![]() |
|
|
![]() |
#1 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-03-2006
Şehir: izmir altındag
Mesajlar: 462
|
Avcılık sporuyla ilgilenen arkadaşlar, Türkiye Atıcılık ve Avcılık Federasyonu olduğuna göre federasyon çatısı altında ateşli havalı silahlar yarışmalarına , ferdi, bireysel, Türkiye şampiyonasına katıldınız mı?Aldığınız dereceleri yazarmışsınız. Milli takım düzeyinde uluslar arası başarılarınız varmı? Türkiye Atıcılık ve Avcılık Federasyonu Avcıların doğa ile ilgili faaliyetleri bizimle paylaşırmısınız. Düzenleyen cihan_as : 31-01-2012 saat 23:03 Neden: harf hatası |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-08-2011
Şehir: İzmir
Mesajlar: 1,536
|
Merhabalar efendim, Şu işin aslını, başlık konusunu ele alarak ''felsefi'' olarak tartışsak lütfen. Her iki tez de, kırdıklarından özür dilese ve de sıfırdan başlasak. Felsefesini cıcık cıcık etsek, 2 taraf, 2 ayrı fikir sahipleri bir platformda tartışıyorlar gibi etsek lütfen. Bir tarafı, belki de haklısınız diyebilecek duruma getirtebilsek. Sadece hislerimizi, hissettiklerimiz, edindiğimiz bilgileri, tecrübeleri, çıkarttığımız dersleri..vs sersek ortaya. Kalpler sağlam kalsa, fikirler değişse, evrim geçirse... Her fikirden saygı duyduğum insanların, kırıldıklarını ve hiç uslûpları olmadığı halde alındıklarını hissediyorum yazılarından. Özür ve saygılarımla lütfen. |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 | |
-
|
Alıntı:
Federasyon un detaylı faaliyetleri icin sitesinden telefonla başkanına ulaşabilirsiniz. Sehrimizde milli takıma (Skeet) girme eşiğinde puana sahip sporcu dostlarımız vardır. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Moderatör
|
Sevgili arkadaşlar, Ben, avdan da anlamam, avcılıktan da. Bu başlığın açıldığını gördüğümde neler yazılmış avcılık neymiş diye okumaya, birşeyler öğrenmek niyeti ile girmiştim. İki grup oluşmuş, tezlerini savunuyorlardı. Daha sonra arkadaşların mesajlarında kullandıkları uslup beni rahatsız etti, ve ufak bir müdahale etme ihtiyacını hissettim. Oysa buna hiç gerek yoktu çünkü yazışanlar yetişkin, belirli yerlere gelmiş değerli üyelerimizdi. Bir müddet yazışmalar, savunma ve tepki olarak devam etti. Bunlar bana lise çağlarımızda edebiyat derslerinde yaptığımız münazaraları hatırlatıyordu. Tez ve tezi çürütme. Bizler o yaşlarda bile bunu daha güzel bir uslup içinde yapıyorduk. Sevgili arkadaşlar, eğer buradaki yazışmalar tezlerinizi sunmanın daha da ötesine geçer, üyelerin birbirlerine hakaretamiz davranışları haline gelirse, başlığı okumaktan vaz geçen üyelerin olduğu gibi, durumu yönetime bildirmek mecburiyetinde kalacağım. (Sevgili delphin7, sizi birkaç kez mesajlarınızın yazılımı hususunda uyardım ve hatta düzeltmeler yaptım. Lütfen mesajlarınızı ya cep telefonunuzdan yazmayın ya da blok yazılım kullanmayın. Hem okuması zor, hem de anlaşılması) |
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 12-02-2011
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 621
|
Bu başlıktan rahatsız olmaya başladım. Bilgilenmek amacıyla iki şey sorup, yanıtdan sonra uğramayacağım. Tartışmalar da geçen trap ve skeet atıcılıkları nedir ? Kısacık yanıtlarmısınız? En azından bunları öğrenmiş olayım. Net'de (Türkçe) bulduğum tek şey, acemi bir avcının trap tüfeğiyle ava çıkabilirmiyim sorusuna verilen hayır cevabı. |
![]() |
![]() |
![]() |
#7 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 16-01-2012
Şehir: Antalya
Mesajlar: 405
|
Alıntı:
Trap ve Skeet |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 16-01-2012
Şehir: Antalya
Mesajlar: 405
|
Teşekkürler Sn. Malina, gerçekten moral buldum. |
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
-
|
Avcılık bir vakıadır. İnsanoğlunun her bireyi olmasa da dikkate alınacak sayıda av tutkusu yaşayan insan mevcuttur. Bu istek, özellikle erkeklerde daha baskındır. Bir antropolog değilim, ancak okuduğum makaleler ışığında insanoğlunun kentleşme ve teknolojiyi beslenme için de kullanma sürecinde bu avlanma arzusunu büyük oranda bastırdığı, bu arzusunu kimi zaman farklı faaliyetlerle de ikame ettiği yönündedir. Atıcılık sporu birçok dalı kapsamakla birlikte tam anlamıyla olmasa da özellikle Trap ve Skeet sporunun -Hedef Atıcılığı da bunların arasında sayılabilir- insanoğlunun avlanma faaliyetlerinden önemli kesitler içerdiği, bu sporların temelinde insanın avlanma eylemi ve avlanmanın sportif sahalarda canlandırılmasının yattığı ayrı bir gerçektir. Ateşli silahlarla avlanmanın gün geçtikçe daha sınırlı imkanlarla daha pahalıya ve daha meşakkatli bir hal almasının yanısıra yaban hayatı koruma isteğinin bir sonucu olarak insanların atıcılık sporuna kayması bu insanlarda güçlü bir şekilde varolan avlanma ihtiyacı/güdüsü/isteğinin ikame edilmesinden başka bir şey değildir. Bu noktada elimizdeki en önemli etkenin, insanoğlunda varolan avlanma ihtiyacı, güdüsü isteği olduğunu tekrar vurgulamak isterim. Peki, her insan ateşli silahla avlanmayacağım gidip Skeet sporu yapacağım der mi? Demiyor işte... Bu da bir vakıa. Bu aşamada artık yapılacak olanlar bellidir: Avcı eğitilirBöylece tüm ülkeden toplanan fon -külliyatlı bir miktardır- yaban hayatı korumak, geliştirmek ve denetlemek için kullanılır.Artık isteyen avcılık lisansına sahip olamıyor. Önce bir kurs, sonra sınav var.Avlanacak avcının bu eylemini kontrollü bir şekilde yapması sağlanırZaman, yer, tür, miktar, kullanacağı silahlar kısıtlanırAvcı, vergilendirilir Bu kurallar, yasal sınırları ve vicdanını aşmayan bir AVCI ile yasal bir AV için çok açık bir şekilde korumacı, tüketmeyen, doğadan koparmayan ama avcının avlanma ihtiyacını da karşılayan bir sistemdir. Yeterli midir? Tartışılabilir. Özetle bir ihtiyacın hem de insanın doğasından gelen bir ihtiyacın yani AVLANMA İHTİYACININ, avı tüketmeden, soyu yok etmeden, kontrollü bir şekilde giderilmesi sağlanır. Aksi durumda ne olur? Aksi durumdan kastım, 2 farklı konu için: 1-AVCI olmayan silahlı bir kişi neler yapabilir? ÇOK şey yapabilir. Tehlikeli ve vahşi olabilir. Yok eder. Sadece yok eder. Bilinçsiz ve bilgisiz ve eğitimsizdir. 2-AVLANMA yasaklanırsa insanlar ne yapabilir? Yasa dışı yollarla kontrolsüz biçimde yok eder. Bu durumda; avlanma faaliyetinin hiç bir kuralına uymayan eli silahlı bilinçsiz kişi ile yasalara uyan, yaban hayatın değerini bilen, vicdana sahip bilinçli bir AVCI'nın aynı kefede tutulması haksızlık değil midir? Hangi profil doğaya dosttur? Sizler yanıtlayınız... Saygılarımla, |
