agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Üretim, Bakım, Düzenleme, Temel Malzemeler > Topraksız Tarım
(https)




Beğeni Düzeni114Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 15-03-2014, 22:25   #1
Ağaç Dostu
 
capsaicin's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Eskişehir
Mesajlar: 216
Peki, tüm bu 6 sayfa içinde merak eden, soran olmamış, benim sormak istediğim birkaç soru var.

1. Bütün bu naylonlar, borular vs kimyasal ürünler; bu topraksız sulu üretimle zamanla bunların içindeki kimyasallar su aracılığıyla bitkiye ve meyvesine geçmiyor mu?

2. Besin amaçlı hazırlanan tüm bu kimyasal isimli karışımların/sıvı gübrelerin kısa, uzun, orta vadede insan sağlığına herhangi bir zararı olup olmadığıyla ilgili araştırmalar var mı? Topraklı tarımda kullanılan solucan, yanmış çiftlik gübresi gibi standart gübrelerle aynı zararsızlıkta, güvende denilebilirler mi?

3. Genel olarak baktığımızda topraksız tarım; vücuda zararlı kimyasal girme/girmeme açısından %100 güvenli mi? Bunun yapılmış testleri var mı?

4. Sağlık, besleyicilik, lezzet, aroma açısından organik, doğal gübreli, bahçe mahsülünün yanına yaklaşabilir mi?

5. Kışın pazarlarda satılan tatsız, tutsuz domates, salatalık, çilek gibi sebze/meyveler bu şekilde hızla mahsül alınan topraksız tarım ürünü mü, yoksa standart sera ürünü mü?

6. Bonus soru: Bu satılan domatesler, çilekler neden bu kadar lezzetsiz? Kuru ekmek bile daha lezzetli hale geldi. Seradan ise seranın zararı nedir ki lezzete, aromaya bu şekilde etki ediyor?

Eleştiren değil, bilmeyen biri olarak bunları merak ederek sordum.

capsaicin Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-03-2014, 02:05   #2
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,029
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi capsaicin Mesajı Göster
Peki, tüm bu 6 sayfa içinde merak eden, soran olmamış, benim sormak istediğim birkaç soru var.

1. Bütün bu naylonlar, borular vs kimyasal ürünler; bu topraksız sulu üretimle zamanla bunların içindeki kimyasallar su aracılığıyla bitkiye ve meyvesine geçmiyor mu?

2. Besin amaçlı hazırlanan tüm bu kimyasal isimli karışımların/sıvı gübrelerin kısa, uzun, orta vadede insan sağlığına herhangi bir zararı olup olmadığıyla ilgili araştırmalar var mı? Topraklı tarımda kullanılan solucan, yanmış çiftlik gübresi gibi standart gübrelerle aynı zararsızlıkta, güvende denilebilirler mi?

3. Genel olarak baktığımızda topraksız tarım; vücuda zararlı kimyasal girme/girmeme açısından %100 güvenli mi? Bunun yapılmış testleri var mı?

4. Sağlık, besleyicilik, lezzet, aroma açısından organik, doğal gübreli, bahçe mahsülünün yanına yaklaşabilir mi?

5. Kışın pazarlarda satılan tatsız, tutsuz domates, salatalık, çilek gibi sebze/meyveler bu şekilde hızla mahsül alınan topraksız tarım ürünü mü, yoksa standart sera ürünü mü?

6. Bonus soru: Bu satılan domatesler, çilekler neden bu kadar lezzetsiz? Kuru ekmek bile daha lezzetli hale geldi. Seradan ise seranın zararı nedir ki lezzete, aromaya bu şekilde etki ediyor?

Eleştiren değil, bilmeyen biri olarak bunları merak ederek sordum.
Mesajınızı Sn.Ateskaptan'ın uygulamalarını anlattığı başlıktan buraya taşıdım. Sanırım bu başlığa daha uygun. Sorularınız ile belirttiğiniz endişeleriniz epey tartışılmış ama henüz tüm boyutlarıyla ortaya konmamış olabilir.

Buradan devam edebiliriz.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-03-2014, 03:41   #3
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 09-08-2012
Şehir: İZMİR
Mesajlar: 283
Sayin Capsaicin,

Kimya konusunda uzman değilim. Tarım konusunda da öyle. Bütün konulara ve de tabii sağlık işe ilgili her konuya bilimsel yaklaşılması gerektiği düşüncesine katılırım. Bu nedenle cevaplarım yeterli olmayacaktır. Kategorik ve de yüzeysel olacaktır. Bir de bu forumda amatörce de olsa bir şeyler yapmaya çalıştığım için yanlı olacaktır. Ama yine de, kapalı cevap vermek yerine düşünmeye ve öğrenmeye yönlendirici olmaya niyetli cevaplar vermeye çalışacağım.

Sorularınızın çoğu için en altta yatan temel soru "bitki besinini nasıl alır", ve de "insanlar besinini nasıl alır" konularına kadar iner. Çünkü bitkiler ve insanlar besin zincirinin çok farklı düzeylerindedir ve "besinleri" çok farklıdır. Bitkiler çoğunlukla temel elementleri bir takım tuzlardan iyon şeklinde alıp, güneş ışığından yararlanıp daha karmaşık moleküllere dönüştürürken, biz nsanlar bu karmaşık molekülleri besin olarak alıp, parçalayıp öyle kullanırız.

Yani sorulara cevap ararken bu madde bitkiye nasıl etki eder, bize nasıl etki eder diye ayrı ayrı düşünmek gerekir.

Plastikler konusu günlük hayatın en yaygın sorunlarından biri, sadece topraksız tarımın değil. Zararlı mı değil mi? Çok fazla araştırma var. Eminim zararsız olduğunu bildirenler kadar zararlı olduğunu bildiren bilimsel / akademik çalışma vardır. Yemeklerimizi plastik kaplarda yiyoruz ve zararsız olduğu söyleniyor. özellikle PET ve PP türü plastikler. Buradan anlamamız gereken, bu maddeler bizim besin karışımlarımız ile bozunmuyor, besinimize karışmıyor, bize zarar vermiyor.

Peki plastikler bitkiye zararlı mı. O çok farklı bir soru, çünkü besini farklı. Ama plastikler kimyasal bakımdan birçok kimyasal maddeye / reaksiyona karşı çok dayanıklı. Bir de bitki kendi besini olan temel maddeler yerine, karmaşık plastik moleküllerini köklerden içeri alabilir mi? O bambaşka soru. Alıp da zarar görürse belki daha iyi, bitki ölür, biz de yemeyiz, sorun kalmaz. Alabiliyor ve yaşıyorsa, bir soru daha var ki sorduğunuz asıl soru o: O yabancı maddeyi biz yersek ne olur?

İşte bunun için bitkilerin nasıl beslendiğini, köklerin hangi maddeleri nasıl emdiğini bilmek gerekiyor ki, sanırım bunu en iyi yapan topraksız tarım araştırmacılarıdır. Çünkü amacı / hedefi bu. Şu maddeler şu oranda kullanılacak diyebilmek için gerçekten bu araştırmaların yapılmış olması gerekir.

Hepsi yapılmış mıdır, yeterli midir. Hayır. Günlük konularda bütün konularda (besin, ilaç, cep telefonu, vd.) yapılmış mıdır, yeterli midir. Hayır.

Lezzet, besleyicilik konularu da aynı. özü şu: Bizim formül dediğimiz 16 elementlik liste, ve karışım oranları tam ve doğru mu? Ki forumda ve benzer ortamlarda bu konunun tartışıldığını görebilirsiniz.

Kural olarak:
- Her bitki için geçerli tek formül yok. ya da farklı olursa daha iyi.
- Bir bitkinin her dönemi için tek formül yok, ya da farklı olursa daha iyi.
- Bugün 16 temel element konuşuluyor, ama araştırmalar sürüyor, bu liste uzayabilir. Mesela vanadyumun da bitkiler için önemli bir element olduğunu okudum bir yerlerde. Bir süre sonra iz elementler listesine girecektir.

Bunlar daha iyi araştırılıp, daha fazla detaylandırıldığında bitkiler daha lezzetli, daha besleyici olacaktır.

Bitkiler çok temel maddeleri tuzlar şeklinde alıyorsa, çok yüksek derecede karmaşık moleküllerden oluşan doğal gübre nasıl ve neden daha iyi oluyor?

1. Bunlar çok zengin depo. Topraktaki diğer canlılar tarafından bölünüp parçalanıp, bitkini ihtiyacı olan temel maddelere yani alabileceği şekle dönüştürülüyor.

2. Dozlama konusu: Tüm maddeler öyle birden bire değil, yavaş yavaş bozunarak, birlikte ve dengeli olarak verilmiş oluyor. Ama doğal gübreyi de çok verirseniz "yakar", yani aynı şey olur.

Peki pazardakiler neden kötü? Yetersiz araştırma veya uygulama sonucu. Çoğunlukla hormonlu üretim sonucu. Topraksız tarım hormonlu üretim demek değil.

Topraksız tarım seracılığın bir üst aşaması. Serada daha çok fiziksel koşulların denetlenmesi hedeflenmişken, topraksız tarımda buna kimya da ekleniyor. Yani topraktan sağlanan tüm besinler doğru ve dengeli olarak verilmeye çalışılıyor.

Bu nedenle sadece sera biraz eksik. Kışın ille de domates yetiştireceğim derseniz zorlama oluyor. Tozlanma için arı kullanmaz hormon kolaycılığına kaçarsanız o zaman işte plastik domatesler çilekler çıkıyor ortaya.

Kabaca benim bakış açım bu. Umarım yeterince merak ve öğrenme kapısı açmışımdır.

sulukök Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-03-2014, 14:12   #4
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 01-10-2012
Şehir: ankara
Mesajlar: 166
Elimden geldiğince yanıtlamaya çalışayım umarım belirli alanlarda biraz daha bilgi verebiliriz. Bir sonraki mesajınızda yazdıklarınızı da okuyarak yazmaya çalışıyorum. (Yine de bir çok soruya cevap kişisel görüşümdür kesin bu böyledir diye bir iddam yok)

Benim üretim konusunda ki görüşüm herkes için bir üretim olması gerektiği üzerinedir. Topraksız tarım dünya genelinde ki tarımın binde birini bile oluşturmaz ileride çok fazla da artacağını zannetmiyorum. (Zira sebze vs ürünleri toplam tüketimin çok küçük bir kısmını oluşturur). Bunun yanında gerek normal tarım gerek organik tarım olması gereken üretim metodlarıdır. Hepsinin avantaj ve dezavantajları vardır.

1. Bütün bu naylonlar, borular vs kimyasal ürünler; bu topraksız sulu üretimle zamanla bunların içindeki kimyasallar su aracılığıyla bitkiye ve meyvesine geçmiyor mu?

Güzel bir soru bu. Olabildiğince dayanıklı malzeme kullanmak kısa süreli poşetler yerine en başarılı çözümü verecektir. Tabi şunu da düşünmek lazım bu tarz boruların bir çoğu içtiğimiz suyu taşımakta da kullanılıyor yani daha önce dikkat etmemiz gereken yerler var mıdır?
Yine de en dayanıklı ve kaliteli üretim malzemesini seçmek hatta yeni malzemeler bulmak elzem. Kişisel görüşüm Hindistandan gelen plastik malzemeden daha kalitelisi oluk giderleri kullanmak.


2. Besin amaçlı hazırlanan tüm bu kimyasal isimli karışımların/sıvı gübrelerin kısa, uzun, orta vadede insan sağlığına herhangi bir zararı olup olmadığıyla ilgili araştırmalar var mı? Topraklı tarımda kullanılan solucan, yanmış çiftlik gübresi gibi standart gübrelerle aynı zararsızlıkta, güvende denilebilirler mi?


Kimyasal isimli karışımlar dediğiniz yalnızca topraksız tarımda kullanılmıyor. Önce toprakta yapılan tarıma dikkat etmek gerek galiba çünkü topraksız tarımda topraklı tarıma göre bile (düzgün bir sisteminiz var ise) daha az gübre kullanılır.

Kendi sistemimde suyu sürekli devir daim ettirerek zaten toprağa bu gübrelerin verilmesini engelliyorum en azından elimden geldiğince doğa dostu bir sistem kullanıyorum. Normal tarla üretiminde neredeyse her sene toprağa karışan gübreler içme sularına karışması vs asıl sorunu teşkil ediyor bence.

Bitki üzerine etkilerini daha önceden bir makale ile anlatmaya çalışmıştım toprakta yetiştirilen bir bitki ile topraksız ortamda yetişen bitkinin yapraklarında ki nitrat birikmesi olayı.

