29-08-2007, 13:09 | #121 |
Ağaç Dostu
|
Turşu
Selamlar.Elbette herkesin formülü başkadır ama benim tarifim 116 no bir bakmanızı hatta küçük bir kavanoz kurmanızı tavsiye ederim.Bir de ben sitrik asit ve benzeri maddeleri pek kullanmıyorum.Doğal yoldan üretimimi yapıorum.Tarifte göreceğiniz üzere sirkede yok.Sadece nohut+limon+sarmısak. Genede herkesiz ellerine sağlık Allah ağız tadıyla,sağlık ve afiyetle yemek nasip etsin. |
29-08-2007, 14:52 | #123 |
Ağaç Dostu
|
Sercanın aşçı olacağını sanmam o başarılı bir diyetisyen olacak inşallah. Biz gıda teknolojisi eğitimi alıyoruz ama bu eğitimde yemek pişirmek söz konusu değil. Genel gıda eğitimi alıyoruz yani gıda kimyası ve araştırma üzerine . Aldığımız dersler fabrikasyon usülü üretim üzerine. Biz de öğrendiklerimizi ev usülüne çevirip arkadaşlarımıza yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bu konuda Sercanda bende elimizden geleni yapıp mutfak bölümünde uygun başlıklar açtık (Kefir, Turşu Yapımları, Poğaça Yapımı, Sarma Tahinli Yapımı vs.) ve açmayada devem edeceğiz . |
29-08-2007, 18:14 | #124 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 28-02-2007
Şehir: bursa
Mesajlar: 282
|
Sevgili kardeşim Sebo ben ve diyetisyenlik (Biraz balık etliyimde ondan). Ama tek hedefimde beslenme ve diyabetik okumak. |
30-08-2007, 17:41 | #127 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 28-02-2007
Şehir: bursa
Mesajlar: 282
|
Birde dereotunu, kabın en altına koyuyorlar böylece turşuların zarar görmesini engelliyorlar... |
30-08-2007, 20:40 | #128 |
Ağaç Dostu
|
Annem maydanoz da koyuyor en üste. En üstteki turşunun da suya girmesi içinmiş. Bu arada Sercan, diyetisyen olmanızı dört gözle bekliyorum Turşular, poğaçalar derken senin diyet listen çok gerekecek Sen diyetisyen olana kadar biz de düzgün sebze yetiştirmeyi öğreniriz herhalde Kendi sebzelerimizi haşlar haşlar yeriz artık |
01-09-2007, 14:16 | #129 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 28-02-2007
Şehir: bursa
Mesajlar: 282
|
Kirmizi Pancar Turşusu
Pancarların yaprakları ayrılır ve temizlendikten sonra sıcak suda haşlanır, yumuşatılır ve kabukları soyulup, dilimlenir. Dilimlenmiş pancarlar turşu kabına doldurulurken aralara biraz tuz, hardal tohumu, defne yaprağı gibi aroma veren maddeler ilave edilerek hava almayacak şekilde yerleştirilip, üzerini örtünceye kadar sirke doldurularak olgunlaşması sağlanır... |
06-09-2007, 10:38 | #130 |
Ağaç Dostu
|
Kırmızı biberleri 8 parçaya bölüyoruz enine ve boyuna güzelce kızartıyoruz soğuduktan sonra aralarına sarımsak da ekleyip kavanozlara yerleştiriyoruz (tuz isteğe bağlı annem yeken tuzluyor) istediğiniz kadar sirke koyup kavanozu güzelce kapatıyorsunuz her zaman yenmeye hazır ve çok lezzetli denemeyenlere tavsiye ederim. Aynı işlem yeşil biberler için de geçerli biberleri ister bütün ister bir kaç parça kızartın benim tercihim biberi bir kaç parçaya bölmekten yana. En kısa zamanda ben de yapacağım biberleri aldım fotoğrafları eklerim |
06-09-2007, 13:49 | #131 |
Ağaç Dostu
|
Selamlar, Şöyle kütür kütür, keskin ve acı bir turşu isteyen varsa eğer hemen benim tarifi yapsın arkadaşlar. Yaptığım turşu acemi şansından olacak herhalde ummadığım kadar güzel olmuş. Kavanoz yarıya indi desem yalan olmaz. Hala zehirlenmedim de. |
07-09-2007, 08:47 | #132 |
Ağaç Dostu
|
Malzemeler Biberler az kızartılıyor yani yiyeceğimiz gibi değil, sonrasında kavanozlara konuluyor 3-5 diş sarımsak yarın çay bardağı sirke yarım çay bardağı da sıvı yağ koyup kavanozu kapatıyoruz (tuz eklenmiyor) |
10-09-2007, 16:56 | #134 |
Ağaç Dostu
|
Annemin yaptıkları harika ve bir kaç ay kavanozda kalıyor, benim yaptığımın da görüntüsü güzeldi bir de tadına bakayım dedim sirkeyi fazla kaçırmışım, içindeki sirkeli yağı süzüp tekrar yağ ekledim bakalım ne olacak, o da olmadı annem ile birlikte yapacağım |
09-11-2007, 13:29 | #138 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-08-2007
Şehir: Niğde
Mesajlar: 322
|
Papatyam yaptığın salçalık kırmızı biber turşusunu biraz farklı yapıyorum.Ben kırmızı biberleri közlüyorum.Daha sonra biberi kavanoza yerleştiriyorum.Tuz,sirke ve yağ karışımını üzerine ekliyorum.Bu işlemi biber bitene kadar devam ettiriyorumÇok lezzetli bir turşu.Herkese tavsiye ederim.Birde turşularınızı lütfen cam kavanozlara kurun.Plastik kaplar kanserojen madde taşıyorlar. |
10-11-2007, 23:27 | #139 |
Doğadelisi
|
Merhaba Sevgili Sebocuğum, Ben bile yaptım 2 tane 8 litrelik cam kavanoza karışık turşu. Birisini arkadaşa verdim çok seviyor, diğerini de çoktaan dağıttım tabak tabak kış gelmeden..) Ben yemedim çünküüü onları kurarken 2 kilo da kornişon aldım küçük kavanoza kurdum, gittim geldim yedim ve midem infilak etti, ramazan öncesinden beri düzeltemedim hala.. Fotoğraflarını çekip yüklemeyi düşündüm ama vakit olmadı o karışık turşularımın, çok güzel görünüyorlardı.. Bence artık en rahat kurulacak turşu bol havuç dilimli beyaz lahana turşusu, önerim bu.. Sevgilerle.. |
11-11-2007, 13:26 | #140 |
Ağaç Dostu
|
Billur Hanımcığım Merhabalar; Sizi tekrar bu sayfalarda görmek çok sevindirici . Sizin turşularınızdan bir ben yiyemedim zaten içimde uhte olarak kaldı . Yaptığınız turşuların çok güzel ve lezzetli olduğundan adım gibi eminim Sevgiler |
11-11-2007, 21:50 | #141 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Sevgili Billur Korkmaz, Siz kalkın 85 Nolu Yorumunuzda portakal gazozlu lahana turşusunu anlatın, sonra 91 nolu yorumunuzda o özendirici uslûbunuzla 'sallama turşu 'nun reçetesini verin daha ağzımızın suyunu toparlamaya fırsat kalmadan kalkıp, en rahat kurulacak turşu havuçlu lahana turşusu deyip kenara çekilin... Yooo!.. Mademki lahana mevsimi başladı. Önce portakal gazozlu tarifinizi (küçük bir kavanoza), sonra da 2.5 Litrelik pet şişede sallama turşunuzu deneyeceğiz... Deneyeceğiz ki merakımız giderilsin. Düz reçeteyle yapılmış havuçlu kelem turşusunu nasıl olsa bir yerlerden bulup yeriz; ama, sizin bu ilginç ve hoş turşularınızı yeme şansını ancak yaparsak elde ederiz değil mi ama... Verdiğiniz reçeteler için teşekkürler deneyeceğim efendim. Gerçekten de sallama zeytin yaparım ama turşusu hiç aklıma gelmemişti. Denemeye değer... Tekrar teşekkürler efendim... |
|
14-11-2007, 08:26 | #142 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 09-11-2007
Şehir: izmir
Mesajlar: 49
|
merhabalar, turşuları ben de çok severim, özellikle billur hanımın bu konuda yetenekli olduğu anlaşılıyor, teşekkürler, bu sene ben de kışlık turşu yapımına katıldım evde, onu anlatayım; turşu kabı olarak, beyaz bidon kullandık, pazarlarda turşuluk biber diye satılan sivri taze biber aldık, (ondan 7-8 kilo falan gitti) onları önce yıkadık, sonra büyük bir kaba su doldurduk, yıkadığımız biberleri içine attık, oradan da tek tek saplarını ve uçlarını çok az keserek ve gerektiğinde ortalarından 1-e veya 2-ye kırarak daha önceden yıkanmış olan bidona boşluk kalmamasına dikkat ederek ağzına kadar doldurduk, en üstüne iki kelle kadar soyulmuş sarımsak dişlerini koyduk, sonra başka bir genişçene kapta su, üzüm sirkesi ve tuzdan oluşan bir karışım yaptık ne kadar sirke falan koydu orasını bilmiyorum çünkü sirke katılırken dayanamıyorum, (ben sirkenin kokusuna hiç katlanamam da) bu arada bir pakete yakın limon tuzunu da sarımsaklardan sonra ilave ettik,sonra da karışımı bidona yavaş yavaş bbiberlerin üzerine çıkıncaya kadar koyduk, kapağını sıkıca kapatıp beklemeye bıraktık, yaklaşık 20 gün kadar bekledi, şimdi yiyoruz, bence harika olmuş, annem aynı yöntemle lahana turşusu da yapıyor,ben çok beyeniyorum. |
15-11-2007, 16:58 | #143 |
Ağaç Dostu
|
Ben Bursa Tarım Meslek Lisesinde eğitim görüyorum, alanım ise Gıda Teknolojisi. Bizde bugün uygulama dersimizde turşu yaptık. 30 kişilik sınıf 6 kişilik gruplara bölündü ve her grup malzemelerini alarak başladı turşu yapmaya Nasıl yaptık turşu; İlk önce Gıda üretiminde çok önem verdiğimiz hijyenik koşullara dikkat ettik. Eller güzelce yıkandı, turşuda kullanılacak malzemeler bol su ile yıkandı. Sonra turşu malzemelerini, turşuya uygun bir şekilde kesip doğradık. Bizim grubumuz karışık turşu yaptı. Lahanalar, havuçlar doğrandı. Fasulyelerin sapları kesildi (tabi bu fasulyeler 2 dakika gibi kısa bir süre haşlandı), domatesleri bütün olarak attık bu yüzden içine salamura (tuzlu su) işlesin diye çatal yardımı ile deldik. Kereviz sapları yıkandı ve kesildi. Herşey uygun hale getirilince malzemeler turşu kabına dekoratif bir şekilde dizildi Altına ve üstüne kereviz yaprakları konuldu, üst tarafa sarımsaklar atıldı. Sarımsaksız turşu olurmu hiç Malzemeler yerleştirilince hocamızın yardımı ile hazırladığımız % 9.5'luk salamura(tuz+su+sirke) üzerine döküldü. Turşuda oluşan çiçek hastalığını engellemek için turşu kabının içine hardal tohumu atıldı. Herşey tamamlanınca turşu kabının ağzı hava almayacak şekilde kapatıldı ve fermantasyona bırakıldı. Sercan turşuyu kimselere vermedi İşte böyle, daha neler yapacağız neler . İleri ki günlerde de ketçap, mayonez (bunlar kesin değil), domates suyu ve ham zeytini olgunlaştırma yöntemlerini yayınlıyacağım. Sevgiler |
15-11-2007, 18:22 | #144 |
Ağaç Dostu
|
Sebo hemen yarın Osman hocayı uyar müdür beyin lojmanı ile sera arasındaki zeytin ağacının zeytinlerini toplayıp ders materyali olarak kullanın yoksa personelden o ağacın zeytinine göz dikenler var benden söylemesi . |
19-11-2007, 11:52 | #148 |
Ağaç Dostu
|
Kızartma ve turşudan uzak durun Dr. Kadir Çetinkara, kanserden korunmak için turşu ve kızartılmış yiyeceklerden uzak durulması ve C, A, E vitaminli sebze ve meyvelerin bol tüketilmesi gerektiğini söyledi. Kanserin vücuttaki hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalmaları ile ortaya çıktığını, erken tanı ve tedavi yapılmazsa ölümle sonuçlandığını belirten Dr. Kadir Çetinkara, hastalıkta erken teşhisin hayat kurtarıcı nitelikte olduğunu vurguladı. Dr. Çetinkara, “Kanser, vücudun her hangi bir yerinde şişme sertlik, iyileşmeyen ya da iyileşmesi geciken yaralar, ben ve siğillerde büyüme ve renk değişiklikleri yapar. Yutma güçlüğü, rahim, makat ve vücudun değişik yerlerinde anormal kanamalar da düşündürücüdür. Uzun süre öksürük, ses kısıklığı, idrar ve dışkılama alışkanlıklarında değişiklik, nedensiz ateş ve zayıflama da kanser belirtisini düşündürebilir” dedi. SÜT ÜRÜNLERİ TÜKETİN Dr. Çetinkara, kanserden korunmanın yollarını ise şöyle sıraladı: “Aşırı güneşten kaçınmalı, sigara ve alkollü içecekler tüketilmemeli, aşırı dozda röntgen ışınına maruz kalınmamalı, posalı yiyecekler C, A, E vitaminli zengin sebze ve meyveler, süt ve süt ürünleri bol miktarda tüketilmeli. Salamura, turşu, kömür ateşinde veya yağda kızartılmış yiyeceklerden kaçınılmalı, Kolestrol açısından fakir yiyecekler tüketilmeli.” http://www.bugun.com.tr/haberler/191107/p77481.asp ================================================== == 24/02/2007 / 15:11 Turşunun mide kanserine neden olduğunu, kemiklerde kalsiyum birikimini engellediğini, tansiyonu ve insülin direncini arttırdığını belirtti. -------------------------------------------------------------------------------- Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Uzman Diyetisyen Doç. Dr. Funda Elmacıoğlu, turşunun mide kanserine neden olduğunu, kemiklerde kalsiyum birikimini engellediğini, tansiyonu ve insülin direncini arttırdığını belirtti. Günümüzde her çeşit meyve ve sebzenin her mevsim bol miktarda bulunduğunu ve artık turşu yapmaya gerek kalmadığını dile getiren Doç. Dr. Elmacıoğlu, bir gıda saklama yöntemi olan turşudan zaten tuzu fazla miktarda tüketen Türk toplumunun uzak durması gerektiğini vurguladı. Doç. Dr. Elmacıoğlu, turşunun özellikle tansiyon arttırıcı özelliği bulunduğuna ve insülin direncini arttırmasının bir diğer zararı olduğuna dikkat çekerek, "Ayrıca turşunun mide kanserlerinde önemli bir faktör olduğu belirlenmiştir. Turşu insan sağlığına son derece zararlı. Ancak çok nadiren yemeklerde lezzet faktörü olarak tüketilebilir" dedi. Turşunun Karadeniz Bölgesi'nde çok sık yapılan kavurmasının haftada birkaç kez tüketildiğini ve turşu kavurmasının kalp damar hastalıklarında risk faktörü olduğunu açıklayan Elmacıoğlu, şunları söyledi: "Turşuda aşırı miktarda sodyum klorür (tuz) var. Sebze, meyve veya balığın turşu yani salamura olarak muhafaza edildiği antibakteriyel ortam yüksek oranda tuzlu sudur. Yüksek tuz tüketimi de turşunun neden olduğunu söylediğimiz hastalıklara sebebiyet vermektedir. Türk toplumu zaten turşu bile yemese günlük aşırı miktarda tuz tüketiyor. Dünya Sağlık Örgütü bir kişinin günde en fazla 6 gram tuz tüketmesini önerirken, bizim insanımız günde 18 gram tuz tüketiyor. Bir de bunun üzerine turşu yediği zaman nasıl yaşadığımızı söylememize gerek yok. Sebzelerde, meyvelerde ve hayvansal gıdaların kendisinde zaten tuz var. Kısacası turşu tüketmekten vazgeçmeli, bütün gıdaları taze ve çok az miktarda tuz kullanarak tüketmeliyiz." Elmacıoğlu, gıdaları antibakteriyel ortamda koruyan ve turşu olmasını sağlayan tuzun hayati bir mineral olduğunu, ancak fazla tüketildiğinde fayda yerine zarar verdiğini kaydetti. http://bhdhaber.com/haber.asp?haberid=13755 |
19-11-2007, 18:41 | #149 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-07-2006
Şehir: Karabük
Mesajlar: 4,526
|
Alıntı:
KiRAZ TURŞUSU: Kiraz toplandıktan sonra temizlenir. Bidona önce kiraz sonra tuz ve su ilave edilerek bi*don doldurulur ve ağzı kapatılır. Kiraz turşusunu kavururken kirazın çekirdeği çıkarılır. Yağ, soğan veya pırasa yaprağını kavurur; üzerine kirazı döktükten sonra kaynamaya bırakırız. Kiraz turşu kavurması Malzemeler 2 kase Kiraz turşusu 1 büyük soğan Zeytinyağı Hazırlaması Kiraz turşularını 1gece tuzunu çıkartmak için bir gece boyunca suda bekletin. Soğanları piyazlık olarak ince ince doğrayın ve zeytinyağında kavurun, kavrulan soğanların üzerine tuzunu çıkattığınız kirazları süzerek ekleyin ve 1 bardak su ekleyerek hafif ateşte yavaş yavaş pişirin [ATTACH][/ATTACH] |
|
|
|