Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeTePe
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe
.. GDO ile beslenmenin araştırmadaki sağlık kötüye gidişini doğrudan etkilediğine dair tek bir cümlem yok. Bunu da siz yakıştırıyorsunuz
|
Herhalde haklısınız.... Bunları farketmeden ben yazmış olmalıyım... Alzehimer'den olsa gerek, hatırlayamıyorum.
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe
Yayınladığım araştırma 15 senedir GDO yemekte olan amerikan toplumunda sağlık durumunun pek de iyiye gitmediğini gösteriyor.
|
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe
Neticesi; "15 senedir GDO yiyiyorlar bir şey oldu mu?" ifadesine yanıt, evet bir şey olmuşa benzer.
|
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe
Bu tablonun tek sebebinin GDO'lar olduğu tabii ki söylenemez. Ancak tersi de hiç söylenemez. Söylenebilecek tek şey, toplum sağlığının son yıllarda (tam da her gün daha fazla GDO'nun besin olarak tüketildiği dönemde) oldukça kötüye gidiyor olması.
Kronik hastalıkların bu şekilde artma sebepleri içinde beslenme önemli bir yer tutuyor.
|
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe
Söz gelimi otizmi bile glyphosate'a bağlayan bağımsız araştırmalar var. Kapitalizmin bu uygulamasında glyphosate kullanım artışını ellerini ovuşturarak izleyen otizim sektörü mensubu tıp doktorları bile vardır muhtemelen.
|
|
Yukarıda alıntıladığınız laflar ülkemizde insanların GDO'lu yiyeceklerle beslenmesine ikna etmek üzere söylenen;
Alıntı:
GDO’lu ürünlerin büyük bir kısmı ABD kökenli. Şimdi Dünyanın en gelişmiş ve zengin ülkesi kendi insanlarını bilerek riske mi sokuyor.
|
lafına cevaptır. En özet şekliyle, "GDO yediler, bir şey oldu mu? " diyenlere, evet bir şey olmuş anlamındadır. GDO sebebiyle bir şey olmadığını söyleyenler, bir şey olduğu söylendiğinde olan şeyin de doğrudan GDO sebebiyle olduğunun söylendiği çıkarımına varıyor ki, bir bakıma bu kendi kazdıkları çukura düşmek gibi bir şey.
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeTePe
ABD'de sağlık risklerinin değişmesinin başka nedenleri de muhakkak vardır. Belki de bir tanesi GDO'dur. Ancak, hiç bir temel veri olmadan nasıl böyle bir iddiayı ileri sürdüğünüzü anlamak mümkün değil.
|
Benim söylediğim, ABD'de toplum sağlığının iyiye gitmediğine dair
veri varken, bu insanlara uzunca bir süredir seçim şansı da bırakmadan GDO yedirildiğine dair de
veri varken,
"temel veri" olmadan GDO'ların toplum sağlığına negatif bir etkisinin olmadığının da söylenemeyeceği, böyle bir imaj yaratmanın ya da bu imajın arkasında durmanın ucuz bir kandırmaca olduğudur.
Bilmeden alanınıza dokunmuşum

Uzmanlık alanınız olduğuna göre Alzehimer mı, başka bir şey mi siz daha iyisini bilirsiniz.
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeTePe
Diğer taraftan hastalık epidemiyolojisi, insidansı, patolojisi falan gibi verilerin pek önemli olmadığını, her türlü musibeti GDO'ya bağlayabileceğimiz sonucuna varıyoruz. Halbuki Dünya Sağlık Teşkilatı kanser etkenlerinde en önemli nedenlerden biri olarak sigarayı görüyor ama olsun.
BU KADAR ZORLAMA YORUMLARINIZIN KARŞISINDA ŞAPKA ÇIKARTIYORUM.
|
Burada benim de şapka çıkartacağım şey bu yorum olsa gerek. Sanki, hastalık epidemiyolojisi, insidansı, patolojisi falan gibi verilerin pek önemli olmadığını ve sigaranın kanser etkeni olmadığını söylüyormuşum gibi.
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeTePe
Eğer komşunuzun evindeki 2 kilo pirincin yarısını ve sizin evdeki 5 kilo nohutun yarısını torbalayıp aç ülkelere göndermeyi başarabiliyorsanız sorun yok. Bu insanlar aç kalmamış olur. İyi de GDO'ya sıra gelene kadar, Afrika'da 100 yıldır açlık var. Neden hala bu gıda bolluğu çözüm olmadı?
|
Bu ifade herhalde dünyada bazı ülkelerde zaman zaman ortaya çıkan açlık probleminin aslında bir yiyecek yetersizliği değil, dağıtım yetersizliği problemi olduğunu söyleyenlere idi.
Ama aynı mantık cambazlığı burada da var. Yiyeceğin dağıtımında sorun olduğunu söyleyenler bunu GDO'nun dünyadaki açlığı bitireceği sloganına karşı söylüyorlar. Oysa GDO'lar son 15 senedir açlık filan bitirmedi. Sorun hala aynı sorun.
Ne ki, GDO endüstrisi ve destekçisi lobi sorunun çözümüne katkı yerine mallarını satmak ve ülkelere gıda yoluyla hakim olabilmek için GDO'lu mallarının dünyadaki açlığı bitireceğini söylüyorlar.
Bu lafın slogan gibi ilk çıktığı zaman ABD'nin Avrupayı GDO'ya razı etmeye çalıştığı 2001 yılına denk gelir. Kuraklık sebebiyle açlık çeken Afrikanın güneyindeki bir kaç ülke üzerinden esas etkilemek istedikleri Avrupa idi ve şaşalı bir yardımseverlik maskesi altında dilenci olarak niteledikleri bir kaç ülkeye BT mısır gönderdiler. Oysa GDO'lu olmayan yiyecek gönderme imkanları da vardı. Bir ülke bu yardımı reddetti. GDO'ya çok daha önce ekerek, biçerek de kucak açmış bir tanesi nedense açlıktan kurtulamadı.