![]() |
Alıntı:
Zeytinci değilim şu an ama çok okuğum için çok sevdiğim Ege'de hayalini kurduğum çiflikte zeytinci olacağım herhalde. Hele ki bu kadar detay anlatımlarla okuyunca. 100 yıllık verim ve 500 yıl ve ötesi yaşam ağacı. Saygı ve sevgi duymamak elde değil. |
Ayrıca paralel evrende buluşmak dileğiyle
|
Halil Abi;
Kaolini biliyorsun beraber uyguladık.Ama zeytinlerde ortalarında senin bahsettiğin gibi siyah çizikler ve kararmalar gördüm..Bunun nedeni ne olabilir???Seneye gülleci bulamacını da kullanırsak bu sorun ortadan kalkar mı???? Çünkü yeşil zeytinleri toplayıp sebze haline götürdüğümde biraz fiyatı düştü... Tüm zeytincilerede buradan sesleniyorum !!! Zeytinlerinizi sofralık olarak değerlendirin , yeşil iken çekiştelik,kararıncada hurmalık olarak... Yağ olarak değerlendirmekten kat kat daha iyi...1 kilo zeytini 2,5 tl den satsanız , 1 kilo yağ 5 kilo zeytinden çıksa yağın kilosu gelir size 10 tl ye... oysaki 1 kilo yağ fiyatı maalesef ki 6-7-8 tl aralığında....Yövmiyeci parasını bile zor karşılıyor. |
3 Eklenti(ler)
Alıntı:
Bu ve buna benzer bir şeyse zeytin vuruğu. Bu zeytinde kaolin ve gülleci bulamacı kullanılmadı. Sadece kaolin kullanılanlarda da belirsiz olur. Sinek zararlısı yoğun ise... Eklenti 252092 Sinek sadece yumurta bırakır ama yumurta larvaya dönüşmez. Bezen çizikler şeklinde kararmalar da görülür. Eklenti 252093 Dıştan görünen kararma kabuğun hemen altındadır. Daha içerilere gitmez. Burada vuruk güçlüdür, tanenin yarısına kadar işlemiştir. Kaolin kullanıldığında bu kadar güçlü olmamalıdır. Kaliteyi düşürür... Gülleci bulamacı bunun için bire bir. Bende hiç görülmedi. Kaoline gülleci bulamacı karışırıp kullanmak çok daha iyi... Saygılar. |
Bu deliği gördüğünüzde zeytin sineği kabuğun altına yumurta bırakmış, yumurta kabuğun altında çatlayıp minik larva çıkmış, zeytin etiyle beslenip büyümüş, sonra da koca bir delik açarak dışarı çıkmış demektir. Dıştan belli olan kabuğun hemen altında yuvarlak kararma var ama henüz delik yok ise larva hala içerde olmalı. Yapılan uygulama her ne ise sineğin yumurta bırakmasını engellememiş.
|
Eylülden beri kimse uğramamış buraya.Zeytinler toplandı iş bitti herhalde.Tabi bu arada yaz bitti kış geldi.Kaolinlik bir işde kalmadı.
|
Aslında kaolinlik iş kalmadı denilemez, zira en büyük kış sorunlarından birisi bir çok bitkinin dona karşı korunumunu sağlamak. Kaolin kilinin soğuğa karşı bitkiyi ne derece korududğunuda bu başlık altında görmek gerektiğini düşünüyorum, faydalarından birisininde bu olduğu söyleniyor çünkü. Zira soğuğa karşı korunumu sağlaması bakımından Cropaid diye bir ürünümüz vardı ama maalesef patent meselesi yüzünden artık üretilemediğini duydum, doğruysa soğuğa karşı bitkiyi koruyan az seçenekten birisi kaolin kili.
|
Adına bakılırsa türk ürünü olmasa gerek.Ben zeytine sıkılan kaolinin sonra ne şekilde yok edildiğni merak ediyorum.Çünkü yayıcı yapıştırıcı kullanıldığı için olsa gerek meyvenin üzerinden silinmiyor kolay kolay.Elle silinirse geçiyor ancak.
|
Alıntı:
|
Alıntı:
Hatırlattığınız için teşekkürler Selahattin hocam. |
Evet, her gün yeni bir şey öğreniyoruz.
Aşağıdaki makalede kaolin uygulamasının özellikle domatesler gibi tek yıllık bitkiler için -6C'ye kadar don koruması sağlayabildiği anlatılmış, ancak odunsu bitkilerde kaolin'in koruma etkisinin göreceli olarak daha az olduğu yazılmış: http://journal.ashspublications.org/...3/358.full.pdf http://ddr.nal.usda.gov/bitstream/10...ND44109472.pdf Ancak dikkat edilmesi gereken nokta bu makalede "hidrofilik" kaolin'in bir katman olarak uygulandığı. Yani biz bugüne kadar hep "particle film" olarak ele almıştıkçç Hidrofilik tam olarak ne anlama geliyor bilmemekle birlikte makalede "particle film" uygulamasından farklı olduğu açıkça anlatılmış. Hidrofilik Kaolin uygulamasının etki mekanizması ise basit: Don olayı havadaki saf suyun donması ile gerçekleşiyor. Saf suyun donma noktasının bizim bildiğimizin aksine 0 derecede değil, çok daha düşük noktalarda olduğu ve donma işleminin havadaki toz, bakteri vb. bir takım "safsızlıklar" sayesinde 0 derecelere geldiği anlatılıyor. Eğer hidrofilik kaolin uyguluyorsanız havadaki saf suyun bitki yüzeyindeki toz, bakteri gibi yabancı maddelerle temasını önlüyorsunuz, bu şekilde bitkilerin üstünde oluşan "kırağı" daha düşük sıcaklıklarda oluşuyor. Bitkiler ise hücre yapıları bozulmadan -6 derecelere kadar "derin dondurucu" moduna geçebiliyorlarmış. Anladığım kadarı ile hidrofilik kaolin daha da gelişmiş bir "sıvı kaolin" teknolojisi. Bilgisi olan üye var mı? Bunun yanı sıra bizim bidiğimiz kaolin uygulaması ile yapraklanma gerçekleşmeden önce gövdeleri beyaza boyamak da baharda ağacın uyanmasını geciktirecektir diye düşünüyorum.. Hatta bu bahar bordo bulamacından sonra deneyeceğim. |
Sn.Çamtepe,
Hidrofobik kaolin kavramı, partikül film araştırmaları devam ederken yapılan ilk denemelerde kaolin parçacıklarının su iten bir madde (silikon) ile kaplanarak, sulandırılmadan toz olarak ağaçlara uygulanan M96 formülasyonu kavramına verilen isimdir. Daha sonra bu formülasyonun uygulamasındaki güçlükler sebebiyle parçacıklara silikon kaplaması yapılmadan, su ile karıştırılıp uygulanan hidrofilik M97 formülasyonuna geçildi. Bugün itibarıyla sulandırılarak ağaçlara püskürtülen kaolin uygulamalarının tamamı hidrofiliktir. Bu yazıda daha detaylı bir anlatım mevcut. Öte yandan haklısınız, kışın don zararına karşı kaolin uygulaması, yazın yapılan uygulamadan malzeme yapısı ve amaçları itibarıyla farklıdır. Tercihan aynı malzeme kullanılmamalıdır. Yaz uygulamalarında amaçlardan biri UV ve IR ışınımlarını yansıtıp olabildiğince PAR geçirimi sağlayarak fotosentez devamlılığı sağlamak iken, kışın PAR geçirimini de maksimum ölçüde azaltıp fotosentezi engellemek amacı vardır. Doğal olarak bu sonucu elde etmek için malzeme de farklı olmalıdır. Bu konuda detaylı bir yazıyı bir ara yayınlamayı planlıyorum. |
Safsızlıkların ve su içinde erişimiş madde miktarının artmasının donma noktasını yükselteceği açıkça bellidir. (Fizikokimyanın temel kurallarından biridir) ancak kaolinin bitkiyi korumasının arkasındaki prensip, bu temel ilkenin yanı sıra donma sırasında suyun kristal yapısını oluşturmak için kullandığı gizli donma enerjisinin kaolin olmadığı durumda bitkinin kendi bünyesinden elde edilmesi, bir başka deyişle, kaolin tabakalarının ısı yalıtımı sayesinde, bitkiden oluşmakta olan su kristallerine enerji geçişini engellemesine dayanmaktadır.
Yukarda donma enerjisi diye bahsettiğim enerji ile, erime sırasında kristalden uzaklaşırken sıcaklığın sabit kaldığı, erime gizli enerjisi aynı şeylerdir. (İngilizcesi: Latent Heat) |
Uygulamalarınız devam ediyormu?
|
Bu yıl kaolin uygulaması yaptınız mı?
|
seramik fabrikalrında bulunan kaolinler kullanılabilirmi?boyutları önemli ama yapı ve kaliteleri zeytinde kullanmak için uygunmudur?
|
Kaolinin Başarısı
Bu yıl yıl temmuz ayında meyvelitepe'nin önerdiği AT-80 adlı kalsine edilmiş kaolini 3 dönümlük bahçemde çeşitli meyve ve sebzelerimde kullandım.
Tüm ürünümü riske ederek sadece at-80 kullandım,özellikle zeytinde. Gözlemlerim şöyle; 1.Zeytinlerime 3 uygulama yaptım.(%5,%3,%3) Zeytinlerimde dökülme olmadı,Ağaçlar sıcaktan etkilenmedi ve yaz boyu çok iyi sürgün verdiler, en önemlisi % 1 kadar zeytin sineği zararı.Sonuç,muhteşem. Birkez daha Teşekkürler Sayın Meyvelitepe. |
2.Ayva ve muşmula ağaçlarımada aynı oranlarda kaolin uyguladım.Hiçbir zararlı bu ağaçlara uğramadı,meyveler pırıl pırıl ve herzamankinden iri oldular.
3.Bütün sebzelerimede kaolin uyguladım,hepsini gönül rahatlığıyla tükettim. Sonuç olarak bu yıl hiçbir kimyasal kullanmadan sadece kaolinle başarılı bir sezon geçirdim. |
Tebrikler, böylece zehirli ya da herhangi bir kimyasal içerikli pestisit kullanmadan yeterince tatmin edici başarıda bir sezon geçirmiş oluyorsunuz.
|
Alıntı:
|
Bu sene zeytınde kaolin kili kullanıp satıcıya götürdüğünüzde fiyatlar nasıldı,deneyimi olan varmı?Fiyatta düşüş artış nasıldı?
|
Alıntı:
|
haklısınız,tarımda zaten ne zaman uretıcı kazanıyorkı.geçen sene 3-3,5 tl olan trılye bu sene 2-3 arasında ama kemeraltında buyuk marketlerde 10-14 tl arasında,bu iş nasıl oluyor anlamıyorum ve içim sızlıyor.ama sormak ıstedığım kaolin kullanımından sonra gorunum olarak alıcılar fiyat duşurmek için bahane uretıyormu?
|
bence elbette faydası vardır kaolin in
ama siz mesela, bir ceviz ağacına temmuz-ağustos aylarında haftada 2 kez 80 er litre su vermiyosanız **** veremiyosanız kaolin ne kadar faydası olur tartışılır ağaç ın yaşına göre alacağı su miktarı: Ceviz Fidanl11 Ceviz Ceviz Yeti_tirme Ceviz Fidanlar1 Ceviz Fotoraflar1 |
Kaolin partikül film kaplaması ile ilgili ek bir bilgi. Kaolin bitkilerde terlemeyi azaltmaz. Fotosentezin artması fotosentez süresinin artmasına bağlı olduğu için bitki köklerinin topraktan su alma miktarı ya aynı kalır ya da artar.
