir tür yaprak biti üzerinde yapılan araştırmada maddelerden biri sıfatıyla "deterjan" olarak SDS de kullanılmış. Ve evet SDS'in yaprak bitlerini önemli ölçüde gerilettiği araştırmanın sonuçları arasında. Araştırmada kullanılanlardan biri olan bir sentetik pestisiti (ki tam başarı sağlamış) sentetik olması sebebiyle dışarıda bırakırsak, "insecticidal soap" (böcek öldürücü sabun)'un SDSden daha başarılı sonuç verdiği de görülmüş. Bunların etki mekanizmaları ise bitlerin kitin iskeletlerini eritmesi değil, mumsu koruyucu tabakanın çözünmesi, tamamı kaplanan böceğin oksijensiz kalarak ölmesi. Linki verilen SDS içerikli malzeme kaça satılıyor bilmiyorum ama böcek öldürücü sabun herkesin kendinin yapabileceği ve kesinlikle çok daha ucuza mal edilecek bir malzeme. Böcek öldürücü sabunun Türkçe yapım tarifi bir yerlerde var mıydı bilmiyorum ama son derece basit bir şey. Lazım olanlar kostik olarak KOH (Potasyum hidroksit) ve yağ'dan ibaret. Belki bir ara tarifini önce deneyip sonra yayınlarım. Hal böyleyken SDS içerikli şişeyi satın almak da gerekmiyor. Aksine bu amaçla yapılacak (sıvı) sabun hem daha etkili hem de çok daha ucuz. Kekik konusuna gelirsek, kekik, biberiye vb. başka bir çok ıtri ve aromatik bitkide olduğu gibi bir çok bakımdan faydalı bir bitki. Bu gibi bitkilerden elde edilen ekstrelerin, özellikle de uçucu yağların fungus'ları baskıladığı, bazılarını öldürdüğü eskiden beri biliniyor ve üzerlerinde onlarca bilimsel araştırma makalesi var. Kekiğin kaynama suyunda ne kadar kekik ekstresi vardır, ölçülmüş müdür bilinmiyor ama fayda olasılığı bulunmakla beraber zararının olmayacağını net olarak söyleyebiliriz. kekik uçucu yağı söz konusu olsaydı durum elbette çok farklı olurdu çünkü kekik yağı kitinaz enzimi de içeriyor. Uçucu yağlar başka bir alem. Bunlardan biri ile her türlü böceğin %100 başarıyla direnç geliştiremiyecek şekilde mekanik yolla öldürülmesini aylarca çalışmıştım. Bu yağların handikapı ise su ile kolay yoldan karışmamaları, etkisini azaltmayacak ama su ile güzel karışmasını sağlayacak uygun bir emulgatör bulunması güçlüğü. Videodaki kaşif vatandaşın Antalya Organize Sanayi çarşısının çatı tamiri sırasında çatıdan gözetlediği kekikli ilaç yapımını ne kadar iyi kaptığını bilemiyeceğim. Bu arada önceki mesajınızda adını verdiğiniz ilaçların nasıl yapıldığını da anlamış olduk ancak benim bildiğim o ilaçların ilkinde kullanılan malzeme kaynamış kekik suyu değil, kekik yağı idi. Tabii bir de PF bakterisi meselesi vardı. PF bakterisini kazanda mı üretmişler bilmiyorum artık. Kekik suyunu 10 gün bekletirseniz bir takım bakteriler muhakkak ürer ama ne ürer Allah bilir Şimdilik bu kadar. |
20-11-2016, 15:40 | #7 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 19-09-2016
Şehir: Mersin
Mesajlar: 85
|
Bu bahar 1000 kök kaysı dikiyorum. İlk 2 sene evin önündekilere sadece güllece bulamacı ve bu karışımı uygularım. Sonucları yazarım. Video daki muhterem çok heyecanlı anlatmış, umarım benim için hayal kırıklıgı olmaz, ilğiniz için teşekürler. |
20-11-2016, 19:09 | #8 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Bahsedilen ürünü kullanan biri olarak karışma her daim olmayınca bildiğimiz su atılmış oluyor. Yağ hemen üste çıkıyor, bana göre tırtıl ve yeşil bitlerde etkili oluyor. Kaşif vatandaş büyük ihtimal bildiğimiz ürünü kopyalamış. Bu ürün o ürünse iyi para toplamışlardır. |
