agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Temel Konular (Toprak, Gübre, Tohum, Sulama) (https://www.agaclar.net/forum/temel-konular-toprak-gubre-tohum-sulama/)
-   -   Kaolin (Kaolen) Kili (https://www.agaclar.net/forum/temel-konular-toprak-gubre-tohum-sulama/21025.htm)

MeyveliTepe 26-01-2012 13:03

Sn.Soilles, kış koşullarında don zararına karşı kullanılacak kaolinin speklerinin farklı olduğunu daha önce de yazdım.

Bu bilgi yeni değil. Ben 2011 baharında öğrendim. İlginç tarafı, 6 Temmuz 2011 günü size hitaben yazdığım bir mesajda da söz etmişim.

Alıntı:

uzun lafın kısası bir çok uzman yıllarca araştırma yaparak en iyi sonuçları veren en optimum formülasyonu bulmaya çalışarak hem laboratuarda hem de sahada doğrulamaya çalışmışlar. Bunlardan bazılarında lab.da çıkan sonuçlar sahada doğrulanamamış. Bu sebeple formülasyondan sapmaların neyi ne kadar etkileyeceğini tahmin etmek kolay değil. Belki şunu varsayabiliriz. O sapmalar onca yıllık araştırmada mutlaka denenmiş ki, optimuma gelinmiş. Nitekim, bugün sapma olarak adlandırdıklarımızın bazılarına ait deney sonuçlarını da bulabiliyoruz.

Buradan anladığımız, optik özellikler en temel doğrulardan biri. PAR geçirip UV ve IR yansıtılacaksa en az bu optik özelliklere sahip olmalı. Başka bir malzeme ile daha iyi değerler elde edilebilir. Söz gelimi elastiki, nefes alan nano-teknoloji cam defalarca kere daha iyi sonuç veriyor olabilir. Başka bir koşulda, PAR ışınlarının yansıtılması, fotosentezin azaltılması isteniyor olabilir. Bu durumda kalsine edilmemiş kaolin ya da kalsiyum karbonatın işe yaradığını biliyoruz. Böyle bir koşul da var gerçekten. Tuhaflıklardan fırsat bulursam yazacağım.
Muhtemelen konsantrasyonunuz başka bir şeye idi ki okumamışsınız. Sormamışsınız da bu ne ola ki diye.

O sıralar ve devamında, başka bir malzemeye ait speklerle satılmakta olan, alakasız bir malzemenin a) deyim yerindeyse 5 gösterip 3 satma durumunu ortaya koyduğum, b) speklerin arkasındaki bilimsel gerçekleri umarsızca açıklamaya çalıştığım için, çokça kişiselleştirilmiş saldırılara maruz kalmıştım. Sonunda iş, satıcının ayıbını örtmek üzere dostlarının gayretiyle "delikanlı"lık yüzü suyu hürmetine kadı hikayelerine kadar gitmişti.

Yazılanlara anlamını vererek okuyanlar yakalamaları gerekeni yakaladılar. Bu yazıdaki grafikleri inceleyenler malzeme speklerindeki farklılığın etkilerini görebildiler. Yazıya ulaşamayan olursa aynı grafikler forumda da vardı. Tabii konu ile ilgili başka literatür de mevcut.

Alıntı:

Bu bakımdan, kış uygulamaları için gözüme çarpanlar arasında kalite ve uygunluk bakımından görebildiklerim içinde en uygun malzeme bu.
Bu cümlemdeki linkin sizi epey rahatsız ettiği anlaşılıyor ki bu kadar tepki gösterdiniz. Linkte bir malzemenin spekleri var. Aynen söylediğim gibi, gözüme çarpanlar arasında kalite ve uygunluk bakımından en "uygunu". Keşke aynı speklerde fakat kalsinesi de olmuş olsaydı.

Bu başlığı samimi olarak takip edenlerden bu mesajıma karşılık şayet bir soru sorulacaksa ya da tartışılacaksa don zararını önlemek için kışta kıyamette pratik olarak nasıl olup da uygulama yapılır'ı beklerdim.

Bunca şeyin üzerine belki şunu itiraf etmem gerekir. Bilgi paylaşmaktan fazlasıyla bıktım, çünkü ruh sağlığım açısından sadece zarar gördüm. Son aylarda bir şekilde önüme gelen, kimini bazı deneylere tabi tutabildiğim bir çok yeni şey oldu. Buna uygulama malzeme ve işçilik maliyetini potansiyel olarak %60-70 arası azaltan kaolin solusyonunun yapısını değiştirmek de dahil. Galiba sonunda sadece bahçemde mutlu olmakla yetineceğim. Gerisinden "bana ne" demek geçiyor içimden.

Safranlı 26-01-2012 13:21

Aman yapmayın
sizleri anlıyorum
ülkemizde samımı olarak bir seylerı seffaf ve tarafsız ifade edılınce bazıları sizlere taraf oluyor
ben sizlerden gelen bilgi akışını dikkale takip ediyorum ve çok şey ögrenıyorum

Zeytinlibahçe 26-01-2012 14:54

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi soilless (Mesaj 903911)
Son mesajımın son cümlesini düzeltiyorum Kaldı ki kışın kullanılacak kaolinin kalsine olmamasının literatürde yeni bir keşif olduğunu zannetmem

Bahsettiğiniz dönemde yapılan eleştirilerdeki ürün/ürünlerin haksızlığa mı uğratıldığını düşünüyorsunuz?

En azından bakın, kışın kullanılabiliyorlarmış işte, diyorsunuz gibi algıladım. Kalsine olmadan önce rafine olup olmadığını sorgulasak sanırım daha iyi olacak.

ServetAydoğan 26-01-2012 15:38

Sayın MeyveliTepe,
Araştırmalarınızı ve deneyimlerinizi paylaşmanızı ilgiyle izliyorum ve çok faydalandığımı belirtmek istiyorum.
Teşekkürlerimle.

Sabry 26-01-2012 16:26

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 901338)
Yukarıda, Sn.Çamtepe'nin vermiş olduğu linklerde bahsi geçen hidrofobik kaolin uygulamasıyla don zararını önleme deneylerinde kullanılan kaolin, parçacıkların silikon ile kaplanmasıyla elde edilen hidrofobik (su itici) malzeme. Uygulama zorluğundan dolayı ticari olarak hiç piyasaya çıkmadı.

Sanırım Sn. Soilless birşeyleri kaçırıyor.

