![]() |
|
|
![]() |
#2 |
Ağaç Dostu
|
Sayfa tıklanma rekorları kırıyor, kendimi röntgenci gibi hissediyorum, sürekli aktif kullanıcılara bakıyorum, ne çok kişi var bu sayfada. ağaçlar.net'te bir başlığa bu kadar kısa zaman içinde bu kadar çok mesaj yazıldığını görmemiştim. Düzenleyen Sûz-i Dilârâ : 02-02-2012 saat 00:03 Neden: Gülümseyen "smiley"i kaldırmak için. |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 16-01-2012
Şehir: Antalya
Mesajlar: 405
|
Alıntı:
Aslında avcılığın çok daha büyük bir faydası daha var ama onu anlatmayacağım sonra linç kampanyası başlayabilir. ![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Ağaç Dostu
|
En hızlı güncellenen sayfa olmuş. İlk taşı ben atmıştım ![]() Silah tutan ve zevk için can alan kişilere benim de derin saygı duyduğum söylenemez. Herkesin kendi prensipleri var, sonuç alınacak gibi görünmüyor. Eser hanımın affına sığınarak alıntı yapacağım- "Bizim amellerimiz bizim, sizin amelleriniz sizin olsun." (el-Kasas, 28/55) Hiç bir bilimsel veya yasal bahane keyif almak için can almayı haklı gösteremez. |
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
-
|
Sayın üzüm, Birkaç mesaj öncesinde var... Harf büyükmüş küçükmüş bunlar teferruat. Esas olan niyet elbette. Ben büyük harfle ismi yazdığımda inanın kalben gayet rahat ve gülümseyerek yazmaya başlamıştım. Ayrıca ilgili kisi kendine bir kabalığı rahatlıkla anlayacak ve yanıtlayacak kapasitede bir zat kanaatimce. Aleni ve net bir kusurumun olmadıgını düşünüyorum. Bu olmaz. Uğraşmamam zaten... Saygılar, |
![]() |
![]() |
![]() |
#7 | |
-
|
Alıntı:
Tartışıyoruz, bundandır... ![]() Birkaç cümleye binaen birkaç sayfa yazmak icin oturdum vaktimi harcadım... Bir soruya yanıt aramak içindi... Ancak monoloğa dönmek üzere maalesef... Temenni ya da beddua dışında fikir içeren mesajlar konuyu daha da zenginleştirip bize de yeni ufuklar açar umudum, halen bâki... Herkese saygılarımla, |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
-
|
Avcı doğanin dostudur. Halen bir bilgi, veri ya da denenebilir bir metod içeren bir eleştiri görememek... Aslında hem sevindirici hem üzücü. "Allah belasını vermesin şu pis avcıların, kör olmayasıcalar" türünden sözler olmamalı böyle büyük bir zeminde... |
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
-
|
Sayın Jezebel, Av ile ilgili dini tespit içeren mesaj sanırım birkaç sayfa önceydi. Din doktrinler içerdiğinden elma ile armut karışmaz. Konu ile ilgili hassasiyetiniz var ise, ricam, sayılarını verdiğim ayetleri değerlendirmenizdir... Saygılar yazmıyorum size, mukabele işte... |
![]() |
![]() |
![]() |
#11 |
-
|
Bir insan olan Avcı, vicdanı ile hareket eder. Yaralı, hasta, yavru, gebe, sakat bir hayvanı avlamaz. Avlanma felsefesine aykırıdır. Yapılırsa da bu eylem, ele geçen av, eylemi yapan avcı olmaz! Avcı, zehir kullanmaz, günlerce yemleme yapmaz. Avıyla karşılaştığında iki fişek (yivsiz tüfek ile) sonrasında avının kaçmasını sadece izler... Yaralı av bırakmamaya çalışır. Avcının o fırsatta avlayamaması, avın doğal hakkıdır, kaçar. Avcı onu bırakır. ...vs. Aslında belki de bu konu ile aklıma gelip "yahu boşver, kendin oku" dediğim Türk Kültüründe Av konulu bir yazı derlemek lazım. Bir tesadüf eseri -kaynak olarak da gösterdiğim- Türkoloji dergisi buna esin kaynağı oldu... Konu zenginleşir... Düzenleyen Odeh : 02-02-2012 saat 00:49 Neden: Ekleme... |
![]() |
![]() |
![]() |
#12 |
-
|
Bir konuda daha berraklığa ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Avcılığın neden bir spor olduğunu konusu... İpe sapa gelmez ithamlara konu olan ve spor ile ilişkilendirilmesi hakaretamiz sözlerle eleştirilen Avcılık'ın spor olmasının temel nedenini sorgulama nezaketinde bulunan kişilerin rahatlıkla keşfedeceği çok basit nedenleri vardır. Spor, net ve katı kurallara sahip bir faaliyettir. Ayrıca insanın neden spor yaptığı konusu, insanın öğrenmek için ilkel oyun oynama tutkusundan, artık doğada elde etmesi mümkün olmayan başarı duygusunun tatmininden kişisel ego tatminine kadar geniş bir yelpazede ele alınıp tartışılabilir. Halen de tartışılmaktadır. İnsan neden boks yapar, neden sırıkla atlar, neden güreşir, neden ok atar, neden at biner... dalar, avlar, vs... Avcılık bir spordur. Çünkü kurallarla sınırlandırılmasında fayda görülen ama insanoğlunun "asla" vazgeçemeyeceği bir eylemdir. Vazgeçmek düşünülemeyecek ise kurallarla sınırlamak ve yenilenebilir kaynaklar yaratmak, bu aşamada da doğa ve insanın bütünleşmesinin önüne geçmemek, insani olan; ahlaki, dini, sosyal ve kişisel nedenleri ortak bir çizgide, amaçta buluşturmak her üç taraf için de (av/avcı/doğa) daha verimli olacağındandır... Diye düşüncelerimi özetlemek istiyorum, sayın Av, Avcı ve doğa dostları... Saygılarımla, |
![]() |
![]() |
![]() |
#13 | ||
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Alıntı:
İnsanın içinde avlanma dürtüsünün bulunduğundan bahsediyorsunuz. İnsanın içindeki nefs, şeytan, dürtüler vs her ne derseniz diyin her zaman insanı doğru yönlendirmez. Yapılan bilimsel araştırmalara göre her insanın içinde az-çok cinayet arzusu, cinsel sapkınlık vs bulunduğunu; insanların bunları bastırarak sağlıklı insan olabildiğini ortaya koyuyor. İçinizden avlanmak geliyor diye ihtiyacınız olmadığı halde avlanmanız sizi haklı kılmıyor. Sizin "Avlayıp yok etmezsek tarıma zarar verirler." mantığınızla hareket eden " Mao'nun serçe katliamı" aklıma geldi. 1950 lerde Mao "Serçelerin tarlalardaki tahılları yiyerek üretilen yiyecekleri yok eden Faşist kuşlar olduğunu." ileri sürer. Çin halkı örgütlenir, bütün Çin serçelerin peşine düşer. Öldürülen serçelerden tepeler oluşturulur, serçe katilleri için " Devrime büyük hizmet edip, faşizme karşı direnen bilinçli yurttaşlar" diye nutuklar atılır. Çok geçmeden acı bir gerçek ortaya çıkmaya başlar. Öldürülen serçelerin yiyemediği tırtıl, kımıl, süne vs gibi pek çok zararlı sayısında inanılmaz bir artış olur. Çin'deki tahıl arazileri yer ile yeksan olur adeta. Serçelerin olduğu yılki hasadın 5 te 1 i bile yapılamaz. Halk açlığın pençesine düşer, Çin dışarıdan yiyecek ithal etmeye başlar. Tarım arazilerinin yaban hayvanları tarafından istilası insanın elini ekosisteme zorla sokması; doğal döngüyü- dengeyi bozmasının bir sonucudur ve sizin avlanma gerekçenizi haklı kılmaz. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#14 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 16-01-2012
Şehir: Antalya
Mesajlar: 405
|
Alıntı:
![]() Siz bunu reddetseniz de avcılık Türkiye Cumhuriyeti tarafından spor olarak kabul edildiğine göre, kendi çalıp kendi oynayan siz olmuş oluyorsunuz, haberiniz olsun. Ayrıca sadece bizim ülkemizde değil, tüm dünya ülkelerinde spor olarak kabul ediliyor. Yani sadece bizim ülkemizde değil, dünyanın neresine giderseniz gidin, kendiniz çalıp kendiniz oynuyorsunuz. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#15 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#17 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Alıntı:
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#18 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 16-01-2012
Şehir: Antalya
Mesajlar: 405
|
Siz deyince fragmanına baktım şimdi, çizgi film izlemek benim için biraz zor ama bir ara izlemeye çalışacağım. |
![]() |
![]() |
![]() |
#19 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 01-01-2012
Şehir: Bursa
Mesajlar: 17
|
Bunun neresi doğa dostu olabilirki. olsa olsa doğayı katletmek. Vicdanla felan alakası yok. Bende elinde Tüfekle, tabanca, mavzer le geçliğini geçirmiş biri olarak kuş dahi avlamadım. Silah benim bildiğim savunma amaçlı kullanılır. |
![]() |
![]() |
![]() |
#20 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Alıntı:
![]() Avcı doğa dostu mudur tartılışılır belki ama avcının hayvan dostu olmadığı kesin. Peki insan hayvan dostu mudur? İnsan; evreleyip, ehlileştirip kendine benzettiklerini, kendine bağımlı hale getirdiklerini nasıl dostum diyebiliyor? Onların yabanda insanın dostluğuna mı ihtiyacı var. Yabanda vahşi değiller mi? Ehlileştir, kendine muhtaç haline getir, sonra dostum de... Ondan aldığın hakları önce al, sonra hayvan hakları diye ona vermeye çalış. Ve bu insanın sorununun sorumluluğunu bir grubun_ avcıların_ üstüne yık. Kendini akla.. Hadi avcılar masum değil avcı olmayan insan çok mu masum? Niye çuvaldızı yiyen _kabamızdan_ hep biz avcılar oluyoruz? Elinizde iğne yok mu? Ayı insanın dostu mudur? Örneğin; Ayı ve ondan yapılmış oyuncaklarla _ yatağına alıp uyuyan_ büyüyen bir çocuk ormanda ayı ile karşılaştığında _ onun alanına girmişse ve yanında yavruları da varsa_ boynuna sarılıp, kucağına mı alacak. ![]() Hayvan hakları adı altında, insanın avcı olanını doğanın düşmanı gibi göstermek vicdanını aklanma isteğinden doğuyor olmasın? Hadi doğanın ve hayvanın insanlaştırılmasında biz avcılar masum değiliz, siz çok mu masumsunuz? Paleolitik dönemden bu yana yaşananlardan sonra elinizi yıkayıp arkanızı dönüp gidebilir misiniz? |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#21 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
![]() ![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#22 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 16-01-2012
Şehir: Antalya
Mesajlar: 405
|
Sn. Elim, şimdi ben kurban bayramı sırasında rengi kırmızıya dönmüş haliçin fotoğrafını koysam, sayısız kesilmiş hayvanın başında ki ağlayan çocukların fotoğrafını koysam, sonra böyle din mi olur diye sorsam? Ne kadar mantıklı bir iş yapmış olurum? Ya da makinede sırasıyla tık tık kafası koparılan tavukların fotoğrafını eklesem? Makinede derisi yüzülen danaların fotoğrafını eklesem? |
![]() |
![]() |
![]() |
#23 | |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 01-01-2012
Şehir: Bursa
Mesajlar: 17
|
Alıntı:
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#24 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 16-01-2012
Şehir: Antalya
Mesajlar: 405
|
