![]() |
|
|
|
|
|
#1 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Cleistocactus straussi
Bu güzel sarışın arkadaşa bakmaya doyamıyorum. Nazarım değmez umarım ![]() Daha önce aldığım beyaz saçlı ile aynı aileden anladığım kadarıyla. Onun gençlik hali gibi sanki ![]() ![]() ![]() |
|
|
|
|
|
#2 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 16-07-2011
Şehir: BURSA
Mesajlar: 382
|
Yeni kaktüslerinizi güle güle büyütün sayın kedi tırnağı. 97 nolu mesajınızdaki tür notacactüs leninghausi olabilir. 98 nolu mesajınızdaki tür ise mammillaria bombycina sanırım. Yinede arartırma yaparsınız. saygılar. |
|
|
|
|
|
#3 |
|
Ağaç Dostu
|
Alnınızın teriyle güle güle büyütün hepsini (özellikle minikleri )Dayanamayıp alacağımı bildiğim için bu aralar AVM'lerden uzak duruyorum ben de ![]() Konu ile ilgisi yok ama, Tarih'i öğrenmenin kısayolu var mıdır? Siz hem öğretmen hem de Tarihi seven biriymişsiniz. Bana tüyo lazım ![]() |
|
|
|
|
|
#4 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 31-05-2011
Şehir: Bursa
Mesajlar: 277
|
Her yeni kaktüs bir umut, bir heyecandır. Güle güle büyütün. |
|
|
|
|
|
#5 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Arkadaşlar hepinize teşekkür ederim. İnsanın anlaşıldığını bilmesi, aynı duyguları yaşayan kişilerle bunları paylaşması çok rahatlatıcı oluyor. Sayın gülenmelek, coğrafya öğretmeniyim ama tarihe de büyük ilgim var. Zaten coğrafya ve tarih çok iç içe disiplinlerdir. Hayrola sınava filan mı hazırlanıyorsunuz ![]() Tarihi kalıcı şekilde öğrenmeye gelince: Benim için en iyi yollardan birisi konuyla ilgili filmleri izlemek. Eğlenceli de bir yol. İstanbul Arkeoloji Müzeleri ve diğer tarihi müzeleri dolaşmak da müthiş zevklidir. Bizzat dokunursunuz binlerce yıl önceki yaşanmışlıklara. Müzekart edinirseniz( öğrenci 10 tam 20 TL sadece) 1 yıl boyunca Kültür Bakanlığı na bağlı tüm müzeler ve ören yerlerini sınırsız dolaşabiliyorsunuz. Popüler tarih dergileri de zevkli başka bir yol. Ntv, Habertürk gibi kanallarda tarih programları yaygınlaştı. Sohbet şeklinde yapılıyor. Naçizane tavsiyem: Tarihi gerçek anlamda öğrenmek istiyorsak hiçbir zaman yazılı belgeden dümdüz okuyarak bunu başaramayız. Kalıcı olmaz. Mümkün olduğunca, ilgilendiğimiz konuyla ilgili görsellerden yardım almalı, örneğin X Dönemi ele alıyorsak, dönemin müziği, kültürü, gelenekleri, sanatı, mimarisi, yemekleri, hatta dedikoduları da dahil her boyutuyla araştırmalıyız ![]() |
|
|
|
|
|
#6 | |
|
Ağaç Dostu
|
Tüyo için teşekkür ederim, tavsiyeleri dinlemeye çalışacağım ![]() Alıntı:
Tek çözüm bu bence ![]() |
|
|
|
|
|
|
#7 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Sedum Palmeri
Annemin katında duran Palmerimin son hali. Fotoğraf az önce çekildi. Çiçekler geçince birkaç dalına kıyıp ayrı saksıda köklendirmek istiyorum. Aslında apartman bahçesini bunlarla yerörtücü olarak donatma hayalim var ama çok uzun zaman alır Geçen gün bahçede dolanırken baktım bir dal yukardan kopup düşmüş. Leylandi var onun yakınına diktim. Kimse basmasın diye de bir ihtimal, çevresini taşlarla çevirdim. Bahçeyle ilgili çok fikrim var ama küçük çocuklar var o katta oturan. Yavrucaklar tabii ne bilsin basıp duruyorlar. Dikeceğim her bitkiyi çitle çevirsem anca korunur. O da belki...![]() |
|
|
|
|
|
#8 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Agave americana ''marginata aurea ''
Agave larıma nazarım değdi galiba Bu sarı şeritli olanın yaprak uçları aniden kurumaya başladı. Bekledim bir süre ama baktım hızlanıyor harekete geçtim. Geçen yaz sanırım karıncalar nedeniyle bazı yapraklarında lekeler oluşmuştu. Onları da budar rahatlatırım dedim. Bir de kışın yağmuru yedi sürekli. Geçen yaz budadığım yapraklarını küçültüp bir nevi malçlama yaparak saksıya dizmiştim. İçinde biten yabani otlara dokunmamıştım. Fazla suyu çekerler hem de güzel görünüyor diye düşünmüştüm. Baktım otların kökleri çok yoğun şekilde yüzeyi kaplamış. Otların kapladığı üst tabakayı söktüm. Malçalama yaprakları çıkardım ve bitkiyi budadım. Saksı ve toprağını da değiştireceğim. Mavi agave da aynı uygulamayı yaptım. Benzer saksıdan alınca halledeceğim. ![]() ![]() ![]() ![]() |
|
|
|
|
|
#9 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Agave americana
Bu agave ım da yıllardır aynı saksıda. Epey gelişti. Daha önce çok kez, kötüleşen yaprakları budamıştım. En son geçen yaz yapraklarda lekeler oluşmuştu. Ben karıncalardan şüpheleniyorum. 2 yıldır agave saksılarını istila ettiler çünkü. Yazın fazla sulama yaptığım için de olabilir bilmiyorum. yanlardan çıkan yavrulara dokunmuyordum. Saksıyı kaplayan görüntüleri hoşuma gidiyordu ama birkaç gündür sarı agave larla birlikte bunlarda da değişim başladı. Yavruların yaprakları sararmaya başladı. ![]() ![]() Dedim ben bu zavallıyı da rahatlatayım. Şansıma 1 gün önce Şok Marketten büyük bir saksı almıştım( sonra pişman oldum 2 tane almadığıma, diğeri için ). Apartman bahçesinden geçen hafta aldığım toprak için başka planım vardı ama acil operasyon çıkınca yeni torfla karıştırdım ve saksı değişiminde kullandım. Saksı dibine bolca tuğla kırığı koymayı ihmal etmedim. Bitkiyi çıkarıp yavruları zedelemeden ayırmaya çalıştım. Çeşitli boyda 6 yavru çıktı. Kökler epey dolanmıştı. Yaklaşık yarısına kadar toprağı ayıkladım, kökleri kestim ve yeni saksıya yerleştirdim. 2 büyük yavruyu da eski saksıya öylesine diktim. Diğerleri açıkta. ![]() ![]() ![]() |
|
|
|
|
|
#10 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Agave americana
Budama-ayıklama sonrası kalan yavrular. Geçen yaz da dikkat ettiğim bir şey var. Dikkatli bakarsanız yaprakların arka dip kısmlarında yoğunlaşan tuhaf şeyler var. Ben bunların karınca yumurtası filan olduğundan şüpheleniyorum. Yumurta da diyemiyorum ama nedir bilemiyorum. Karınca artığı? Ya da başka birşey? Geçen yaz gördükçe temizliyordum. Bu yavrularda da olabildiğince temizledim. Bilen var mı acaba? ![]() ![]() Bunlar da balkonun son hali. Saksıları değişip operasyonu hallettikten sonra da balkonun temizliğine giriştim. Tüm kışın pisliği vardı. Camlara da dokunamıyordum. Agave ların dikeni de çok fenadır. Tüm balkonu saksılar ve ıvır zıvırla doldurduğum için camları silmek dahi imkansızlaştı( pasaklının bahanesi biter mi )Bu tenha durum çok sürmeyecek tabii. İki yan için köşeli uzun siyah saksılardan vardı zulada. Onları temizledim. Yapışkanlı kap kağıdıyla kaplayıp iki yana sarmaşık dikmek istiyorum. ![]() ![]() ![]() |
