Kudzu, Pueraria lobata

[bebd]

PERARİA TUHUNBERGİANA (Kudzu)

web.ogm.gov.tr/birimler/arastirma/icanadolu/Dkmanlar/.../0002.pdf
arkadaşlar yukarıdaki linkte Bursa karacabey havzasına 12 mayısta ekildiği 24 ekime kadar 2-3 metre kadar boylandığı fakat -2,3 derecelerde bitkinin solduğunun gözlemlendiği yazıyor.

[Jezebel]

Sayın bebd, sayenizde Kudzunun iki türünü tanımış olduk Pueraria lobata, yaprakları üç loblu ve Pueraria thunbergiana, yaprakları düz .
Bendekiler de biri loblu biri düz, ben de düşünüyordum neden böyle ...
Sorun çözülmüş oldu

[Jezebel]

Kudzuların son hali;

[bebd]

Çok güzel görünüyorlar.Yaz sonundaki hallerini düşünemiyorum bile...
Bu arada ikisinin tohumuda aynı yerdenmiydi dikerken bir farklılık varmıydı tohumlarda
?

[eflone]

Herkese tekrar merhaba. En son yazdığımdan bu yana güzel şeyler olmuş başlıkta. Jezebel, tebrik ediyorum. Umarım güzel neticeler almaya devam edersiniz.

Böyle netice alan gelişmelerin yanında ben biraz daha hala tohum çimlendirme aşamasından bir şeyler aktaracağım. Öncelikle geçen zamanda 6 tohumdan yardımla çimlendirdiğim hariç kalan 5 tohumda bir gelişme olmamıştı. Zaten diğerlerinin yerini de kaybetmiştim. O yüzden dayanamayıp toprağa yakın olup, sık sık gözlemlediğim, tohum kapsülü hafif şişmiş ama çimlenmenin gerçekleşmediği bir tohuma sıcak su döküp bir gün beklettikten sonra böbrek şekilli tohumun büyük yan kenarını boydan boya falçatayla yarım kat kadar kestim. Ve 24 saat içinde çimlenme gerçekleşti. Kesinin yeri de doğru yapılmıştı, çünkü kotiledonlar tam o zayıflıktan ikiye ayrılıyor, arada hapsolup çürümüyorlardı. Bütün bunlar bir hafta kadar önce oldu.

Sizler için bu bir haftayı özetleyen bir fotoğraf oluşturdum.


İlk çıkardığım kudzu büyümeye köklenmeye devam ediyor. 16 saat aydınlık 8 saat karanlık bitki evinde gözlemlerim ışık almadığı zaman yaprakların yere dik olacak şekilde pozisyon aldıkları, ışık aldıklarında yere paralel hale geldikleri yönünde. Bunu destekleyecek bir bilgim yok ancak.


Son olarak bir tohum daha bulup kutudan aynı şekilde su + kapsül kesisi yaptım. Ama bu tohum diğer ikisinden bir farkla ayrılıyordu: normalde tohumlar küçük ve kapsülü desenli oluyor, su alıp şişince renkleri açılıp desenleri kayboluyor. Bu tohum hiç su alıp şişmemişti ve bir günlük suda beklemenin ardından da durumunda değişiklik olmamıştı. Tohumun geniş yan kenarından kesip ektikten sonraki 2.gün şişmeye başladı ve diğer gün çimlenmesi gerçekleşti.

Farkettiğiniz gibi daha çok tohum çimlendirme üzerine yazıyorum. Bunun bir sebebi hala o aşamada kalmış olmam ve aynı zamanda değerli ve az sayıda gelen tohumları en iyi şekilde çimlendirmenize yardımcı olmak istemem.

Daha uzun aralarla ve gelişmeler olması takdirde bildirmeye devam edeceğim. Tohum çimlendirmeye çalışan ve çimlendirdikleri fidelerine en iyi şekilde bakmaya çalışan herkese kolay gelsin.

[Jezebel]

Tebrikler sn. eflone, güzel sonuçlar alınca çok mutlu oluyorum.
Siz de öyle gördüğüm kadarıyla.
Son fideyi dış ortama dikmeyi planlıyorum, bakalım sonuçlar ne olacak.
Hayırlısı...

[Jezebel]

Kudzunun son hali 3 metreyi aştı.














Çiçek açınca resim yüklerim artık.

[elim]

Erciyes ve Hasandağına doğru yol alırsa davul zurna ile karşılarız...

[Jezebel]

Bahçe duvarını aşmadı henüz
Yaprağından yapılacak yemekleri araştırcağım, bir işe yarasın.
Çiçek henüz yok...

[eflone]

Jezebel' in gelişmelerini bugün okuyup öğrenmemle kudzulardan birini kapalı bulunduğu kaptan çıkarmak isteği doğdu. Tabi herşeyden önce kendisini tebrik etmek gerekiyor, umarız çiçeklerini açtığı fotoğrafları da paylaştığı günleri görürüz. Tabi o zaman tohum isteme fırtınasına yenik düşmezse

Her şeyden önce genel durumu özetlemek gerekirse, Ankara kudzu yetiştirmek için en uygun bölge olmayabilir. Toprakta kışı geçirmek zorunda kalırsa kudzu dondan kurtulamayabilir, o yüzden bulundukları kapalı ortamdan çıkarmakta çok çekingen davranıyordum, davranıyorum. Böylece bulundukları kaplarda minimal büyüyorlar, dikine sürgün vermek yerine ana gövdede yeni yapraklar çıkarıyorlar. Ancak hem sarılıcı sürgün vermesini test etmek hem de sonuçta yetiştirmeyi düşündüğüm Ankara iklimine vereceği tepkiyi test etmek için, Jezebel' den aldığım ivmeyle, bir kudzuyu büyükçe sayılabilecek bir saksıya diktim.


Tüylü yüzeylerde toplanan suyu gördükçe daha fazla püskürttüm, eğlenceli geldi


4 aydan fazla bir süredir kapalı bir kutuda yaşayan kudzuyu kapalı balkonumda büyütmeye çalışacağım artık. Diğer iki kudzu hala kapalı kaplarda.

Bu arada farkettiğim ve forumda yazdığım gibi, kudzu yaprakları sabah ve akşam farklı açılanmalar yaparak aldıkları ışığı optimize ediyorlarmış.


Diğer iki kudzunun durumları da böyle, belki yaz bitmeden onları da dışarıya taşırım:


Seri fotoğraflarla daha önce göstermeye çalıştığım bu kudzu, içlerinde en sağlamı çıktı. Sanıyorum tamamen aynı çeşit değiller. Bu daha koyu, daha sağlam görünüşlü, daha kalın ve yapraklarında ana damarlara yakın yerlerde daha düşük yoğunlukta desenler yok. Açıkçası en fazla işi bundan bekliyorum.


Küçük viyolde bir süre büyüttükten sonra 8cmlik kare saksıda bir süre daha kapalı bekleteceğim bu kudzuyu. Aralarında en zayıfı bu.

İlk başta 6 tohum ekmiştim ve bu akşam elekten geçirip kalan 3 tohumu aradım, bulamadım.
Umarım çürümüşlerdir, gözümden kaçmış olmaları ihtimalini sevmiyorum çok uğraştım bulmak için.

Her neyse, görüldüğü üzere minik bitkilerin minik hikayelerini anlatır gibi oluyorum hep.
Bu yavru canavarlar minik kaplarında sessizce açılıp kapanırken her akşam kapaklarını açıp onları izlemek daha cazip ve güvenli geliyor.

Herkese başarılı ve mutlu günler

[Jezebel]

Doğal ortama diktiğim kudzu'nun durumu iyi değil.
Kurumasından korktuğum için haftada bir su veriyorum, bu da çok doğal ortam olmuyor tabi ki.
Buna rağmen bahçedekilerin yanında cüce kalıyor.
Tatile çıkınca asıl belli olacak, sulanmayınca İzmir ortamında hayatta kalabilecek mı

[eflone]

Aslında daha olgunlaştırdıktan sonra paylaşacaktım gelişmelerimi ama bütün olan biten gerginliğe rağmen güzel şeylerin devam ettiğini göstermek istedim. Birkaç seri postla gelişmeleri aktaracağım.

Öncelikle geçen uzun sürede 3 kudzudan daha zayıf olduğunu söylediğim ve kutuların içinde baktığım kudzu malesef öldü; mantar hastalığından diye tahmin ediyorum, yoğun neme ve havalandırma eksikliğine dayanamadı. Diğer yandan balkona aldığım kudzunun yazın etkileri ve balkonumdaki değişikliklere tepkisini ölçmüş oldum. Akut dönemde birçok yaprağını kaybetmesine rağmen ölmedi ve balkonumda birkaç haftaya kadar önce yoğun yaşadığım pest sorunu kudzuyu da bir süre ağır etkiledi. Ancak geçtiğimiz günlerde dik sürgününü verdi ve büyümeye devam ediyor.


Bu arada kutuda baktığım kudzu dikey sürgününü büyütüp kutunun tavanına vurmaya başlamıştı.


Çelik üretimi için bunun bir fırsat olabileceğini düşünüp hemen fazla kısımları her çeliğe en az bir tomucuk kalacak şekilde kestim.


Ancak zayıf kudzuyu kaybettiğim dönem aynı ortamda bulunan iki çelik de hastalanıp öldüler.


Yakın zaman fotoğrafında yeni 3 sürgünün çıktığı görülebilir. İlk verilen sürgün kadar hızlı büyümeseler de ileride daha avantajlı bile olabilir.

[eflone]

Aktarmak için beklediğim asıl gelişme ise şu: önümüzdeki haftadan itibaren hamster besleyeceğim ve yoğun protein içerikli kudzu hamsterların severek yedikleri bir bitki. O yüzden elimde yavaş yavaş ölen 11 tohumun hepsini daha önce aktardığım şekilde yandan çizerek bir gün suda beklettim.




Bir gün sonra mercimek gibi şişip tohum desenlerini kaybettiler.


Ekimden bir gün sonra, yani ikinci günün sonunda, 6/11 oranıyla çimlendiler. Diğerleri malesef çimlenemeden çürüyüp minik beyaz solucanlara yem oldular.

Bu 6lının bir kısmını kışın evin içinde, bir kısmını bitki evinde bakıp fazla büyüyen kısımları hamsterlara vereceğim. Bu arada hamsterların dışkı ve yataklama malzemelerini de beslediğim solucanlara vereceğim, böylece mini bir besin zinciri oluşmuş olacak evimde. Umarım bütün canlılar fayda görürler.

[eflone]

Bugüne has bir gelişmeyi paylaşıp bitiriyorum. Malumunuz kapalı kutuda baktığım kudzular havasızlık ve aşırı nemden dolayı sorun yaşayabiliyorlar. Bir tanesini o yüzden kaybettiğimi düşünüyorum hatta. Tabi bu arada daha az zarar gören kutudaki kudzuyu kontrol ediyorum. Küçük yaralardan giren mantarlar yapraklarına kısa sürede zarar veriyor, saplı spor keselerini bile oluşturacakları ideal ortamı yakalıyorlar. O yüzden yapraklara zarar vermemeyi çalışıyorum.

Her neyse, durum böyleyken bugün kudzu saksısına alttan bakmak istedim. Yakın zamanda baktığımda kökler dışarı büyümeye başlamıştı ve saksısını değiştirmek istiyordum.


Saksıyı kaldırıp alttan baktığımda büyük bir şaşkınlık yaşadım; başta kudzu rizomu sandığım kalın şey mantardı. Sonunda küften ileri gidip kompleks bir oluşuma ortam sağlamıştı plastik kutudaki havasızlık ve nem. Toprağı özellik olarak kahve satan bir dükkandan aldığım kahve artıkları bulunduruyordu. İnternette yaptığım araştırmada mantar yetiştirmede kullanılan bir vasat olduğunu öğrendim kahve artıklarının. Yoksa ben Kudzuyla mantarlar arasında bir simbiyoz olabileceğini düşünüp öyle araştırma yapmıştım, belki de vardır ve bulamamışımdır.


Şaşkınlığım kısa sürede sevince dönüştü. Başarırsam bitki evinde mantar da yetiştirebilirdim. Yemek için değil elbette ama etçil bitkilerim ve yeni gelecek hamsterlardan sonra apartman dairemde önceden hayal edemeyeceğim bir biyolojik çeşitliliğe ulaşabilirdim. Belki ölmeden taşıyabilirim diye büyük mantarı kabaca, ve fotoğrafta göremediğiniz onlarca küçük mantarı kökümsü oluşumlarıyla farklı bir kaba koydum ve kutudan çıkarıp bitki evinde daha az sıcak bir yere koydum.


Üzerini pet bardakla kapatıp folyoyla sardım. Umarım büyürler Böylece ilginç bir ayrıntıyı fotoğraflarıyla paylaşmış oldum ve sizleri gelişmelerden haberdar edeceğim. Kendi solucan başlığımdaki gibi internette bulunmayan farklı fotoğraf ve olaylarla bu başlıkta da sizlerleyim..

İlginç ve mutluluk verici bilgilerle tekrar buluşmak üzere.

[malina]

Orijinal Mesaj Sahibi denizakvaryumu

Kudzu nun yanında yayılıcı bambular geride kalır

Çok hizli buyuyen, her yerde yetisen ve temizlenmesi cok zor olan yabani bir bitki turu.Şekil itibariyle sarmasiga benzerler, duvarlara, telefon direklerine, heryere tirmanirlar, haftada 30 santim buyuyebilirler, guney asya kokenlidirler.

1800lerde amerikaya getirilmislerdir, onceleri hayvan besiniyken sonralari erozyonu onlemeden bahcecilige kadar bi cok yerde kullanim alani buldular; ancak sonra kontrol altina alinamayan bir buyuyuse gectiler.

1970lerde buyumesini yavaslatmak icin gelistirilen ilaclara adapte olan bitki daha da hizli buyumeye basladi, 1997'de zararli yabani ot klasmanina sokulan otlari yoketmek icin simdilik en etkili yontem keciler olarak goruluyor zira bitkinin kimyasallara karsi cok buyuk bir direnci var ve yakmak ya da kokunu sokmek gibi yontemlerle kurtulamiyosunuz.

Amerikada bugun itibariyle dokuz milyon mil karelik bir alana yayilmis kudzu'nin yillik zarar tahminleri yuzmilyon dolarla ifade ediliyor.

Kudzu ile başka başlıkta yazılmış mesjları buraya kopyaladım.

Böyle ciddi sorunlardan sözkonusu iken, bu konuda yazan bir arkadaşı, "üslubunu beğenmediğiniz için" (ki hiç de eleştirilecek üslüpta yazmamıştı) konuyu gereksiz tartışmaya çevirdiniz. Sonra karşılıklı yazılar silindi. Ben ve birkaç arkadaşın daha mesajları bu silinmeler yüzünden "anlamsız ve bağlantısız" biçimde ortada kaldı.
Bu nedenle onları da sildim.

Bence silmekle yanlış yaptınız.

Gerçekten alıntıladığım mesajdaki gibi, bu kadar yayılıcı ise, sizin keçiler bile bitiremez onu.

[Jezebel]

Haklısınız sevgili malina,
Ozon konusunu bilmiyorduk.Yayılıcılığını biliyordum ve buna dikkat ediyordum.
Bilirsiniz benim keçilerim de yok.
Ancak İzmir risk altında değil, bu kavurucu sıcağa Kudzu dayanmaz.
Evdeki bile sıcaktan yapraklarının büyük bölümünü kaybetti.
Saygılar.

