Her isin masrafi vardir; para ve emek harcayacaksiniz ki para kazanabilesiniz ve urunu tuketeni de memnun edebilesiniz. GDO'lu ve kimyasalli tarimi parlatip motive etmek adina organik tarimin cok pahali oldugu icin yapilmamasi gerektigini soyleyenler yalan soyluyor diyorum. Organik tarim, muthis bir geri donusum hikayesidir aslinda. Balikci haline gidersiniz, balikcilarin cope atacaklari balik artiklarini (ciftlik degil deniz baligi olacak) istersiniz, alir topraga gomer ekim sezonuna kadar topraktaki nutrientleri ve diger mineralleri guclendirir, gozle gorulecek farklar yaratacak sonuclar alirsiniz. Ayni seyi kahve satan dukkanlara gidip kahve artiklarini toplayarak da yapabilirsiniz. Hayvanlariniz varsa, diskilarini dinlendirir gubre yaparsiniz. Azot fiksleyen alfalfa, bakla gibi bitkileri topragi guclendirmek icin ekersiniz, bitkiler hasada gelmeden yeniden buyumeleri icin koke yakin bolgeden kesip saplarini daha sonra topraga eklemek uzere kompost yapmak icin kullanirsiniz. Domatesin yanina sarimsak ekersiniz, domatese bocekler dadanmaz. Bu liste uzar da uzar. Sonucta, bu tip uygulamalarla uretim masrafinizi dusurur, tuketiciye de ona gore maliyet cikarirsiniz.
Organik urunu yerel ureticiden almalisiniz. Buyuk marketlerden alacaginizdan cok daha ucuza edinebileceginize eminim. Bugun artik CSA (Community Supported Agriculture) yani Toplum Destekli Tarim giderek yayginlasiyor. Gidiyorsunuz organik ciftlige uye oluyorsunuz, her hafta mevsimine gore uretimde ne varsa, aidatiniz karsiligi yiyorsunuz. En onemlisi, yediginiz seyi nerde hangi sartlarda yetistirildigini bilerek ve tadina vararak yiyorsunuz. Su anda bile bu tip uygulamalarla tuketicinin odedigi paralar, icine bir suru kimyasal basilmis meyve/sebzelere kiyasla son derece makuldur. TDT'lerin yayginlasmasiyla, maliyetler daha da dusecektir. Sivil toplum da saglikli besinleri tuketmek adina talep edecek ki, bu dusus daha cabuk gerceklessin.
Geleneksel cesitlerin urun kalitesiyle ilgili gorusunuz tamamen yanlis. Geleneksel tohumlar, ozellikle halkin hafizasinda yer etmis, gastronomik acidan begenisini kazanmis, lezzetinden ve kalitesinden dolayi nesiller boyu uretilegelen tohumlardir. Bu tohumlar zaten kimisi yuzyillardir kimisi on yillardir, basta koyluler ve ciftciler olan ureticileri tarafindan islah edilerek geliyor. Koylu bu sene urun aliyor, tohumu en saglikli bitkinin en lezzetli ve kaliteli meyvesinden hasat edip onumuzdeki sene onu ekiyor ve devinim hic bitmiyor. Sizce, koylunun agzinin tadi sizinkinden cok daha kotu mu ki, o tohumlari saklayip soylarini devam ettiriyor? Geleneksel Turk Mutfagi diyoruz, degil mi? Dunyanin sayili mutfaklarindan... Mutfagin bu kadar guclu olmasinin nedeni sadece tarifler mi, yoksa o tariflerin ortaya cikarildigi eski zamanlarda kullanilan malzemelerin kalitesi ve lezzetinin tariflerin taa o zamanlarda olumsuzlesmesinde bir katkisi var midir? Ayas Domatesi, Adapazari Kabagi, Maras Biberi, Aydin Patlicani, Kirkagac Kavunu, Cengelkoy Hiyari, Marmara'ya gocmenler eliyle getirilen pembe Bulgar domatesleri gibi geleneksel cesitlerden hic yemediyseniz, hibrit cesitleri sevmeye devam edebilirsiniz
Hibrit tohum ocu de degil, hibrit tohumlari kullanarak da organik tarim yapilabilir bunu da soyleyeyim. Cok kaliteli ve lezzetli hibrit cesitler var ama iste hikaye siz hasadi tamamladiktan sonra bitiyor. Urettiginiz meyveden tohumu cikarip sonraki sene yeniden ektiginizde %100 ayni kalite ve lezzette urun almaniz mumkun degil; tohum kaynagina surekli bagimli durumdasiniz, her sene yeniden tohum almaniz gerek. Geleneksel tohumda ise boyle bir sorun yok; lezzet, herhangi bir fizyolojik veya dis etmen olmadigi surece (ki bu etmenler hibrit cesitlerin lezzeti icin de gecerlidir) duraylidir. Tohum kaynagina gidip tekrar para vermenize de gerek yok. Ne guzel, degil mi? Ticari tohum sirketinden aldiysaniz, tohuma bir kere para oduyorsunuz, sonra hep kendi tohumunuzu kendiniz uretebiliyorsunuz.