Yukarıda Sn Meyvelitepe nin bahsettiği gibi DON a karşı etkili olması için kaolinin silikon veya benzeri bir madde ile kaplanarak bünyesine su almasının engellenmesi gerekir. Bu da ekonomik ve uygulama açısından sorunlu olduğu için ticari olarak kullanılmamaktadır. Ama teori olarak doğru kabul edilir ise burada KALSİNE kaolin kullanmak zorunda değilsiniz. Hatta kaolin kullanmak zorunda değilsiniz. Başka zararsız bir malzemeyi uygun şekilde kaplar ve film oluşturma özelliği verir iseniz kullanabilirsiniz. Pratik ve ekonomik değildir.

Bunları atlayarak " tarımda illede kalsine kaolin kullanmak gerekmiyormuş" noktasına işi getirmek bence Sn. Meyvelitepe ye haksızlık olur.

denizakvaryumu 26-01-2012 17:11

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 903993)
...

Bunca şeyin üzerine belki şunu itiraf etmem gerekir. Bilgi paylaşmaktan fazlasıyla bıktım, çünkü ruh sağlığım açısından sadece zarar gördüm. Son aylarda bir şekilde önüme gelen, kimini bazı deneylere tabi tutabildiğim bir çok yeni şey oldu. Buna uygulama malzeme ve işçilik maliyetini potansiyel olarak %60-70 arası azaltan kaolin solusyonunun yapısını değiştirmek de dahil. Galiba sonunda sadece bahçemde mutlu olmakla yetineceğim. Gerisinden "bana ne" demek geçiyor içimden.

Bu cümleye gerçekten üzüldüğümü belirteyim.

Galip gelenler hep yanlışları savunanlar mı olacak?!

Zeytinlibahçe 26-01-2012 19:44

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 903993)
Bunca şeyin üzerine belki şunu itiraf etmem gerekir. Bilgi paylaşmaktan fazlasıyla bıktım, çünkü ruh sağlığım açısından sadece zarar gördüm. Son aylarda bir şekilde önüme gelen, kimini bazı deneylere tabi tutabildiğim bir çok yeni şey oldu. Buna uygulama malzeme ve işçilik maliyetini potansiyel olarak %60-70 arası azaltan kaolin solusyonunun yapısını değiştirmek de dahil. Galiba sonunda sadece bahçemde mutlu olmakla yetineceğim. Gerisinden "bana ne" demek geçiyor içimden.

Böyle düşündüğünüze kesinlikle çok üzüldüm. Bu şekilde siz de yapamazsınız, biz de yapamayız. Takdir eden ediyor.

Farklı sesler de maalesef her zaman çıkacaktır.

sındırgılı 26-01-2012 20:14

Farkli sesler, dogaldir ve de her zaman olur......... Onemli olan, o farkli seslerle beraber uyum icinde ``Bir `` olmaktir.
Ve, biz maalesef bunu yapamadik.

kenan kırca 26-01-2012 20:33

http://www.tarim.com.tr/haber/haberd...lli_cozum.html

koalin uygulaması ile ilgili bir haber umarım beğenirsiniz

zafersu 27-01-2012 23:08

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 903993)
Bunca şeyin üzerine belki şunu itiraf etmem gerekir. Bilgi paylaşmaktan fazlasıyla bıktım, çünkü ruh sağlığım açısından sadece zarar gördüm. Son aylarda bir şekilde önüme gelen, kimini bazı deneylere tabi tutabildiğim bir çok yeni şey oldu. Buna uygulama malzeme ve işçilik maliyetini potansiyel olarak %60-70 arası azaltan kaolin solusyonunun yapısını değiştirmek de dahil. Galiba sonunda sadece bahçemde mutlu olmakla yetineceğim. Gerisinden "bana ne" demek geçiyor içimden.

''Bana ne'' dediğinizde bencil olma ihtimaliniz çok yüksek, Sn Meyvelitepe, çok özür dilerim ama size bu sıfat mümkün değil yakışmaz.
Zira baştan beri ''takiptesiniz'' bu şekilde pes edip bırakamazsınız, zira hayatın tamamı bir mücadele, ama ne ile ve ne şekilde olursa olsun!
Kalın sağlıcakla.

denizakvaryumu 28-01-2012 19:05

Sn.MeyveliTepe
bazen "firavunun filleri" hikayesindeki gibi arkanıza dönüp "gelen var mı" diye baktığınızı anlıyabiliyorum. :)

Merak etmeyin sandığınızdan çok daha fazla takipçiniz var.

Yola devam.....Aksi halde siz de biz de kaybedeceğiz.

Kaolin vs. hikaye...Monsanto gümbür gümbür geliyor :)

soilless 01-02-2012 22:02

Öncelikle yanıtımın geç olması sebebiyle özür ve saygılarımı sunarım. Çok yoğun bir iş ortamında fırsat bulamadım.

Bu vesile ile


Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi sındırgılı (Mesaj 904131)
Farkli sesler, dogaldir ve de her zaman olur......... Onemli olan, o farkli seslerle beraber uyum icinde ``Bir `` olmaktir.
Ve, biz maalesef bunu yapamadik.

Sn Sındırgılı'ya teşekkür ediyorum. Evet neden farklı bir ses bu kadar olumsuz olarak algılanıyor. neden tüm değerlendirmeler bir kişiye veya bir ürüne karşı bir olumsuz yorum olarak algılanıyor.

Devamı için bir kaç soru;

kalsiyum karbonat ton fiyatı? kalsine, %90'ı 2 mikron , %85> beyazlık içeren kaolin ton fiyati, kalsine olmayan wet refined kaolin ton fiyatı ? bu özelliklerdeki malzeme fiyatlarına iliişkin bilgi sunulması sanırım bu başlık için yani bu başlığı takip eden üreticiler için iyi olacaktır.

soilless 01-02-2012 22:13

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Zeytinlibahçe (Mesaj 904025)
Bahsettiğiniz dönemde yapılan eleştirilerdeki ürün/ürünlerin haksızlığa mı uğratıldığını düşünüyorsunuz?

En azından bakın, kışın kullanılabiliyorlarmış işte, diyorsunuz gibi algıladım. Kalsine olmadan önce rafine olup olmadığını sorgulasak sanırım daha iyi olacak.

Sn Kaptan,

hangi koşullarda bahçenizi aldığınızı, eşinizle birlikte nasıl bir mücadele verdiğinizi, kaptan köşkündeki bitki/çiçeklerinizle doğaya nasıl bir özlem duyduğunuzu, bahçede kardeş bitkiler mantığı ile sebze yetiştirebilmek için gemide tahta organizasyonu yaptığınızı iyi bilirim. Takdir ederim. ederim de siz nasıl oluyor da algı ile yorum ile yazabiliyorsunuz? bu mesajınıza sebep olan mesajımda hangi ürün veya ürünlerin takipçisi olduğum yazıyor.

Evet kışın kullanıldığı Sn Çamtepe ve de Sn Meyvelitepe de doğruladı. Sizin için burda sorun ne?

Bence kuvvetli olan uygulayıcı yönünüzü kullanın algılayıcı yönünüz iyileştirmeye açık bir alanınız. Lütfen kişisel muhtemel yorum değil bizatihi gördüğünüz ve okuduğunuzu yorumlayınız

Saygılarımla

Zeytinlibahçe 01-02-2012 22:14

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi soilless (Mesaj 903911)
Son mesajımın son cümlesini düzeltiyorum Kaldı ki kışın kullanılacak kaolinin kalsine olmamasının literatürde yeni bir keşif olduğunu zannetmem

Sorun farklı bir ses olmanızda değil, '' yeni bir keşif olduğu söylenmeden sizin bu yönde bir anlam yüklemenizde'' yani konuyu getirmek istediğiniz nokta hoş değil.

Kaolinin kışın kullanılmasına ait konuya getirmek istediğiniz bir katkı var mı?

soilless 01-02-2012 22:24

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Sabry (Mesaj 904047)
Sanırım Sn. Soilless birşeyleri kaçırıyor.

Yukarıda Sn Meyvelitepe nin bahsettiği gibi DON a karşı etkili olması için kaolinin silikon veya benzeri bir madde ile kaplanarak bünyesine su almasının engellenmesi gerekir. Bu da ekonomik ve uygulama açısından sorunlu olduğu için ticari olarak kullanılmamaktadır. Ama teori olarak doğru kabul edilir ise burada KALSİNE kaolin kullanmak zorunda değilsiniz. Hatta kaolin kullanmak zorunda değilsiniz. Başka zararsız bir malzemeyi uygun şekilde kaplar ve film oluşturma özelliği verir iseniz kullanabilirsiniz. Pratik ve ekonomik değildir.

Bunları atlayarak " tarımda illede kalsine kaolin kullanmak gerekmiyormuş" noktasına işi getirmek bence Sn. Meyvelitepe ye haksızlık olur.

Sn Sabry, kaçırdığım konu nedir?

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 897982)
Don zararını önlemeden söz ediyorsak evet. Kalsine olmaması ve bu defa yaz uygulamasının tersine PAR ışınımlarını da olabildiğince yansıtması. Benzer fiziksel özelliklerde kalsiyum karbonat da iş görür. Bunun detayları oldukça uzun, daha sonra yazacağım.

Siz mi kaçırıyorsunuz yoksa ben mi?

Ben kaçırıyorsam özür dileyeceğim.

soilless 01-02-2012 22:28

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Zeytinlibahçe (Mesaj 906609)
Sorun farklı bir ses olmanızda değil, '' yeni bir keşif olduğu söylenmeden sizin bu yönde bir anlam yüklemenizde'' yani konuyu getirmek istediğiniz nokta hoş değil.

Kaolinin kışın kullanılmasına ait konuya getirmek istediğiniz bir katkı var mı?

Sizin hoş yorumlamanız veya hoş değil yorumlamanız sizin düşünceniz. Tekrar soruyorum Sn kaptan, sizin bu mesajınıza vesile olan benim son mesajımda hangi kelime veya cümle Daha önce tartışılan ürün/ürünlerden bahsediyor ya da onları destekler mahiyette bir BU açıklaması yeralıyor.

Lütfen

soilless 01-02-2012 22:32

Kaolinin kışın uygulamasına getirdiğim katkı çok net ortada ben bu uygulamada kullanılan kaolinin farklı olduğunu vurguladığım için şu an çokça kış uygulaması konuşuluyor. Kaldi ki yazın zararlı zararı/ güneş yanıklığı zararı oranı ile don olayında karşılaşılan zararı da çokça eleştirdiğiniz mesajımda belirtmiştim. Katkı iş BU. Ayrıca kış don uygulamasında farklı bir özellikteki malzeme kullanılabiliyorsa bu malzeme de kalsine olandan illaki daha ucuzdur dedim. İşte katkı BU.

soilless 01-02-2012 22:50

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi soilless (Mesaj 834043)
Dünkü mesajlarımdan da net anlaşılmıştır ki ben yerli üretimin yanındayım. Neden?

1- Teknolojinin ve bilgi paylaşımının bu kadar hızlı geliştiği çalışma hayatımın 22 yılı içerisinde şunun farkına vardım. Dün ulaşılamayan gibi görünen bugün çok rahat ulaşılabiliyor
2-katma değeri yüksek herhangi bir ürünün üretilebilmesi ve geliştirilebilmesi artık hallince kolay
3-Ülkemin insanı madenden çıkarıp, maden tesislerinde işleyip, katma değeri yüksek bir ürün pazarlama şansı var. Teknolojik yatırım olarak kendi ülkemin mühendislerinin ve uzmanlarının 20 yıl önce neler yapamadığını ve 10 - 5 yıl önce neler yapabildiğine örnekler verebilirim.
4- Hiç bir ülke sadece başka ülke yapsın ben satın alayım deme lüksüne sahip değil. Neden benim ülkem katma değerden yararlanmasın ki? İster yerli ham hammaddeyi alır işler satar , ister yabancı ülkeden hammadeyi alır işler satar. Önemli olan katma değeri üretebilmek. Kim katma değeri üretmek istemez?
5- İthal de olabilir rekabetçi ise ama neden yerli de olmasın ki rekbaetçi ise
6- Hangi ürün ilk çıktığından itibaren gelişmemiş ki? Neden AR-GE var ki o zaman
7- Münazara bence hep gelişmenin katalizörüdür. History of civilization dersini nereden, nereye, nasıl gelmişiz diye okuduk. Münazara da olacak, muhalefette olacak ki gelişim devam etsin.

8- hiç kimse hele ki teknnolojinin, sermayenin, bilgi paylaşımının bu kadar iç içe geçtiği bir dünyada bence hiç kimse kesin nokta koyamaz, silemez, çıkaramaz,
9- Bu noktada BENCE Sn Meyvelitepe de Sn Acemi Çaylak da Sn Ensar da bize katkılarına devam etmeli, edeceklerine de inanıyorum.

Saygılarımla

Demişim. Ve hala da bu noktadayım. Bu nedenle BU denilmesine karşıyım. Bence özeti bu.

Zeytinlibahçe 02-02-2012 11:47

Sn soilless, demek ki siz bir şey yazıyorsunuz ben yanlış anlıyorum, ben bir şey yazıyorum siz yanlış anlıyorsunuz. Anlaşmak zorunda değiliz.

Size kolay gelsiz. Saygılar

MeyveliTepe 03-02-2012 00:26

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi soilless (Mesaj 906598)
... kalsine, %90'ı 2 mikron , %85> beyazlık içeren kaolin ton fiyati, kalsine olmayan wet refined kaolin ton fiyatı ? bu özelliklerdeki malzeme fiyatlarına iliişkin bilgi sunulması sanırım bu başlık için yani bu başlığı takip eden üreticiler için iyi olacaktır.

Çok alakalı olmasa da ülkemiz kaynaklarının durumu ve ithal edilen malzeme hakkında fikir verebilmek için hasbelkader bu konuda da ilgili kurumların yayınladıkları bilgilerden söz etmişiz.

Kalite sebebiyle 10-20 USD/ton fiyatıyla ihracat yapıp, 1200 USD/ton fiyatına kadar çıkabilen bedellerle ithalat yapıyormuşuz.

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi soilless (Mesaj 906633)
Demişim. Ve hala da bu noktadayım. Bu nedenle BU denilmesine karşıyım. Bence özeti bu.

Sıraladığınız ilk 8 maddeyle neden yerli üretimin yanında olduğunuzu daha önce yazdınız. Üstünden geçen zaman zarfında yazmakla kalmamalıydınız.

Garip olan yerli üretimin karşısında olan kimse yok ama, hala "bu noktadayım" demenin de bir mantığı yok.

Güzel ülkemizin topraklarında bildiğiniz, bulduğunuz, tercihan ikincil sedimantif yataklardan ileri teknolojiye sahip güzel bir yatırım ile üretim yapayım dediniz de elinizi tutan mı oldu? Buyurun, lütfen aynı noktada kalmayın, milletçe minnetar oluruz. Dahası yardımcı da oluruz, bildiğimiz örnek oluşturan yatırımlar var, gider bakarsınız daha iyisini kurarsınız.

Bunu yapmayacaksanız ya da yapılmasını sağlamayacaksanız söylenenlerin de bir anlamı yok.

#721 nolu mesajımda belirttiğim üzere, aylar öncesinden kalsine edilmemiş kaolin ve kalsiyum karbonatın belli koşullarda kullanımının olduğunu söylemişim. Hem de size hitaben. Cevap vermenizi umduğum bir yanıttı size. Son mesajlarınızda değinmemişsiniz, "okumamışım" ya da "algılamamışım" da dememişsiniz. Anladığım kadarıyla yine görmezden gelmişsiniz.

Ha, maksat ağaçlara bir toz atmaksa toz çok. Hepsinin "bir etkisi" olur. Yakın zamanda başka bir başlıkta birisi önceki yıl kireçli bir karışım kullandığını, geçen yıl da kendisine verilen bedava bir malzemeyi kullandığını, bu gibi malzemelere para vermenin anlamsız olduğunu yazıyordu. Bedava malzemeyi ömür boyu hakkettiğine göre kesinlikle haklı. Bedavasını bulamadığında çimento, alçı gibi şeyleri de deneyebileceğini tavsiye ettiydim.


Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi soilless (Mesaj 906607)
Evet kışın kullanıldığı Sn Çamtepe ve de Sn Meyvelitepe de doğruladı. Sizin için burda sorun ne?

Bence kuvvetli olan uygulayıcı yönünüzü kullanın algılayıcı yönünüz iyileştirmeye açık bir alanınız. Lütfen kişisel muhtemel yorum değil bizatihi gördüğünüz ve okuduğunuzu yorumlayınız

Saygılarımla

Sn.Zeytinlibahçe'ye böyle yazmışsınız. Sn.Zeytinlibahçe, mantık sınırları içinde söyleyebilecek bir şey bulamamış anlaşılan. Adım geçtiği için biraz açıklık kazandırayım, çünkü bahsettiğiniz "algılayıcı yön" hakkında fazlasıyla aklım karıştı.

Sn.Çamtepe herhangi bir şey doğrulamadı. Sadece iki makalenin linkini vererek hidrofobik özellikli malzeme ile ilgili soru sordu. Takiben de açıklamaya çalıştım. Şimdi bir daha hidrofobik malzeme (M96 formülasyonu) nedir, nasıl uygulanır filan gibi bir şeye girmeyeceğim. Nasılsa bir şey ifade etmeyecek.

Benim ise "doğruladığım" değil, "söylediğim" bir şey var. Kısaca etki mekanizması ile birlikte rafine edilmiş ama kalsine edilmemiş kaolinin bitkilerde fotosentezi geciktirerek don zararını (öz su kanallarındaki sıvının donması şeklindeki içsel donmayı) engellediğini söyledim. Bu bir doğrulama değil, burada ilk kez söylenen bir şeydi. Özellikle de odunsu bitkiler için geçerli.

Sn.Çamtepe'nin verdiği linklerde hidrofobik kaolinin en basit anlatımla bitki yüzeylerinde nemsiz ortam sağlaması suretiyle bitkinin buz oluşmadan supercool denilen ısı seviyelerine inmesini sağlayarak özellikle otsu bitkilerin "dışsal" donmasının önlenebileceğini anlatıyor.

Çok alakasız şeyler yani.

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi soilless (Mesaj 906618)
Sn Sabry, kaçırdığım konu nedir?

Siz mi kaçırıyorsunuz yoksa ben mi?

Ben kaçırıyorsam özür dileyeceğim.

Açıkçası neyi kaçırmadığınızı merak ettim.


Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi soilless (Mesaj 906628)
Kaolinin kışın uygulamasına getirdiğim katkı çok net ortada ben bu uygulamada kullanılan kaolinin farklı olduğunu vurguladığım için şu an çokça kış uygulaması konuşuluyor. Kaldi ki yazın zararlı zararı/ güneş yanıklığı zararı oranı ile don olayında karşılaşılan zararı da çokça eleştirdiğiniz mesajımda belirtmiştim. Katkı iş BU. Ayrıca kış don uygulamasında farklı bir özellikteki malzeme kullanılabiliyorsa bu malzeme de kalsine olandan illaki daha ucuzdur dedim. İşte katkı BU.

Bunu da ben "kaçırdım" galiba. Öyle bir farklılığı bize duyurduğunuz, öğrettiğiniz bir şey hatırlamıyorum. Kalsine maliyetinin olmadığı bir malzemenin daha ucuz olacağı muhakkak. İdeal speklerde örneğini de gösterdim. Ben burada bir katkı göremedim.

Madem ki ille bir katkı olsun istiyorsunuz, kaliteli bir yatak bulup üretim yapacak bir yatırım da yapmıyorsunuz. İşte size bir fırsat.

Kaolinin esas kullanımı yaz sezonunda. Güneş ve zararlılardan, kısmen de hastalıklardan koruma, bunu yaparken de bitki gelişimini olumsuz etkilemeyecek, fotosentezi yavaşlatmayacak bir kombinasyon.

Bunu elde etmek için gereken optimum malzeme de rafine, kalsine, %90'ı 2 mikrondan küçük tanecikli kaolin.

Kalsinasyon iki sebeple lazım. Biri, optik özellikler (UV, IR yansıtıp PAR geçirmesi), diğeri nem tutma özelliğini kaybetmesi.

Cevabını ben biliyorum ama yeni bir bilgi paylaşmayacağım nasılsa.

Soru şu: Ne yapılırsa, bu malzemeyi kalsine etmeden optik özellikleri değiştirilip olması gereken değerlere getirilir veya yaklaştırılır? Bunu anlatın ve gösterin bizlere, bir katkınız olsun.

Zeytinlibahçe 03-02-2012 11:39

Zaman zaman gündeme gelen ''Yerli üretimin desteklenmesi'' konusuna biraz açıklık getirelim.

Şüphesiz ki belirli kriterleri yerine getirmiş, şeffaf yerli üretimi sonuna kadar destekleyip, kullanımına öncelik veriyoruz.

Tamam, yeni doğmuş, emekleyen bir ürünü destekleyelim, nasılsa zaman içinde gelişecektir diyelim. Diyelim de, ürün sahibi daha kendi ürünün yerli olduğunu dair beyanda bulunmamış bir ürüne yerli üretim yakıştırması yapmamız ne derece doğru olur.

Yerli üretim yapan bir üretici sorulan hiçbir soruya ticari sırdır diye cevap vermeyecek mi?

Lütfen çok uzun süren, ağır tartışmaları yaşandığı, dostlukların bittiği bir konuda daha dikkatli olalım.

catikol 03-02-2012 13:46

Güçlü adsorban özelliği olan killerin kalsinasyon işleminden geçmeden tarımda - hele yüzey kaplayıcı olarak - kullanılması, daha önce de bahsettiğim dioksin, furan gibi kanserojen maddelerin uzaklardan bahçemize taşınmasında rol oynayabilir. 800 derece üzeri ısıl işlemden geçirilen killerde bu risk yok ama nereden geldiği bilinmeyen ve kalsine edilmemiş kaolin kilini yaz veya kış uygularken, tavsiye ederken, bilim çevrelerinden destek alınmalıdır.

Belki buraya bizlere daha fazla bilgi verebilecek kişileri davet etmeli, sorularımızı onlara sormalıyız.

Selamlar.

soilless 04-02-2012 23:06

yine yoğun yine paylaşım gerektiren bir hafta ve haftasonunda dün biraz inceleme şansım oldu. Çok güzel ve detaylı yanıtlanması gereken mesajlar var. iyi ki var yoksa bu başlığın dinanizmimi kalmaz.

soilless 04-02-2012 23:30

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi denizakvaryumu (Mesaj 904060)
Bu cümleye gerçekten üzüldüğümü belirteyim.

Galip gelenler hep yanlışları savunanlar mı olacak?!

Sn Denizakvaryumu,

Galip kimdir? mağlup kimdir, Yanlış nedir ve de doğru nedir? Lütfen

Burda savaş ve izm mücadelesi mi var? siz ne zaman galip ne zaman mağlup oldunuz bu sitedeki paylaşımlarınızda?

Temel konu başlıkları veya topraksız tarım konu başlığı altındaki konularda bir çok başlıkda sorduğunuz sorguladığınız mesajlarınızda galip ya da mağlubu mu bulmaya çalıştınız??? yoksa anlamak, öğrenmek, uygulama için en doğruyu keşfetmek için mi sordunuz ya da çeşit çeşit linkler web adreslerini kendiniz için mi yoksa burda paylaşımcılara bu da var demek için mi verdiniz bu web adreslerini?

yoksa bu konu başlığındaki aşağıdaki mesajınızdaki gibi galip ve mağlubu köşenize keçilip tespit etmek için mi verdiniz? merakımdan soruyorum sizi eleştirmek için değil

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi denizakvaryumu (Mesaj 823321)
Konuya yabancı olanlar için

SunShader ve Kaolin Kili | Doğanın ve Toprağın Dostu

bu linki de vereyim ki kafalardaki soru işaretleri çoğalsın veya azalsın :D


soilless 04-02-2012 23:32

hem de gülerek

soilless 04-02-2012 23:52

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Zeytinlibahçe (Mesaj 906803)
Sn soilless, demek ki siz bir şey yazıyorsunuz ben yanlış anlıyorum, ben bir şey yazıyorum siz yanlış anlıyorsunuz. Anlaşmak zorunda değiliz.

Size kolay gelsiz. Saygılar

Sn kaptan, ilk cümleniz doğru sonrasına katılmam. Evet ben bir şey yazıyorum siz yanlış anlıyorsunuz

Size de kolay gelsin ama lütfen dostluklarınızı bitirmeyin ihtiyaç duyarsınız, bence. Çünkü şuna inanıyorum burda ben en naçizane katkıyı ben yapıyorum ama çok kişi çok detaylı maddiyata dayalı saha uygulamasından öte literatür katkıları yaptı bunu da biliyorsunuz. Tabii ki takdir sizin.

Ancak
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Zeytinlibahçe (Mesaj 907216)
Zaman zaman gündeme gelen ''Yerli üretimin desteklenmesi'' konusuna biraz açıklık getirelim.

Şüphesiz ki belirli kriterleri yerine getirmiş, şeffaf yerli üretimi sonuna kadar destekleyip, kullanımına öncelik veriyoruz.

Tamam, yeni doğmuş, emekleyen bir ürünü destekleyelim, nasılsa zaman içinde gelişecektir diyelim. Diyelim de, ürün sahibi daha kendi ürünün yerli olduğunu dair beyanda bulunmamış bir ürüne yerli üretim yakıştırması yapmamız ne derece doğru olur.

Yerli üretim yapan bir üretici sorulan hiçbir soruya ticari sırdır diye cevap vermeyecek mi?

Lütfen çok uzun süren, ağır tartışmaları yaşandığı, dostlukların bittiği bir konuda daha dikkatli olalım.

Yerli üretime ****** açıklık getirelim.

soilless 04-02-2012 23:53

***** olan kelimem tabii ki idi :)

soilless 04-02-2012 23:57

yerli üretim ile ilgili ne demişim bir kez daha bakalım. sıkıcı olacak ama sanki ısrar gibi geldi de o nedenle bir kez daha alıntılayalım.

denizakvaryumu 05-02-2012 00:02

Yerli üretim....keşke olsa.

Normlara uygun yerli üretim var mı?

Sn.Soilless normlara uygun yerli üretim markası sizce hangisi?

soilless 05-02-2012 00:07

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi soilless
Dünkü mesajlarımdan da net anlaşılmıştır ki ben yerli üretimin yanındayım. Neden?

1- Teknolojinin ve bilgi paylaşımının bu kadar hızlı geliştiği çalışma hayatımın 22 yılı içerisinde şunun farkına vardım. Dün ulaşılamayan gibi görünen bugün çok rahat ulaşılabiliyor
2-katma değeri yüksek herhangi bir ürünün üretilebilmesi ve geliştirilebilmesi artık hallince kolay
3-Ülkemin insanı madenden çıkarıp, maden tesislerinde işleyip, katma değeri yüksek bir ürün pazarlama şansı var. Teknolojik yatırım olarak kendi ülkemin mühendislerinin ve uzmanlarının 20 yıl önce neler yapamadığını ve 10 - 5 yıl önce neler yapabildiğine örnekler verebilirim.
4- Hiç bir ülke sadece başka ülke yapsın ben satın alayım deme lüksüne sahip değil. Neden benim ülkem katma değerden yararlanmasın ki? İster yerli ham hammaddeyi alır işler satar , ister yabancı ülkeden hammadeyi alır işler satar. Önemli olan katma değeri üretebilmek. Kim katma değeri üretmek istemez?
5- İthal de olabilir rekabetçi ise ama neden yerli de olmasın ki rekbaetçi ise
6- Hangi ürün ilk çıktığından itibaren gelişmemiş ki? Neden AR-GE var ki o zaman
7- Münazara bence hep gelişmenin katalizörüdür. History of civilization dersini nereden, nereye, nasıl gelmişiz diye okuduk. Münazara da olacak, muhalefette olacak ki gelişim devam etsin.

8- hiç kimse hele ki teknnolojinin, sermayenin, bilgi paylaşımının bu kadar iç içe geçtiği bir dünyada bence hiç kimse kesin nokta koyamaz, silemez, çıkaramaz,
9- Bu noktada BENCE Sn Meyvelitepe de Sn Acemi Çaylak da Sn Ensar da bize katkılarına devam etmeli, edeceklerine de inanıyorum.

bu mesajıma sn doğasever de hemen bir sonraki mesaj ile altına imza attı. doğrumu dur?

O zaman önce şu kafa karışıklığını çözelim önce yerli üretimden kasıt

1) ülkemiz madenlerinden çıkarılıp işlenip satılmasını,
2) ithal hammaddeyi alıp ülkemiz tesislerinde işleyip katma değer yaratıp satmayı,

anlamalıyız. Benim yukarıdaki mesajımda her 2 şık için de üretim ve katma değer biz de kalsın demişim.

yalışım var mı?

soilless 05-02-2012 00:11

Sn deniz akvaryumu önceliklle teşekkür ederim. Çünkü galip ve de mağlup ya da işte bu link de var hadi bakalım yaklaşımınızdan gerçek katkı sağlayacak alıştığımız sorularınıza döndünüz. Bu başlık adına teşekkür ederim. Tabi ki yanıtlayacağım. Ancak siz bu başlıkta hiç de böyle bir soruyu sormamıştınız? Acaba yine mağlup ya da galip belirlemek mi amacınız? Daha önce böyle bir sorunuz varsa lütfen uyarın ben özür dileyeceğim.

soilless 05-02-2012 00:16

Öncelikle yukardaki iki mesajıma yorularınızı beklerim. Sonra tabii ki Sn meyvelitepenin daha teknik içerikli mesajına yanıt vereceğim. Ancak takdir edin ki hafta yorgunluğu ve de saat beni yarına zorluyor.

Saygılarılma

denizakvaryumu 05-02-2012 00:16

Sn.Soilless
sizin de bildiğiniz gibi ağaçlar.net sadece ve sadece doğrulardan yanadır...

Sn.MeyveliTepe bir deneyi tüm açıklığı ile ortaya koydu ve aksi ispatlanamadı :)

Lilium 05-02-2012 02:20

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi denizakvaryumu (Mesaj 907885)

Sn.Soilless normlara uygun yerli üretim markası sizce hangisi?


Yok ki, olması da sizce mümkünmü? :)

Çamtepe 05-02-2012 11:51

Merhabalar,

Bahçeme giderken sürekli Kale Madencilik'in Kaolin (onlar Kaolen şeklinde yazıyorlar) tesislerinin önünden geçiyorum. Merak ettim, araştırdım. Şöyle bir ürün broşürü hazırlamışlar:

http://www.kalemaden.com.tr/kaolen.pdf

Gördüğüm kadarı ile üretim amaçları seramik sektöründe kendi ihtiyaç duydukları kaolini üretmek, dolayısı ile çok tarımsal kullanıma uygun mu onu bilemiyorum. En azından broşürlerinde kalsıne olmaktan bahsetmemekle birlikte "100 mikron altında öğütüldüğü" ve deneyler için işletme fırınlarında "pişirildiği" anlatılmış.

Bir de genel olarak Türkiye'deki kaolin yatakları, kaliteleri, tüketim alanları ile ilgili aşağıdaki kaynağa rastladım.
KAOLEN - DOAL KAYNAKLAR - Marbleport - Trkiye'nin Doal Yap Talar Maden ve Mermer Portal

Tabi bu konuyu niye bu kadar tartışıyoruz halen, ben şahsen anlayabilmiş değilim. Ürünler var, iyisi olabilir, kötüsü olabilir, tarımsal olarak iş göreni olabilir, görmeyeni olabilir. Biz burada ürün seçim komisyonu görevi görmediğimize göre, maddi bir çıkarımız da olmadığına göre, kırıcı tartışmalar içine girmeye hiç de hacet yok diye düşünüyorum..

Not: Çok fazla kulağım çınlamış bu tartışmada, ben de açıkça söyleyeyim, herhangi bir olguyu "onayladığım" izlenimi içinde olmanıza hiç gerek yok. Sadece burada okuduklarımı internette bir kere de ben araştırıp sorguluyorum, ilginç bulduğum bulguları siz forum üyeleri ile paylaşıyorum. Ne zaman ki "arkadaşlar, ben şu özelliklere sahip ürünü, şu kadar sene uyguladım, şu tutarlı sonuçları elde ettim" dersem, lütfen o zaman bir fikir bildirimi olarak algılamanızı tercih ederim. Onun dışında paylaştığım kaynaklardaki içeriğin doğruluğundan içeriği sağlayan kişi ya da kurumların sorumlu olduğunu bilgilerinize sunarım :)

Herkese bol kaolinli bir sezon dilerim (ama tartışmaların çok olmasına gerek yok).

Saygılar, sevgiler :)

MeyveliTepe 05-02-2012 20:02

Hay Allah, yerlisi yok muymuş? O zaman üzerinde Türk Malı logosuyla, bir görünüp bir kaybolan speklerle satılan neydi ki? Üstelik de içindeki iki kere değişti ama logo değişmedi nedense. Neyse, onlar da yerli olmasa da biri yakın komşunun diğeri de uzak komşunun malıydı, neticede aynı gezegen :)

S.Çamtepe, verdiğiniz linklerden Marbleport'un dökümanı oldukça kapsamlı, güzel bir özet. İşin hemen her boyutunu yazmışlar. Konuyla ilgilenenlerin en azından bu kadarını bilmesi gerekir.

Verdiğiniz diğer link, kalemaden'in ürün katalogunu da inceledim. Gördüğüm kadarıyla kendi ihtiyaçlarının büyük kısmını karşılamak üzere muhtelif kalite ve özelliklerde üretim yapıyorlar.

Hammadde kaliteleri ülkedeki bir çok madende olduğu gibi vasat. Al2O3 oranı düşük. Serbest Silika oranı çok yüksek. Yazdıklarına göre kuru öğütme ile kırık ve öğütülmüş malzeme üretiyorlar. Tamamen seramik sektörüne, çokça da seramik dolguya yönelik. Kalsine üretimleri yok. Katalogda verdikleri ısı değerleri, seramik ve porselen imalatı sırasında fırınlama prosesindeki ısı değerlerindeki hammadde davranış standartlarını belirlemek için.

Öğütme işleminde 100 mikron seviyesine geliyorlar. Kuru öğütme olduğu için serbest silika (kuvarts - kum) oranı neredeyse yarıya yakın.

Ürünlerinin 1 litresi 1700 gr civarında.

Sadece bir ürünlerini yıkıyorlar. Kaoline 151 kodlu ürünlerinin yıkanmış olduğu belli. Katalogda Zenginleştirme Tesisi tabelalı bir yapı görünüyor. Muhtemen 151 kodlu ürünlerini burada yıkıyorlar. Buna rağmen serbest silikanın ancak %1,70'e inebildiğini görüyoruz. Kendi seramik imalatları için uygundur herhalde fakat hala oldukça yüksek bir oran. Bu ürünü de 100mikron seviyesinde öğütebiliyorlar. SO4 oranı da bir hayli yüksek.

Herhangi bir manyetik seperasyon prosesleri bulunmuyor.

Sabry 06-02-2012 09:55

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi soilless (Mesaj 907886)
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi soilless
Dünkü mesajlarımdan da net anlaşılmıştır ki ben yerli üretimin yanındayım. Neden?

1- Teknolojinin ve bilgi paylaşımının bu kadar hızlı geliştiği çalışma hayatımın 22 yılı içerisinde şunun farkına vardım. Dün ulaşılamayan gibi görünen bugün çok rahat ulaşılabiliyor
2-katma değeri yüksek herhangi bir ürünün üretilebilmesi ve geliştirilebilmesi artık hallince kolay
3-Ülkemin insanı madenden çıkarıp, maden tesislerinde işleyip, katma değeri yüksek bir ürün pazarlama şansı var. Teknolojik yatırım olarak kendi ülkemin mühendislerinin ve uzmanlarının 20 yıl önce neler yapamadığını ve 10 - 5 yıl önce neler yapabildiğine örnekler verebilirim.
4- Hiç bir ülke sadece başka ülke yapsın ben satın alayım deme lüksüne sahip değil. Neden benim ülkem katma değerden yararlanmasın ki? İster yerli ham hammaddeyi alır işler satar , ister yabancı ülkeden hammadeyi alır işler satar. Önemli olan katma değeri üretebilmek. Kim katma değeri üretmek istemez?
5- İthal de olabilir rekabetçi ise ama neden yerli de olmasın ki rekbaetçi ise
6- Hangi ürün ilk çıktığından itibaren gelişmemiş ki? Neden AR-GE var ki o zaman
7- Münazara bence hep gelişmenin katalizörüdür. History of civilization dersini nereden, nereye, nasıl gelmişiz diye okuduk. Münazara da olacak, muhalefette olacak ki gelişim devam etsin.

8- hiç kimse hele ki teknnolojinin, sermayenin, bilgi paylaşımının bu kadar iç içe geçtiği bir dünyada bence hiç kimse kesin nokta koyamaz, silemez, çıkaramaz,
9- Bu noktada BENCE Sn Meyvelitepe de Sn Acemi Çaylak da Sn Ensar da bize katkılarına devam etmeli, edeceklerine de inanıyorum.

bu mesajıma sn doğasever de hemen bir sonraki mesaj ile altına imza attı. doğrumu dur?

O zaman önce şu kafa karışıklığını çözelim önce yerli üretimden kasıt

1) ülkemiz madenlerinden çıkarılıp işlenip satılmasını,
2) ithal hammaddeyi alıp ülkemiz tesislerinde işleyip katma değer yaratıp satmayı,

anlamalıyız. Benim yukarıdaki mesajımda her 2 şık için de üretim ve katma değer biz de kalsın demişim.

yalışım var mı?

Sn. Soilless

Belki bilmiyorsunuz ama benim bu konu ile ilgili olmamın tek sebebi KAOLİN ithalatçısı olmam ve ithal ettiğim ürünlerden birinin tarımsal kullanıma uygun olmasıdır. Ayrıca Türkiye'deki ilk rafine kaolin firmasının -ki sadece 2 firma tarafından üretilmiştir- ortaklarındandım. Bugün Türkiye de tarım sektöründe istenilen özelliklerde rafine ve kalsine kaolin üreten tesis yoktur.

Sebebi teknoloji, bilgi eksikliği falan filan değil. Sadece ve sadece bilinenin aksine yurdumuzda bu özelliklerde kaolin olmamasındandır. Yurdumuzdaki kaolinler alunitli kaolinlerdir. Alüminyum değerleri düşük ve serbest silis, demir, kükürt değerleri yüksektir. Bu konuyu daha önce de açıklamıştım ama sanırım benim görüşlerim taraflı görüldüğü için dikkate alınmıyor.

12 yıllık kaolin ithalatçısı olarak uygun özelliklerde kaolini üreten bir yerli firma var ise tüm ürününü yurt içi ve yurt dışı pazarlamaya hazırım.

Katma değer katmaktan bahsettiğiniz KALSİNE KAOLİNİ ithal eden bir firmadan satın alıp AMBALAJINI değiştirmek ise buna katılmam mümkün değil. Bu işlemde katılan katma değer bu işlemi yapanın cebine kalır. Hiç olmazsa doğrudan ithal edip bizim yaptığımız gibi fiyatını uygun seviyelerde tutalım.

