View Single Post
Eski 16-03-2014, 13:12   #81
ankafar
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 01-10-2012
Şehir: ankara
Mesajlar: 166
Elimden geldiğince yanıtlamaya çalışayım umarım belirli alanlarda biraz daha bilgi verebiliriz. Bir sonraki mesajınızda yazdıklarınızı da okuyarak yazmaya çalışıyorum. (Yine de bir çok soruya cevap kişisel görüşümdür kesin bu böyledir diye bir iddam yok)

Benim üretim konusunda ki görüşüm herkes için bir üretim olması gerektiği üzerinedir. Topraksız tarım dünya genelinde ki tarımın binde birini bile oluşturmaz ileride çok fazla da artacağını zannetmiyorum. (Zira sebze vs ürünleri toplam tüketimin çok küçük bir kısmını oluşturur). Bunun yanında gerek normal tarım gerek organik tarım olması gereken üretim metodlarıdır. Hepsinin avantaj ve dezavantajları vardır.

1. Bütün bu naylonlar, borular vs kimyasal ürünler; bu topraksız sulu üretimle zamanla bunların içindeki kimyasallar su aracılığıyla bitkiye ve meyvesine geçmiyor mu?

Güzel bir soru bu. Olabildiğince dayanıklı malzeme kullanmak kısa süreli poşetler yerine en başarılı çözümü verecektir. Tabi şunu da düşünmek lazım bu tarz boruların bir çoğu içtiğimiz suyu taşımakta da kullanılıyor yani daha önce dikkat etmemiz gereken yerler var mıdır?
Yine de en dayanıklı ve kaliteli üretim malzemesini seçmek hatta yeni malzemeler bulmak elzem. Kişisel görüşüm Hindistandan gelen plastik malzemeden daha kalitelisi oluk giderleri kullanmak.


2. Besin amaçlı hazırlanan tüm bu kimyasal isimli karışımların/sıvı gübrelerin kısa, uzun, orta vadede insan sağlığına herhangi bir zararı olup olmadığıyla ilgili araştırmalar var mı? Topraklı tarımda kullanılan solucan, yanmış çiftlik gübresi gibi standart gübrelerle aynı zararsızlıkta, güvende denilebilirler mi?


Kimyasal isimli karışımlar dediğiniz yalnızca topraksız tarımda kullanılmıyor. Önce toprakta yapılan tarıma dikkat etmek gerek galiba çünkü topraksız tarımda topraklı tarıma göre bile (düzgün bir sisteminiz var ise) daha az gübre kullanılır.

Kendi sistemimde suyu sürekli devir daim ettirerek zaten toprağa bu gübrelerin verilmesini engelliyorum en azından elimden geldiğince doğa dostu bir sistem kullanıyorum. Normal tarla üretiminde neredeyse her sene toprağa karışan gübreler içme sularına karışması vs asıl sorunu teşkil ediyor bence.

Bitki üzerine etkilerini daha önceden bir makale ile anlatmaya çalışmıştım toprakta yetiştirilen bir bitki ile topraksız ortamda yetişen bitkinin yapraklarında ki nitrat birikmesi olayı.

3. Genel olarak baktığımızda topraksız tarım; vücuda zararlı kimyasal girme/girmeme açısından %100 güvenli mi? Bunun yapılmış testleri var mı?

Burada zararlı kimyasalın ne olduğunu bilmek gerekir. Belki toprak üzerinden yapılan tarıma göre karşılaştırmak gerekir kanaatindeyim.

4. Sağlık, besleyicilik, lezzet, aroma açısından organik, doğal gübreli, bahçe mahsülünün yanına yaklaşabilir mi?


Yukarıda dediklerinizin bir çoğu aslında üretim metodundan farklı olarak bitkinin türü ile alakalı yani genetik yapısı tat, aroma, besleyiciliği etkileyen genel faktörler. Örneğin çilek üretiminde sweet charlie türünü tercih ederseniz daha tatlı küçük kırmızı ürünler alırsınız bitki başına 600gram iyi bir üretimde alırsınız bir başka türde daha tatsız büyük ve pembemsi ürün alsanız bile üretiminiz 800gram civarına gelir. Şimdi burada hangisinin yetiştirileceğine arz talep dengesi karar verir. Sizce vatandaşımız ikisine aynı parayı vermek isterse çiftçi hangi ürünü diker?

Bunun yanında sağlık açısından yine altın pirinç örneğine bakarsak yahut antioksidanı arttırılmış domateslere bu ürünler asıl olarak besleyicilik açısından çok daha başarılıdır ancak yine de genetik materyalı bir anlam sağlar üretim metodu değil.

Dediğim gibi neyin ne kadar sizin damak zevkinize göre olacağını asıl arz-talep belirler. Pembe domates tohumları mevcut onları dikerseniz topraksız tarıma yine istediğiniz tadı bulabilirsiniz ancak bir dönümden ne kadar üretirsiniz orasını bilemem. Eğer o ürüne 10tl verecek kişiyi ve pazarı bulabilirse bir çiftçi bunun üretimine girer.

5. Kışın pazarlarda satılan tatsız, tutsuz domates, salatalık, çilek gibi sebze/meyveler bu şekilde hızla mahsül alınan topraksız tarım ürünü mü, yoksa standart sera ürünü mü?


Genellikle sera ürünü olurlar kış üretiminde kullanılan türlerde değişik olacağı için topraklı yahut topraksız olduğunu anlayamazsınız (büyük olasılıkla topraklı üretim).


6. Bonus soru: Bu satılan domatesler, çilekler neden bu kadar lezzetsiz? Kuru ekmek bile daha lezzetli hale geldi. Seradan ise seranın zararı nedir ki lezzete, aromaya bu şekilde etki ediyor?

Önceki cevaplarımda belirttiğim kısım, genetik yapı yüzünden. Lezzetli ürünler genelde az verim sağlar bunun yanında doğada aşırı verim veren yabani tatsız türler vardır aralarında yapılacak çaprazlamalarla pazara sürülebilecek verimli türler bulunur tabi bu ürünler her zaman istediğiniz tadı vermez. Yahut eski tatları insanlar aramaya meyilli olurlar. Şu an piyasada olan ürünlerin atalarına bakıp ne kadar eskiler diye bir bakmak lazım, belki ileride sizin damak tadınıza uygun ürünler de gelecektir.

Burada cidden sormamız gerek çok soru var...

1) Kullanılan gübreler topraklı tarımda daha çok kullanılıyor mu? Bu zararlı değil mi (cidden bir patates üreticisi ile konuşursanız şaşarsınız)

2) Hayvansal dışkı kaynaklı gübreler kimyasal gübreler gibi bir tehlike içerir mi? Yahut kesinlikle içermez mi? Örneğin deli dana hastalığı ne bakteridir ne virüstür bir priondur (yanlış bağlanmış protein). Prionları ısıtsanız da yok edemezsiniz ileri zamanlarda bu şekilde yeni bir hastalık gelebilir mi?

3) Acaba gübreler mi yahut bitkinin dışına yediğimiz kısıma kullanılan pestisitler daha mı zararlı? (toprakta herbisitler de kullanılır)

4) Asıl soru madem bu tarz bir talep var bunun arzının düzeltilmesi için neler yapılmalı yani organik pazarlar ne yazık ki organik üretimi arttırmayı sağlamadı çiftçiyi daha çok kazanır duruma getirmek için neler yapılabilir?

ankafar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön