agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğaya ve Yaşamınıza Sahip Çıkın > Doğa, Çevre, Ekoloji, Gıda Hukuk ve Politikaları
(https)




Anket Sonuçlarını Göster: GDO'lu besinler tüketmek ister misiniz?
GDO'suz olduğunu bilmek istiyorum 243 98.38%
Binde dokuza kadar GDO'lu içerik benim için sakıncasızdır 2 0.81%
Benim için olmuş, olmamış farketmez 2 0.81%
Oy Verenler: 247. Bu ankete oy veremezsiniz

Beğeni Düzeni200Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 01-11-2013, 18:32   #1
Ağaç Dostu
 
birnefestoprak's Avatar
 
Giriş Tarihi: 15-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
Amerika'da kurulu, Guvenilir (bir baska ifadeyle GDO'suz) Tohum Sozlesmesi (Safe Seed Pledge)'ni imzalamis kucuk olcekli bir geleneksel tohum sirketinin sahibi olarak birkac noktaya deginmek isterim:

1) "Organik tarim cok masrafli, yapilmasi imkansizlasti. GDO'lu tohumlar ve kimyasallar masraflari azaltti." anlayisi yalandan ibaret. Turkiye icin konusalim. Ciftciye gerekli egitim verilmiyor; cogu da kendini gelistirmek icin caba sarfetmiyor, okumuyor, arastirmiyor, organik tarim tekniklerini bilmiyor. Kendisine organik tarimin cok masrafli oldugunu soyleyen ziraat muhendisleri olunca buna inanagelmis, bu durum devam ediyor.

Ornekleyecek olursak, tuta kelebegiyle nasil mucadele edilecegi, kurutma disinda tohum hasat yontemleri oldugu, yosun, sivi balik gubresi, yararli mikroorganizmalar gibi urunlerin fonksiyonlari ve faydalarinin ne oldugu gibi konular cogu ciftci tarafindan hala bilinmiyor. Domateslerde capraz tozlasma olmayacagini dusunen muhendisler, yetistiriciler var.

Kokleri yuzlerce, binlerce yila dayanan, insanligin hafizasinda ve tarihinde yer etmis, zamaninin otesinde o kadar cesitli ve hayran kalinasi yontemler var ki, bunlarin bircogunun kullandigi malzemeler Ingilizce tabirle "a little goes a long way" yani "azicigi uzun sure kullanim icin yeter" bilgisiyle uygulanir.

Hersey bir yana, organik tarimda esas olan, ureticinin kendi tohumunu sonraki mevsimde ekmek icin hasat etmesidir. Tek basina bu bile masraftan dusecek. GDO'lu ya da GDO'suz tohum almaniza gerek kalmamis, kaynak bagimliliginiz ortadan kalkmis oluyor.

2) Gectigimiz bir iki sene icinde GDO'lu misirlarla capraz tozlasmadan dolayi Amerika'nin cok eski geleneksel misir tohumlarindan birkac tanesi kontaminasyona ugradi. Eger bu misirlarin yuksek miktarlarda organik uretimini yapan gorece buyuk olcekli bir geleneksel tohum sirketiyseniz (ki boyle sirketler vardir) ve uretim alaninizin yakinindaki (kilometrelerce mesafeden bahsediyorum) ciftlikte GDO'lu misir uretimi yapiliyorsa, uretimi hemen durdurmalisiniz. Tohumu kaybetmektense, katalogunuzdan cikarin daha iyi.

Beraberinde getirdigi butun saglik sorunlarini bir kenara birakarak sormak isterim: GDO'lu tohumlarin insanlik icin faydali oldugunu iddia edenler, geleneksel, insanlik tarihi ve hafizasiyla ozdeslesmis tohumlarin kaybolmasina yol acmasina ne derler?

3) Bir yiyecek paketinin ustunde GDO etiketinin konulmasinda ne gibi bir sakinca var? Belki ozellikle GDO'lu olanindan alacagim ve bunu bilmek istiyorum. Bu hakkim neden elimden aliniyor, bunu da bilmek istiyorum.

Amerika'da bu konunun karsisinda guclu bir sivil toplum olusmustur, guclenmeye devam etmektedir. Bu sivil toplum, paketlerin etiketlenmesi konusunda, milyonlarca dolar harcanarak finanse edilen karsi propagandaya karsin Kaliforniya'da %50'ye yakin bir oyla gorusunu belli etti. Simdi, Washington'da neler olacagini gorecegiz. Washington icin Yes on 522: The campaign to label genetically engineered foods in Washington state adresini takip edebilirsiniz.

4) "Ne yani, Amerika kendi halkina zararli olan birseyi mi istiyor?" sorusu kurnazliktan ibaret. Devlet politikasindan ziyade belli devlet kurumlarinin icinde GDO sirketlerinin lobi faaliyetleri sonucu olarak, karar alma mevkilerinde gorev yapan kisiler var.

Bunun yaninda, Amerika'da anayasal haklar tahmin edemeyeceginiz kadar onemlidir. Bizdeki gibi ileri demokrasi kurallari islemez. Yani bir sirketin fabrikasini, uretim/yonetim merkezini vs maliye mufettisleriyle kafaniza gore basamayacaginiz gibi, ister GDO'lu tohum ureten sirket olsun, ister sade vatandas olsun, kimsenin anayasal haklarina aykiri sekilde politikalar izleyemezsiniz. Kararlar yuksek ve yerel mahkemeler yoluyla, halk oylamalariyla verilir. Parasi olanin propaganda faaliyeti bakimindan bana gore haksiz bir avantaj sagladigi dogru ama bircok eyalette giderek artan, yoredeki ciftliklerin urunlerini alma, ciftlik yoksa organik urun satan yerlerden yararlanma, yiyebileceginden cok daha fazlasini almak yerine mutfak masrafini azaltacak sekilde yetecek kadar ve saglikli tuketme anlayisinin giderek yayilmakta ve guclenmekte oldugunu da belirteyim.

birnefestoprak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-11-2013, 02:00   #2
Ağaç Dostu
 
MeTePe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 09-03-2012
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 209
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi birnefestoprak Mesajı Göster
1) "Organik tarim cok masrafli, yapilmasi imkansizlasti. GDO'lu tohumlar ve kimyasallar masraflari azaltti." anlayisi yalandan ibaret.
Bir tohum üreticisi olarak doğrudan konunun içinde olan bir birey olmanızı düşünerek bir konuyu tartışmaya açmak istiyorum.

- Organik tarımın masraflı olup olmadığı hakkında bir fikrim yok. Ancak, markete gittiğimde "organik" tabir edilen ürünlerin hibrit veya ıslah edilmiş ürünlerden en az 4-5 kat daha pahalı satıldığını görüyorum.

- Ürün kalitesi dikkate alındığında organik ürünler genellikle eciş bücüş, kurtlu ve dayanıksızken, hibrit veya ıslah edilmiş ürünlerin daha dayanıklı, daha güzel ve daha lezzetli olduğunu görüyorum. Bunun en güzel örneklerinden birini kendim mısır yetiştirirken yaşadım. Doğal tohumla yetiştirdiğim mısırlar bir fiyasko iken hibrit tohumlar neredeyse markette en üst fiyattan satılabilecek kalitedeydi.

- Yapılan çeşitli anketler, insanların gıda tercihlerinin "sağlıklı"dan ziyade, "lezzetli" gibi kriterlerden etkilendiğini göstermiş. Benzer tercihler kolesterol hastası olsalar bile et sever kişileri bu alışkanlıklarından vazgeçirmekte yaşanan zorluklarda görülür.

- Alkol ve özellikle sigara sağlık açısından son derece sakıncalıdır. Ama bunları kullanmaya devam ederiz.

- Et yemenin en doğal hali "az pişmiş haşlama" iken mangalda karsinojenik yarı yanmış is kokulu şiş yapmaya bayılırız.

Yukarıda yazdığım tespitler GDO'yu haklı çıkartmak veya organik tarımı kötülemek için değil... Bu gerekçeler varken sadece ve sadece organik tarımın gıda üretiminde yegane seçenek olarak kalabileceğini gerçekten düşünüyor musunuz, onu merak ediyorum.

Ben her türlü doğal tohumun korunması ve üretilmesinden yanayım. Ama bunların ıslah edilmesini de yanlış bulmuyorum. Çünkü eninde sonunda tarım da ticari bir faliyettir ve insanlar en iyiyi en ucuza üretmek, satmak ve satın almak ister. Bu koşulları organik tarım yerine getirebildiği sürece ne ala... Ama bunu yapabilseydi zaten diğer yöntemler hiç ortaya çıkmazdı, öyle değil mi?

MeTePe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-11-2013, 04:25   #3
Ağaç Dostu
 
birnefestoprak's Avatar
 
Giriş Tarihi: 15-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
Her isin masrafi vardir; para ve emek harcayacaksiniz ki para kazanabilesiniz ve urunu tuketeni de memnun edebilesiniz. GDO'lu ve kimyasalli tarimi parlatip motive etmek adina organik tarimin cok pahali oldugu icin yapilmamasi gerektigini soyleyenler yalan soyluyor diyorum. Organik tarim, muthis bir geri donusum hikayesidir aslinda. Balikci haline gidersiniz, balikcilarin cope atacaklari balik artiklarini (ciftlik degil deniz baligi olacak) istersiniz, alir topraga gomer ekim sezonuna kadar topraktaki nutrientleri ve diger mineralleri guclendirir, gozle gorulecek farklar yaratacak sonuclar alirsiniz. Ayni seyi kahve satan dukkanlara gidip kahve artiklarini toplayarak da yapabilirsiniz. Hayvanlariniz varsa, diskilarini dinlendirir gubre yaparsiniz. Azot fiksleyen alfalfa, bakla gibi bitkileri topragi guclendirmek icin ekersiniz, bitkiler hasada gelmeden yeniden buyumeleri icin koke yakin bolgeden kesip saplarini daha sonra topraga eklemek uzere kompost yapmak icin kullanirsiniz. Domatesin yanina sarimsak ekersiniz, domatese bocekler dadanmaz. Bu liste uzar da uzar. Sonucta, bu tip uygulamalarla uretim masrafinizi dusurur, tuketiciye de ona gore maliyet cikarirsiniz.

Organik urunu yerel ureticiden almalisiniz. Buyuk marketlerden alacaginizdan cok daha ucuza edinebileceginize eminim. Bugun artik CSA (Community Supported Agriculture) yani Toplum Destekli Tarim giderek yayginlasiyor. Gidiyorsunuz organik ciftlige uye oluyorsunuz, her hafta mevsimine gore uretimde ne varsa, aidatiniz karsiligi yiyorsunuz. En onemlisi, yediginiz seyi nerde hangi sartlarda yetistirildigini bilerek ve tadina vararak yiyorsunuz. Su anda bile bu tip uygulamalarla tuketicinin odedigi paralar, icine bir suru kimyasal basilmis meyve/sebzelere kiyasla son derece makuldur. TDT'lerin yayginlasmasiyla, maliyetler daha da dusecektir. Sivil toplum da saglikli besinleri tuketmek adina talep edecek ki, bu dusus daha cabuk gerceklessin.

Geleneksel cesitlerin urun kalitesiyle ilgili gorusunuz tamamen yanlis. Geleneksel tohumlar, ozellikle halkin hafizasinda yer etmis, gastronomik acidan begenisini kazanmis, lezzetinden ve kalitesinden dolayi nesiller boyu uretilegelen tohumlardir. Bu tohumlar zaten kimisi yuzyillardir kimisi on yillardir, basta koyluler ve ciftciler olan ureticileri tarafindan islah edilerek geliyor. Koylu bu sene urun aliyor, tohumu en saglikli bitkinin en lezzetli ve kaliteli meyvesinden hasat edip onumuzdeki sene onu ekiyor ve devinim hic bitmiyor. Sizce, koylunun agzinin tadi sizinkinden cok daha kotu mu ki, o tohumlari saklayip soylarini devam ettiriyor? Geleneksel Turk Mutfagi diyoruz, degil mi? Dunyanin sayili mutfaklarindan... Mutfagin bu kadar guclu olmasinin nedeni sadece tarifler mi, yoksa o tariflerin ortaya cikarildigi eski zamanlarda kullanilan malzemelerin kalitesi ve lezzetinin tariflerin taa o zamanlarda olumsuzlesmesinde bir katkisi var midir? Ayas Domatesi, Adapazari Kabagi, Maras Biberi, Aydin Patlicani, Kirkagac Kavunu, Cengelkoy Hiyari, Marmara'ya gocmenler eliyle getirilen pembe Bulgar domatesleri gibi geleneksel cesitlerden hic yemediyseniz, hibrit cesitleri sevmeye devam edebilirsiniz

Hibrit tohum ocu de degil, hibrit tohumlari kullanarak da organik tarim yapilabilir bunu da soyleyeyim. Cok kaliteli ve lezzetli hibrit cesitler var ama iste hikaye siz hasadi tamamladiktan sonra bitiyor. Urettiginiz meyveden tohumu cikarip sonraki sene yeniden ektiginizde %100 ayni kalite ve lezzette urun almaniz mumkun degil; tohum kaynagina surekli bagimli durumdasiniz, her sene yeniden tohum almaniz gerek. Geleneksel tohumda ise boyle bir sorun yok; lezzet, herhangi bir fizyolojik veya dis etmen olmadigi surece (ki bu etmenler hibrit cesitlerin lezzeti icin de gecerlidir) duraylidir. Tohum kaynagina gidip tekrar para vermenize de gerek yok. Ne guzel, degil mi? Ticari tohum sirketinden aldiysaniz, tohuma bir kere para oduyorsunuz, sonra hep kendi tohumunuzu kendiniz uretebiliyorsunuz.

Bunlarin disinda, organik tarimin yegane secenek olarak kalabilecegini dusunmem icin organik tarimin su anda yegane secenek olmasi lazim Boyle birsey 30-40 yildir yok zaten. Insanlar, simdilerde organik tarimin onemini yeniden farkettikleri icin o tarafa dogru donus yapiyorlar. Yani, organik tarim, seceneklerden biri ve bence en onemlisi olarak, tipki insanligin gecmisinde oldugu gibi geri geliyor.

Misirdan bahsetmissiniz... Cok kaliteli ve lezzetli misir tohumlari, GDO'lu tohumlarin kontaminasyonuna karsin piyasada hala mevcut. Bu forumda cok faydali basliklar ve size yardimci olabilecek cok sayida insan var. Mutlaka danisip, yetistirirken nelere dikkat etmeniz gerektigi konusunda bilgi alin derim.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeTePe Mesajı Göster
Bir tohum üreticisi olarak doğrudan konunun içinde olan bir birey olmanızı düşünerek bir konuyu tartışmaya açmak istiyorum.

- Organik tarımın masraflı olup olmadığı hakkında bir fikrim yok. Ancak, markete gittiğimde "organik" tabir edilen ürünlerin hibrit veya ıslah edilmiş ürünlerden en az 4-5 kat daha pahalı satıldığını görüyorum.

- Ürün kalitesi dikkate alındığında organik ürünler genellikle eciş bücüş, kurtlu ve dayanıksızken, hibrit veya ıslah edilmiş ürünlerin daha dayanıklı, daha güzel ve daha lezzetli olduğunu görüyorum. Bunun en güzel örneklerinden birini kendim mısır yetiştirirken yaşadım. Doğal tohumla yetiştirdiğim mısırlar bir fiyasko iken hibrit tohumlar neredeyse markette en üst fiyattan satılabilecek kalitedeydi.

- Yapılan çeşitli anketler, insanların gıda tercihlerinin "sağlıklı"dan ziyade, "lezzetli" gibi kriterlerden etkilendiğini göstermiş. Benzer tercihler kolesterol hastası olsalar bile et sever kişileri bu alışkanlıklarından vazgeçirmekte yaşanan zorluklarda görülür.

- Alkol ve özellikle sigara sağlık açısından son derece sakıncalıdır. Ama bunları kullanmaya devam ederiz.

- Et yemenin en doğal hali "az pişmiş haşlama" iken mangalda karsinojenik yarı yanmış is kokulu şiş yapmaya bayılırız.

Yukarıda yazdığım tespitler GDO'yu haklı çıkartmak veya organik tarımı kötülemek için değil... Bu gerekçeler varken sadece ve sadece organik tarımın gıda üretiminde yegane seçenek olarak kalabileceğini gerçekten düşünüyor musunuz, onu merak ediyorum.

Ben her türlü doğal tohumun korunması ve üretilmesinden yanayım. Ama bunların ıslah edilmesini de yanlış bulmuyorum. Çünkü eninde sonunda tarım da ticari bir faliyettir ve insanlar en iyiyi en ucuza üretmek, satmak ve satın almak ister. Bu koşulları organik tarım yerine getirebildiği sürece ne ala... Ama bunu yapabilseydi zaten diğer yöntemler hiç ortaya çıkmazdı, öyle değil mi?

xenkebikec ve MeTePe beğendi.
birnefestoprak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-11-2013, 12:14   #4
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,527
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeTePe Mesajı Göster

- Organik tarımın masraflı olup olmadığı hakkında bir fikrim yok. Ancak, markete gittiğimde "organik" tabir edilen ürünlerin hibrit veya ıslah edilmiş ürünlerden en az 4-5 kat daha pahalı satıldığını görüyorum.

- Ürün kalitesi dikkate alındığında organik ürünler genellikle eciş bücüş, kurtlu ve dayanıksızken, hibrit veya ıslah edilmiş ürünlerin daha dayanıklı, daha güzel ve daha lezzetli olduğunu görüyorum.
Ben organik ürünlerin 4-5 kat daha pahalı olduğu savınıza pek katılamıyorum..Organik ürünler, sıradan ürünlere göre genelde 1-1.5 kat pahalıdır..Bazı kalemlerde bu oran en fazla 3 kata kadar çıkabilir..

Örneğin, sıradan saf keçi peynirini 25 liradan alıyorsanız, organiğini 50 liraya, sıradan keçi tereyağının kilosunu 25 liradan alıyorsanız organiğini 35-40 liradan alabilirsiniz.

Sıradan, orta kalite pirinci 3.5-4 liradan alırken organiğini 10 liradan alabilirsiniz.

Sıradan bir 350 gramlık reçeli 4 liradan alırken organiğini 10 liradan bulabiklirsiniz..

Pazarda sıradan bir elmayı 2 liraya alıyorsanız organik pazarda 4-5 liradan bulabilirsiniz.
Sıradan nohut, fasulye, mercimeğin kilosu 4-5-6 lira ise, organik sertifikalı olanlarının kilosunu 10-11 liradan bulabilirsiniz.
Daha çok örnekler verebilirim..
Ama ben 4-5 kat pahalı bir ürüne tanık olmadım henüz..Siz örnek verirseniz öğrenmiş olurum..

Ayrıca, hibrit türlerin organik ürünlerden daha az lezzetli olduğu savınıza da katılmıyorum..
Bizim Kartal'daki organik pazardan bir demet maydanoz alın bir de sıradan bir maydanozla kıyaslayın, bakalım hangisi damağınızda ben daha bir maydanozum diyecek?
Elma için de, domates için de hepsi için de durum böyledir..
Bir de hibrit türlerin daha dayanıklı olduğu savınıza da katılmıyorum..Ben pazarda Bilecik'li bir köylüden hiç ilaç yüzü görmemiş, bazıları kurtlu elmalardan alırım, evde 3-4 ay dayanır..Diğer elmalarda mümkün değil..lezzet yönünden de öyle..Örneğin, kimyasal gübre ile yetişen bir kavun alın, organik olanından çok daha önce göçüp çürümeye döner..Kimyasal gübre ile yetişmiş domates bile organiğinden çok daha az dayanır.
Daha dayanıklı olanlar yoğurt gibi koruyucu katılan ürünlerdir..Organik yoğurt çabucak ekşir..Süt te öyle..
Belki sizin damak tadınız hibritlerin tadına çok aşina olduğu için artık organik ürünlerin gerçek lezzetini tanıyamıyor olabilir )
Nutella'nın lezzetine müptela olan bir kişiye asla doğal fındık kremasını beğendiremezsiniz..

bahcedenn beğendi.

Düzenleyen pria : 02-11-2013 saat 17:57
pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 02:09.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025