[malina]

Orijinal Mesaj Sahibi Jezebel

Haklısınız sevgili malina,
Ozon konusunu bilmiyorduk.Yayılıcılığını biliyordum ve buna dikkat ediyordum.

Ancak İzmir risk altında değil, bu kavurucu sıcağa Kudzu dayanmaz.

Tohumu edinen herkes bu özellikte yerlere mi ekecek sanıyorsun? Söz konusu olan sen değilsin ki

Sorun yaşabilecek yerde yaşayanlar, bu bitkiye dikkat etmeleri gerektiği bir kez daha okumuş olacaklardı...

[Jezebel]

Doğru, sitenin alınan yedeklerinden tartışmayı tekrar yüklemek mümkün olsaydı keşke.
Konu önemli ve vurgulamak gerekiyor.
Arkadaşın bilgileri de tekrar yüklenebilse konunun bütünlüğü bozulmamış olur.
Ben sildiğimde eleştiri mesajlarının hepsi yok olmuştu, çaresiz benim mesajlarım havada kaldığı için sildim.
Tohumu elde etmek ve yetiştirmek çok kolay oldu.
Herkes bunu yapabilir, bilinçli bilinçsiz...
Uyarmak şart.

[eflone]

Herkese tekrar merhaba. Bugünkü seri girilerimde, en son kaldığım yerden devam edip yeni gelişmeleri aktaracağım.

-İlginç mantar olayıyla başlayayım:

Öncelikle bahsettiğim kesilmiş pet şişeye, fotoğraftaki mantardan başka daha küçük, gelişmemiş mantar başlarını ve beyaz hiflerden oluşan miçelleri aktarmıştım. O arada mantarlar hakkında bayağı bir şey öğrendim, bizim mantar dediğimiz şey aslında küflerin eşeyli üreme şekliymiş, yanlış hatırlamıyorsam. Ortama aynı zamanda kompost da eklemiştim ve aktardığım bunca mantar kompost kutusundan gelen minik beyaz solucanlar tarafından afiyetle yenildi malesef.. Solucan kutusundan kompost alıp organik madde aktaralım derken beyaz solucanlara vitamin desteği sağlamış oldum. Bir daha da ne miçel kaldı ne aktardığım mantar başları..

Ancak bu arada ana kudzu saksısında toprağın üzerinden mantarlar çıkmaya başladı.


Birkaç tane çıksa da en gelişeni bu oldu.


İyice büyümesini dilerken diğer mantarlarla birlikte aynen geldikleri gibi esrarengiz şekilde yok oldular.. Saksının tabanındakiler de bu mantar da ölüp çürüdüler.


Bu arada tohumdan çıkardığım 6 kudzu büyümeye devam etti.


Ve 6 ayrı saksıda gelişimlerine devam ediyorlar.

[eflone]

Balkonda saksıdaki kudzunun ise keyfi yerinde gibi gözüküyor.

Bir aya yakın süre boyunca gerçekten ne kadar güçlü ve hızlı büyüyen bir bitki olduğuna birinci elden şahit oldum. O küçük saksısında bile bir gün içinde 10 cm' den fazla sürgün uzamasıyla beni şaşırttı.


Dik sürgününü verdikten sonra adeta dizginlenemez hale geldi. Önce sarılması için verdiğim sırığı geçti, sonra boşlukta kalan uç sürgünü her gün ayrı bir yere seyahat edip sarılabilecek yer aradı. Kışın gelişiyle birlikte balkonda dayanamayacağını tahmin ettiğimden balkondaki herhangi bir şeye sarılmasını istemedim ve sürgünü tekrar aşağı indirip bir tur daha attırdım. Şimdi o sürgün büyümeye devam ediyor. Ancak yaprak diplerinden birçok yeni sürgün çıktı. Başıboş bırakıldığında gerçekten de baş etmesi zor olabilir Kudzuyla.


