Konu: TCM / bahçe
View Single Post
Eski 16-08-2019, 15:57   #1318
TCM
Ağaç Dostu
 
TCM's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,892
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Portakal Rengi Mesajı Göster
Hiç ilaç kullanılmamış olsa bile, mantar ve virüslerin çeşitlenmesi-değişmesi olanaklı. Çevre koşullarına dayanıklı türlerin ortaya çıkması olanaklı. Değişik bölgelere yayılması daha kolay. Bölgede görülmeyen tür ithalat-ihracat ile taşınıyor.
Bir dekarda elde ettiğimiz ürün, eski dönemde, kaç dekardan elde ediliyordu?
Dekara atılan organik gübre miktarını kaç katına çıkardık ?
Bu kadar hayvan besleyebiliyorlar mıydı ?
Toprağı nemli tutabilecek kadar sulayabiliyorlar mıydı ?

Yok öyle yağma ! Siz topraktan istediğinizi bandıra bandıra alacaksınız. İşinize gelmeyen canlılar bundan faydalanamayacak.
Sizi gidi siziler

Temel organik önleyicilere dayanıklı olabilenler yaşamını sürdürüyor. Organik kökenli ya da değil, ilaç kullanmadan tarım yapmak olanaklı değil. Bağnaz davranmamak gerek. Elden geldiğince organik şeklinde bir duruma doğru yol alıyoruz.
Eskiden : 40 yaşına gelenlerin ağzında damak olurdu. 50 yaş baston demekti. Bunlara gelince niye sesiniz çıkmıyor ?
Biz ne denli organik isek ürettiklerimiz o denli organik. 10 kg dan hafif karpuza burun kıvırırsak, mantarı da yeriz.
Sevgili narenciye kardeşim, yazında bana kızıyor musun, sövüyor musun yoksa seviyor musun anlamadım, ancak şu sincabın rengine, özellikle kulaklarına hastayım her türlü sorun yok o sebeple

Yazılanlara kesinlikle katılıyorum ancak ilaveler yapabilirim; rakamlar hayalidir, sayılara takılmayalım lütfen.

Soru 1: Eski karpuzların tadı, eski domateslerin kokusu nerede şimdi..

Cevap 1: Olgunlaşmamış acura benzeyen kabak aşılı karpuzların, dünyanın bir ucuna taşısanız dahi tipi gram kaymayan domateslerin tabi ki tadı yok ama gayet güzel karpuzlar yedik bu sene. BİM den aldığım çeri domateslerinin tadı şu ana kadar yetiştirdiğim hiç bir çeride yoktu aslında. Yaşım 50 ye dayandı, en büyüğümüz sevgili @Malina asırlık vardır diye tahmin ediyorum, O daha iyi bilir tabi; eskiden yoktu, paramız yoktu da, parası olanlara da alınabilecek şey yoktu. Bakkallarda çocukluğumuzun en büyük lüksü leblebi tozuydu. Hal böyleyken yediğin karpuzun tadını, salçanın kokusunu tabi unutamazsın.

Soru 2: Hormonuydu ilacıydı hibridiydi diyorsunuz da ...

Cevap 2: İnsanoğlunun yaşamını uzatan iki büyük mucize var; aşı ve antibiyotik.. Her ne kadar 'aşı yaptırmayı reddeden' cahil grupların çoğalmaya başladığını hayretle takip etsek te hala risk teşkil etmiyorlar. Aşı ve antibiyotik gibi insanoğlunun burnunu soktuğu hiçbir şey tamamen zararsız değil. Buna rağmen faydaları ortada, milyarlarca insanı ölümden kurtaran bu iki arkadaşın arızaları var mı, var tabi ama devede kulak. Hangi anne baba milyonda bir riske kanıp ta çocuğuna çocuk felci aşısını yaptırmak istemez.

Gördüğümüz en büyük yaratan doğa, yaratıcının eseri olduğu için böyle tanımlamak hata olmaz herhalde. Sitenin başında da yazdığı gibi 'Siz onu umursamazsanız, doğa sizi hiç umursamaz...' Doğa gerekeni yapar, gerisini siz düşünürsünüz. Sonuç: insanoğlu doğanın eline su dökemez 'en güzelini, en faydalısını' yaratmak konusunda.

Tamam ömür uzadı (Afrika ülkeleri hariç) uzadı da kalite nasıl oldu: yakın çevresinde (birinci derece) kanser olmayan var mı acaba, ikinci dereceye geçildiğinde demans olmayan akrabası olan.. Kireçleniyoruz takıyoruz protezi yürüyoruz, damarımız tıkanıyor açıyoruz koşuyoruz ama nereye kadar..

Devam edelim birlikte...

TCM Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön