14-04-2012, 12:29 | #121 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Öğrencilerimden gelenler 2
Mart ayında öğrencilerim( sürekli bitki paylaşımı yaptığımız bir sınıftan bahsetmiştim) bu kaktüsleri getirdiler. Dersten sonra bitki avına gönderdim yine onları Bu arada beldede dolaştıkça evlerin camlarında, bahçelerinde ne çok kaktüs görüyorum bilseniz. Genelde aynı türler ama hemen her evde bakıldığını görmek çok sevindirici. Kurumaları için bekledim. Henüz sadece bir tür toprakla buluştu. Bu sempervivumu geçen ay okul çıkışı durağa giderken, bu sınıfımdaki öğrencilerimden birinin evinin önünde görünce dilimi yutuyordum. Kışın hiç farketmemiştim. Sanırım ya yeni büyüyorlardı ya da saksıda otların arasında görünmüyorlardı. Birkaç büyük saksıda seyrek şekilde duruyorlar. Anlatınca bundan da getirdiler. Birkaç tane daha getirecekler sanırım. Çok istediğim türlerden birisiydi. Çok seviniyorum. |
14-04-2012, 12:37 | #122 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Top şeklindeki kaktüslerden 2 yavruyu sanırım alırken zedelemiş benim veletler. İçlerine doğru oyuk şeklinde koparılmış. Bunları görünce '' doğru söyleyin siz bunları evsahiplerinden rica mı ediyorsunuz, yoksa yürütüyor musunuz '' diye Önce güldüler muzip muzip. Diğer bir tanesi bıçakla kesilmiş haldeydi o nedenle inandım çalmadıklarına ama farklı evlerden alındıysa bunlar, kimisi hırsızlık( genetik paylaşım diyelim biz ) ürünü olabilir tabii İçe doğru oyuklar hastalanmalarına sebep olur mu diye endişelendim ama şimdilik iyi görünüyorlar. Açık kesikler zar bağladı. Özellikle bu fotodaki bende olmayan bir türdü. |
14-04-2012, 16:13 | #123 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Opuntia
Bunu da bahsi geçen sınıftaki bir diğer öğrencim geçen hafta getirdi. Yaşadığı belde küçük olduğu için çok sevdiği halde lale bulamıyormuş. Şehir merkezine de pek gidemiyor. Söz verdim alırım diye. Sarı lale aldım Migros' dan. Anlattım nasıl bakacağını. O da bana bu kaktüsü getirdi komşusundan. Aslında bende benzeri vardı Kıbrıs' dan getirdiğim türler arasında. Yine de hem öğrencimden geldiği için değerli hem de farklı bir gen sonuçta |
14-04-2012, 16:38 | #124 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Kaktüs Aranjman
Öğrencilerimden gelenleri bugün paylaşınca, uzun süredir bekledikleri için harekete geçeyim dedim. Epey zamandır aranjman yapmak istiyorum ama hem kafamdaki kabı tam oturtamamıştım hem de bir araya gelecek kaktüslerin uygun hale gelmesini beklemiştim. Aşağıdaki hasır sepet hep aklımdaydı. Sağolsun kızkardeşimin bana bıraktığı eşyalarından birisi. Bir benzeri daha var sabun vs koyduğum ama onun da akıbeti yakındır sanırım Sepetin tabanına eski plastik tabaklarımdan birini koydum. Aslında hatırası var, yıllardır kullandığım her eşyamın olduğu gibi. Önce evin içinde dolandım nasıl yapsam, hasırın içine nasıl bir kap uydursam diye. Evdeki her eşyayı denedim galiba Hiçbiri uygun ebatta değildi. Naylon düşündüm ama hem ince hem de oynak bir zemin olacağından vazgeçtim. '' Alüminyum kağıtlardan olsa ne iyi olurdu ya, istediğim gibi şekil verirdim hem de oynak olmazdı '' diye hayıflanırken ve çekmeceleri kurcalarken bir de ne göreyim; kaç yıl önce alıp hiç kullanmadığım folyoyu gördüm Birkaç kat halinde sepetin şeklini alacak şekilde yerleştirdim ve dibine çeşitli yerlerden delik açtım. |