|
20-11-2016, 20:04 | #9 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 19-09-2016
Şehir: Mersin
Mesajlar: 85
|
Rant var, kendisi diyor zaten. organize sanayinde yapılıyor, patentini alamamışlar felan diyor. ilk bir yıllık hasadı feda etmeyi göza aldım, 2 sene bu karışımı hazır satın aldım diyor. Çatıdan kopyalamaz herhal, belliki kafayı takmış bir şekilde ögrenmiş. |
20-11-2016, 21:06 | #10 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Bu karışım elbette o ürün değil. Alakası bile yok. O üründe kullanılan kekik yağı ve (şayet doğru ise) PF bakterisiydi. İçinde deterjan yoktu. |
21-11-2016, 15:55 | #11 | |||||
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 19-09-2016
Şehir: Mersin
Mesajlar: 85
|
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Sayın MeyveliTepe yag ve bakteri konusunda Ne demek istediğinizi anladım. Bende tekrar tekrar izledim. Video nun 21:35 saniyesinde konuşmalar dikkatinizi çektimi. pro. dr. oktay yegen hocadan bahsediyor. onlar bıraktı. ben onlardan alıyordum, bulamayınca ögrendim kendim yaptım diyor. patentini isviçreye verdigini söylüyor. Aynı kaynaktan Feyz aldıkları belli oldu https://www.youtube.com/watch?v=G4d5yFkWS9E&t=731s Alıntı:
Düzenleyen Kumdereli : 21-11-2016 saat 15:58 Neden: Oguz Alper den alıntı yapıldı |
|||||
21-11-2016, 16:33 | #12 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Evet, bahsediyor ama bu Bionem isimli ürünün benzerini yaptığı anlamına gelmez. Ben bionem kullandım, ne olduğu biliyorum. O dönemde gerek kekik yağı, gerek PF bakteri konusunu hayli detaylı incelemiştim. Video'daki muhteremin yaptığı karışımın ana maddesinin deterjan olduğunu özellikle tekrar vurgulamalıyım (olumsuz anlamda değil, bu deterjan yumuşak kabuklu, mumsu, unlu dokulu böceklerde işe yarar). |
21-11-2016, 21:03 | #13 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Amca yaptığı şeyin etki mekanizmasını bilmiyor. Evet, SDS tek başına kullanılabilir. Bir grup böcek için (yaprak bitleri, unlu bitler vb.) etki gösterir. #6 nolu mesajımda SDS'in tek başına kullanılmasını içeren bir bilimsel araştırma raporunun linkini vermiştim. SDS yerine böcek öldürücü sabun hazırlanır ise SDS'den de iyi etki gösterir. Kaynamış kekik suyunun böceklere bir etkisi olmaz. Şayet yeterince kekik ekstresi suya geçmiş ise böceklere değil mantarlara bir etkisi olur. SDS'in yapıştırıcı bir özelliği yok, yayıcı bir özelliği var. Amcanın başrolü kekiğe vermesinin sebebi bilmemesindendir. |
22-11-2016, 08:33 | #14 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 19-09-2016
Şehir: Mersin
Mesajlar: 85
|
Alıntı:
_-iç kurdu için ise kekik suyuna konulan bu SDS çözüm olursa, benim için yeterli olacaktır. _-kök çevresinde ki kurt yumurtalarına ne yapabiliriz sizce. |
|
22-11-2016, 10:07 | #15 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 19-09-2016
Şehir: Mersin
Mesajlar: 85
|
Alıntı:
Bu eski bakanın kurdugu bilgisiz ekibin hayvancılığa, tarıma verdiği zarar yıllarca düzelmez. Yeni bakanda bu ekiple,bu kafayla 1 metre yol alamaz. |
|
24-11-2016, 16:50 | #16 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 19-09-2016
Şehir: Mersin
Mesajlar: 85
|
