View Full Version : Zeytin (Olea)
Sayfalar :
1
2
3
4
5
6
7
[
8]
9
10
Çok teşekürler pria çok sevindim.. İyiki varsınız.
salihm35
26-03-2012, 17:04
Bu sene zeytin toplarken çektiğim sarı yaprak zeytini fotoğrafı..
http://img708.imageshack.us/img708/3408/zeytin.jpg (http://img708.imageshack.us/i/zeytin.jpg/)
Merhaba Sayın Aliok1,
Acaba Sarı yaprak zeytininin yağ verimi, periodisite durumu ve iklim isteği ile ilgili bilginiz var mıdır? Bir arkadaşım çok methetti ancak Zeytin ile uzaktan yakından alakası olmayan biri. O nedenle sizin mesajınızı görünce sormak istedim. Benim arazim İzmir Urla'da. Hayli rüzgarlı biraz da kurak bir bölge. Ağacın su ihtiyacı nasıldır?
Çok teşekkürler,
Salihm35
Arkadaşlar,
Bir yıldır Artvin Butko Zeytini fidanı arıyordum fakat henüz bulamamıştım ama bu sayede Karadeniz'de de bir zamanlar zeytin çeşitleri olduğunu ve yetiştirildiğini öğrendim. Bu türlerin maalesef Artvin'deki bir kaç çeşit hariç hepsinin zamanla bölgelerinde yok olduğunu da öğrendim. Fakat şimdi Devlet Zeytin Gen Bankası Yerel Çeşitler Kolleksiyon bahçesinde Karadeniz Zeytin Çeşitlerinin hepsinden buldum. Aşı kalemi temin edebilirim. Fakat bu konuda profesyonel olarak ilgilenebilecek arkadaşlardan yardım bekliyorum.
Artvin'deki bir kaç çeşit haricinde diğer çeşitlerin hepsi bu kolleksiyon bahçesi hariç kendi bölgelerinde tamamen yok olmuştur.
Ayrıca Karadeniz çiftçisi de yıllardır alternatif tarım arayışındadır.
Karadeniz Zeytin çeşitleri soğuğa ve zeytinin yetişebileceği en zor iklim koşullarına en dayanıklı zeytin türleridir.
Hala Artvin'de Yusufeli'de yetiştiriciliği yapılan Butko zeytininin zeytinyağı uluslararası lezzet ödülüne sahiptir.
belki bölgesinde yok olup giden diğer türlerde de durum böyledir.
çok erkenci çeşitlerdir eylül ayında bile kararmaya başlayan çeşitler var.
Bu çeşitleri tekrar hayata geçirip, yaygınlaştırarak, yok olmalarını engelleyelim.
Lütfen sadece hobi amaçlı bir kaç adet yetiştirecekler değil, sadece profesyonel olarak ilgilenecek ve bu fidanlardan yetiştirerek başta karadeniz ve marmara olmak üzere zeytin yetiştirilen bütün bölgelere satışını dağıtımını yapabilecek arkadaşlar yardımcı olabilir mi?
hobi amaçlı ilgilenen arkadaşlar; önümüzdeki yıllarda yeterli sayıda çoğaltmayı başarırsak, bahçenizde müsait ise zeytin yetişen heryerde yetişebilecek bu çeşitlerden her birinden en az bir adet fidan bulundurabilirsiniz.
Artvin'deki bir kaç çeşit hariç diğer tüm çeşitler bölgelerinde tamamen yok olmuşlardır.
bu çeşitlerin her birinin aşı dalından, devlet zeytin gen bankası yerel çeşitler kolleksiyon bahçesinde bulmak mümkün. Bu konuda sizlere yardımcı olabilecek birini biliyorum.
Karadeniz Zeytin Çeşitleri;
Ağaç No:1
Butko
Görvele
Marantelli
Otur
Patos
Samsun Salamuralık
Samsun Tuzlamalık
Samsun Ufak Tuzlamalık
Samsun Yağlık
Satı
Sinop No:2
Sinop No:4
Sinop No:5
Sinop No:6
Trabzon Yağlık
Samsun Kırmızı Tuzlamalık
Tuzlamalık
Benim yeni haberi oldu, böyle de birşey varmış:
OLIVTECH (http://olivtech.izfas.com.tr/indexx.php?f=1d345dae736150d1ec41d77f64de8782&l=1) Zeytin, Zeytinyağı ve Teknolojileri Fuarı
murat
veyselkiral
27-04-2012, 03:34
benim bilecikte 8 dönüm boş arazim var ve zeytin ekmek istiyorum..
bana bilgi yardımcı olacak arkadaşlar aranıyor.1. sorum zeytin fidanlarını 1 yaşında alacağım seneye martta dikim yapıcam.acaba dikeren neler kullanmalıyım.daha kuvvetli bir ağaç olması için.
2. sorumsa kaça kaç eklmeliyim.
veyselkiral
27-04-2012, 03:37
bilecik bölgesinde yetiebilecek yağlık zeytin çeşidi hangisidir..
kelebek çalısı
30-04-2012, 00:02
Zeytin çiçekleri o kadar yoğun ki, doğal olarak tepemizden aşağı yağmur gibi yağmaktalar her gün.
Kokusu da daha önce etkilemezken, bu sene çok ağır gelmeye başladı bana, burnunuza kaçarsa yandınız, hapşırmaktan yorulursunuz. Sapsarı boyuyor çiçekler heryeri.
Alerjisi olanlar için riskli bir dönem. Solunum yolları alerjisi olanlar, dikkat ediniz.
kelebek çalısı
01-05-2012, 20:32
Bahsettiğim zeytin çiçekleri ve çiçek tozları çok yoğun ve bitecek gibi değil.
salihm35
10-05-2012, 08:25
Merhaba Sayın veyselkıral,
Hoş geldiniz. Ustalar henüz sorunuzu fark etmemiş olsa gerek. Bilecik'te zeytin yetiştirmek pek mümkün değil kanaatimce. Kışın hava sıcaklığı -7 ve daha soğuk oluyorsa -ki neredeyse kesin- zeytin ağacı yaşayamaz. Size önerim etrafınızda hangi ağaçlar var ise o doğrultuda seçim yapmanız.
Kolaylıklar dilerim.
bilecik bölgesinde yetiebilecek yağlık zeytin çeşidi hangisidir..
Tarım İl Müdüdürlüğü Bilecik'te Gemlik çeşidi dağıttığına göre en uygunu o olsa gerek..
Bilecik'te Zeytin Fidan Datld (http://www.sondakika.com/haber-bilecik-te-zeytin-fidani-dagitildi-2448755/)
Bizim semt pazarına Bilecik'li köylüler çok geliyor..Zeytinleri hep Gemlik..
Sanırım, Bilecik'te Sakarya nehri vadisinin yamaçları zeytin için elverişli..
''Bu bilgileri aktarırken olabildiğince latince kelimelerden ve kimyasal deyişlerden kaçınmaya çalışacağım.daha çok yapılan hatalar,lüzumsuz harcamalar,yükseltilen maliyeyetin önlenmesi,yanlış bilinenler üzerinde duracağım.Hedefim akademisyenler ve meslektaşlarım değil.zeytin ÇİFTÇİSİDİR.yazılarımda 30 yıllık bilgi birikimimi teorik ve pratik olarak aktarmaya çalışacağım.Bunu yaparkende ;"konuşuyor"gibi yazacağım.damdan düşen adama doktor çağıralım demişler de, adam hayır demiş bana damdan düşen birini çağırın" ben damdan düşen doktorum.görüşlerim akademisyenlerle ters düşebilir,beni yetiştiren onlardır ve herzaman saygı duyarım.''
diye yazan 30 yıllık Ziraat Mühendisi ve çiftçi olan sayın Kuddusi Taner'in blog yazılarını okumanızda yarar var:
Erdek Tarım (http://erdektarim.blogspot.com/search?updated-min=2007-01-01T00:00:00%2B02:00&updated-max=2008-01-01T00:00:00%2B02:00&max-results=13)
Arkadaşlar manisa köprübaşı ilçesinde zeytinlik almayı düşünüyorum düşündüğüm arazide 1000 adet edremit 500 adet gemlik cinsi 7 yaşında zeytin varmış arazi 60 dönüm malumunuz kredi ile alacağız memur olarak çalışmaktayım yıllık sulanırsa ne kadar verim elde edebilirim sulanmadan ne kadar verim elde edebilirim şimdiden teşekkürler
Halil Önen
08-07-2012, 13:36
Arkadaşlar manisa köprübaşı ilçesinde zeytinlik almayı düşünüyorum düşündüğüm arazide 1000 adet edremit 500 adet gemlik cinsi 7 yaşında zeytin varmış arazi 60 dönüm malumunuz kredi ile alacağız memur olarak çalışmaktayım yıllık sulanırsa ne kadar verim elde edebilirim sulanmadan ne kadar verim elde edebilirim şimdiden teşekkürler
Fiyat uygunsa kaçırmayın derim...
Yetişmiş zeytin ve sulanır, budanır gübrelenirse iyi verim verir...
Zeytin bakımı sever...
MeyveliTepe
08-07-2012, 14:16
''Bu bilgileri aktarırken olabildiğince latince kelimelerden ve kimyasal deyişlerden kaçınmaya çalışacağım.daha çok yapılan hatalar,lüzumsuz harcamalar,yükseltilen maliyeyetin önlenmesi,yanlış bilinenler üzerinde duracağım.Hedefim akademisyenler ve meslektaşlarım değil.zeytin ÇİFTÇİSİDİR.yazılarımda 30 yıllık bilgi birikimimi teorik ve pratik olarak aktarmaya çalışacağım.Bunu yaparkende ;"konuşuyor"gibi yazacağım.damdan düşen adama doktor çağıralım demişler de, adam hayır demiş bana damdan düşen birini çağırın" ben damdan düşen doktorum.görüşlerim akademisyenlerle ters düşebilir,beni yetiştiren onlardır ve herzaman saygı duyarım.''
diye yazan 30 yıllık Ziraat Mühendisi ve çiftçi olan sayın Kuddusi Taner'in blog yazılarını okumanızda yarar var:
Erdek Tarım (http://erdektarim.blogspot.com/search?updated-min=2007-01-01T00:00:00%2B02:00&updated-max=2008-01-01T00:00:00%2B02:00&max-results=13)
Zeytin sineğine ne yapılacağını yazmamış.
Zeytin sineğine ne yapılacağını yazmamış.
sinek zeytin yağ almadan vuruk yapmaz.çok nadir olarak zorda kalırsa havalar anormal sıcak geçerse vuruk yapabilir.doğrusu;ilk vuruk görülür görülmez ilaçlamaya başlanmalıdır.çok sorulan soru vuruk görüldüğünde hepsine birden vuruk yapmaz.güneye bakan iri zeytinlerden başlar.ilk önce bu zeytinlere bakılmalı.sonra 20 gün arayla hasata kadar ilaçlamaya devam edilir
Erdek Tarım: ZEYTİNDE İLAÇLAMA (http://erdektarim.blogspot.com/2007/05/zeytinde-ilalama.html)
Arkadaşlar manisa köprübaşı ilçesinde zeytinlik almayı düşünüyorum düşündüğüm arazide 1000 adet edremit 500 adet gemlik cinsi 7 yaşında zeytin varmış arazi 60 dönüm malumunuz kredi ile alacağız memur olarak çalışmaktayım yıllık sulanırsa ne kadar verim elde edebilirim sulanmadan ne kadar verim elde edebilirim şimdiden teşekkürler
Köprübaşı çok farklı zemin ve eğimlere sahip bir bolgedir. Bu nedenle araziye gidin ve yürüyün bakın uzun vakit ayırınız... Çok yer bakmıştım gecen sene... (Tahmin ettigim yer mı acaba diye de düşünüyorum... Emekli bir asker mı sahibi?) eğimin çok olduğu yerlerde egimin bakısını da değerlendiriniz...
Zeytinliğimin toprağı adına kist te denilen kumlu bir topraktı..
Yıllardan beri beygir bağlamak için kazık bile zor çakılan bu toprağı ıslah için 8-10 kere tekli derin patlatmadan tutun, yeşil gübrelemeye ( bakla) kadar çok şey yaptım..
Motorlu tırpanla otunu biçtim..budama artklarını bile yakmayıp araziye saçtım..
Son iki yıldır granül halindeki borlu ve çinkolu leonardit ile DoktorTarsa'nın toz humik asitini sulandırarak topraktan verdim..
Bu yıl sanırım bunun semeresini gördüm..
Diğer yıllarda aşırı sıcaklarda taş gibi sertleşen toprak, bu yıl oldukça gevşek, çepinle eşilebilen bir duruma geldi..
Ayrıca..çevremdeki zeytinlik sahipleri, zeytinler kuraksadığı için benim köye gittiğim 3 temmuzdan 5-10 gün önce sulamalarına rağmen benim zeytinlerde herhangi bir su ihtiyacı belirtisi görmedim..yapraklarda kıvrılma ve renk solmasına tanık olmadım..bu durum, leonardit ve humik asitin toprağa daha fazla su tutma yeteneği kazandırdığının göstergesi..
Gelecek yıl dekara 50 kilo leonardit ile humik asiti yine vereceğim..
--
Ayrıca, bu yıl yine DoktorTarsa'nın Proton'unu yapraktan kullandım 3 kez..Bu denizyosununu sırf bitkinin kuraklık stresini azalttığı için kullandım..
Yapraklar zümrüt yeşili..Sanırım bununda katkısı var..
Bu yıl çok tane tuttu ve karabiber dökümü dahil tane dökümü çok çok az oldu..Tane tutturamıyan 30-40 fidanım vardı..bu yıl her fidanda tane var..ve..fidanlar yüklü..zeytinler irileştikçe dipten 4-5-6 çatal yaptırdığım dallar ağırlıktan sarkmaya başlamışlar..
Ama, en çok sevindiğim şey, çevremde hemen herkesin aşırı sıcaklar yüzünden fidanlarını sulamak zorunda kalmalarına rağmen benim fidanların hiçbir susuzluk belirtisi göstermemeleriydi..
Leonardit, humik asit ve denizyosununun etkilerine inancım daha bir arttı bu yıl..
kelebek çalısı
20-07-2012, 22:22
Bahçede var olan iki zeytin ağacından birindeki zeytinlerin gelişimi şöyle..
320008
320009
320007
Bu zeytin bu alanda daha önceden varlığını sürdürdüğünden yaşı, cinsi ve bakımı konusunda hiç bir bilgim yok. Fakat bahçede var olan diğer zeytin ile bu zeytin farklı. Lezzetleri birbirinden ayrılıyor. Bu fotoğrafladığım zeytinin lezzetini çok beğeniyoruz.
syıldıran
28-07-2012, 09:15
Bahçede var olan iki zeytin ağacından birindeki zeytinlerin gelişimi şöyle..
320008
320009
320007
Bu zeytin bu alanda daha önceden varlığını sürdürdüğünden yaşı, cinsi ve bakımı konusunda hiç bir bilgim yok. Fakat bahçede var olan diğer zeytin ile bu zeytin farklı. Lezzetleri birbirinden ayrılıyor. Bu fotoğrafladığım zeytinin lezzetini çok beğeniyoruz.
Sn. kelebek çalısı ,
Resimlerden anladığım kadarıyla resimlediğiniz zeytin ağacınızın Memecik cinsi olduğunu düşünüyorum. Yeşil zeytin olarak işlendiğinde tadı ve kokusu çok güzel olur. Selamlar . .
dizayn35
17-08-2012, 11:15
bütün arkadaşların şeker bayramını kutlar;
bol zeytinli yıllar dilerim...
En son eylül başında köydeydim..
Nisandan bu yana beşinci defa DoktorTarsa'nın Proton adındaki denizyosununu yapraktan verdim zeytinlere..
Ayrıca bu kış her zeytin etrafına (borlu ve çinkolu) granül leonardit ile yine zeytin izdüşümlerine DoktorTarsa'nın toz humik asitini (DoktoHümate) sulandırarak topraktan verdim..
Yaptığım sulama geçen yıl ile aybı..2 defa suladım..Çekirdeğin sertleşme döneminde ve ağustos başlarında..
Fakat bu yıl zeytin taneleri geçen yıla göre şimdiden %50-60 oranında daha iri ve etli..
Bunu büyük bir olasılıkla denizyosununa borçlu olduğuma inanıyorum..
Bakalım..erken hasat ve yağ oranı üzerine etkisi ne olacak?
Daha şimdiden renk değiştrenler var..
Seneye yine topraktan dekara 30 kilo kadar leonardit ve dekara 200 gram kadar da toz humik asit vereceğim..
Her yıl kışın dekara 20 kilo verdiğim 3x15 gübreyi vermeyeceğim..
Çiçeklenme öncesinden başlayarak yine 4-5 defa denizyosununu yapraktan vermeğe devam..(16 litreye 20-25 gram)
Sadece yapraktan denizyosunu vererek bu güzel sonucu yine alacağıma inancım arttı..
Zeytin çeşitleri ve hastalıklarıyla ilgili görsel bir döküman:
https://docs.google.com/viewer?a=v&q=cache:AOEB6OKhNVIJ:megep.meb.gov.tr/mte_program_modul/modul_pdf/541GI0141.pdf+zeytin+irilik+1+numara&hl=tr&gl=tr&pid=bl&srcid=ADGEEShahwa_AdMv6whfsPa9U52aIKvJGxMixn8yARuD o7JTtSKoLrZCbl0FzS2xojs-xWfHgQw1XUgBvylX2mjKKId10w-027WhOJlQU8OLKIp2VUARe1BWTSVab6zvubOBMgoyriLt&sig=AHIEtbTe3nBsefy8jjHJFEeb6jRC8QZygA
Sayın pria,
Ürününüzün bol hasadınızın verimli olmasını temenni ediyorum.
Zeytininizin cinsi nedir çekirdeği biraz uzun gibi görünüyor bazı çeşitlerde tane iriliği çeşide göre değişmekle beraber birde kullandığınız ürünlerin karşılığını aldığınız görünüyor. Siz bu sene bildiğim kadarıyla derin bir budama yapmıştınız onunda meyve iriliği üzerinde bir etkisi olacaktır.
Birde sizden öğrenmek istediğim borlu ve çinkolu granül leonarditi nereden alıyorsunuz, ambalajı ve fiyat bilgileri nelerdir. Bende zeytin ağaçlarımda kullanmak istediğimden bulunduğum bölgeden temin etmekte güçlük çekiyorum. Yardımcı olmanız beni memnun edecektir.
Muğladan selamlarımla.
Sayın smnunal..
Zeytinlerimin tamamı Gemlik..
Haklısınız; biraz kuvvetli budama yapmıştım geçen yıl..ama önceki yıllarda da kuvvetli budamalar yaptığım halde bu yılki gibi göze çarpan netice pek alamamıştım..Bu yıl çok belirgin bir tane iriliği ve ürün bolluğu var..
Ürün bolluğunu sağlayanda çinko ve denizyosunu bence..
Ayrıca bu yıl tane dökümü çok çok az oldu..tane tutumu çok iyi..
Ben çinkolu ve borlu leonarditlerin 25 kilosunu 20 liradan alıyorum..
İster borlusunu ister çinkolusunu alabilirsiniz..
Çuvallarda OR-GÜB organik gübre yazıyor..
Sayın pria verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim.
Uzun süredir yazılmamış maalesef
MeyveliTepe
17-10-2012, 19:02
Karamürsel_su (kalamata) çeşidini topladık.
Ortak istek, zeytine destek!
Cevher Kantarc - Ortak istek, zeytine destek!-- Gazeteport.com (http://www.gazeteport.com.tr/yazar/11/cevher-kantarci/2867)
Zeytinci
05-11-2012, 22:18
Karamürsel_su (kalamata) çeşidini topladık.
Sn. Meyvelitepe,
Lezzet olarak çok cazip gelmese de albenisi yüksek bir çeşit. Sofrada görmek istiyor insan. Veriminin yüksek olmaması bilgisi ne kadar doğru, acaba?
MeyveliTepe
05-11-2012, 22:37
Aromasının farklılığından dolayı lezzeti de kişiye göre değişiyor. Bir çok tanıdığım bu zeytini tüm diğer çeşitlere tercih ediyor. İşleme ve tüketme şekli de farklı. Bu bölgede bu mevsim işlenmemişi çok satılır. Bilenler 5-6 kilo alıp çizerek 10-15 günde tatlandırır ve beklemeden öyle tüketir. Başka benzer iri çeşitler de var ama buradakiler vaktiyle burada yaşayan rumların Yunanistanın belirli bir yerinden getirilen kalemlerden aşılanmış.
Periosite göstermesi diğer çeşitlere göre daha fazla. Bazı yıllar çok az verirken bazı yıllar çok fazla verir.
Zeytinci
05-11-2012, 22:46
Bilenler 5-6 kilo alıp çizerek 10-15 günde tatlandırır ve beklemeden öyle tüketir. Bazı yıllar çok az verirken bazı yıllar çok fazla verir.
Çizilmeden yapılmasını denediniz mi? Var yılı tanelerin iriliği sebebiyle dalların yere sarktığını görüyor musunuz?
Görsellik olarak Sofrada insan elinin gideceği ilk zeytin olacak gibi duruyor.
MeyveliTepe
05-11-2012, 23:17
Evet, fazlasını çizmeden salamura yapıyorum. Bunları siyahlaştığında değil, renkleri yeşilden kırmızıya dönerken toplarım. Acısı 4-5 ayda tamamen çıkar ama hafif baharlı kalması daha çok tercih edilir. Erik gibi, kütür kütür bir zeytin olur. Halen bir fıçı böyle salamuraya yatırdım. Salamurasında diğer zeytinlerden farklı olarak sirke de kullanılır.
Zeytinci
06-11-2012, 12:15
hafif baharlı kalması daha çok tercih edilir. Erik gibi, kütür kütür bir zeytin olur. Halen bir fıçı böyle salamuraya yatırdım.
Tahmin ederim, kütür kütür olmasını. Şair yapar adamı...
Bir elde kürdan, diğerinde buz gibi malt,
O fıçıda kim olmak istemez...
Sofraları bu zeytinle şendirmek lazım.:)
savagegarden
08-11-2012, 20:50
domat zeytini ekim sıklığı nasıldır?sık dikim uygunmudur.5,5 dönumde 200 ağaçlık ve 7 yasında bir bahçe var alınırmı dıye arastırıyorum.bana cok sık geldi:((
syıldıran
09-11-2012, 08:35
domat zeytini ekim sıklığı nasıldır?sık dikim uygunmudur.5,5 dönumde 200 ağaçlık ve 7 yasında bir bahçe var alınırmı dıye arastırıyorum.bana cok sık geldi:((
Sn. savagarden ,
Merhaba , domat zeytini sulak yerler için uygun olup , dikim aralığı en az 6,5 x 6,5 olmalıdır. Sık dikim yaparsanız ağaçlar birbirine girer , hem işlemesi zor olur , hemde verim alamazsınız. 5,5 dönüm içerisinde 200 ağaç var ise bu dikim aralığının 5 x 5 veya 5,5 x 5,5 gibi olduğunu düşündürüyor , eğer öyleyse sık dikilmişler demektir , ağaçlar büyüdükçe sorun yaratır. Ben bahçemdeki domat zeytinlerini 6,5 x 7 m. aralıklı olarak diktim. Selamlar . .
savagegarden
09-11-2012, 17:23
evet 5 e 5 ekilmiş ve ruzgar gelen taraftakilerde dal kanseri oluşmuş,bugun baktım tarla guzel ama sık dikim ve dal kanseri nedeniyle vazgectim.tesekkurler.sizin bahcenızde hayırlı olsun:))
Zeytinci
12-11-2012, 12:16
domat zeytini ekim sıklığı nasıldır?((
Büyük taç yapmasına (doğası böyle) izin verirseniz seyrek dikime 7x7 izin verilmeli.
Küçük tac yapmasına (ipler sizin elinizde) izin verirseniz sık dikimi tercih ederim. Toplaması, ilaçlaması, budaması, güneşlenmesi ve meyve besleme yolu kısa oluşu sebebiyle bana uygun geliyor. Sulanması olmazsa olmazı.
Izmir Dikili tarafinda 300 agac gemlik zeytinligim var. Biraz evvel telefonda konustum. Iri zeytinin Kg 1.20 den aliyorlarmis. Ayni zeytini gemlikte taris üyesinden 6 TL ye aliyormus.
Bölge zeytin alici doldu. Ziraatci dükkanlari bile alici pozisyonunda. Akhisar, gemlik, istanbul adina piyasadan aracilar topluyor. Anlasilan bu aracilardan kurtulmanin tek yolu zeytini kendimizin basmasi olarak gözüküyor. Zeytinligi satmaktan daha iyi bir cözüm olacagi kesin...
Akhisarda cok evde halkin kendi kuyulari oldugunu hep duyardim. Basabilmek icin gerekli malzemeler, nereden tedarik edilebilir? Nasil yapsak, daha iyi olabilirdi ?
Bu aracilarin emege olan saygisizligini kirmak icin konuyu bilen arkadaslarin bilgisine ihtiyacim var. Simdiden ilgi gösteren herkese tesekkürler...
HALİL ERDOĞAN
15-11-2012, 20:09
Arkadaşlar SAMANLI ve KARAMÜRSEL SU Zeytin fidanı vardır.İsteyen arkadaşlara duyurulur.
Arkadaşlar SAMANLI ve KARAMÜRSEL SU Zeytin fidanı vardır.İsteyen arkadaşlara duyurulur.
Sayın HALİL ERDOĞAN duyurunuzu ilgili başlık altında yapmanız yerinde olacaktır.
1-10 kasım tarihleri arasında zeytinlerimi topladım tek başıma..Günlük 80 kilo altına düşmedim..Sabah 6.45'ten akşam 5.30 a kadar..Öğle yemeği,istirahat yok..Allah'a şükür sıkı bir idman yaptım keyifle..
Yine Çanakkale-Lapseki-Umurbey beldesindeki yağhanede sıktırdım..
Geçen yıl birlikte hasat yaptığımız komşular bu yıl benimle birlikte hasatlarını yapamadılar..
Benim zeytinler kömür karası gibi iken onlarınki hala kızıldı..(Gemlik tipi)
Bunu DoktorTarsa'nın ''Proton'' adlı denizyosununa borçluyum..15-20 gün kadar erken hasat yapmamı sağladı..
Yağ oranım geçen yıl 5 te 1 idi..Bu yıl biraz daha iyi..4.7 kilo zeytine 1 litre yağ..
Yağım daha güzel, daha yoğun ve aromalı bu yıl..
Sanırım artık denizyosunu uygulamasından vazgeçemiyeceğim..
Yapraktan 5 kez verdim bu yıl..
Gelecek yıl, topraktan değil, sürekli yapraktan gübreleme yapmayı deniyeceğim..maliyetleri azaltmak için..
Ayrıca, son iki yıl leonardit uygulaması yaptım..bu yıl yine maliyetleri azaltmak için leonardit yerine yine DoktorTarsa'nın Docto-Humate isimli toz humik asitini uygulayacağım büyük olasılıkla:
Organik Gübreler | DRT TARIM (http://www.drt.com.tr/BitkiBesleme.aspx?sayfa=organik)
Zeytinci
20-11-2012, 19:00
Yağ oranım geçen yıl 5 te 1 idi..Bu yıl biraz daha iyi..4.7 kilo zeytine 1 litre yağ..
Günde 80 kg. iyi spor yapmışsınız. Stres de kalmamıştır. Yağ oranının Gemlik için daha yüksek olmasını beklerdim. Erken toplamış olabilirmisiniz? İyi günlerde sağlıcakla tüketiniz.
Benim fidanlık tam poyraza karşı sayın Zeytinci..
Belki daha fazla yağ verebilir ama benim fazla geç kalma durumum yok..Havalar soğumadan, sert soğuk poyrazlara kalmadan ılıkça havalarda bitirmem gerekiyor bu işi..
Son olarak sıyırmayı unuttuğum dallar var mı diye serin poyrazda çalıştım bir gün..İnanın rüzgardan dallar sallandıkça benim kafam sallanıyor gibime geliyordu..Rüzgarda çok zor yani..
Bu yıl Çanakkale'de lodos felaketi oldu..Bende de lodos döküntüsü oldu ama yağhanenin bulunduğu Lapseki-Umurbey yörelerinden yağhaneye gelen zeytinlerin yarıdan çoğu lodos döküntüsü ve ham..Bu yüzden o yörenin üreticileri 7-8 kiloda 1 litre alabiliyordu..
Sıkım sırası benden önce olan Lapsek'ili bir üretici 1440 kilo ( sanırım Edremit tipi) zeytinden 210 litre yağ aldı..
Kıyaslarsak, benim durumum fena değil..Bunada şükür.
Sayın pria,
Mahsulunüz bereketli olsun. Ekim ayı aşırı sıcak olmasından dolayı bazı bölgelerde yağ verimi düşük. Dün Muğla Göktepe köyünden sıkmış olduğumuz gemlik tipi zeytinden 4 kg'dan 1 kg (Litre değil) yağ verimi elde ettik. Bu zeytinliğin olduğun yörenin rakımı yaklaşık olarak 800 metre.
Rakımı düşük olan yerlerde ortalama 5 ile 5,5 kg arasında zeytinden 1 kg şu an için yağ alınabiliyor.
Bende dün 4 yıllık olan gemlik tipi zeytinlerimin bir kısmını toplayıp bugün yağ çıkardım ortalama 5'de 1 verdi.
Ayrıca fabrikalarda litre ile (sayaç) ölçüm kanunen yasak. Bizim buralarda kesinlikle müsaade edilmiyor.
daruldarp
02-12-2012, 19:17
Arkadaşlar bu hafta içi denizliye kış gelmeye başladı zeytinliğim var ve ilk KIŞLARI olacak ağaçların soguk vurmasın diye üstüne poşet kapatcam altınada kucuk 1 tane delık deleyım dıyorum ama poşetı koyarkende 18-46 gübre atmayı planlıyorum ama hangı ölçude ne kadar atmalıyım bilmiyorum 1 çay bardagı yeter dıye dusunuyorum aslında ağaçları dıkelı 8 ay oldu ve ılk gubresını atayım dıyorum tabı ben bılgısızım acemıyım o yuzden abılerıme ablalarıma sormak ıcın bır yazaym dedım benı bılgılendırırsenız sevınırım
toprak analızı dersenız eğer vaktım yok malesef o yuzden 18-46 dusunuyorum seneye analız yaptırcam en uygununu atcam veya önerebılecegınız kök gubresı varmı sonuçda bu ağaçlardan meyve almıcaz daha o yuzden önerılerınız olursa dınlerım persembe gunune kadar alıp gubrelemeyı ve poşetlemeyı planlıyorum yardımlarınızı beklıyorum
not : ağaç sayısı 420 öğrenciyim ve ailem destekleyemıyor pek tamamen kendı ımkanlarım ıle en uygun şeyı yapmaya çalısıyorum.
BurakSozer
09-12-2012, 00:59
Zeytin ile ilgilenen herkese selamlar, sevgiler.
Siteye yeni üye oldum. Yazmaya başlamadan önce forumaki tüm mesajları okudum. Zeytin hakkında hiçbir şey bilmiyorken değerli tecrübeleriniz ve bilgilerinizle bir yerlere geldiğimi düşünüyorum. Fethiye'de, denize kuş uçuşu 2km, rakımı 1100m olan bir köyde 4 dönüm toprağım var. Buraya kendine yeten bir bahçe kuracağım. Henüz toprak analizi yaptırmadım ama ilk fidan toprağa dikilmeden yaptıracağım. Toprak açık kahverengi, kumlu, kolay dağılan, derin bir yapıya sahip. Tütün yasaklanmadan önce tütün ekimi yapılıyormuş. Arazi meyilsiz, doğu-güneydoğu cepheli, deniz etkisine açık batısı alçak bir tepeye yaslı. Yıllık ortalama yağış 820mm. Kışları yağışlı ve Fethiye'ye göre nispeten soğuk(yaklaşık 5-6 derece daha az) Yazları kurak geçiyor. İlkbahar başında sislenme olabiliyor. Kışın Ocak ve Şubat aylarında sıcaklık zaman zaman 0 derecenin altına düşüyor ancak kar yağmıyor. Nadiren de olsa -7 dereceye kadar düştüğü söylendi. Köyde kimse denememiş ve köylüler burada zeytin yetişmeyeceğini söylüyorlar. Yetişmemesinin bir nedeni de kışın fazla yağış aldığı için taban suyu yükselmesinin kökleri boğması olabilir. Drenaj yapılarak bunun önlenebileceğini düşünüyorum. Öğrendiklerimden anladığım kadarıyla bu rakımda zeytin yetişmiyor. Dikmeyi planladığım zeytin ağacı sayısı 8 adet olacağı için ağaçların gövdesini mısır saplarıyla sarmak, sera naylonu örtmek, henüz formülünü bilemediğim ama imal etmenin mümkün olduğunu düşündüğüm dallara sürülecek doğal solüsyonlarla:), toprak için benzer önlemler almak gibi işlemlerin dona karşı alınabilecek tedbirler olduğunu ve külfet getirmeyeceğini tahmin ediyorum. Her zaman yerli çeşitlerin korunması ve dikilmesinden yanayım. Eğer varsa, yukarıda açıklamaya çalıştığım koşullara uygun yerli çeşitler düşünüyorum. Bornova Zeytin Araştırmaları Enstitüsü'ne mail atmıştım, malesef bir yanıt alamadım. Benzer koşullarda zeytin yetiştiren ya da bu koşullar için tavsiyesi olan varsa yorumlarınız için şimdiden teşekkür ederim.
Unuttuğum bir gözlemimi daha aktarayım:
2 yıldan beri, fidanların arasını hiç sürdürmüyorum, diskaro bile çektirmiyorum, ayrıca granül leonardit ve humik asit veriyorum zeytinliğime..Topraktan verdiğim 3x15 gibi takviye gübrelemeler yerine, ağırlıklı olarak yapraktan denizyosunu veriyorum..sonuçlar oldukça olumlu..
Kasım ayı başlarında fidanlığımda, nergis ve yavru lale soğanlarını ekerken çok dikkatimi çeken birşey oldu..Kazma ile soğanları gömeceğim çizgileri açarken neredeyse her 10 santimde bir iri iri solucanlar çıktı..toprak adeta solucan kaynıyor..istemiyerekte olsa kestiğim solucanlar için üzüldüm hep..
Sanıyorum bu leonardit ve humik asit uygulamaları, toprağın biyolojik yapısını oldukça değiştirmiş ve bol bol solucan üremiş..solucanlar bedava çiftçi benim için..çok sevindim bu duruma..
Bu yıl ayrıca 15 çeşit kadar yem bitkisi tohumu, fiğ, yonca serptim toprağa..çabuk çimlensinler diye toz humik asitle hafif nemlendirip attım onları..her taraf kilit gibi 20-30 çeşit ot çeşidiyle dolsun istiyorum..onları bahar aylarında motorlu tırpanımla biçeceğim nasip olursa..iyi bir malçlama olacağını sanıyorum..
Zeytinci
18-12-2012, 16:09
Unuttuğum bir gözlemimi daha aktarayım:
2 yıldan beri, fidanların arasını hiç sürdürmüyorum, diskaro bile çektirmiyorum,
..solucanlar bedava çiftçi benim için..çok sevindim bu duruma..
Harika bir gözlem.
Fidan araları haricindeki alanları işliyorsunuz. Bu durumda bedava çiftçiler kıyma oluyor...:)
Onları telef etmeden otları ile doğal mücadeleniz oldu mu?
Sayın Zeytinci..
Geçen yıl sadece zeytin dalları izdüşümündeki yerlere otlar çok körpeyken çok hafif bir ot ilacı attım..Zeytin toplarken kolaylık olsun, kilimi rahatlıkla yayayım diye..
Bunun haricindeki yerlere hiç müdahale etmedim, sürdürmedim, şimdi kuru, iri otlarla kaplı..
Zaten bu dikili kuru otlar yüzünden bu yıl afet düzeyinde yağan aşırı 2 yağışa rağmen , fidanlığım oldukça meyilli olduğu halde erozyon, su yarmaları hiç olmadı..
Bu yıl otlanma daha çok olsun diye ayrıca yem bitkisi tohumları ve fiğ saçtım humik asite bulaştırıp..
Baharda otlar yükselince, fazla kartlamadan benzinli tırpanımla biçeceğim..malçlama amacıyla..Artık ot ilacı falan da atmayacağım..
5250 metre kare fidanklıkta çapa ve kazma vurup, sevgili solucanları zorunlu olarak ölmelerine, parçalanmalarına neden olduğum alan sadece 70-80 metrekare..Gerçi yaşarlarmı bilmem ama, ben o parçaladığım solucanları elimle alıp toprağa gömdüm yine..
Yani,nergis ve lale ektiğim yerlerin dışında toprak işlemesi yok..
Solucanlarım huzur içinde faaliyetlerini sürdürebilirler..
Zeytinci
18-12-2012, 22:03
Sayın Zeytinci..
Baharda otlar yükselince, fazla kartlamadan benzinli tırpanımla biçeceğim..malçlama amacıyla..Artık ot ilacı falan da atmayacağım..
Bu da iyi bir uygulama... Erozyon önleme, malçlama vs. Kuru otlar yangın riski yaratmamalı. Kompost yaparsınız herhalde.
Baştan söylemediğiniz çin, sizi takip edenler, kimyasal ilaç kullanan biri olarak yanlış anlayabilir.
MeyveliTepe
18-12-2012, 22:14
Sayın Zeytinci..
Geçen yıl sadece zeytin dalları izdüşümündeki yerlere otlar çok körpeyken çok hafif bir ot ilacı attım..Zeytin toplarken kolaylık olsun, kilimi rahatlıkla yayayım diye..
Bunun haricindeki yerlere hiç müdahale etmedim, sürdürmedim, şimdi kuru, iri otlarla kaplı..
Zaten bu dikili kuru otlar yüzünden bu yıl afet düzeyinde yağan aşırı 2 yağışa rağmen , fidanlığım oldukça meyilli olduğu halde erozyon, su yarmaları hiç olmadı..
Bu yıl otlanma daha çok olsun diye ayrıca yem bitkisi tohumları ve fiğ saçtım humik asite bulaştırıp..
Baharda otlar yükselince, fazla kartlamadan benzinli tırpanımla biçeceğim..malçlama amacıyla..Artık ot ilacı falan da atmayacağım..
5250 metre kare fidanklıkta çapa ve kazma vurup, sevgili solucanları zorunlu olarak ölmelerine, parçalanmalarına neden olduğum alan sadece 70-80 metrekare..Gerçi yaşarlarmı bilmem ama, ben o parçaladığım solucanları elimle alıp toprağa gömdüm yine..
Yani,nergis ve lale ektiğim yerlerin dışında toprak işlemesi yok..
Solucanlarım huzur içinde faaliyetlerini sürdürebilirler..
Altını çizdiğim, koyulaştırdığım şeyler çok çok önemli. Adeta işin püf noktası. Ancak bu noktaya getirmek de kolay değil.
Fiğ, havadan azot fikse eden bir kış örtüsü. Yulaf veya arpa ile beraber harika bir kış örtüsü olur. İlk yazda tohum döktürmeden biçip, bir yaz örtüsü ekilirse (örn. karabuğdağ), çıkacak otu da da kontrol etmiş olursunuz. Başka otlar barınamaz, yeşil gübre olur, organik madde hızla artar, erozyon olmaz.
Bu yaz karabuğdayın yanı sıra bir yerde maş fasulyesi de deneyeceğim. Alleopatisi başka otları baskılıyor.
Zeytinci
18-12-2012, 22:34
Birkaç handikap var gibi görünüyor:
1- Tohum ekmek için toprağın işlenmesi gerek. Yüzeysel saçaklar ve solucanlar zarar görecek. İşlenen toprak erozyon ihtimalini getirecek.
2- Toprak işlenmeyince yağmur suyu yeterince derine emilmez. Yüzeyden akıp gidebilir, meyile göre.
Toprağı işleyecek miyiz yoksa işlemeyecek miyiz? Önce buna karar vermeli. Sonra handikapları ortadan kaldırmalı.
Sayın Zeytinci..
Geçen yıl sadece zeytin dalları izdüşümündeki yerlere otlar çok körpeyken çok hafif bir ot ilacı attım..Zeytin toplarken kolaylık olsun, kilimi rahatlıkla yayayım diye..
Bunun haricindeki yerlere hiç müdahale etmedim, sürdürmedim, şimdi kuru, iri otlarla kaplı..
Zaten bu dikili kuru otlar yüzünden bu yıl afet düzeyinde yağan aşırı 2 yağışa rağmen , fidanlığım oldukça meyilli olduğu halde erozyon, su yarmaları hiç olmadı..
Bu yıl otlanma daha çok olsun diye ayrıca yem bitkisi tohumları ve fiğ saçtım humik asite bulaştırıp..
Baharda otlar yükselince, fazla kartlamadan benzinli tırpanımla biçeceğim..malçlama amacıyla..Artık ot ilacı falan da atmayacağım..
5250 metre kare fidanklıkta çapa ve kazma vurup, sevgili solucanları zorunlu olarak ölmelerine, parçalanmalarına neden olduğum alan sadece 70-80 metrekare..Gerçi yaşarlarmı bilmem ama, ben o parçaladığım solucanları elimle alıp toprağa gömdüm yine..
Yani,nergis ve lale ektiğim yerlerin dışında toprak işlemesi yok..
Solucanlarım huzur içinde faaliyetlerini sürdürebilirler..
Dostum
Hiç toprak işlemesi yapmadığınızı fakat fiğ saçtığınızı söylüyorsunuz.
Tohumları doğrudan toprağa mı attınız sadece?
Yani toprak işlenmeden toprağa bir şeyler ekilebiliyor mu?
Halihazırda bulunan kuru ot kökleri yağmur sularının hızını kesiyor..Toprak kumsal..suyun emilimi ağır bünyeli topraklara göre çok daha hızlı..
Ayrıca her fidanın dibinde daire şeklinde az derin yalak ve bu yalağa bağlı olarak V
şeklinde çapayla açtığım setler var.. bu V şeklindeki hafif yüksek setler yağmur sularının fidanların köklenme bölgesine toplanıp emilmesini ve emilmeden aşağılara akmasını engelliyor sayın Zeytinci..
MeyveliTepe
18-12-2012, 22:50
Birkaç handikap var gibi görünüyor:
1- Tohum ekmek için toprağın işlenmesi gerek. Yüzeysel saçaklar ve solucanlar zarar görecek. İşlenen toprak erozyon ihtimalini getirecek.
2- Toprak işlenmeyince yağmur suyu yeterince derine emilmez. Yüzeyden akıp gidebilir, meyile göre.
Toprağı işleyecek miyiz yoksa işlemeyecek miyiz? Önce buna karar vermeli. Sonra handikapları ortadan kaldırmalı.
Toprak işleme toprağın organik maddesinin artışına göre gitgide azaltılabilir. Sonbaharda çok yüzeysel bir işleme ile fiğ + arpa vs. ekilebilir. Yaz örtüsü işleme olmadan da ekilebilir.
Yağmurun emilmesi de yine organik madde ile çok ilintili (toprak tekstürünün yanısıra).
Dostum
Hiç toprak işlemesi yapmadığınızı fakat fiğ saçtığınızı söylüyorsunuz.
Tohumları doğrudan toprağa mı attınız sadece?
Yani toprak işlenmeden toprağa bir şeyler ekilebiliyor mu?
Evet, haklısınız, toprak işlenmeden hiçbirşey ekilmez..
Ama, ben iki yıldan beri hiç sürdürmediğim halde, kendiliğinden bir sürü ot çeşidi çkıyor..
Ayrıca, buğday-arpa çiftçiliğimden biliyorum; biçerdöğerin biçerken döktüğü buğday-arpa-yulaf taneleride tarla hiç sürülmediği halde sonbaharın ilk yağmurlarından sonra fırça gibi çıkar, benim saçtıklarım niye çıkmasın..zaten attığım yem bitkisi tohumları minik tohumlar, aynen karaçim tohumu gibi..
Fidanlığın her yarafı yaprak, ot kökü, ot yığını, ince dal gibi nesnelerle örtülü..
Saçtığım tohumların bir kısmı bunların altına girse, yağmurun darbesiyle hafifçe toprağa karışsa çimlenmelerine yeter diyorum..ayrıca ben tohumları saçtığım günlerde her taraf yeni çıkmış 2-3 santim yapraklanmış otlarla kaplıydı..saçtığım tohumlar zaten bunlara takılır,yapraklarının altında kalır, bir şekilde çimlenirler diyorum..tohumlara bulaştırdığım humik asit te bunu kolaylaştırır..
Zaten hepsi çıkar demiyorum..ne çıkarsa bahtıma..Mevcut olan ot çeşitlerim biraz daha artsın ve kilit gibi ot kaplasın istiyorum her tarafı..
Bu konuda da gözlemlerimi yazarım..
UNUTULMAZ
19-12-2012, 07:54
Zeytinde dökülme ve şekil bozukluğunu gidermek için irtibata geçebilirsiniz.. Çiçek ve meyve döküesinde yenilikçi çözümler. Müh. Fatih Unutulmaz 05324032844
Zeytinci
19-12-2012, 08:05
Yağmur suyu emilimi için kumlu toprak iyi fikir. Pria'nın karık açma uygulamaları da.
Toprağın organik yapısı zenginleşmesi de.
Aşağıdakiler için ne düşünüyorsunuz?
İşlenilmeyen toprak yüzeyi git gide sıkışarak sertleşir. Güneşlenmeye ve de havalanmaya ihtiyacı olmaz mı? Ara da bir yüzeysel işleme faydalı değil midir?
Atıklar genelde yakılır temizlik amaçlı. Kuru otlu bırakmak yangın çıkma riski yaratır.
1-10 kasım tarihleri arasında zeytinlerimi topladım tek başıma..Günlük 80 kilo altına düşmedim..Sabah 6.45'ten akşam 5.30 a kadar..Öğle yemeği,istirahat yok..Allah'a şükür sıkı bir idman yaptım keyifle..
Yine Çanakkale-Lapseki-Umurbey beldesindeki yağhanede sıktırdım..
Geçen yıl birlikte hasat yaptığımız komşular bu yıl benimle birlikte hasatlarını yapamadılar..
Benim zeytinler kömür karası gibi iken onlarınki hala kızıldı..(Gemlik tipi)
Bunu DoktorTarsa'nın ''Proton'' adlı denizyosununa borçluyum..15-20 gün kadar erken hasat yapmamı sağladı..
Yağ oranım geçen yıl 5 te 1 idi..Bu yıl biraz daha iyi..4.7 kilo zeytine 1 litre yağ..
Yağım daha güzel, daha yoğun ve aromalı bu yıl..
Sanırım artık denizyosunu uygulamasından vazgeçemiyeceğim..
Yapraktan 5 kez verdim bu yıl..
Gelecek yıl, topraktan değil, sürekli yapraktan gübreleme yapmayı deniyeceğim..maliyetleri azaltmak için..
Ayrıca, son iki yıl leonardit uygulaması yaptım..bu yıl yine maliyetleri azaltmak için leonardit yerine yine DoktorTarsa'nın Docto-Humate isimli toz humik asitini uygulayacağım büyük olasılıkla:
Organik Gübreler | DRT TARIM (http://www.drt.com.tr/BitkiBesleme.aspx?sayfa=organik)
Sevgili Pria,
Benim 200 tane edremit tipi zeytin ağacım var, ben de bu sene suni gübre kullanmayı düşünmüyorum, sizin yaptığınız gibi iki yıl leonardit ve hümit asit uygulamasını tavsiye eder misiniz yoksa direkt yapraktan gübrelemeye geçsem olur mu?
teşekkürler
Murat
Sayın tiryaki, leonardit- humik asit uygulamaları besin desteğinden çok, toprağın organik yapısını olumlu yönde değiştirme, toprakta saklı besin öğelerinin alımını sağlama, şelatlandırma amaçlıdır..
Oysa benim bu yıl yapraktan 5 kez verdiğim denizyosunu bitki besleme amaçlıdır..
Ben bu yıl granül leonardit yerine, güvenilir bir firmanın bir bayiinden oldukça uygun fiyata rezerve ettiğim ve ocak ayında atmayı planladığım toz humik asit (humat) vereceğim..
Dekara 1 kilo kadar..
Eğer karlı günlere denk getirebilirsem toz olarak bile serpebilirim toprağa..
Tabi, çiçeklenme öncesinden başlamak üzere yine 4-5 kez denizyosununa da devam..
Aşağıdakiler için ne düşünüyorsunuz?
İşlenilmeyen toprak yüzeyi git gide sıkışarak sertleşir. Güneşlenmeye ve de havalanmaya ihtiyacı olmaz mı? Ara da bir yüzeysel işleme faydalı değil midir?
Atıklar genelde yakılır temizlik amaçlı. Kuru otlu bırakmak yangın çıkma riski yaratır.
-Her yıl 2 defa traktör sokup toprağı çiğnemek toprağı daha sertleştirir,sıkıştırır kanaatindeyim..Yağan kar, ardından gelen don ve humik asit sayesinde toprağın daha kabarıp, pamuk gibi olacağına inanıyorum ve buna 2 yıldan beri tanık oluyorum..Ayrıca toprak solucan kaynıyor, onlar havalandırır toprağı..Hem bu bıraktığım ince zeytin dalları, yaprakları, kuru otlar, ot kökleri solucanlar için sanırım hem barınak hemde gıda kaynağı olmalı..Belkide hızla bu yüzden artıyor solucan sayısı..
Yazmadığım birşey daha var; fidanlıkta eskiden 5-10 noktada karınca yuvaları görürdüm, bu yıl ilk defa sayamayacağım fazlalıkta karınca yuva delikleri var..
Yer altında ne kadar galeri açtıklarını varın düşünün..Bunlar toprak altında sarnıç görevi görür mü bilemem ama, toprağın su tutma-geçirgenliğini arttırır kanısındayım.
- Ben geçen yıl oldukça sert bir budama yapmıştım..sadece soba tutuşturmalık kalınlıkta olanları aldım..Kalan ince dallar, yapraklar, otlarla beraber her tarafta yayılı ve bunlar hızla ayrışıp çürüyorlar..
Yoğun ot birikintileri ve ot kökleri benimde aklıma yangın olasılığını getirmiyor değil..Ama, 3 tarafımda salma büyükbaş, küçükbaş hayvancılık yapan 2 komşum var..Yangın olasılığına karşı onlar benim sigortam..En ufacık bir kıvılcım onlara benden daha büyük zarar vereceği için yangın riski görmüyorum..Anında söndürürler..
Zeytinci
24-12-2012, 15:15
-Her yıl 2 defa traktör sokup toprağı çiğnemek toprağı daha sertleştirir,sıkıştırır kanaatindeyim..Hem bu bıraktığım ince zeytin dalları, yaprakları, kuru otlar, ot kökleri solucanlar için sanırım hem barınak hemde gıda kaynağı olmalı..
Kalan ince dallar, yapraklar, otlarla beraber her tarafta yayılı ve bunlar hızla ayrışıp çürüyorlar..
Toprağın sertleşmesi genellikle, yağmur ertesi toprak yaş iken üzerinde gezinilmesi ile oluyor.
Toprağın traktör ile işlenmesi tavlı olduğu dönemde yapılıyor. Tekerlerin ezdiği toprak sürüldüğü için sıkışmasa gerek.
Kendi halinde, kompost yapılmadan, tarlada bırakılan budama atıkları ve otların zararı yok mudur? Hastalık vs. sebebiyle yakılmaları önerilir diye biliyorum.
Zeytinci
24-12-2012, 15:29
Sevgili Pria,
ben de bu sene suni gübre kullanmayı düşünmüyorum,
Murat
Suni gübrenin meyveleri şişirip süngersi bir yapıya dönüştürdüğünü (selülit gibi) ve toprağın yapısını değiştirdiğini (kum gibi) biliyorum.
Budama gerektiği gibi yapılmadığı zaman, ağaç tac yapısı büyük oluyor. Suni gübre bol (besleyemeyeceği kadar) meyve yaptırıyor. Ağaç, doping yapılmış gibi oluyor. Kısa vade de karlı görülen iş uzun vadede ağaca zarar veriyor.
Yukarıdaki sebeple yaklaşık 40 yıl önce suni gübre olayını sonlandırdım. Karşı fikirleri merak ediyorum. Sizlerin düşünceleri nedir?
Toprağın sertleşmesi genellikle, yağmur ertesi toprak yaş iken üzerinde gezinilmesi ile oluyor.
Toprağın traktör ile işlenmesi tavlı olduğu dönemde yapılıyor. Tekerlerin ezdiği toprak sürüldüğü için sıkışmasa gerek.
Kendi halinde, kompost yapılmadan, tarlada bırakılan budama atıkları ve otların zararı yok mudur? Hastalık vs. sebebiyle yakılmaları önerilir diye biliyorum.
Ben fidanlığı pullukla sürdürdüğüm veya kazayağı, tiller çektirdiğim zaman kılcal, yüzeysel kök sistemine zarar verdiğim için vazgeçtim bu sürme işinden..
Yapılabilir tek şey, diskaro ile toprağı enine boyuna yüzeysel olarak havalandırıp, kuru ot ve ince dal artıklarını kıyıp toprağa karıştırmak olabilir..
Ama bu diskaro işinden de traktörün toprağı çiğneyip sertleştireceği için vazgeçiyorum..
Çünkü ilk yağacak bahar yağmurunda toprak eski haline yine dönecek..
Bu uygulamamdan memnunum..bu yıl otları tırpanla biçince daha güzel olacak malçlama açısından..
Ayrıca ben doğada ot, dal toplayıp yakılmasına karşıyım..Çünkü toprağım çok fakir-kumlu, organik artıklarla sürekli zenginleştirmeye çalıştım..Yeşil gübreleme dahil..
Vereceğim humik asit onları çok kısa sürede ayrıştıracaktır..
Zeytinci
25-12-2012, 08:08
Ben fidanlığı pullukla sürdürdüğüm veya kazayağı, tiller çektirdiğim zaman kılcal, yüzeysel kök sistemine zarar verdiğim için vazgeçtim bu sürme işinden..
Yüzeysel kılcal saçaklara aldanmayıp daha derine kök yapsın diye toprağı işleyen de var.
Kanımca, var yılında, meyvenin beslenmesi açısından, kılcal saçaklardan istifade etmek için toprağı işlememek de yarar olduğu kanaatindeyim.
Havalandırma ve güneşten daha iyi istifade etmek için, var yılını takiben budamayla birlikte toprağın işlenmesinin uygun olacağını düşünüyorum.
Zeytinci
25-12-2012, 08:26
[QUOTE=MeyveliTepe;1042959] Bunları siyahlaştığında değil, renkleri yeşilden kırmızıya dönerken toplarım. Acısı 4-5 ayda tamamen çıkar ama hafif baharlı kalması daha çok tercih edilir. /QUOTE]
Verimli olmadığı söylenir. Lezzetini bazıları beğenmez. Göz ilk onu görür beğenir.
Hafta sonu yolumuz Uşağa düştü. Sofraya konuldu. Hafif morumsu ve çizilmiş. Albeni yüksek. Yudumlanan enzimlerin assolisti idi o.
Edremit, Gemlik derken evin önündeki üçüncü Erkence ağacımın yarısını Kalamata'ya dönüştürmek farz oldu. Bu yıl zaten hurma yapmadı. :mad: İstediğim gibi olmadı şimdi olacak Kalamata. Biletini kestim. ;)
Sayın Zeytinci..
Yaptığım uygulamalardan şimdilik memnunum..Fidanlığım eğimli olduğu için erozyonu asgariye indiriyor, toprakta olumlu bir biyolojik canlılık var..Yerim çok fakir, kumlu bir toprak olduğundan güneşin olumsuz etkilerinden korunması, su kaybının önlenmesi için kuru yaprak ot kalıntılarıyla örtülü olması bir avantaj..Malçlama çok önemli benim için..
Ama çok ta inatçı değilim..uygun gördüğüm bir yılda hafif bir toprak işlemesi yaptırabilirim..
Aslında hiçbir çiftçinin genel reçetesi yoktur..
Herkes kendi toprağı, tesisi için en uygun olan yöntemi kişisel deneyimlerle tesbit edebilmeli..
Benim arazim için uygun, olumlu olan işlemler bir başka yerde aynı derecede uygun olmayabilir..
Suni gübrenin meyveleri şişirip süngersi bir yapıya dönüştürdüğünü (selülit gibi) ve toprağın yapısını değiştirdiğini (kum gibi) biliyorum.
Budama gerektiği gibi yapılmadığı zaman, ağaç tac yapısı büyük oluyor. Suni gübre bol (besleyemeyeceği kadar) meyve yaptırıyor. Ağaç, doping yapılmış gibi oluyor. Kısa vade de karlı görülen iş uzun vadede ağaca zarar veriyor.
Yukarıdaki sebeple yaklaşık 40 yıl önce suni gübre olayını sonlandırdım. Karşı fikirleri merak ediyorum. Sizlerin düşünceleri nedir?
Selamlar,
40 yıl uzun bir süre, sonuçlar olumluysa tartışmaya gerek yok bence :)
Hangi dönemde, ne kadar ve ne gübresi veriyorsunuz acaba?
Dün tesadüfen ilginç bir makaleye denk geldim. Insanların gübreden mucize beklediklerini, özellikle yaprak gübresinden, aslında zeytin için esas olanın iyi sulama ve yabani ot mücadelesi olduğunu söylüyor. Zeytinin zaten "kalitesiz" topraklardan yetişen bir ağaç olduğunu ve toprağı "iyileştirmenin" gereksiz olduğunu iddia ediyor. Azot eksiğini gidermek dışında gübre gereksiminin az olduğunu da yazıyor.
http://cesonoma.ucanr.edu/files/27175.pdf
teşekkürler
Murat
Zeytinci
26-12-2012, 10:36
Selamlar,
Hangi dönemde, ne kadar ve ne gübresi veriyorsunuz acaba?
Murat bey,
Düzenli gübre veremiyorum. Yanmış eski keçi gübresi bulursam toprak işlenmeden önce veriyorum. Keçi genelde çalı yer gübresi ot tohumu içermez. Bu yüzden tercih ederim.
Kuzey ege li zeytin üreticisi arkadaslar; Zeytinlerin cogu halen dalinda kirmizi ve siyahlasmamis. Köylü sikayetci... Bölgedeki ziraatciler de köylü gibi, sadece uzaktan bakar durumundalar. Iyi de, bundan sonrasi seneler icin de olsa ,yapilacak ne olabilirdi ? Zeytinleri yesil zeytine asilama döneminemi girecegiz ?
...zeytinliklerde yanlış yapılan "derin sürümdür".zeytin ağacının köküne dokunmamalıdır.derin sürelimde saçak kökler kesilsin ana kökler derinlere doğru gitsin,susuzluk çekilmesin yaygın görüşü çok hatalı ve yanlıştır.zeytinin köklerini kestinmi;verimden düşer,tekrar mahsüle yatmasıda zordur.zeytinin kök yapısıda yüzeyseldir.bu yapıyı derin sürerek değiştiremezsinki.
Erdek gibi toprak yapısı kumlu olan yerlerde "sürmek" hele hele meyilin fazla olduğu yerlerde intihar etmek demektir.hafif bünyeli toprak yapısına sahip yerlerde ;bilakis teras yapılmalı,veya en azından yalak yapılmalıdır.amaç her zaman toprak muhafaza olmalıdır.
...."BİR İNSANA DÜŞMANLIKMI YAPACAKSIN;BAYIRDAKİ ZEYTİNLİĞİNİ DERİNCE SÜR".
Erdek Tarım: ZEYTİNLİKLERDE TOPRAK İŞLEME VE OT İLACI (http://erdektarim.blogspot.com/2007/05/zeytinliklerde-toprak-ileme-ve-ot-ilaci.html)
Hem ziraat mühendisi (emekli), hemde çiftçilik yapan sayın Kuddusi Taner ile aynı görüşteyiz..Bir farkımız var..O otlara ot ilacı öneriyor..ben ise baharda motorlu tırpanla biçmeyi tercih ediyorum..
Daha önce konuşulduysa kusura bakmayın.
1157 rakımda meyve veren zeytin ağaçları,
Cudi ve Küpeli'de zeytin ağaçları - Hürriyet Gündem (http://www.hurriyet.com.tr/gundem/19802607.asp)
zeytunsever
02-01-2013, 10:21
adana osmaniye bölgesinde de zeytin hasadı yeni bitti. 30 aralık 2012 de. şu an bakır hidroksit veya bordo bulamacı sıksak olur mu? kimi sık diyor,kimi sıkma ağaçlar dinlensin şubatta buda sık diyor. şu sıkılsa boşa mı atılmış olur. acil cevap bekliyorum.saygılarımla
Fidanlığı sürdürmediğim için artık aşağıdaki konu daha bir ilgimi çekmekte:
http://www.agaclar.net/forum/daha-iyi-bir-yasam-icin/3575.htm
Aralara enginar ekmeyi düşünüyorum bu yıl:
http://www.agaclar.net/forum/daha-iyi-bir-yasam-icin/3575-2.htm
4 günden beri köydeydim..
Hergün yağmur..yağışlar çok bu yıl..perşembe günü gün boyu hava bana müsaade etti..
DoktorTarsa'nın toz humik asitinden sulandırarak dekara 1 kilo attım..5 dekara 5 kilo..
Kalan 5 kutu yani 2.5 kiloyu da mart 15 gibi zeytinleri budamaya gittiğimde yine sulandırıp toprağa sırt tulumbasıyla atacağım..
Kısacası bu yıl dekara 1.5 kilo humik asit vermiş olacağım..
Organik Gübreler | DRT TARIM (http://www.drt.com.tr/BitkiBesleme.aspx?sayfa=organik)
merhaba benim merak ettiğim bir konu var acaba iki zeytin ağacı fidesini en az kaç metre aralıkla ekmek gerekiyor?
dizayn35
30-01-2013, 10:58
merhaba benim merak ettiğim bir konu var acaba iki zeytin ağacı fidesini en az kaç metre aralıkla ekmek gerekiyor?ben kendi zeytinliğimde 5*3 m diktim.ağaçların durumuna göre 3 olan aralıklardan seyreltme yapıp 5*6 m aralığına getireceğim.aslında 5*4 dikseydim hiç seyreltme yapmazdım. benim amaçım ağaçları küçük tutup sofralık zeytin için iyi kalibreli zeytin yetiştirmek.ama tercih her zaman senin.genelde 6*6 önerilir.....
http://dizayn35.tumblr.com/
Merhaba İstanbul Pendik'teki evimin bahçesinde 7 yaşında zeytin var. her yıl birkaç kilo zeytin alıyoruz. Ama meyvesi çok küçük oluyor. Fidanını Belediye fidanlığından aldım. Ben daha iri zeytinler almak istiyorum. Ne önerirsiniz ? Aşı yapsam olur mu ? diyeceğim ama buralardan aşı kalemi bulmak çok zor. Yardımcı olursanız sevinirim Saygılar.
Süleyman Kavak
Özcan2007
11-02-2013, 21:56
Fidanlığı sürdürmediğim için artık aşağıdaki konu daha bir ilgimi çekmekte:
http://www.agaclar.net/forum/daha-iyi-bir-yasam-icin/3575.htm
Aralara enginar ekmeyi düşünüyorum bu yıl:
http://www.agaclar.net/forum/daha-iyi-bir-yasam-icin/3575-2.htm
Zeytinliğiniz çanakkalenin neresindedir, çanakkale pek uygun değildir zeytin yetiştirmeye.
Siyadare
09-03-2013, 11:46
Arkadaşlar merhaba,ben mardin mazıdağı ilçesinde birkaç dönümlük bir alana ticari amaç dışı bir zeytinlik kurmayı düşünüyorum,kurmayı düşündüğüm bölge 950 m rakımda olan,yaklaşık kuş uçusu mesafe olarak dicle ovasına 15,mardin ovasına 25 km mesafede,yazın suları büyük ölçüde azalan bağlıca çayının hemen kenarında ve kuzey batı cephesinde bulunmaktadır,bu noktada merak ettiğim husus hangi tür zeytin bu bölge için uygundur ya da daha doğrusu bu bölge de zeytin yetişir mi?(mazıdağı en düşük sıcaklık -13.6 derece)
MeyveliTepe
09-03-2013, 11:54
mazıdağı en düşük sıcaklık -13.6 derece
Yetişmez.
Siyadare
09-03-2013, 17:53
Arkadaşlar merhaba,ben mardin mazıdağı ilçesinde birkaç dönümlük bir alana ticari amaç dışı bir zeytinlik kurmayı düşünüyorum,kurmayı düşündüğüm bölge 950 m rakımda olan,yaklaşık kuş uçusu mesafe olarak dicle ovasına 15,mardin ovasına 25 km mesafede,yazın suları büyük ölçüde azalan bağlıca çayının hemen kenarında ve kuzey batı cephesinde bulunmaktadır,bu noktada merak ettiğim husus hangi tür zeytin bu bölge için uygundur ya da daha doğrusu bu bölge de zeytin yetişir mi?(mazıdağı en düşük sıcaklık -13.6 derece)
Burda bahsettiğim,bölgenin coğrafik konumu itibariyle mikroklimal bir alan oluşturup,zeytin yetişimine uygunluk verip veremeyeceği yönündeydi,salt olarak sıcaklığı ele alırsak yetişme imkanı yok,
zeytincilikten anlamıyorum,ama sıcaklığa göre değerlendirirsek nizip ve derik gibi yerlerde de yetişmemesi gerekirdi,çünkü nizip -15oc,derik-12oc'yi görmüş yerlerdir.
Sayın Siyadere,
Zeytinlik olmaması için bir sürü neden var gibi geldi bana: Yüksek rakım ve don riski, çay kenarında olması gibi sebebler. Kaldı ki birkça dönümlük alanda ticari değil hobi amaçlı üretim olur gibi geliyor bana.
Zeytin Nerede Yetişir: Kışları ılık ve yağışlı, yazları sıcak ve kurak olan Akdeniz ikliminde yetişir. Bu nedenle don olayının görüldüğü iç bölgelerde yetişemez. *En çok üretim yapılan bölge Ege’dir. (Edremit, Aydın) (yağ sanayi) *Güney Marmara kıyılarında (Bursa-Gemlik sofralık zeytin tarımı yapılır.) *Hatay, Gaziantep ve Doğu Karadeniz kıyılarında kış ılıklığından dolayı yetişir
Zeytinin İklim ve Toprak İstekleri: Zeytinler için en uygun iklim, ılıman Akdeniz iklimidir. Kışları ılık ve yağışlı, yazları kuru ve sıcak geçen, yıllık 400-800 mm yağış alan yerler zeytin yetiştiriciliği için uygundur. Toprak konusunda pek seçici olmayıp daha ziyade kalkerli-kumlu, derin ve besin maddelerince zengin toprakları sever. Zeytin kısa süre –9C’ ye dayanabilmektedir.
Bu yazıyı bir yerden kopyaladım. Sayın Siyadare şansınızı fazla zorlamamalısınız. Sizin orada zeytin yetiştirmek biraz zor gözüküyor.
Siyadare
10-03-2013, 12:58
Sayın arkadaşlar elbette bu bölgede zeytin yetiştirmenin teknik olarak zor olduğunun farkındayım;ancak zeytin ağacına karşı yoğun bir ilgim var ve zeytinin dekoratif görünüşü,kutsallığı kendine cezbetmemi sağlıyor.Ayrıca şunu belirtmek isterim ki Mardin'in kendi özgü zeytin çeşitleri bulunmaktadır ve bildiğim kadarıyla mazıdağı ilçesinde de birkaç köyde yetiştiriciliği küçük ölçekte de olsa yapılmaktadır ve zeytinlik kurmayı düşündüğüm bölgenin 35 km kuzeyinde,diyarbakır bismil ilçesine bağlı,kuzey batı cephesinde 720 m rakımlı bir köyde 20-30 ağaçtan oluşan ve yaklaşık 2-3 yaşında olduğunu tahmin ettiğim bir zeytinliği gözlerimle gördüm.Tabi buna binaen bu durumun bizde de geçerli olup olmadığını denemeden göreceğimi hiç sanmıyorum,en iyisi deneyip öğrenmek...
merhabalar herkeze ben aranıza mğladan katılıyorum yaşım 27 ziraat mühendisiyim. zeytinle alakalı sorularınıza elimden geldiğince yardımcı olurum. herkese iyi günler.
syıldıran
12-03-2013, 17:18
Sayın arkadaşlar elbette bu bölgede zeytin yetiştirmenin teknik olarak zor olduğunun farkındayım;ancak zeytin ağacına karşı yoğun bir ilgim var ve zeytinin dekoratif görünüşü,kutsallığı kendine cezbetmemi sağlıyor.Ayrıca şunu belirtmek isterim ki Mardin'in kendi özgü zeytin çeşitleri bulunmaktadır ve bildiğim kadarıyla mazıdağı ilçesinde de birkaç köyde yetiştiriciliği küçük ölçekte de olsa yapılmaktadır ve zeytinlik kurmayı düşündüğüm bölgenin 35 km kuzeyinde,diyarbakır bismil ilçesine bağlı,kuzey batı cephesinde 720 m rakımlı bir köyde 20-30 ağaçtan oluşan ve yaklaşık 2-3 yaşında olduğunu tahmin ettiğim bir zeytinliği gözlerimle gördüm.Tabi buna binaen bu durumun bizde de geçerli olup olmadığını denemeden göreceğimi hiç sanmıyorum,en iyisi deneyip öğrenmek...
Sn. Siyadere ,
Zeytin yetiştiriciliği yapan ve ağaçları çok seven biri olarak sizi gayet iyi anlıyorum. Arazinizin olduğu yer itibarı ile mikro klima etkisi ile belki zeytin yetiştirilebilir ancak bunu anlamanın yolu mesajınızda da belirttiğiniz deniyerek anlamanız gerekiyor. Fidan dikim mevsimi olduğu için deneme amacıyla , ileride bahçe tesisine engel olmıyacak şekilde kenarlara bir kaç tane fidan dikin , eğer bir veya bir kaç kışı atlatabilirler ise bahçenizi tesis edersiniz. Ancak fidan seçiminde bazı noktalara dikkat etmeniz fidanların kış soğuklarını atlamasında faydalı olacaktır. Öncelikle dikeceğiniz fidanlar muhakkak delice üzerine aşılanmış olmalıdır , çelikten üretilen fidanların iklim şartlarına ve hastaklıklara dayanımı daha azdır. Birde çeşit seçimi çok önemlidir. Bölgeniz şartlarına uyum sağlamış , soğuğa dayanıklı çeşitleri araştırarak o cins fidanlardan dikmelisiniz. Biz ege bölgesinde olduğumuz için , bölgeniz şartlarına uygun çeşitleri bilmediğimden , çeşit konusunda yardımcı olamıyacağım. İzmir Bornovada Zeytinlik Araştırma Enstitüsü var , onlarla görüşerek doğru bilgiler alabilirsiniz. Son diyeceğim diktiğiniz fidanları kış soğuklarına karşı kamış vb. malzemeler ile sarın çok faydası olacaktır. Selamlar . .
Halihazırda bulunan kuru ot kökleri yağmur sularının hızını kesiyor..Toprak kumsal..suyun emilimi ağır bünyeli topraklara göre çok daha hızlı..
Ayrıca her fidanın dibinde daire şeklinde az derin yalak ve bu yalağa bağlı olarak V
şeklinde çapayla açtığım setler var.. bu V şeklindeki hafif yüksek setler yağmur sularının fidanların köklenme bölgesine toplanıp emilmesini ve emilmeden aşağılara akmasını engelliyor sayın Zeytinci..
10 günden beri köydeydim..bugün döndüm..
- Kışın ocak ayında 5 dekarlık zeytinliğime tam alan 5 kilo DoctoHumate vermiştim..Bu gidişimde de 2.5 kilo daha verdim sırt tulumbasıyla tam alan..
- 6 gün tek başıma fidanlarımın diplerini, su yalaklarını çapa ile hafiften düzelttim, temizledim..Ayrıca V şeklinde su kanallarını açtım kazma ve çapa yardımıyla..bu işi yaparken en çok üzüldüğüm şey, en az 500 tane solucanın kazma ve çapa ile ölmesine sebep oluşumdu..fakat tesellim; ilk defa bu yıl toprağın biyolojik canlılığının çok artması sonucu, neredeyse her 15 santimde bir kocaman bir solucana rastlayışımdı..2 yıl üstüste leonardit, bu yıl da dekara 1.5 kilo humat vermemin semeresini gördüm diyebilirim.
Dostum
Hiç toprak işlemesi yapmadığınızı fakat fiğ saçtığınızı söylüyorsunuz.
Tohumları doğrudan toprağa mı attınız sadece?
Yani toprak işlenmeden toprağa bir şeyler ekilebiliyor mu?
Evet, hiç toprak işlemeden, sadece rastgele tohum saçarak yabani yem bitkileri tohumu ile fiğ ektim..
İçlerinde en iyi tanıdığım fiğ oldu..çok çok güzel çıkmışlar..keşke biraz daha fazla fiğ saçsaymışım..henüz boyları 10 santim olmalarına rağmen birkaç tanesini söküp baktım; köklerinde şimdiden mercimek büyüklüğünde azot nodüllerini görmek beni çok sevindirdi..sanırım toprağın azot ihtiyacını gidermenin en ideal yollarından biri fiğ ekmek..ektiğim fiğler bu yıl bol bol tohum saçacak, her tarafı örtecek inşallah..
- Bu gidişimde ayrıca fidanların sağına ve soluna açtığım v şeklindeki setlere toplam 1000 adet kadar da lipinus (acı bakla) ektim)..İnşallah bu aralar birkaç güzel yağmur yağar da, çıkıp azot biriktirme yarışı yaparlar fiğlerle..
Ben fidanlığı pullukla sürdürdüğüm veya kazayağı, tiller çektirdiğim zaman kılcal, yüzeysel kök sistemine zarar verdiğim için vazgeçtim bu sürme işinden..
.
Zeytinliğimi sürdürme işinden vazgeçtiğim için isabetli bir şey yaptığıma bu gidişimde fidan köklerini çapa ile temizlerken daha da iyi inandım..
Çoğu fidanlarımın dibine çapayı bile fazla derine daldırmaktan çekindim..çünkü 10 santim derinlikte bile 3 santim kalınlığında kökleri yaraladım..
Benim fidanlık tam bir ot cenneti..Mahalle kadınları her bahar gidelrer, tel örgünün aralarından girip gelincik, pazı, labada, ebegümeci vesaire gibi otları yemeklik olarak kesip toplarlar..ama bu yıl bunu yasakladım.. :o fiğleri anlattım..çiğnenmesinler dedim..
Çok anlayış gösterdiler..hatta diğer komşularada söyleriz Adnan abi, onlarda gitmesinler, dediler..sağolsunlar..
muratekin
15-03-2013, 12:58
Herkese merhaba, aslında forumda diğer ilgili başlığa yazdım ancak orada pek hareket olmadığı için birde buraya yazma gereği duyuyorum. Özellikle Edremit körfezinde bodur zeytin tabir edilen , İspanyol zeytini denemesi yapan arkadaşlar varsa görüşlerini almak isterim. Tavsiye derlermi? Cevaplar için şimdidien teşekkürler. Saygılar.
kenan kırca
15-03-2013, 18:10
Herkese merhaba, aslında forumda diğer ilgili başlığa yazdım ancak orada pek hareket olmadığı için birde buraya yazma gereği duyuyorum. Özellikle Edremit körfezinde bodur zeytin tabir edilen , İspanyol zeytini denemesi yapan arkadaşlar varsa görüşlerini almak isterim. Tavsiye derlermi? Cevaplar için şimdidien teşekkürler. Saygılar.
sn muratekin ben Muğla Dalamda 2 dekar bodur zeytin dikecektik fakat izmirli bir fidan satıcısı önermedi bu zeytin daha çok 20 dekardan fazla ve makineli toplama yapılırsa karlı olur dedi bizde vaz geçtik .
2 dönüm hobi amaçlı bence arbequina denenebilir ama ben olsam bu kadar alana bulabildiğim her çeşit ağacı dikip kendi yetiştirdiğim meyvelerin keyfini sürerdim.
hatipali74
16-03-2013, 21:15
sn muratekin ben Muğla Dalamda 2 dekar bodur zeytin dikecektik fakat izmirli bir fidan satıcısı önermedi bu zeytin daha çok 20 dekardan fazla ve makineli toplama yapılırsa karlı olur dedi bizde vaz geçtik .
Fethiye'ye diken arkadaşım bodur zeytinlerden hiç memnun değil.Bilgilerinize...
Dünyanın en iyi zeytinyağı Milas'tan
Gnaydn MLAS - Milasn En Byk Haber Platformu - Dnyann en iyi zeytinya Milastan (http://gunaydinmilas.com/haberdetay.asp?ID=3906)
Zeytinci
17-03-2013, 12:23
V [/SIZE][/B][/COLOR]şeklinde su kanallarını açtım kazma ve çapa yardımıyla.
Üstad,
V yerine meyile zıt (90 derece) I şeklinde birbirine paralel karıklar açmanız daha doğru olmaz mıydı?
Eğimden ötürü V nin uçlarında su birikmeyip V nin dibinden akıp gitmiyor mu?
Sayın Zeytinci..
Benim fidanların dibinde 12 sene önce dikim yaparken kepçeye açtırdığım, takribi 120-130 santim derinlikte ve 3 metrekare büyüklüğünde, iyi toprak+çay mili ile doldurulmuş çok geçirgen bir çukur var..Rahatlıkla 600-700 ltre suyu bir nevi depolar..
Bu yüzden karıkları V şeklinde yapıyorum ve her fidan başına düşen 25-30 metrekare alandan süzülen yağmur sularının doğrudan zeytinin köklerine gitmesini sağlıyorum..V' nin dibinden akıp gitmez çünkü her fidanın oldukça geniş bir yalağı var..
O çukurdan sağa sola her tarafa fazlalık olan suyu sızdırıyor, her tarafa nemin yayılması sağlanıyor..
Benim bunu yapmamdaki asıl amacım ise, bahar ve yaz aylarında olası şiddetli sağnak sularını kaçırmamak ve fidan çukurlarında depolayabilmektir..
Beni yazın 1-2 sulamadan kurtarsa çok büyük zaman ve para tasarrufu olur..
çok doğru bir yaklaşım. internette bir videoda görmüştüm, toprağa düşen her damlayı toprağımda tutmak istiyorum diyordu konuşan kişi, hatta araziyi baştan ona göre tasarlayıp suyun mümkün olan en iyi şeklide arazinin içinde dolaşması sağlanıyordu. Fiğ ekimini buna göre yapmayı düşünüyorum. Permakültür uygulamalarının temelinde de bu mantık yer alıyor sanırım.
merak edenler için, biraz uzuncana
Mark Shepard on Restoration Agriculture - YouTube (http://www.youtube.com/watch?v=kb_t-sVVzF0)
Valla, ben benim fidanlığa düşen yağmurların bir damlasının bile sel olup fidanlık dışına gitmesine izin vermediğim gibi, etrafımdaki tarlalardan gelen suları bile benim fidanlığın içine yönlendirmeye çalışıyorum..
Zamanında toprağa çok enine boyuna patlatma çektirdiğim için gelen her suyu toprak sünger gibi emiyor..3 yıldan beri de gerek leonardit gerekse humat verdiğim için toprağın rengi değişti, su tutma yeteneği arttı diyebilirim..
Bunun sonucunda toprağımın her tarafı bedava gübre fabrikası olan solucan kaynıyor..
Biyolojik canlılık çok arttı..
Bu yıl da ektiğim fiğler ve acıbaklalar da iyi bir azot gübrelemesi yaparlar ve bende artık yok 3x15 yok bilmem ne gübrelerini vermekten kurtulurum..
Bahar ve yaz aylarında 4-5 kerede yapraktan denizyosununu verdim mi, tombul tombul zeytin almamak mümkün değil..
Ya kısmet..
Sayın Pria Çanakkale'nın neresindesiniz ? Belki de bir birimiz yakınızdır. Ben Çanakkale Gülpınar'a bağlı Kocaköy sahilindeyim. Ben de leonardit kullanıyorum. Leonardit kullanmayan dört bir tarafıma baktığımda aradaki farkı görüyorum. 2012 de aldığım zeytinyağı 0,5 asit çıktı. Güzel söylediniz. Ya kısmet..
Ben Biga'lıyım sayın Perhan..
Hep leonardit kullanmayın derim..Bu yıl isterseniz DoktorTarsa'nın DoctoHumate'ını (toz) bir deneyin..Humate'ı yapraktanda topraktanda verebilirsiniz..Leonardite göre çok daha çabuk etkili..
Piyasada bunun yarım kiloluk kutusu 15-20 liraydı..
Ben Çanakkale Ziraat Odasından bu yıl çok büyük bir indirimle kutusunu 10 liraya 15 kutu aldım..Dekara 1.5 kilo verdim..
Sağolsun Çanakkale Zir.Odası yetkilileri..
eğer yanlış biliyorsam lütfen düzeltin (öğrenmek amacıyla yazıyorum): Leonardit ve humik asit toprağınızdaki organik madde miktarını kendi hacimlerince (ihmal edilecek düzeyde) artırsa da esas işlevleri besin elementlerinin alımını kolaylaştırmaları.
Kaanatimce bu ikili tek başına organik madde oranı düşük olan topraklarda sorunu çözmüyor, sadece geciktiriyor.
Sonuçta toprağın organik madde oranı düşükse organik gübrenin toprağa ilavesi gerekiyor ya da aynı yerde yeşil gübre yetiştirip bunları hasat etmeden toprağa sürerek ya da malç olarak geri vermek gerekiyor.
http://www.agaclar.net/forum/567063-post28.htm
Tek başına hümik asitin yetmeyeceğini öğretim görevlisi hocalar söylüyorlar. Hümik asit toprağın içindeki azot, fosfat, kalsiyum ve iz elementleri çözüyor ve fülvik asitte bu besin kaynaklarının başka yerlere tutunmalarını önleyerek bitkiye, ağaça, toprakta yetişen her şeye ulaştırıyor. Ben her yıl leonardit kullanıyorum ve başka hiçbir kimyasal girdiyi bahçeme sokmuyorum. Ağaçlarımı ve yetiştirdiğim bitkileri görenlerin nazarı değmesin başka bir şey istemiyorum. Benim kullandığım ürünlerin kalitesi ve topraktaki işlevliği çok yüksek olduğu için neticeler çok güzel oluyor.
Ben Biga'lıyım sayın Perhan..
Hep leonardit kullanmayın derim..Bu yıl isterseniz DoktorTarsa'nın DoctoHumate'ını (toz) bir deneyin..Humate'ı yapraktanda topraktanda verebilirsiniz..Leonardite göre çok daha çabuk etkili..
Piyasada bunun yarım kiloluk kutusu 15-20 liraydı..
Ben Çanakkale Ziraat Odasından bu yıl çok büyük bir indirimle kutusunu 10 liraya 15 kutu aldım..Dekara 1.5 kilo verdim..
Sağolsun Çanakkale Zir.Odası yetkilileri..
Siz Yusuf Kaya ile aynı yerdesiniz. Sayın Yusuf beyde çok güzel işler yapıyor. Ağaçların doğum gününe Sayın Yusuf bey geleceğini ümit ediyorum. Belki yüz yüze görüşmek imkanını bulabiliriz. İyi akşamlar
Tek başına hümik asitin yetmeyeceğini öğretim görevlisi hocalar söylüyorlar. Hümik asit toprağın içindeki azot, fosfat, kalsiyum ve iz elementleri çözüyor ve fülvik asitte bu besin kaynaklarının başka yerlere tutunmalarını önleyerek bitkiye, ağaça, toprakta yetişen her şeye ulaştırıyor. .
Acaba?
''...(Humik asit) Toprakta mevcut besin maddelerini şelat haline getirerek bitkiler tarafından alınmalarını sağlar. Demir iyonlarını ve diğer besin maddelerini serbest hale getirerek bitkiye kullanışlı hale getirir, klorozu önler.
Toprakta iyon alışverişini artırarak kil minerallerince tutulan fosfor, kalsiyum ve iz elementlerini serbest hale getirir ve bitkilerce kullanılmasını sağlar.''
Organik Gübreler | DRT TARIM (http://www.drt.com.tr/BitkiBesleme.aspx?sayfa=organik)
Arkadaşlar geçen sene Çanakkale'deki 2,5 dönüm kadar tarlaya zeytin ekmek için aşağıdaki ürünlerden aldım fakat tarlayı eken köylü benden önce davrandığı için ne kendisini kırabildim ne de ekilen ürüne kıyabildim. ben de boşa gitmesin diye bunları erzincandaki bahçemizde kullanmaya başladım gerçekten hayret edilecek sonuçlar var ama zeytinde de bahçe sebzelerindeki gibi sonuçlar çıkar mı yoksa zararı mı olur bilemiyorum. tabi ben sadece hobi amaçlı düşündüğümden siz kesinlikle olmaz deseniz bile yine de deneyeceğim. asıl öğrenmek istediğim farklı mikroorganizmalar da tavsiye eder misiniz :))
önyargılarım;
ema, em1, deneyeceğim. fakat mayanın devamlılığının olmaması beni şüphelendiriyor. acaba zamanla içerisindeki bazı mikroorganizlamaların yok olması ya da daha etkin olanın diğerlerini bastırması gibi bir sorunu mu var? em1'i kendimiz etkinleştirdiğimizde farklı, ema aldığımızda farklı bir kültür elde etmiş oluyor olmamız da şüphelerimi arttırıyor.
b5a ile ilgili okuduğum makalelerde de toprakda kendisi baskın kültür oluşturuyor ve diğer bakterileri yok ediyor gibi önyargım var... yani topraktaki ilaç ve gübre artıklarından kurtulurken, mikorizal mantarları da kaybetmek istemem.
ilk dikimde mutlaka kullanacağım ürünler;
Endo Roots Soluble (http://www.bioglobal.com.tr/endo-roots-soluble)
içeriği;
Glomus intraradices................................21
Glomus aggregatum................................20
Glomus mosseage..................................20
Glomus clarum...........................................1
Glomus monosporus................................1
Glomus deserticola...................................1
Glomus brasilianum.................................1
Glomus etunicatum...................................1
Gigaspora margarita.................................1
http://www.simbiyotek.com/SimDerma.pdf
içeriği;
Trichoderma harzianum izolatı (KUEN 1585)
sizin de tavsiye edeceğiniz başka toprak mayaları var mı :))
adembaba1
18-03-2013, 08:07
63 sayfayi sonunda bitirdim,herkese tesekkurler..
Sayın Pria internetten elime geçen bir yazıyı sizlerle paylaşmak istiyorum.
LEONARDİTİN BİR ORGANİK TOPRAK DÜZENLEYİCİSİ OLARAK YARARLARI
Leonarditin (ve leonarditten elde edilen hümik asitin ), bir organik toprak düzenleyicisi olarak, toprak ve bitki üzerine olan yaralı etkileri çok sayıda araştırmacı tarafından incelenmiştir. Bu araştırmaların özeti bir derleme olarak aşağıda maddeler halinde sıralanmaktadır:
LEONARDİTİN FİZİKSEL YARARLARI
• Toprağın yapısını düzeltir. kil mineralleri ile birleşerek toprağı daha tanecikli duruma getirir. Böylece, toprağın hava ve su geçirgenliği artar. Toprağın gevşekliği ve işlenebilirliği artar, topaklanma önlenir. Verimsiz killi toprakların parçalanmasını sağlayarak verimli toprak haline dönüştürür. Toprağın zamanla sıkışmasını önleyerek daha havadar ve kabarık kalmasını sağlar.
• Toprağın havalanma özelliğini artırır. Köklerin daha iyi havalanmasını sağlar. Yorgun toprakları gençleştirir.
• Toprağın su tutma kapasitesini artırır (Kendi ağırlığının 20 katı fazla ağırlıktaki suyu tutabilme yeteneği vardır). Topraktaki su miktarını dengeler ve düzenler. Böylece, bitkinin kuraklığa karşı direnci artar ve kuraklık şartlarında bile daha iyi verim alınmasını sağlar. Daha az su ile daha verimli bir sulama için zemin hazırlar.
• Uygun tohum yatağı şartları hazırlar.
• Topraktaki kolloidlerin (çok küçük toprak parçacıklarının) birbirlerini tutma yeteneklerini artırır. Topraktaki erozyonu azaltır.
• Toprağın rengini koyulaştırarak daha fazla güneş enerjisinin emilmesini sağlar.
LEONARDİTİN KİMYASAL YARARLARI
• Leonardit, asidik ve bazik özelliklerdeki toprakları nötralize eder. Fazla tuzluluğu ve fazla kireçliliği gidererek toprağın pH'ını düzenler. Bazik topraklarda yüksek pH aktivitesini ve miktarını düşürür. Asidik topraklarda ise çözünebilen toksit alüminyum bileşiklerini tutar ve absorbe eder. Toprağın tuzlanmaya karşı tamponlama özelliğini artırır. Bitki köklerini korumak için tuz eriyikleriyle reaksiyona girer.
• Suda çözünebilir inorganik gübreleri kök bölgesinde muhafaza eder (depolar) ve bitkinin ihtiyacı oldukça bunları serbest bırakır. Kök çivarındaki besinlerin (ve gübrenin) yıkanıp uzaklaşmasını önler. Tüm fazla gübreyi bünyesine alıp yavaş yavaş toprağa verdiği için sürekli verimli bir toprak yapısı sağlar. Bitkinin köklerinde fazla gübrelemekten kaynaklanan zararları önler.
• Toprağın iyon değişim kapasitesini en yüksek seviyeye çıkartır. Çok küçük toprak parçacıkları (kolloidler) tarafından tutulan veya bitki tarafından alınamayan besin maddelerini iyonize ederek serbest hale getirir. Bitki tarafından alınabilmelerini sağlar.
• Hümik asit kimyasal olarak aktif bir karaktere sahiptir ve topraktaki çeşitli metaller, mineraller ve organikler ile çözünebilir veya çözünemez kompleksler oluşturma yeteneği vardır. Bu özelliği ile makro ve mikro besinlerin bitkiler için emre amade tutulmasını sağlar. Bitkinin besinleri kolay ve sürekli almasını sağlar. Topraktaki azot oranını artırır. Bitkilerde demir eksikliğinin (Kloroz – yaprak sararması) giderilmesine yardım eder.
• Alkalik ortamlarda, topraktaki metal oksitlerin iyonlarıyla organik metal kompleksleri oluşturur. Şelatlama işlemi denilen bu reaksiyon sonucu oluşan organik metal kompleksleri çok aktif olup bitki köklerince kolayca özümlenirler.
• Topraktaki kireç içerisindeki karbondioksiti serbest duruma getirir. Bu serbest karbondioksitin fotosentezde kullanılması imkanını hazırlar. Ayrıca, karbondioksit toprakta karbonik aside dönüşür ve toprağa bağlı olup da bitki tarafından alınamayan bazı mineralleri çözer ve bitki tarafından alınabilmelerini sağlar.
• Topraktaki azot, fosfor, potasyum, demir, çinko ve iz elementler gibi gerekli besinlerin bitki tarafından alınabilmesini en yüksek düzeye çıkartır. Potasyum, azot gibi çözünebilirliği yüksek olan elementler bitki tarafından emilmeden önce yıkanıp uzaklaşırlar. Leonardit kullanılması durumunda ise, bitki hücre zarlarının geçirgenliği artar ve bu elementler yıkanıp uzaklaşmadan önce bitki tarafından alınabilir. Öte yandan, tam tersi olarak, topraktaki fosfor K, Mg, Al ve Fe iyonları ile birleşerek inert ve çözünemez duruma geçer ve bitki tarafından alınamaz. Leonardit kullanılması durumunda bu inert bileşenler tekrar çözünebilir hale gelir ve fosfor bitki tarafından alınabilir. Gübre kullanılması (özellikle mineral gübreler) halinde leonarditin bu özellikleri gübre veriminin çok artması açısından önemlidir.
• Bitki gelişimi için gerekli olan mineraller (iz mineraller de dahil) ve organik maddelerce zengindir. Ayrıca, doğal karbon içermesinden dolayı bitkinin gelişimde kullanabileceği oldukça fazla miktarda enerji de ihtiva eder (1 gramda 5000 kaloriye kadar)
• Hümik asit, biyokimyasal aktif özelliği ile, toprağın zararlı, kirletici ve zehirli maddelerden temizlenmesini sağlar. Toprakta mevcut olan kurşun, cıva, kadmiyum ve diğer zararlı ve radyoaktif elementlerin, endüstriyel atıkların, zehirlerin ve çevre için zararlı kimyasal maddelerin (ilaçlamadan gelenler de dahil) çözünebilir durumdan çözünemez duruma geçmelerini sağlar. Böylece, bunların bitki tarafından emilmelerini önler. Bunların zamanla dibe çökmesi sonucu toprak temizlenir.
LEONARDİTİN BİYOLOJİK YARARLARI
• Hücre bölünmesini hızlandırır. Dolaysıyla, bitkinin büyümesi ve gelişmesi de hızlanır. Fidelerin daha hızlı ve kuvvetli büyümelerini sağlar.
• Kök oluşumunu ve gelişimini hızlandırır. Kökleri kuvvetlendirir. Köklerin, özellikle uzunlamasına, büyümesi ve gelişmesi üzerine uyarıcı etkisi vardır. Bitki köklerinin uzunluklarında, kesitlerinde ve özgül ağırlıklarında önemli ölçüde artışlar sağlar. Bunun sonucu olarak da, bitki daha fazla besini bünyesine alabilir ve hastalıklara karşı daha dirençli olur. Ayrıca, bu güçlü ve daha geniş alana yayılmış olan köklerle, bitkinin stabilizesi artar, topraktaki suyu bulma ve absorb etme yeteneği fazlalaşır.
• Tohumda çimlenmeyi hızlandırır. Bitkinin hayatta kalabilme yeteneğini artırır.
• Bitki hücre zarlarının geçirgenliğini artırır. Dolayısıyla, bitkinin topraktan daha fazla besini almasını ve kullanmasını sağlar.
• Bitki bünyesinde vitamin miktarlarının artmasını sağlar.
• Bitkide; klorofil, C vitamini, şeker, amino asitler ve diğer önemli bileşenlerin oluşmasını teşvik eder. Fotosentezi artırır.
• Bitkide hücre enerjisinin fazlalaşmasını sağlar.
• Bitki metabolizmasını düzenleyerek azot bileşenlerinin birikmesini önler.
• Yararlı toprak mikro organizmalarının gelişmeleri ve çoğalmaları üzerinde uyarıcı etki yapar. Bunların topraktaki miktarını ve aktivitelerini artırır.
• Bitki enzimlerini uyarır. Bitkinin enzim üretimini artırır.
• Bir organik katalizör olarak görev yapar.
• Bitkinin soğuğa, sıcağa, ve fiziksel etkilere karşı dayanıklılığını artırır. Böcek ve hastalıklara karşı direncini çoğalır. Bünyesinde bulunan antibiyotikler ve phenolik asitler gibi biyolojik aktif bileşenlerin bitkinin hastalıklara karşı direncinin artmasında önemli etkisi vardır.
• Meyvelerde (üründe) hücre duvarları kalınlığının artmasını sağlar. Böylece, ürünün depolanma süresi ve raf ömrü uzar.
• Elde edilen ürün (meyve, sebze, çiçek, dene, kök gibi) daha kaliteli olur. Bunların, dış görünüşlerinin daha göz alıcı ve besin değerlerinin daha yüksek olmasını sağlar. Tahıl ve hububatlarda; daha fazla protein içeriği ve amino asit içeriğinde daha fazla denge elde edilir. Bütün bunlar ürünün pazardaki değerini artırır.
SONUÇ
Yukarda ayrıntılı olarak sıralanan fiziksel, kimyasal ve biyolojik faydalı etkileri sonucu, tarımda LEONARDİT veya leonarditten elde edilen HÜMİK ASİTİN kullanılması ile :
Ø VERİM ÇOK ARTAR
Ø DAHA KALİTELİ, CANLI, SAĞLIKLI, BESLEYİCİ VE STANDART ÜRÜN ELDE EDİLİR
Ø ÖNEMLİ ÖLÇÜDE ERKENCİLİK SAĞLANIR
Ø GÜBRE KULLANILMASI DURUMUNDA, KULLANILAN GÜBRE MİKTARI ÇOK AZALTILIR.
AYRICA, LEONARDİT (VEYA HÜMİK ASİT) TOPRAĞIN YAPISINI MÜKEMMEL BİR ŞEKİLDE DÜZENLER VE İSLAH EDER. TOPRAĞI KİRLETMEZ VE ÇEVREYE ZARAR VERMEZ. TAM TERSİNE, TOPRAKDAKİ MEVCUT KİRLENMELERİ GİDERİR.
TÜRKİYE TOPRAK YAPISININ DEĞERLENDİRİLMESİ
Leonardit (ve hümik asit) her türlü toprakta etkilidir. Ancak, organik maddece zayıf topraklarda ve/veya yüksek pH derecesine sahip alkali (bazik) topraklarda kullanımının çok daha fazla önemi vardır ve çok daha fazla yararlı olmaktadır.
Türkiye'nin tarımda kullanılan toplam 328.135.410 dekar toprağı, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından ayrıntılı olarak incelenmiştir. İnceleme sonuçları, 1999 yılında, “Türkiye Topraklarının Verimlilik Durumu” isimli bir kitapta yayımlanmıştır. Bu kitabın; “ Türkiye Topraklarının Reaksiyonu (pH durumu)” ve “Türkiye Topraklarının Organik Madde Durumu” bölümlerinin sonuç tabloları ile, bu iki konu ile ilgili “Sonuç ve Öneriler” bölümde yazılanlar, hiç değiştirilmeden, aşağıda verilmektedir.
Türkiye Topraklarınn Reaksiyonu (Bölgelere Göre pH Dağılımı)
"Sonuç ve Öneriler" Bölümünde Konu İle İlgili Yazılanlar:
"Toprak reaksiyonu bakımından Türkiye topraklarının en büyük kısmını hafif alkali karakterdeki topraklar oluşturmaktadır. Hafif alkali karakterdeki toprakların oransal olarak kapladığı alan %62'dir ve 20 345 796 ha alan kaplamaktadır. Toprak reaksiyonu bakımından ideal olarak tanımlanan nötr karakterdeki topraklar %29.86 oranında yer tutarken kapladığı alan 9 769 980 ha'dır. Türkiye topraklarının büyük kısmının pH'ı ideal tarım için uygun değildir. Bu tip topraklarda yüksek verim almak zordur. Yüksek toprak pH'ı, genellikle, Türkiye'de göreceli olarak üretimi sınırlayan bir faktördür…….."
Türkiye Topraklarının Organik Madde Durumu (Bölgelere Göre Dağılım)
Sonuç ve Öneriler" Bölümünde Konu ile ilgili Yazılanlar:
"Organik madde kapsamı bakımından, Türkiye topraklarının en büyük kısmını organik madde kapsamı az olan topraklar oluşturmaktadır. Organik madde kapsamı az olan topraklar %43,78 oranında yer tutarken kapladığı alan 14 366 661 ha'dır. Tarım bakımından ideal sayılan iyi ve yüksek organik maddeli toprakların toplam oranı sadece %12.13'dür. Türkiye topraklarının çok büyük bir çoğunluğunun organik madde kapsamı tarımsal üretimden en yüksek verimin alınmasını engelleyecek düzeydedir. Türkiye topraklarının organik madde düzeyi tarımsal üretimi sınırlayıcı bir faktördür, hatta en önemlisidir. Türkiyenin toprak yönetimi açısından en önemli sorunlarının başında toprak organik madde seviyesinin yükseltilmesi gelmektedir……."
(Kaynak Kitap: Dr. Fikret EYÜPOĞLU , Ziraat Yük. Mühendisi. "Türkiye Topraklarının Verimlilik Durumu". Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü - Toprak ve Gübre Araştırma Enstitüsü Yayınları. Genel Yayın No: 220. ANKARA-1999)
Sonuç
Türkiye toprakları, ne yazık ki, pH değerleri ve organik madde içeriği olarak, tarım açısından çok önemli dezavantajlara sahiptir. Bu durum da, leonarditin (ve hümik asitin) Ülkemiz tarımında yaygın olarak kullanılmasının ne kadar çok önemli ve gerekli olduğunu açıkça göstermektedir.
Evet, hiç toprak işlemeden, sadece rastgele tohum saçarak yabani yem bitkileri tohumu ile fiğ ektim..
İçlerinde en iyi tanıdığım fiğ oldu..çok çok güzel çıkmışlar..keşke biraz daha fazla fiğ saçsaymışım..henüz boyları 10 santim olmalarına rağmen birkaç tanesini söküp baktım; köklerinde şimdiden mercimek büyüklüğünde azot nodüllerini görmek beni çok sevindirdi..sanırım toprağın azot ihtiyacını gidermenin en ideal yollarından biri fiğ ekmek..ektiğim fiğler bu yıl bol bol tohum saçacak, her tarafı örtecek inşallah..
- Bu gidişimde ayrıca fidanların sağına ve soluna açtığım v şeklindeki setlere toplam 1000 adet kadar da lipinus (acı bakla) ektim)..İnşallah bu aralar birkaç güzel yağmur yağar da, çıkıp azot biriktirme yarışı yaparlar fiğlerle..
8 günden beri köydeydim..bugün döndüm..
Zeytin tomurcukları oldukça kabarmış..
Yeni satın aldığım akülü ilaçlama makinasının sağladığı kolaylıkla önce yapraktan denizyosunu , 4 gün sonra da yüzde 1.5'luk bordo verdim zeytinlere..
Kışın fiğ tohumunun yetmediği 2 dekarlık alanı motorlu tırpanla biçtim..biçilince toprak hiç görünmez oldu, tam bir malçlama yani..
Fiğler yer yer küme küme çok güzel gelişiyorlar ve çiçekteler..köklerinde daha iri azot nodülleri oluşmuş..onları bir dahaki gidişimde biçeceğim..tohum bağladıktan sonra..
Seneye her tarafın sımsıkı fiğ ile örtülmesi için gayret edeceğim, takviye tohum da saçacağım..
Martta ektiğim acıbaklalar da çıkmışlar..onlar için bu yıl biraz geç kaldım..seneye kasım sonu gene ekeceğim; ki, daha erken gelişip boylansınlar..
bebeto016
01-05-2013, 21:21
bu yıl ilk defa karşılaştıgımız bir durumu sizinle paylaşmak istedim. gerçi bu yıl 6. yılımız bu yılda zeytinimizin çiçeklenmesini bekliyorduk hakketen bizi utandırmadı .. yılcı bir cins oldugunu ilk çiçeklenmeyi 6-7. yılında göreceğimizi bile bile 6 yıl önce diktiğimiz zeytin agacımız bu yıl çiçeklendi usta abilerimden yardım istiycem..
döllenme-tozlaşma için meyve tutumu olabilmesi için (bilmiyorum cinsini burdan anlayabilirmisiniz bize ayvalık dediler) 2 tane yanyana aynı cins fidanımız var. bunların yanında bu yıl 3 adet gemlik fidanı diktik. sizce meyvesini görebilecekmiyiz..:-))
iklim şartlarını anlatayım eskisi gibi elazığ kışları cok agır geçmiyor. en düşük sıcaklığımız gecede dahil -5 ile -10 ( son 10 yılda en soğuk gördüğümüz) derece oluyor. 3 sene önce cok fazla kar yağdı kış agır geçti buna ragmen fidanlar kıştan etkilenmedi . genelde eksilere cok fazla düşmüyoruz artık.buda elazığın 3 tarafının sularla çevrili olmasından gerek.
zeytin tozlaşması hangi bitkilerden olur. imkanlarımızın dahilinde tozlaşması için yapabilecegimiz bişi varmı cunku elazıgda zeytin meyvesini görmek cok istiyorum. olursa bir ilk olucak..
Köyden yeni döndüm..Sıcaklar bastırmadan fidanlığımın tamamındaki boyları yer yer 80 santim uzamış çeşitli otları 4-5 yıl önce Bohos'tan 190 liraya aldığım ufak-hafif-yorucu olmayan motorlu tırpanımla biçtim..Tırpanımın geçen yıl alüminyum şaft muhafazası motorla bağlantı yaptığı yerden kırılmıştı..Ben onu halâ tellerle bağlayarak kullanmaya devam ediyorum..5250 metrekare yeri 11 saatte biçtim..3 litre benzin kullandım.
Fiğler tohum bağlamış ve başakları sararmaya başlamıştı..
Güzel bir maç oluştu fidanlığımda..
Gelecek yıl daha çok ot tohumu saçacağım..Tabi, en başta fiğ ve yonca..
Kilit gibi ot olsun..ve biçince toprak hiç gözükmesin..
İlk fotoğrafta tırpanın olduğu yeri bir ay önce biçmiştim..Orada genelde kendiliğinden yetişen yonca vardı..Kuruyunca çok güzel örtmüş toprağı..
Bu yıl şimdiye kadar gördüğümden çok daha fazla çiçek var zeytinlerde..
Evvelki yıl kullandığım granül leonarditin, bu yıl kullandığım humat'ın ve geçen yıl yapraktan 5 kez, bu yıl ikinci defa kullandığım denizyosununun ne oranda etkisi vardır bilemiyorum ama doğru yolda olduğuma inanıyorum.Sadece yapraktan gübreleme ile verim sağlanabileceğine inancım artıyor.
Yine organik gübreleme amacıyla ektiğim acı baklalar da geç ekmeme rağmen oldukça inatçı bir gelişim gösterdiler..Hem başak yapmışlar hem de halâ çiçek açmaya çabalıyorlar..
Gelecek yıl biraz daha satın alıp kışa girerken, erken ekeceğim onları..
Fiğ ve acıbakla organik gübreleme için ideal bitkiler..
Yolda gelirken, Gönen, Bursa, Gemlik, Mudanya yörelerinde gördüğüm kadarıyla, malçlama yapılan zeytinlik çok ender gördüm..Uluabat gölünü
geçerken bir kişiyi aynen benim gibi zeytinliğindeki otları biçerken gördüm..
Ot ilacı ile otları yoketme oldukça yaygın..
Genelde zeytinlikleri sürüyorlar..
Bu malç işinin bir tek sakıncası olabilir bence; o da, yılan korkusu fazlaca olan insanlar böyle malçlama yapılan bir fidanlıkta biraz zor gezinirler :))
2007 yılı mart ayında 14 dönüm arazimize diktiğimiz 540 adet (1 yaş) Gemlik zeytin fidanımızdan yaklaşık 115 tanesi kurak geçen 2007 yazında tüm çabalarımıza rağmen kavrularak kurumuştu. :(
Nihayet bu yıl eksik fidanlarımızı tamamlama çalışmasını bitirdim. :rolleyes:
Bu kez farklı bir yol takip etmek istedim;
100 Gemlik (2 yaş) + 15 Ayvalık (3 yaş) fidanını Mart ortalarında satın aldım.
408199 408201
Fidanlar 10cm.lik küçük tüpler içinde olduğundan ve hemen dikmeyeceğimden, Torbalı orman fidanlığından satın aldığım 4 çuval fidan toprağı ile yaklaşık 2 çuval yanmış koyun gübresini harmanlayıp 5 litrelik tüplere aktardım:
408202
408203
408204
Mayıs ayındaki durumları:
408205
Haziran ayında 2 cm. çaplı 1 metre boylu bambu çubuklar ile destek vereceğim. Ve inşallah 2013 hasadı sırasında boş olan yerlere dikeceğim.
Umarım bu sefer kuruma oranım çok daha düşük olur.
M.Fıstık
14-06-2013, 10:25
Fethiye'ye diken arkadaşım bodur zeytinlerden hiç memnun değil.Bilgilerinize...
Ayrıca bodur zeytin ömrü ispanyada yapılan araştırmalara göre max 20 yıl daha sonra sökülmesi gerekiyor. Oysaki diğer zeytin türleri yüzlerce yıl yaşayabiliyor bin yılı aşanlar bile var.
Bu yıl yine talihsiz bir yıl benim için..
Tam çiçeklenme döneminde bir günü çok şiddetli ve kavurucu 6-7 gün esen lodos yine zeytin çiçeklerini kavurdu..
Başka yerlerde de oluyormu bu bilmiyorum..Ama, bizim yörede sık sık yaşadığımız bir sorun bu..
Köyde hiç kimsede zeytin yok bu yıl..kavruldu gitti çiçekler..oysa öylesine bol çiçek vardı ki..
Çiftçinin işi böyle..''kısmetse seneye''..
syıldıran
27-06-2013, 08:45
Bu yıl yine talihsiz bir yıl benim için..
Tam çiçeklenme döneminde bir günü çok şiddetli ve kavurucu 6-7 gün esen lodos yine zeytin çiçeklerini kavurdu..
Başka yerlerde de oluyormu bu bilmiyorum..Ama, bizim yörede sık sık yaşadığımız bir sorun bu..
Köyde hiç kimsede zeytin yok bu yıl..kavruldu gitti çiçekler..oysa öylesine bol çiçek vardı ki..
Çiftçinin işi böyle..''kısmetse seneye''..
Merhaba sayın pria ,
Buralarda bizde aynı dertten muzdaribiz , bu bölgede genelde aynı sorun var. Hava akımlarına mı bağlı veya başka etkenler mi var bilmiyorum . Ayrı ayrı yerlerdeki 5 ayrı zeytinlikten sadece ikisinde kısmi olarak zeytin var. Çok güzel belirttiğiniz gibi "Kısmetse seneye" . Saygı ve selamlarımla . .
Aynı durum maalesef bizdede öyle çiçek bol ürün az. İklimlerin değişmesine bitkiler uyum sağlamakta zorlanıyor. Buda bitkileri olumsuz etkiliyor.
Çiftçinin kaderi böyle..
Hani derler ya; ''ürünü ambarda görmeden hayal kurma'' diye..o hesap..
Valla çok üzüldüm bu yıl..
Köyde hiçbir kişi ve mıntıkada zeytin yok bu yıl..
Bu bahar, şimdiye kadar gördüğüm en bol çiçekli yıldı..bunu toprağa verdiğim humata ve hem geçen yıl 5 kez, bu baharda da 2 kez yapraktan verdiğim denizyosununa yoruyordum..
Dallar çiçekten eğiliyordu inanın..Bu yıl ilk defa kaolin bile kullanacaktım..kısmet olmadı..
N'apalım..
Gene mücadeleye devam..
Suluyorum..
3. kez denizyosununu vereceğim yine..
Allah'tan ben tedbirliyim..
Anam ''n'apıcan bu kadar yağı, satsana'' dedi..ben ne olur ne olmaz deyip satmadım..
Allah'tan satmamışım fazlalık yağları..
Yemelik zeytini de topladık mı, amenna..
Ben çok profesyonel değilim ama farklı dönemlerde çiçeklenen zeytin türlerini bir arada dikerek bu sorunlardan kurtulabileceğinizi düşünüyorum. zeytinler birer ay, hafta veya gün bile olsa farklı dönemlerde çiçekleneceği için aynı yıl hepsinin birden zarar görmesi engellenir. farklı çeşitler birbirini çapraz döllenme ile çiçekler daha zarar görmeden hızla meyve verecektir. yani en azından diğer meyvelerde genellikle böyle olur :) dikim sıklığını kendiniz ayarlarsınız ister bir sıra birinden bir sıra diğerinden ya da bir dönüm birinden bir dönüm diğerinden... Lütfen, ülkemizdeki zeytin çeşitlerimizin her birinden en az bir tane bahçemizde bulunduralım ve bu çeşitleri yok olmaktan kurtaralım...
Ülkemizde soyu tükenmek üzere olan bir çok yerli çeşidimiz var ama maalesef sadece bir kaç çeşit üretiyoruz. özellikle Karadeniz Zeytin çeşitleri belki de dünyanın soğuğa en dayanıklı çeşitleridir. Maalesef çoğu Karadeniz zeytin çeşidinden Artvin'deki bir kaç çeşit hariç üretimi yapılmıyor.
Zeytincilik Araştırma İstasyonu Müdürlüğü -> Yerli Çeşit Kataloğu (http://www.zae.gov.tr/index.php/bolumler/islah/yerli-cesitlerimiz.html)
Zeytincilik araştırma istasyonuna yazı yazdım ve aldığım cevap;
"Karadeniz çeşitlerinin tamamı Kuruluşumuzda bulunan Zeytin Arazi Gen Bankasında muhafaza altına alınmıştır. Bahsettiğiniz çeşitler belki yörelerinde diğer zeytin çeşitlerinin yayılması veya başka nedenlerle (Artvin'de baraj yapımı) kaybolmuş olabilir. Ancak bunlar koruma altına alınmış durumdadır. Eğer temin etmek isterseniz aşı kalemi olarak size verilebilir."
Zeytincilik Araştırma İstasyonu Müdürlüğü -> İletişim Formu (http://www.zae.gov.tr/index.php/iletisim/iletisim-formu.html)
ZEYTİNCİLİK ARAŞTIRMA İSTASYONU
Üniversite Cad. No:43
35100 BORNOVA / İZMİR
TEL: 0(232) 462 70 73
FAX: 0(232) 435 70 42
EPOSTA: posta@zae.gov.tr
Ağaç Dostları Merhaba,
Zeytinde yabancı otla mücadele için değişik çalışmalar olduğunu öğreniyorum. Benim İzmir'de bahçemde 50 ağaç kadar Gemlik zeytini var. Mayıs ayında çapalama makinesiyle ağaç altlarını çapaladım. Ara kısımları motorlu tırpanla biçtim.
Ben ağaçlara damlama sulama yapıyorum. Damlama yapılan yerlerden yeniden yabancı otlar çıkmakta. Onları söküyorum veya el çapasıyla alıyorum. Otla mücadele bayağı zahmetli.
Malçlamada yangın tehlikesi riski var. Ot ilacı kullanmak istemiyorum. Ne önerirsiniz.
Melih Bakırlıoğlu
09-07-2013, 10:14
Yazlık ve kışlık örtü bitkisi dikerek, enaz toprak işleme ile 3-4 yıl içinde yabani otları baskılıyabilir ve toprağınızı azotlayabilirsiniz. :)
Sayın Bakırlığıoğlu,
Cevabınız için teşekkür ederim. Benim bahçe İzmir, Menderes'te. Suyumda bol değil. Yazlık ve kışlık bitki örtüsü ne önerirsiniz?
Forumda okuduğum yazılarda sayın Pria, fiğ ve bakla yapıyor. Yalnız bunlar biçilince kuru ot olarak yangın tehlikesi var.
Melih Bakırlıoğlu
12-07-2013, 12:40
Kışlık olarak fiğ, yazlık olarak karabuğday düşünebilirsiniz. çiçeklendiğinde, dıskaro ile toprağa karıştırabilirsiniz. Malç olarak bırakmak daha doğru ama, dediğiniz gibi yangın riski var. Sağlık ile kalın. :)
Bayramda, İzmir ziyaretimizde zeytinlik gezimiz moralimizi bozdu... 300 ağaçdan 1 çuval zeytin çıkarsa ne mutlu bize. :(
433182
aaltaras
14-08-2013, 21:05
Mine Hn merhaba,bahcemde asirlik bir zeytin agacim var,gecen sene ektim,
sadece ince dallari var,bir arkadasim asi yapilmasi gerektigini soyledi,
buradan nasil resim yollayabilecegimi bilemedigim icin resim koyamadim,nasil yardimci olabilirsiniz?
Tesekkur ederim
syıldıran
15-08-2013, 14:17
Bayramda, İzmir ziyaretimizde zeytinlik gezimiz moralimizi bozdu... 300 ağaçdan 1 çuval zeytin çıkarsa ne mutlu bize. :(
433182
Sn. omar ,
Bu yıl bu bölgede genelde öyle , çok güzel çiçek olmasına rağmen tahminimce hava şartlarından kaynaklanan bir durum nedeniyle genelde yok veya seyrek. Yaz geçen yıllara göre kurak geçmediği için tutan az miktardaki zeytin de çabuk irileşti. Asıl korkum onları da zeytin sineğine kaptırırsak geride pek bir şey kalmıyacak diye düşünüyorum. :( Selamlar. .
Bizim yörelerde bazı ağaçlarda çok güzel meyve tutumu varken bazı ağaçlarda ya çok az veya hiç zeytin yok. Güzel mahsul tutan ağaçlarımdan görüntüler.
syıldıran
15-08-2013, 19:28
Sn. smnunal ,
Doğrudur , bölge bölge farklılık gösteriyor , çeşitli yerlerdeki 5 adet zeytinlikten biri tam dolu , biri yarı dolu üçü tamamen boş , bu sene topu topu 1500 kg. kadar bir zeytin alabileceğimi tahmin ediyorum. Nasipse seneye . Bizde bir söz vardır "Çiftçi ölmüş , otopsi için karnını yarmışlar içinden 40 tane gelecek sene çıkmış." , bizimki de o hesap. Ne diyelim nasipse seneye . Saygı ve selamlar . .
Ağaç Dostları Merhaba,
İzmir Menderes'te bahçemde 8 yaşında gemlik zeytinleri var. Bu Sene ağaçların yarısında hiç zeytin yok. Yarısında bayağı var. Eylül ayına kadar damlama sulama yaptım, zeytinler bayağı yetişti. Eylül ayında suyum az olduğu için sulamayı azalttım.
Bazı ağaçlarda zeytinlerin yarısından çoğu döküldü. Dökülen zeytinler mor renge dönmüş olanlar. Dökülen zeytinlerde herhangi hasarda göremedim. Herhangi bir sinek, böcek görmedim. Bazı ağaçlarda hiç dökülme yok.
Doğal olması için ilaçta kullanmadım, sadece bordo bulamacı ve kaolin kullandım.
Bu dökülme neden olabilir? Yardımlarınıza ihtiyacım var.
Ağustosta köyden dönüşte zeytinliğe saçtığım fiğ tohumlarının, bir iki yağmurdan sonra geçen hafta köye gittiğimde, çıktıklarına ve 10 santim kadar olduklarına tanık oldum.
Bu gidişimde de 10 kilo daha yerli ve macar fiği saçtım..Ayrıca 1 kilo kadar da süs yoncası ve tirfil tohumu, 1 kilo karabuğday tohumu saçtım boş alanlara..Şubat sonu biraz daha karabuğday saçacağım..Bakalım bu bahar nasıl bir görünüm olacak..
Dileğim, hiç sürmememe rağmen her yerin sımsıkı fiğlerle kaplanması..
Ayrıca fidanların yanlarına açtığım yağmur toplama kanalları üstüne de 10-15 santim arayla acıbakla ektim..
...
Bu yıl bizim oralarda zeytin yok..Çanakkale Lapseki ve Erdek tarafında da yok..
Bursa üzerinden dönüşte gördüğüm kadarıyla, Gemlik, Karamürsel ve Yalova taraflarında da ya çok az ya da hiç yok..
Tekirdağ Şarköy'de de çok az olduğunu öğrendim..Bu hafta pazarda da bir Şarköy'lüyle tanıştık tesadüfen..Gaziköy'lü..
Yalan mı doğru mu bilmiyorum ama, o da ''bu yıl bizde zeytin yok..sinek mücadelesi için verilen ilaçların tarihi geçik, bozuk ilaçlarmış..sineği yok edemedik..Köylü mahkemeye verecek'' dedi..
Yine bu hafta Pendik pazarında Bilecik'ten gelen çiftçilerle konuştuk..Kışlık zeytinimi onlardan alacağım yine..Dikkatimi çekti, niye bu yıl zeytinler ufakça dedim..Bu yıl zeytinlerde çok var, dedi bana..Tek ürünün bol olduğunu duyduğum yer oralar..Birkaç hafta sonra, soğuklar zeytinleri biraz buruşturduğunda selelik zeytinimi almak üzere anlaştık..
...
Köyden dönmeden tüm fidanlarıma yapraktan bir güzel denizyosunu da verdim..
Biz elimizden geleni yapalım da..kısmetse seneye olur zeytinimiz..
Zeytinciye Suriye darbesi
http://www.odatv.com/n.php?n=zeytinciyesuriye-darbesi-0711131200
Prof. Dr. Suat Çağlayan
Merhabalar, bir tane zeytin fidanım var ve onun meyvelerini görmek beni mutlu ediyor. Çeşidi nedir hiç bir fikrim yok. Fotoğraflarını paylaşmak istedim.
452488
452489
452490
syıldıran
08-11-2013, 09:42
Sn. Sevgi ,
Zeytininiz yüksek ihtimalle gemlik cinsi. Yaprakları gemlik ve memecik çeşitlerinin yapraklarına benzemekte , meyve gemlik cinsi olduğunu gösteriyor. Selamlar . .
Bayramda, İzmir ziyaretimizde zeytinlik gezimiz moralimizi bozdu... 300 ağaçdan 1 çuval zeytin çıkarsa ne mutlu bize. :(
433182
Bizim buralarda da zeytin yok denecek kadar az bu yıl...
Sn. Sevgi ,
Zeytininiz yüksek ihtimalle gemlik cinsi. Yaprakları gemlik ve memecik çeşitlerinin yapraklarına benzemekte , meyve gemlik cinsi olduğunu gösteriyor. Selamlar . .
Sn. syıldıran; bilgi için teşekkür ederim.:)
Halihazırda bulunan kuru ot kökleri yağmur sularının hızını kesiyor..Toprak kumsal..suyun emilimi ağır bünyeli topraklara göre çok daha hızlı..
Ayrıca her fidanın dibinde daire şeklinde az derin yalak ve bu yalağa bağlı olarak V
şeklinde çapayla açtığım setler var.. bu V şeklindeki hafif yüksek setler yağmur sularının fidanların köklenme bölgesine toplanıp emilmesini ve emilmeden aşağılara akmasını engelliyor sayın Zeytinci..
Bakınız:
http://www.agaclar.net/forum/1119932-post1838.htm
Bu yıl mevsimler oldukça kurak, sıcak ve yağışlar mevsim normallerinin altında olacak gibi..
Bu yüzden, özellikle eğimli arazide fidanlığı olanların, yağan az miktardaki yağmur sularının tarla dışına akıp gitmemesi ve fidanlığın her yerinde eşit emilmesi için benim yaptığım gibi her fidanın sağına soluna V şeklinde arıklar açmalarında çok yarar görüyorum:
Cumhuriyet Gazetesi - Bir damla suyumuz kalmayabilir (http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/8783/Bir_damla_suyumuz_kalmayabilir.html)
Zeytinyağımı alayım şimdiden, Benim olmassa olmazım ..
serkanhoca
14-11-2013, 18:47
10 Kasım 2013 son zeytin toplama işlemi de bitirildi.
600 kg kadar trilye zeytin toplandı ve kg ortalama 3,15 TL'den satıldı.
Ayrıca edremit tipi zeytinler ve küçük trilyeler yağ çıkartılmak üzere yağhaneye gönderildi.
Toplamda 803 kg zeytinden 141 kg yağ çıktı.
Allah yedirmeyi nasip etsin. Yağlık zeyinlerde bu sene yok yılıydı sanırım seneye 250-300 kg yağ elde ederiz.
Melih Bakırlıoğlu
15-11-2013, 08:18
Aşı yapıp cinsini değiştirmek istediğim uslu cinsi zeytin ağacıma kıyıp gençleştirme yapamıyorum. Hiç olmazsa bir tane ulu ağacım kalsın istiyorum.
İki gün önce bu ağacımı topladık, 20 kasa zeytin verdi. :) buda 500 kg zeytin yapar. Son senelerde bu kadar çok zeytin veren bir ağaç çıkmamıştı. Çok sevindik. Sizler ile paylaşmak istedim.
Bizim ailede bu sene zeytin var. Fakat, kalibresi çok düşük(taneler çok küçük) onun için yağımızda 2-3 ton kadar olacak. Yaptığımız ölçümlerde 0,4-0,5 dizem olarak çıkıyor.
Zeytinci
18-11-2013, 15:58
[QUOTE=serkanhoca;1218564]
Toplamda 803 kg zeytinden 141 kg yağ çıktı. QUOTE]
Az yağ vermiş. Afiyetle tüketiniz.
Bizde de hiç yok bu yıl.
Çalısı çok az yeni aşı Erkence'den dönüştürülmüş 1 adet Gemlik de ise dallar meyveden aşağı döndü. Sulandığında ve çalısı azaltıldığında Gemlik'lerde periyodisite azalmalı. Çiçekler kavrulmaz ise tabii.
Seneye kısmet.
Zeytinci
18-11-2013, 16:02
Aşı yapıp cinsini değiştirmek istediğim uslu cinsi zeytin ağacıma kıyıp gençleştirme yapamıyorum.
Meyve etini en beğendiğimden biri. Bence çalısını azaltın. O zaman taneler irileşir sanırım.
Siz de meyve bolmuş. Bereketli olsun.
merhabalar.
zeytin hakkında 2 tane sorum olacak.
birincisi, zeytin hasat makinelerinden olan gövde sarsıcısı hakkında bilgi sahibi olan var mı? bunlar 2 ceşit sanırım. kendi yurur ve traktöre bağlanan şeklinde. köyünde şehrinde kullanan gören varsa anlatırsa sevinirim.
ikinci sorum ise zeytin çiçekte olduğu zaman meyve bağlamasına yarımcı olan bir ilaç, gübre vs varmıdır.
***'ler.
merhabalar.
zeytin hakkında 2 tane sorum olacak.
birincisi, zeytin hasat makinelerinden olan gövde sarsıcısı hakkında bilgi sahibi olan var mı? bunlar 2 ceşit sanırım. kendi yurur ve traktöre bağlanan şeklinde. köyünde şehrinde kullanan gören varsa anlatırsa sevinirim.
ikinci sorum ise zeytin çiçekte olduğu zaman meyve bağlamasına yarımcı olan bir ilaç, gübre vs varmıdır.
***'ler.
1. Sorunuza cevap vermek isterim. Sanırım Çanakkale bölgesindesiniz. Çanakkale Geyikli de OLİSTAR Hasat Makinelerinden Hem AKREP modeli (Traktör arkasına takılan) hem de KEDİ modelimiz (Kendi yürür) mevcut. O bölgeye gidip bu ürünlerimizi çalışırken görebilirsiniz. Makineler hakkında OLİSTAR (http://www.olistar.com) sitesinden detaylı bilgi alabilirsiniz. Siteyi incelemeden en çok karşılaştığımız soru makinelerin ağaç köklerine zarar verip vermediği konusuna cevap vermek gerekir , bizim makinelerimiz ağaca zararı söz konusu değildir.
Gerçekten çok değerli bilgiler paylaşılmış herkese çok teşekkürler.
İki gün önce bu ağacımı topladık, 20 kasa zeytin verdi. :) buda 500 kg zeytin yapar. Son senelerde bu kadar çok zeytin veren bir ağaç çıkmamıştı. Çok sevindik. Sizler ile paylaşmak istedim.
Melih Bey Merhaba,
Mesajınızdan anladığım bir ağaçtan yaklaşık 500 kg zeytin aldığınızı söylüyorsunuz. Benim zeytin üretimi konusunda bilgim çok az. Bir ağaçtan bu kadar zeytin alınmasına şaştım. Bir ağaç, bir ailenin yağını zeytini karşılayacak. Maşallah bereketli olsun.
Melih Bakırlıoğlu
26-11-2013, 09:45
Sayın Zeytinci, arası düzenli olarak yapılıyor. Evet, bu sene ürün bol. Teşekkür ederim.
Sayın tasci, bunlar ulu ağaçlar. Daha öncede yazmıştım sanırım. Babam rahmetli, 5 dönüm açık tarla yerine bir adet zeytin ağacı aldıklarını, o ağacın, o sene 1150kg zeytin verdiğini söylemişti.
Bu tür ağaçlar çok az kaldı buralarda.
1. Sorunuza cevap vermek isterim. Sanırım Çanakkale bölgesindesiniz. Çanakkale Geyikli de OLİSTAR Hasat Makinelerinden Hem AKREP modeli (Traktör arkasına takılan) hem de KEDİ modelimiz (Kendi yürür) mevcut. O bölgeye gidip bu ürünlerimizi çalışırken görebilirsiniz. Makineler hakkında OLİSTAR (http://www.olistar.com) sitesinden detaylı bilgi alabilirsiniz. Siteyi incelemeden en çok karşılaştığımız soru makinelerin ağaç köklerine zarar verip vermediği konusuna cevap vermek gerekir , bizim makinelerimiz ağaca zararı söz konusu değildir.
fiyatları nedir?
fiyatları nedir?
Sayın eagles, buradan fiyat vermek doğru değil info@olistar.com adresine hangi ürün hakkında fiyat istediğinizi mail atabilirseniz o ürünlerin fiyatını yazılı olarak sizlere iletiriz.
Hangi tür ne kadar ağacınız olduğunu , arazi yapınızı , traktör modelinizi bildirirseniz sizin için uygun olan ürünü de söyleyebiliriz.
Saygılar.
cagri_dz
08-12-2013, 20:43
Elimizde 400 tane gemlik cinsi 25 yasinda zeytin agacimiz var fakat sokup şeftali dikmek istiyoruz. Ve elimizden vcikarmak istiyoruz zeytinleri . köklerini dekoratif amaçli satildigini birkaç yerde okudum ama sonuca ulasamadim sizin bildiğiniz bir yer var mi **** talip olan . şimdiden tesekkur ederim .
THASAN YILDIZ
20-01-2014, 17:59
Merhaba ,mine hanım ben site de yeni üyeyim Burhaniye yakının da karaağaç ta 100 ağaçlık 10 dönüm zeytinlik aldım yaklaşık 15-20 yıllık ağaçlar tüm bakımlarını yaptırdım ancak yaptığım incelemede tatmin edici bir geliri yok ben yeni emekli oldum bu benim hayalim di . geliri artırmak için ek ürün düşündüm kapari konusunda araştırma yaptım ekim ve hasat zamanları uygun iklim de müsait gerçekleştire bilirsem ek bir gelire kavuşacağım ancak sızlerden bunun herhangi bir mahzuru varmı bu konuda deneyimi ve bigisi olan arkadaşların yardımcı olmasını özelliklede mine hanımdan saygılar.
Mevsimler anormal bu yıl..
Daha şimdiden zeytinlerde çiçek sapları uzamağa başladı..
Bakalım sonu ne olacak ?
sulutarım
25-03-2014, 14:05
Arkadaşlar ben siteye yeni üye oldum. Emeklilik süremde tarımla uğraşmayı planlıyorum.
Manisa Gördes'te biraz arazimiz var. Çoğunlukla üzüm ekili.
Ancak bağ yapılamayacak yaklaşık 5 dönümlük alanı değerlendirmek için ağaç dikmek istiyorum. Düşündüğüm türler zeytin ve ceviz. Acaba hangisini dikmek daha rantabl olur?
eakkaya68
02-04-2014, 21:51
ceviz çünkü ankaradan gidip gelemessin
9 günden beri köydeydim..Yeni döndüm..
Bu yıl yine çiçek çok bol zeytinlerde..
Ara ara bahar yağmurları olması iyi..
Geçen yıl ki gibi tam çiçeklenme döneminde aşırı sıcak lodos havalar olmaz ise bu yıl inşallah hasat iyi olur gibi görünüyor..
Melih Bakırlıoğlu
19-04-2014, 09:26
Sayın pria, maşallah sizinkiler bizimkilerden hızlı davranmış. Bol mahsul tutar, bol kazançlar olur inşallah. :)
Milas yöresinde dün,bugün bol yağmur yağdı.
Zeytinlerde çiçeklenme başladı,çiçek verimi güzel.
İnşallah bereketli bir hasat yılı olur.
Hüseyin güzel
21-04-2014, 10:42
Zeytinde Yaprak Gübrelemesi
Bitkilerin beslenebildiği yerlerden biri olan toprakta bitki besin maddeleri yeterince varsa, bitki iyi gelişir, bol ürün verir. Fakir ise gelişme yavaşlar, mahsul miktarı azalır, kalite düşer, soğuk ve hastalıklara karşı direnci azalır. Arzu edilen bol ve kaliteli ürünü alabilmek için, toprağa eksik olan bitki besin elementlerini (gübreleri) eksik olduğu miktar kadar vermek gerekir. Gübrelemenin genel prensibi bu şekildedir. Üreticiler şuna dikkat etmelidir; Gübrenin azıda fazlası da mahsulün kalitesine, miktarına, bitkiye ve ekonomiye zarar verir.
Zeytinliklerimizin genellikle meyilli arazilerde yer alması ve bakım tedbirlerinin tam olarak uygulanmaması gibi nedenlerle beslenme problemlerine sık rastlanmaktadır. Zeytin ağaçları diğer meyve türlerine oranla olumsuz koşullara daha dayanıklı olmakla beraber verim ve kalite düşmesi gibi sorunlar ortaya çıkmaktadır.
En çok karşılaşılan sorunlar noksanlıklar ve besin element dengesizlikleri olup, fazlalıklara oldukça az rastlanmaktadır.
Zeytin ağaçları da, diğer bitkiler gibi uygun beslenme koşullarında normal ve sıhhatli bir gelişme gösterirler. Fakat gerek besin maddelerinin ortamda yokluğu, gerekse ortamda mevcut olduğu halde çeşitli faktörlerin alım üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle bitki normal bir gelişme gösteremez.
Besin maddesi noksanlıklarının başlangıcında normal ve sıhhatli gibi görünen ağaçlarda; ileri noksanlık durumlarında yaprak, çiçek, sürgün, gövde ve meyvelerde bariz belirtiler ortaya çıkar. Tüm ağacın gelişmesi durur ve çok ciddi noksanlık durumları ağacın ölümüne neden olur.
Bu duruma gelen bir ağaca uygulanan tüm bakım ve kültürel tedbirlere rağmen beklenen veya arzu edilen ürünü elde etmek mümkün değildir. Bu durum, zeytinde besin maddesi noksanlıklarının kesin teşhis ve takibi gereğini ortaya çıkarmaktadır.
Teşhisler mutlaka yaprak ve toprak analizlerine dayandırılmalıdır. Bitki besin maddelerinin topraktaki mevcudiyetine rağmen bitkinin alımını engelleyen faktörlerin varlığı halinde, bu faktörlerin incelenerek değerlendirilmesi yapılmalıdır.
Ülkemiz zeytinliklerinde taban gübrelemesi hariç topraktan gübreleme yapılmamakta ya da az miktarda yapılmaktadır.
Verimli sezonda yaz uygulaması Zeytin meyvesini irileştirerek daha yüksek verim ve kalite sağlar.
kelebek çalısı
24-04-2014, 00:18
Zeytin çiçeklenmesi ile bu sene yine yerler sapsarı boyanıyor, çiçeklerinin havada asılı kalan kokusunu, hatta zeytin çiçeğinin kokusunu ise maalesef herkes bilmez.
485751
485750
Melih Bakırlıoğlu
24-04-2014, 08:21
Sayın kelebek çalısı, ağaçlarınız ne güzel, gelin gibi olmuş. Bol tohur tutarlar inşallah.
Bu yıl çiçek çok bol ama kuraklık tehlikesi var..
Kış yağmurları hemen hemen hiç olmadı gibi..Toprağın derinliklerine inemedi bir türlü yağmur suları..Bu yüzden tedirginim..
4 gün önce bizim yöreye aynı gün 3 kez yarım - bir saat te olsa şiddetli yağmur yağması öylesine sevindirdi ki beni..
Biliyorsunuz, benim fidanlar meyilli arazide ekili, ama ben her fidanın sağına ve soluna 2-3 metre uzunlukta su kanalı yaptığım için her zeytin fidanının çevresine düşen yağmurlar bu kanallar vasıtasıyla toplanıp zeytinin kök bölgesindeki yalağa akıyor..Yağan yağmur her tarafa eşit işliyor, şaldır şuldur sel olup fidanlığın dışına akmıyor..
Bugünlerde Çanakkale'yi gene 3-4 gün yağmurlu veriyor..
Suya en çok ihtiyaç olan bu çiçeklenme döneminde yağan bu yağmurlar çok değerli..
Hüseyin güzel
24-04-2014, 17:53
Zeytin çiçeklenmesi ile bu sene yine yerler sapsarı boyanıyor, çiçeklerinin havada asılı kalan kokusunu, hatta zeytin çiçeğinin kokusunu ise maalesef herkes bilmez.
485751
485750
Maşallah Allah nazardan korusun...
vetman996
27-04-2014, 06:55
Arkadaşlar ben siteye yeni üye oldum. Emeklilik süremde tarımla uğraşmayı planlıyorum.
Manisa Gördes'te biraz arazimiz var. Çoğunlukla üzüm ekili.