14-04-2012, 16:44 | #125 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Alüminyum kabın tabanına tuğla kırıklarını yerleştirdim. Drenaj açısından mümkün olduğunca önlem almak istedim. tuğla kırıklarının üstüne iri taneli kum serptim. Sokaktaki inşaattan almıştım. Birçok kaktüs harcımda da kullandım. Herhalde deniz kumu değildir bunlar artık. Harç yaparken ne olur ne olmaz diye tadına bakmıştım Kum, torf ve azıcık bahçe toprağından hazırladığım harçla sepeti doldurup düzleştirdim. Kum miktarını fazla tuttum. |
14-04-2012, 16:51 | #126 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-11-2011
Şehir: istanbul
Mesajlar: 497
|
Alıntı:
|
|
14-04-2012, 16:55 | #127 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Kaktüs Aranjman
Ve işte karşınızda ilk kaktüs aranjmanım. Gerçek anlamda aranjman oldu çünkü, farklı yerlerden temin ettiğim kaktüslerim sonunda bir araya geldiler. Kıbrıs' dan getirdiklerim, öğrencilerimden gelenler ve benim mahalleden edindiğim bir tanesi bir araya geldiler. Umarım gelişimleri iyi olur. Derinlik fazla olmadığı ve geçirgen bir harç olduğu için çürüme olmaz diye düşünüyorum. Çoğunun kökü yok henüz. Ben düzenlemeyi bitirene kadar akşam olduğundan ışık azalmıştı. Görüntüler istediğim gibi olmadı aslında. Daha güzel fotoğraflayabilmek isterdim ama bir an önce paylaşmak istedim. Umarım beğenilir. Mümkün olduğunca doğal bir görüntü vermek istedim. Çöl manzarasına benzetmeye çalıştım. İri taşı geçen gün bahçeden iyi ki getirmişim. En doğal o durdu. Uygun görünümlü taş bulunca ekleyip geliştireceğim zaten. |
14-04-2012, 17:05 | #128 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Kaktüs aranjman ayrıntılar
Bu yeşim ağacını Kıbrıs' dan çelik olarak getirdim ama şimdiye kadar bir türlü dikemedim. Epey kurudular. Ama hala yapraklar tam ölmedi. Ağaç görünümü vermek için ekledim. Solda minicik olan Kıbrıs' dan gelen iri bir opuntianın parçası. Öğrencilerimin minikleri İri opuntia Kıbrıs' tan 4 tane getirdiklerimden biri. Öndeki öğrencimden. Öğrencimden gelen bu kaktüs epey yavrulu. Elime alınca yumuşadığını fark ettim. Umarım ölmez. Kurusun diye fazla mı bekledim acaba? Kopan minnacık 3 yavruyu da yakınına diktim. Bir umut işte |
14-04-2012, 17:32 | #129 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Sayın meraklı amatör bilgilendirme için teşekkür ederim. Hemen başlıkta ismi yazıyorum. Gören diğer arkadaşlarımıza da yönlendirici olsun. |
14-04-2012, 23:50 | #130 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Mini Sansevieria
Bu akşam yağmurla güzelce yıkandılar. |
14-04-2012, 23:54 | #131 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Minik çelikleri büyük kaktüsüme emanet ettim. Umarım tutarlar. Çok minikler. 3 ayrı türde. |
15-04-2012, 00:01 | #132 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Mammillaria backebergiana ernestii
Çiçeklerini açmaya devam ediyor. |
