01-03-2009, 10:08 | #721 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 02-10-2007
Şehir: Istanbul/Syndey
Mesajlar: 1,003
|
Alıntı:
Limon tuzu ilave edilmiş suyla sulamak, çiçeğe boyun büktürüne kadar su vermemek gibi yöntemleri kullananlar var. Özellikle çiçek açtırıp, boy boy fotoğraf koyan üyelerin deneyimlerini örnek aldım ben |
|
03-03-2009, 14:39 | #723 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 11-02-2009
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 18
|
Selam Herkese, Benim balkona koyduğum, hava bus kesince tekrar mutfağa aldığım Gardenyacığım halaa kendini toparlayamadı. Aktar ve çiçekçiler demirsülfat'ın ne olduğunu bilmediğinden onu da veremiyorum. Faydası olurmu bilmiyorum ama en son çare paslı çivi sapladım toprağına. Gardenyalarımın ikiside ithal, diğeri birsürü yeni sürgün verdi onları budayıp ektim bile. Fakat bu zavallım ne yaptıysam kendine gelemedi bir türlü, sıvı gübre de verdim. Saksını mı değiştirsem? yapabileceğim başka birşey varsa yardım edermisiniz. |
07-03-2009, 10:17 | #725 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 28-07-2008
Şehir: izmir
Mesajlar: 124
|
demir sülfat aktarlarda farklı isimlerde olabiliyor. yeşil toz şeklinde. suya bir çay kaşığı atıldığından paslı su görünümü oluyor. yere dökmemeye aman dikkat. sonra pas lekesi çıkarmak içinde ayrıca uğraşmak gerekiyor ) çivit de diyenler oluyor sanırım aktarlarda. |
08-03-2009, 08:02 | #728 |
Ağaç Dostu
|
Suyunuz aşırı kireçli olabilir. Böyle bir durumda, kaynayıp soğumuş su tercih etmelisiniz. Ama içinde bulunduğumuz mevsim bol bol yağış olan bir mevsim. Mümkünse yağmur suyu ile sulayın. Demir sülfatı düzenli kullandığınıza göre, demir alımını engelleyebilecek başka bir sorun aklıma gelmiyor. |
09-03-2009, 10:05 | #730 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 02-10-2007
Şehir: Istanbul/Syndey
Mesajlar: 1,003
|
Henüz sacıkıbrıs bulamadim. Sorduğum aktarlar yıllardır bize bunu soran olmamıştı diyorlar... Nereden bulacağımı bilemiyorum aramaya devam... Ancak diğer önerileri yaptığımdan beri (içme suyuyla sulamak, 2-3 sulamada bir limon tuzu eklemek, yapraklarına su spreylemek...) gardenyam gözle görülür derecede keyfe geldi. Bir tek sorun saksısı fazlasıyla küçük. Aldığım günkü saksısı duruyor. Çiçekleri bitsin öyle değiştiririm dedim ama tomurcukları küçücük şekilde ne açıyor ne dökülüyor. Hala aynı şekilde duruyor. Ben de beklemeye devam ediyorum... |
09-03-2009, 10:34 | #731 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-07-2006
Şehir: Karabük
Mesajlar: 4,526
|
Saksıyı hemen değiştirin.Şimdi tam zamanı.Saksı küçükse onda toprak kalmamıştır.Zedelemeden saksıyı değiştirin. |
09-03-2009, 10:44 | #732 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 02-10-2007
Şehir: Istanbul/Syndey
Mesajlar: 1,003
|
Saksı değiştirme konusunda da bir ikileme düştüm. Açelya için kullanılan hazır topraklardan var elimde. Benzer toprak isteği olduğunu düşünmekle beraber, forumda belli oranda karışımlardan bahsedilmiş. Elimdekini mi kullansam yoksa o karışım için malzeme mi alsam emin olamadim. Cevabınız için teşekkürler. |
11-03-2009, 15:49 | #733 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 25-07-2008
Şehir: Ankara
Mesajlar: 24
|
Selamlar, Yeni üye değilim fakat daha önce hiç mesaj yazmamıştım. Geçen kış sonuna doğru bauhaus'dan gardenya aldım. İlk zamanlar içerideydi sarma ve yaprak dökme oldu. Sonra havalar ısındığı için balkona attım ve yaz boyu havalar soğuyup içeri alana kadar hep çiçek açtı. Kış gelince içeri almak zorunda kaldım, şimdi ise gravel arkadaşın resimlerde ki gardenyası gibi sarardı, yaprak döküp bazı dalları kurumaya başladı. Tomurcuk veriyor ama onlarda diplerinden sararıp dökülüyorlar. Ne yapmam gerek? Resimde içeri almadan önceki durumu ve son hali görünüyor. Düzenleyen ebrukedi : 12-03-2009 saat 10:41 |
11-03-2009, 16:34 | #734 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Geçen yıl bende açelya için hazırlanmış hazır toprak ile gardenyamın toprağını değiştirmiştim. Maalesef köklerinin çürümesi nedeniyle öldüler (2 adet). Açelya suyu seven, gardenya ise az su ile idame eden bir bitki. Ben seyrek suladığım halde saksı içinde açelya toprağı suyu gereğinden fazla tutmuş sanırım. Tavsiyem açelya toprağını da kullanarak (Ph: 3,5-4 olması gerek) önerilen karışımları hazırlayıp gardenyanızın toprağını değiştirin. |
|
12-03-2009, 09:24 | #735 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 02-10-2007
Şehir: Istanbul/Syndey
Mesajlar: 1,003
|
Alıntı:
En kısa zamanda karışım toprak için gerekli malzemeleri tedarik edeyim... Sanırım seralara gitmem gerekecek |
|
12-03-2009, 13:12 | #736 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 11-02-2009
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 18
|
Merhaba Herkese, Bahsedilen belirli oranlarda karıştırılmış topraktan satılar yerler varmı, bilen varsa lütfen yardım. |
12-03-2009, 13:30 | #737 |
Ağaç Dostu
|
Evet, bu her çiçeğin ayrı toprak ihtiyacı benim de kafamı karıştırıyor. Çok sevdiğim bitkilerimi geçen yıl bu yüzden öldürdüm sanırım. Kokulu ve çiçekli bitkileri çok seviyorum ancak hepsinin toprak isteği farklı olunca ve elde de sadece torf + perlit (o da Mutlu Bey'in sayesinde) olunca bitkilere yeterli gelmiyor sanırım. Gardenya siparişi vermiştim ama anladığım kadarıyla asıl toprağı lazım bana. Forumda bu konuda satış yapan kimse var mı? Yani açelya toprağı, gardenya toprağı, kestane toprağı, yaprak çürüntülü toprak gibi topraklara ihtiyacım oluyor ama maalesef bulamadığım için bitkilerimden fazla bir şey isteme hakkına da -çiçek, koku- sahip göremiyorum kendimi. Kuru sevgi de işe yaramıyor |
13-03-2009, 15:18 | #738 |
Ağaç Dostu
|
Sayın Sûz-i Dilârâ, Ben, bu bitki sevgimizin, bizleri sevgimizin amatörlüğünden alıp aşırı teknik ve mekanik seviyelere götürmesinden dolayı rahatsızım. Annelerimizin de ne güzel, capcanlı, uzun yıllar yaşayan nice bitkileri vardı. Onlar ne yaparlardı? Yıllar içinde ilmini almış olduklarından bitkinin su, gün ışığı ve ısı ihtiyaçlarını bildiklerinden bunları ayarlayıp gül gibi geçinip giderlerdi. Saksıların içine de hatırladığım kadarıyla bahçe toprağı doldururlardı. Biz ise aşırı teknik detaylara boğulup, bitkilerle olan ilişkimizdeki rahatlama/stres atma merhalesinden iyice uzaklaşıp, tam tersine bitkiye iyi bakma, teknik olarak gerekli tüm şartları sağlama endişesi ve korkusuyla, maksadımızın tam tersine yok yere kendimizi aşırı geriyor, huzursuzlandırıyoruz. Ben, foruma uğrayamadığım uzun arada bunu farkettim. Eskisi kadar sık spreylemiyorum; eskisi kadar üzerinde düzenli çalışmıyorum; artık daha mutluyum. Daha rahatım. Gardenyam da mutlu mesut bana bakıyor Eskiden akşamları, nemliliği ve karbodioksiti temin etmek için her bir gardenya saksısını şeffaf kuru temizlemeci naylonlarına sarıp içini nefesimle doldurur, torbaların da ağızlarını bağlar, sabahları da açardım her sabah işe gitmeden önce, düşünün artık. Toprak isteğine gelince; bence hiç zorlanmamak lazım. Yapı marketten torf alınabilir; semt pazarlarından köylüden funda toprağı alınabilir, doğrudan bahçeden toprak alınabilir; hazır elinizde varmış ne güzel perlit karıştırılabilir. Emin olun bunların hepsini "göz kararı" bile yapsanız o da olur. Mesela ben, mevcut gardenyalarımın saksı harcını nasıl hazırladığımı anlatayım: Elimdekiler: - Yapı marketten iyi marka torf - Bir dosttan perlit - Bir dosttan biofarm humus - Bir dosttan kendi hazırladığı kompost - Bir fidanlıktan edindiğim gübreli bahçe toprağı karışımı - Demirci bacanaktan edindiğim demir tozu (bu hatalı bir uygulama; sizler kullanmayın; yeri gelince anlatacağım) Ben ne yaptım söyleyeyim: Tüm torbaların ağzını açıp bir güzel yanyana dizdim. Saksı harcını karıştıracağım büyük, boş ve deliklerini siyah izole bantla kapattığım bir saksıya; hanımdan geçici olarak aldığım büyük çorba kaşığı ile her bir torbadan birer ikişer kaşık alıp o saksıya aktardım. Humus ve gübre çok gelmesin diye kafama göre torftan 4 ölçü, komposttan 4 ölçü, perlitten bir ölçü alıp, 1 er ölçü de humus+gübreli bahçe toprağı kattım. (Demir tozunu saymıyorum). İyice karıştırdıktan sonra "Olmuştur" deyip, gönül rahatlığı ile gardenyalarımı bu karışıma yerleştirdim. Tamam; elimde oldukça nitelikli sayılabilecek bir harç malzemesi vardı ama diyeceğim şu; aman da ölçüler, karışımlar diye gerilip kasılmamalı; yoksa işin özünden uzaklaşıyoruz. Hiçbirimiz profesyonel yetiştirici değiliz. Aman dikkat! Nihayetinde, size naçizane önerim; evinizin yakınlarından bir yerden bir açık araziden veya bahçeden saksınıza yetecek kadar toprağı bir poşete (poşeti iki kat kullanın, delinmelere karşı) doldurup, eve gelip onu da torf ve perlitle karıştırmanız. Alın size mis gibi gardenya harcı. Ondan sonra da düzenli olarak 20-20-20 kompoze gübre ile beslersiniz. Sevgi zaten var; kireçsiz de su; coşar gardenyalarınız, coşar! |
13-03-2009, 15:38 | #739 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 02-10-2007
Şehir: Istanbul/Syndey
Mesajlar: 1,003
|
Vallahi Sn lerdemir Siz de bunu dediniz ya yüreğime su serptiniz. Sizin gardenya deneyimlerinizi okurken ben de korkmaya başlamıştım ben bu gardenyayı hayatta yaşatamam diye.. Çiçeklerimi çok seviyorum ama onların başında torbalarını üfleyerek hava dolduracak sabah da açmayı unutmayacak kadar çok kalamıyorum Gardenya'nın aldığım zamanki saksısı küçük olduğundan ve o ortamını sağlıklı bulmadığımdan (yapı marketlerden hediye gelen ithal bir gardenya) ben de "Bismillah" dedim ve açelya toprağı ile normal toprağı karıştırarak yeni saksısına diktim. Bir de limon tuzlu su ile suladım. Sonra iki gün evden uzaktım. Geldiğimde sanki çiçek yaprakları daha çoğalmış gürleşmiş ve parlaklaşmış gibiydi. Bana öyle geldi herhalde dedim. Çünkü içimde bir endişem vardı, perlit bulamadığımdan bahsi geçen karışımı uygulayamadım. Sacı kıbrıs da bulamadığımdan öyle bir takviye de yapamadım. Bu görüntü dedim yanıltıcı olabilir mi? Ama şimdi sizi duyduktan sonra ne yalan söyleyeyim, içim rahatladı. |
13-03-2009, 15:59 | #740 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili kaktüs, Açelyanın toprak ihtiyacını bilmiyorum; ancak bildiğim tek şey gardenya ile benzer asitlik ihtiyacı olduğu. Sevgili omar gardenya ve ful üzerinde uygulamacı, oldukça deneyimli bir arkadaşımız. Tecrübe ettiğini paylaşmış; o diyorsa öyledir. Sadece kök çürümesini engellemek ve de aşırı toprak ıslaklığını engellemek için dikkat sulamada edilmesi gerektiğini düşündüğüm bir hususu belirteyim: Gardenyalarımı ben hep daldırma yöntemi ile sularım; yani gardenyamın içinde bulunduğu saksıyı, kendisinden daha büyük bir deliksiz kap/kova/saksıya, yağmur suyu/klima tahliye suyu gibi kireçsiz su ile doldurup; suya da ekleyeceğim besinler varsa ekleyip, gardenya saksımı boğazına kadar o suyun içine oturturum. Dipten yukarıya doğru, saksının içinden ıslaklık geldiğinde gardenya saksımı kovadan çıkartıp bir dakika kadar fazla suyun kovaya geri boşalmasını bekler ve en sonunda da saksıyı tabağına alırım. Dolayısı ile saksı altlığında/tabağında su kalmaz. Bu şekilde saksının en altındaki deliklerden havalanma temin edilmiş olur, hem de tüm saksı harcı suya yeterince doymuş olur. Başkaca bir sebep yoksa bu şekilde kök çürümesi yaşamayacağımızı tecrübe ettim. NOT: Bu uygulamada, sulama sıklığı çok önemli! Haddinden sık uygulanırsa saksı harcı aşırı ıslak kalacak ve yine çürümeye neden olabilecektir. Ben gardenyamın tepe sürgünlerinde "su ver, susadık" işaretlerini görmeden bu şekilde daldırarak sulamıyorum. Bu da kışın haftada veya 10 günde bir oluyor; yazın 3-4 günde bire kadar düşebiliyor. Arada da üstten hiç sulama yapmıyorum. |
13-03-2009, 16:36 | #741 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili kaktüs, Varsın perlit olmazsa olmasın. Sizin de saksı harcınız az süzek olur; siz de ona göre bir sulama rejimi uygularsınız. Saçıkıbrıs konusunu ise hiç dert etmeyin. Onun yerine, bir fidanlığa gidebilirseniz, onlardan 250 gram kadar DEMİR besini satın almayı talep edin. Onlar da toz halindeki bu demir gübresini sanırım azami 3-5TL fiyatla satar. Siz de, ayda bir veya iki ayda bir (ya da gardenyanızın genç yapraklarında damar aralarında renk açılması görmeye başladıkça) 1 litre sulama suyuna tepelemeden yarım çay kaşığı o demir gübresi ilave ederek gardenyanızı sularsınız. 3-4 sulamanızda bir de (ya da arada bir, aklınıza geldikçe; takip için çok yormayın kendinizi) 1 lt suya bir minik sarı leblebiden büyük olmayacak şekilde de limon tuzu katın, nefis olur. Limon tuzu uygulama sıklığınızda aspirin de katmanızı öneririm. Azar azar, bir aspirinin yarısını kırıp suya katın. Ben yaklaşık 6 lt suya iki aspirin olacak şekilde ilave ediyordum. Bir de, elinizde olursa, yine aynı sıklıkta (ben hep aynı anda uyguluyorum bu dediklerimi; birbirlerine teknik olarak ket vuruyorlar mı bilemiyorum; şimdilik -3 yıldır- sonuçlardan memnunum) oksijenli su da katıveriniz sulama suyunuza. Ben son dönemlerde 2 ayda bir yapmaya başladım bu dediklerimi. Aynı miktarda suya (6 lt) yaklaşık 2 kapak oksijenli su. Ya da bir kapak olsun, ne olacak. Rahat olmalı. Yaşayarak öğrendiğim en önemli hususlardan biri: "Az olsun, ama çok olmasın!" Kullandığımız ilave besinler, gübreler ve koruyucuları yeterinden AZ miktarda kullansak asla önemli bir sorun olmaz; ancak tam tersi olursa ÇOK ÖNEMLİ SORUNLAR olur! Keyifli, huzurlu, gardenyalı günler dilerim. |
13-03-2009, 17:19 | #742 | |
Ağaç Dostu
|
Sayın ebrukedi, "Tomurcuk veriyor ama onlarda diplerinden sararıp dökülüyorlar." demişsiniz. - Tomurcuklar, gövdeye bağlandıkları noktadan sarararak mı yoksa tam o noktada karararak mı dökülüyorlar? - İçeri aldığınızdan sonra nemliliği sağlamak için herhangi bir şey yaptınız mı? - Yaprakların alt taraflarına bakar mısınız? Yaprak altlarında normal olmayan herhangi oluşumlar var mı? (kırmızı örümcek, başka yaprak zararlıları, vb. Kırmızı örümcek lafı sizi aldatmasın; miniminnacık yuvarlakımsı varlıklar. Parmağınızla bastırıp sürttüğünüzde, hafif kırmızımsı bir sıvı bırakıyorsa yapraksa, kesin odur) - Bir de aşırı bitki besini uygulamış olabilir misiniz? Bazı yaprak kenarlarında onu andıran kararmalar var gibi. - Sulama rajiminizden de bahseder misiniz? ÖNEMLİ UYGULAMA ÖNERİSİ: Bir de bundan sonrasında sorunlarına hep beraberce çare arayacağımız tüm arkadaşlarımız sayın ebrukedi gibi fotoğraflayarak şu aşağıdaki detayları da mutlaka belirtebilirler mi? 1- Ne suyu ile suluyorsunuz? (Çeşme, yağmur, vb) 2- Ne sıklıkta ve hangi yöntemle suluyorsunuz? (Haftada bir, bir bardak su ile, ne zaman eğilirlerse kovaya daldırmak suretiyle, vb) Tabakta su bırakıyor musunuz? 3- Gün ışığı alma zamanlaması ve süreleri nedir? (sabahtan öğlene kadar doğrudan günışığı alan bir noktada, öğleden sonraları iki saat doğrudan ışık alan bir noktada, veya hiç doğrudan görmez ama hep aydınlık olan bir noktada, vb) 4- Nasıl bir saksı harcınız var? (Torf, humus, kompost, bahçe toprağı, vb) 5- Besin olarak ne miktarda ve ne sıkklıkta uygulamanız var? Nasıl (ne marka ve mümkünse etiket değerleri ile) bir besin takviyesi kullanıyorsunuz? 6- Saksının bulunduğu konum ısı kaynaklarına yakınlık açısından ne mesafede? Kalorifer peteğinin üstünde, sobanın dibinde, hiçbiri ile uzaktan yakından alakası yoktur, vb) 7- Sağlıksız yaprakların altlarında veya üstlerinde yabancı organizma tespt edebiliyor musunuz gözle? Fotoğraflarla beraber bu 7 detayı da belirterek gelirse sorular, çok sağlıklı olacak bundan sonrası için. NOT: İleride, arkadaşlarımızın da desteğiyle bu listeyi çoğaltabilir ve bu mesajı güncelleyebiliriz. Alıntı:
|
|
13-03-2009, 17:43 | #743 | ||
Ağaç Dostu
|
Sevgili kaktüs, Saçıkıbrıs konusuna bir kaç mesaj önce açıklık getirmiştik. Orada bir sorunumuz olmaz artık. Ev şartlarında ilk tomurcuk verdikten sonra o tomurcukların çiçeğe dönmesi benim uygulamalarımda 2 ayı rahat buluyor. Yani, tomurcuklanma başladıktan sonra epeyce süre geçiyor. Lakin, bu gecikmede ortamdaki ısı ve günışığı ana belirleyici. Ne kadar idealse, o kadar kısa zamanda çicek açıyor. Artık evlerimizde ne kadar olursa. Tomurcuklar dökülmesin de, geç açsın; yeterr ki açsın NOT: Aman tomurcuklanma olduktan sonraki sulamaya dikkat. Aşırı ıslak toprak, hemen tomurcukların dökülmesine neden oluyor. Alıntı:
Bitkilerin ortamdaki demiri almalarını engelleyen en önemli hususlardan biri de toprak asiditesidir. Sevgili Todor bu konuyu daha net açıklayacaktır bize, ancak sizin harcınızın asitliği yeterli olmayabilir mi ki? Bu konuda (Toprak pH sı ve Bitki Besin Alımı) sevgili Mine Hn'dan derlediğim şu mesajım referans alınabilir. Özetle: "Suda ve toprakta bulunan fazla kireç demir alımını etkiler. Özellikle asit ortam isteyen bitkilerde buna bağlı olarak demir eksikliği görülür. Demir eksikliği bitkilerde, genç yapraklarda damarlar arası sararı sararma ile ortaya çıkar. Damarlar yeşildir. Bu belirti görülmeye başlandığında mutlaka demir verilmelidir. İlla demirsülfat şart değil. Ziraatçilerden demir gübresi de alabilirsiniz. Ancak diğerine göre çok daha pahalıya mal olur." İşin teknik temelini ise "Toprak pH sı ve Bitki Besin Alımı" mesajında nakletmiş: "...tabloya bakarsak demirin alımının asit değerlerde yüksek olduğunu, ortam alkalileştikçe demirin alınamadığını görürüz. Gerçekten de toprakta fazla kireç olunca bitkide demir eksikliği o derece açıktır ki, alışkın bir göz pH metre kullanmadan hemen bunu izler. Genel olarak bitkiler 6.5-7.5 pH sınırlarında en fazla besin alımını gerçekleştirir. Bu arada sulama suyumuzun pH sının da toprak pH sını etkilediğini söylemeye gerek yok sanırım.Aşırı kireçli sularımıza da dikkat çekmek istiyorum. Basit bir pH metreyi ziraat marketlerden alabilirsiniz.Elbette çok çok gelişmişlerini de. Bir turnusol kağıdıyla da basitçe bakabilirsiniz. Toprağınız çok alkali olmuşsa kükürt, çok asit olmuşsa tarım kireci ile gübreleyip dengeleyebilirsiniz. Aksi taktirde verdiğiniz besin maddelerinden bitkinizin hiç faydalanamayıp fizyolojik olarak hastalanması söz konusu olacaktır." Bir de alternatif bir uygulama tavsiyesi var şurada : "...Toprak pH sını limon tuzu uygulayarak düşürün ki bitkiniz besin elementlerinden faydalanabilsin. Sonra da demir ve diğer mikroelementleri de içeren bir besin verin. Limon tuzu uygulamanız güç olursa amonyum sülfat yani şeker gübre de verebilirsiniz, asit karakterli olduğu için pH yı düşürdüğü gibi, azot gübrelemesi de yapmış olursunuz. Yalnız eğer şeker gübre verirseniz diğer mikroelement ve demirli gübrelemeyi 15 gün sonra yapın. Bu arada gardenyaların yaprak uçları nem dengesi ayarlanmazsa kurur. Tabakta su bırakmayın, aşırı sulamayın." Alıntı:
Bir de saksı harcını değiştirmeyi deneyelim derim sizce de uygunsa. Hazır da mevsimi ne güzel... |
||
13-03-2009, 17:44 | #744 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 02-10-2007
Şehir: Istanbul/Syndey
Mesajlar: 1,003
|
Benim de bildiğim ikisinin de ortak noktası "asidik" toprak olması idi. Bu sene açelyalarımın toprağını değiştirmek için almıştım açelya toprağını elimde az bir miktar kalmıştı. Asitliği de daha kolay sağlayabileceğimi düşündüğüm için denemek istedim. Sn omar'ın da uyarısını dikkate alarak tamamını açelya ile değiştirmedim 1/2 kadarını (belki daha da azını) kullandım, geri kalanını bahçe toprağı ile tamamladım. Su tutan bir toprak ise en azından perlitin görevini görür sanırım (umarım). Bir risk almayı göze aldım. Deneyip göreceğiz açtırabilecek miyim bakalım... Sonucu paylaşırım, yeter ki hüsran olmasın. Açelya'ları da gene sn omar'ın önerisi üzerine tabaklarında su dökmeden sulamayı deneyip gözlemleyeceğim. Toprağı değişenler, bir kısmı mecburiyetten üstü çiçekli saksı değişimi yapılmasına rağmen gayet keyfe geldiler. Yapı marketlerden birinden dayanamayıp almıştım küçük bir tanesini ama daracık bir saksıda garip bir karışıma dikili idi. Suladığında su akıp gidiyordu altından ve yaprakları çiçekleri büzüşmüş kalmıştı. Öleceğine çiçeklerini döksün daha iyi deyip onun da saksısını değiştirdim. Çiçeklerini dökmediği gibi tomurcukları birbiri ardına açmaya başladı. Ful konusunda ise, kokulu türlerden biri olduğunu bildiğim ve merak ettiğim bir çiçek. Ama bir Ful'um yok. O yüzden bilemiyorum bakımını. |
13-03-2009, 17:49 | #745 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 02-10-2007
Şehir: Istanbul/Syndey
Mesajlar: 1,003
|
Ben mesaj yazana kadar siz ne kadar uzun ve güzel bilgiler vermişsiniz lerdemir. Gerçekten teşekkür ederim. Üşenmeden tek tek hatırlatıp toparlama yapmışsınız. Ve soruyorum size. Daha önceleri nerelerdeydiniz? Başlık siz olmadan öksüz kalmış İlk tomurcuk açtığında ilk işim hemen eklemek olacak. |
13-03-2009, 18:01 | #746 | |||||
Ağaç Dostu
|
Sayın melantis, Saçıkıbrıs ve demirsülfat hususunda bir iki mesaj yukarıdaki bilgiye göre çekinmeden hareket edebilirsiniz. Yine de temin imkanınız olmazsa, müsait bir zamanda gittiğimde, fidanlıktan alır size postalarım sizin için de uygun olursa. Ayrıca, 7 madde halinde belirttiğim hususları müsait bir zamanınızda netleştirebilirseniz daha sıhhatli yaklaşabiliriz konuya... Alıntı:
Gardenya da dahil, hiçbir bitkinizin sulamasında SODA KULLANMAYIN! Sodanın içeriğindeki sodyum mineralleri toprakta tuzlanma etkisini artıracak ve saksı harcınızda bitkinize büyük zarar verecek ortamı hızlandıracaktır. Alıntı:
Melantis'e yazdıklarımı dikkate alabilirsiniz. Alıntı:
Kökler saksının alt deliklerinden çıkmaya başlamışsa, bir boy büyük saksıya almak lazım olmuştur; mevsim olarak da tam da mevsimindeyiz; gecikmeden yapın. Gardenyanız mutlu olsun Sayın züleyha'nın emek verip aktardığı tüm doğru uygulamaların yanında ilave etmek istediğim tek husus, SULAMA SONRASINDA SAKSI ALTLIĞINDA saksının alt deliklerini kapatacak seviyede SU BIRAKILMAMASIDIR! Saksınızın alt deliklerinin hava ile temas etmesi lazım, yoksa bitki kökleriniz çürür ve güzelim gardenyanızı kaybedersiniz. Alıntı:
Sayın gravel ve owwwo ve vertigo, Sizi de aynı 7 maddeye davet ediyorum efendim Sayın vertigo, Kökler saksının alt deliklerinden çıkmadan bir boy büyük saksıya almaya gerek yoktur başkaca da bir zaruret yoksa. Eğer böyle bir durum varsa, şimdi tam zamanı; gecikmeden hallediniz. Alıntı:
|
|||||
13-03-2009, 18:09 | #747 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili kaktüs, Açelya topraklı uygulamanızın ve sulama rejimlerinizin sonuçlarını gelen günlerde detaylıca anlatarak paylaşacağınızı ve bizleri aydınlatacağınızı düşünüyorum. Ful konusunda ise İzmir'li dostlarımızın yardımcı olacaklarını ümit ediyorum. Ya da aldığım çeliklerden köklendirebileceklerim olursa, haberleşiriz. Neyse, bu başka bir bitki başlığının konusu. Burada kapatıyorum... |
13-03-2009, 23:18 | #748 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 02-10-2007
Şehir: Istanbul/Syndey
Mesajlar: 1,003
|
) Benim alıntımda aslında yanlış anlamışsınız. Sodalı suyla suluyorum deyince sn ebruli ben de sodalı suyla sulanması önerilmemiş zaten demiştim. Ben hiç denemedim bile. Limon tuzunda bile başlarda ellerim titredi, acaba fazla gelir mi birşey olur mu diye? Sacı-kıbrısı İstanbul'da hangi fidanlıktan temin ediyorsunuz? Ya da demirli besini. En azından temin edip el altında bulundurabilirim. Ortancalarda da deneme yapacağım. Bu ara pek bir deneysel havadayım.. Gardenya'mın ilk günkü fotoğrafını çekmemiştim ama haftasonu şu anki halini çekip ekleyeyim.. Dilerim sizlerinkiler gibi açık çiçeklerle dolularını da çekebilmek nasip olur. |
14-03-2009, 11:42 | #750 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 28-07-2008
Şehir: izmir
Mesajlar: 124
|
Hemen Sayın Lerdemir'in formatında cevaplarımı sıralayayım Şimdiden çok teşekkürler ilginize. 1- Ne suyu ile suluyorsunuz? (Çeşme, yağmur, vb) Damacana ile aldığımız su ile suluyorum. 2- Ne sıklıkta ve hangi yöntemle suluyorsunuz? (Haftada bir, bir bardak su ile, ne zaman eğilirlerse kovaya daldırmak suretiyle, vb) Tabakta su bırakıyor musunuz? Yapraklar kendini saldığında üstten dökerek suluyorum. daldırmıyorum. Bu da haftada 2-3 kez oluyor. Yerlinin su ihtiyacı ayda 1-2 kez olurken ithal gardenyanın bu kadar sık olması şaşırttı beni açıkçası. Tabakta su kalmıyor. Zira toprak bir altlık üstünde duruyor. Su alta geçse de altlık emiyor. Su içinde kalmıyor. 3- Gün ışığı alma zamanlaması ve süreleri nedir? (sabahtan öğlene kadar doğrudan günışığı alan bir noktada, öğleden sonraları iki saat doğrudan ışık alan bir noktada, veya hiç doğrudan görmez ama hep aydınlık olan bir noktada, vb) Doğrudan dünışığı almıyor. Sürekli aydınlık olan mutfak penceresi önünde şu an. Sararmaları önleyemeyince hem daha aydınlık hem daha nemli olan mutfağa terfi ettirdim ama sararmalar henüz durmuş değil. Gittikçe kelleşiyor. 4- Nasıl bir saksı harcınız var? (Torf, humus, kompost, bahçe toprağı, vb) İkea'dan alınmış Hediye olarak geldi. Harcı konusunda çok fazla bilgim yok. Torfa benizyor. 5- Besin olarak ne miktarda ve ne sıkklıkta uygulamanız var? Nasıl (ne marka ve mümkünse etiket değerleri ile) bir besin takviyesi kullanıyorsunuz? Ayda 1 kez limon tuzlu suyla suluyorum. Bir sonraki sulamayı demir tozlu suyla yapıyorum. Ayda bir kez de pokon sıvı gübre ile suluyorum. NPK : 7-3-7 6- Saksının bulunduğu konum ısı kaynaklarına yakınlık açısından ne mesafede? Kalorifer peteğinin üstünde, sobanın dibinde, hiçbiri ile uzaktan yakından alakası yoktur, vb) Isı kaynağı ile alakası yok ama mutfak soğuk olmuyor. Fırın-ocak- kaynayan çaydanlık gibi sebeplerden de ılık ve nemli denilebilir. 7- Sağlıksız yaprakların altlarında veya üstlerinde yabancı organizma tespt edebiliyor musunuz gözle? Yabancı organizma yok. Fotoğraflar (Bunlar çekildikten sonra daha da kelleşti açıkaçası. Tomurcukların çoğu dipten başlayarak kararıp düştü.) |
Konu Araçları | |
Mod Seç | |
|
|