Irili ufakli bircok kentte belediyeler vatandasa 'community gardening (birebir cevirirsek toplum bahceciligi)' icin yer sagliyor. Benim yasadigim yerde, farkli bolgelerde insanlarin ulasim durumlarina ve talebe gore ayrilmis ve birbirinden ayri isimlerle anilan bahceler var. Buralara yillik az miktarda bir para oduyorsunuz, size cok buyuk olmayan ama sebzelerin nasil yetistirilecegini ogrenebileceginiz, toprakla oynayip stres atabileceginiz, yetistirdiginiz sebze/meyveleri dalindan koparip yiyebileceginiz kadar birkac metrekarelik alan saglaniyor. Sanirim cicek yetistirmenize de musaade ediyorlar. Buralarda kompost yapimi, sulama, gubreleme gibi bircok konuda ortak yapilan ve ogrenilen faaliyetler de oluyor.
'Community gardening' ile 'urban farming (sehir tarimciligi)' birbirinden farkli. Sehir tarimciligi genelde ticari oluyor. Amerika'da bahceli evler cok yaygin oldugu icin, bahceleri de evin yerine gore oldukca buyuk olabiliyor. Eger evin bulundugu yer, tapuda tarim arazisi olarak gozukuyorsa, oraya ciftlik kurabilirsiniz. Hayvan seslerinden ve tezek kokusundan komsulariniz bir noktadan sonra rahatsiz olabilir ama bu yasal olarak mumkun ki pratikte de var. Benim tohum uretimini yaptigim keci ciftligi, sehir icinde yer aliyor ornegin. 8-10 donumluk bir alana oturuyor.
Yine sehirle baglantisi yakin olacak, kolay ulasilacak sekilde, uyelik uzerinden calisan daha buyuk ciftlikler de var. Yakinlarda ziyaret etmek istedigim bir tanesinin 80 donum arazisi var. Simdilik bunun 40 donumunu kullaniyorlar. 300 uyeleri var. Ortalama 4 kisiden deseniz, en az 1200 kisiyi besliyor. Urunlerini pazarda da satiyorlar. Yani, 40 donum sadece 1200 kisiye degil, ondan daha fazlasina sebze/meyve sagliyor. Bu, benim ilerde yapmak istedigim birsey.
Sehir ciftliklerinden bazilari da kar amaci gutmeyen ciftlikler; yani aldiklari uyelik aidatlarini ciftligi dondurmek, gonulluluk faaliyetleri ve calisanlarin maaslarini odemek gibi isler icin kullaniyorlar. Evimize 15-20 dakika mesafede olan bir tanesi degisik miktarlarda urun sunan odeme seceneklerine sahip. Bu seceneklerden bir tanesinde senelik 850 dolar oduyorsunuz. Ciftlikte kurduklari pazar yerine gidip hasattan belirtilen miktarda urunleri kutunuza dolduruyorsunuz. Bu, haftalik oluyor ve topladiklariniz 2 kisiye yetecek kadar.
Bunlarin yaninda, kendi evinin bahcesinde sebze yetistirenlerin de zaman zaman basi belaya girmiyor degil. Ara ara garip dava konulari duyuyoruz. Bazen belediyeler, goruntuyu bozdugu ve sehir planlamasina aykiri oldugunu soyleyerek, yola bakan on bahcelerinde sebze yetistiren insanlari mahkemeye verebiliyor. Amerika'da on bahcenin cimle kaplanmasi bir efsanedir. Cim, belli boyda olacak, yemyesil olacak, hastalik belirtisi gostermeyecek diye Amerika'daki sehir suyunun yanlis hatirlamiyorsan %50'si cim sulamasina giderken, planlamaya uymuyor diye bana gore cok daha mantikli ve ic acici olan sebze ekimine karsi cikabiliyorlar. Iki ornegi icin bkz:
Vegetable Garden Brings Criminal Charges in Oak Park, Michigan - ABC News
Florida Man Fights To Keep Vegetable Garden In Front Yard : Freedom Outpost
Bu tip dava ornekleri, urunlerinde GDO barindiran sirketlerin cok hosuna gidiyordur tabii...
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi pria
Sayın birnefestoprak,
Dün akşam CNNTurk'te Londra ve Newyork gibi büyük kentlerde ''şehir tarımcılığından'' söz ediliyordu..Sizin bilginiz vardır bu konuda..yani insanlar o büyük kentlerin kıyılarında veya çevrelerindeki tarla veya bahçelerde kişisel tarım yapmaya özendiriliyor gibi anladım ben..
veya o büyük megakent etrafındaki köylüler kentin beslenmesi için özendirilip teşvik ediliyor olabilir..
Ayrıca, Newyork, Londra gibi kentlerde kişi başına 20-22 m2. yeşil alan düşerken, İstanbul'da bunun 1.2 m2. olması ne kadar dramatik bir kentleşme olgusu içinde olduğumuzu hatırlattı bana..
Bu konuda bildiklerinizi yazabilir misiniz?
|