15-04-2012, 09:47 | #133 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Sözkonusu bitki manyaklığı olunca kumun da tadına bakıyorsunuz işte İşin komiği tadına bakıp tuzlu gelmediği halde emin olamıyorum. Paranoya yaptım ya bir kere Geçen sene dediğiniz gibi yapmıştım. Süt süzgecine el koyup kum yıkayıp duruyordum ama evin içini, banyoyu, balkonu aylarca batırınca vazgeçtim artık Aslında balkonuma lavabo koymayı istiyorum. Küçük bir lavabo da var evde. Annemler daha büyüğünü takınca ıskartaya çıkan. Balkon biraz daha büyük olsa hiç düşünmem ama kaldı işte. Teknik işlere de pek elim gitmiyor galiba. Matkap bile almıştım ama kutudan çıkardığım yok. Yerim dar oynayamıyorum hesabı Lavabo takılırsa banyoyu ya da mutfağı batırmaktan kurtulurum belki. |
15-04-2012, 09:48 | #134 |
Ağaç Dostu
|
İtiraf ediyorum, ben de kumun tadına bakmıştım.... Sarma, dolma hazırlarken, hazırlanan iç karışımının tadına, tuzuna bakmaktan nefret ederim; pirinç çatır çutur ettiği için. Ama kaktüs sevgisi yüzünden kumun tadına baktık işte. Düzenleyen sakdag : 15-04-2012 saat 10:33 Neden: ilave |
20-04-2012, 18:47 | #135 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Bauhaus Mahsülü
Dün uzun süredir yapmak istediğim birşeyi yaptım ve okuldan erken çıktığım için Bauhaus' un yolunu tuttum. Kendi kendimi de şartlandırmaya çalıştım; '' aman sapıtıp tüm paranı markete döküp '' dönme diye Aslında istediğim gibi bir sarılıcı bakmaya gittim ama kaktüs alacağımı da biliyordum. Toprak saksıları da merak ediyordum. İstediğim gibi bir sarılıcı bulamadım. Kamelyalarda gözüm kaldı her zamanki gibi ama henüz yeterince araştırmadığım ve kışa dayanıklılığını bilmediğim için almadım. Diğer birçok bitkiyi izlemek inanılmaz keyif vericiydi. Aslında Bauhaus' un bitki bölümü yeterince çeşit içermiyor diye düşünüyorum ama içlerinde en iyisi sanırım oymuş. Kaktüsler nedense içeride tutuluyordu. Çok kötü haldeydi birçoğu. 2.90, 3.50, 4.50 gibi ıskartaya ayrılanlar fiyatlandırılmıştı. 6.50 ve 9 Tl ye fiyatlandırılanlar da aslında çok süper halde değildiler. İçim acıdı onlarca kaktüsü o halde görünce. Herhalde 2 saat sırf kaktüslere bakmışımdır tek tek. Üstelik ilk girişte inceledim. Dış mekandaki bitkileri dolaştıktan sonra dönüşte bir o kadar daha inceledim. Üzücü olan ise orada geçirdiğim sürede benden başka kimse kaktüslerle ilgilenmedi. Öylesine bakıp geçenler hariç. Kaktüslerin iç mekanda yapay ışık altında tutulmasına da anlam veremedim. Beğendiklerimden sağlam olanlarını seçtim. Saksılardan çıkarıp köklerini ve diplerini olabildiğince inceledim. Dayanamayıp 7 kaktüs ve 3 sukulentle eve döndüm. Toprak saksılar da cabası 2 tane de fitonya aldım 2 ayrı desende. Dış mekanda mevsimlik fideler bölümünde 55 kuruşa acem halısı ve sedum refleksum benzeri( bendekinin daha minyon yapılısıydı tam emin değilim) satılıyordu. Başka sukulent satışının olmaması üzücüydü. Aslında bütçem açısından şans mı desek Yenileri yavaş yavaş paylaşıyorum sizlerle. |
20-04-2012, 19:07 | #136 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Bauhaus ayrıntılar
Aldığım kaktüsler umarım hastalıklı değildir ve kurumamışlardır. İnceleyebildiğim kadarıyla iyi durumdaydılar ama iç kısımlarda sorun varsa bilemiyorum. Umarım kaybetmem. İsimleri bilmiyorum. Buldukça eklerim. Aldığım zamanki hallerini kaydedebilmek adına çekimler biraz aceleye geldi ve iyi olmadı. Daha sonra daha güzel ve ayrıntılı fotolarını eklerim. Bu iri ve çoklu olandan birkaç saksı daha vardı. İlgilenenler acele etsin. Bu kaktüsün adını birisinin sayfasında gördüm ama unutmuşum. |
20-04-2012, 19:17 | #137 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Bauhaus ayrıntılar 2