Antitranspirant denilen ve çoğunlukla yaprak stomalarının bir kısmının tıkanmasını sağlayan beyaz veya saydam diğer kaplama metodları bitkinin terlemesini engelleme amacı taşıdığı için bitkinin su ihtiyacı azalır fakat fotosentez de yavaşlar. Bu bakımdan bitkilere yapılan kaplamanın antitranspirant olup olmadığı temel bir farklılıktır. |
sayın meyvelitepe yeni formulü açıklamayacakmısınız yaz için hazırlıklara başlıycaz aklımızda olsun lütfen
|
kaolin üzerine doktora tezi
|
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Alıntı:
Malzemedeki farklılık kalsine olmaması mı? |
Alıntı:
|
Alıntı:
- Yazın kalsine kaolin - sonbahar ve kışın don olayına karşın kalsine olmayan kaolin - hatta kalsiyum karbonat - Hatta par ışınımlarını da olabildiğince yansıtması açısından özel ve pahalı üretim olmayan daha büyük tanecik boyutlu kaolin Bu şu demektir BENCE, 1- kalsine olmuş, particular film özelliğinde yani < 2 mikron altı, < 90 beyazlıktaki en pahalı üretim olan bir kaolin (ki bu özelliklerdeki kaolin kağıt kaplama endüstrisi ihtiyacı için üretilir ) standardına sonbaharda koruyucu ve ilkbahar erken donları için ihtiyaç yoktur. Doğruysa eğer; 2- Üretici için yazın güneş yanıklığı ve de meyve zararlısının yaptığı zarardan(zarar yaklaşık %25) çok daha fazla zarar veren don olayı (ki zaman zaman süprizdir ve de çoğınlukla tüm meyveyi hatta ağacı/fidanı yani tüm emekleri yok eder) için kalsine olmayan bir kaolin yeterli olacaktır. Hatta kalsiyum karbonat ın bile yeterli olduğunu düşünürsek, Kalsine olmayan çok daha uygun fiyatlı bir kaolin ürünü veya çok daha uygun fiyatlı kalsiyum karbonat tercihi üretici için hem fiyat hem yarar açısından çok daha uygun ve elverişli olacaktır. Doğru mudur? Ki doğru olduğuna inanıyorum. O zaman ben şahsen Sn Çamtepe’nin 692 no.lu mesajına ve de özellikle şu cümlelerine üreticiler adına saygı duyuyorum. “Evet, her gün yeni bir şey öğreniyoruz.” |
Belitmeyi unuttuğum Kısa bir ekleme notu ; (ki bu özelliklerdeki kaolin kağıt kaplama endüstrisi ihtiyacı için üretilir ): bu üretim en pahalı üretim yöntemidir. Doğrumu dur*
|
Yukarıda, Sn.Çamtepe'nin vermiş olduğu linklerde bahsi geçen hidrofobik kaolin uygulamasıyla don zararını önleme deneylerinde kullanılan kaolin, parçacıkların silikon ile kaplanmasıyla elde edilen hidrofobik (su itici) malzeme. Uygulama zorluğundan dolayı ticari olarak hiç piyasaya çıkmadı.