|
|
|
|
|
#11 |
|
Ağaç Dostu
|
Bence bir an önce, tomurcuk göstermeye başlamadan saksı değişimini gerçekleştirin. Ağız kısmı geniş saksıya dikmenizi öneririm, saksı değişiminden sonra yeniden yavru vermeye başlayacağından yine bir sıkışma söz konusu olacaktır. Yavru ayırmanız kaktüsünüzün rahatlaması için çok iyi olur. Biraz fazla sıkışmışlar. |
|
|
|
|
|
#12 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Önerileriniz için teşekkür ederim. Haklısınız, ben de olabildiğince geniş ağızlı ve çok derin olmayan bir toprak saksıya dikmek istiyorum. Bulduğum saksı sanırım daha genişti. Ölçerek almalıyım. Yavrular çok sıkıştı evet. 1997' den beri aynı plastik saksıda büyüdü. Küçük tek bir yumruktan bu hale geldi. Şimdiye kadar hiç dokunmadım. Aslında daha geniş bir saksıda ve besin vs de verseydim muhtemelen çok daha gelişirdi. O zamanlar pek deneyimim yoktu. Umarım bundan sonra onu yaşatmaya devam edebilirim. Ve birlikte yaşlanabiliriz. ![]() |
|
|
|
|
|
#13 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Echeveria glauca
Echeveriayı uzun süre salonda tutmak zorunda kalmıştım. Havalar ısınıp balkonu da düzenleyince oraya aldım. Bu foto birkaç gün öncesine ait. Alttaki yavrular epey irileştiler. Biraz daha gelişince ayrı yere dikmek istiyorum. Dün sulamıştım. Bugün bolca yağmuru da yediler geceden beri. Umarım fazla gelmez ama bahar yağmurunun iyi geleceğini düşünüyorum. Yaprakları sanırım iyi durumda. ![]() |
|
|
|
|
|
#14 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Mammillaria backebergiana ernestii (Sn.meraklı amatöre teşekkürler ))
Üzerinde tomurcukları varken aldığım kaktüsüm 3 gün önce sonunda çiçeklerini açtı. Bu kaktüsün net görüntüsünü bir türlü çekemiyorum. Makro ayara getiriyorum olmuyor, normal ayarda da. Sanırım gövde yapısı nedeniyle ışığı kırıyor-bozuyor, birşey yapıyor. Hep flu çıkıyor. Ya da ben beceremiyorum ![]() Çiçeklerin tamamı açmadı. Çiçeklenme geçtiğinde saksısını değiştireceğim. Tam adını biliyorsanız paylaşır mısınız? Ben bunları bir türlü ayırt edemiyorum. ![]() ![]() ![]() Düzenleyen Kedi Tırnağı : 14-04-2012 saat 18:38 |
|
|
|
|
|
#15 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Sedum rubronctum
Bu sedum 2010 da bulduklarımdan biriydi. Yapraklarını dökünce ölüyor sanmıştım. Meğer mevsimsel değişimiymiş. 3. yaza giriyoruz. Saksı küçük ve dandik bir torf var. Pek besin vermedim. Hep dışarda kaldı cam önünde. Çok dayanıklı bir bitki. İlk foto kıştaki hali. Yanındaki kötü görüntünün kusuruna bakmayın. Kuşlar için kışın bulgur koymuştum ama tenezzül edip yemediler ve çürüdü ![]() Alttaki foto ise birkaç gün öncesine ait. Aslında pek yakından görünmüyor. 3 yaz önce ilk kez tohumdan çiçek yetiştirmek için ektiğim türlerden biri de şebboydu. Beceriksizliğim nedeniyle büyük badireler atlattı, Çok kez yer değiştirdi ve sonunda 3. yaza girerken müthiş çiçekler açtı. Araya kaynatabilmek için sedumu paravan yapıyorum çaktırmayın Geçen yaz tohumdan yeniden ektiklerim de ancak bu yaz açtılar. Daha büyük saksıda ve çok gür şekilde müthiş görünüyorlar. Şebboy yetiştirmemek büyük hataymış onu anladım![]() ![]() |
