![]() |
|
|
|
|
|
#1 |
|
Ağaç Dostu
|
Avcılık asla ve asla spor olamaz bu spora bir hakarettir. eğer ki Sayın Sûz-i Dilârâ dediği gibi çok ihtiyacınız varsa elbette açlıktan ölmemek için bunu yaparsınız fakat yiyecek onca şey dururken cana kıymak affedilemez bir şey avcılığı açlıktan ölmemek için yapıyor olamazsınız değil mi? eğer ki öyle ise başka hiç bir şey söylemiyorum fakat işler bu şekilde değilse Sizi zevki ve aldığı haz için cana kıyan caniler olarak göremeye devam ederim buna da karışamazsınız düşüncelerimi de açıkça beyan edebilirim (can almaktan ne zevk alınır bilemem) |
|
|
|
|
|
#2 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 16-01-2012
Şehir: Antalya
Mesajlar: 405
|
Alıntı:
Bu forumda birçok kişi evinde ya da bahçesinde domates, biber vs. yetiştiriyor değil mi? Neden? Domates alacak paraları olmadığından mı? Tabi ki değil. Kendi yiyeceklerini doğadan kendileri almak istiyorlar. Bunun zevkine varmak istiyorlar. Avcılıkta böyle, et alacak paramız olmadığından değil, kendi yiyeceğimizi mücadele ederek, doğadan kendimiz almak istediğimizden, aldığımız zevkin sebebi budur. Nasıl öldürdüm ama diyerek hava atmak şeklinde değil! Mesela bende kendi zevk alıyor diye evde hayvan besleyenleri anlamıyorum, hayvanın rızasını almış mı evde beslemek için? Kuşu ya da tavşanı kafese kapatıp, böyle yaşamaya mahkum ederken hayvanın rızasını almışlar mı? Süs olsun diye eve alınan köpekler sonra kapı önüne konulduğundan dolayı değil midir sokakta ki sayısız köpeğin varlığı? Ben de böyle insanların hayvanseverliğini, doğaseverliğini anlamıyorum. |
|
|
|
|
|
|
#3 | |
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Bize bilinçli avcılar hikâyesini anlatmayın lütfen hiçbir avcı yaşlanmış, eti kartlaşmış bir hayvanı öldürüp de etini yemez. Başka bir mesajınızda bir tavşanın başka bir canlıya besin olmak için yaratıldığını söylüyorsunuz, biz de diyoruz ki bırakın yaban hayatı kendi varlığını ve dengesini insan eli ile müdahele edilmeden kendisi sürdürsün ki o denge bozulmasın. İnsan elinin değdiği her yer bozuluyor bunu çok iyi bildiğinizden eminim-avcı ister bilinçli isterse bilinçsiz olsun-. Bir de lütfen başka yanlışlardan örnekler vererek kendi fikrinizin savunmasını yapmayın, basit kaçıyor, bu forumda aklı başında hiç kimse eve alınan evcil bir hayvanın sokağa atılmasına razı olmaz, buna karşı çıkar. Kuş ya da tavşanın kafese kapatılmasına rıza göstermez. Bunu yapan kişilere de ne hayvansever ne de doğasever denir. Dünyanın öbür ucundan getirilip sırf insanların zevklerini tatmin etsin diye havası, suyu, toprağı elverişli olmayan yerlerde satılan ve göz göre göre ölüme terk edilen Sibirya kurtları, muhabbet kuşları, papağanlar, kaplumbağalar vs. bunları hiçbir gerçek hayvansever, doğasever tasvip etmez, tıpkı çiçeğin dalında güzel olduğu gibi o hayvancıklar da kendi vatanlarında güzeldir, yararlıdır doğaya, insana. Çok seven gider onları kendi yerlerinde görür. İmkânı olmayan da oturur belgesel izler. Ki bizler o dengenin bozulmaması uğruna bu merakımızdan vazgeçmeye de hazırız görmesek de olur. Yani size diyebileceğim bizler yaban hayatına yabancı değiliz, o güzelliklerin el değmeden muhafaza edilmesini isteriz. Ne açsınız, ne açıktasınız, gidip ormana kendi mücadelenizle yiyeceğinizi kazanmanızı gerektirecek hiçbir durum yok, eğer bir mücadele verilecekse -hani bir mesajınızda yazmışsınız ya- 45 günlük civcivler kesiliyor, tıka basa yediriliyor veya mezbahanelerde vicdan sınırlarının çok ötesinde uygulamalarla o zavallı hayvanlar kesiliyor ya mücadele bence bunların düzeltilmesi olmalı. Kapitalist obezler, ceplerini dolduracak diye hiçbir canlıya bunun yapılmasına izin verilmemeli. Kuran'da bir ayette belirtildiği gibi -ki bunu siz de yazmışsınız- Allah bazı hayvanları etinden, binitinden faydalanalım, onlarla uzak mesafeler yakın olsun, hem onlarla yüklerimiz bize eziyet vermeden yerimize vasıl olalım diye yaratıldı. Ama bu demek değildir ki biz onlara gereğinden fazla yük vuralım veya ihtiyacımızdan fazlasını keselim her şey kararınca güzeldir sayın syılmaz. Peygamber efendimiz zamanında bir kişi devesini kesmek için hayvanın yanında bıçağını bilemiş de Hz. Muhammed o kişiye kızmış, "neden onu iki kere öldürüyorsun" diye. Bilmem anlatabildim mi? Eğer insanlar ahiretlerini ve verecekleri çetin hesapları düşünüyorlarsa bin kere düşünüp bir kere yapmalılar. Ha bu arada ben evimin et ihtiyacını -kendim yemiyorum- yılda bir defa kesilen kurban etinden karşılıyorum, derin dondurucu sağolsun. Gözümüz ne tavşan pilavında, ne bıldırcın etinde ne de onları avlarken vereceğimiz mücadelenin zevkinde. Taş devrinde de yaşamıyoruz, açlık sınırının altında olan bir ülke de değiliz, fakirimiz var ama açlıktan ölecek kadar değil, velhasıl kelam o tavşancağızın veya bıldırcının bir gram etine muhtaç değiliz. Elimizde olmayanların peşinde koşmak yerine biraz da elimizdekine şükretmek ve yaşarken ve henüz nefes alırken yaşatmaya gayret etmek. İnanın öldürmek en kolayı zor olan yaşatmak. Bu kadar çok tüketim çılgını ve terminatörün arasında bizler zor olana talip olduk. |
|
|
|
|
|
|
#4 | |
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
öncelikler avcılık ile yetiştiriciliği bir birine karıştırmayın birisinde tohumdan yetiştirim mahsul alıyorsunuz birisinde ise doğada yetişmiş güzelim hayvanlarım canını alıyorsunuz bunlar alakası olmayan şeylerdir. ikincisi kendi yiyeceğinizi mücadele ederek kazanmak istiyorsunuz da ondan dolayımı omzunuzdan tüfekler eksik olmuyor maden mücadele istiyorsunuz diğer canlılar gibi silahsız savaşında göreli üçüncüsü hayvanları bu kadar çok düşünüyorken hala ava çıkmanıza anlam veremedim bu arada eminim avcıların %90 yanlarında köpek götürüyorlar ve köpek besliyorlar onlar hayvanların rızasını almışlar mı onu araç olarak kullanma hakkına sahiplerse bu hak nereden geliyor anlayamadım evde hayvan beslemek ise hayvanın rızası var ise doğal ve normal bir olaydır insanlar ile hayvanlar arasında belirli ilişkiler var dır bu ilişkileri hayvan öldüren bir kişinin anlayacağını düşünmüyorum hayvanlarla aranızda öyle bağlar oluyor ki ne hayvan sizden ayrılmak istiyor nede siz hayvanda hatta ve hatta öyle örnekler var ki herkes bilir sahibinden her hangi bir nedenden dolayı ayrıldığı için açlıktan ölen bir şey yemeden yaşayanlar var tekrar dan söylüyorum avcılık ve spor yan yana gelemeyecek 2 farklı kavramdır "Anlamayacağınızdan ve boşa yazdığımdam eminim ama yazalım bakalım." bir cana kıymak anlaşılamaz bir şey olduğundan anlayamayız sizde haklısınız doğa sever bir sitede tartışılacak bir konu olmadığını da söylemek isterim adil bir münakaşa değil size karşı tüm site bu sizin yaptığınız gibi haksızlıktır başka cevap yazmayacağım |
|
|
|
|
|
|
#5 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 16-01-2012
Şehir: Antalya
Mesajlar: 405
|
Alıntı:
Av peşinde koşan bir beagle, pet shopta satılıp bütün gün kapalı bir evde yaşayıp, sadece tuvalet ihtiyacı için dışarıya çıkarılan bir beagle'dan 70 kere daha mutludur. Keşke dili olsa da konuşabilse. Evcil hayvan sitelerinin satılık hayvanlar bölümünde sürekli görüyorum. Panpişim, tontonum, kuçukuçum, minnoşum vs. vs. taşınacağım için/artık bakamayacağım için/şehir değiştirdiğim için vs. vs. yeni yuva arıyor. Aman ne güzel, bravo doğrusu madem bakamayacaksın, bir iki sene sonra ne şartlarda olacağını kendin de bilemiyorsun, ne diye o hayvanı alıyorsun? Köpeğini sokağa atan (sorsan kendini hayvansever niteler) çok gördüm ama köpeğini sokağa atan avcıyı hiç görmedim. Düzenleyen syılmaz : 29-01-2012 saat 18:49 |
|
|
|
|
|
|
#6 |
|
Ağaç Dostu
|
Sayın syılmaz, burada yazılanları sadece sizin şahsınızaymış gibi algılamayın, ağaçlarnet'te çok sayıda avcı üyenin olduğunu söylüyorsunuz, bu mesajlar size, ağaçlar.net'in avcı üyelerine (siz de ağaçlar net'in avcı üyelerinden birisisiniz) ve sizler gibi düşünen bütün avcılara yazılıyor. Burada şahsınıza yönelik herhangi bir nefret uyandırmak da amacımız değil. Kendiniz yazmışsınız Antalya için ağaçlandırma çalışmalarınız var, bunlar güzel işler. Burada tartışılan sizin şahsınızda avcılığın spor olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği. Bu tartışmada siz karşı cenahtasınız o kadar. Medenîce tartışıyoruz değil mi? Burada mesajlaşırken bir konu hakkında usturubuyla fikir beyan etmeyi de öğreniyoruz aynı zamanda. Bizim milletimiz tartışmayı pek bilmez, tartışma programlarını bir izleyin -eskiden daha beterdi, resmen bağırışıp dururlardı, sinirlenir tv'yi kapatırdım-. Tv programlarının bir toplumun aynası olduğunu düşünürüm. Gelelim konumuza; Avcılık bir canlıyı vurmak değilse nedir? Avdan eli boş döndüğünüzde avcı olmuyorsunuz dolu döndüğünüzde ne oluyorsunuz? Bir canlıyı vuran bir avcı. Bu da spor oluyor değil mi? Doğadan kendi mücadelenizle yemeğinizi çıkarma zevkine eriyormuşsunuz avlanınca, bu zevke başka bir canlının yaşamı karşılığında eriyorsunuz bunu iyice anlayabiliyor musunuz? O canlı sırf konuşamıyor, derdini anlatamıyor, hakkını savunamıyor diye ona bunu yaptığınızın farkında mısınız? Komşunun kümesinden tavuk çalabilir misiniz? Çalamazsınız çünkü sahibinin gazabından korkarsınız ama dağdaki zavallının arkasını kollayanı yok diye ona tetik doğrultma hakkını kendinizde bulur bunu da yaparsınız. Allah'ı işe karıştırmayın diyorsunuz, bu hakkı inanç sisteminizden aldığınızı söylüyorsunuz. Ben de size diyorum ki sizin inancınız ortada onca yenecek et varken gidip de dağa sırf kendi zevkinizi tatmin edesiniz diye hayvan avlamayı yasaklıyor. İnanç sisteminizde bir de israf diye bir olgu var, bunca yiyecek et varken ortalıkta -ki alım gücünüzün olduğunu siz de söylüyorsunuz- gidip de yabandaki bir zavallıya tamah etmek israftır, boşuna cana kıymaktır. Kanunların size verdiği bütün haklar karşısında da bu kadar cevval misiniz? Hakkınızı hep böyle savunur musunuz? Yoksa siz de mazluma karşı aslan kesilip sizden güçlü olan karşısında divan mı durursunuz? Ya da şöyle başka bir açıdan yazayım hani daha önce belirttiğiniz medenî ülkeler ve onların yasaları kıstaslarınız var ya? Onlardaki bütün yasaların her şeyin en doğrusunu buyurduğu gibi bir inanca sahip misiniz? Hakkınızın kaynağı olan bu yasalar size %100 doğru davrandığınızın bir garantisini mi veriyor? Bu işin hiç vicdanî, ahlâkî boyutunu da düşündünüz mü? |
|
|
|
![]() |
|
|