![]() |
Haklisin, konu cok dagildi.... Mesajimi sildim.
|
Alıntı:
Kendin söylemişsin: "Çok bir şey yazmaya gerekte yok aslında çocukluğumuzda yaşadıklarımdan bir örnek yazayım." diye... Çok laftan anlamayanlara kıssadan hisse vermeye kalkmışsın. Sorulunca birden masum çocukluk anısına mı dönüştü? Alıntı:
İlgili konuya neden yazmadın? Alıntı:
|
Alıntı:
Alıntı:
zamanında niye bu konuda sessiz kalıp, nereden geldiğini sormadınız? |
Alıntı:
Alıntı:
|
Riyakârlığın sonu yok.
Kimsenin kişiliğine, özel yaşamına, değerlerine vb. dokunmamaya, bu açılardan rencide edici olmamaya dikkat ederim, böyle bir mumeleye maruz kaldığımda bile bundan kaçınmaya çalışırım. Üç sene önce bir satıcı vasıfsız malını ucuza bile yutturup satamamış, ikide bir kimden aldın, kaça aldın, pahalı aldın diye sorar durur. Zılgıtı yiyince hezayanlarını yazmış. Tarih 2009 Haziran. Ondan fiyat ve spek sorduğum tarih 2009 Ocak. O zamana kadar ondan almayıp kimden ve kaça aldığımı öğrenememiş. Hazret, önünü ardını atlayıp bundan medet ummuş. Bunun ustası da yine fi tarihinde bir dökümanı para ile sahibinden satın aldığımı yazdığımdan dem vurarak, aslında böyle söyleyerek yalan söylemiş olduğumu ima edip bundan medet umuyordu. İyi de, bunlardan ne diye medet umulur? Neyin mededi umulur? Ne elde edilmek istenir? Maksat nedir? Nedir o çirkef karınlardan çıkarılmak istenen? Kuru bir aferin yetmez herhalde. Daha üç ay önce 10 ton leonardit aldım. Hangi speklerde olduğunu çok kişi biliyor ama nereden aldığımı kim biliyor? Hoş, yazabilirdim, ama aynı speklerde birden fazla marka var. Muratlı deresinde bu kadar çok yazmamışım, dertlenmiş. Yazdım aslında, o yazışmaların bir kısmı forumun başka bir bölümünde. Aynı kumpanya o zaman da başka bir seviyesiz yardakçısını üzerime salarak, diğerleri bir ürünü satan şirkete saldırırken bu da bana kişisel olarak saldırıp savunmada bırakmaya çalışıyordu. Bir kaç ay önce bir vesile ile o firmaya sordum, yahu şu Muratlı meselesinde kaç para "götürdünüz", neydi şartnameniz, sonra ne oldu diye. Anlattılar. "Götürülen" para da yalan olmasın tam rakamı hatırlamıyorum, iki bin liranın altındaydı. Bakıyorum milyar(lara) çıkmış. Eh, bu duruma göre o firma Yunanistana sponsor da olabilir, iflastan kurtulur belki komşu. Neyse, Muratlı deresi kokuyor, hem de fena halde! Uzak bahçeler filan demişiz ya, zehirsiz doğal tarımla gıda ürünleri üretilsin, herkes yakın çevresiyle bu ürünleri paylaşsın, tüketenle üreten doğrudan temas ederek aracı olmadan sağlıklı gıdaya ulaşsın. Yok, öyle değilmiş. Kumpanya toplanmış bir rakı sofrasında. Biz gıdayı filan boşverip bu dalgadan yararlanıp çiftçinin kullanacağı ürün satalım diye. "Ee, ne satacağız? Kaolin (duydular ya), tamam, uydururuz bir şeyler ama yetmez. Şu EM iyi bir ürün ama bir distibütörü var zaten. Olsun, biz varız ya, bir şekilde ele geçiririz, fırsat yaratıp saldıralım o şirkete, zaten sipariş verildiğinde de doğru düzgün gönderemiyorlar. ne olur ne olmaz, hazırlık olsun diye internet alan adını da alalım, haydi kardeşler, vurun gözüne gözüne". Ha, bu arada kantarın topuzunu kaçıranlar da oldu. Maksat ürünü ele geçirmekti ama endazeyi ayarlayıp ayrımı iyi yapamayanlar ürüne de saldırdı. Bindikleri dalı da kesmeye çalıştılar. Sonuçta derenin dibi bulanık, hem de kokuyor. Ama en kötüsü ne biliyormusunuz? İnsanları, iyi niyetleri, forumu, yazıları okuyanları kullanmaya çalışmak. En zavallılar da yardakçılar. Kumpanya ağabeylerince pek seviliyorlar, sevildikçe de delikanlılık sanıyorlar bunu, zevzeklik yaptıkça da daha çok sevileceklerini sanıyorlar. Kumpanya kaoline de el attı ya (keşke doğru dürüst el atsalardı), tıynet arızalı olunca sonuç da ona göre oluyor. Bir marka, bir ürün çıktı ortaya. İyi, çıksın, ama arızalı çıkmış. ürünün spekleri uyar uymaz ikinci derecede. Birinci derecede olan ise bir şey gösterip başka şey satma çabası. Bunu yaparken yine alet etme girişimi. Bu nedir demişiz, bir spek görüntüye gelmiş, özel mesajla parlak özellikler, tumturaklı laflarla gönderilmiş. Ne güzel, parasıylan gönderin şundan biraz demişiz, yok. O esnada da bir manevra ile forumu alet etme çabası var, zaman kazanmaya çalışmışlar. Bir şekilde satın alıp bakmışız, arızalı, söylendiği gibi değil. Kimilerine göre göz yummalıymışız, yutmalıymışız, işpiyonlamamalıymışız. Şak şak etmeliymişiz ki, delikanlı olalım. Ha, bu yardakçılar arızayı bilirmiş zaten. Kullanmaya kalkıştığında yakın dostlarını gizliden uyaracaklarmıştı arıza hakkında, bir yamuk olmasın diye. Kendi kendilerine, yahu bu kumpanyanın başı bizi kandırdımıydı yoksa diye de söylenirlermiş. Ama haaaşa, delikanlılık var, sevilmeye devam. Aslında bu da iyi bir şey, hiç olmazsa dostlarını uyaracakmıştı. Demek ki en azından bu forumu okuyanlar dostu değilmiş, onlara itelenebilirmiş. Bu mubarek kaolin kili de neymiş, kalpler kırılmış değer miymiş, ne olmuş yani, alt tarafı iki liralık (!) bir şeyin bokunda boncuk mu varmış. Bana göre evet. Hâla bokunda boncuk var. Tek başına ülkedeki zehir kullanımını önemli ölçüde azaltacak potansiyele sahip tek malzeme. Hatırlayan hatırlar, sulandırmaya, sabote etmeye, fırsatçılıklara, zehir lobisi yararına güven kırmaya yönelik çabalar olacağını üç yıl önce de söyledim. Bundan sonra da olacak böyle çabalar. İyi olan şey ise, bilinirliği arttı. Sonuç alıp zehirlere göre değerlendirebilenler var. Duydular ya, hala her toz olur diyenler olsa da, speklerin ne olması gerektiği insanların kafasında belirgin hale gelmeye başladı. Speklere uygun faklı markalardaki malzemelerin elde edilebilirliği arttı. Öylesine bir tozu torbaya doldurup iteleme olasılığı azaldı. Uygun alternatifler farklı maliyetlerle ortaya çıkıyor. Kumpanya bile gizliden imana gelip torbaya yamuk malzeme değil de kabul edilebilir malzeme koydu, (ama söylemeye çekiniyor). Tıynet bozuk olunca onu bile doğru yapamıyorlar. Resmi yayınlarında aylarca (ekim 2011 - şubat 2012) mallarının omri olduğunu ilan ettiler (5 ay sonra şimdi değiştirmişler). Torbadakinin esas analizini değil de bir üst şey gösteriyorlar. Müdürün ayakkabıları da hala orada ama kovadaki hiç sevmedikleri bir şey. Halbuki başkasının sattığı bir mal söz konusu olduğunda kaplan olup, "Bu yüzden almış ve kullanmış olduğunuz her üründe ürünün içeriğini sorgulamak her tüketicinin en doğal hakkıdır. ... Hangi ağır metaller var ve bunların ppm cinsinden değeri nedir? Açıkçası bunları size söylemeyen üreticilerden uzak durunuz. Amerika'da her derde deva diye satış yapanlara verilen güzel bir isim var: "Snake-oil" salesmen. (Snake-oil aslında yılan yağı anlamına geliyor. Çinlilerin bu türden ürünleri var. Ancak argoda bu deyim "hileli satıcılar" veya "umut taciri" anlamında kullanılıyor.)" Diye tumturaklı laflar ediyorlardı. İş kendilerine gelince, değil başkalarından istedikleri bilgileri vermek, sorana, alıp da arızalı olduğunu görene, yardıkçılarına "belgen var mı abijim", "mahkemeye git, bir şey söylemeye hakkın yok" dedirtiyorlar. Ha, belge mi? Belge kolay. İstedim ki, ilgili herkes, başta yardakçılar üretsin belgeyi, basit yolunu gösterdim. Belki içlerinde bir nebze bir şeyler kalmıştır da ortaya çıkmasına vesile olur diye. Yoksa elimde Tübitak analiz raporu da var (hoş o da muteber değildir herhalde :). Hadi, çok geriye gitmeyelim, kimin ne kullandığı belli. Başlık da kaolin. Herkes son bir takvim yılı içinde kullandığı kaolinlerin faturasını yayınlasın burada. |
Alıntı:
-Sun shader (öncesi/sonrası) Deneme -AT 80 |
ORFE Teknik
Sun-Guard, Kaolin Kili,Kaolin | SunShader İle Bitkilerinizi Güneşten Koruyun Piyasada aynı markadan iki ürün var bu nasıl oluyor? |
Alıntı:
-Sunguard Orfe tekniğin ABD den ithal ettiği, literatürde geçen çalışmalarda kabul görmüş spektlere oldukça yakın bir ürün. -Sun-Guard Literatürde ve OMRİ listesinde adı geçen ürün. Sun-Shader yetkilileri mail yoluyla ürünü ithal ettiklerini duyurdular. Doğru bir ürün. Alırım, uygularım, tavsiye ederim. Umarım fiyatıda uygun olur. 490 ve 500 nou mesajların okunmasında fayda var. Alıntı:
|
ooo hayli yüklü mesajlar gelmiş ne güzel.
|
Alıntı:
çok dolmuşsunuz anlaşılan ben bile okurken koptum. Geçiniz bir kalem Bence |
Alıntı:
bence güzel bir mesaj yayınlamışsınız. Firmaların, kişilerin gayret ve çabaları illa ki kar amaçlı olacaktır ama bence literatüre, topluma, tarıma katkıları bunların ötesinde olacaktır. |
Sn Zeytinlibahçe,
bu aralar hayli mesajlaşmalrım ve düşünce yorum paylaşımlarımız oldu. Ben ayrıca şunu merak ederim (Yanlış hatırlamıyorsam Halil bey mesajlarında idi) sizin zeytinlerde sunguard, sun_guard omri ve omri listesi harici ve sunshader marka kaolinler kullandınız. Ve yine yanlış hatırlamıryorsam bunun sonuçlarının yayınlanacağı belirtilmişti. Ben atladıydaysam lütfen yönlendirin, sonuçlar nedir? nasıl bir zarar, yarar tespiti oldu? teşekkürler |
Bu aralar Sn Meyvelitepeye verdiğim sözü tutuyorum kaolin kili yaz ve kış uygulamalarına ilişkin detaylı bir teknik araştırma yapmaktayım ama zamanım inan ki çok kısıtlı olduğu için incelemem zaman alıyor.