Ancak bağ yapılamayacak yaklaşık 5 dönümlük alanı değerlendirmek için ağaç dikmek istiyorum. Düşündüğüm türler zeytin ve ceviz. Acaba hangisini dikmek daha rantabl olur?
Sayın Sulutarım merhaba.
Bizim de Gördes'te arazilerimiz var ve biz cevizde karar kıldık. Size de ceviz öneriyorum. Siz yine araştırın derim. Selamlar... Saygılar...
selezeytini
03-05-2014, 02:45
Manisa Kırkağaç'taki Trilye ve Edremit türü zeytinlerim de çiçek bu yıl çok bol. Maşallah yağmurlarda iyi gidiyor. Ama meyve tutum döneminde aşırı sıcaklar olursa yandık. Ne yazık ki sulama yapamıyoruz. Hayırlısı inşallah.
Melih Bakırlıoğlu
03-05-2014, 07:44
Hoş geldiniz. Bereketi içinde olsun. Nasibimiz ne ise onu yiyeceğiz. :)
tarsuslu-82
03-05-2014, 19:28
iyi akşamlar arkadaşlar
maşallah zeytinlerimizde çiçek tutumu iyi. çok tutumlarda meyvenin boncuklama yapmaması için ne önerirsiniz
Melih Bakırlıoğlu
05-05-2014, 08:16
Boncuklamadan kastınız küçük tane ise tohur tutumundan sonra bıçak arası yapıp ağacın yükünü hafifletebilirsiniz.
Hüseyin güzel
05-05-2014, 16:02
Arkadaşlar ben siteye yeni üye oldum. Emeklilik süremde tarımla uğraşmayı planlıyorum.
Manisa Gördes'te biraz arazimiz var. Çoğunlukla üzüm ekili.
Ancak bağ yapılamayacak yaklaşık 5 dönümlük alanı değerlendirmek için ağaç dikmek istiyorum. Düşündüğüm türler zeytin ve ceviz. Acaba hangisini dikmek daha rantabl olur?
Sevgili arkadaşım Ticari düşünüyorsanız. ceviz ve zeytin dikmeden önce biraz fizibilite yapmanızı öneririm bulunduğunuz bölgenin iklim şartlarına göre zeytin dikmeniz bence daha mantıklı zeytin her yerde yetişmez oysa ceviz her yerde yetişir bölgenizin avantajını iyi değerlendirebilirsiniz.. birde ceviz dikimleri çoğaldı önümüzdeki tahminim 2-3 sene sonra piyasada ceviz patlaması olabilir..
cevizin Çekirdekten yetişenini öneririm 10 yılda veriyor ama çok verimli olduğunu okumuştum tarım bakanlığının ceviz yetiştiricilik el kitabında
Alıntı :
Zeytin ağacı, meyvesinin etli kısmından ve çekirdeğinden elde edilen, altın sarısı yağı olan, çok değerli bir ağaçtır. Uygun koşullarda yetiştirilirse, ekimini izleyen 5-6 yıl içinde, meyve verecek duruma gelir. Zeytin ağacının verimli hale gelmesi, 20 yılı bulur ve giderek de verimi artar. 35-150 yıl arası, ağacın olgunluk ve tam verim dönemidir. Sonra, daha yüzlerce yıl yaşar. Oldukça uzun bir yaşamı vardır. Yaşlanınca da tabii ki verimi azalır.
Aşısız (yabani) cevizler 7-10 yaşlarında , aşılı cevizler ise 4 yaşından itibaren meyve vermeye başlamaktadır. Yine yabani ağaçlardan 6 kg kabuklu meyveden en fazla 1,5-2 kg iç alınırken, aşılı ağaçlardan 6 kg cevizden en az 3 kg iç meyve alınmaktadır.
Merhabalar,
YMM olarak çalışıyorum fakat stresli bir hayattan sıkıldım,doğa ile başbaşa olmak istiyorum. tabi bunun yanında geçimimide sağlamam gerekiyor. Allaha şükür bunca yıl çalışmamın karşılığında bir birikim elde ettim.Bunu zeytin yetiştiriciliğinde değerlendirmek istiyorum.
Yorum yapacak arkadaşlardan zeytin dışında bir öneri ile gelmemelerini istiram ederim çünkü çok düşündüm zeytin işine girmek istiyorum.Kendim istanbulda oturuyorum. Arazi araştırmalarına başladım. İstanbula yakın bir yer olarak Çanakkalede arazi araştırmalarım oldu. 100-150 dönüm yerler baktım. Hepsinde zeytin ağaçları dikili 40-50 yaşlarında ağaçlar. Ağaç başınada 70-80 kg yılda verim aldıklarını söylüyorlar. Tabi bir uzmanla da gitmek isterim bana danışmanlık yapacak bu konuda bilgisi tecrübesi olan. Fakat forumdaki arkadaşlarında değerli yorumlarını almak isterim.
Bu işin pazarlamasını bilmiyorum ama öğreneceğim, bu dediklerim ağaç başına verim sizce doğrumudur yoksa abartımıdır. Birde araziyi aldık verimi topladık diyelim bunun satışı nasıl oluyor satmak ta bir sıkıntı yaşarmıyız. Genelde sofralık zeytin fakat yağlık zeytin olan tarlalarda baktım.
sizlere sorularım olacak bunlar;
-O bölgede yağlık zeytinlik mi yoksa sofralık zeytinlik işine mi girmem gerekir?
-Boş bir tarla mı almalıyım sizce yoksa 40-50 yaşlarındaki zeytin ağaçlı tarla mı almalıyım?
-Baktığım tarlalarda 3000-4000 ağaç ortalaması var bunun yıllık bakım giderleri sizce ortalama ne kadardır?
-Ayrıca aklıma gelmeyen sorularda olabilir beni aydınlatırsanız sevinirim..
Milas yöresinde zeytin ağaçlarında çiçek iyi olduğu halde tane tutmadı.Bu yıl da zeytinin yok yılı olacak.Geçen yıl da yok yılıydı.
Melih Bakırlıoğlu
26-05-2014, 07:32
Sayın serdart, yetişmiş ağaç her zaman iyidir. sıraları düzgün ise, yatırımınızın geri dönüşü daha çabuk olacaktır. Sofralık zeytin daha çok kazandıracaktır. Oralarda yanılmıyorsam trilye/gemlik cinsi daha iyi gelir getirir. Hoşçakalın. :)
Sayın serdart, yetişmiş ağaç her zaman iyidir. sıraları düzgün ise, yatırımınızın geri dönüşü daha çabuk olacaktır. Sofralık zeytin daha çok kazandıracaktır. Oralarda yanılmıyorsam trilye/gemlik cinsi daha iyi gelir getirir. Hoşçakalın. :)
Teşekkürler melih bey bilgilendirmeniz için..
bu arada bende araştırmalarıma devam ediyorum,bölgeye gittim yine hatta depremde oradaydım :(
dediğiniz gibi trilye ekende var,ayvalık cinsi ekende var. ama genelde gördüğüm ayvalık cinsi zeytindi,bunuda daha cok yağlık olarak kullanıyorlar.
3000 ağaçlı bir yer vardı. ortalama 70-80 kg zeytin verdiğini söyledi. ve 40-50 arasıda bunlardan yağ oluyormuş.. sizce makul rakamlarmıdır bunlar,bu bu büyüklütke bir yerin yıllık zeytin toplama giderleri ve diğer giderleri ne olabilir sizce?
teşekkürler.
Acemi zeytinci olarak kanaatim şu: bu işte en büyük gider kalemi işçilik. Eğer arazi otomasyona uygunsa ve bu çiftçilikle uğraşmaktan keyif alıyorsanız bu yatırıma girin yoksa kazanç zeytin çiftçiliğinde değil ürünün ticaretinde.
3000 ağaç ciddi bir rakam, eğer tecrübeniz yoksa daha küçük çaplı başlayıp sonra karar verin derim.
Zeytinci
26-05-2014, 13:52
Acemi zeytinci olarak kanaatim şu: bu işte en büyük gider kalemi işçilik. Eğer arazi otomasyona uygunsa ve bu çiftçilikle uğraşmaktan keyif alıyorsanız bu yatırıma girin yoksa kazanç zeytin çiftçiliğinde değil ürünün ticaretinde.
3000 ağaç ciddi bir rakam, eğer tecrübeniz yoksa daha küçük çaplı başlayıp sonra karar verin derim.
Doğru söze ne demeli... Bahçe sahibi olan için kazanç ancak kendisi pazarlıyorsa mümkün olabilir ki oda iyi müşteri bulacak.
Önce satarak başlamalı. Başarılı olunursa sonra üretimi düşünmeli.
Benim düşüncem odur.
Milas yöresinde zeytin ağaçlarında çiçek iyi olduğu halde tane tutmadı.Bu yıl da zeytinin yok yılı olacak.Geçen yıl da yok yılıydı.
Niçin meyve tutmadığı üzerine bir fikriniz var mı acaba ?
Niçin meyve tutmadığı üzerine bir fikriniz var mı acaba ?
Çiçeklenme döneminde havada yoğun bir toz bulutu vardı.Bundan etkilendiği sanılmakta.
syıldıran
26-05-2014, 20:45
Bu yıl zeytinlerde pamuklu bit yoğun idi , gerekli bakımı ve ilaçlamanın yapıldığı bahçelerde zeytin tutumu iyi , yapılmayan bahçelerde pamuklu bit zararı nedeniyle zeytin meyvesi oluşmadan döküldü. Bir de halkalı leke hastalığı yoğun olan bahçelerde de yaprak dökümü fazla olduğu için bu durumdaki ağaçlarda çiçek dahi oluşmadı.
t.tuncel
01-06-2014, 23:42
Hayırlı günler arkadaşlar. Sizlerden küçük bir ricam var beni aydınlatırsanız sevinirim.
Erzincan'da zeytin yetişip yetişmeyeceği denenecek ve gecen sene ekilen fidan bu sene meyve vermiş dayımda denemek istiyor ve benden fidan bulmam için rica etti.
Söylendiği üzere gemlik zeytini soğuğa dayanıklıymış...
1-) 2-3 adet fidan lazım ben fidanı nereden bulabilirim (şu anda Bursa'dayım)
2-) fidanın gemlik fidanı olduğunu nereden anlarım
3-) soğuk iklime uyum sağlayabilecek başka tür önerilir mi?
4-) İNŞALLAH YANLIŞ YERE YAZMAMIŞIMDIR affınıza sığınıyorum
MeyveliTepe
02-06-2014, 00:07
Kış şartları çok hafif geçtiğinden dolayı bu yıl zeytin sineği baskısını geçen seneki gibi, belki de daha erken görmemiz büyük olasılık. Haziran ortalarından itibaren tedbir almakta fayda var.
Melih Bakırlıoğlu
02-06-2014, 07:45
Sayın t.tuncel Bursa'daki fidancılarda bulabilirsiniz, yanlış fidan vereceklerini sanmıyorum.
Melih Bakırlıoğlu
02-06-2014, 07:50
Sayın Meyvelitepe çok haklısınız. Bu sene yağmurlardan hiç bir şey yapamadık. Hala fiğleri biçip toprağa karıştıramadık. Yağmurlar pamuklu biti yıkadı, halkalı leke için bir ilaçlama yapamadık. İşler çoookkkk. :)
t.tuncel
03-06-2014, 15:24
Melih bey peki başka tür önerisi olabilir mi?
Melih Bakırlıoğlu
04-06-2014, 08:05
Sayın t.tuncel, bildiğim kadar sizin bölgede zeytin yok. Gerçi mevsimler çok değişti, denenip görülecek. Size en yakın Artvin'de bir iki cins zeytin olması gerekiyor(tabii kaldıysa), orasının iklimi de sizin bölgeden çok farklı.
vetman996
04-06-2014, 22:04
Niçin meyve tutmadığı üzerine bir fikriniz var mı acaba ?
Sayın Pria merhaba.
Bu sene yoğun bir çiçeklenme vardı zeytinlerde bildiğimiz gibi. Ama zeytinler çiçeklerini döktüler hep.
Sıvı solucan gübresi üretimimizde danışmanlık hizmeti aldığımız değerli hocamıza bu durumu sordum. Verdikleri cevap çok uzundu ama özetle çiçeklenme çok olsa dahi mineral madde eksikliğinde (özellikle bor ve çinko) çiçekler yeterince döllenemezler ve meyve tutumu olmaz dediler. Biz çiçeklenmenin çok olduğunu görünce danışmanlık hizmeti verdiğimiz yerlerde tedbirimizi aldık ve buralarda her hangi bir sorun yok dediler. Anneler çocuklarını korumak için kendilerini feda edebilirler ama bu ağaçlarda farklıdır, onlar ilkönce kendilerini korumak isterler, bir eksiklik olduğunu hissettiklerinde kendilerini korumak için çiçek-meyve döker dediler.
Değerli hocamız zeytin için yıllık bakım-gübreleme programı hazırlamaktalar. Program yazımı bittiğinde buradan tüm dostların paylaşımına sunma düşüncesindeyim. Hatta bugün kendilerini ziyarete gittiğimde İzmir Zeytincilik Araştırma Enstitüsünde değerli hocalarla zeytindeki sorunlarla ilgili koyu bir sohbet ederken buldum. Zeytinin geleceği için kafa yoran hocaları görünce mutlu oldum kendimce.
Her şey gönlünüzce olsun. Selamlar... Saygılar...
Sayın Pria merhaba.
Bu sene yoğun bir çiçeklenme vardı zeytinlerde bildiğimiz gibi. Ama zeytinler çiçeklerini döktüler hep.
Sıvı solucan gübresi üretimimizde danışmanlık hizmeti aldığımız değerli hocamıza bu durumu sordum. Verdikleri cevap çok uzundu ama özetle çiçeklenme çok olsa dahi mineral madde eksikliğinde (özellikle bor ve çinko) çiçekler yeterince döllenemezler ve meyve tutumu olmaz dediler..
Çok yakında köye gideceğim ama bu akşam zeytinliği olan akrabam olan bir genci telefonla aramadan edemedi..
Sordum ''nasıl, bu yıl aşırı sıcak peşpeşe lodoslar yok, ara ara bereketli yağmurlar da iyi gelmiştir..havalar da genelde poyraz ve serince..İnşallah tane tutumu boldur'' diye..
Bana '' Adnan abi, tam çiçek tutumunda 2-3 gün çamurlu sert yağmurlar yağdı..onca çiçek toplu iğne başı kadar meyve tutmuştu..çoğu döküldü..yine zeytin az bu yıl'' dedi..
Onlar çiçeklenmeden 10-15 gün önce çiçek güvesi için ilaçlama yapmışlardı , ben ise tomurcuklar patlamadan birkaç gün önce yaptım ilaçlamayı..
İlaçlamadan önce çok inceledim çiçekleri..güve yüzde 10-15 gibi yaygındı..hatta uğraşa uğraşa ilaçlamadan sonra ölü bir güveyi bile bulabildim..bazı çiçekleri sıkınca pırt diye güvenin sıvısı çıkıyordu..
http://www.agaclar.net/forum/1284716-post163.htm
Dilerim tam zamanında güveleri yoketmişimdir..Birkaç gün sonra inşallah sevinçli bir manzarayla karşılaşırım..
Ayrıca ben çinko ve boru hiç ihmal etmem..
Son üç yıldan beri içinde bor ve çinko da bulunan DoktorTarsa'nın ''proton'' veya ''acotrop'' ithal denizyosununu veriyorum yapraktan..
Yılda beş kez..ondan da çok memnunum.
Melih Bakırlıoğlu
13-06-2014, 07:44
Bizim bahçelerde yağmurlardan şaşırdı. :) Ayni dalda; çığırtık(ne zaman çiçek açacak?), çiçek (ne zaman döllenecek?) ve tohur yan yana. Olana bereket diyelim. :)
Hadi biz hobi amacıyla yapıyoruz zeytinciliği, yiyecek yağımızı zeytinimizi alsak dahi yine de mutlu olabiliyoruz ama, zeytin işini evinin geçimi için yapan çiftçinin işi çok zor..
Bu yıl zeytinlerimde meyve tutumu çok iyi..
Hiç bu kadar çok tane bağlamamışlardı..
Sanırım bunun nedeni her yıl 5 kez yapraktan uyguldığım içinde çinko ve borun da bulunduğu denizyosunu ile güvenin çiçek dölüne karşı zamanında ilaçlama yapmamdandır..
Ben Bilecik ve Yalova'lı zeytincilerle sık sık görüşürdüm..Bana hep zeytinleri çiçeklenmeden bir hafta önce ilaçlamamı söylediler..
Ama bu yıl Erdek'li emekli Zir.Mühendisi Kuddusi Taner beyin tecrübelerine inanarak zeytin çiçeklerinin sararıp beyazlamaya ve açmaya başladıklarında ilaçladım..Onun tecrübe ve tavsiyesine uydum bu yıl..Sonuç çok güzel..Bu yıl tüm yıllara göre çok yüksek oranda meyve tutumu var..İnşallah zeytin sineği mücadelesinde de başarılı olur ve bol mahsül almak nasip olur bu yıl..
''....güvenin çiçek nesline karşı;en iyi ilalama zamanı ;ilacı atacaksın iki gün sonra çiçek açacak.tersten düşünme.%10 açtığında ilaçlama yapmalı denir.denirde ilacı hazırlayıp attım diyinceye kadar tamamı açıveriyor.zeytin tomurcukları önce sararır,sonra beyazlar ve çatlar,işte çatlarken ilacı atmalı.hangi ilaç;en ucuz ilaç atılmalı.içine tomurcuğu muhafaza eden ve döllemeye faydalı gübreler konursa daha iyi olur.mantar ilacıda konmalımı;sıcaklığa bağlı.ama bakırlı ilaç koymamalı.güvenin meyve nesli:en önemli ilaçlamalardan biridir.ilaçlama zamanı çok,çok önemlidir''
Erdek Tarım: ZEYTİNDE İLAÇLAMA (http://erdektarim.blogspot.com.tr/2007/05/zeytinde-ilalama.html)
Bu yıl gerek köy içindeki zeytinlerde gerekse zeytinliği olanların hiçbirinde zeytin yok..Köyde bir tek benim zeytinlerde meyve tutumu var gibi..
Onlar güve mücadelesini genelde ya yapmıyorlar ya da çiçeklenmeden 10-15 gün önce yapıyorlar..
Tabi ki, tam çiçek açarken ilacın etkisi azalıyor ve güveler çatır çatır yiyor çiçekleri..
Köylülere sorduğumda, çiçek dökülmesinin nedenini sık sık yağan yağmurlara bağlıyorlar..
Sık sık yağan yağmurlar yüzünden olsa gerek, zeytinlerde hem çiçek var, hem mercimek büyüklüğünde hem de neredeyse nohut büyüklüğünde taneler var bu yıl..
15 mayısta köye gittiğimde otları ikinci kez biçmeyip bırakmıştım..Çünkü biçseydim yağan yağmurlar sonrası otlar tekrar büyüyecekti..
Ayrıca ektiğim fiğlerin tohum kapsüllerinin kuruması için ertelemiştim ot biçimini..
Bu gidişimde tekrar biçtim benzinli tırpanımla..ama..misinayla biçmek mümkün değildi..çok kalın ve boylu otlar vardı..bıçak taktım makinaya bu sefer..
3 yıldır biçtiğim otlar fidanlıkta çok güzel malçlama yapıyor artık..toprak görünmüyür artık..
Çok kumsal fidanlık toprağımın güneşin yakıcı etkisinden korunmasına ve nemini muhafaza etmesine yararı oluyor malçın..
Her yıl genelde güvenin meyve dölü ilaçlamasını haziran sonrası yapardım..ama bu yıl sık sık yağan yağmurlar neticesinde zeytinler bir ay içinde açıp nohut büyüklüğüne ulaşmışlar..
Aslında mercimek büyüklüğündeyken ilaçlamayı yapmak gerekiyordu..
Taktım gözlüğümü, 40-50 ağacı inceledim..Zeytin tanelerinin ancak binde birinde güve deliği gördüm..Yani, güvenin meyve dölü pek zarar yapamamış..
Güvenin zarar verdiği karabiber dökümü çok çok azdı..Yok gibi bir şey yani..,
Ama, ağaçların kuytu yerlerinde uçuşan minik güve kelebeklerini görünce zarar büyümesin diye yine denizyosunu karışıyla korumagor ile ilaçladım ve döndüm köyden..
Alttaki fotoda hem karabiber oluşumunu hem de güve deliği olan 2 zeytin tanesini görebilirsiniz.
Mevsimler iyice allak bullak oldu..Ne zaman ne olacağı hiç belli değil..
Aniden sürprizler olabiliyor artık..
Köye gidişimin üçüncü gününde aniden hava değişti..
Ceviz büyüklüğünde dolu ile karışık yağmur başladı..zor kaçtım kulübeye..Allah'tan 5 dakika falan sürdü ve seyrek düştü dolular..Yoksa ne filiz kalırdı ne meyve..
Çok çok az dolu vuruğu var..
MeyveliTepe
22-06-2014, 10:44
Karabuğday ekmiştiniz galiba. Çıkmışlar mı?
Hayır, hiç göremedim sayın Meyvelitepe..
Ayrıca ben geçen yıl 5 dekar alana hem kasımda hem şubatta iki kez macar ve yerli fiğ tohumu saçmıştım 30 kilo kadar..Deneme amaçlı 100 gram kadar da belli bir alana karabuğday saçmıştım..Ayrıca Mısır Çarşı'sından aldığım tirfil tohumu da saçtım..Bir de İstanbul'da bir parkın kenarında bulduğum beyaz çiçekli fiğ tohumu saçtım.
Eğer hepsi çıkmış olaydı, fidanlığın her tarafı kilit gibi fiğ ile kaplanırdı..
Geçen yıl ben fiğleri saçıp döndükten sonra yan komşumun anlattığına göre büyük bir sıyırcık sürüsü konmuş fidanlığa..Komşum sıyırcıklar konunca fidanlığın kapkara olduğunu söyledi..
Sanırım o kalabalık, bulut gibi sıyırcık sürüsü, yiyecek zeytin bulamayınca saçtığım tohumları afiyetle toplayıp yemişler..
Bu yıl karabuğdayları daha fazla saçacağım..O da olsa iyi olur..
Gerçi bu organik gübrelemede ve malçlamada fiğden daha iyisi yoktur sanırım..Çok yayılıyorlar..ve çok bol tohum veriyorlar..Bu yıl fiğ kümelerini tırpanla biçmedim..Onları elle yolup, tutam tutam her yere dağıttim tohum kapsülleriyle..
Acı baklalarım da çok güzel gelişip tohum verdiler bu yıl..Onların azot nodülleri fiğlerden daha iri..Ama fazla yer örtücü özellkleri yok..Acıbaklaları genelde 50-100'erli kümeler halinde toprağın çok zayıf ve kumlu olduğu yerlere ekiyorum..
Tirfiller de yer örtücü olarak iyi..Hızla yayılıyorlar..
Benim favori bitkim fiğ..Dört çeşit fiğ var fidanlıkta..
Bu gidişimde baktım; fiğ kümelerinin altı ıslak..Toprağın nemini çok güzel koruyorlar..Yılan korkusu olmayanlar için ideal bir yerörtücü ve gübreleyici..
Genelde zeytinleri ben alt ve yan dallarda görürdüm..tepelerde pek olmazdı..ama bu yıl nedense tepe filizlerinde tane çok daha yoğun diğer dallara göre..
Bu da ilginç geldi bana bu yıl..
Emekli Ziraat mühendisi Kuddusi Taner'in tecrübelerinden çok yararlanıyorum ben..
Şöyle yazıyor:
''...kitaplar hiçbir bitkinin yalnız yapraktan beslenmesinin mümkün olmadığını,toprağa muhakkak gübre verilmesini aksi halde yeterli verimin alınamıyacağını söyler.doğrumudur;doğrudur.katılıyorum.ancak zeytin ağacı başka.nasılmı? şehriçlerindeki kaldırımlarda büyüyen zeytinlere gübremi veriliyor? birçok yerdeki kayaların içinde ulaşılamsı dahi çok zor olan yerlerde yetişen zeytinlere hiç gübre verilmeden nasıl mahsül veriyorlar. işte yaşadıklarımdan örnekler:
”mühendis bey ben 10 senedir toprağa hiçbirşey atmadım,hersene yapraktan gübreleme yapıyorum.azotumu,potasımı yapraktan veriyorum.her senede var yok olmadan zeytin alıyorum.masrafımda,toprağa atılanın 1/3 ü kadar.ilacın içine zamanı geldiğinde gübremi koyup atıyorum.”bir başka çiftçi”topraktan gübreyi mahsülü görmeden atıyoruz.doğal bir afet olursa hiç mahsül alamıyacak duruma düşersek atılan gübreyi geri alamayız ki” bir başkası,”ben bir miktar topraktanda gübre veriyorum,ancak mahsülün miktarına,tutuşuna göre,ağırlığı yapraktan gübrelmeye veriyorum”
bu görüşleri çeşitlendirmek mümkün.söylenenler doğru.peki,kullanılan gübreler hangileri? yapraktan atılan azotlu gübre triozon azotu içeren gübreler.potas olarakta,KTS kullanılıyor.zaten ister topraktan ister yapraktan gübreleme olsun her halikarda iz elementleri(demir,bor,çinko, …. Vb.)yapraktan kullanmak durumundayız''
Erdek Tarım: ZEYTİNDE GÜBRELEME (http://erdektarim.blogspot.com.tr/2007/05/zeytinde-gbreleme.html)
Bu görüşlere aynen ben de katılıyorum ve her yıl içinde bitkinin tüm ihtiyaçlarını gideren DoktorTarsa'nın ithal denizyosununu (proton veya acotrop)
kullanıyorum.
Yılda 5 kez..Nisanda, çiçeklenme devresinde güve ilacıyla, haziranda güvenin meyve dölüne atılan ilaçla, eylül başlarında zeytin sineği mücadelesinde ve son olarak hasattan sonra..
Bunun neticesini gördüm..Zeytin tanelerinin çok daha irileştiler..Marmarabirlik standartlarının 2 numaralı zeytin iriliğine ulaştılar..
Denizyosunu kullanmazdan önce her yıl toprağa 15x15 veya azotlu gübreler verirdim..Denizyosunu sayesinde bu külfetten kurtuldum..
Yosunun ayrıca kuraklık, sıcaklık, soğuk ve tuzluluk stresine karşı çok faydası var..
DRT TARIM | Aylk E-Blten: Ascophyllum nodosum (Proton) Faydal Bilgiler II (http://www.drt.com.tr/blog/2009/08/ascophyllum-nodosum-proton-faydal.html)
TAVSİYE EDERİM ben de..Ama piyasada bulmak biraz zor..Diğer yosun gübrelerine de güvenemiyorum..
Organik Gübreler | DRT TARIM (http://www.drt.com.tr/BitkiBesleme.aspx?sayfa=organik)
Kış şartları çok hafif geçtiğinden dolayı bu yıl zeytin sineği baskısını geçen seneki gibi, belki de daha erken görmemiz büyük olasılık. Haziran ortalarından itibaren tedbir almakta fayda var.
Zeytin taneleri yağ bağlamağa başlamadan sinekler pek zarar yapmaz diye biliyorum ben..Bir de sineklerin hava sıcaklığının 30-35 derecelerde olmasından hoşlanmadığı için yumurta bırakmadığı gibi bir bilgim var..
Yanılıyor muyum acaba ?
İnşallah ben köye tekrar gidene kadar sağda soldaki diğer bitkilerle idare edip oyalanırlar :))
Şu kaolini maalesef atamıyorum ben..Çünkü, akülü tulumbam ile %2 lik bordo atarken bile sorun yaşıyorum..Tulumba pompası tıkanıyor, basınç, görev yapamıyor bazen..
