Kedi Tırnağı/ Kaktüs ve Sukulentlerim

[gülenmelek]

Hepsini güle güle büyütün. Ama;
Öğrencilerinizin de yardımı ile yavaş yavaş bitkileriniz artıyor, bir süre sonra onları nereye koyacaksınız merak ediyorum

[elta]

Orijinal Mesaj Sahibi Kedi Tırnağı

Sn elta teşekkür ederim. Ben Crassula türlerine benzetmiştim ama bu isimle aratınca Sedum a benziyor galiba Kesin eminseniz düzelteyim ben de ismi de yanıltmayayım kimseyi.
Ben aslında börtü böcük gördüğümde kıyamıyorum onlara ama bir yandan da bitkilerim ölür diye endişeleniyorum. Malum, saksıya aldığımızda doğal habitata müdahale ediyoruz ve şartlar değişiyor. Çok sorun olmazsa müdahale etmem, takılsınlar işte kardeş kardeş

Echeveria konusunda da sözlerinizle içimi rahatlatmak istiyorum ama böyle her gün bir yaprağın solması normal midir? Yavru rozetler hızla büyüyorlar bu arada. Bir ikisini ayırmak istiyorum dikmek için ama aceleci de olmaktan çekiniyorum. Biraz daha mı gelişsinler acaba?

Ben çok sitede aradıktan sonra "sedum reflexum" olduğuna ikna oldum benimkinin. Daha alt türleri de var ama çiçeklendikten sonra belirlemek daha kolay olur sanırım.

[Kedi Tırnağı]

Orijinal Mesaj Sahibi gülenmelek

Hepsini güle güle büyütün. Ama;
Öğrencilerinizin de yardımı ile yavaş yavaş bitkileriniz artıyor, bir süre sonra onları nereye koyacaksınız merak ediyorum

Teşekkür ederim. Sadece öğrencilerimin getirdikleri olsa... Ben de habire satın alıyorum 2 aydır. Hatta dün bir tane daha kurtardım Migros' da kalan ve perperişan olmuşlardan birini. Onları henüz yayınlayamadım. Ayrıca Kıbrıs' dan getirdiğim epey çelik ki henüz dikimini gerçekleştiremediklerim bile var. 1 buçuk aydır koparıldıkları halde ölmeden yaşıyorlar hayret verici bir şekilde. 1 ay kuruma süresinin elverişli olduğunu okumuştum birkaç kişiden( kış olduğu için). Daha sonra çeşitli sebeplerden( kum vs bulamadığımdan sadece torfa ekmek istemedim) süre uzadı iyice. Ama kalanları da dikiyorum artık fırsat buldukça.

Yer konusu şimdilik sorun değil. Yalnız yaşamanın avantajlarını kullanıyorum. evin güneş gören tüm mekanlarını da kullandığım için sıkıntı yok şimdilik. Mutfakta bir balkonum ve salonda da minik Fransız balkonum var. Sığdır babam sığdır Ama bu manyaklıkla kaktüs-sukulent toplamaya devam edersem yaz sonu evi onlara terk etmem kesin görünüyor Diğer türler de cabası.

[gülenmelek]

Allah kolaylık versin Bir süre sonra sanki zorlaşıyor bakımları, ya da bana öyle geliyor. O kadar çok bitkim yok ama salona bir giriyorum 1,5 saatten önce çıkamıyorum. Onun suyu eksik, bunun şurasından bir şey uzamaya başlamış, acaba çimlenen tohum var mı, kötü olan yaprakları da alayım v.s. derken bir bakmışım zaman geçmiş. Hayır hayret ettiğim şey; öyle güzel bahçeler var ki, herhalde diyorum sahipleri sabah girip bahçeye ancak akşam çıkıyorlar
Ara ara " Dertsiz başına dert aldın " diyorum kendi kendime. Başım dönüyor bazen o kadar bitkiyi bir arada görünce. Ayağımı atıyorum toprak kırıntısı, saksıyı kaldırıyorum toprak dökülmüş. Ya, sil süpür yine aynı. Ben mi sakarım ki Su püskürtürken toprak sıçrar mı etrafa ? Sıçrıyor işte
Ama bir bakıyorum ki; kış boyu uyuyan bitki minicik bir tomurcuk veya dal büyütüyor, işte o zaman bütün baş dönmesi kayboluveriyor
Tekdüze hayatımıza renk geliveriyor kısacası.
Geç öğrendim ama güzel şeymiş. Şimdi ise, keşke birer bahçemiz olsa... Anca kurtarır bizi galiba
Gittiği ve sığdıkları yere kadar bizimle olsunlar hep.

[Kedi Tırnağı]

Hislerinizi o kadar iyi anlıyorumki. Buradaki bitki delileri de benzer şeyleri hissediyorlar muhakkak. Evin dağılması, toprak vs olmasını kış süresince pek yaşamıyorum ama bahar gelince benim ev 2 senedir seraya dönüyor. Sanırım çok dağınığım ya da başka bir sebebi var bir bakmışım ortalık toz toprak olmuş. Mesela az önce bana yine estiler gece gece. Demin mesaj yazdım ya bir çok bitkimi henüz dikemedim diye; vicdan azabı çektim, hatırlamışken şunları dikeyim diye mutfağa daldım. Hava henüz soğuk olduğu için balkonda yapamıyorum. Bir tane dikeyim derken bir baktım 4 ayrı tür çelikleri dikmişim hatta yeni aldığım ve saksısında dağılmış kaktüsü de yeni yuvasına nakledip tamir etmişim. Böyle kötü bir huyum var: bir işe başlamak için kıvranır zorlanırım ama giriştiğim zaman da saatlerce dalıp giderim. İşin sonunda bel ağrısı vs ile bulurum kendimi. Evde temizliğe girişmek için de nazlanırım. Mutfakta sabah ocağın kenarındaki lekeyi şöyle elimin ucuyla kazıyayım derken hızımı alamayıp mutfak dolaplarının tepesine çıkar, oradan balkona girişir ve hatta saatler sonra kendimi geceyarısı banyonun fayanslarını ovalarken bulabilirim. Dengesizlik sanırım
Bahçem olsa halim nice olur düşünemiyorum. Apartmanımızın çevresini dolanan 1 m filan genişliğinde bir bahçe şeridi var. Baharda ve yazın ara ara orayı eşeliyorum. Aynı şey orda da olabiliyor. Gece yarısı annemin çağırmasıyla( küçük çocuk muhabbeti ) çıkabiliyorum ancak. Yine de ne olursa olsun bitkiler, toprak vs. olmasa kafayı yerdim herhalde metropolde. Belli yani, bünyede pastoral bir durum var

[Kedi Tırnağı]

Dün yeni bir kaktüs daha aldım dayanamayıp. Okuldan dönüşte bir önceki mahallede inip ordaki Migros' a uğradım. Daha önce de oradan 2 kaktüs almıştım. Kalanların hali ne oldu diye meraklanıyordum. Yılbaşı çiçekleri tarumar olmuştu zaten. 6 saksı filan kaktüs kalmıştı. Çok kötü değillerdi ama iyi de görünmüyorlardı. Dayanamayıp bunu aldım. Saksısını yokladım ve kökler ne durumda diye bakarken bitki elimde kaldı. Minik saksıdan daha büyüğe sanırım yeni geçirmişler. Sıradan bir torfa her zamanki gibi. Ve daha kök salmadan piyasaya sürmüşler anlaşılan. Etiket fiyatı 5.90 TL idi. Kasada bir baktım indirimle 4.50 TL ye almışım. Kapıdan çıkınca ne göreyim; yaşlı bir çift dışardaki standlarda kalan 3 saksı kaktüsü almışlar. Sevindim kurtuldukları için. O heyecanla '' aa ne güzel kurtarmışsınız kaktüsleri '' diye tanımadığım insanlara haykırırken buldum kendimi. Ya işitmediler beni ya da üzerlerine alınmadılar Herkes dengesiz değil ya tabii ne anlasınlar





Az önce kaktüsü saksıdan çıkardım. Minicik eski saksısını kökleriyle sarmış formuyla kaldı. Migros' da güveçte satılan yorğurtlarda kalmıştı aklım ve kaktüsle birlikte o toprak güveçten de almıştım 5 TL ye( o da indirimli hali). Bu yayvan güveçin kaktüsüme yakışacağını düşündüm. Aslında deliksiz güveçlere, hele bir de içi sırlı olanlara kaktüs dikmeye çekiniyorum ama dikkatli sularsam sorun olmaz dedim. En dibe kum yerleştirdim. Kum ve torf karışımından oluşan harca da bitkimi diktim. Görüntüsü çok hoşuma gitti. Umarım güzel güzel kök salıp büyür. Bu tür kaktüsleri de beğeniyordum sayfalarda gördükçe. Dağınık formlu türler hoşuma gidiyor. Dikenleri de karman çorman.

Adını bilenler söylerse sevinirim. Başlık yaparım ve başkaları da öğrenir böylece.

[gülenmelek]

Hiç değilse saksısına (güvece ) bir delik delebilseniz riske atmamış olurdunuz. Dikkat edeceğinize eminim ama ya fazla kaçarsa su Bir de torf ve kum, ikisinde de besin olmadığını biliyor gibiyiz artık. Kaktüslere besinlerini sıvı gübrelerle mi sağlıyorsunuz ?

[Kedi Tırnağı]

Güveci delmeyi düşündüm ama nasıl yapabilirdimki? Matkap var alıp da kullanmadığım. Pek anlamıyorum. Güveci kırmadan delmeyi bilmiyorum henüz ama başka kaplarda denemeyi düşünüyorum. Suyu şırıngayla vermeyi düşünüyorum. Üstteki kısma azar azar yedirirsem alta aniden su toplamam belki. Torf ve kuma bahçe toprağı da katmayı istiyorum ama henüz bahçe sezonunu açamadım Bir de benim aklım her halükarda o toprakta kalıcak. İçinde solucandı böcüktü, hastalıktı kaldı mı acaba diye?
Sıvı besin vermeyi planlıyorum. Henüz vermedim zamanı gelmediği için. Nisan ayında başlanabiliyor galiba, okuduklarıma göre. Yaz boyu, yukarıda fotosunu verdiğim besinden ve başka bir sıvı besinden vermeyi planlıyorum. Aslında yapı marketlere uğrayabilirsem kaktüs besini temin etmek daha mantıklı galiba.

[The Island]

Orijinal Mesaj Sahibi Kedi Tırnağı

Güveci delmeyi düşündüm ama nasıl yapabilirdimki? Matkap var alıp da kullanmadığım. Pek anlamıyorum. Güveci kırmadan delmeyi bilmiyorum henüz ama başka kaplarda denemeyi düşünüyorum. Suyu şırıngayla vermeyi düşünüyorum. Üstteki kısma azar azar yedirirsem alta aniden su toplamam belki. Torf ve kuma bahçe toprağı da katmayı istiyorum ama henüz bahçe sezonunu açamadım Bir de benim aklım her halükarda o toprakta kalıcak. İçinde solucandı böcüktü, hastalıktı kaldı mı acaba diye?
Sıvı besin vermeyi planlıyorum. Henüz vermedim zamanı gelmediği için. Nisan ayında başlanabiliyor galiba, okuduklarıma göre. Yaz boyu, yukarıda fotosunu verdiğim besinden ve başka bir sıvı besinden vermeyi planlıyorum. Aslında yapı marketlere uğrayabilirsem kaktüs besini temin etmek daha mantıklı galiba.

Merhaba,

Ben bir keresinde kocaman bir güveci eşimin vidaları sıkmak için kullandığı pilli bir aletle delmiştim. 10 dakika faln sürdü. Aklınızda olsun.