AKDENİZ Üniversitesi Fen Fakültesi’nde yaklaşık 10 yıldır haşereler üzerine araştırmalar yapan Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Çetin, haşereyle organik mücadele için Toros Dağları’nda çoğu endemik 30’a yakın bitkiyi incelediğini söyledi. Elde edilen bulguları “Oldukça ümit verici’’ diye nitelendiren Çetin, kekiğin sinekler üzerinde öldürücü ve kovucu etkisi olduğunu tespit ettiklerini anlattı. Direnci güçlü sinekler üzerinde yapılan araştırmalarda da yüzde 100’e yakın başarı gözlemlediklerini anlatan Çetin, “Tıp fakültesinden öğretim üyeleriyle insanlar üzerindeki etkisini araştırdıktan sonra patentini alıp, haşerelerle bitkisel mücadele yapmayı hedefliyoruz’’ dedi. Çetin, kekiğin sinekler üzerindeki öldürücü etkisini şöyle anlattı: YÜZDE 80 ÖLÜM “Yaptığımız deneylerde, kekikten elde edilen uçucu yağların sineklerin solunum sistemini etkilediği, bazı enzim sistemlerini durdurduğu ya da artırdığı ve bu şekilde solunum sistemindeki trakelerin kapanmasına sebep olduğunu tespit ettik. Olfaktometre gibi Dünya Sağlık Örgütü’nün kabul ettiği cihazlarla yaptığımız deneylerde, kekik kokusuna maruz kalan sineklerde yüzde 80 ve üstü ölüm tespit ettik. Bazı deneylerde ise, direnci az olan sineklerin yüzde 100’ü öldü.’’ KİMYASAL İLAÇLARIN YERİNİ ALABİLİR BİTKİLERDEN elde edilen ürünlerin kullanımının gelecek yıllarda artacağına değinen Çetin, kimyasal ilaçların yerini, doğada daha kolay parçalanabilen, güzel kokan ürünlerin alacağını söyledi. Yaklaşık 10 yıldır sivrisinekler, karasinekler ve hamamböcekleriyle ilgili araştırmalar yaptıklarını belirtti. www.haberturk.com\..... |
24-11-2016, 18:32 | #17 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Kekik kokusu ile kekik yağı buharını biribirine karıştırmamak gerekir. Kekik yağı arı kovanlarında varroa mücadelesi için çok etkilidir. |
24-11-2016, 21:00 | #18 |
Ağaç Dostu
|
Reklamlardaki ürünlere para vermeye gerek yok. Bu mücadele için sadece kekik yağı yeterli oluyor. Bizim arılarda da bu yöntemi uyguluyorlar. Çubuk üzerine belli bir miktar batırıp kovanın ön kısmına ve çerçevelerin üzerine konuluyor. |
25-11-2016, 13:48 | #19 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 19-09-2016
Şehir: Mersin
Mesajlar: 85
|
Alıntı:
|
|
25-11-2016, 15:06 | #20 | |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Alıntı:
Daha iyisi olan böcek öldürücü sabun yapabilirsiniz. |
|
25-11-2016, 15:18 | #21 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Oktay hoca varroa mücadelesi için neyi bulmuştur bilmem. Kendimizi kandırmayalım ama kekik yağı dünyanın tümünde varroa mücadelesi için uzun yıllardır bilinir. Bu konuda yüzlerce yayın var (Türkçe pek rastlamadım, Türkiyede üretilmiş bilgi olarak hiç rastlamadım). Ülkemizde satılan tek ürün de ithal. Uygulamanın türlü metodları var ama direk kekik yağı ile (sahte olmayanından) kolayca uygulanabilir. Dünya da öyle yapıyor zaten. |
25-11-2016, 15:30 | #22 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 19-09-2016
Şehir: Mersin
Mesajlar: 85
|
Alıntı:
Tamam o zaman, Böcek öldürücü sabunun tarifini bekliyoruz. Daha iyisi ise neden olmasın. o zaman kekikli denemelerimde: _SUDE-OCTIL ile ayrı bir karışım _daha ucuz olan Böcek öldürücü sabunla ayrı bir karışımı uygularım işimize gelenle devam ederiz. |
|
25-11-2016, 20:03 | #23 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 19-09-2016
Şehir: Mersin
Mesajlar: 85
|
Kekik Hakkında:
Alıntı:
Ülkemizdeki En çokTürler: Origanum majorana (Ak kekik) Origanum minutiflorum L.(En acı olan Sütçüler, Eşek kekiği) Origanum vulgare L.(İstanbul kekiği) Origanum onites L. (İzmir kekiği) Origanum (mercan köşk) İçeriğinde Bulunan Etkili Maddeler: Kekik türleri, uçucu yağ oran ve bileşimi açısından türler arasında ve hatta türler içerisinde büyük varyasyon gösterebilmektedir. Bugüne kadar yapılan çalışmalardan elde edilen bulgular, kekik türlerinde uçucu yağın ana bileşeninin genel olarak karvakrol veya thymol olduğunu ortaya koymuştur. Kekik yağında bu iki ana bileşen yanında daha birçok bileşen tespit edilmiştir. Bazı araştırma sonuçlarına göre; O.minutiflorum türünün ortalama % 1,45, Cordothymus capitatus türünün ortalama % 2,46 ve T. Spicata türünün ortalama % 2,03 uçucu yağ içerdiği, her üç türün uçucu yağında da en önemli komponentin karvakrol olduğu saptanmış olup en yüksek O.minutiflorum (Resimdeki Eşek Kekigi) sahiptir.''Endebiktir''.Ana vatanı Göller Bölgesi, Isparta, Sütçüler dir. Kekik türlerinin bileşiminde alkol, acı madde, borneol, karvakrol, uçucu yağ, tonik madde, terpinen, terpinol ve timol yer almaktadır. Kaynak: Kekiğin Böcek Öldürücü Olarak Kullanımı -------------------------------------------------------------------- Orlab On-Line Mikrobiyoloji Dergisi Yıl: 2005 Cilt: 03 Sayı: 07 Sayfa: Kekiğin Bazı Bitki Patojeni Bakteriler Üzerine Antimikrobiyal Etkisi 1 Şenol Altundağ 2 Belma Aslım: Origanum ve Thymus türlerinde elde edilen uçucu yağların, diğer iki bitkiden elde edilen yağlara göre, E. coli bakterisine karşı daha güçlü antibakteriyel etki gösterdiği saptanmıştır kekik, son zamanlarda bilhassa pestisitlerin zararlarının anlaşılmasından sonra..Hastalıklardan ziyade daha çok böcekler üzerinde özellikle depolanmış ürünlerde zarar yapan türler üzerinde araştırmalar yapılmış, böceklere olan toksik, repellent (uzaklaştırıcı), beslenme ve çoğalmayı engelleyici etkileri belirlenmiştir. .. Kekiğin de ana bileşenleri olan carvacrol ve thymol etkili maddeleri, iki sera zararlısının (Aphis gossypii, Tetranychus cinnabarinus) tüm dönemlerine karşı çok toksik bulunmuş, hem ambar hem de sera zararlılarına karşı yapılan fumigant etki testlerinde doz artışıyla birlikte toksisitede önemli derecede artış olduğu belirlenmiştir. Sütçüler (Eşek) Kekiği Düzenleyen Kumdereli : 26-11-2016 saat 08:53 Neden: Resim Eklendi |
|
26-11-2016, 07:18 | #24 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 19-09-2016
Şehir: Mersin
Mesajlar: 85
|
Kekik yağı
Kekik yağı, kekiğin kurutulmuş yaprak, çiçek ve tomurcuklarının su buharıyla damıtılması sonucu % 2 ila % 8 oranında elde edilen uçucu yağ (esans), kekiğin kendine özgü kokusunu taşır ve yakıcı lezzetlidir. Karvakrol ve timol gibi monoterpenik fenollerce zengin olan bu yağ, çok güçlü mikrop öldürücü özelliklere sahip olduğundan bakteri ve mantar enfeksiyonlarında etkilidir. İçilmesi doğru olmayan bu yağ, genellikle haricen kullanılır ve bazı yörelerde kesme şeker üzerine bir damla damlatılarak yenir. Kekik yağı ayrıca gıda endüstrisinde, hazırlanan birçok sosta sıklıkla kullanılır. |
26-11-2016, 09:43 | #25 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 19-09-2016
Şehir: Mersin
Mesajlar: 85
|
Karvakrol
Karvakrol [2-methyl-5-(1-methylethyl) phenol] önemli antibakteriyel, antifungal ve insektisit özelliğe sahip monoterpenik bir fenoldür (Lee ve Jin 2008). Karvakrol, antimikrobiyal aktivitesi olan belirli esansiyal yağların ana bileşiklerinden biri olan düşünülen fenolik bir kimyasaldır (Şekil 2.2). Güvenli gıda katkısı (GRAS) olarak bilinen karvakrol, keklik otu ve kekik yağlarının ana bileşenidir. Karvakrol lezzet arttırıcı ve/veya antimikrobiyal olarak çeşitli ürünlerde sıklıkla kullanılır (Liolios, 2009). Karvakrol, diğer esansiyel yağ komponetleri ile karşılaştırıldığında spesifik bir antimikrobiyal aktiviteyede sahip bir komponenttir. (Arrebola ve ark., 1994; Sökmenve ark., 2004). Hemen hemen bütün gram pozitif ve gram negatif bakterilere karşı antimikrobiyal aktiviteye sahiptir (Dorman ve ark., 2000; Friedman ve ark., 2002). Karvakrol antimikrobiyal etkisinin yanı sıra antifungal (Chami ve ark., 2005; Tampieri ve ark., 2005), antitoksijenik (Ultee ve ark. 2001), insektisidal (Ahn veark. 1998; Panella ve ark. 2005) ve antiparasidik (Lindberg ve ark., 2000) aktiviteye sahiptir. Temel bileşen olarak karvakrol içeren bütün esansiyel yağlar antiviral aktivite gösterirken (Allahverdiyev ve ark., 2004; Garcia ve ark., 2003) karvakrol tek başına düşük antiviral aktivite göstermektedir (Sökmen ve ark., 2004). Gıdalarda vejetatif bakteriyel hücrelerinin gelişmesinin önlenmesinin yanı sıra toksin üretiminin engellenmesi gıda sektörü açısından büyük önem arz etmektedir. Karvakrolun besiyerinde Bacillus cereus tarafından üretilen toksini engellediği bulunmuştur (Ultee, 1999). Karvakrol üzerine son zamanlarda yapılan kapsamlı araştırmalara rağmen karvakrolün bakterilere karşı etki mekanizması tam olarak bilinmemektedir. Bileşiğin hidrofobik karakteri, bu bileşiğin ilk hedefinin bakteriyel membran olmasının olası olduğunu gösterir. Buna ek olarak, karvakrolun öncelikle proton itici gücü etkisiyle bakteriyel membranı parçaladığını ve hem pH gradientini hemde membran boyunca elektron akışını bozduğunu göstermektedir (Baydar ve ark., 2004; Beer ve ark., 2007). Karvakrolün iki önemli karakteristik özelliği hidroksil grubu ve delokalize benzen halkasıdır. Veldhuızen ve ark. (2006) yapmış oldukları çalışmada karvakrolün alifatik grupları uzaklaştırıldığında antimikrobiyal özelliğinin azaldığını ortaya çıkarmışlardır. Karvakrolün geniş spektrumda gram negatif veya pozitif bakterilere karşı antibakteriyel etkilere sahip olduğu görülmüştür (Burt ve Reinders, 2003; Sağdıç ve Özcan, 2003; Solomakos ve ark., 2008). Karvakrol bakteriyel membranda tahribata yol açan biyosidal bileşik olarak düşünülür. Karvakrol bakteriyel hücre membranlarına girerek hücre içerisinde antimikrobiyal aktivite gösterirler (Ultee ve ark., 1999; Cristani ve ark, 2007; Cao ve ark., 2008). Bacillus cereus bakterisi ile yapılan bir çalışmada, karvakrolun B. cereus hücre membranı ile etkileşime girdiği ve bu membranın iki katmanlı fosfolipit yapısını yok yettiği görülmüştür (Ultee ve ark., 2000a). Kordalı ve ark. (2008) Türkiye’de yetişen Origanum acutidents türünden hidrodistilasyon yöntemiyle elde edilen uçucu yağ ve onun ana bileşeni olan karvakrol (%87), p-cymene ve timol’un antifungal, fitotoksik ve insektisel etkilerini araştırmışlardır. Origanum acutidents türünden elde edilen p-cymene’in düşük antifungal özellik göstermesine rağmen karvakrol’un ve timol’ün 17 fitopatojenik mantarın gelişmesini tamamen engellediğini ve ticari fungisit olan benomyl’den daha yüksek oranda etkili olduğunu bulmuşlardır. P- cymene’in hiçbir fitotoksik etki göstermediğini ancak karvakrol ve timol’ün aynı zaman da Amaranthus retroflexus,Chenopodium album ve Rumex crispus tohumlarının çimlenmesini tamamen engellediğini ve fitotoksik etki gösterdiğini bildirmişlerdir. Özellikle uçucu yağda yüksek oranda bulunan karvakrol’ un fungisit, herbisit ve insektisit özelliklere büyük katkı yaptığı sonucuna varılmıştır. Karvakrolun aynı zamanda antikanserojen bir bileşik olarak faaliyet gösterdiği bilinir. Karvakrolun bu özelliğinden dolayı gıda koruyucu katkı maddesinden kozmetiğe kadar ürünlerde birçok uygulama alanına sahip olduğu belirtilmiştir (Lee ve ark., 2008). Mahmoud ve ark. (2004) yapmış oldukları çalışmada %1’lik Karvakrol ve %1’lik timol’a daldırılıp 5oC’ de depolanan sazan filetolarının raf ömürlerinin 8 gün uzadığını bildirmişlerdir. Kaynak: http://traglor.cu.edu.tr/objects/obj...7112013-26.pdf |
26-11-2016, 10:10 | #26 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 19-09-2016
Şehir: Mersin
Mesajlar: 85
|
Timol (Thymol)
Timol (5-methyl-2- isopropylphenol) monoterpenler grubuna ait oksiljenli bir aromatik bileşiktir. Timol fenolik zincirin farklı bir bölgesinde hidroksil gruba sahip olan karvakrola yapısal olarak çok benzemektedir (Lambert ve ark.,2001). Timolün kimyasal yapısı Doğada özellikle Labiatae grubundan çeşitli bitkilerin uçucu yağlarında bulunmaktadır (Sanchez ve ark. 2004). Timol, kekik (Thymus vulgaris) esansiyal yağının en önemli bileşenidir (Huma ve ark., 1999). Bir fenol türevi olan timol bakteri, maya ve küflerde antimikrobiyal etkiye sahiptir. Güçlü bir antiseptik ve antifungal olan Thymus vulgaris L.’nin uçucu yağ bileşenlerinden olan timolün fenollere göre 30 kat daha fazla antiseptik etkisi ve 4 kat daha az toksik etkisi tespit edilmiştir (Lukic, 1989). Timol gram negatif bakterilerin dış kabuğunu parçalayarak, lipoprosakkartilerin serbest kalmasına yol açmakta ve ATP için stoplazmik membranın geçirgenliğini arttırmaktadır (Helander ve ark., 1998). Timolün ayrıca antioksidan özelliğe sahip olduğu rapor edilmiştir (Aeschbach ve ark., 1994; Eskin ve Przybylski, 2001). Tepe ve ark. (2005) yapmış oldukları çalışmalarda, timol ve karvakrolun hem DPPH hem de β- karoten/linoleik asit test sistemlerinde güçlü bir antioksidan aktivitesinin olduğunu göstermişlerdir. %78–82 oranında timol içeren esansiyel yağların önemli derecede antioksidatif, antibakteriyel ve antifungal aktivite gösterdiği bulunmuştur (Farag ve ark. 1989; Sivropoulou ve ark.1996). albicans, C. tropicalis gibi bakteri ve funguslara karşı antimikrobiyal aktivite gösterdiğini bildirmişlerdir. Botelho ve ark. (2007) Lippia sidoides (Verbenaceae), türünün esensiyal yağının bileşimini ve antimikrobiyal etkilerini araştırmışlardır. Esansiyal yağ hidrodistilasyonla elde edilmiş ve GC-MS ile esansiyal yağın 12 bileşikten oluştuğunu, ana bileşik olarak %56.7 oranında timol, %16.7 oranında karvakrol bulunduğunu tespit etmişlerdir. Kykkidou ve ark. (2009) 4oC de aerobik koşullarda kılıçbalığı filetolarına %0.1 lik kekik esansiyel yağı ekleyerek yaptıkları çalışmada kılıçbalığı filetolarının raf ömürlerinin 5 gün uzadığını rapor etmişlerdir. Kaynak: http://traglor.cu.edu.tr/objects/obj...7112013-26.pdf Düzenleyen Kumdereli : 26-11-2016 saat 10:17 Neden: Kaynak Belirtildi. |
