Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi birnefestoprak
Bu ifadeyi bir Amerikali duysa "epic fail" diyerek yorum yapardi. Misirin yuzyillarca kultivasyonunu yapan insanlar misirin genlerine toksik maddeler mi enjekte etmisler?
|
Kusura bakmayın ama bu biraz çarpıtma oldu... Golden Rice'a toksik madde mi enjekte etmişler? Altı üstü beta-caroten üreten bir gen içeriyor. O da yediğiniz havuçta da var!
Ayrıca, mısırın genine değilde üstüne toksik madde sıkmak çok farkediyor mu? Siz işin özüne değil, ayrıntısına takılıyorsunuz.
Alıntı:
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi birnefestoprak
Uc sorum olacak:
1) Misirlari tek sira halinde mi diktiniz?
2) Yere alinmasi gereken geleneksel bir cesidi evinizin terasindaki daracik saksilara diktiginizin farkinda misiniz?
3) Saksida yetistirilmek uzere uretilmis olma ihtimali yuksek olan hibrit misirla, geleneksel misir cesidini karsilastirdiginizin farkinda misiniz?
|
|
Daha önceki mesajlarımda bir kaç kez belirttim ama sanıyorum iyi anlatamadım. Resimde gördükleriniz terasta görsellik için diktiğim ürünler. Bunların yanında 1-2 fide domates, biber, fasülye falan da dikiyorum. Amaç ürün almak değil, bir bahçe havası vermek. Bunun yanı sıra şehir dışında hobi için dikim yaptığımız yaklaşık 1 dönümlük bir bahçe var.
Ayrıntıları merak ettiğiniz için söyleyeyim. Tozlaşmanın kolay olması için mısırları birbirine yakın 4-5 sıra halinde dikiyoruz. Yaklaşık 300-400 koçan kadar da ürün topluyoruz. Genellikle de tek bir tohum türünden değil, 4-5 ayrı tohumdan dikim yapıyoruz. Amaç elbette satıp para kazanmak değil, çeşitli ürünleri bir arada yetiştirmek.
Gördüğünüz saksılar da 70-80lt toprak alabilen 40cm derinliği olan saksılardır. Fotoğraf önceki yıla ait. Bu yıl aynı saksılara bahçeye diktiklerimizden 10 civarında hibrit tohum diktim. (Her saksıya 3-4 adet) Her tohumdan 2 adet, bir tanesinden 3 adet koçan çıktı. Bunlar saksıya özel tohum değil, ticari tarım için üretilmiş tohumlar. Hem saksıda, hem tarlada daha iyi ürün veriyorlar.