|
|
|
|
|
#16 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Muscari
Kural ihlali olacak ama dayanamayıp muscarilerimi de göstermek istedim. ![]() Bu güzeller doğal ortamdan alındılar. Geçen yaz apartmandaki bitki sevdalısı ekürim, komşu teyzem, yakındaki ormanlık-çayırlık alandan bu muscarilerden söküp getirmişti. Doğal ortamdan soğan sökümü yasak ama ne bilsin kadıncağız. Bizim buralarda epey de yaygın sanırım. Yabani otlarla karışık haldeki toprak kütlesini olduğu gibi saksıya yerleştirdim. Otlara da dokunmadım. Ortak yaşamlarını bozmak istemedim. Geçen yaz çiçeklerden tohum bile topladım ama yanlışlıkla eşyaların içine döküldü. Kışın sürekli yağmuru yediler. Çürümesinden çok korktum ama kış sonu yapraklar pörtleyince havalara uçtum. Ve en sonunda bu güzelim çiçekleri de belirdi. Yok böyle olmayacak, ben en iyisi bir de balkon sayfası açayım. Tonla bitkim var. Yeni ektiğim soğanlılar vs cabası. Başıma iş açıp duruyorum ![]() ![]() ![]() |
|
|
|
|
|
#17 | |
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Yakından başlayıp ve santim santim uzaklaşarak çekip sonuçlarına bir baksanız diyorum. Nasılsa digital makine, film-tab derdi yok. Ben iyi sonuç alabilmek adına aynı görüntü için çeşitli durumlarda en az 5-10 çekim yapıyorum ![]() |
|
|
|
|
|
|
#18 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Teşekkür ederim Sn Nevsune. Ben de güzel bir poz yakalayabilmek için bazen şekilden şekile giriyorum. O sırada benim fotoğraflarım çekilse daha ilgi çekici olabilir Demiştim ya sanırım ben beceremedim diye. Çiçekler çok minik olduğundan mümkün olduğunca yakından çekmek istemiştim. Aslında makinem de çok müthiş bir şey değil. Nankörlük etmemeliyim tabii, 2 yıldır bana o kadar emeği geçti. Sağolsun, canım kızkardeşim benim bu ilgimi ve ihtiyacımı görünce kendi fotoğraf makinesini bana hibe etmişti![]() |
|
|
|
|
|
#19 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Yağmurlu havada sukulentler
Geçen günki yağmurlarda balkonun atmosferini göstermek istedim. Tekrar gibi oluyor ama biraz da günlük gibi kullanmak istiyorum sayfamı. Geçen yaz formatlama sırasında fotolarımı kaybedince biraz paranoya yaptım. En iyi arşivleme ortamı internet bence ![]() ![]() |
|
|
|
|
|
#20 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Öğrencilerimden gelenler 2
Mart ayında öğrencilerim( sürekli bitki paylaşımı yaptığımız bir sınıftan bahsetmiştim) bu kaktüsleri getirdiler. Dersten sonra bitki avına gönderdim yine onları Bu arada beldede dolaştıkça evlerin camlarında, bahçelerinde ne çok kaktüs görüyorum bilseniz. Genelde aynı türler ama hemen her evde bakıldığını görmek çok sevindirici.Kurumaları için bekledim. Henüz sadece bir tür toprakla buluştu. ![]() ![]() ![]() ![]() Bu sempervivumu geçen ay okul çıkışı durağa giderken, bu sınıfımdaki öğrencilerimden birinin evinin önünde görünce dilimi yutuyordum. Kışın hiç farketmemiştim. Sanırım ya yeni büyüyorlardı ya da saksıda otların arasında görünmüyorlardı. Birkaç büyük saksıda seyrek şekilde duruyorlar. Anlatınca bundan da getirdiler. Birkaç tane daha getirecekler sanırım. Çok istediğim türlerden birisiydi. Çok seviniyorum. ![]() |