Hatta denizyosununu bile çok ince süzmediğimde sorun yaşıyorum.
Ben fidanlığımı 3 yıldır sürdürmüyorum ve elimden geldiğince azot nodülü oluşturma yeteneğindeki otlarla toprağı daha da zenginleştirmeğe ve otları biçerek malçlama yapmağa çabalıyor, meyilli arazimi ayrıca erozyondan koruyorum..
''Zeytin'' başlığında ilk mesaj da bu konudaymış..2006'da yazılmış..
O mesaja uygun işler yaptığım için ayrıca sevindiğimi belirteyim istedim:
http://www.agaclar.net/forum/13476-post1.htm
Zeytinci
23-06-2014, 13:05
3 yıldır biçtiğim otlar fidanlıkta çok güzel malçlama yapıyor artık..toprak görünmüyür artık..
Çok kumsal fidanlık toprağımın güneşin yakıcı etkisinden korunmasına ve nemini muhafaza etmesine yararı oluyor malçın..
Yangın çıkma riski de değerlendirmelisiniz.
Kolay gelsin.
MeyveliTepe
23-06-2014, 13:10
Zeytin taneleri yağ bağlamağa başlamadan sinekler pek zarar yapmaz diye biliyorum ben..Bir de sineklerin hava sıcaklığının 30-35 derecelerde olmasından hoşlanmadığı için yumurta bırakmadığı gibi bir bilgim var..
Yanılıyor muyum acaba ?
İnşallah ben köye tekrar gidene kadar sağda soldaki diğer bitkilerle idare edip oyalanırlar :))
Şu kaolini maalesef atamıyorum ben..Çünkü, akülü tulumbam ile %2 lik bordo atarken bile sorun yaşıyorum..Tulumba pompası tıkanıyor, basınç, görev yapamıyor bazen..
Hatta denizyosununu bile çok ince süzmediğimde sorun yaşıyorum.
Maalesef geçen yılki tecrübe sineğin zeytinin yağlanmasını beklemediğini gösterdi. Kış şartlarının hafif geçtiği yıllarda popülasyon aşırı fazla oluyor ve zeytin nohut iriliğine geldiğinde saldırıp taneleri paramparça yapıyor.
Yangın çıkma riski de değerlendirmelisiniz.
Kolay gelsin.
Sayın Zeytinci,
Bazen bu sorun aklıma gelmiyor değil ve ''bir yerden ateş kaçsa benim fidanlığa durum ne olur'' diye düşünmüyor değilim..
Özellikle bu konuda hiç endişe duymuyorum..
Çünkü etrafımda bitişik evi, damı olan insanlar var..Onlar buna izin vermezler..
Ayrıca kasaba kıyısında olduğu için anında itfaiye gelir, benim fidanlığa atlamadan ateşi söndürür..
Ha, minik bir ihtimal bile olsa ancak kasten yangın çıkabilir..Bu da cesaret ister..Çünkü benim fidanlık ayna gibi her taraftan görünür..İçine birinin girip çıkması bile cesaret ister..Anında gören olur.
Ola ki, kasten biri yaktı diyelim..Yine de pek zarar olmaz..Çünkü otlar biçili ve yerde yatık..Alevler otları yalayıp hızla ilerler ve zeytinlere sıçramaz ateş..
Eğer otlar biçili olmasa o zaman zeytin dallarına sıçrama durumu olabilirdi.
Maalesef geçen yılki tecrübe sineğin zeytinin yağlanmasını beklemediğini gösterdi. Kış şartlarının hafif geçtiği yıllarda popülasyon aşırı fazla oluyor ve zeytin nohut iriliğine geldiğinde saldırıp taneleri paramparça yapıyor.
Geçen yıl zaten zeytin yoktu..Dallarda unutulanları ve yere dökülenleri, kışa girerken fidanlığıma pike yapan çok yoğun sıyırcık sürüsü temizlemişti..
Bu durum avantaj bu yıl.
Son gidişimde zeytinleri gözlüğümü takarak çok iyi gözlemledim..Güve kelebeklerinin nerelerde kümelendiğini bildiğim için onları ürkütmeden ilaçladım..%90'ını imha etmişimdir..
Çok dikkat ettim, zeytin sineğine hiç rastlamadım desem yalan olmaz..
Dilerim bana oldukça uzak fidanlıklardan uçup bana misafir olmazlar..
Olsalar bile meyveler 15-20 günlük koruyucu ilaçla kaplı..
Aslında zeytincilik çok zor müşkülpesent bir iş sayın MeyveliTepe..
Köyde emekli bir öğretmenimiz var..Zeytinliğinden hiç çıkmaz..çocuk gibi bakar onlara..O, her yıl iyi kötü mahsül alırdı ama bu yıl sanırım bir hata yaptı; hiç zeytini yok..
Arasıra muhabbet ederiz onunla..''Var yılında zeytinden, yağdan aldığım paralar ancak masrafı karşılıyor'' diye yakınır..Çünkü, biraz yaşlıca olduğu için her işini parayla, yevmiyeyle yaptırıyor..
Zor iş bu zeytincilik..
Ben marketlerde görüyorum zeytini..10-15 lira arasında fiyatlar hep..Yani, üretici kazanmıyor; pazarlayıcılar götürüyor parayı..
Benim de fazla beklentim yok..Fidanlığım çok huzur verici, püfür püfür esen, deniz manzaralı bir konumda..Ben orada kafamı, gündelik sıkıntıları resetliyorum, hayata daha bir sıkıca bağlanıyorum,ayda bir 5-10 gün çok yoğun çalışarak bünyemi atıllıktan, miskinlikten koruyorum..Kısaca, hobim benim..Gücüm yettiğince de devam edeceğim..Beygir kazığı çakılamıyacak denli kistik yapıdaki bir yeri yemyeşil yaparak çevreme örnek oluyorum..Bunun da keyfi çabası..
İlaç, denizyosunu, Belediye şebeke suyu, benzin, fiğ tohumu gibi zaruri masraflarım çıksın ve evimin zeytini ile yağını alayım, bu yeter bana..
Ama, gerçekten zeytinciliği geçim kapısı olarak görenlerin durumu kritik ve üzücü..
Hele bu güve ve sineklerin elinden zeytini koparıp kurtarmak çok zor iş..
Herşeyin dengesi bozulmuş.
Zeytinci
23-06-2014, 15:48
İçe dönük pazarda, tarlada ki fiyat ile tezgahtaki fiyat arası fark bu kadar yüksek olmamalı. İşçilik ücreti, ürünün getirisini karşılamıyor. Binilen dalı kesme gibi birşey. Rekabetçi olunmayınca üretimin anlamı yok, ne yazık ki...
‘Koruma’ kılıfıyla zeytinlikler de altın, kömür ve nükleere feda! (http://www.diken.com.tr/diken-ozel/koruma-kilifiyla-zeytinlikler-de-altin-komur-ve-nukleere-feda/)
Melih Bakırlıoğlu
26-06-2014, 08:42
Zeytin bahçelerini ''güneş enerjisi tarlaları'' haline bile çevirebilecekler. Bir yandan dikilmesi için teşvik et, bir yandan köstekle. Zeytin işi bizleri oldukça zorlamaya başladı. Diğer yağlı tohumlara verilen destekler, zeytin yağına verilen destekten daha yüksek. Diğerleri makine ile tarım yapılıyor, zeytin el emeği yoğun tarım yapılıyor. :(
Bahçeme 3 yıl önce diktiğim Domat cinsi zeytin fidanımı nasıl budayabilirim?
506416
C' yi budarsam;
506417
A' yı budarsam;
506418
Zeytinci
02-07-2014, 15:16
Kendisi küçük budama için henüz erken. Çalı aksamının gelişmesi lazım. Şimdi budarsanız gelişimi yavaşlar ve zamansız olur.
Ayrıca budamayı şubat-mart 'da yapın.
Zeytinlerim bu yıl 14 yıldan beri ilk defa daha bol zeytin yüklü..Bazı fidanlarımda 30 kilodan fazla zeytin var..
Fakat, şöyle ilginç bir durum var..
Köyde zeytinliği olan 8-10 kişi ile yaptığım görüşmelerde onların zeytinlerinde neredeyse hiç tane olmadığını tesbit ettim..Bahar aylarında , özellikle çiçeklenme döneminde sık sık yağan yağmurlara bağlıyorlar bu durumu..
Belki bu durumun da biraz meyve tutumuna etkisi olmuş olabilir ama aynı yağmurlar benim fidanlığa da yağdı..buna pek anlam veremiyorum..
Son üç yıldan beri yılda 5 kez yapraktan verdiğim denizyosununun etkili olabileceğini düşünüyorum..
Çünkü, hasatta 20 gün kadar erkencilik sağlayan bu denizyosunu, çiçeklenme ve meyve tutumunda da erkencilik sağlamış olabilir.
Köyden dönerken Yalova'da bir Tarım dükkanı sahibiyle sohbet ettim..Benim bildiğim kadarıyla Bilecik taraflarında zeytin az olduğu gibi, Orhangazi yöresinde de zeytinlerde % 90 kayıp varmış..Onlar da baharda sık sık yağan yağmurlara yorumluyorlar bu durumu.
CHP Bursa Milletvekili İlhan Demiröz, girdi maliyetleri ve mevsim şartları nedeniyle zor günler geçiren Bursalı zeytin üreticilerinin seslerini meclis kürsüsüne taşıdı. Demiröz, Gemlik, Orhangazi, Mudanya ve İznik Ziraat Odası başkanlarının mesajlarını ve çağrılarını Meclis Genel Kurul kürsüsünden okudu.
Gemlik Ziraat Odası Başkanı Ali Çelik’in mesajından şunları aktardı: "2013 Kasım ayından 2014 Nisan ayına kadar bölgemizde yağış yağmaması, sıcakların mevsim normallerinin çok üzerinde seyretmesi her ağacın ihtiyacı olan dinlenme süresi zeytin ağaçlarında olmamıştır. Ziraat odaları olarak biz, bu kuraklığın verimi düşüreceğini bekliyorduk, üreticinin bakım masraflarını karşılayabilir mi diye düşünürken zeytin çiçeklenmesi sırasında yağan yağmurlar çiçeklerin döllenmesine mani olduğundan bu 4 ilçemizde yüzde 75-85 civarında ürün kaybı meydana gelmiştir. Parasal olarak ifade edersek 225 milyon TL civarında kaybımız olmuştur. Bir sene borç ertelemesi borcun yığılmasından başka bir şeyi ifade etmediğini, gelecek sene bu borçların nasıl ödeneceğini bilmiyoruz. Çare, bu borçların beş seneden az olmamak kaydıyla taksitlendirilmesidir. Üretimin devam etmesi dünyanın en değerli zeytini için, mutlaka üreticinin yapılan 2014 bakım masrafları ile 2015 yılı bakım masraflarının karşılanması için dönüm başı devlet tarafından karşılıksız yardım yapılmasını bekliyoruz."
Haberin tamamı:
Zeytin için TBMM'ye acil çağrı (http://www.bigazete.com.tr/koy/zeytin-icin-tbmmye-acil-cagri-h8204.html)
Bu çiftçilik var ya bu çiftçilik; gerçekten zor zenaat..
Aynı durum bizim köyde de mevcut..
Emekli öğretmen Ziya Hocamız var köyde..13-14 yaşında 300'den fazla fidanı var..Zeytinliğinin içinden hiç çıkmaz..çocuk gibi uğraşır onlarla..onda da hiç zeytin yok bu yıl..köyde benden başka kimsede zeytin yok..bu durumu bildiğim için soranlara ''bende zeytin çok bol '' diyemiyorum..Sıkılıyorum adeta..
Köyde aynı yağışlar benim fidanlığa da düştü..Benim fidanların 14 yılın en çok zeytin ürettiği bu yılı, kendimce düşünüyorum, düşünüyorum..
Mantıklı bir tek izah buluyorum..
Olsa olsa yılda 5 kez attığım denizyosununa yoruyorum bu durumu..
http://www.drt.com.tr/blog/labels/proton.html
http://www.drt.com.tr/BitkiBesleme.aspx?sayfa=organik
Hasatta ortalama 20 gün erkencilik sağlayan bu denizyosunu, çiçeklenme döneminde de çevre zeytinliklerden 15-20 gün önce erkencilik ve meyve tutumu sağlamış olabilir.
Bu tür konularda 2-3 günün bile büyük önemi var..
Denizyosununun bulabileceğim en ideal ve harika bir gübre olduğu inancım iyice kuvvetlendi bu yıl.
Vazgeçilmez bir ürün..
Beni topraktan, çuval çuval gübre atma derdinden kurtardı..
Ha, bu arada, bilemiyorum; ''no till'' uygulamalarımın, fidanlığıma her yıl acıbakla, 2-3 çeşit fiğ, yonca, tirfil gibi kökleri azot nodülü üreten bitkileri saçmamın da etkisi olabilir mi diye de düşünmeden edemiyorum:
http://www.agaclar.net/forum/daha-iyi-bir-yasam-icin/3575-2.htm
Oldum olası, hayatta en sevdiğim şey, okumak, araştırmak ve denemektir..
Sayın Meyvelitepe'nin blog yazıları da benim açımdan bu yüzden çok değerlidir..
Ara ara bir okurum, hatta tekrar okurum deneyimlerini..
Yalnız bir hususa kafam çok takılıyor..
Sayın Meyvelitepe diyor ki:
...Zeytine en çok zarar veren, geçen yıl Neemazal’a rağmen bizi de etkileyen esas zararlı zeytin sineği. Anlıyoruz ki, tüm dünyada zeytine en çok zarar, zeytin sineği tarafından veriliyor ve zehir kullanmadan baş etmesi de bir o kadar zor.
Zeytin sineği kışı toprakta bir kaç santim derinlikte pupa olarak geçirdiğinden, yere dökülmüş zeytin bırakılmaması ve hasat sonrası toprağın yeterli derinlikte sürülerek, varsa pupaların toprağın derinliğine gömülmesi mücadelenin en etkili yöntemi olarak öneriliyor. Biz de öyle yapmıştık zaten. Yerde tek bir zeytin tanesi bile bırakmadık ve hasat sonrası bahçe en az 25 cm derinliğindeki pullukla sürüldü.
http://blog.meyvelitepe.org/2009/04/05/organik-bahce-nasil-yapmali-1/
Ben sayın Meyvelitepe'nin halâ zeytin bahçesini ''en az 20-25 santim derinlikte'' sürdürdüğüne devam edip etmediğini bilemiyorum ama ben 10-11 yıl fidanlığımı 15-20 santim derinlikte sürdürme hatasını yaptığımı, yüzeysel kökleri çatır çatır kesip yolduğumuzu ve zeytinlerin köklenmesini bozduğumu çok geç anladım ve 3 yıldan beri fidanlığa traktör sokmuyorum..
3 yıldan beri de zeytinlerimde olağanüstü bir gelişim ve meyve artışı gözlemliyorum.
Hani, belki, yeşil gübreleme, ot kontrolü için 5-10 santimlik diskaro veya çapa makinasıyla sürüm biraz daha mantıklı gelebilir bana ama 20-25 santim derinlikte sürümün yarardan ziyade fidanlığa zararı olur gibime geliyor..
Ne dersiniz sayın Meyvelitepe ?
MeyveliTepe
30-07-2014, 13:28
Tarım kütüphanesi Zeytin Yetiştiriciliği (http://www.tarimkutuphanesi.com/ZEYTIN_YETISTIRICILIGI_00466.html)dökümanında zeytinliklerin kış aylarında 25 santim derinliğinde sürülmesi tavsiye ediliyor.
Tagem Zeytin Entegre Mücadele Teknik Talimatı (http://www.tarim.gov.tr/TAGEM/Belgeler/yayin/005_zeytin.pdf)nda başta zeytin sineği olmak üzere bazı zararlıların toprataki pupalarının yok edilmesinde toprak işlemesini tavsiye ediyor.
Alıntı yaptığınız yazımızda da;
Zeytin sineği kışı toprakta bir kaç santim derinlikte pupa olarak geçirdiğinden, yere dökülmüş zeytin bırakılmaması ve hasat sonrası toprağın yeterli derinlikte sürülerek, varsa pupaların toprağın derinliğine gömülmesi mücadelenin en etkili yöntemi olarak öneriliyor.
diyerek bu önerilerden söz ettik.
Ancak 5 Nisan 2009 tarihli yazımızda esas olarak anlatılan, o gün için dünyada da çok yeni bir bilgi olan (yanlış hatırlamıyorsam final raporu 2010'da yayınlandı) ABD Sonoma bölgesinde yapılan üç yıllık saha deneyleri sonucunda zeytin sineği ile en etkin mücadelenin usulüne göre işlenmiş kaolin kaplaması ile yapıldığı bilgisini vermek idi.
Şimdi yıl 2014, beş yıl geçmiş, ortadaki bilimsel raporlara ve bir çok deneyime rağmen Tagem'in dökümanlarında hala kaolin kaplamasının zeytin sineği mücadelesinde kullanılabilirliği ve etkinliği ile ilgili herhangi bir kayıt geçmiyor, ama zeytin sineği zararını engellemekte en başarılı yöntem kaolin kaplaması, üstelik de herhangi bir sentetik toksin kullanmadan.
Zeytinlikte toprak işlemeye gelince, evet, önceki sene toprağı sürdürmemiştim. Yüzlerce fare deliği dolup, başka toprak zararlılarına ait belirtiler görünce geçtiğimiz kış yine 20-25 santim derinlikte sürdürdüm. Önceki yıl sürülmemiş olması sebebiyle bazı ağaçlarda köklerin yüzeye yaklaşmış olduğunu gördüm. Aynı durumu naşilerin dikili olduğu bölgede de görüyorum. Toprak işlenmediği takdirde kökler toprak yüzeyine çıkmaya çok meyilli oluyorlar. Herhalde kış ve bahar yağmurlarının üst tabakayı daha nemli tutması ve oksijen seviyesinin daha yüksek olmasının bir etkisi.
Zeytinlikte toprak işleme yapılırken ağaç kütüklerinin dibine kütüğü merkez kabul ederseniz bir metre yarıçapın içine pek girilmemesi gerekir. Bizim buralardaki traktör sürücüleri bunu çok iyi biliyorlar ve pulluğu mükemmel idare ediyorlar.
Tavsiye edilen önerilerdeki toprak işlemenin de kütüğün dibi olduğunu sanmam, daha çok zararlı larvası içeren tanelerin düştüğü tac altı ve sıra araları olsa gerek.
Sayın MeyveliTepe,
''En az 20-25 santim derinlikte sürmek'' bence çok derin sürümdür.
Bakınız; benim sık sık tecrübelerinden yararlandığım ve telefon ettiğim Erdek eski İlçe Tarım Müdürü Ziraat Mühendisi Kuddusi Taner bey bu konuda neler yazmış blogunda:
''...Zeytinlikte toprak işlemenin amaçları tüm meyve bahçelerinde olanlarla aynıdır.Yabancı otlarla müacadele,toprağın havalanması,yangın tehlikesi ve hayvan otlatmanın önlenmesi...vb.Zeytinliklerde yanlış yapılan "derin sürümdür".Zeytin ağacının köküne dokunmamalıdır. Derin sürelimde saçak kökler kesilsin ana kökler derinlere doğru gitsin,susuzluk çekilmesin yaygın görüşü çok hatalı ve yanlıştır.Zeytinin köklerini kestinmi;verimden düşer,tekrar mahsüle yatmasıda zordur.Zeytinin kök yapısıda yüzeyseldir.Bu yapıyı derin sürerek değiştiremezsin ki. Erdek gibi toprak yapısı kumlu olan yerlerde "sürmek" hele hele, meyilin fazla olduğu yerlerde intihar etmek demektir.Hafif bünyeli toprak yapısına sahip yerlerde ;bilakis teras yapılmalı,veya enazından yalak yapılmalıdır.Amaç herzaman toprak muhafaza olmalıdır.
"BİR İNSANA DÜŞMANLIK MI YAPACAKSIN; BAYIRDAKİ ZEYTİNLİĞİNİ DERİNCE SÜR".
Erdek Tarım: ZEYTİNLİKLERDE TOPRAK İŞLEME VE OT İLACI (http://erdektarim.blogspot.com.tr/2007/05/zeytinliklerde-toprak-ileme-ve-ot-ilaci.html)
Kısacası, herkesin apayrı görüşleri olabiliyor..Ülkemizde zaten yeterli tarımsal yerli kaynak olmadığı gibi hemen her konuda bir görüş birliği de yok maalesef..
Ben şahsen, hiç sürdürmemek, otları biçerek malçlama yapmanın yararına inanıyorum.
Bu yöntemin en büyük sakıncası, yılan korkusu yaşayanlar için olabilir.
11 yıl en büyük hatam pullukla sürüm yaptırmak idi.
Artık kabullenebileceğim tek şey, toprağı 5-10 santim karıştıracak şekilde diskaro veya çapa makinası kullanmaktır.Pulluk asla..
MeyveliTepe
30-07-2014, 16:33
Toprağı işleyip işlememek farklı yöntemler, duruma,toprağın yapısına ve ihtiyaca göre de olumlu veya olumsuz olabilir. Toprağı hiç işlememek organik maddesi çok yüksek olmayan ve nisbeten killi yerlerde toprağın sıkışmasına, nisbeten derindeki köklerin oksijen alamamasına da sebep olur ve köklerin neredeyse toprak yüzeyine çıkmasının sebebi de büyük ihtimal budur. Pulluğun 40 santime kadar inebildiği düşünülürse 20-25 santim sıra araları ve köke çok yakın olmayan yerler için o kadar da derin sayılmaz, nitekim bu kış sürülürken tek bir ağaç dışında hiç köke rastlamadım.
Üç yıl önce dekar başına 2,5 ton klinoptilolit, 1,5 ton leonardit verdiğimde bu malzemenin üst tabakaya olabildiğince homejen karışabilmesi için bir kaç yıl üst üste hem sürmek hem de çapalamak gerekiyor. Her sene ekilip biçilerek bahçede bırakılan örtü bitkilerinin organik maddeyi arttırması da nereden bakılırsa 5-6 senelik bir zaman gerektiriyor. Ne zaman ki organik madde %5-6 seviyesine gelir, o zaman toprak sıkışması ve havalanma problemi kendiliğinden çözülür.
Her neyse, önceki mesajımda yazdığım gibi, alıntı yaptığınız yazıdaki mesele toprak işlemesi değil, yazıdan da anlaşılacağı üzere zeytin sineğine alternatif çare bulmaktı, gereken çare de bulundu.
Bazen düşünmeden edemiyorum..
Nasıl ki günümüzde doktorların çoğunluğu ve hastalar ilaç şirketlerinin gönüllü köleleri haline geldiyse, sanki aynı olay tarımsal mevzularda da göze çarpıyor..
Binbir ilaç, binbir madde var ortalıkta..Onu mu atsam, bunu mu kullansam yarışı içindeyiz adeta..
Örnek vereyim; Eskiden Pendik İstanbul zenginlerinin sayfiye alanıymış..İstanbul'da benim evin altında 5 dekar kadar alanda (sanıyorum trilye) 30 adet kadar 80-100 yaşlarında zeytin var..Her yıl aynen benim yaptığım gibi belediye gelip motorlu tırpanla otunu biçiyor, o kadar..Ne gübre veren var, ne organik ne de kimyasal ilaç falan atılmadığı halde, hemen her yıl zeytin yapıyorlar ..Hem de oldukça iri oluyorlar..10 yıldan beri izlerim onları, ne zeytin sineği gördüm, ne de vuruk zeytin..Eğer bu zeytinler Anadolu'nun ıssız bir köyünde olsa, al sana bal gibi organik zeytin..
Acaba diyorum, doğanın dengesini biraz da bizim aşırı ilgimiz ve meraklı oluşumuz mu bozuyor ? Onu attım, bunu verdim derken bir bakıyorsunuz, bitki afallıyor belki de..
Bu durum şuna da benziyor..Roman mahallelerinde nasıl ki çocuklar yalınayak, toz toprak içinde, doğal hayatın içinde yaşadıkları halde daha dirençli oluyor bağışılık kazanıyorsa, zengin, varlıklı veya tek çocuk sahibi pirpirikli insanların çocukları ise her türlü ihtimam gösterildiği halde çok çabuk hastalanıp, dirençsiz birey olarak büyüyorlar..
Bundan binlerce yıl önce, Akdeniz ülkelerinin hepsinde zeytin yetiştiriciliği varmış..
İlaç mı kullanmış, gübre mi kullanmış bu insanlar ? Toprağı mı sürmüşler ?
Herşeye müdahale etmeye bayılıyoruz bizler..İlaç ve gübre sanayii beynimizi esir almış adeta..Belki de doğallığı sağlasak, doğa belki belli bir süre sonunda kendi kendine her türlü zararlıyı, olumsuzluğu kendi içinde yokedebilme olanağını da yaratacak..
Ama, biz doğayı rahat bırakmıyoruz gibi..
Doğayı deneme tahtasına çevirmişiz.
MeyveliTepe
31-07-2014, 05:42
Örnek vereyim; Eskiden Pendik İstanbul zenginlerinin sayfiye alanıymış..İstanbul'da benim evin altında 5 dekar kadar alanda (sanıyorum trilye) 30 adet kadar 80-100 yaşlarında zeytin var..Her yıl aynen benim yaptığım gibi belediye gelip motorlu tırpanla otunu biçiyor, o kadar..Ne gübre veren var, ne organik ne de kimyasal ilaç falan atılmadığı halde, hemen her yıl zeytin yapıyorlar ..Hem de oldukça iri oluyorlar..10 yıldan beri izlerim onları, ne zeytin sineği gördüm, ne de vuruk zeytin..Eğer bu zeytinler Anadolu'nun ıssız bir köyünde olsa, al sana bal gibi organik zeytin..
Hazır toprağı işlemiyorsunuz, sinek için bir şey yapıyor musunuz bilmiyorum, yapıyorsanız bırakırsınız, epey bir yosun gübresi kullanıyordunuz, onu da terk edersiniz, böylece her şey daha güzel olur :)
Bizdeki durum biraz farklı. Sekiz sene önce araziyi aldığımda üzerindeki zeytinler ölmek ile yaşamak arasındaki çizgide idiler. Benden önceki 20 yıl süresince aynı anlattığınız zeytinler gibiydi, fazladan otu da biçilmiyordu. 2-3 ağaç dışında hepsini sökmem tavsiye edildi. En az 150, muhtemelen de 200 yaşındaki hiç bir ağacı sökmedim, toprağı usulüne göre işledim, ağaçların düzeltme, yerine göre gençleştirme budamaları yapıldı. Sekiz sene içinde iki defa ahır gübresi verdim. Sonuncusu galiba dört yıl önceydi, araziyi horoz ibiği (kırmızı köklü tilki kuyruğu) basınca bir daha gübre de vermedim, ama genel olarak arazinin toprak yapısını iyileştirmek üzere bir program uyguluyorum. Arazi sadece zeytinlik değil, ağaçlar ve ekilenler bakımından dört farklı bahçe var denilebilir. Örtü bitkisini ihmal etmiyorum. Yine karabuğday kaplı ve yağmurlar sayesinde boyları yer yer bir metreye yükseldi. Biomass oranı karabuğdaya göre çok daha yüksek başka bir yaz örtüsü tohumu getirtiyorum, seneye onu ekeceğim. Organik madde oranını 5-6 seviyesine getirdiğimde toprak işlemesini sadece örtü bitkisi tohumu ekecek kadar azaltırım.