[elta]

Yeni bitkilerinizi güle güle büyütün.
Geçenlerde bir haftasonu, yeni çerçevelettiğim bir tabloyu asmak için matkapla duvarı delmemiz gerekiyordu. Eşim nazlanınca ertesi gün kendim yapmaya karar verdim. İnternetten "matkap nasıl kullanılır" videolarına baktım ve duvarı delip tabloyu astım.
Toprak kapları da kendim deliyorum artık. Yere birkaç kat havlu koyup yumuşak bir zemin oluşturuyorum. Üzerine toprak kabı ters olarak koyuyorum. Matkabı darbeli konuma alıp deliyorum. Matkap ucunun çok kalın olmamasına dikkat ediyorum. En fazla 3 delik açıyorum,deliklerin çok yakın olmamasına çalışıyorum. Kolay gelsin

[nurcanaybay]

Sn.Kedi Tırnağı ;
toprak yoğurt kaplarını ben de kullanıyorum.Çivi ile kolayca delebiliyorum..Kabın tam ortasından ,çiviye hafif darbelerle vurun ,çivi alta geçince deliğin kenarlarından da çiviyle
deliği büyütün.Tek ve fındık büyüklüğün de bir delik oluşturun.Deliğin üzerine toprağın dökülmesini engelleyen delikli bir şeyle kapatıp kullanabilirsiniz.Ama beton çivisi kullanmayın ,kap kırılabilir.

[Kedi Tırnağı]

[QUOTE=The Island;930846]Merhaba,

Ben bir keresinde kocaman bir güveci eşimin vidaları sıkmak için kullandığı pilli bir aletle delmiştim. 10 dakika faln sürdü. Aklınızda olsun.[/QUO

Teşekkür ederim öneriniz için. Önceki sene Koçtaş' tan kampanyalı ucuz matkap takımlarından almıştık lazım olur diye. Meğersem betonu delecek güçte değil de ancak tuğla duvar vs delebiliyormuş Yanında hediye olarak sizdeki o şarjlı vidalama aletinden vardı ama onu ben hediye ettim damadıma Kıbrıs' a gidince çalsam mı ne yapsam

[Kedi Tırnağı]

Sn elta ve nurcanaybay çok teşekkür ederim önerileriniz için. Çok faydalı oldu açıklamalarınız. Eğer tembelliğimi de kıracak bir alet önerebilirseniz epey saksı üretebilirim sanırım Şaka bir yana ben aslında bu delme işini her ay sürüyle elimize geçen cam kavanozlar için düşünmüşümdür yıllardır. Cam kaplardaki görüntü hoşuma gidiyor. Tabii köklerin ışık almasının ne derece zararı var tam bilmiyorum ama hem bedava hem estetik hem de doğa dostu bir malzemeyle saksı elde etme fikri çok cazip. Büyük kavanozdan kavanoz bahçe yapmıştım 2 yıl önce ama bitkileri öldürdüm sulamayı beceremeyince. Bir başka deneyde ise bitki çürüdü. Yağ şişesine dikmiştim ve ağzı dar olduğundan sanırım havadar olmadı pek

[Kedi Tırnağı]

Selammm! Bugün yine bana geldiler ve 10 dakikada bunu yaptım. Bonsaici üstadlar dövmesinler beni Bonsai çok sevdiğim bir alan ama her sene kendime bir alan seçip ona yoğunlaşmaya çalışıyorum. İlerde zaman ayırıp ben de yapmak istiyorum. Şimdilik çakmasıyla idare edelim.

Çok basit şekilde yapıldı. herşey hazırdı zaten. Ana mekan; annemin çeyizinden kalma çatlak, seramik çorba tenceresi Benim için manevi değeri yüksek. Düşünsenize benden yaşlı. 34 yıllık.

[ATTACH]276970[/ATTACH

Kır manzarasına benzetmeye çalıştım. Kurumuş bir ağacın tek başına göründüğü yeşil bir kır. Ağaç zaten hazırda vardı. Geçen sene 2 saksı açelya almıştım. Maalesef bir tanesi sanırım saksısındaki solucan yüzünden kurudu. Belki canlanır diye bekledim aylardır. Kışın yapraklarını dökmüş bir ağaca benziyordu. o haliyle bile bırakabilirdim aslında. Uzun zamandır bunu çakma bonsai yapma düşüncesindeydim.



Dün okul dönüşü Çekmeköy' deki gizli bahçeme gittim uzun kış mevsiminin ardından. Bana huzur veren bir yer. Gizli, söylemem Bu sukulentlerden geçen sene bir dal almıştım. İlk sayfalarda resmi var. Sedum türü sanırım. Adını unuttum. Bir miktar daha topladım. Yaşlı bir ağacın üzerindeki yosunları görünce dayanamayıp aldım biraz. Bir iki bitki daha toplayıp eve döndüm ama bu arada dünkü rüzgarı feci şekilde yedim.



Bugün bir ara esti bana. Tencereyi aldım. dibine kırık tuğla parçaları, üstüne kum, üstüne de kum-torf karışımını doldurdum. Kurumuş ağaç açelyamı kenara doğru yerleştirdim. Tencerenin kulplarının üstüne doğru da sedumları yerleştirdim iki yanda. En üste de yosun parçalarını hazır çim halı eker gibi parça parça birleştirdim. Zaten şu yosunların floresan yeşili, hareli görüntüsü muazzam. Bakmaya doyulmuyor. Umarım evde bu şekil kalırlar. Tam bilmiyorum nasıl istekleri vardır. Bunları da yapınca oldu mu kurumuş ağaç ve çalılardan oluşan kır manzarası.



Aslında güzel bir kaya görüntüsü de istiyordum ama şu an elimde uygun bir taş yoktu. Bir iki tane küçük taşı öylesine koydum şimdilik. Ha bir de ön tarafa dikkatli bakarsanız farklı bir sukulent türü daha ekledim minik bir parça. Gri-mavi renkli bir tür. Okulun ordan bolca getiricem bunlardan da. Az sonraaaa



Umarım beğenirsiniz. Bu tabii çok ilkel şekilde bir deneme. Çok hoşuma gitti ben bu olayı geliştiririm bence. Yoksa yine tembellik mi yaparım

[Kedi Tırnağı]

Tam adını sonradan ekleyeceğim.

[elta]

Fikir süper, elinize sağlık. Bana çok fazla sedum kullanmışsınız gibi geldi. Bir kaya parçasının yanından,arasından çıkan az miktarda sedumla nasıl olurdu acaba.

[Kedi Tırnağı]

Orijinal Mesaj Sahibi elta

Fikir süper, elinize sağlık. Bana çok fazla sedum kullanmışsınız gibi geldi. Bir kaya parçasının yanından,arasından çıkan az miktarda sedumla nasıl olurdu acaba.

Teşekkür ederim. Sitedeki bonsaici arkadaşlar sağolsun. Sukulent aranjman yapan arkadaşlarım da aynı şekilde. Pek yaratıcılık değil benimki aslında kopya çektim, biraz da doğaçlama yapınca bu çıktı.

Sedum konusunda; görmemişin sedumu olmuş tutmuş bolca saksıya doldurmuş
Aslında bana da fazla geldi ama tencerenin kulplarını örtmek istedim. Zaten değişim yapabilirim bu aranjmanda. Güncelleyebilirim kafama estikçe

[Kedi Tırnağı]

Bugün üzücü bir haber aldım. Kızkardeşimin kayınbabası önceki gece vefat etmiş. Bugün haberim oldu. Bu aranjmanı da geçen yaz Kıbrıs' a düğüne gittiğimizde kardeşimin görümcesi hediye etmişti bana. Bitkilere ve kaktüslere düşkünlüğümü İstanbul' a geldiklerinde iyice anlamışlardı. Sağolsun bahçelerinde otururken '' bu saksı senin, giderken alırsın '' dediğinde çok sevinmiştim. Kaktüslerimi hediye eden ablamızın acısı umarım diner. Onun için yayınlıyorum.