|
|
|
|
|
#21 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Top şeklindeki kaktüslerden 2 yavruyu sanırım alırken zedelemiş benim veletler. İçlerine doğru oyuk şeklinde koparılmış. Bunları görünce '' doğru söyleyin siz bunları evsahiplerinden rica mı ediyorsunuz, yoksa yürütüyor musunuz '' diye Önce güldüler muzip muzip. Diğer bir tanesi bıçakla kesilmiş haldeydi o nedenle inandım çalmadıklarına ama farklı evlerden alındıysa bunlar, kimisi hırsızlık( genetik paylaşım diyelim biz ) ürünü olabilir tabii![]() ![]() ![]() İçe doğru oyuklar hastalanmalarına sebep olur mu diye endişelendim ama şimdilik iyi görünüyorlar. Açık kesikler zar bağladı. Özellikle bu fotodaki bende olmayan bir türdü. |
|
|
|
|
|
#22 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Opuntia
Bunu da bahsi geçen sınıftaki bir diğer öğrencim geçen hafta getirdi. Yaşadığı belde küçük olduğu için çok sevdiği halde lale bulamıyormuş. Şehir merkezine de pek gidemiyor. Söz verdim alırım diye. Sarı lale aldım Migros' dan. Anlattım nasıl bakacağını. O da bana bu kaktüsü getirdi komşusundan. Aslında bende benzeri vardı Kıbrıs' dan getirdiğim türler arasında. Yine de hem öğrencimden geldiği için değerli hem de farklı bir gen sonuçta ![]() ![]() |
|
|
|
|
|
#23 |
|
Ağaç Dostu
|
İtiraf ediyorum, ben de kumun tadına bakmıştım.... ![]() Sarma, dolma hazırlarken, hazırlanan iç karışımının tadına, tuzuna bakmaktan nefret ederim; pirinç çatır çutur ettiği için. Ama kaktüs sevgisi yüzünden kumun tadına baktık işte. ![]() Düzenleyen sakdag : 15-04-2012 saat 11:33 Neden: ilave |
|
|
|
|
|
#24 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Bauhaus Mahsülü
Dün uzun süredir yapmak istediğim birşeyi yaptım ve okuldan erken çıktığım için Bauhaus' un yolunu tuttum. Kendi kendimi de şartlandırmaya çalıştım; '' aman sapıtıp tüm paranı markete döküp '' dönme diye Aslında istediğim gibi bir sarılıcı bakmaya gittim ama kaktüs alacağımı da biliyordum. Toprak saksıları da merak ediyordum. İstediğim gibi bir sarılıcı bulamadım. Kamelyalarda gözüm kaldı her zamanki gibi ama henüz yeterince araştırmadığım ve kışa dayanıklılığını bilmediğim için almadım. Diğer birçok bitkiyi izlemek inanılmaz keyif vericiydi. Aslında Bauhaus' un bitki bölümü yeterince çeşit içermiyor diye düşünüyorum ama içlerinde en iyisi sanırım oymuş. Kaktüsler nedense içeride tutuluyordu. Çok kötü haldeydi birçoğu. 2.90, 3.50, 4.50 gibi ıskartaya ayrılanlar fiyatlandırılmıştı. 