Bunlarin disinda, organik tarimin yegane secenek olarak kalabilecegini dusunmem icin organik tarimin su anda yegane secenek olmasi lazim

Boyle birsey 30-40 yildir yok zaten. Insanlar, simdilerde organik tarimin onemini yeniden farkettikleri icin o tarafa dogru donus yapiyorlar. Yani, organik tarim, seceneklerden biri ve bence en onemlisi olarak, tipki insanligin gecmisinde oldugu gibi geri geliyor.
Misirdan bahsetmissiniz... Cok kaliteli ve lezzetli misir tohumlari, GDO'lu tohumlarin kontaminasyonuna karsin piyasada hala mevcut. Bu forumda cok faydali basliklar ve size yardimci olabilecek cok sayida insan var. Mutlaka danisip, yetistirirken nelere dikkat etmeniz gerektigi konusunda bilgi alin derim.
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeTePe
Bir tohum üreticisi olarak doğrudan konunun içinde olan bir birey olmanızı düşünerek bir konuyu tartışmaya açmak istiyorum.
- Organik tarımın masraflı olup olmadığı hakkında bir fikrim yok. Ancak, markete gittiğimde "organik" tabir edilen ürünlerin hibrit veya ıslah edilmiş ürünlerden en az 4-5 kat daha pahalı satıldığını görüyorum.
- Ürün kalitesi dikkate alındığında organik ürünler genellikle eciş bücüş, kurtlu ve dayanıksızken, hibrit veya ıslah edilmiş ürünlerin daha dayanıklı, daha güzel ve daha lezzetli olduğunu görüyorum. Bunun en güzel örneklerinden birini kendim mısır yetiştirirken yaşadım. Doğal tohumla yetiştirdiğim mısırlar bir fiyasko iken hibrit tohumlar neredeyse markette en üst fiyattan satılabilecek kalitedeydi.
- Yapılan çeşitli anketler, insanların gıda tercihlerinin "sağlıklı"dan ziyade, "lezzetli" gibi kriterlerden etkilendiğini göstermiş. Benzer tercihler kolesterol hastası olsalar bile et sever kişileri bu alışkanlıklarından vazgeçirmekte yaşanan zorluklarda görülür.
- Alkol ve özellikle sigara sağlık açısından son derece sakıncalıdır. Ama bunları kullanmaya devam ederiz.
- Et yemenin en doğal hali "az pişmiş haşlama" iken mangalda karsinojenik yarı yanmış is kokulu şiş yapmaya bayılırız.
Yukarıda yazdığım tespitler GDO'yu haklı çıkartmak veya organik tarımı kötülemek için değil... Bu gerekçeler varken sadece ve sadece organik tarımın gıda üretiminde yegane seçenek olarak kalabileceğini gerçekten düşünüyor musunuz, onu merak ediyorum.
Ben her türlü doğal tohumun korunması ve üretilmesinden yanayım. Ama bunların ıslah edilmesini de yanlış bulmuyorum. Çünkü eninde sonunda tarım da ticari bir faliyettir ve insanlar en iyiyi en ucuza üretmek, satmak ve satın almak ister. Bu koşulları organik tarım yerine getirebildiği sürece ne ala... Ama bunu yapabilseydi zaten diğer yöntemler hiç ortaya çıkmazdı, öyle değil mi?
|