Biz geçen sene numune dağıtarak başladığımız tarımda kullanılabilen kalsine kaolini gelen talepler üzerine üretici firmamızda geliştirdik ve Nisan ayında yurtiçi satışına yeni markamız ile başlayacağız. Baştan açıkça söyleyelim.. Yerli değil İTHAL bir üründür.

Saygılar

Zeytinlibahçe 06-02-2012 13:06

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Sabry (Mesaj 908348)
Biz geçen sene numune dağıtarak başladığımız tarımda kullanılabilen kalsine kaolini gelen talepler üzerine üretici firmamızda geliştirdik ve Nisan ayında yurtiçi satışına yeni markamız ile başlayacağız. Baştan açıkça söyleyelim.. Yerli değil İTHAL bir üründür.
Saygılar

Sn Sabry, şimdiden hayırlı uğurlu olsun.

Geçen yıl eylül ayında sizden alıp iyi kaplayabildiğimiz numune kaolinler ağaçlarımızın bazılarında hala duruyor. Son derece memnun kaldım. Teşekkürler

Bu yıl bazı diğer markaların da piyasaya gireceği haberleri geliyor. Yeni ürünler, rekabet iyidir. :) Sizin ciddi bir fiyat avantajınız olacağını düşünüyorum.

soilless 06-02-2012 22:34

Sn Meyvelitepe

Bu aşağıdaki mesajınızda yeralan yazıyı ben de okudum ve halen 10-20 USD/ton bedelle ihraç ediliyorsa ilginçtir. Ancak Bu verdiğiniz örnek Sn zeytinlibahçenin sanırım 16 no.lu mesajı idi ona çok benziyor.

[QUOTE=MeyveliTepe;907121]Çok alakalı olmasa da ülkemiz kaynaklarının durumu ve ithal edilen malzeme hakkında fikir verebilmek için hasbelkader bu konuda da ilgili kurumların yayınladıkları bilgilerden söz etmişiz.

Kalite sebebiyle 10-20 USD/ton fiyatıyla ihracat yapıp, 1200 USD/ton fiyatına kadar çıkabilen bedellerle ithalat yapıyormuşuz............

Sn Zeytinlibahçenin mesajı BU idi.


Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Zeytinlibahçe (Mesaj 662180)
Arkadaşlar selamlar

Aliaga da yaptığımız uygulamalar bir çok kişinin ilgisini çekmekteydi, bizde kendilerine elimizden geldiğince doğal yetiştiricilik konusunda yardımcı olmaya çalışıyorduk. Kazandığımız bir kişi bile bizi çok memnun ediyordu, bu çalışmalar yerel basınında dikkatini çekmiş olacak ki kaolin hakkında arkadaşlarımızla ve eşimle yapılan röpörtaj aslında misyonumuzu iletmek açısından doğrusu bizim için bir fırsat oldu.

Bir kaç basın organınca yapılan röportaj ve uygulama çekimlerinden ilki yerel bir basında yayınlanıp, bazı zeytin yetiştiriciligi portallarıncada paylaşıldı.Bizde bu haberi sizlerle paylaşmak istedik.



'Çevreci kaolin' zeytincinin umudu Haziran ayında sanki zeytinlere kar yağdı.


Yetiştirdikleri her üründe zararlı haşerelere karşı kaolin kili kullanan Aliağalı çitçilerden Selma Dükel, Hüseyin Var ve Halil Önen, hem daha kaliteli ürün elde ettiklerini, hem de çevreye sıfır zarar verdiklerini söylüyorlar.
Aliağalı çiftçiler, hammaddesi ülkemizden çıkarılıp ABD'de işlenen kaolin kilinin ülkemizde işlenip, yaygın bir şekilde üreticilerin kullanımına sunulmasını istiyorlar.

Aliağa EKSPRES
Çanakkale, Balıkesir, Kütahya illerinde zengin ve kaliteli olarak rezervi bulunan ve yaygın olarak porselen yapımında, diş hekimliğinde kullanılan kaolin kili, bu kez organik tarım yapanların vazgeçilmezi haline geliyor.
Kaolin kilini iki yıldır başta zeytin sineğine karşı mücadele olmak üzere bir çok tarım ürününde kullandıklarını ve büyük başarılı olduklarını belirten Aliağalı çiftçiler Selma Dükel, Hüseyin Var ve Halil Önen, hammaddesi tamamen ülkemizde çıkarılan bu maddenin, imalatında ülkemizde yapılarak üreticilerin tüketimine sunulmasını istiyorlar. .................................

KAOLİN NASIL ELDE EDİLİYOR.
Selma Dükel, madde hakkında da şu bilgileri verdi;
“Kaolin kili, Türkiye'de doğal olarak bulunan bir madde. Bu ABD'ye gidiyor, burada yüzde 95 saflıkta, 2 mikrona kadar küçültülerek tekrar Türkiye'ye geliyor. Bu ülkemizde işlenebilseydi çiftçiye bir torbası üçte bir daha ucuza gelirdi. Ama ABD'de işlenip gelmesi çiftçiye üç kat daha pahalıya mal oluyor. Organik tarımın (doğal yetiştiricilik) temel taşlarından olan kaolinin Türkiye'de kurulacak tesislerde üretilerek, çiftçinin kullanımına sunulması, hem çevrecilik açısından hem de ekonomi açısından son derece faydalı olacaktır” diyerek, söz konusu maddenin yaygınlaşmamasının büyük ilaç firmalarının engellemesi olduğunu da ima etti.
Selma Dükel, son olarak “Bu yıl kaolinle beraber ilk defa ağaçlarımıza mikro zeolit (klinoptilolit) uygulamamızda olacak umarız elde edeceğimiz başarıyla, bunu da Türk tarımına kazandırırız” dedi.

Kanyak: Aliağa Ekspres Gazetesi


soilless 06-02-2012 22:42

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Zeytinlibahçe (Mesaj 908413)
Sn Sabry, şimdiden hayırlı uğurlu olsun.

Geçen yıl eylül ayında sizden alıp iyi kaplayabildiğimiz numune kaolinler ağaçlarımızın bazılarında hala duruyor. Son derece memnun kaldım. Teşekkürler

Bu yıl bazı diğer markaların da piyasaya gireceği haberleri geliyor. Yeni ürünler, rekabet iyidir. :) Sizin ciddi bir fiyat avantajınız olacağını düşünüyorum.

Sn Zeytinlibahçe,

16 no.lu mesajınızdan bu mesajınıza geldiniz. Demek ki zaman, mekan, değerlendirme, araştırma, inceleme, münazara değişimin olmazsa olmazıdır anlamını taşıyan düşünceme hayli uygun. Tabi ki takdir sizin. Kimse de itiraz edemez.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 07:09.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025