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
-
|
Ayrıca bazı tartışmacılar "neden gidip yem vermiyorsunuz" diyor. Bu çok tartışmalı bir konudur kanaatimce. Yem bulamayacağı için zayıf düşecek bir otobur, belki de sayısı otoburların binde birine yaklaşan bir etoburun beslenme kaynağıdır. Doğa çarkını kendi çevirecektir. O etobur da neslinin devamı için zayıf düşen bir otobura muhtaçtır. Sıradışı mevsimsel koşul ve süreler belki böyle bir eylemi düşündürebilir, ama doğa, halleder. Yüzbinlerce yıldır çark böyle döndü. İnsan yem taşımadı. |
![]() |
![]() |
![]() |
#11 | |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,527
|
Alıntı:
HABER: Suşehri'nde Yaban Hayvanları İçin Doğaya Yem Bırakıldı haberi HABER: Karahall'da Yaban Hayvanlar in Doaya Yem Brakld haberi http://www.sarivelileravcilardernegi.com/ http://web.ogm.gov.tr/Haberler/Haber...3108e&ID=13462 HABER: Rize'de Yaban Hayvanlar in Doaya Yem Brakld haberi Yaban hayata yem desteği Yaban Hayvanları İçin Doğaya Yem Bırakıldı 19 Ocak 2012 14:52 T.C KIZILOREN BELEDIYESI Kar nedeniyle yiyecek sıkıntısı çeken yabani hayvanlara yem bırakıldı Yabani Hayvanlara Yem Bırakıldı Haber - Knal keklikler a kalmasn diye dalara yem brakld haberi Bolu’da Halk Hayvanlara Sahip Çıkıyor « timur34 HABER: Yabani Hayvanlar in Doaya Yiyecek Brakld haberi Siz ''Sıradışı mevsimsel koşul ve süreler belki böyle bir eylemi düşündürebilir'' diyorsunuz..Böylesine ağır kış şartlarında, böyle acil bir yardım konusunda bile hala kararsızsınız.. Allah'tan vicdan sahibi avcı derneği mensupları da var..Siz ise hala doğal seleksiyon taraftarısınız..kalan sağlar bizimdir, demeye getiriyorsunuz.. Doğa halleder, diyorsunuz.. Siz hiç aç kalmadınız sanırım.. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#12 |
Ağaç Dostu
|
Devletler av hayvanları için kota koyarken doğaya mı soruyor? Avcı iznini doğadan alarak mı hayvan öldürüyor? Avcılar doğanın dengesiyle oynayarak hayvan öldürünce iyi, bilinçli avcı, popülasyona zarar vermiyor da hayvansever gidip doğaya yem bırakınca mı dengeyi bozmuş oluyor? Bir etoburun yemeğine engel olmuş oluyor? Kaldı ki bohçacı denilen avcılar -bunu da burada öğrendim- doğadaki hayvan popülasyonuna yeterince zarar verip hayvan katletmişken sizin gibiler neden hâlâ bilinçli avcılık adı altında zaten tahrip edilmiş doğayı tahrip etmeye devam ediyorsunuz bunu da anlamış değilim. |
![]() |
![]() |
![]() |
#13 | |
-
|
Alıntı:
Devletler av hayvanları için kota koyarken doğaya mı soruyor? Devletler av hayvanları için değil insanlar için bile kimseye akıl sormaz. Bir ideolojisi, siyaseti ve uygulama politikası vardır, uygular. Devlet, bu toprakların altında üzerinde bulunan herşey üzerinde nihai hak sahibidir. Dilediği tasarrufta bulunabilir. Nihai karar devlete aittir. Beğeniriz beğenmeyiz, ama kural tüm dünyada böyledir. Eleştiri sahipleri kamuoyu oluşturarak fikrini yaymaya çalışır, yetkililere bildirir ya da yetkililer görür, buna göre düzenlemeler karşıt görüş sahiplerinin haklarını da yok etmeyecek biçimde düzenlenir. En azından ilke olarak basitçe böyle izah edilebilir. Ben tanımam diyemezsiniz. O devlettir. ![]() Avcı iznini doğadan alarak mı hayvan öldürüyor? Avcı, eğitimini tamamlayıp, sınavını verip, hem silahına hem lisansına her yıl vergisini ödeyip devletten aldığı izin ile, devletçe belirlenen türleri, belirlenen zaman aralıklarında, belirlenen kısıtlı yöntem ve mühimmatla AVLAR. Avcılar doğanın dengesiyle oynayarak hayvan öldürünce iyi, bilinçli avcı, popülasyona zarar vermiyor da hayvansever gidip doğaya yem bırakınca mı dengeyi bozmuş oluyor? Bir etoburun yemeğine engel olmuş oluyor? "Avcılar doğanın dengesiyle oynayarak hayvan öldürünce" cümlenin düzeltilecek bir yeri yok. Bir defa AVCI, doğanın dengesiyle oynayamaz. Devlet, yaban hayatı koruma programı uyarınca gerekli sayım ve tespitleri yapılmış türlerden seçilmiş olanların AVLANMASINA izin verir. "...hayvansever gidip doğaya yem bırakınca mı dengeyi bozmuş oluyor" Kasıtla sözlerimi çarpıttığınıza ihtimal vermiyorum ama tekrar anlatmaktan memnuniyet duyarım. Çünkü az önce dediğim gibi bu tartışmalı bir görüştür. Hayvansever dilerse servetini yem ve bakım yöntemlerine harcayabilir... Biz avcılar bundan asla şikayet etmeyiz... ![]() Ancak ben, doğanın ve mevsimlerin işlerini bildiği düşüncesindeyim. Yok illa verilmeli diyen biri varsa, bu da doğa severliktir. Memnun oluruz... İnsani, vicdani nitelikleri normal olan ve gerekli bilgiye sahip bilinçli AVCI arttıkça bohçacı da kalmaz... Çünkü popülasyonumuz gereği biz onların bu faaliyetine engel oluruz. ABD'de -bir belgeselde izledim- milli park içerisinde yanan ormanı, hem de devasa bir alana yayılmasına rağmen söndürmediklerine şahit oldum... Neden? Ağaç ya da yaban hayattan nefret ettikleri için mi? Yanıtı basit, yukarıda dediğim gibi: doğa kendi işini halleder. Bu yangın da doğadaki devinimin bir parçası, söneceği yer sönmesi gereken yerdir ve bu da doğaldır... Böyle. Saygılar, Düzenleyen Odeh : 01-02-2012 saat 15:15 Neden: Bohçacı meselesine yanıt |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#14 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 16-01-2012
Şehir: Antalya
Mesajlar: 405
|
Alıntı:
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#15 |
-
|
Kış, dünyanın güneşin etrafında dönmeye başlamasıyla birlikte ekseni nedeniyle hep vardır. Böylesine ağır kış şartları dediğiniz şey kent yaşamına göredir. 1 cm karda şehir insanının halini gördükçe şartları ağır olarak yorumlamanız hayli doğal. Bu ağır dediğiniz kış büyük şehirlere ara sıra uğrasa da Anadolu'da hep var. Dünyanın her yerinde hep var. Ne sıradışı, ne mevsim normallerinin aşırı dışında ne de doğanın akışına aykırı. Yani, KIŞ, kar, buz, yemsizlik, doğanın akışının bir parçasıdır. Ancak siz yem verirseniz, bunu yıllar boyu sürdürürseniz, bu da doğanın akışının bir parçası olur bir zaman sonra... Seleksiyon tabirinin az öncesine eklediğiniz DOĞAL kelimesi siz yokken de işleyen sistemin ta kendisidir. Ama siz varken de işleyecek... Ne olacak, biz avlayacağız. Bu da seleksiyonun bir parçasıdır. Şahsınız acıyor, ya da farklı çerçevede bir hayat anlayışına sahipsiniz diye kimse bu faaliyetini durdurmaz. "Yem verenler vicdanlı, vermeyenler vicdansız", "aç kalmadınız..." diyorsunuz ayrıca... Haddinizi bilmeye, yazdığınız sözleri her reşit yetişkin gibi ölçüp biçmeye saygılı davranmaya davet ediyorum sizi!!! "Yapamıyorsanız", tartışmadan çıkınız. Bilgi ile veri ile tartışın. Her mesajınız hakaret ya da itham içeriyor! |
![]() |
![]() |
![]() |
#16 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,527
|
Bana bu kadar şey yazacağınıza ''..eklediğiniz linklerdeki haberler çok ilgimi çekti ve hoşuma gitti..ben de üyesi olduğum Avcılar Derneği'ne böyle bir organizasyon için çağrıda bulunup, katkıda bulunacağım..'' demeniz yeterdi.. Acze düşen yaban hayvanlarının imdadına koşanların kervanına katılabilirdiniz.. Alınganlık yapmayın lütfen.. Hiçbir mesajım rencide etme amacını gütmez.. Sadece ufkunuzu, bakış açınızı değiştirebilmek için minik bir katkıda bulunmak istedim.. |
![]() |
![]() |
![]() |
#17 | ||
-
|
Alıntı:
Ayrıca amacımız yalnızca çok önemli ve doğru bir soruya yanıt aramak, yanıtların dayanaklarını belirlemek... Alıntı:
Sözlerinizde kullandığınız Yabani Hayvanlar'dan başlayalım... İnsana sokulgan olmayan, kendi doğal ortamlarında yaşayan bu hayvanlar bulundukları alanda yabani hayatın yani bulundukları doğanın beslenme zincirine de dahildirler. İşin dengesi de bu zincirdedir. Bir soyu çıkarttığınızda sorunlar çıkacaktır. Popülasyonlar dengesi bozulsa da doğa, yeni bir denge noktasında tekrar "durmadan" varlığını sürdürmeye devam edecektir. Bu devingenlik doğanın başka bir kuvvetli yönüdür. Peki kaynakların mevsimsel olarak doğanın akışına uygun azalıp çoğalması türlerin kökünü kazır mı? Hayvanlar ACZ'E düşer mi? Mevsimler ne kadar doğalsa mevsime bağlı kaynak azalması da o kadar doğaldır, aynı kaynakların çoğalması gibi... Bu dalgalanma doğal seleksiyona da neden olabilir. Ayrıca eğer doğa bunu milyonlarca yıldır yapıyorsa doğru olanı da budur. Seleksiyon kaçınılmazdır. Ayrıca daha da önemli bir soru var burada yanıt bekleyen... Kentli, doğa şaşkını insanımız markete yürüyerek gidemediğinde neden dünyadaki canlıların onun gibi aciz kaldığını düşünür? Halbuki Tanrı, yarattığı her canlı için bir savunma, avlanma, beslenme mekanizması da vermemiş midir? Donanımsız bir canlı düşünebilir misiniz? Kabuksuz midye, memesiz inek, dişleri ve pençesi olmayan bir çita... ya hortumu olmayan bir fil? Neden olmaz? Çünkü doğa böyle istememiş, onu gereğince donatmıştır. Bu bir şey değil, esas insan aklını zorlayan hal, hayvanların bakıma muhtaç olduğu iddiasına da iman edilmesi. Sıradışı bir durum olmadığı sürece bir hayvanın insandan isteyebileceği tek şey inanın "gölge etme!!!" olacaktır. Yaz, kış, çukurda ya da ayağı kırık... Farketmez... Bunların hepsi yaşamın bir parçası. Hayvanlar ve doğa kendine yetmiyor, ACZ içindeler diye düşünmek doğaya meydan okumaktır. Gülümseten, eh hadi peki git ver dedirten bir safdilliktir. Ne götürebilir insanlar doğaya? Hatta hangi hayvana? Hangi türe? Geyiğe vereceksin, tilkinin boynu bükük, kuşlar yedi, baykuş küskün ![]() Ayrıca tüm ülke birleşsek, herkes kucak çuval dolusu götürmeye kalksak bu yabani mahlukatın binde birini bile doyurma becerisi gösteremeyiz. Matematiğe ve AKLA aykırı bu imkansız. Sadece bir hülya... Ama insanlarımız hele de kentli doğayı zerre anlamamış ve tanımayan şaşkın insanlar; "ben ve doğa" konulu bir piyesten rol kapmak için bilinçsizce yarışır, boş ve manasız eylemler, enerji sarfiyatından ve reklamdan öte bir anlam ifade etmez. (şimdilik yazmaktan yoruldum sonra devam edeceğim) Saygılar, |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#19 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
olur... Mevlana şekeri sizdeyse tohumlarınız da bende, daha kargoya vermedim.. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#20 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-12-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 821
|
Yorumsuz ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#21 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#22 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
![]() (Antek yazmışım ![]() ![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#24 |
-
|
(...) Son bölüm: Özetlemek gerekirse; İçinde bulunduğumuz ve yaşım gereği gördüğüm yıllar boyunca ben hiç dramatik bir mevsimsel değişme görmedim, yaşamadım. Dünyanın içinde bulunduğu koşullara uygun ve yavaş yavaş gelişen koşullar söz konusu... (memnun olmasak da böyle) Yani dramatik ağır kış koşulları asla söz konusu değildir. Bir diğer nokta da; yabani hayvanların aciz duruma düşmesi idi. Böyle olmayacağı, en azından doğal ortamdaki hayvanlar için söz konusu dahi ol-A-mayacağını, acizliğin yabani hayatla ve buradaki canlılarla değil, olsa olsa Şişli ya da Çankaya ya da Karşıyaka'da sokağa atılmış bir köpek, kedi ya da kafesinden kaçmış bir kuş için geçerli olabileceğini ifade etmeye çalıştım. Bir başka deyişle, doğal ortamında hiç bir canlı aciz olamaz. Bu, doğaya aykırıdır, yukarıda anlatmaya çalıştığım gibi... Sonuç olarak; insandan bağımsız olarak yaşamlarını sürdüren yabani hayvanlara ekmek, havuç, tahıl vs.. götürmek, bunun da aciz duruma düşmüş hayvanları kurtarma adına yapılması olsa olsa (zorlama ve iyimser bir çıkarımla) çocukların hayvanlara karşı şefkat beslemesini sağlamaktan öteye götürülemez. Saygılar, |
![]() |
![]() |
![]() |
#25 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,527
|
HABER: Suşehri'nde Yaban Hayvanları İçin Doğaya Yem Bırakıldı haberi HABER: Karahall'da Yaban Hayvanlar in Doaya Yem Brakld haberi Sariveliler Avcılar Derneği http://web.ogm.gov.tr/Haberler/Haber...3108e&ID=13462 HABER: Rize'de Yaban Hayvanlar in Doaya Yem Brakld haberi Yaban hayata yem desteği Yaban Hayvanları İçin Doğaya Yem Bırakıldı 19 Ocak 2012 14:52 T.C KIZILOREN BELEDIYESI Kar nedeniyle yiyecek sıkıntısı çeken yabani hayvanlara yem bırakıldı Yabani Hayvanlara Yem Bırakıldı Haber - Knal keklikler a kalmasn diye dalara yem brakld haberi Bolu’da Halk Hayvanlara Sahip Çıkıyor « timur34 HABER: Yabani Hayvanlar in Doaya Yiyecek Brakld haberi Odeh...205 ve 208 sayılı mesajlarınızda aktardığınız engin bilgilerinize göre, yukarıda eklediğim linklerdeki kurum ve kuruluşlar meğer ne kadar da saçma sapan işler yapıyorlarmış ta farkına varamamışım (!!!)... Avcı dernekleri, gönüllü avcılar, Orman Genel Müdürlüğü ve Milli Parklar yetkilileri meğer ne kadar boş işlerle uğraşırlarmış ta farkında değilmişiz.. Bu kurum ve kuruluşlar, karda kışta açlık tehlikesi içinde olan yaban hayvanlarına yem-ot-tahıl vs. götürerek, vererek ne kadar beyhude işlerle uğraşıyorlarmış meğer!!!.. Sizin de belirttiğiniz gibi,''doğal ortamında hiç bir canlı aciz olamaz'' mış, ''boş ve manasız eylemler, enerji sarfiyatından ve reklamdan öte bir anlam ifade etmez.'' miş demek.. Keşke bu kurum ve kuruluşlara bir seminer falan verseniz de, gittikleri bu saçma sapan yoldan vazgeçmelerini sağlayabilseniz !!!.. Avcılar sizinle ne kadar öğünse azdır..ne diyeyim başka..artık size yanıt yazmaktan bende yoruldum.Bu son mesajımdır. |
![]() |
![]() |
![]() |
#26 |
-
|
Bir insana hitap etmeyi dahi kendinize zûl sayıyorsunuz! Neyse, sizin tarzınızla ifade etmek gerekirse; Ey PRIA, PRIA! Matematik, matematik!... Tevfik Fikret şöyle der; "Ebedî bir şifâdır aldanmak..." Sizin tezlerinize(?) söyleyecek sözüm kalmamıştır, "sevinerek" bildirmek isterim... =) |
![]() |
![]() |
![]() |
#27 | |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,527
|
Alıntı:
Bakın bana da forum üyeleri ''pria'' diye hitab ederek mesaj yazarlar: http://www.agaclar.net/forum/905730-post1068.htm Ben de bunu gayet olağan karşılayarak, kızmadan birşeyler yazmaya çalışırım yardımcı olmak için: http://www.agaclar.net/forum/905841-post1072.htm Gereksiz yere alınganlık yapıyorsunuz..ve..kullanıcı adımı büyük harflerle yazarak bana bağırıyorsunuz.. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#28 |
-
|
Yaptıkları saçma değil, ancak eylemleri yalnızca yabani bir hayat var, onu korumak isteriz, vs.. Teknik olarak bir kamyonet gıda olsa olsa küçük bir otobur sürünün öğle yemeğinden öteye gitmez. Ya aksam, ya ertesi sabah? Ya baykuş ya tilki ya keklik; boyunları bükük kalmıyor mu?! Lütfen hesap makinesini alın elinize ve çarpın. Not: Avcılar niye besliyor dersiniz ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#29 |
-
|
Boş yere alınganlık gösteriyorsunuz... Hitap ederken adın tekrarı ve hafif yüksek ton, vurguyu ve odağı artırmak için birebirdir... Biz farklı yerlerde tartışırken, sayın sözcüğünü sık kullanır, Türkçe ve nezaketi muhafaza için her söze dikkat eder, yazdıklarımıza özeniriz. Yalap şap yazıp geçmeyiz... Fikir ya da bilgi beyan etmeyeceksek, "Banane üleyn, dediğim dediktir" demez bilgilenmek icin sorarız... Boyle olunca haliyle, bilen de soran da sürekli öğrenir konumunu muhafaza etmiş oluyor... Saygılar, |
![]() |
![]() |
![]() |
Konu Araçları | |
Mod Seç | |
|
|