Alıntı:
Kaolin'de maliyeti oluşturan faktörler içinde en önemlileri, hammadde kaynağı ve hammaddedeki kalite, rafinasyon ve inceltme teknolojisinin maliyeti, yüksek enerji gerektirmesinden dolayı kalsine maliyeti ve diğer lojistik maliyetleri sayabiliriz. Dolayısıyla kalsine maliyeti çıktığında dikkate değer bir ucuzlama da elde edilir. Bu bakımdan, kış uygulamaları için gözüme çarpanlar arasında kalite ve uygunluk bakımından görebildiklerim içinde en uygun malzeme bu. Fiyatı da yanlış hatırlamıyorsam oldukça uygun idi. Etki mekanizması hakkında çok özetle şunu söyleyebiliriz. Don zararının en çok meydana geldiği koşullar, evergreen (her daim yapraklı) bitkilerde çok soğuk fakat havanın açık ve güneşli olduğu erken sabahlarda gerçekleşiyor. Bitki dondurucu soğuğa rağmen güneşi görüp fotosentez mekanizmasını devreye sokuyor, su yollarından yürüyen bitki öz suyu özellikle ince dallarda donarak hücreleri patlatıyor. Burada kaolin kaplamasının rolü fotosentezi başlatmamak şeklinde. Aynı gün ilerleyen saatlerde PAR ışınım miktarına göre fotosentez başlayabilir fakat bu defa artık öz suyun donması tehlikesi kalmamış olduğu için bitki de zarara uğramamış olur. Gereken önem verilip uygulama yapıldığı taktirde iklim özelliklerinden sapacak kadar soğuyan hava koşullarında don zararı büyük ölçüde engellenebilir. Fakat daha önemli bir problem ise, hava ve bahçelerdeki koşulların böyle bir uygulama yapılmasını da pratik olarak çok güçleştirmesi. Soğukta, çamurda ya da yağışlı günler devam ederken nasıl uygulama yapılacak? Bu ciddi bir sorun. Bunu aşmak üzere aklıma gelen çare ise, uygun koşullar yakalandığında, önceden tek bir uygulama yapılması fakat bu uygulamanın bir dizi, mümkünse geç donlara kadar bitkileri koruyabilme özelliğini muhafaza etmesi. Bunun için de kaplamanın bir kaç ay boyunca özellikle yağıştan etkilenmemesi, hatta suyu itici özelliğinin olması gerekir. |
Alıntı:
Bu cümlede Son cümle hariç katılıyorum. katılmadığınız noktayı değerlendirebiliriz. Ancak ilgimi ve dikkatimi çeken BU demeniz. Hayır ben de buna katılmıyorum bundan yaklaşık 6-8 ay önce mayıs- temmuz arası yaklaşık bir-iki ay içinnde yanlış hatırlamıyorsam bu başlıktaki mesaj sayısı 200 lerden 400-500 lere çıktığında TARIM UYGULAMALARINDA (yani yaz kış ayrımı yapılmadan) BU dediğiniz veya başka üyelerce bu denilen özelliklerdeki kaolin tavsiye edilmişti. Ve de hatta 5 bardak ile yaptığınız sedimentasyon deneyinin sonucunda marka sıralaması yapmıştınız. Ve de sıralamaya giren ve de BU dediğiniz marka ürünlerin hepsi KALSİNE kaolin idi. doğru mu? Hatta bazı arkadaşlar bazı diğer ürünlere veya örneklere pirinç unu, talk pudrası gibi yaklaşımı vardı. Doğru mu? Şİmdi geldik kalsiyum karbonatın yararlarına Doğru mu? Şimdi bu nokta da TARIM UYGULAMALARININ sonbahar kış uygulamaları için BU diyorsanız bence yanlış. Çünkü Sn Çamlıtepenin dediği gibi her gün yeni bir şeyler öğreniyoruz. Sizi araştırmacı yönünüz, değerlendirip uygulama yönünüz ile takdir ederim. Ancak BU dememeniz gerektiğine inanıyorum. çünkü burası Sn delimusun alıp güneş yanıklığına karşı kullandığı çok farklı özellikte olmasına rağmen memnun kaldığı üreticilerin takip ettiği anonim bir paylaşım ortamı olduğunu düşünüyorum. Herkesin emeğine saygım sonsuz araştırana da uygulayana da ithal edena de burada üretene de tüm bunları değerlendirene de. |
Sn.Soilless, ne demek istediğinizi anlamadım, daha açık yazarmısınız lütfen.