El çantama koyup uçakta yanımda getirmiştim. Hatta çok endişe etmiştim '' havaalanında bir sorun yaşar mıyım? '' diye ama sorunsuz geçtim. Metal bir saksı. Herhangi bir delik yok. İçinde kupkuru olmuş bir torf vardı. Hiçbir ekleme vs yapmadım. Geçen yazdan beri aynı şeklide duruyor. Uzun süre hiçbir gelişme olmadı.



Adını hatırlayamadığım sukulenti de o ablamızın başka bir bitkisinden koparıp bu saksıya tıkmıştım. Kök verdi ama yavaş gelişiyor. Başka bir saksıya geçireceğim muhtemelen. Su ihtiyaçları farklıdır. Getirdiğimden beri birkaç kez çok az su verdim. Hatta damlattım desem yeridir. Saksının altı kapalı olduğu için çürütmek istemedim.



Atlası andıran bu bitki uzun süre hareketsizdi. Kışın minik bir sürgün belirdi ve çok yavaş büyüdü. Şimdi büyüme epey hızlandı.

[Kedi Tırnağı]

Bugünkü görünüm ise bu durumda. Az önce çektiğim fotolar. Atlasımsı kaktüsün sürgünü son hız büyüyor. Saksının altı kapalı olduğu için endişeliyim. Kurumuş torf da sorun. Harcı veya saksıyı değiştirmek istiyorum ama kaktüsleri rahatsız etmeye de çekiniyorum. Umarım zedelemeden değişimi başarırım.

Bu arada, bu kaktüslerin adlarını bilen arkadaşlar yardımcı olursa sevinirim. Benzerlerinden emin olamayıp kararsız kalıyorum isimlendirmede.

[sonerordo]

Sukkulentiniz "Sedum Nussbaumerianum" olabilir mi acaba ? eğer oysa aranjmanınızı takip edeceğim çünkü edinmek istediğim bir tür.

[Kedi Tırnağı]

Orijinal Mesaj Sahibi sonerordo

Sukkulentiniz "Sedum Nussbaumerianum" olabilir mi acaba ? eğer oysa aranjmanınızı takip edeceğim çünkü edinmek istediğim bir tür.

Hah! Yaşayın Kaç sefer gördüm benzerlerini. Genelde not alıyorum bitkilerimin benzerlerini gördüğümde. Buna kısmet olmadı bir türlü. Ben de Sedum Nusbaumerianum' a benzettim en çok. Hatta, Taner Angay' ın ürettiği listede de görmüştüm sanırım. Evet, şimdi baktım hemen ve ona çok benziyor ama belli olmaz tabii. Üstadların da onayını isterim.

Çoğalırsa( ki çok yavaş büyüyor şimdilik) ilerde neden paylaşmayayım değil mi

[Kedi Tırnağı]

Bu kaktüsümü önceki mesajlarda, yapraklarının sararmasından şikayet ettiğim aloe ile birlikte Migros' dan almıştım(5.90 TL ). Aslında o gün bütçemi epey aşmıştım ama üzerindeki minik çiçek tomurcuklarını görünce dayanamamıştım. Üstelik satıştaki katüsler epey beklemiş ve hırpalanmışlardı. Gönlüm razı olmadı bırakmaya. Zaten aloe de saksısında oynuyordu. Kurtarma operasyonlarından biriydi yani Üstelik ordan çıkınca nereye gittim dersiniz? Daha önce bahsettiğim gibi mahalledeki seraya yöneldim ve orada Echeveria Glaucamı görüp çarpıldım ve bütçe mütçe yalan oldu



Aşağıda kaktüsümün bugünkü görünümünü göreceksiniz. Tomurcuklar gittikçe büyüyor. Çepeçevre taç takmış gibi hatta çiçekten elbise giymiş gibi. Saksı bence epey küçük ve toprak dandik. Aldığımdan beri sulamadım nerdeyse. Şu an kurudu iyice toprak. Salonda tutuyorum. Önceleri peteklerden korktum ama şimdilik iyi. 2 haftadır kombiyi yakmıyorum zaten. Çiçeklenmede olduğundan saksıyı değişemiyorum. Çiçek belirtisi olan tek kaktüsüm şu an bu.







İsminden yine emin olamadım. Mammillaria türü anladığım kadarıyla ama çok çeşit var birbirini andıran.

[Kedi Tırnağı]

Bu kaktüs ve agave ise Şubat ayında Migros' dan aldığım ilk kaktüs grubundan. O ay ve sonrasında sermayeyi Migros' a kaptırdım vallahi 2 minik saksı. Büyüklerinden de almıştım. Minik saksıdakilere yapma çiçek yapıştırmışlardı silikonla. Almak istemedim ama özellikle agave türlerine dayanamadığım için aldım. Fiyat da iyiydi aslında. Minikler 4 TL idi.



Uzun süre çiçekleri çıkarmaya çekindim. Zarar vermekten korktum ama geçen gün iyice sinir bastı gördükçe. İnce bir operasyon düzenleyip, silikonla birlikte kuru çiçeği söktüm. Gördüğüm kadarıyla hemen hiçbir tahribat olmadı.



Saksı minnacık. Diğerleri gibi bunu da değiştirmek istiyorum ama bir yandan da çiçek açarlar umuduyla saksı değişiminden kaçınıyorum. Beyaz seramik kapları ise arkadaşıma gittiğimde 1 milyoncudan tanesi 1 TL ye bulmuştum. Sadece bitkilere harcama yapsak iyi. Topraktı, gübreydi, saksıydı, seramikti vs derken yan harcamalar farkında bile olmadan cepleri boşaltıyor

[Kedi Tırnağı]

İsminde yanılmıyorumdur umarım. Agave türleri içinde en çok benzeyen buydu araştırmalarımda. Agave olsun da çamurdan olsun vallahi.
İlk sukulentim agave americana ve agave americana marginata aurea dan sonra yeni bir türünü buldum. Görünce çarpıldım. Minik haliyle ayrıca sevimli. Bunun da silikonlu kuru çiçeğini özenle çıkardım ve artık serbestçe güneş alsın. Bunun saksısını ilk fırsatta değiştireceğim. Agave türlerini bulmak en büyük gayelerimden birisi. Öyle muhteşem türleri varki görünce dilim tutuluyor. Taner Angay' ın listesinde maalesef birkaç tür var ve çoğu da benim aradıklarım değil. Ben buna benzer formlara bayılıyorum.

Düzeltme: albümleri gezerken, bir linkte verilen aloe türüne çok benzediğini gördüm. Agave değilmiş maalesef. Fark etmez gerçi. Çok güzel bir tür.

[MKurtoglu]

Bende de 5-6 farklı agave türü var. Şu an saksıda masum masum oturuyorlar. Geçen yıl Bodrum'da bir evin bahçesinde gördüğüm Agave hem çap olarak hemde boy olarak büyüklüğünü görünce, gözüm korktu. Saksı içinde belli bir boyda kalmaları gerekiyor yoksa balkona sığdırmamız mümkün değil.