Bu arada bitki bütünüyle odunsulaşmamış, yeşil gövdeli iken kudzunun asıl yayılımcı özelliği olan dip sürgünlerinden biri çıktı; yarı-odunsu dayanıklı bir sapla. İstediğim ve beklediğim bir şeydi bu sürgün, fakat çok hızlı büyümesi doğal ortamda ihmal edilirse tehlikeli olabilirliğini bizzat gösterdi. Diğer kısımlar da hızlı bir şekilde büyürken bir günde yaptığı uzama bile gayet hızlıydı. Ve bu sürgünü kolay kolay sırığa bağlayamıyordum, zaten amacım da bu değildi.


Sürgünü delik açtığım bir pet şişeden geçirip toprakla temasını sağladım. Amacım bu şekilde köklenmesini sağlayarak yeni kudzular yetiştirmek. Umarım köklenmesini sağlayabilirim.


Bu sabah itibariyle dip sürgününün görünümü.


Kudzunun genel görünümü. Sabah güneşiyle birlikte yapraklar yukarı doğru açılanırken, güneş batarken neredeyse solmuş gibi aşağı kapanıp dallarıyla birlikte aşağı eğiliyorlar.

[eflone]

Yeni gelişme olarak, 15 Ağustos itibariyle artık hamsterlarım var Bahsettiğim gibi kudzuların büyük bir kısmını yiyerek, protein yüklü yaprakları dışkılarıyla solucanlara, oradan da tekrar toprağa kazandıracaklar. Bu arada kaliteli bir besinle beslenip, aynı zamanda vitamin ihtiyaçlarının bir kısmını da taze kudzu yapraklarından alacaklar.


Yeni geldiklerinde 20 günlüktüler. Üç erkek kardeş birlikte geziyor birlikte yemek yerken ortadaki yavru uyuyabilicek kadar şirin oluyorlardı.


Hemen bütün gün uyuyup geceleri aktifleşiyorlar, sabah kısa tuvalet ve beslenme molaları verirken şirinliklerinden taviz vermiyorlar


İlk başlarda yirmi gram bile değillerken çarka birlikte çıkıp iki kişi çevirebiliyorlardı. Ve böyle karşılıklı taraflara geçerek denge sağlayıp çeşitli oyunlar oynuyorlardı.
Siyah olanı arkadaşıma verdikten sonra iki kişi kaldılar ve büyüdükçe Suriye hamsterlarının bölgeselciliği baş gösterdi. Alanlarını kardeşleriyle bile paylaşmıyor kavga ediyorlardı, mecburen yuvalarını ayırdım. Şimdi ayrı ayrı keyifli bir şekilde büyüyorlar.

Her neyse konudan sapmadan hamsterlar kudzuyu çok sevdiler. Kokusuna uyanıp ilk günden itibaren birbirleriyle boğuşacak kadar seviyorlar. Başta üç kardeş yaşarken hemen orada tüketip bitirmeye çalışırken, şimdi avurtlarına yaprağı hemencecik doldurup yuvalarına gidip orada çıkarıp yavaş yavaş tadını çıkararak yiyorlar.


Bu fotoğraf kalan iki yavrunun kavgası ardından ayrıldıkları gün çekildi. Yavrunun koku bezlerinin olduğu anal bölgesinden aldığı ısırık yüzünden kanaması oluyordu. Üzüntüden elimden gelen her türlü hizmeti yapmaya çalıştım. Ve keyfi yerine gelsin diye ilk iş kudzu yedirdim. Yuvasından çıkmadan ama büyük bir istekle yedi. Kanaması bir günde son buldu, ve o gün kutusundan kaçıp bütün odaları gezdi
Videosu ise burada

Söylediğim gibi, tohumdan çıkan kudzularla birlikte var olan kudzulardan büyük bir miktar yiyecekler ve bundan oldukça memnunlar. Oluşturduğum mini besin zinciriyle hem hamsterları daha iyi besleyeceğim, hem de besin artıkları ve dışkıları tekrar toprağa kazandırarak verim artışı ve sürdürülebilir bir sistem sağlayacağım.
Gelişmelerle tekrar beraber olmak üzere, herkese iyi günler dilerim.