|
Alıntı:
Benim kaygım, güvenilir ve bağımsız kaynaklar tercüme edilirken_ki yorumlanabilir içerik taşıyabiliyor_ özünden bir az da olsa kayma göstermesidir. Basitçe söylersem; Sadece bir paragraf yabancı kaynağın, değerli üç arkadaşımız tarafından farklı anlamlar taşıdığını gördük. Bu dostlarımız yabancı dili çok iyi biliyorlardı_ ki bunu tartışmak bile konudan uzaklaşmaya neden olabiliyordu. Siz ODTÜ de okumuşsunuz. Yani Sn. Meyvelitepe, Sn. Doğasever ve Sn. Acemi Çaylak kadar yabancı dile sahipsiniz. Kaptan da az değil. Ayrıca bu konuda Sn. Dr. catikol dostumuzun da yardımlarının olacağını düşünüyorum. Önce verilecek kaynağın _ kaynakların _ çevirileri üzerinde görüş birliğinin oluşması, bizlerin daha iyi anlayacağı ve gereksiz tartışmaların önünü tıkayacağını düşüncesindeyim. Keşke yabancı kaynağın örjinalini beraber bakabilme, değerlendirebilme şansı olsaydı. Bilgi paylaşımı entellektüel seviyede olsun isteriz elbette ama ''okuduk pek bir şey de anlamadık'' olmasın isteriz.:) Ben kaolini bir marka olarak görüyorum, ondan çıkanları ürün. Ürün iyi ya da kötü olabilir. Ama tarımda bir çok kimyasalın yerini _ şimdi değil belki_ alacağını düşündüğüm kaolinin zarar görmesini istemem, bu beni benim gibi düşünenleri üzer. Siz _kaolin değil ama_ ihracat konusunda da oldukça deneyimlisiniz. Dediğiniz gibi yarın yurt dışından gelen kaoline vergi konduğunda ve ülkemizde yeterli sanayi oluştuğunda belki topraklarımızda çıkan kaolinde tarıma sunulacak. Şimdi vergisiz olduğu için bu yola gidiliyor olabilir. Belki işlenmemiş kaolini de getirmek, burada işlemek ve iç ve dış piyasaya sunmak daha ekonomik olacak biz tarımda kullananlar için; dediğiniz gibi ülkemiz madenler konusunda pek zengin değil. Ama şu unutulmamalı _sizlerin sayesinde_kaolin hakkında daha çok bilgiye sahip oldukça geçmişte yaptığımız hataları da görüyoruz. Bu bize hatalarımızı düzeltme şansı veriyor. Ben sizin ve diğer birçok arkadaşın gibi bilginin tamamının paylaşımını seviyorum. Saygılar |
Alıntı:
|
Alıntı:
Alıntı:
Fakat ortalığın karışmasından meded uman, fırsatı yakalamışken içindeki kronikleşmiş kinini dolaylı olarak belirtmek isteyen, bir şey yazıp ne söylediği belli olmayıp, ne demek istedin diye sorulduğunda bir şey demedim diyenlere karşı söyleyeceklerim var. '' Ne demek istediğini açık açık yaz da kinini herkes bilsin. Kus da kurtul be kardeşim'' |
Alıntı:
Saygılar[/QUOTE] Sn Halil bey, kalınlaştırdığım (izninizle) düşünceniz aynen benim düşüncem. Ben bin çiçek bin fikir görüşündeyim. Ve sanırım sn Sındırgılının bu anlamda bir mesajı da vardı silmediyse, farklılıklarımız bizim zenginliğimizdir. Evet bilgi paylaşımı özellikle yabancı literatürdeki paylaşımın bazan sıkıntı yarattığının ben de farkındayım. çok güzel bir tespitiniz var bu konuda. Bir konuda düzeltme yapmak isterim ihracattan ziyade özellikle ithalat konusunda ve de özellikle hammadde ithalatı konusunda hayli iyiyim. kaolinin bir çok zehirin yerini alacağı düşünceniz ve de özellikle marka olması düşünceniz bence en doğrusu ve de hiç ama hiç kimse buna günlük anlık yorumlarla zarar vermemeli. Bir yazının bir yorumun bir değerlendirme yazısının külliyen yanlış olması sözkonusu değil sizin de dediğiniz gibi yanlışın veya eksiğin diyelim konuşarak düzeltilmesi. Bizlere de düşen bu olmalı. Gülleci bulamacı gibi kaolinle de kullanılan bir doğal önleyiciyi bu sitede literatüre katan bir paylaşımcı ve de uygulayıcıyı olarak sizi de bu başlıkta görmemiz lazımdı. Hoşgeldiniz. O güzel nükteli muhabbetinizi özlemiştik bence Saygı ve sevgilerimle |