Bugüne kadar konuşulanların hepsi İlkbahardan sonbahara kadar olan dönemde, bitkilerin güneş etkilerinden korunması, fotosentezin arttırılması ve zararlılardan korunmasını kapsayan kavram çerçevesinde idi. Don zararından korunmasından ilk kez söz ediyoruz. Yazın fotosentezi arttırırken kışın azaltacaksak bazı farklılıkların olması gerekiyor, değil mi? |
Alıntı:
Bahsettiğiniz kalsine kaolin kağıt endüstrisinde yüksek maaliyeti nedeni ile nadir olarak kullanılır. Kağıt endüstrisinde özellikle kaplamada rafine kuşe kaolini kullanılır. Beyazlığı 88, 2 mikron altı min. % 80 dir. Kalsine kaolinin ana kullanım alanı boya, plastik ve kauçuk endüstrisidir. Ayrıca plastik sanayinde sera örtülerinde IR ve UV ışınlarına direnç sağlamak için kullanılırlar. Yani yansıtıcılık özelliği kalsine edilerek arttırıldığı için tarımsal kaplama olarak daha uygundur. Tabii amaç güneşin olumsuz etkisini azaltmak ve aynı zamanda fotosentezi engellememek ise.. Yoksa ağaca veya meyveye ne kaplasanız güneşin etkisini azaltacağı açıktır. Burada uygun filmi oluşturacak, fotosentezi engellemeyecek ve sağlığa zararlı olmayan en uygun materyal kalsine kaolindir. |
İşte BU 1. tespit
Alıntı:
Benim söylemek istediğimi ve Sn Meyvelitepenin anlayamadığını söylediği olayı siz net bir şekilde ifade etmişsiniz. Yani bir malzemenin, ürünün kulanım alanı ve özellikleri MARKA belirtilmeden de net bir şekilde ifade edilebilir. |
Tespit 2
Ayrıca,
Buna bağlı olarak asıl bahsetmek istediğim ise 2011 Mayıs-Ağustos aylarında yüzlerce mesaj ile ifade edilen , tartışılan konularda kaolinin kalsine olması, < 2 microndan küçük tanecik boyutu ve beyazlık özellikleri belirtilerek TARIM UYGULAMALARINDA yani yazın ve kışın bu özelliklerin olmasının şartı belirtilmiştir. Ve tüm bu özellikler çok detaylı araştırmaların sonuçları, bilim insanlarının ismi ve yayınları ortaya konarak desteklenmiştir. Ve bu standartlara uygun ürünler marka ismi belirtilerek olmazsa olmaz özellikte olarak ifade edilmiştir. Şimdi gelinen noktaya baktığımızda tüm kaolin literatürünün tarandığı, bilim insanlarının yayınlarının isimleri hatta yanılmıyorsam sayfa noları ile birlikte araştırılırken, neden kışın uygulanabilir kaolin özelliğinin farklı olabileceği bir yazı, fikir, uygulama ile karşılaşılmamıştır da Sn Çamtepe nin mesajı tüm bu mesajlara, yayın ve makalelere alternatif olacak kaolin özelliğini daha dün ortaya çıkarabilmiştir. Özetle demek istediğim, muhakkak bu özellik olmalı demeden ve de en önemlisi bu özellikle bu marka demeden fikirler, görüşler ortaya konulmalıdır. Yoksa mayıs ağustos arası tüm yorumlar, deneyler ve tartışmaların hiç bir anlamı kalmaz. Sn ÇAMTEPE nin dediği gibi Her gün yeni birşeyler öğreniyoruzKaldı ki kışın kullanılacak kaolinin kalsine olmamasının literatürde yeni bir keşif olacağını zannetmem. |
Son mesajımın son cümlesini düzeltiyorum Kaldı ki kışın kullanılacak kaolinin kalsine olmamasının literatürde yeni bir keşif olduğunu zannetmem
|
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 01:09. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025