[güven58]

iyi günler arkadaşlar bu bitkiyi çok uzun süredir temin etmeye çalışıyorum ama temin edemedim bu bitkinin tohumunu veya fide olarak ücreti karşılığında teminine yardımcı olabilecek arkadaşlar varsa çok sevinirim. özelden veya burda yazmasını rica ederim

[shaky]

Arkadaslar Merhaba,

5. ayda siparis ettigim ve aldigim kudzu'lari bir iki gun suda bekletip torf'a atmistim, uzun sure izledim hicbirinde bir gelisme olmadi, daha sonra bu isi beceremedigime karar verip torf dolu saksiyi balkona attim, butun yaz balkonda kaldi ve hicbir sekilde su koymadim, hatta icinde zamanla misafir vs sigara sondurenlerde oldu. Bir yandan kavurucu sicak. Min. 8 Saat gunes aldi.

dun sabah ise bir kudzu'nun patlayip gunese dogru uzandigini gordum, kuru topraga biraz su verip yerini hic degistirmedim, umarim yasar.

tuhaf, yaklasik 3-4 aydir kuru toprakta nasil curumeden ya da kurumadan kaldi ve neden simdi patladi, acaba bahar serinligimi seviyor, bilemiyorum.

gelismelerden haber verecegim.

[Poseidon]

Cleveland Man Makes Ethanol Out Of Kudzu - YouTube

Bu boyutlara ulaşan kudzu oldumu acaba?

[pomodoro]

Bu bitkiyi bugün duydum ve çok ilgimi çekti. Kudzu sahipleri bitkilerin son durumuyla ilgili bilgi verebilirlerse çok sevinirim.

[eflone]

Eskisi gibi ayrıntılı yazmayacağım.

Sadece tek endişem olan kışın bütün kudzuların ölmesinin gerçekleşmediğini söylemek istiyorum. Sırf bu yüzden 5 kudzu fidesini bitki evinde tuttum, ölmediklerini fark edince dışarı da çıkarmadım ama bekletiyorum bakalım


Kışın tepedeki bütün yapraklar ve dallar öldü. Ana gövdeye kadar ilerledi ancak onu öldürmedi soğuklar. Belki soğuklar devam etseydi veya bitki bahçede olsaydı tamamen ölecekti, ancak havaların ısınmasıyla ana gövdeden birkaç tomucuk çıkmaya başladı.


Ben de beklettiğim bir fideyi daha dışarı çıkarıp ektim.




Balkonumdaki kırmızı akar dehşeti geri gelene kadar güzel zaman geçireceğimizi umuruyum kudzularla.

[pomodoro]

Teşekkür ederim Tohumumu sipariş ettim, dört gözle gelmesini bekliyorum...

[Jezebel]

Tohum ekmek içn ideal zaman şubat sonu.
Tohumu temin edip bekleyin bence.
2-3 tohum denemesi yapılabilir, ancak daha büyük sayıda bitkiyi kışın korumak zor olabilir.
İzmir koşullarında zar zor kışı atlattı.

[pomodoro]

Ben maalesef kudzu tohumlarımı yeşertemedim. Su da beklettim, direkt torfa ektim, naylonlara sardım, ı-ıh, olmadı olmadı...

Bir yerden okudum, kudzu özellikle yangınlardan vs. sonra yeşerirmiş. Acaba kalan azıcık tohumu ocakta kavursam veya direkt ateşe mi tutsam?

[Jezebel]

Hintli satıcıda var şu an sadece- 50 tohum
50 Seeds Pueraria lobata Kudzu Seeds | eBay

Fiyat 8 dolar, kargo da bedava. Daha ne olsun.