Alıntı:
En azından sizin kaolin kullanımın yaygınlaşması ve zehirsiz bir üretimden yana olduğunuzdan kuşkum yok. Tespitiniz doğru teşekkür ederim. Amaca giden yolda farklılıkların olmaması aslında yadırganmalı. Tabi ki bu farklılıklar olacaktır. Zaten olmalı ki anlatılmak ya da paylaşılmak istenilen net anlaşılabilsin ve de düzeltme şansı olabilsin. Aslında şöyle bir özeleştiri de yapmak isterim. Ortalığı karıştırmaktan ziyade insanlar düşündüklerini savunmaya meyillidir. Olması gereken de bu aslında. Hani bilirsiniz ne ka ekmek o ka köfte yorumunu. İnsanlar düşündüklerini savunmada zaman zaman zafiyete, alınganlığa, hırsa bürünebilir. Önemli olan bizlerin bunu ne kadar tölere edebileceğimiz. Bence zaman zaman eksisi ve artısyla da olsa yaşam paylaştıkça güzelleşir, anlam ve değer kazanır. |
yadırganmalı aslında yadırganmamalı olmalı idi. pardon
|
Alıntı:
Şu an sizin de doğruladığınız gibi hem hammade olarak hem işlenmiş olarak kaolinde ithal vergisi sıfır. Teşvik konularını siz de iyi bilirsiniz. Yarın ülkemiz bu konuda da katma değeri kazansın, katma değer farkı ülkemizde kalsın diye; - kaolin hammaddesindeki ithal vergisi 0 olarak kalsın - ama yerli YARI mamul sanayiyi (zenginleştirme tesisi) ve de dolaylı olarak yerli nihai mamul üreticisini de destekleyelim (teşvik) diye işlenmiş kaolin ithal vergisini artırılabileceğini siz de sanırım takdir edersiniz. Bunun ülkemizde başka sanayi dallarındaki üretimlerde yapıldığını bilirsiniz sanırım. Ve bu sanayi dallarındaki üretimler yani ham ve de yarı mamulu ithal ederek yapılan nihai üretimler ile ihracat tavan yapmıştır. Japonyada hammadde mi vardır? Demek istediğim budur. Yeni kurulmakta olan tesis ile ilgili bilgi doğrudur. Aşama aşama gerçekleştirilecektir. Bu tesis ile ilgili bilgi paylaşımı istemişsiniz ancak Sn Meyvelitepenin öngördüğü üzere bu site ve bu başlık bence uygun değildir. Gerekirse farklı bir ortamda paylaşılabilir. |
Alıntı:
Kolay gelsin. |
İlk cümle:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
|
Sevindirici gelişmeler.
Çiftçiler tarafından kaolin kullanımı giderek artıyor. NEVEHR TARIM L MDRL HABERLER |
Alıntı:
kil minerali ile ilgili verdiğiniz habere çok sevindim. İlce Tarımın üreticiye ön ayak olaması ve kil mineralinin kullanımının yaygınlaşması çabasını taktirle karşıladım. Teşekkür ederim. |
Sayın Meyveli Tepe
Cömretce bizlere sunduğunuz bilgiler ve açıklamalarınız için sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Bilgileriniz doğrultusunda ben de bu yıl armut bahçemde uygulama yapmak istiyorum. Kaolin uygulamasında oran hakkında da bilgi verirseniz çok makbule geçecek. Bir ton suya ne kadar AT-80 koyalım? Saygılarımla... |