[Kedi Tırnağı]

Agave americanaların dev örneklerini gördüm çok kez. Benim agave lar da 15 yıllık. Bahçeye diksem ciddi boyuta gelmişlerdi muhtemelen. saksıda defalarca budanarak bu kadar oldu garipler. İstanbulda' da rahatlıkla yetişiyor bu bitki ve peyzaj çalışmalarında, belediyeler vs. neden daha fazla kullanmazlar anlamıyorum. Güney illerinde daha yaygın tabii. Her yer sukulent her yer agave olsun istiyorum

Bu arada, sizde 5-6 farklı agave türü mü var? Sayfanızı dolaşmıştım ama gözümden kaçmış sanırım. Yoksa paylaşmadınız mı? Hemmmenn dolaşıyorum yeniden Yakın da değiliz gelip yürüteyim

[MKurtoglu]

Orijinal Mesaj Sahibi Kedi Tırnağı

Agave americanaların dev örneklerini gördüm çok kez. Benim agave lar da 15 yıllık. Bahçeye diksem ciddi boyuta gelmişlerdi muhtemelen. saksıda defalarca budanarak bu kadar oldu garipler. İstanbulda' da rahatlıkla yetişiyor bu bitki ve peyzaj çalışmalarında, belediyeler vs. neden daha fazla kullanmazlar anlamıyorum. Güney illerinde daha yaygın tabii. Her yer sukulent her yer agave olsun istiyorum

Bu arada, sizde 5-6 farklı agave türü mü var? Sayfanızı dolaşmıştım ama gözümden kaçmış sanırım. Yoksa paylaşmadınız mı? Hemmmenn dolaşıyorum yeniden Yakın da değiliz gelip yürüteyim

Bugün fotograflayıp yayınlamaya çalışacağım.

[Kedi Tırnağı]

Üst mesajlardaki 2 minikle birlikte şubat ayında Migros' dan aldığım 3 büyük kaktüsü yayınlıyorum. Ara tatilde Kıbrıs' dan dönüşte( ki annemin rahatsızlığı nedeniyle zehir olmuştu) moral bozukluğunu yenmenin en güzel yollarından biri olmuştu bunlar. Kıbrıs' dan 13 çeşit çelik getirdiğim yetmez gibi bunları da aldım

Migros bu sene gerçekten çok güzel kaktüsler getirmişti. 4 ayrı boyutta ve 3 ayrı fiyatta( 3.90, 5.90, 8.90 TL ) getirmeleri de güzel bir uygulama. 8 TL ye renkli olanlar da vardı ama iyiki almamışım. Sanırım suni boyamayla yapılıyorlar.

Ben her şubeye aynı türler gelmiştir sandım önceleri. Mahalledekinden 5 çeşit aldım günaşırı ziyaret ederek Komşu mahalledeki Migros' a uğradığımda farklı çeşitler olduğunu görünce şaşırmıştım. Önceki mesajlarda paylaştığım 3 türü de ordan aldım ayrı zamanlarda. İlk 5 li ailenin toplu fotosunu yayınlıyorum önce. Sonra ayrı emsajlarda tek tek yayınlayıp, incelemeyi kolaylaştırayım. Adları da karışmamış olur. Hepsinin adını keşfedemedim. Yardım bekliyorum.



Üstteki foto bu ikilinin İlk aldığımdaki görüntüleri. Bunlara ilgim ayrı vallahi

[Kedi Tırnağı]

Bu ak saçlı kardeşi görünce çok beğendim. 4 dal halindeler. 5.90 TL ye aldım. Orta boy grubundakilerdendi. Siyah seramik ise geçen yaz Kıbrıs' dan 1 TL ye aldığım kulpsuz fincan. Alırken zaten bardak niyetine değil de ilerde saksı yapmak üzere almıştım. Ve bu kaktüsüme nasip oldu. Siyah beyaz pek yakıştılar birbirlerine. İsminden emin değilim. Tüysüz olan versiyonları da var sanırım.







Saksısını bu sene değiştirmeyeyim de çiçek açar belki diye düşünüyorum. Ne tavsiye edersiniz arkadaşlar?

[elta]

Yeni bitkilerinizi güle güle büyütün. Ben mammillariamın saksısını tohumda iken ve yarı açmış çiçekli iken değiştirdim, hiç zararı olmadı çiçeklenmesine. Kaktüs toprağı çok sıkı bir toprak olmadığından değişim kolayca oluyor ve kaktüse bir zarar gelmiyor bence.