Sonuç; yaşlı zeytin ağaçları kurtuldu, doğru düzgün zeytin ağacına benzediler, doğru düzgün zeytin de vermeye başladılar. Sofralık olarak değerlendirilmesi gereken kıymetli bir çeşit olduğu için kurtsuz zeytin alabilmek önemli, onun da yolunu bulduğumdan sorun yok.
511333
511334
Hazır toprağı işlemiyorsunuz, sinek için bir şey yapıyor musunuz bilmiyorum, yapıyorsanız bırakırsınız, epey bir yosun gübresi kullanıyordunuz, onu da terk edersiniz, böylece her şey daha güzel olur :)
Artık yaşım ilerliyor..Daha ne kadar bu işleri götürebilirim bilemiyorum..
Ama, elden ayaktan düşünce mecburen herşeyi bırakacağım..
Doğa neyi münasip görürse tabağımıza onu koyacak o zaman..
Belki de ''keşke daha önce uygulasaydım bunu'' diyeceğim..Bilemiyorum..
İnşallah ileriki yıllarda o gözlemlerimi de aktarırım bu sayfalara..
Ama, en azından hiçbirşey yapmasam dahi, şu denizyosununu eşantiyon olarak yine de vermeğe çabalarım onlara..
Sayın birnefestoprak'ın dediği gibi benim de vazgeçilmezim o:
Yosunda dogal buyume hormonu Cytokinin var; ozellikle bitkinin kok sisteminin gelisimine cok buyuk katkida bulunur. Bitki uretiminde kullandigim vazgecilmez urunlerden birisi... Bitkinin saglikli gelisimine onemli katki saglayacagi icin dolayli olarak hastaliklara karsi da direncini arttiriyor. Eger suda cozunebilir konsantre toz halinde bulabilirseniz, onu daha cok tavsiye ederim. Bahcede kullandiginiz diger malzemelerle karistirip bitkilere vermenizde de hicbir sakinca yok...
MeyveliTepe
31-07-2014, 11:23
Evet, yosun hücreleri bitkilerin vegetatif büyümelerinde çok yararlı oluyorlar. 2008 yılında chlorella içerikli bir yosun gübresini zeytinlere yapraktan vermiştim, ağaçlar o kadar çok sürgün verdi ki ertesi bahar dehşet bir budama işi çıktı.
Geçen sene yosun gübresini kendim ürettim (http://blog.meyvelitepe.org/2013/05/29/yesil_su/)ama zeytinlere vermeye hiç yeltenmedim :) Sebzelerdeki etkisi müthiş olmuştu.
DoktorTarsa'nın Kanada kökenli denizyosununu evimdeki saksılardaki kıl biber ve soğanlı bitkilerden, fidanlığımdaki zeytin ve diğer meyve ağaçlarına kadar güvenle ve memnuniyetle kullanan ve başka hiçbir bitki besleme ürününe ihtiyacı olmayan biri olarak, bu cesur projeleriniz için tebrikler sayın MeyveliTepe..
Kaolin konusunda olduğu gibi birçok alanda iddia sahibi bir insansınız..
Bu konularda size altyapı sağlayan bir eğitiminiz var mı bilemiyorum ama olmasa dahi, ben diplomaya falan pek inanmam: bilim tarihinde diploması olmayıp yaratıcı zekasıyla çok önemli ve değerli buluşlar yapan insanlar var..
Kolaylıklar ve başarılar diliyorum.Keşke TAGEM gibi kuruluşlar size el uzatıp kucak açabilse..
MeyveliTepe
31-07-2014, 12:00
Tagem gibi devlet kurumları neye göre tavsiyede bulunurlar, bilgi ve yöntemleri neye göre geliştirirler bilmiyorum. Söyledikleri şeyler yanlış olmamakla beraber son yılların bilimsel çalışmalarını ısrarla göz ardı ediyorlar, sentetik toksinleri ön planda tutmak için çaba harcıyorlar.
Melih Bakırlıoğlu
31-07-2014, 13:21
Zeytin çok kalın ve çok uzun kök yapabilir. Bizlerin makinaları çok ağır olduğu için(traktör ağırlığı+2 tonluk ilaçlamanın dolu ağırlığı vs) belirli bir zaman sonra pulluk tabanı oluşur. Yağmur suları da bu tabakaya geldikten sonra toprak altında yatay akışa geçerek erozyona sebebiyet verebilirler, birde alt katmanda oksijensiz ortam oluşur. Sırf bu yüzden tarlalarımızı her sene bir yöne(d-b,k-g,b-d,g-k) bir sıra atlıyarak dört sene patlatma çekeriz ki derinlik 60 santimi bulur. Bazen kestiğimiz köklerin kalınlığını gördükçe hala şaşırırım. :)
Bu yıl zeytin yüzümü güldürecek gibi :D 2013 hasadında ancak yarım poşet toplayabilmiştim...Zeytinler temiz, şimdilik vuruk yok gibi.
512002
2 yıldır malzemelerini alıp gerçekleştiremediğim sulama projemi bu yaz hayata geçirdim.
512003
5 gün boyunca ağaç başı 60-70 LT. su verme şansım oldu. Zaman yeterli olsa idi sanırım 200 LT. ye ulaşabilirdim.
512004 512005
13-14 gün önce köye giderken zeytin toplama yaygısı almak için Yalova'ya uğradım..Bulamadım; Orhangazi'ye geçtim..
6x4 ithal 2 adet yaygıyı 50 liraya aldım..Bir de tırmıklardan aldım birkaç tane..El tırmıklarını 2 sene önce tanesi 5 liradan almıştım Çanakkale'de..Orhangazi'de tanesi 1.5 lira..
Sohbet ettik işyeri sahibiyle..
Bu yıl dükkanın önüne ne yaygı ne tırmık çıkarmamışlar..Gidip depodan getirdi benim için..
Sebebi ise, Orhangazi yöresindeki zeytinlerde hemen hemen hiç zeytin olmamasıymış..İznik, Gemlik yörelerinde de öyleymiş..
Çiçek zamanı yağan sık yağmurlara yoruyorlar bu durumu..
: Zeytinyağı üretiminde amaç; Kaliteli doğrudan tüketime uygun naturel zeytinyağı elde etmektir. Kaliteli zeytinyağı kaliteli zeytinden elde edilir. Zeytinyağı meyveden elde edilen bir yağdır. Bu nedenle meyve nitelikleri üzerine etki eden her türlü olumsuz faktör, yağ üzerinde aynı etkiyi göstermektedir. Meyve kalitesi üzerine ekolojik faktörler, çeşit, bakım, gübreleme, sulama, hastalık ve zararlılarla mücadele ve hasat teknikleri gibi hususlar etki yapmaktadır. Bu hususlarda yapılacak işlemler çiftçilere çiftçi toplantılarında ve diğer yayım metotları ile anlatılmaktadır. Hasat edilen zeytinler mümkün olan en kısa yoldan ve en kısa zamanda derinliği 25 cm. yi geçmeyen, hava almaya imkan veren, bozulmalara neden olan kızışmaları önleyen, danelere zarar vermeyen delikli plastik kasalara konularak fabrikaya ulaştırılmalıdır. İlimizde hasat edilen zeytinlerin nakliyesinde genel olarak küfeler, jüt veya naylon çuvallar kullanılmaktadır. Küfeler, jüt veya naylon çuvallar kullanıldığında zeytin tanesi hırpalanmakta, ezilmekte, tanelerin kızışmasına neden olmakta ve mikrobiyal faaliyeti hızlandırmaktadır. Bu durum tat ve lezzet kusurlu, yüksek asitli zeytinyağlarının ortaya çıkmasına sebep olmaktadır.
Zeytin Toplama Kasası Dağıtıldı | Fethiye Haber (http://www.fethiyehaber.com/zeytin-toplama-kasasi-dagitildi/)
Hasbelkader bahcede yer bulmus bu fidanimin cinsi konusunda yardimci olabilir misiniz. Gecen yil renk alacayken dokuldu zeytinler. Yesilken mi alacayken mi toplamam lazim bilemiyorum. Nereden baksaniz 250-300 gr zeytin var uzerinde :))
Bir analiz:
Analiz: Türkiye?nin zeytinliklerle imtihanı - Bloomberg HT (http://www.bloomberght.com/haberler/haber/1651561-analiz-turkiyenin-zeytinliklerle-imtihani)
..ve, bu analize yapılan yorum:
''....2004 yılında devlet zeytine büyük destek vermeden önce yaklaşık 70 dönüm araziye zeytin diktim. o zaman yağ 6-7 tl günlük işçi fiyatları 15 tl idi. bu yıl biraz düzelme oldu fakat geçen yıl yağ 6tl işçi 35-40 tl idi. türkiye ortalaması ağaç başı zeytin verimi 9-10 kğ, benim üretimim ağaç başı yıllık ortalama 20 kğ olsa bile, çok yanlış yatırım yaptığım ortaya çıkıyor. 10 yıl bekledikten sonra 1000 m2 yerden yılda 150 tl kazanmak sizce nasıl? arazimi başka türlü değerlendirmek istesem ağaçları yok edemiyorsunuz (kanunen). zeytini çok sevenler ticaretini yapanlar. üretici çoktan pişman.''
Asırlık zeytin ağacı...
Kaynak:
https://www.facebook.com/UrlaHasat
Arkadaşlar Trabzon'da, sahilden 15 km içerde, 300 m rakımdaki bahçeme geçen yıl, sonbaharda internetten gemlik cinsi zeytin alıp diktim. Bol karlı geçen yılı sorunsuz atlattı. İlkbaharda bol miktarda çiçek açtı. Çiçeklerin çoğu meyveye dönmeden, kalan kısmı da meyveye döndükten sonra döküldü. Bitkinin gelişmesi güzel, yapraklarında sorun görünmüyor. Aldığımda üzerinde birkaç meyvesi vardı. Acaba bu yıl meyve vermemesinin sebebi ne olabilir? Yapabileceğim bir şey var mı?
Zeytinci
06-11-2014, 16:28
Fiyatlara bakar mısınız...
taribo01
07-11-2014, 01:16
merhaba arkadaşlar 35 dönüm yedi sekiz yaşında zeytin bahçem var.zeytine ek olarak koyun besiciliği yapmak istiyorum 50 baş.zeytin olan bahçeye tohum ekerek mera gibi kullana bilirmiyim sizce.
Zeytinci
07-11-2014, 15:37
Zeytin be hayvan bir arada düşünülmemeli.
Koyunlar zeytin yaprağı yemeğe bayılır diye biliyorum..
İçine koyun salamazsınız..
Ama, zeytinliğin içine fiğ, yonca ekip biçerek hem koyunlarınızı besleyebilir, hem de zeytinliğizi doğal yoldan gübreleyebilirsiniz.Fiğ ve yonca köklerinde azot biriktirir çünkü..
taribo01
08-11-2014, 00:49
Koyunlar zeytin yaprağı yemeğe bayılır diye biliyorum..
İçine koyun salamazsınız..
Ama, zeytinliğin içine fiğ, yonca ekip biçerek hem koyunlarınızı besleyebilir, hem de zeytinliğizi doğal yoldan gübreleyebilirsiniz.Fiğ ve yonca köklerinde azot biriktirir çünkü..
alacağım koyun cinsi zeytine zarar vermez o yönden bir sıkıntı yok zaten.sizin mesajlarınızın çoğunu okudum.benim arazim hem killi toprak hemde meyilli bir arazi,erezyon çok fazla hatta çok yağmur yağdığında küçük ölçekli toprak kayması bile oluyor.bu yüzden yeşil gübreleme yapacam bu seneden itibaren toprağı işlemeyi düşünmüyorum artık.Bir taşla iki kuş vurmak istiyorum açıkçası.şu anda araştırmaktayım bu konuyu olmazsa yumurta tavukçuluğu düşünüyorum.
selezeytini
18-11-2014, 00:25
alacağım koyun cinsi zeytine zarar vermez o yönden bir sıkıntı yok zaten.sizin mesajlarınızın çoğunu okudum.benim arazim hem killi toprak hemde meyilli bir arazi,erezyon çok fazla hatta çok yağmur yağdığında küçük ölçekli toprak kayması bile oluyor.bu yüzden yeşil gübreleme yapacam bu seneden itibaren toprağı işlemeyi düşünmüyorum artık.Bir taşla iki kuş vurmak istiyorum açıkçası.şu anda araştırmaktayım bu konuyu olmazsa yumurta tavukçuluğu düşünüyorum.
Sayın Taribo01 Zeytin bir meyve ağacıdır. Koyunculuk bir meyve bahçesinde düşünülemeyecek bir uğraştır. Zira 35 dekara 50 koyun çok fazla. Özellikle yaz aylarında koyunlar gölge bulduğu her ağaç altında toplaşacaktır. İdrarı, gübresi derken bir yıl sonra o ağaçların altında ilaç için bir kök ot bile bitmediğini göreceksiniz. Ağaçlarınızda da bariz bir yaprak sararması gözleyeceksiniz. Taze gübrenin, idrarın toprağı yakması denilen şey işte budur. Fakat yumurta tavukçuluğu için aynı şeyi söyleyemem. Çünkü salma gezinen tavuklarınız sadece yeşil otlarla beslenmez. Bunun yanında karınca, böcek, sinek, akrep, kırkayak, solucan, tarla faresi, hatta yılan bile bırakmayacaktır bahçenizde. Kanaatime göre salma tavukçuluk iyi fikir. Kolay gelsin.
ilkhan17
01-12-2014, 17:26
Selamlar Balıkesirin Erdek ilçesinden yazıyorum,yaklaşık 140 ağaç yetişkin 30-40 yaşlarında zeytin agacimiz bulunmakta fakat her sene olduğu gibi bu senede sinekten dolayı çok döküntü yaptı kaolin uygulama konusunda fikirlerinizi alabilirmiyim?
Sayın Pria yaklaşık 2-3 senede bir kez yanmış tavuk gübresi uyguluyor ve meyilli arazi olduğu için ot ilacı atıyoruz sizce bu sakincali mi fiğ ekimine mi donmeliyim ggübre olarak ne tavsiye edersiniz,saygılar..
Merhaba, Duayenlerin yorumlarını ve önerilerini duymak, zeytin yatırımı yapmak isteyenelere örnek vermek için zeytincilik tecrübemin son yılını detaylı paylaşmak istedim. Dikili İzmir'de 18 dönüm üzerinde 600 ağacımız var, 6 yaşında irili, ufaklı Gemlik ve yağlık karışık. 2012 de 4200 kg zeytin toplamışken 2013 te çiçekteyken yağmur yağması sebebi ile 450 kg zeytin toplayabildik. Bu sene Ekim sonu hasat yaptık. 6300 kg topladık. Dallar zor taşıyordu meyveleri. Gemlik siyah zeytini ortalama 3,90 TL den sattık. Kalan yeşil siyah kızıl karışık sıktırdık ve 5,7 oranla yağ aldık. Tübitakta yapılan analizde (alanlardan biri Çalışıyor) asit 0,5 ve diğer kimyasal sonuçları şahane çıktı. Bir kısmını kendimize ayırıp 700 kg yağı 20tl litre fiyatı ile eşimize dostumuza ve kulaktan kulağa duyanlara sattık. Senelik bakım ve toplama maliyeti herşey içinde 11000TL. Tuttu. 12 dönümlük boş bitişik tarlaya da geçen hafta 300 adet gemlik diktik, şimdi onları büyütmekle uğraşacağız. Konuya biraz katkım olduysa ne ala.
Sent from my iPad using Tapatalkhttp://tapatalk.imageshack.com/v2/14/12/01/c5c9abddf711f819ffea48067b7505db.jpghttp://tapatalk.imageshack.com/v2/14/12/01/03cb41e20782af190d4593c86e0ff55c.jpghttp://tapatalk.imageshack.com/v2/14/12/01/9dc7d9b702240fa664a77c9e2046e8e7.jpghttp://tapatalk.imageshack.com/v2/14/12/01/7a7815edd597e783ea374dcfa6b2339e.jpg
Zeytinci
02-12-2014, 10:15
[QUOTE=leobiz;1337299]Gemlik siyah zeytini ortalama 3,90 TL den sattık. Kalan yeşil siyah kızıl karışık sıktırdık ve 5,7 oranla yağ aldık. Bir kısmını kendimize ayırıp 700 kg yağı 20tl litre fiyatı ile eşimize dostumuza ve kulaktan kulağa duyanlara sattık. Senelik bakım ve toplama maliyeti herşey içinde 11000TL. Tuttu. 12 dönümlük boş bitişik tarlaya da geçen hafta 300 adet gemlik diktik, şimdi onları büyütmekle uğraşacağız. QUOTE]
5.7 yağ oranı (5.7 kg zeytinden 1 kg yağ çıktı olarak anladım.) az gibi geldi bana. Gemlik yağ oranı yüksek olması lazım, 3 kg zeytin den 1 kg yağ gibi olması lazım. Diğer çeşitleriniz de yağlık imiş.
20 tl/litre fiyatına iyi satmışsınız.
Bu masraflar ile bu işi yapmak boğaz tokluğuna çalışmak gibi bir şey. Demek oluyor ki Zeytin sizin için büyük bir sevda. Tebrik ediyorum. Yağınızı iyi günlerde ve afiyetle tüketiniz.
Zeytin çiftçisinin de sevineceği günler gelmesi dileği ile.:mad:
yalıçapkını
02-12-2014, 23:17
Selamlar Balıkesirin Erdek ilçesinden yazıyorum,yaklaşık 140 ağaç yetişkin 30-40 yaşlarında zeytin agacimiz bulunmakta fakat her sene olduğu gibi bu senede sinekten dolayı çok döküntü yaptı kaolin uygulama konusunda fikirlerinizi alabilirmiyim?
Sayın Pria yaklaşık 2-3 senede bir kez yanmış tavuk gübresi uyguluyor ve meyilli arazi olduğu için ot ilacı atıyoruz sizce bu sakincali mi fiğ ekimine mi donmeliyim ggübre olarak ne tavsiye edersiniz,saygılar..
Kaolini 4 yıldır kullanıyorum.Doğru biçimde uygulandığında kesinlikle zeytin ve diğer meyveleri içkurdundan koruyor.
5.7 yağ oranı (5.7 kg zeytinden 1 kg yağ çıktı olarak anladım.) az gibi geldi bana. Gemlik yağ oranı yüksek olması lazım, 3 kg zeytin den 1 kg yağ gibi olması lazım. Diğer çeşitleriniz de yağlık imiş.
20 tl/litre fiyatına iyi satmışsınız.
Bu masraflar ile bu işi yapmak boğaz tokluğuna çalışmak gibi bir şey. Demek oluyor ki Zeytin sizin için büyük bir sevda. Tebrik ediyorum. Yağınızı iyi günlerde ve afiyetle tüketiniz.
Zeytin çiftçisinin de sevineceği günler gelmesi dileği ile.:mad:[/QUOTE]
Yorumunuz için teşekkür ederim. Sıktırdığım zeytinin çoğu yağlıktı ve erken hasat olduğundan bu oran çıktı sanırım. Eet zeytin benim için sevda çünkü babam ve annem burayı aldıktan iki gün sonra rahmetli oldular ve onların anısına ağaçları büyütmeye ve zeytinyağı sayesinde isimlerini yaşatmaya çalışıyorum. Yağın aroması ve temizliği sebebi ile ve insanların güveni sayesinde fiyatı yüksek tuttum ve talebi karşılayamadım bile. Bu açıdan çok memnunum. İstanbul'da yaşadığımdan gidip gelmek daha masraflı oluyor o yüzden bakıcıya para ödemek durumundayım. Orada yaşasam kaolin kili, damla sulama ve diğer teknikleri denemek isterim ancak bakıcımız oranın yerlisi ve alıştıkları düzeni değiştirmek mümkün olmuyor. Baraj suyu ile salma sulama yapıyor.
Sent from my iPad using Tapatalk
Melih Bakırlıoğlu
03-12-2014, 08:29
Bu sene yağ randımanları, diğer senelere göre baya yüksek. 20 lira yağ için çok çok iyi rakam. Biz 15 liraya razıyız. :)
esasadam
04-12-2014, 00:12
1.5 ton yağım olacak 15e toptan satabilir miyim dersiniz
Sent from my iPad using Tapatalk
Selam,
İznik Orhaniye köyünden 4500 metrekare zeytin bahçesi aldım. Budama ve gübreleme yaptırmak istiyorum.
Tanıdığınız biri veya forumda bununla ilgili bir konu biliyorsanız yardımınızı rica ediyorum.
Selamlar Balıkesirin Erdek ilçesinden yazıyorum,yaklaşık 140 ağaç yetişkin 30-40 yaşlarında zeytin agacimiz bulunmakta fakat her sene olduğu gibi bu senede sinekten dolayı çok döküntü yaptı kaolin uygulama konusunda fikirlerinizi alabilirmiyim?
Sayın Pria yaklaşık 2-3 senede bir kez yanmış tavuk gübresi uyguluyor ve meyilli arazi olduğu için ot ilacı atıyoruz sizce bu sakincali mi fiğ ekimine mi donmeliyim ggübre olarak ne tavsiye edersiniz,saygılar..
Merhaba,
Erdekte tarımsal kaolin ürünümüz KAOKİL i kullanan çok kişi var. Erdek Zirai İlaç bayi Sn. Kuddusi Taner ile iletişime geçerseniz size yardımcı olacaktır.
Saygılar
Bu sene yağ randımanları, diğer senelere göre baya yüksek. 20 lira yağ için çok çok iyi rakam. Biz 15 liraya razıyız. :)
1.5 ton yağım olacak 15e toptan satabilir miyim dersiniz
Sent from my iPad using Tapatalk
Fabrika 12den alıyor, raflarda 15 lira, bende daha olsa en az 100 litre talep var ancak kendi yağım haricinde alım yapıp satmadığım için seneye beklemelerini söyledim. Kimse de 20 lira çok demedi, kapış kapış bitti. Ama zeytini elle ve kasalara topladığımı, bekletmeden fabrikaya götürdüğümü, yem veya gübre çuvalına koymadığımı, sabah ilk temiz suyla yıkatıp dip zeytinsiz sıktırdığımı, anında tenekelere doldurup taze sıkılmış portalal suyu gibi getirdiğimi anlattım, yıkanmış asit veya kimyasal bidonlarına, plastik güğümlere doldurmadığımı fotoğrafladım dostlarıma ve çevreme. Hepsi de sağolsun güvenirler, hergün biri arayıp daha yağın var mı, muhteşem birşey bu diye soruyorlar. Seneye zeytinimin birazını bile satmadan sıktırmayı düşünüyorum erken hasat yapıp. 2 litre alan arayıp 30 litre daha istiyor. Nasıl ürettiğinize, nasıl taşıdığınıza, nasıl anlattığınıza göre ve en önemlisi dürüstlüğe göre karşılığını alıyorsunuz. Yanlış anlamayın zengin bir muhitte değilim, yağı alanlar orta gelir veya alt gelir grubu çoğunlukla. En az alan 10 litre en çok alan 35 litre aldı. Bu fiyata rağmen emeğimin karşılığını aldığıma inanmıyorum ancak keyfi de bambaşka.
Sent from my iPad using Tapatalk
Melih Bakırlıoğlu
05-12-2014, 07:38
Sayın leobiz, sizi tebrik ediyorum. Demek ki biz kendimizi anlatamıyoruz. :)
İnşallah seneye bereketli bir yıl geçirip, daha çok yağ elde edersiniz.
Sayın leobiz, sizi tebrik ediyorum. Demek ki biz kendimizi anlatamıyoruz. :)
İnşallah seneye bereketli bir yıl geçirip, daha çok yağ elde edersiniz.
Umarım beni yanlış anlamamissinizdir, istemeden kirdiysam özür dilerim, ben kendi izlediğim yolu anlattım, kimseye kendinizi anlatamamissiniz demek haddime değil, zeytine yatırım yapmaya niyeti olan dostlar için bilgi Olur umuduyla yazdım. O kadar uğraş verdim ki, çeneme vurdu :)
Sayın leobiz verdiğiniz bilgiler benim gibi düşünce aşamasında olanlar için çok kıymetli.Yanlış anlamadıysam ağaçlarınız dört yaşındayken 4600 kilo zeytin almışsınız.Bizim buralarda zeytin yedi sene de ürün veriyor.Sanırım İzmir farkı olsa gerek.Ama yinede verdiğiniz bilgiler zeytin ekme konusundaki isteğimi arttırdı.
Hikayeyi baştan anlatayım, sizlerin de böyle maceraları olmuştur, okumak isterim. Aslen bizim agaclarimiz da 7 yaşında ancak ilk dikimi yaptıran emlakçı olcmeden bicmeden duzensizce yaptırmış, istanbullunun birine satmak için. Bakmis alan yok, Bunlar sonra sokulmuş ve duz hizali tekrar dikilmiş. Babam tezcanli biri olduğundan toprak analizi falan yaptırmadan yoldan geçerken burayi 750 ağaç ile almış. Emlakçinin tavsiyesi üzerine zeytinlige bakan bir okul hademesi ki kendisi zeytinin z'sinden anlamaz tüm yeni filizleri yakarak ağaçların büyümesine darbe vurd. Babamlarin vefati sonrası şoku atlatıp bu ise gönül verince kendisi ile yolumuzu ayırdık, şimdiki arkadaşla anlaştık. Ancak dert bitmedi, meğer bizim tarla her sene sular altında kalıyormuş, onu da gördük. Tam satayım artık derken dsi madra barajindan gelen bir hendek bizim zeytinligin 11 donumunu kamulaştırma yaptı. Buradan çıkarılacak 2 ders var, ilki alacağınız yerin ne olduğunu ve olacağını mutlaka araştırın ve kimseye güvenmeyin. 2. Si devletin biçtiği kamulastirma bedelini kesinlikle kabul etmeyin, uzlasmama tutanağı imzalayıp kıran kırana pazarlık edin. Yan komşum metrekaresi 10 liradan verirken ben 14,5 TL den yukselterek (zeytin ağacı için fark belirlemiş ler, yan taraf buğday ekiliydi) 18,5 TL'ye verdim. 100 kusur agacimizi keseceklerdi, rica minnet soktukleri ağaçları kenara düz bir şekilde taşımaya razı ettim, bakicimizin ilgisi sayesinde bu ağaçların da büyük kısmı toprağın üzerinde hayatta kaldı ve ürün veriyor. 15bin TL harcayıp yaptırdığım güzelim tel örgülü citler mahvoldu. DSİ işi bitince zeytinligi dağ gibi toprak yığınları ile bırakıp gitti. Bu sezon hasat sonrası dozer sokup duzledim. Hendek bittikten sonra toprağın fazla suyu çekilmeye ve toprak normale dönmeye başladı. Şu anda içinde yuruyebiliyoruz yağmur da yağsa. Çok emek verdim para harcadım, şimdiki aklım ve bilgim olsa analizler, tapuda ve belediyede incelemeler yapmadan, oraların yerlileri ile konuşup kimin tarlası nasıl, kim nereden almış kim kazık yemiş öğrenip ona göre karar veririm.
Bu sene gelir gider tablosu bitmek üzere, onu da paylasabilirim burada.
Ayrıca benden doğal kurulmuş zeytin isteyen de çok oluyor. Seneye 5 lik ve 10 luk tenekelere sadece tuz ve yağ koyarak zeytin kuracağım, alanlar evlerinde kendileri çevirecek birkaç ay, onu da iyi bir fiyat ile vereceğim bir aksilik olmazsa. Herkes sabırsızlıkla bekliyor :)
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.