6.50 ve 9 Tl ye fiyatlandırılanlar da aslında çok süper halde değildiler. İçim acıdı onlarca kaktüsü o halde görünce. Herhalde 2 saat sırf kaktüslere bakmışımdır tek tek. Üstelik ilk girişte inceledim. Dış mekandaki bitkileri dolaştıktan sonra dönüşte bir o kadar daha inceledim. Üzücü olan ise orada geçirdiğim sürede benden başka kimse kaktüslerle ilgilenmedi. Öylesine bakıp geçenler hariç. Kaktüslerin iç mekanda yapay ışık altında tutulmasına da anlam veremedim. Beğendiklerimden sağlam olanlarını seçtim. Saksılardan çıkarıp köklerini ve diplerini olabildiğince inceledim. Dayanamayıp 7 kaktüs ve 3 sukulentle eve döndüm. Toprak saksılar da cabası 2 tane de fitonya aldım 2 ayrı desende. Dış mekanda mevsimlik fideler bölümünde 55 kuruşa acem halısı ve sedum refleksum benzeri( bendekinin daha minyon yapılısıydı tam emin değilim) satılıyordu. Başka sukulent satışının olmaması üzücüydü. Aslında bütçem açısından şans mı desek Yenileri yavaş yavaş paylaşıyorum sizlerle. ![]() |
|
|
|
|
|
#25 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Bauhaus ayrıntılar
Aldığım kaktüsler umarım hastalıklı değildir ve kurumamışlardır. İnceleyebildiğim kadarıyla iyi durumdaydılar ama iç kısımlarda sorun varsa bilemiyorum. Umarım kaybetmem. İsimleri bilmiyorum. Buldukça eklerim. Aldığım zamanki hallerini kaydedebilmek adına çekimler biraz aceleye geldi ve iyi olmadı. Daha sonra daha güzel ve ayrıntılı fotolarını eklerim. ![]() ![]() Bu iri ve çoklu olandan birkaç saksı daha vardı. İlgilenenler acele etsin. ![]() Bu kaktüsün adını birisinin sayfasında gördüm ama unutmuşum. ![]() ![]() |
|
|
|
|
|
#26 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Bauhaus ayrıntılar 2
Çiçek tomurcuklu kaktüs var mı diye epey bakındım ve bunu görünce çok sevindim. Kaktüsün kendisini de beğenmiştim zaten. Rebutia mı bu kaktüs acaba? Bakalım nasıl bir çiçek açacak. Ek: Mammillaria hahniana ( Sn. sonerordo' ya teşekkürler. Sanırım türü bu. Linkteki bilgileri de ekliyorum. Yaşlı Kadın Kaktüsü/Mammillaria Hahniana | Çiçek,Çiçekler ) Yaşlı Kadın Kaktüsü, latince adıyla Mammillaria Hahniana kaktüsgillerden, Anayurdu Orta Amerika olan bir bitkidir. İpeksi beyaz tüyleri vardır. Bu kaktüs türü 10 metreye kadar uzayabilir. Koyu kırmızı renkte çiçekler açar. Tüm kaktüs türleri gibi suyu iyi akıntılı (süzek) ve kada dere kumu bulunan toprakları severler. Suya olan gereksinimleri diğer kaktüs türlerinde de olduğu gibi azdır.Kış aylarında asla su verilmemelidir. Aksi takdirde bitki çürür. Tüyleri kirlendiğinde yumuşak bir fırçayla fırçalanarak temmizlenmelidir. Işık isteyen bir bitkidir. Güneşli ve aydınlık ortamları sever. Sıcaklık ise, çok olmamalıdır. Serin ortamları sever ve kış aylarında 5 dereceye kadar dayanabilir. Üretimi, tohumlarıyla ya da anaç bitkinin yanında süren piçleri ile olur. Yaşlı Kadın Kaktüsü, saksısını iyice doldurunca ilkbahar mevsiminde uygun toprak türü ile saksının boyu bir boy arttırılarak değiştirilir ![]() Tepeden bakınca kar tanesini andıran türlerden birisi daha. uzun ve iri dikenleri olan kaktüsleri çok beğeniyorum. ![]() ![]() Bu kaktüs bendeki kaktüsten mi ( toprak yoğurt saksısında olan ) diye düşündüm ama hatırlayamadım tam. biraz daha küçüğü çünkü. eve gelince baktım aynısıymış ama olsun. ![]() ![]() Bu arada; en minik saksıda olanları 2.90 TL ye, bir boy büyük saksılı olan çok yumrulu türleri ve beyaz tüylüyü 4.50 TL ye aldım. Daha da almak isterdim, içim gitti ama çok açılmak istemedim. Düzenleyen Kedi Tırnağı : 24-04-2012 saat 11:17 Neden: ek bilgi |