26-11-2016, 12:49 | #27 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 19-09-2016
Şehir: Mersin
Mesajlar: 85
|
Karanfile koku ve lezzetini veren Eugenol adındaki bir uçucu yağıda misafir etsek nasıl olur acaba. Kendisi kurutulmuş tomurcuklar ezilip (aynı kekik deki gibi) subuharı distilasyonuna tabi tutuldugunda % 14-20 kadar karanfil esansı denilen uçucu yağ elde ediliyor. Bu uçucu yağda % 80-90 kadar eugenol ve %3 kadar da asetil eugenol bulunuyor, Eugenol için bilinen en güçlü mikrop öldürücü maddedir diyor internet. Karanfil içeriğinde antiseptik, anti bakteriyel, anti viral ve anti mantar bileşikleri bulunuyor. |
26-11-2016, 12:54 | #28 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 19-09-2016
Şehir: Mersin
Mesajlar: 85
|
Eugenol
Eugenol güçlü kokuya sahip olup, gıdalarda baharat olarak kullanılır. Ayrıca deterjan benzeri etkisinden dolayı diş antiseptiği olarak da kullanılmaktadır (Chang ve ark: 2002; Tai ve ark., 2002). Eugenol önemli bir antioksidan olup, FDA tarafından GRAS madde olarak bilinmektedir (ExpertCommittee on Food Additives, 1982). Eugenolun antioksidan özelliği, fenolik hidrojen atom reaksiyonu sağlaması ve peroksi radikallerini taşıyan zinciri engellemesinden kaynaklanır (Fujisawa ve ark. 2002). Kaynak: http://traglor.cu.edu.tr/objects/obj...7112013-26.pdf |
26-11-2016, 16:51 | #29 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 19-09-2016
Şehir: Mersin
Mesajlar: 85
|
Anahtar Kelimeler
Kekik Karanfil Eugenol Timol Karvakrol Sodium dicotyl-sulficinate |
26-11-2016, 19:21 | #30 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 19-09-2016
Şehir: Mersin
Mesajlar: 85
|
https://www.youtube.com/watch?v=G4d5yFkWS9E Video daki Tamer amcaya telefonla ulaştım, kendisi ile sohbet ettik, Sag olsun samimi bir insan, kekikli tarifi direk kendisinden dinledim. Birde Külleme için güllüce bulamacı tarifi verdi, sudan ucuz. Bu ilacları Çevresinde çok bahçeye uygulamış. sonuçmu? başarılı, 10 senedir bunlardan başka bahçeye ilac girmedi diyor. mantara, böcüye bunu atarım diyor .ama ilgiç bir şey olmuş, çevrede namı yürümüş.. tabi mevcut ranta takoz koymuş olunca. Birileri tarım ilçe müdürlüğüne izinsiz ilac yapıyor, satıyor diye şikayet etmişler. mesele anlaşılıncada seninle tanışmak istedik felan filan demişler, konu kapanmış. Ama ahdim var, bütün Türkiye ögrensin, akrabalarımdan çok kişiyi babamı kanserden kaybettim diyor. Neyse, ben bu yaptıgınız ilactaki etken madde sakın Sodium dicotyl olmasın dedim. Hayır. kesinlikle Eşek Kekiğidir, bunu hayvan bile yemez o kadar acıdır.. Ben Sude-Octili Pro. Dr. Oktay Yegen hocadan sonra haricen araştırıp koydum dedi. Mayıs ayında yeni mahsül kekikler toplanınca bana malzeme tedarigi noktasında yardımcı olacagını söyledi. Ben şimdiye kadarki yazdıklarımda, yapmak istediğim şeyi tanıma adına ve içindeki muhtemel maddeler hakkında eksikte olsa fikir sahibi oldum, ögrendiklerimi yazdım, Yapmak isteyenler videoyu seyredip mesajları baştan okusun, ilgili anahtar kelimerin hiç biri zehirli degil. İstedigimde bu zaten. Kısmetse aynen yapmak.(Sonraları bu ilaca Eugenol ilave etmek istiyorum. Bunun için Kekikli su kaynerken içine karanfil koyarım artık ne kadar ekstiresi gecer bilimesede illaki nisbet edecektir) Malzemeleri tedarik planım ve Teori tamam, bundan sonrası icraat ve inşaAllah başarı. Selam ve dua ile.. |
|
|