agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Üyelerin Balkonları, Bahçeleri > Üyelerin Bahçeleri
(https)




Beğeni Düzeni10772Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 02-08-2019, 20:03   #1
TCM
Ağaç Dostu
 
TCM's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,895
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi dobipa Mesajı Göster
Üstad karanlık bölgeye adım adım ilerliyor

Son birkaç yazısında sanki bolca "İlaçsız olmuyor" cümlesini gördüm..

Neyse belki mesleki hastalıktır, doktormuş sn TCM ondan ilaçta ilaç diyor belki
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi TCM Mesajı Göster
..Ve en kötüsü de ortak görüş; artık ilaçsız hiç bir şey olmuyor...Eklenti 697437
Yok aman ha, yanlış anlaşılmasın. 'En kötüsü de' diyerek olayı benimsemediğimi anlatmaya çalıştım. Bahçemde şu ana kadar domateslere üç kez sistemik mantar ilacı böğürtlenlere de iki kez kurt ilacı attım sadece. Onun dışında kükürt, oksijenli su kullandım. Ama ne zaman çevremdekilerle muhabbet açılsa hemen hepsi aynı cümleyi söylüyor.

TCM Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-08-2019, 09:30   #2
Ağaç Dostu
 
Portakal Rengi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-02-2018
Şehir: Muğla
Mesajlar: 734
Mantarları Hafife Almayalım

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi TCM Mesajı Göster
Yok aman ha, yanlış anlaşılmasın. 'En kötüsü de' diyerek olayı benimsemediğimi anlatmaya çalıştım. Bahçemde şu ana kadar domateslere üç kez sistemik mantar ilacı böğürtlenlere de iki kez kurt ilacı attım sadece. Onun dışında kükürt, oksijenli su kullandım. Ama ne zaman çevremdekilerle muhabbet açılsa hemen hepsi aynı cümleyi söylüyor.
Hiç ilaç kullanılmamış olsa bile, mantar ve virüslerin çeşitlenmesi-değişmesi olanaklı. Çevre koşullarına dayanıklı türlerin ortaya çıkması olanaklı. Değişik bölgelere yayılması daha kolay. Bölgede görülmeyen tür ithalat-ihracat ile taşınıyor.
Bir dekarda elde ettiğimiz ürün, eski dönemde, kaç dekardan elde ediliyordu?
Dekara atılan organik gübre miktarını kaç katına çıkardık ?
Bu kadar hayvan besleyebiliyorlar mıydı ?
Toprağı nemli tutabilecek kadar sulayabiliyorlar mıydı ?

Yok öyle yağma ! Siz topraktan istediğinizi bandıra bandıra alacaksınız. İşinize gelmeyen canlılar bundan faydalanamayacak.
Sizi gidi siziler

Temel organik önleyicilere dayanıklı olabilenler yaşamını sürdürüyor. Organik kökenli ya da değil, ilaç kullanmadan tarım yapmak olanaklı değil. Bağnaz davranmamak gerek. Elden geldiğince organik şeklinde bir duruma doğru yol alıyoruz.
Eskiden : 40 yaşına gelenlerin ağzında damak olurdu. 50 yaş baston demekti. Bunlara gelince niye sesiniz çıkmıyor ?
Biz ne denli organik isek ürettiklerimiz o denli organik. 10 kg dan hafif karpuza burun kıvırırsak, mantarı da yeriz.

Portakal Rengi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-08-2019, 11:23   #3
Ağaç Dostu
 
Jezebel's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-02-2010
Şehir: İzmir
Mesajlar: 8,681
Galeri: 11
Sn.TCM,
Bizim gittiğimiz yollardan siz dönüyorsunuz
Baya ustalaşmışsınız , şapka çıkardım.
Bir de The Judge - Yargıç filmini izlemek gerek şimdi, izledim mi hatırlayamadım

Keyfli bahçe sefaları dilerim.