1 Ton su için 50 kg kullanabilirsiniz. Uygulamayı ne ile yapıyorsunuz? Pulverizatör mü atomizer mi?
Bir terslik olmaz ise Nisan Mayıs gibi ayrıca bir katkıya erişebilmenizi sağlamaya çalışacağım. Bununla uygulamalar arası süre uzayıp tek bir defadaki kullanım miktarınız da azalabilecek. |
kaolindeki benim ihtiyacım
ceviz bahçesi için bahara dogru organizasyonu yapmaya çalısıyorum bakalım hayırlısı............ |
Alıntı:
Ama güzel olan yorumun yanlışlığı üzerine değil kelime hatası üzerine (yani yorumun doğrulanması) d,kkat edilmesi. |
Alıntı:
Konu yaz kış kaolin uygulamaları ile başlamıştı. Verdiğim sözü tutmak adına oradan devam edelim. Doğanın ve Toprağın Dostu burada kolay anlaşılır bir şekilde anlatılmış. Sonuç kısmı bence hayli net; "Sonuç olarak; kışın ve erken ilkbaharda bitkilerin donmasını önlemek için, inert tozlar hidrofobik hale getirilerek, bitki yüzeyine uygulandıklarında bitkinin donması geciktirilmiş oluyor." |
Verdiğiniz sözü tutmazdan önce a) 7 Temmuz 2011'de size hitaben yazmış olduğum bir mesajdaki "Başka bir koşulda, PAR ışınlarının yansıtılması, fotosentezin azaltılması isteniyor olabilir. Bu durumda kalsine edilmemiş kaolin ya da kalsiyum karbonatın işe yaradığını biliyoruz. Böyle bir koşul da var gerçekten. Tuhaflıklardan fırsat bulursam yazacağım." ibaresini okuyup okumadığınızı, b)10-20 USD ton ibaresinin nerede yazılı olduğunu görüp görmediğinizi belirtmenizi beklerdim, ki yazılanlar bir sağırlar diyaloğu olmayıp bir bütünlük teşkil etsin.
Verdiğiniz linke gelince her hangi bir söz tutmuş olmuyorsunuz. Keşke ciddi bir kaynaktan, doğru bir bilgi aktarmış olsaydınız. Verdiğiniz linkin yazarı aklınca pek aşağıladığı mister(!) Glenn'e yine muhtaç kalmış anlaşılan ama yine sulandırmış. Oysa sulandırmaması gerekiyordu. Konuya özel kaynak Sn.Çamtepe'nin linkini vermiş olduğu makale. Ayrıca bu dökümanın 34.sayfasının sonu ve 35.sayfasında bahsediliyor. Sulandırılmaması gerekiyordu diyorum, çünkü orijinal bilimsel deneylerde kullanılan hidrofobik kaolin M96-18 formülasyonudur. Parçacıklara suyu itmesi için silikon kaplanmıştır ve suyla karıştırılarak değil, toz olarak uygulanır. Gerek verdiğiniz linkte kısmen yazılıyormuş gibi yapılan, gerek Sn.Çamtepe'nin verdiği linklerde anılan etki mekanizmasından bu mesajda söz etmiştim. Muhtemelen okunmayacaktır ama yine de tekrarlayayım. Hidrofobik M96-18 kaolinin uygulaması otsu bitkilerde yüzey nemini uzaklaştırarak yaprak yüzeyinin (dışsal) buz kristalleri oluşmadan supercool seviyelerine inebildiği anlatılır. Burada sorun, silikon kaplamalı malzeme bulunması ve sulandırılmadan uygulanmasındaki güçlüktür. Uygulandığında kış kartları sebebiyle uzun süre kalıcı olması da çok güçtür. Çok daha önceden uygulanması şartıyla sulu uygulanmış bir kaplamanın hidrofobik hale getirilmesi de mümkün (yağ ile değil). Teorik olarak otsu bitkilerin yüzey buzlanmasını azaltacağını düşünebiliriz. Ancak bununla ilgili bilimsel çalışma mevcut değil. Bizim yeni formülasyon kaplamayı kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ve çok uzun bir süre için tamamen hidrofobik yapıyor ama buna rağmen yüzey buzlanmasını adı geçen makalelerdeki ölçüm değerlerinde koruyor diyemem çünkü ölçmedim. Don zararının büyük kısmı dışsal değil içseldir. Fotosentezin geciktirilerek önlenmesi söz konusudur. O da yine bu mesajda kısaca yazılı. Bordo bulamacı gibi uygulamalar, uygulamadan itibaren belirli bir süre fotosentezi yavaşlatacağı için içsel don zararına karşı faydalıdır. Fakat dışsal buzlanma için aynı şeyi söylemek güç çünkü yapısındaki kireç doğal olarak nemi tutar. |
2 Eklenti(ler)
Bu resimleri geçen hafta bahçedeki zeytin ağacından rastgele aldığım bir yapraktan çektim.
