![]() |
|
|
|||||||
| Anket Sonuçlarını Göster: GDO'lu besinler tüketmek ister misiniz? | |||
| GDO'suz olduğunu bilmek istiyorum |
|
243 | 98.38% |
| Binde dokuza kadar GDO'lu içerik benim için sakıncasızdır |
|
2 | 0.81% |
| Benim için olmuş, olmamış farketmez |
|
2 | 0.81% |
| Oy Verenler: 247. Bu ankete oy veremezsiniz | |||
![]() |
|
|
|
Dış Bağlantılar | Konu Araçları | Mod Seç |
|
|
|
|
#1 |
|
-
|
Hayır, ne böyle bir iddiam ne de herkesin adına aldığım bir karar var, kişisel görüşüm yazdığım gibidir. Tartışma yine kelime oyunlarınıza dönmediği sürece herkes birbirinden bir çok şey öğrenebilir, en azından öğreneceği unsurları keşfedebilir. Ben öğreniyorum kendi adıma... Siz, GDO karşıtı düşünce sahiplerinin önyargılı davranmasını eleştirirken GD bitkilerin üretilmesinde bir sakınca görmediğinizi alttan alttan vurguluyorsunuz. Sorunca inkâr etseniz de böyle... Ama sizden bir türlü GDO'ların bildiğiniz faydalarını duyamadık. Ama zararları, riskleri sıralandığında gelin görün ki, konu bu değil ki diye başlayıp işi kelime oyunlarına çeviriyorsunuz, konu dağılıyor, odak bozuluyor... Ben böyle değerlendiriyorum. GDO'ya karşı önyargı doğrudur ya da yanlıştır bu ayrı bir konudur. Kanaatimce esas olan soru: GDO'ya karşı önyargı duymak veya temkinli davranmakta haklılık payımız var mıdır yok mudur? Sizin önyargı dediğiniz tavrı, ülkeler "temkinlilik" olarak değerlendirmiş. Yukarıda sayın MeyveliTepe'nin 138 numaralı mesajında verdiği kaynağı görmemiş ben de mükerrer olarak vermişim... O kitabın tartıştığımız çerçeveye uygun başlıklarını da bu sayfalara taşımış, temkinli olmamın nedenini bu belgedeki makalelere dayandırmıştım. Yanında kahkaha simgeleri eşliğinde yazdığınız "20 yıl bekledik 220 yıl daha mı bekleyelim, hayali düşmanlarla mı savaşıyoruz, vb. gibi" sözlerinizin hiç doğru olmadığını, GDO'dan uzak durmak için hem beklemeye gerek kalmadığını hem de düşmanların hayalî değil tespit edilebilenlerinin olduğunu yetkin kişilerin makalelerinden öğrenmiş olduk. Ayrıca, GDO içeren, GDO'lu bitkisel ürünlerden elde edilen ya da GDO'lu bitkilerle beslenen hayvansal ürünleri tüketmek kimi insanlarca hak olarak istenebilir. Ancak, bu hak karşıt görüş sahibinin sınırlarına tecavüz edilmediği sürece geçerlidir. |
|
|
|
|
|
#2 | ||||
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-03-2012
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 209
|
Off-topıc
Tartışmayı sürdürmek istemiyorum ama iş biraz kişiselleşmeye başlıyor. Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Yetkin dediğiniz makaleler hangisidir onu da anlamadım. Sayın MeyveliTepe'nin verdiği bazı linkler var. O çalışmalardaki sonuçlar üstünde görüşlerimi ifade ettim zaten. Tabipler odasının kitapçığından bahsediyorsanız o bir görüş çalışmasıdır. Bilimsel makale değildir. Ayrıca içinde konunun uzmanı olan 1-2 kişi mevcut. Diğerleri hukukçu, çevreci vs. O bir STK görüşüdür. Anlayışla karşılarım. STK'ların görevi de toplumları uyarmaktır. Bu yönüyle olumlu bir çalışmadır. Alıntı:
Herhangi bir insanın "karşıt görüşlü" olmasını da gayet iyi anlarım. Ama karşıt görüş sahibi olmak "haklı olmak" anlamına gelmez. Buradaki 100 kişinin 99 tanesi evrim teorisinin yanlış olduğu görüşünde olsa bile bu bir "bilgi" değeri taşımaz. Çünkü bilimde demokrasi değil, veriler konuşur. Siz verilere bakarak "GDO kötüdür" dersiniz... Sizin görüşünüzdür. Ben "o kadar kötü değildir" derim... Bu da benim görüşümdür. Arkasında veriler olan hiç bir argümana da "aptalca" gibi yakıştırmalarda bulunmam. Ancak; "Nevşehir Patatesi" gibi birbiriyle yanlış ilişkilendirilmiş argümanları aptalca bulurum. Her neyse... Bu konuyu fazla uzatmanın anlamı yok. Çünkü bir iletişim sorunu olduğu besbelli... Benden bu kadar. Sizlere hayırlı tartışmalar. |
||||
|
|
|
![]() |
|
|