3. Genel olarak baktığımızda topraksız tarım; vücuda zararlı kimyasal girme/girmeme açısından %100 güvenli mi? Bunun yapılmış testleri var mı?

Burada zararlı kimyasalın ne olduğunu bilmek gerekir. Belki toprak üzerinden yapılan tarıma göre karşılaştırmak gerekir kanaatindeyim.

4. Sağlık, besleyicilik, lezzet, aroma açısından organik, doğal gübreli, bahçe mahsülünün yanına yaklaşabilir mi?


Yukarıda dediklerinizin bir çoğu aslında üretim metodundan farklı olarak bitkinin türü ile alakalı yani genetik yapısı tat, aroma, besleyiciliği etkileyen genel faktörler. Örneğin çilek üretiminde sweet charlie türünü tercih ederseniz daha tatlı küçük kırmızı ürünler alırsınız bitki başına 600gram iyi bir üretimde alırsınız bir başka türde daha tatsız büyük ve pembemsi ürün alsanız bile üretiminiz 800gram civarına gelir. Şimdi burada hangisinin yetiştirileceğine arz talep dengesi karar verir. Sizce vatandaşımız ikisine aynı parayı vermek isterse çiftçi hangi ürünü diker?

Bunun yanında sağlık açısından yine altın pirinç örneğine bakarsak yahut antioksidanı arttırılmış domateslere bu ürünler asıl olarak besleyicilik açısından çok daha başarılıdır ancak yine de genetik materyalı bir anlam sağlar üretim metodu değil.

Dediğim gibi neyin ne kadar sizin damak zevkinize göre olacağını asıl arz-talep belirler. Pembe domates tohumları mevcut onları dikerseniz topraksız tarıma yine istediğiniz tadı bulabilirsiniz ancak bir dönümden ne kadar üretirsiniz orasını bilemem. Eğer o ürüne 10tl verecek kişiyi ve pazarı bulabilirse bir çiftçi bunun üretimine girer.

5. Kışın pazarlarda satılan tatsız, tutsuz domates, salatalık, çilek gibi sebze/meyveler bu şekilde hızla mahsül alınan topraksız tarım ürünü mü, yoksa standart sera ürünü mü?


Genellikle sera ürünü olurlar kış üretiminde kullanılan türlerde değişik olacağı için topraklı yahut topraksız olduğunu anlayamazsınız (büyük olasılıkla topraklı üretim).


6. Bonus soru: Bu satılan domatesler, çilekler neden bu kadar lezzetsiz? Kuru ekmek bile daha lezzetli hale geldi. Seradan ise seranın zararı nedir ki lezzete, aromaya bu şekilde etki ediyor?

Önceki cevaplarımda belirttiğim kısım, genetik yapı yüzünden. Lezzetli ürünler genelde az verim sağlar bunun yanında doğada aşırı verim veren yabani tatsız türler vardır aralarında yapılacak çaprazlamalarla pazara sürülebilecek verimli türler bulunur tabi bu ürünler her zaman istediğiniz tadı vermez. Yahut eski tatları insanlar aramaya meyilli olurlar. Şu an piyasada olan ürünlerin atalarına bakıp ne kadar eskiler diye bir bakmak lazım, belki ileride sizin damak tadınıza uygun ürünler de gelecektir.

Burada cidden sormamız gerek çok soru var...

1) Kullanılan gübreler topraklı tarımda daha çok kullanılıyor mu? Bu zararlı değil mi (cidden bir patates üreticisi ile konuşursanız şaşarsınız)

2) Hayvansal dışkı kaynaklı gübreler kimyasal gübreler gibi bir tehlike içerir mi? Yahut kesinlikle içermez mi? Örneğin deli dana hastalığı ne bakteridir ne virüstür bir priondur (yanlış bağlanmış protein). Prionları ısıtsanız da yok edemezsiniz ileri zamanlarda bu şekilde yeni bir hastalık gelebilir mi?

3) Acaba gübreler mi yahut bitkinin dışına yediğimiz kısıma kullanılan pestisitler daha mı zararlı? (toprakta herbisitler de kullanılır)

4) Asıl soru madem bu tarz bir talep var bunun arzının düzeltilmesi için neler yapılmalı yani organik pazarlar ne yazık ki organik üretimi arttırmayı sağlamadı çiftçiyi daha çok kazanır duruma getirmek için neler yapılabilir?

ankafar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 03:54.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025