Sn. Elim, yazacaklarımı şahsınızın üzerine almayın lütfen, genele yönelik yazıyorum. Sn. Elim'in eklediği fotoğrafa katliam demek bana göre büyük haksızlık, katliamın fotoğrafını birazdan ekleyeceğim ve neden bu katliama gerek duyulduğunu anlatacağım. Şimdi sürekli olarak söylüyorum ya, avcılık karşıtı olanlar, kurallara uygun yapılan avcılığın hayvan nesline zarar verdiğine yönelik herhangi bir bilimsel çalışma koyamıyorlar, koyamazlar da. Ben kendim bunu yapayım ve neden avlanılması gerektiğini, bunun hangi bilimsel çalışmalarla tespit edilmesi gerektiğini, yapılmazsa ne olacağını sırasıyla anlatacağım. Aşağıda Isparta/Aksu örnek avlağı için Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi, Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü öğrencileri tarafından yapılan bir çalışmanın linkini ekliyorum. http://edergi.sdu.edu.tr/index.php/s...File/2129/2326 Özetle bahsi geçen bölgede kaç tane yaban domuzu yaşadığı, sürek yöntemiyle domuzlar kaldırılarak sayılmış (erkekler, dişiler, yavrular ayrı ayrı sayılmış). Sonra doğal dengede 1 hektarda kaç domuz yaşaması normalse, fazla olanlar için kota koyularak avlanması (çalışmada hasat edilmesi diye geçiyor) tavsiye edilmiş. Şimdi avcılığa karşı biri hemen diyecek ki, kardeşim hektarda 10 domuz olsa ne olur 30 domuz olsa ne olur? Sanane? İşte sanane deyip, bilimi görmezden gelmenin sonucu. Aşağıda ki fotoğraf avcılık fotoğrafı değildir. Zirai mücadele fotoğrafıdır. İş zirai mücadeleye kalınca yapılan katliamın fotoğrafıdır. Yeni Zelanda'da devlet desteğiyle, sayısı aşırı artan tavşanlara karşı bir haftasonunda öldürülen (avlanan demiyorum bakın) 14.799 adet tavşanın fotoğrafıdır. Halbu ki insanın da doğanın bir parçası olduğu ve onunda avcı rolüne sahip olduğu daha iyi anlaşılsa, bu tavşanlar kurallar, kotalar, limitler çerçevesinde sezonunda avlanmış olsaydı, hem ziyan olmamış (etleri) olurlardı, hem de aşağıda ki gibi bir fotoğraf olmazdı. ![]() Düzenleyen syılmaz : 02-02-2012 saat 15:45 |
![]() |
![]() |
![]() |
#25 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 01-01-2012
Şehir: Bursa
Mesajlar: 17
|
Sn. Elim, yazacaklarımı şahsınızın üzerine almayın lütfen, genele yönelik yazıyorum. Sayın yılmaz, zirai mucadele gereği olarak göstermiş olduğunuz resim, olayın çok daha vahim olduğunun bir kanıtı... Siz fikir ve düşüncelerinizi taşımış olduğunuz duyguları paylaşırsınız, bende kendi düşünce ve bakış açımı yazar çizerim. Zirai mücadele gereğide olsa bu haklılık kazandırmaz. Bunu doğanın kendi yöntemlerine bıraksak olmazmı? Doğada hayvalar zaten biri diğerini yok ediyorlar. Bu onların yaşam gereğidir. Doğasında var. Bizlerin dede ve ebeden gördüğümüz zirai mücadeleler var. Bağ ve bahçelerimizden yaban hayvanlarını uzaklaştırmak için korkuluklar ve farklı ses çıkaran tedbirler alırdık. Ben şahsen kendi ailemde Bağa bahçeye zarar veriyor diye öldürme yöntemini seçmedik. Bakın ben içanadolu da büyüdüm. Bölgemde; tavşan, keklik, bıldırcın, tilki, güvercin hatta serçe kuşu nu dahi nadir görürsünüz. Keklik sesini köyümden işitirdim. Bunlar kendiliğinden yok olmadı. Köyümüze ve bölgemize sürek avı yapmaya gelen gurup halinde avcılık yapan insanların eylemi sonucu yok olmuşlardır. Her ne olursa olsun tedbir farklı olmalı, öldürme olmamalı. Birey veya kurum, kuruluş olması haklılık kazandırmamalı... |
![]() |
![]() |
![]() |
#26 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 16-01-2012
Şehir: Antalya
Mesajlar: 405
|
Alıntı:
Siz de çiftçisiniz madem daha kolay anlarsınız diye düşünüyorum. Biz de zirai mücadele gerektirecek kadar çok tavşan yok zaten, olsa ne kadar önlem alırsanız alın hikaye. İster örgü telle çevirin, ister pat pat yerleştirin. Bunu benden çok daha iyi biliyorsunuzdur. Ben demiyorum yaban hayvanları hiç yemesin, elbette onların bizim ürettiklerimiz üzerinde hakları var. Bir çok bahçe sahibi hasat yaparken, bazı ağaçlara dokunmaz, onun üzerinde ki meyve hayvanların hakkıdır der. Bu hem çok doğru hem çok güzel birşey ama iş bütün bir tarım alanını yok etmeye varırsa, bu kabul edilemez. Zaten hiçbir medeni ülke, varsa başka bir yolu onu uygulardı, katliama gitmezdi. Eğer dünyada hiç insan olmasaydı, ne kadar tavşan olursa olsun sorun yok, doğa kendisi hallederdi ama 7 milyar insan varsa, bunların beslenmesi gerekiyorsa, bu işten yeryüzünde onmilyonlarca insan geçimini sağlıyorsa, ne kadar olursa olsun diyemezsiniz, akla mantığa aykırı. Bu zirai mücadele yöntemleri ile ilgili o kadar çok video ve resim koyabilirim ki, her vicdan sahibi insanın uykusu kaçar. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#27 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Sorunun temeli şurada; Avustralya ve Yeni Zelanda'da doğal olarak tavşan yaşamıyordu. 1859 Yılında İngiliz göçmen Thomas Austin Winchelsia Victoria yakınlarındaki arazisinde üretip avlanmak için kıta dışından 2 düzine kadar tavşan getirtir. Bu tavşanlar bir yolunu bularak çitleri aşıp kaçarlar. Tilki, kurt vs gibi doğal tavşan düşmanı hayvanlar Avustralya'da yaşamadığı için tavşan sayısında korkunç bir artış yaşanmış, Avustralya tavşan istilası yaşayıp Çinliler'in biz Türkler'e karşı yaptığı Çin Seddi'ne benzer tel örgü 5.000 km uzunluğunda tavşan seddi yapılmıştır. Zamanında Dingo'dan başka karada yaşayan doğal avcıları olmayan Avustralya'ya tilki vs gibi tavşan avcıları ancak tavşan istilası sonrasında getirilmiştir. Burada bütün çevrecilerin çok iyi bildiği bir hata yapılmıştır. Bir ekosistemde doğal olarak yaşamayan hayvanın oraya getirilmesi doğru değildir. Şayet o ekosisteme o hayvan getirilecekse aynı anda o hayvanın doğal düşmanları da birlikte getirilmelidir. Doğal dengenin arasına insanın girmesi doğru değildir. Doğa bizim değildir. Bizler "Doğayı çocuklarımıza bırakmak için emanet aldık." Avustralya'da tavşan konusunda yapılan hatanın aynısı Avustralya kıtasında bulunan Yeni Zelanda'da yapılmıştır. Tavşan istilası çeşitli yöntemlerle bir miktar kontrol altına alınsa da hala bazı bölgelerde istila devam etmektedir. Sizin bu istisnai durumu bu şekilde sunmanız dürüst bir davranış değil. Düzenleyen Tamtutulma : 04-02-2012 saat 11:16 Neden: Yazım yanlışlarının düzeltilmesi. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#28 |
-
|
Kurallara uygun ve yerinde yapılan Avlanma ve Avcılık faaliyeti "katliamı ÖNLER" önermesinin bal gibi bir kanıtını sayın syilmaz'dan "öğrenmiş" olduk... (Nasıl? Düzgünce tartışarak) Tebrikler sayın syilmaz. Çok önemli bir vurgu. Saygılar, |
![]() |
![]() |
![]() |
#29 |
-
|
İki kez veto yiyen resmime nihayet karar verebildim. Keşke veto edilmeseydi, bayrak mührüm... Hatta "forumdan git üleyn" diyen iç sesimle bile tartıştım bu süreçte, yok, kalacağım, bir sincap olarak... =) (Karizma darmaduman ama sincaba bayıldım!) |
![]() |
![]() |
![]() |
#30 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 16-01-2012
Şehir: Antalya
Mesajlar: 405
|
Sn. Odeh, sn. moderatörler kendilerini zor durumda bıraktığımı düşünüp kızmaz umarım ama sincapta ki superman yerine photoshopla bayrak yerleştirebilirsiniz. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
|
|