|
|
|
|
|
#27 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Bauhaus ayrıntılar 3
Bu uzun olanın rengi market ışığı altında bana daha lacivert gibi gelmişti. Bendeki mavi uzun kaktüse benziyor ama tam emin olamadım. Boyutları değiştikçe görüntüde farklılık olabiliyor. Yapma çiçeklerle ilgili tepkimiz malum. Alıp da ortak oluyoruz bu rezilliğe ama seçtiğim, beğendiğim ve sağlam olanların bazısı böyle çiçekliydi işte Mümkün olduğunca silikonsuzlardan seçtim aslında. Olabildiğince zarar vermeden kurtulurum hemen.![]() Bu da Aloe türü sanırım. Sukulent pek yoktu. Birkaç aloe türü ve sedum sadece. Bunu çok beğendim. İri etli-dolgun yaprakları çok güzel. Bazı yaprak uçları kurumuştu. Susuz kalmış sanırım. ![]() ![]() Uzun yapraklı büyük aloe vera da vardı. Sağlam halde ve paketli satılan. Onlar da 7.50 TL idi yanılmıyorsam. Aynıları Migros' da geçen ay 12 TL ye satılıyordu. Serbest pazar ekonomisi çok garip. Araştırıp almak, sabretmek lazım. Ben yine almadım gerçi. Paketli mammillarialar vardı. Bir saksıda irice epey yuımru barındıran ve çiçek tomurcukları dolu olanlar. 9 TL idi. Beyaz, kırmızı, turuncu, pembe renkli Paskalyalar da vardı( schlumbergera ). Çiçekli ve tomurcukluydular. 7.50 Tl idi galiba. Aslında içim gitti ama kendimi engelledim yine ![]() |
|
|
|
|
|
#29 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Kıbrıslı kaktüs çelikleri
Üst mesajlarda bahsettiğim, Kıbrıs' tan gelen çeliklerin çoğunu uzun süre dikemedim maalesef. Bir süre kurumaları için beklemeliydim zaten. Kışın ortasında alındıkları için bu süreyi uzun tutmalıyım diye düşündüm. Sonra da bunları dikmek için uygun harcı yapmakta zorlandım. Uzun süre kum bulamadım mesela. Bahçe toprağı da katmak istiyordum ama elimde yoktu. Apartman bahçesine de her an inemiyorum. Bahçe katındaki komşuları rahatsız etmek istemiyordum. Yağışlar da kesilmemişti. Anlayacağınız bahanem bitmedi. Bazılarını 1 ay sonra kimisini de bir buçuk ay sonra saksıya kavuşturabildim. Hatta henüz bekleyen birkaç tane daha var. Aslında bir neden de şu: Bir nevi deney yapıyorum, çeliklerin dayanıklılığını ölçmek için. ![]() ![]() Eve döndüğüm gece hemen fotolarını çektim. Biraz karanlık bu nedenle. |
|
|
|
|
|
#30 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Kıbrıslı çelikler saksılandı
Dikimi yapılan bitkilerimin ilk ve son hallerini yayınlıyorum. Kaleiçinde izbe bir binayı saran bitkiden aldığım tombik çelikler. Aslında uzun ince boğumlar halinde uzanıyor genelde. Arada ise böyle şişman kısa boğumlar yapmış. Türünü tam anlayamadım. Aşılı kaktüslerde kullanılana da benziyor. Atlas desem değil. 3 köşeli bir kaktüs. Bunu da uzun süre dikemedim. Şu an iyi görünüyor. Muhtemelen köklenmiştir. ![]() ![]() ![]() ![]() Özellikle üstten görünüşlerini çok seviyorum. |
|
|
|
![]() |
| Konu Araçları | |
| Mod Seç | |
|
|