Çiçek tomurcuklu kaktüs var mı diye epey bakındım ve bunu görünce çok sevindim. Kaktüsün kendisini de beğenmiştim zaten. Rebutia mı bu kaktüs acaba? Bakalım nasıl bir çiçek açacak. Ek: Mammillaria hahniana ( Sn. sonerordo' ya teşekkürler. Sanırım türü bu. Linkteki bilgileri de ekliyorum. Yaşlı Kadın Kaktüsü/Mammillaria Hahniana | Çiçek,Çiçekler ) Yaşlı Kadın Kaktüsü, latince adıyla Mammillaria Hahniana kaktüsgillerden, Anayurdu Orta Amerika olan bir bitkidir. İpeksi beyaz tüyleri vardır. Bu kaktüs türü 10 metreye kadar uzayabilir. Koyu kırmızı renkte çiçekler açar. Tüm kaktüs türleri gibi suyu iyi akıntılı (süzek) ve kada dere kumu bulunan toprakları severler. Suya olan gereksinimleri diğer kaktüs türlerinde de olduğu gibi azdır.Kış aylarında asla su verilmemelidir. Aksi takdirde bitki çürür. Tüyleri kirlendiğinde yumuşak bir fırçayla fırçalanarak temmizlenmelidir. Işık isteyen bir bitkidir. Güneşli ve aydınlık ortamları sever. Sıcaklık ise, çok olmamalıdır. Serin ortamları sever ve kış aylarında 5 dereceye kadar dayanabilir. Üretimi, tohumlarıyla ya da anaç bitkinin yanında süren piçleri ile olur. Yaşlı Kadın Kaktüsü, saksısını iyice doldurunca ilkbahar mevsiminde uygun toprak türü ile saksının boyu bir boy arttırılarak değiştirilir Tepeden bakınca kar tanesini andıran türlerden birisi daha. uzun ve iri dikenleri olan kaktüsleri çok beğeniyorum. Bu kaktüs bendeki kaktüsten mi ( toprak yoğurt saksısında olan ) diye düşündüm ama hatırlayamadım tam. biraz daha küçüğü çünkü. eve gelince baktım aynısıymış ama olsun. Bu arada; en minik saksıda olanları 2.90 TL ye, bir boy büyük saksılı olan çok yumrulu türleri ve beyaz tüylüyü 4.50 TL ye aldım. Daha da almak isterdim, içim gitti ama çok açılmak istemedim. Düzenleyen Kedi Tırnağı : 24-04-2012 saat 10:17 Neden: ek bilgi |
20-04-2012, 19:31 | #138 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Bauhaus ayrıntılar 3
Bu uzun olanın rengi market ışığı altında bana daha lacivert gibi gelmişti. Bendeki mavi uzun kaktüse benziyor ama tam emin olamadım. Boyutları değiştikçe görüntüde farklılık olabiliyor. Yapma çiçeklerle ilgili tepkimiz malum. Alıp da ortak oluyoruz bu rezilliğe ama seçtiğim, beğendiğim ve sağlam olanların bazısı böyle çiçekliydi işte Mümkün olduğunca silikonsuzlardan seçtim aslında. Olabildiğince zarar vermeden kurtulurum hemen. Bu da Aloe türü sanırım. Sukulent pek yoktu. Birkaç aloe türü ve sedum sadece. Bunu çok beğendim. İri etli-dolgun yaprakları çok güzel. Bazı yaprak uçları kurumuştu. Susuz kalmış sanırım. Uzun yapraklı büyük aloe vera da vardı. Sağlam halde ve paketli satılan. Onlar da 7.50 TL idi yanılmıyorsam. Aynıları Migros' da geçen ay 12 TL ye satılıyordu. Serbest pazar ekonomisi çok garip. Araştırıp almak, sabretmek lazım. Ben yine almadım gerçi. Paketli mammillarialar vardı. Bir saksıda irice epey yuımru barındıran ve çiçek tomurcukları dolu olanlar. 9 TL idi. Beyaz, kırmızı, turuncu, pembe renkli Paskalyalar da vardı( schlumbergera ). Çiçekli ve tomurcukluydular. 7.50 Tl idi galiba. Aslında içim gitti ama kendimi engelledim yine |
20-04-2012, 19:43 | #139 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Bauhaus ayrıntılar 4
Mevsimlik dış mekan fideleri bölümünde( 55 kuruş ) bunları görünce epey şaşırdım ve sevindim. Bu sedumlar kasalarda bir arada paket paket çok güzel görünüyordu. Bendeki sedum reflexum a benzettim ama bu daha narin ve minyon yapıdaydı. Bir paket aldım. Acem halısını birçok yerde görebiliyorum aslında. Hatta sokaktaki bir dükkanın önünde de saksı saksı var. Onlardan aşırmayı da düşünüyorum hep. Fideleri görünce bir paket aldım yine de. Aslında bahçesini yerörtücü olarak sedum ve acem halısıyla kaplamak isteyenler için sanırım fiyat uygun. Dışardaki seralarda daha pahalı. Acem halısının yeşermiş hali güzel ama kışın kuru saplar kalınca çirkinleşiyor. Bu sukulent de saksıda kökü sapı kurumuş böyle sadece üst kısmı yeşil halde kalmış ve yarı kopmuş haldeydi. Aslında bu kalan kısımda da yumuşama ve ölme belirtileri yüksek. Aşırdım vallahi bunu. O kadar saksı aldım bu da eşantiyon olsun Kimse almaz, 2 güne ölürdü zaten. Bakalım ben köklendirip yaşatabilecek miyim? |
23-04-2012, 13:43 | #140 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Kıbrıs' ta Sukulent sever komşu
Ara tatilde ( ocak sonu-şubat başı) Kıbrıs' a Kızkardeşimi ziyarete gitmiştik annemle ama daha yolda rahatsızlandı. Bel fıtığı çıktı ve annem fiziktedavi ve ağrı ile geçirdi tatilini. Biz de tabii o üzüntü ve yoğunlukla evden dahi çıkamadık. Birkaç akşam sadece dolaşmaya çıktım ve yolda, beride vs bulabildiğim kaktüs-sukulent çelikleriyle İstanbul' a döndüm. Bunları bir türlü sizinle paylaşma fırsatım olmadı. Düzenledikçe yüklemeye çalışacağım bugün. Kardeşimin sitesinde ilk gün dolaşmaya çıktığımda köşeyi dönünce kalbime iniyordu. Sitedeki bir komşusunun apartman önünde dizdiği kaktüs ve sukulent saksılarını görünce çok sevindim. Belliki çok meraklı birisi. Ama karşılaşma şansım olmadı hiç. Fotoğraflarını çektim ve baktıkça zevk alıyorum. Hakkını helal etsin, aeonium ve crassula saksısından çelik aşırdım. Diğerlerinde de gözüm kaldı ama kıyamadım açıkçası. Haziran' da kardeşimin mezuniyeti için yeniden gitme durumum var. Bendeki sukulentlerden ona götürmeyi düşünüyorum. O vermese de olur. O saksılar olmasa daha çekilmez geçebilirdi tatilim. Belki de bu forumu takip eden birisidir belli mi olur Akşam yürüyüşünde çektiğimden genel foto biraz belirsiz. Bu aeoniumdan birkaç saksısı vardı ve epey gelişmişlerdi. |
23-04-2012, 13:49 | #141 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Kıbrıslı komşu 2
Bu crassula ovata değil mi? Bundan bir çelik aldım işte. Kocaman saksıdaki kalanşoların görüntüsü enfes değil mi? Bu da aynı sokakta bir sonraki binanın önündeki başka saksılar. Burdan da gasteria bicolor aşırdım köklü olarak. Bu saksılar daha bir öylesine bakılıyordu belliki. |
23-04-2012, 13:55 | #142 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Kıbrıslı güzeller
Sitenin sokağında dev ağaç gibi olmuş iri bir opuntia türü. Hiç diken yok ve tahta gibi sert. Bir akşam bundan da koca bir boğum kestim. Kıbrıs' ta her yerde opuntiaları özellikle ficus indicaları görebilirsiniz zaten. Bu da başka bir komşunun bahçesindeki çitleri sımsıkı kaplamış bir aloe türü. Çok güzel çiçekleri vardı o sırada. Yol tarafına sarkanlardan 2 dal kopardım. Göz hakkı değil mi |
23-04-2012, 14:14 | #143 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Kıbrıs -Magosa Kaleiçi kaktüsler