Jezebel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-08-2019, 11:59   #4
TCM
Ağaç Dostu
 
TCM's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,895
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Jezebel Mesajı Göster
Sn.TCM,
Bizim gittiğimiz yollardan siz dönüyorsunuz
Baya ustalaşmışsınız , şapka çıkardım.
Bir de The Judge - Yargıç filmini izlemek gerek şimdi, izledim mi hatırlayamadım

Keyfli bahçe sefaları dilerim.
Değerli şef' im, bu sözleri duymak pek güzel de yolun başındayız daha.. Öğrendiklerimizi yabana götürmemeye, uygulamaya çalışıyoruz sadece..

Bazı filmlerde kendini, geleceğini, yani kendinden bir şeyler görüyor insan..Oyuncular da kaliteyse film ne kadar basit olursa olsun izlerken içerisine alıveriyor.. 'The Judge' da bunlardan biri, yılda en az bir kez izlerim, filmi izleyip yazayım istedim, yoruma cevap vermem de gecikti.

Filmin başındaki ortanca - hydrangea ..

Name:  the judge.jpg
Views: 491
Size:  36.9 KB

Yılların, genlerin, kaderin, mesleğin, hayat şartlarının oluşturduğu değer yargılarını, kendi kurallarını ne zaman gözardı edebilir insan.. Büyük pişmanlıklarını telafi edebilmek için olabilir mi? Çocukları için, düştüğü zor durumdan çıkabilmek için..

Name:  the judge 2.jpg
Views: 426
Size:  24.4 KB


Neyse güzelliklere gelelim, ortancalar bahçede son demlerini yaşarken, dahliyaların da hala kendilerini göstermeyen oyuncuları sahne almaya başladı.

Name:  09.08.2019 dahliya 2.jpg
Views: 422
Size:  35.5 KB

Gıızz, bu ne güzellik bakem..

Eklenen Resimler
 
TCM Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-08-2019, 16:57   #5
TCM
Ağaç Dostu
 
TCM's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,895
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Portakal Rengi Mesajı Göster
Hiç ilaç kullanılmamış olsa bile, mantar ve virüslerin çeşitlenmesi-değişmesi olanaklı. Çevre koşullarına dayanıklı türlerin ortaya çıkması olanaklı. Değişik bölgelere yayılması daha kolay. Bölgede görülmeyen tür ithalat-ihracat ile taşınıyor.
Bir dekarda elde ettiğimiz ürün, eski dönemde, kaç dekardan elde ediliyordu?
Dekara atılan organik gübre miktarını kaç katına çıkardık ?
Bu kadar hayvan besleyebiliyorlar mıydı ?
Toprağı nemli tutabilecek kadar sulayabiliyorlar mıydı ?

Yok öyle yağma ! Siz topraktan istediğinizi bandıra bandıra alacaksınız. İşinize gelmeyen canlılar bundan faydalanamayacak.
Sizi gidi siziler

Temel organik önleyicilere dayanıklı olabilenler yaşamını sürdürüyor. Organik kökenli ya da değil, ilaç kullanmadan tarım yapmak olanaklı değil. Bağnaz davranmamak gerek. Elden geldiğince organik şeklinde bir duruma doğru yol alıyoruz.
Eskiden : 40 yaşına gelenlerin ağzında damak olurdu. 50 yaş baston demekti. Bunlara gelince niye sesiniz çıkmıyor ?
Biz ne denli organik isek ürettiklerimiz o denli organik. 10 kg dan hafif karpuza burun kıvırırsak, mantarı da yeriz.
Sevgili narenciye kardeşim, yazında bana kızıyor musun, sövüyor musun yoksa seviyor musun anlamadım, ancak şu sincabın rengine, özellikle kulaklarına hastayım her türlü sorun yok o sebeple

Yazılanlara kesinlikle katılıyorum ancak ilaveler yapabilirim; rakamlar hayalidir, sayılara takılmayalım lütfen.

Soru 1: Eski karpuzların tadı, eski domateslerin kokusu nerede şimdi..

Cevap 1: Olgunlaşmamış acura benzeyen kabak aşılı karpuzların, dünyanın bir ucuna taşısanız dahi tipi gram kaymayan domateslerin tabi ki tadı yok ama gayet güzel karpuzlar yedik bu sene. BİM den aldığım çeri domateslerinin tadı şu ana kadar yetiştirdiğim hiç bir çeride yoktu aslında. Yaşım 50 ye dayandı, en büyüğümüz sevgili @Malina asırlık vardır diye tahmin ediyorum, O daha iyi bilir tabi; eskiden yoktu, paramız yoktu da, parası olanlara da alınabilecek şey yoktu. Bakkallarda çocukluğumuzun en büyük lüksü leblebi tozuydu. Hal böyleyken yediğin karpuzun tadını, salçanın kokusunu tabi unutamazsın.

Soru 2: Hormonuydu ilacıydı hibridiydi diyorsunuz da ...

Cevap 2: İnsanoğlunun yaşamını uzatan iki büyük mucize var; aşı ve antibiyotik.. Her ne kadar 'aşı yaptırmayı reddeden' cahil grupların çoğalmaya başladığını hayretle takip etsek te hala risk teşkil etmiyorlar. Aşı ve antibiyotik gibi insanoğlunun burnunu soktuğu hiçbir şey tamamen zararsız değil. Buna rağmen faydaları ortada, milyarlarca insanı ölümden kurtaran bu iki arkadaşın arızaları var mı, var tabi ama devede kulak. Hangi anne baba milyonda bir riske kanıp ta çocuğuna çocuk felci aşısını yaptırmak istemez.

Gördüğümüz en büyük yaratan doğa, yaratıcının eseri olduğu için böyle tanımlamak hata olmaz herhalde. Sitenin başında da yazdığı gibi 'Siz onu umursamazsanız, doğa sizi hiç umursamaz...' Doğa gerekeni yapar, gerisini siz düşünürsünüz. Sonuç: insanoğlu doğanın eline su dökemez 'en güzelini, en faydalısını' yaratmak konusunda.

Tamam ömür uzadı (Afrika ülkeleri hariç) uzadı da kalite nasıl oldu: yakın çevresinde (birinci derece) kanser olmayan var mı acaba, ikinci dereceye geçildiğinde demans olmayan akrabası olan.. Kireçleniyoruz takıyoruz protezi yürüyoruz, damarımız tıkanıyor açıyoruz koşuyoruz ama nereye kadar..

Devam edelim birlikte...

TCM Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-08-2019, 23:03   #6
Ağaç Dostu
 
devrann's Avatar
 
Giriş Tarihi: 11-07-2017
Şehir: Alanya
Mesajlar: 782
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi TCM Mesajı Göster
Sevgili narenciye kardeşim, yazında bana kızıyor musun, sövüyor musun yoksa seviyor musun anlamadım, ancak şu sincabın rengine, özellikle kulaklarına hastayım her türlü sorun yok o sebeple

Yazılanlara kesinlikle katılıyorum ancak ilaveler yapabilirim; rakamlar hayalidir, sayılara takılmayalım lütfen.

Soru 1: Eski karpuzların tadı, eski domateslerin kokusu nerede şimdi..

Cevap 1: Olgunlaşmamış acura benzeyen kabak aşılı karpuzların, dünyanın bir ucuna taşısanız dahi tipi gram kaymayan domateslerin tabi ki tadı yok ama gayet güzel karpuzlar yedik bu sene. BİM den aldığım çeri domateslerinin tadı şu ana kadar yetiştirdiğim hiç bir çeride yoktu aslında. Yaşım 50 ye dayandı, en büyüğümüz sevgili @Malina asırlık vardır diye tahmin ediyorum, O daha iyi bilir tabi; eskiden yoktu, paramız yoktu da, parası olanlara da alınabilecek şey yoktu. Bakkallarda çocukluğumuzun en büyük lüksü leblebi tozuydu. Hal böyleyken yediğin karpuzun tadını, salçanın kokusunu tabi unutamazsın.

Soru 2: Hormonuydu ilacıydı hibridiydi diyorsunuz da ...

Cevap 2: İnsanoğlunun yaşamını uzatan iki büyük mucize var; aşı ve antibiyotik.. Her ne kadar 'aşı yaptırmayı reddeden' cahil grupların çoğalmaya başladığını hayretle takip etsek te hala risk teşkil etmiyorlar. Aşı ve antibiyotik gibi insanoğlunun burnunu soktuğu hiçbir şey tamamen zararsız değil. Buna rağmen faydaları ortada, milyarlarca insanı ölümden kurtaran bu iki arkadaşın arızaları var mı, var tabi ama devede kulak. Hangi anne baba milyonda bir riske kanıp ta çocuğuna çocuk felci aşısını yaptırmak istemez.

Gördüğümüz en büyük yaratan doğa, yaratıcının eseri olduğu için böyle tanımlamak hata olmaz herhalde. Sitenin başında da yazdığı gibi 'Siz onu umursamazsanız, doğa sizi hiç umursamaz...' Doğa gerekeni yapar, gerisini siz düşünürsünüz. Sonuç: insanoğlu doğanın eline su dökemez 'en güzelini, en faydalısını' yaratmak konusunda.

Tamam ömür uzadı (Afrika ülkeleri hariç) uzadı da kalite nasıl oldu: yakın çevresinde (birinci derece) kanser olmayan var mı acaba, ikinci dereceye geçildiğinde demans olmayan akrabası olan.. Kireçleniyoruz takıyoruz protezi yürüyoruz, damarımız tıkanıyor açıyoruz koşuyoruz ama nereye kadar..

Devam edelim birlikte...
Sn. TCM
Aşılı kabakgiller hakkında çok fazla bilgi kirliliği var özellikle karpuz bir tek Antalya'da değil bir çok ilde ekimi çok fazla yapıldığı için ilk akla gelen meyve oysa kavun,salatalık,domates,biber,patlıcan gibi bitkilerde çok yoğun aşı anacı kullanımı mevcut.Patlıcanın nasıl tadı iyi oluyorda karpuzun kötü oluyor anlamak mümkün değil
Karpuzla ilgili bir hurafe var herkes kabak aşılı karpuz ondan dolayı eski karpuz tadı yok diyor oysa tam tersine tat olayını daha doğrusu şeker oranını arttırır aşılama.Tatla ilgili sorunun kaynağı tohumdur,yine bununla ilgili hibrit tohuma suç atmayı uygun görüyorlar.Evet bazı hibrit karpuz tohumlarında tatla ve karpuzun dokusuyla ilgili sorunlar mevcut ancak bu durum bazı çeşitlerde mevcut yani bütün hibrit karpuz tohumlarının tatları kötüdür demek haksızlık olur, mesela bu tadı iyi olmayan çeşittede tonaj ve meyve tutumu üst düzeydedir.Yani hedeflenen özelliğe göre tat olayı değişebiliyor.
Elimizde o eski tatlı meyvelere sahip tohumlardan olsa ve shintoza üzerine aşılasak veya cucumis pustulatus üzerine aşılasak şeker oranı daha fazla karpuzlar elde ederiz bunun yanında kök hastalık ve nematod zararlılarına karşı koruma ve daha fazla ve ağır karpuzlar elde etmiş oluruz.Benim gözlemlediğim tek bir handikapı var o da karpuz meyvesi içinde ağsı yapıya sebep olabiliyor bazı aşı anaçları.
https://hal.archives-ouvertes.fr/hal-01284257/document
Mesela dökümanda karpuz/karpuz üstüne aşılanan denemede şeker oranı %11,9 ise karpuz/cucumis pustulatus üzerine aşılı çeşitte %12,1'dir.Yani aşı karpuzun tadını arttırmıştır.

devrann Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 06:07.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025