View Single Post
Eski 28-01-2012, 22:50   #58
Sûz-i Dilârâ
Ağaç Dostu
 
Sûz-i Dilârâ's Avatar
 
Giriş Tarihi: 11-10-2007
Şehir: Tarsus
Mesajlar: 3,042
Tv belgesellerinde doğal yaşamın kendi arasındaki dengeyi bile izlemeye dayanamayan birisi olarak bir insanın (ki insan kelimesini sadece mecburiyetten kullanıyorum) savunmasız bir canlıyı, elinde tüfek, ağzından zevkten salyalar aka aka öldürmesine katlanamıyorum.

Kurban Bayramı'nda o kadar etin ortasında bile bazı vahşilerin omuzlarına tüfeği atıp kendilerini ormana vurup avuç kadar keklik, karatakı, vs. öldürerek döndüklerini izlemek zorunda kaldım bu sonbahar. Söylemekten, anlatmaktan dilimde tüy bitti. Bir de o küçücük et parçasını börek yapıp yemediler mi günlerce kurban etini bile görmek istemedim. Hatta bazılarını din kurallarına göre ölmeden önce boğazlamadıkları için murdar olmuş da yiyemediler, sokak kedilerinin önüne attılar -ki kediler bile Kurban bayramında kusana kadar et yedikleri için dönüp bakmıyorlardı bile-.

Ha bir de evlerinin içinde minik kafeslerde besledikleri keklikler var, bu kafeslerdeki keklikleri ava gittiklerinde tuzak olarak kullanıp onların sesine gelen kuşçağızları öldürüyorlar, bazıları tavşanların gözüne ışık tutarak kör olmasını sağlıyorlarmış ve hayvancağız yerinden kıpırdıyamıyormuş ondan sonra tüfeği çekip tak! Sonra da tavşan pilavı yiyorlar.

Avcılık konusuna ahiretini yeterince düşünen insanların daha bir hassasiyetle yaklaşmalarını beklerdim, çünkü bir hayvanı avlayıp yemek ancak yiyecek başka hiçbir şey kalmadığında -o da açlıktan ölmenize izin vermeyecek kadar olursa- izin verilebilir. Yoksa bu işin bilinçli - bilinçsiz avcısı tarafından bakmak bile yanlış, o hayvan avlanmadığında da pekala açlıktan ölmeyeceksiniz, yiyecek yeterince alternatif varken bir canlının canına kıymak ancak Allah'ın verdiği canı almak olur. Maksat öldürmek değil yaşatmak olmalı.

Bırakın yaşlı, hasta ve üremeyen canlılar yine kendi aralarındaki dengeyle yok edilsin, bu zaten bizim müdahelemiz dışında olan bir süreç, bu bile düşününce bir insan olarak içimi sızlatıyor.

Sûz-i Dilârâ Çevrimdışı   Başa Dön