Magosa' da eski kaleiçinde akşamları yürüyüşe çıkıyordum. Gözüm sürekli sağda solda kaktüs aranıyordu tabii. Bu güzellerin her birini gördüğümde dilim tutuldu. Müthiş gelişmişlerdi. Yürüyüşe çıkarken her ihtimale karşın yanıma bir parça gazete ve poşet almıştım. Gazeteyi katlayıp zar zor çelik koparıp poşete tıktım. Dönüş yolunda benden mutlusu yoktu galiba.) Bu arkadaşı görünce filmlerde duvarları saran canavarlar geldi aklıma. Kimbilir kaç yaşındadır? Duvarı boydan boya sarmıştı. Yukarda kaldığı için atlaya zıplaya dal koparmaya çalışıyordum. Resmen akrobasi yaptım. Bir yandan da dikenleri battı tabii. Biri görse deli diye düşünürdü herhalde Bu da aynı tür. Başka bir yerde izbe bir binaya tırmanmıştı. Bundan da daha yassı ve iri çelikler aldım. Bu canavarı görünce nutkum tutuldu. Gecenin içinden karşıma çıkan bir masal yaratığı gibiydi. Dikenleri çok uzun ve sert. Mızrak gibi. Bağırtıyor vallahi adamı Çelikler çok kolay kopuyordu ama. Gazeteyle biraz bastırınca boğumlar kopuverdi. Bundan çeşitli boyda 5 çelik aldım. Poşete tıktım ama karanlıkta gelene kadar bacağıma orama burama battı habire) Bu opuntia değişik geldi bana. Daha dalgalı bir yapısı var. Çok güzel görünüyordu gelişmiş haliyle. Bir işletmenin önündeydi. Bir akşam görünce zar zor bir dal koparıp eve kadar elimde dikenleri habire bata bata geldim. Sonra bu akşam gezisinde 2 dal daha aldım. Yanındakiler de agave türü muhtemelen. Agave americanadan biraz farklı galiba. Çok karanlıktı, şimdi fotoda daha iyi görüyorum |
24-04-2012, 10:27 | #145 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Sn sonerordo teşekkür ederim yönlendirme için. Bilgi ekledim hemen. Ben inanın özellikle bu mami türlerinde çok kararsız kalıyorum. İsimsiz satış yapılması yasaklansın vallahi Sn selenn, kardeşimin komşusu resmen olmasa da fahri olarak bizim üyemiz bence. Şimdi ben ne yapayım akıl verin. Bu komşu ya ters birisi çıkarsa? 2-3 çeliği çok görür de reddederse. Aşırayım mı ben bunlardan? Yürek nasıl dayanır. Aklım oradaki birçok türde hala. Aslında Kıbrıs' da yaygın olan türler bunlar. Dediğim gibi, annem eğer rahatsızlanıp eve mahkum olmasaydık ben ne sukulent safarileri planlıyordum ama kısmet 13 türle dönmek oldu( Allah gözümüzü doyursun, sanki bir tanecik buldum der gibi ). Aslında köyler arası arabayla giderken çok müthiş başka sukulentler de gördüm ama inip evlerin kapısını çalamıyorsun işte kafana göre Haziran sonu mezuniyete gidebilirsem köyleri, şehirleri turlamayı düşünüyorum. Kardeşim ve damadım alıştı zaten benim manyaklığıma. |
24-04-2012, 11:14 | #146 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Kıbrıslı kaktüs çelikleri
Üst mesajlarda bahsettiğim, Kıbrıs' tan gelen çeliklerin çoğunu uzun süre dikemedim maalesef. Bir süre kurumaları için beklemeliydim zaten. Kışın ortasında alındıkları için bu süreyi uzun tutmalıyım diye düşündüm. Sonra da bunları dikmek için uygun harcı yapmakta zorlandım. Uzun süre kum bulamadım mesela. Bahçe toprağı da katmak istiyordum ama elimde yoktu. Apartman bahçesine de her an inemiyorum. Bahçe katındaki komşuları rahatsız etmek istemiyordum. Yağışlar da kesilmemişti. Anlayacağınız bahanem bitmedi. Bazılarını 1 ay sonra kimisini de bir buçuk ay sonra saksıya kavuşturabildim. Hatta henüz bekleyen birkaç tane daha var. Aslında bir neden de şu: Bir nevi deney yapıyorum, çeliklerin dayanıklılığını ölçmek için. Eve döndüğüm gece hemen fotolarını çektim. Biraz karanlık bu nedenle. |