En son kaolin uygulaması Eylül 2011 başında zeytin sineği saldırısını savuşturmak için yapılmıştı. Üzerinden 5 ay ve çok çetin kış koşulları geçti. Bahçe bir ayı aşkın bir süredir kar altında. Eklenti 269793 Yaprağın üstü. Yaprak üzerindeki çıkıntılı dokuda parçacıklar tutunmuş. Aralarda hala kaolin parçacıkları var fakat azalmış. Eklenti 269794 Yaprağın altı. Kaplama olduğu gibi duruyor. Tüm stomalar açık ve sağlıklı. |
[QUOTE=MeyveliTepe;913672]Verdiğiniz sözü tutmazdan önce .......[/I]" ibaresini okuyup okumadığınızı, b)10-20 USD ton ibaresinin nerede yazılı olduğunu görüp görmediğinizi belirtmenizi beklerdim,........... bir bütünlük teşkil etsin.
Sn Meyvelitepe çeşitli mesajlarımda uygun bir ifadelerle belirmeye çalışmama rağmen hala bu noktadamısınız. Pekala Görüp göreceğimizi aşağıda belirtelim daha açıkca 2006 yılında yayınlanmış (ki muhtemelen daha önceki yılların bilgilerine dayanıyordur) bir makaledeki yerli üretimin 10/20 USD bedelle satıldığını makale haricinde özellikle vurgalamamanız gerektiğini uygun bir ifade ile belirtmeye çalıştım ancak halen ısrar ediyorsunuz bu konuda. 783 no.lu aşağıdaki mesajımda uygun bir ifade ile Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe --------- Kibited'deki makalede Türkiye kaolinlerinin seramik ve beyaz çimento için $10-20/ton fiyatla ihraç edildiği yazılı. Sn Meyvelitepe madem merak etmiyorsunuz madem burası madencilik forumu değil neden bu raporu (ki sanırım 2006 yılına ait) yayınlıyorsunuz ve de 10-20 usd/ton ihraç bedelini rapordan hariç siz kendi ifadelerinizle özellikle vurguluyorsunuz? 814 no.lu mesajınızda da aşağıdaki gibi de yazmışsınız; Alıntı:
Alıntı: Orijinal Mesaj Sahibi soilless Sn Meyvelitepe madem merak etmiyorsunuz madem burası madencilik forumu değil neden bu raporu (ki sanırım 2006 yılına ait) yayınlıyorsunuz ve de 10-20 usd/ton ihraç bedelini rapordan hariç siz kendi ifadelerinizle özellikle vurguluyorsunuz? kibited.jpg Sn.Soilless, Alay mı ediyorsunuz, başka bir terslik mi var? Sanırım size herhangi bir şey yazmanın, hatta şurada söyle bir şey yazıyor demenin bir faydası olmayacak. MTA'nın linkini vermiştim. O sitede ihracat bilgileri de var (2010 yılına ait). İhracat bedelini miktara bölerseniz ortalama seviyeyi de devlet kaynaklarından görmüş olurdunuz ama sanırım bunu söylemenin de bir anlamı yok. Bir çok şey yazdınız, ama hiç bir şey söylemediniz. Kendi adıma enerjimi ve zamanımı içi dolu bir şey ile harcamak isterim. Sn Meyvelitepe tekrar ifade edeyim, uygun bir dille 2006 yılına ait makaledeki verileri özellikle ayrıca vurgulamayın dedim yani uygun bir ifade ile bunu yapmayın dedim, siz alay ettiğimi sanarak, son mesajınızda dahi 10/20 usd ton bedelle ihracat yapıldığını belirmeye halen devam ediyorsunuz, Pekala o zaman madem bu kadar ısrar ettiniz ve de sizin ifadenizle zamanınızı içi dolu şeylerle harcamanız için size ihracat bedellerine ilişkin resmi bir adres vereyim. TÜİK yani Türkiye istatistik kurumu ihracat ithalat raporu. Raporu içi dolu olsun diye; 1- Dilerseniz hem ihracat hem ithalatı aynı anda veya ayrı ayrı, 2- hem seçtiğiniz yılda hem de dilerseniz ay ve çeyrek bazında (Tavsiye ederim 2006 ve 2010 yılını özellikle sorgulayın 3- Ayrıca da FASIL bazında değil(yani bir malzeme ve benzerlerini örneğin TOPRAK VE TOPRAK ÜRÜNLERİ gibi yani, kum, çakıl, kaoilin hepsini birden kapsar), direk kaolinin ham veya işlenmiş veya kağıtta kullanılmış ürün halini ayrı ayrı GTİP no larına göre yani elma ile armudu karıştırmadan sorgulayabilirsiniz. 4- HS ise Harmonize sistem demektir. Yani tüm dünyada o numarayı verirseniz aynı malzemenin o ürün çeşidinden bahsedersiniz. 5- Tavsiye ederim ve birazdan da örneklendireceğim, BU GTİP no.lu 25.07.00.80.0012.000 KAOLİN - ÖĞÜTÜLMÜŞ KAOLİNLİ Kaolin ile ilgili ihracat rakamlarına bakın. Çünkü bu işlenmiş kaolinin ihrac rakamlarını verecektir. İLGİNÇ bulacağınıza kesinlikle eminim. |
|
Alıntı:
Burada sorun bu malzemenin tonunun kaça ihraç edildiği değil. Yazılanı, söyleneni nasıl algıladığınız. Şayet gerçekten okurken kaçırmıyorsanız samimi bulmadığımı belirtmeliyim. |
Kısaca ben özetleyeyim;
2006 yılında - İşlenmiş Kaolin İhraç Fiyatı 120 USD/TON - ham kaolin ihrac rakamı 27 USD/ton 2011 Yılında - İşlenmiş Kaolin İhraç Fiyatı 392 USD/TON - ham kaolin ihrac rakamı 32 USD/ton |
:)) Peki Sn Meyvelitepe,
Ben kaçırıyorum siz yakalıyorsunuz. Siz gene de Kaolin ihraç ton fiyatının 10-12 USD/ton olmadığını fiilen İhraç belgelerinin değerlendirilerek GTİP (Yani Gümrük Tarife İstatitik Pozisyonu) den alınarak devlet kurumu TÜİK tarafından hazırlanan yukardaki rakamlara bir kez daha bakın. Aslında daha da önemlisi 392 USD/Ton gibi bir fiyatla işlenmiş kaolinin de ihraç edildiği çok ilginçtir. Değil mi? |
İlginç bir şey yok. 28 Haziran 2011 tarihinde yazdığım #264 nolu mesajda vermiş olduğum MTA linkinde verilen ihracat ve ithalat değerleriyle kuruşu kuruşuna aynı (MTA sayfasındaki dış ticaret linkine tıklanacak). Çoktandır malumumuz yani.
138.067 tonluk ihracatın içinde 392 tonunun nisbeten yüksek fiyatlı olması bir şey kurtarmamış, ki re-export olması da muhtemel. Hepsinin tutarı $4,8 milyon. Buna karşılık $47,5 milyon bedelle 424.216 ton ithalat yapmışız. |
Üstelik 392/USD ton işlenmiş kaolinin tümünün fiyatı da değil ortlama fiyatı ???
|
Alıntı:
Kaolin ihrac fiyatının makale dışında özellikle vurgulamanızdan yana sıkıntım da yok, isterseniz BÜYÜK Bold puntolar dahi kullanabilirsiniz sadece uygun ifadelerle yanlış olduğunu vurguladım. Yukarıdaki TÜİK linkleri ve rakamları ile de vurgulanan doğrulanmıştır. |
Alıntı:
250700800012 - Öğütülmüş kaolinli killer GTIP'sindeki ihracat miktarı $89bin tutarla 227 ton (toplam kaolin ihracatı 83.202 ton - 2010'a göre ciddi bir gerileme). Buna karşın kaolin ithalatı $10 milyon artışla $57 milyona çıkmış. İhracaat da $4,8 milyondan $2,9'a gerilemiş. Öğütülmüş kaolin ihracat miktarı da 2010'da 245 ton iken 2011'de gerileyip 227 tona düşmüş. Durum pek parlak değil yani. |
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 06:43. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025