24-04-2012, 11:42 | #147 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Kıbrıslı çelikler saksılandı
Dikimi yapılan bitkilerimin ilk ve son hallerini yayınlıyorum. Kaleiçinde izbe bir binayı saran bitkiden aldığım tombik çelikler. Aslında uzun ince boğumlar halinde uzanıyor genelde. Arada ise böyle şişman kısa boğumlar yapmış. Türünü tam anlayamadım. Aşılı kaktüslerde kullanılana da benziyor. Atlas desem değil. 3 köşeli bir kaktüs. Bunu da uzun süre dikemedim. Şu an iyi görünüyor. Muhtemelen köklenmiştir. Özellikle üstten görünüşlerini çok seviyorum. |
24-04-2012, 11:53 | #148 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Mızraklı kaktüsüm :)
Bu da Kaleiçi' nde karşıma çıkan mızraklı devden aldığım çeliklerden bir kısmı. Bunların dikeni çok uzun, sert ve battığında epey can yakıyor. Bunları dikmek gerçekten epey zahmetli oldu. Nasıl yapsam diye düşünürken kızartma maşası aklıma geldi. Tutarken bazı dikenleri kırıldı maalesef ama başka şansım yoktu. Tutmasına tuttum ama bu sefer de toprağını doldururken ve sıkılaştırırken ne yapacağımı şaşırdım. Elimi yaklaştıramıyordum bile. Aklıma havan tokmağı geldi. Ahşap tokmağın iki tarafını da kullanarak çeliklerin dibindeki toprağa bastırarak sıkılaştırabildim. Torfa bolca kum karıştırdığım için toprak kolayca birbirine yapışmıyordu. O da zorlaştırdı işimi. Sonunda başardım. Geçen gün merak edip bir tanesini çıkardım köklenmiş Hemen geri diktim. Çok beğeniyorum bu kaktüsümü. Dikenleri ayrı güzel, saç örgüsü gibi gövdesi ayrı. |
24-04-2012, 12:03 | #149 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Kılıç kalkan ekibi:)
Bu dev opuntia kardeşimin sokağındaydı. Dikensiz tahta gibi sert bir yapısı var. Kopardığım boğum kısmında içe doğru yara açılmıştı. Kuruması için epey bekledim bunu da. Henüz bir sürgün vermedi.Mızraklı kaktüsün en iri çelikleriyle birlikte diktim. Kıbrıs' tan döndüğüm gece, balkonda dona yakalanıp öldüğünü gördüğüm opuntia ficus indicamın saksısına diktim. Bol kumlu, bahçe toprağı biraz torf karışımlı bişr harcın içindeler. Hiç su vermedim sayılır. Çeliklerin dikiminde uzun zaman su vermemek gerekiyor diye biliyorum. Ama artık köklenmişlerdir herhalde. Saksı kenarlarına doğru azıcık su versem mi acaba? |
24-04-2012, 12:15 | #150 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Kaleiçi ara sokata duvarı kaplayan canavardan, hoplaya zıplaya, elime diken bata bata alabildiğim iki çelik. Uzun çeliği diktim epey zaman sonra ama kısa olanı bir türlü dikemedim. Bu sarı uzun vazoları 2 yıl önce 2. el kermesten almıştım. Aslında toprak saksı ama dış kısmı sonradan boyanmış. Dibinde delik yok. Uzun kaktüslere yakışacağını düşündüm. Diğer kısayla birlikte yan yana güzel durur diye düşündüm. Pek artistik foto olmadı gerçi. İlk durumu yayınlıyorum. Pet kola şişesini kestim. Bol kumlu harca çeliği yerleştirdim. Tabii, pet şişenin altına delik açtım. Dikimden beri su vermedim. Haftalar sonra bugün artık sulamam gerektiğini düşündüm. Şeffaf saksının güzelliği: bugün baktım köklenmiş Su doldurduğum bir kaba pet saksıyı oturttum az önce. Alttan suyu emip köklere ulaşır, gövdeye çok zarar vermez diye düşünüyorum. Kökler uzamaya başlamış |
|
|