agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Temel Konular (Toprak, Gübre, Tohum, Sulama) (https://www.agaclar.net/forum/temel-konular-toprak-gubre-tohum-sulama/)
-   -   Kaolin (Kaolen) Kili (https://www.agaclar.net/forum/temel-konular-toprak-gubre-tohum-sulama/21025.htm)

soilless 12-10-2011 22:35

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen (Mesaj 868363)
Bu yıl çok yerde yoğun görünen zeytin dökülme sebebi, zeytin sineğinden olmayabilir.
Dökülme sebebi zeytin meyvesinin sapından giren tripsi olabilir. Ve buna kaolin pek etkili değil.

Zeytin sineğine kaolin etkili. Zeytin sineğinin zararını görmek şu an daha erken.

Zeytin sineği meyveye yağ yürüdüğünde yani tane yumuşadığında 'V' şeklinde çizer ve yumurtayı bırakır.
Çekirdek etrafında galeri açar ve tane dökülür. Bunu şimdilerde ' vuruk' şeklinde meyve üstünde görürsünüz.

Meyve sineği olan tripsiyi tane üzerinde göremezsiniz.

Tanenin sapından girer ve çekirdeğe ulaşır. Yani çekirdeğin içine girer, etli kesimine değil.
Burada tane sapı zarar görür ve tane _ sağlam görünür_ dökülür.

İşte buna tek başına çok kaolin etkili değil... Ama zararı oldukca azaltıyor.

Yani kaolin tanenin sap kısmını kapatıyor ve zararlı buradan giremiyor. Ama yine az da olsa dökülme oluyor.

Burada kaoline gülleci bulamacı karıştırılırsa hiç dökülme görülmüyor.

Saygılar

Sevgili Halil Önen,

Zeytinci değilim şu an ama çok okuğum için çok sevdiğim Ege'de hayalini kurduğum çiflikte zeytinci olacağım herhalde. Hele ki bu kadar detay anlatımlarla okuyunca. 100 yıllık verim ve 500 yıl ve ötesi yaşam ağacı. Saygı ve sevgi duymamak elde değil.

soilless 12-10-2011 22:43

Ayrıca paralel evrende buluşmak dileğiyle

egeselin 22-10-2011 11:51

Halil Abi;
Kaolini biliyorsun beraber uyguladık.Ama zeytinlerde ortalarında senin bahsettiğin gibi siyah çizikler ve kararmalar gördüm..Bunun nedeni ne olabilir???Seneye gülleci bulamacını da kullanırsak bu sorun ortadan kalkar mı????
Çünkü yeşil zeytinleri toplayıp sebze haline götürdüğümde biraz fiyatı düştü...
Tüm zeytincilerede buradan sesleniyorum !!! Zeytinlerinizi sofralık olarak değerlendirin , yeşil iken çekiştelik,kararıncada hurmalık olarak... Yağ olarak değerlendirmekten kat kat daha iyi...1 kilo zeytini 2,5 tl den satsanız , 1 kilo yağ 5 kilo zeytinden çıksa yağın kilosu gelir size 10 tl ye... oysaki 1 kilo yağ fiyatı maalesef ki 6-7-8 tl aralığında....Yövmiyeci parasını bile zor karşılıyor.

Halil Önen 22-10-2011 13:07

3 Eklenti(ler)
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi egeselin (Mesaj 872024)
Halil Abi;
Kaolini biliyorsun beraber uyguladık.Ama zeytinlerde ortalarında senin bahsettiğin gibi siyah çizikler ve kararmalar gördüm..Bunun nedeni ne olabilir???Seneye gülleci bulamacını da kullanırsak bu sorun ortadan kalkar mı????
.

Eklenti 252091

Bu ve buna benzer bir şeyse zeytin vuruğu. Bu zeytinde kaolin ve gülleci bulamacı kullanılmadı.

Sadece kaolin kullanılanlarda da belirsiz olur. Sinek zararlısı yoğun ise...

Eklenti 252092

Sinek sadece yumurta bırakır ama yumurta larvaya dönüşmez. Bezen çizikler şeklinde kararmalar da görülür.

Eklenti 252093

Dıştan görünen kararma kabuğun hemen altındadır. Daha içerilere gitmez. Burada vuruk güçlüdür, tanenin yarısına kadar işlemiştir. Kaolin kullanıldığında bu kadar güçlü olmamalıdır.

Kaliteyi düşürür...

Gülleci bulamacı bunun için bire bir. Bende hiç görülmedi. Kaoline gülleci bulamacı karışırıp kullanmak çok daha iyi...

Saygılar.

MeyveliTepe 22-10-2011 17:52

Bu deliği gördüğünüzde zeytin sineği kabuğun altına yumurta bırakmış, yumurta kabuğun altında çatlayıp minik larva çıkmış, zeytin etiyle beslenip büyümüş, sonra da koca bir delik açarak dışarı çıkmış demektir. Dıştan belli olan kabuğun hemen altında yuvarlak kararma var ama henüz delik yok ise larva hala içerde olmalı. Yapılan uygulama her ne ise sineğin yumurta bırakmasını engellememiş.

baymetin 03-11-2011 20:57

Eylülden beri kimse uğramamış buraya.Zeytinler toplandı iş bitti herhalde.Tabi bu arada yaz bitti kış geldi.Kaolinlik bir işde kalmadı.

Selahattin Yılmaz 03-11-2011 21:26

Aslında kaolinlik iş kalmadı denilemez, zira en büyük kış sorunlarından birisi bir çok bitkinin dona karşı korunumunu sağlamak. Kaolin kilinin soğuğa karşı bitkiyi ne derece korududğunuda bu başlık altında görmek gerektiğini düşünüyorum, faydalarından birisininde bu olduğu söyleniyor çünkü. Zira soğuğa karşı korunumu sağlaması bakımından Cropaid diye bir ürünümüz vardı ama maalesef patent meselesi yüzünden artık üretilemediğini duydum, doğruysa soğuğa karşı bitkiyi koruyan az seçenekten birisi kaolin kili.

baymetin 04-11-2011 20:39

Adına bakılırsa türk ürünü olmasa gerek.Ben zeytine sıkılan kaolinin sonra ne şekilde yok edildiğni merak ediyorum.Çünkü yayıcı yapıştırıcı kullanıldığı için olsa gerek meyvenin üzerinden silinmiyor kolay kolay.Elle silinirse geçiyor ancak.

Halil Önen 04-11-2011 21:53

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi baymetin (Mesaj 876622)
Adına bakılırsa türk ürünü olmasa gerek.Ben zeytine sıkılan kaolinin sonra ne şekilde yok edildiğni merak ediyorum.Çünkü yayıcı yapıştırıcı kullanıldığı için olsa gerek meyvenin üzerinden silinmiyor kolay kolay.Elle silinirse geçiyor ancak.

Yok edilmesi gerekmiyor. Mide ilacı olarak da kullanılan doğal bir ürün.

Halil Önen 04-11-2011 22:01

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Selahattin Yılmaz (Mesaj 876322)
Aslında kaolinlik iş kalmadı denilemez, zira en büyük kış sorunlarından birisi bir çok bitkinin dona karşı korunumunu sağlamak. Kaolin kilinin soğuğa karşı bitkiyi ne derece korududğunuda bu başlık altında görmek gerektiğini düşünüyorum, faydalarından birisininde bu olduğu söyleniyor çünkü. Zira soğuğa karşı korunumu sağlaması bakımından Cropaid diye bir ürünümüz vardı ama maalesef patent meselesi yüzünden artık üretilemediğini duydum, doğruysa soğuğa karşı bitkiyi koruyan az seçenekten birisi kaolin kili.

Bunu Menemen İlçe Tarım'dan bana da söylemişlerdi. Meteorolijiden don ihbarı geldiğinde bazı çiftçiler bir gün önce kaolin uygulaması yapıyorlarmış. Ben de gülleci karıştırıp kullanmayı düşünüyorum. Tabii sadece zeytinlerde değil. Nar ağaçları da soğuktan çok etkileniyor.

Hatırlattığınız için teşekkürler Selahattin hocam.

Çamtepe 05-11-2011 09:22

Evet, her gün yeni bir şey öğreniyoruz.

Aşağıdaki makalede kaolin uygulamasının özellikle domatesler gibi tek yıllık bitkiler için -6C'ye kadar don koruması sağlayabildiği anlatılmış, ancak odunsu bitkilerde kaolin'in koruma etkisinin göreceli olarak daha az olduğu yazılmış:
http://journal.ashspublications.org/...3/358.full.pdf
http://ddr.nal.usda.gov/bitstream/10...ND44109472.pdf

Ancak dikkat edilmesi gereken nokta bu makalede "hidrofilik" kaolin'in bir katman olarak uygulandığı. Yani biz bugüne kadar hep "particle film" olarak ele almıştıkçç Hidrofilik tam olarak ne anlama geliyor bilmemekle birlikte makalede "particle film" uygulamasından farklı olduğu açıkça anlatılmış.

Hidrofilik Kaolin uygulamasının etki mekanizması ise basit: Don olayı havadaki saf suyun donması ile gerçekleşiyor. Saf suyun donma noktasının bizim bildiğimizin aksine 0 derecede değil, çok daha düşük noktalarda olduğu ve donma işleminin havadaki toz, bakteri vb. bir takım "safsızlıklar" sayesinde 0 derecelere geldiği anlatılıyor.

Eğer hidrofilik kaolin uyguluyorsanız havadaki saf suyun bitki yüzeyindeki toz, bakteri gibi yabancı maddelerle temasını önlüyorsunuz, bu şekilde bitkilerin üstünde oluşan "kırağı" daha düşük sıcaklıklarda oluşuyor. Bitkiler ise hücre yapıları bozulmadan -6 derecelere kadar "derin dondurucu" moduna geçebiliyorlarmış.

Anladığım kadarı ile hidrofilik kaolin daha da gelişmiş bir "sıvı kaolin" teknolojisi. Bilgisi olan üye var mı?

Bunun yanı sıra bizim bidiğimiz kaolin uygulaması ile yapraklanma gerçekleşmeden önce gövdeleri beyaza boyamak da baharda ağacın uyanmasını geciktirecektir diye düşünüyorum.. Hatta bu bahar bordo bulamacından sonra deneyeceğim.

MeyveliTepe 05-11-2011 10:54

Sn.Çamtepe,
Hidrofobik kaolin kavramı, partikül film araştırmaları devam ederken yapılan ilk denemelerde kaolin parçacıklarının su iten bir madde (silikon) ile kaplanarak, sulandırılmadan toz olarak ağaçlara uygulanan M96 formülasyonu kavramına verilen isimdir.

Daha sonra bu formülasyonun uygulamasındaki güçlükler sebebiyle parçacıklara silikon kaplaması yapılmadan, su ile karıştırılıp uygulanan hidrofilik M97 formülasyonuna geçildi.

Bugün itibarıyla sulandırılarak ağaçlara püskürtülen kaolin uygulamalarının tamamı hidrofiliktir. Bu yazıda daha detaylı bir anlatım mevcut.

Öte yandan haklısınız, kışın don zararına karşı kaolin uygulaması, yazın yapılan uygulamadan malzeme yapısı ve amaçları itibarıyla farklıdır. Tercihan aynı malzeme kullanılmamalıdır.

Yaz uygulamalarında amaçlardan biri UV ve IR ışınımlarını yansıtıp olabildiğince PAR geçirimi sağlayarak fotosentez devamlılığı sağlamak iken, kışın PAR geçirimini de maksimum ölçüde azaltıp fotosentezi engellemek amacı vardır. Doğal olarak bu sonucu elde etmek için malzeme de farklı olmalıdır.

Bu konuda detaylı bir yazıyı bir ara yayınlamayı planlıyorum.

Dogasever 05-11-2011 12:40

Safsızlıkların ve su içinde erişimiş madde miktarının artmasının donma noktasını yükselteceği açıkça bellidir. (Fizikokimyanın temel kurallarından biridir) ancak kaolinin bitkiyi korumasının arkasındaki prensip, bu temel ilkenin yanı sıra donma sırasında suyun kristal yapısını oluşturmak için kullandığı gizli donma enerjisinin kaolin olmadığı durumda bitkinin kendi bünyesinden elde edilmesi, bir başka deyişle, kaolin tabakalarının ısı yalıtımı sayesinde, bitkiden oluşmakta olan su kristallerine enerji geçişini engellemesine dayanmaktadır.
Yukarda donma enerjisi diye bahsettiğim enerji ile, erime sırasında kristalden uzaklaşırken sıcaklığın sabit kaldığı, erime gizli enerjisi aynı şeylerdir. (İngilizcesi: Latent Heat)

ferka 22-11-2011 20:38

Uygulamalarınız devam ediyormu?

ferka 22-11-2011 20:42

Bu yıl kaolin uygulaması yaptınız mı?

savagegarden 25-11-2011 18:55

seramik fabrikalrında bulunan kaolinler kullanılabilirmi?boyutları önemli ama yapı ve kaliteleri zeytinde kullanmak için uygunmudur?

yalıçapkını 28-11-2011 11:59

Kaolinin Başarısı
 
Bu yıl yıl temmuz ayında meyvelitepe'nin önerdiği AT-80 adlı kalsine edilmiş kaolini 3 dönümlük bahçemde çeşitli meyve ve sebzelerimde kullandım.
Tüm ürünümü riske ederek sadece at-80 kullandım,özellikle zeytinde.
Gözlemlerim şöyle;
1.Zeytinlerime 3 uygulama yaptım.(%5,%3,%3) Zeytinlerimde dökülme olmadı,Ağaçlar sıcaktan etkilenmedi ve yaz boyu çok iyi sürgün verdiler, en önemlisi % 1 kadar zeytin sineği zararı.Sonuç,muhteşem. Birkez daha Teşekkürler Sayın Meyvelitepe.

yalıçapkını 28-11-2011 12:12

2.Ayva ve muşmula ağaçlarımada aynı oranlarda kaolin uyguladım.Hiçbir zararlı bu ağaçlara uğramadı,meyveler pırıl pırıl ve herzamankinden iri oldular.
3.Bütün sebzelerimede kaolin uyguladım,hepsini gönül rahatlığıyla tükettim.

Sonuç olarak bu yıl hiçbir kimyasal kullanmadan sadece kaolinle başarılı bir sezon geçirdim.

MeyveliTepe 28-11-2011 13:11

Tebrikler, böylece zehirli ya da herhangi bir kimyasal içerikli pestisit kullanmadan yeterince tatmin edici başarıda bir sezon geçirmiş oluyorsunuz.

yalıçapkını 29-11-2011 11:57

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 883240)
Tebrikler, böylece zehirli ya da herhangi bir kimyasal içerikli pestisit kullanmadan yeterince tatmin edici başarıda bir sezon geçirmiş oluyorsunuz.

Ağaçlar net ve size tekrar teşekkürler.

savagegarden 29-11-2011 17:00

Bu sene zeytınde kaolin kili kullanıp satıcıya götürdüğünüzde fiyatlar nasıldı,deneyimi olan varmı?Fiyatta düşüş artış nasıldı?

Halil Önen 29-11-2011 22:11

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi savagegarden (Mesaj 883512)
Bu sene zeytınde kaolin kili kullanıp satıcıya götürdüğünüzde fiyatlar nasıldı,deneyimi olan varmı?Fiyatta düşüş artış nasıldı?

Hiç bir şey fark etmedi, aynı kefeye koydular. Fiyatlar ise gecen yıldan daha düşüktü ve öyle seyrediyor. Aslında birilieri iyi kazanıyor ama, o üretici değil...

savagegarden 30-11-2011 10:28

haklısınız,tarımda zaten ne zaman uretıcı kazanıyorkı.geçen sene 3-3,5 tl olan trılye bu sene 2-3 arasında ama kemeraltında buyuk marketlerde 10-14 tl arasında,bu iş nasıl oluyor anlamıyorum ve içim sızlıyor.ama sormak ıstedığım kaolin kullanımından sonra gorunum olarak alıcılar fiyat duşurmek için bahane uretıyormu?

Mesut Karakaş 04-01-2012 21:13

bence elbette faydası vardır kaolin in
ama siz mesela, bir ceviz ağacına temmuz-ağustos aylarında haftada 2 kez 80 er litre su vermiyosanız **** veremiyosanız kaolin ne kadar faydası olur tartışılır ağaç ın yaşına göre alacağı su miktarı:
Ceviz Fidanl11 Ceviz Ceviz Yeti_tirme Ceviz Fidanlar1 Ceviz Fotoraflar1

MeyveliTepe 04-01-2012 21:23

Kaolin partikül film kaplaması ile ilgili ek bir bilgi. Kaolin bitkilerde terlemeyi azaltmaz. Fotosentezin artması fotosentez süresinin artmasına bağlı olduğu için bitki köklerinin topraktan su alma miktarı ya aynı kalır ya da artar.

Antitranspirant denilen ve çoğunlukla yaprak stomalarının bir kısmının tıkanmasını sağlayan beyaz veya saydam diğer kaplama metodları bitkinin terlemesini engelleme amacı taşıdığı için bitkinin su ihtiyacı azalır fakat fotosentez de yavaşlar.

Bu bakımdan bitkilere yapılan kaplamanın antitranspirant olup olmadığı temel bir farklılıktır.

avcı66 07-01-2012 23:12

sayın meyvelitepe yeni formulü açıklamayacakmısınız yaz için hazırlıklara başlıycaz aklımızda olsun lütfen

ncp1963 10-01-2012 13:26

kaolin üzerine doktora tezi
 
http://www.batem.gov.tr/yayinlar/bil...an/kezban3.pdf

MeyveliTepe 10-01-2012 14:44

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi avcı66 (Mesaj 896830)
sayın meyvelitepe yeni formulü açıklamayacakmısınız yaz için hazırlıklara başlıycaz aklımızda olsun lütfen

Bir malzemenin farklı versiyonunu kullanmak üzere çalışma yapıyorum. Daha doğrusu yeni malzemenin doz ayarını yapacağım, dışarıda çalışabilecek yeterli gün sayısı gerekiyor. Henüz vaktimiz var, Nisan sonuna kadar beklemeniz gerekecek. Yeni mevsimde isteyen herkesin yeni formülü kullanmasını sağlamaya çalışacağım.

MeyveliTepe 10-01-2012 14:48

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen (Mesaj 876656)
Bunu Menemen İlçe Tarım'dan bana da söylemişlerdi. Meteorolijiden don ihbarı geldiğinde bazı çiftçiler bir gün önce kaolin uygulaması yapıyorlarmış. Ben de gülleci karıştırıp kullanmayı düşünüyorum. Tabii sadece zeytinlerde değil. Nar ağaçları da soğuktan çok etkileniyor.

Hatırlattığınız için teşekkürler Selahattin hocam.

Don tehlikesine karşı rafine edilmiş, yine %90'ı 2 mikron altı, fakat kalsine edilmemiş kaolin kullanmanız maksimum koruma sağlar. Mevsim itibarıyla gülleci bulamacıyla karıştırılarak uygulama yapılmasının işçilikten kazanç sağlayarak fazladan fungusit etkisi de elde edilmesini sağlayacağını düşünüyorum.

soilless 10-01-2012 22:02

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 876758)
Sn.Çamtepe,
Hidrofobik kaolin kavramı, partikül film araştırmaları devam ederken yapılan ilk denemelerde kaolin parçacıklarının su iten bir madde (silikon) ile kaplanarak, sulandırılmadan toz olarak ağaçlara uygulanan M96 formülasyonu kavramına verilen isimdir.

Daha sonra bu formülasyonun uygulamasındaki güçlükler sebebiyle parçacıklara silikon kaplaması yapılmadan, su ile karıştırılıp uygulanan hidrofilik M97 formülasyonuna geçildi.

Bugün itibarıyla sulandırılarak ağaçlara püskürtülen kaolin uygulamalarının tamamı hidrofiliktir. Bu yazıda daha detaylı bir anlatım mevcut.

Öte yandan haklısınız, kışın don zararına karşı kaolin uygulaması, yazın yapılan uygulamadan malzeme yapısı ve amaçları itibarıyla farklıdır. Tercihan aynı malzeme kullanılmamalıdır.

Yaz uygulamalarında amaçlardan biri UV ve IR ışınımlarını yansıtıp olabildiğince PAR geçirimi sağlayarak fotosentez devamlılığı sağlamak iken, kışın PAR geçirimini de maksimum ölçüde azaltıp fotosentezi engellemek amacı vardır. Doğal olarak bu sonucu elde etmek için malzeme de farklı olmalıdır.

Bu konuda detaylı bir yazıyı bir ara yayınlamayı planlıyorum.

Sn meyvel,tepe,

Malzemedeki farklılık kalsine olmaması mı?

MeyveliTepe 10-01-2012 23:12

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi soilless (Mesaj 897969)
Sn meyvel,tepe,

Malzemedeki farklılık kalsine olmaması mı?

Don zararını önlemeden söz ediyorsak evet. Kalsine olmaması ve bu defa yaz uygulamasının tersine PAR ışınımlarını da olabildiğince yansıtması. Benzer fiziksel özelliklerde kalsiyum karbonat da iş görür. Bunun detayları oldukça uzun, daha sonra yazacağım.

soilless 18-01-2012 22:16

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 897982)
Don zararını önlemeden söz ediyorsak evet. Kalsine olmaması ve bu defa yaz uygulamasının tersine PAR ışınımlarını da olabildiğince yansıtması. Benzer fiziksel özelliklerde kalsiyum karbonat da iş görür. Bunun detayları oldukça uzun, daha sonra yazacağım.

O zaman bu yanıtınızdan şöyle bir sonuç çıkıyor;

- Yazın kalsine kaolin
- sonbahar ve kışın don olayına karşın kalsine olmayan kaolin
- hatta kalsiyum karbonat
- Hatta par ışınımlarını da olabildiğince yansıtması açısından özel ve pahalı üretim olmayan daha büyük tanecik boyutlu kaolin

Bu şu demektir BENCE,

1- kalsine olmuş, particular film özelliğinde yani < 2 mikron altı, < 90 beyazlıktaki en pahalı üretim olan bir kaolin (ki bu özelliklerdeki kaolin kağıt kaplama endüstrisi ihtiyacı için üretilir ) standardına sonbaharda koruyucu ve ilkbahar erken donları için ihtiyaç yoktur. Doğruysa eğer;
2- Üretici için yazın güneş yanıklığı ve de meyve zararlısının yaptığı zarardan(zarar yaklaşık %25) çok daha fazla zarar veren don olayı (ki zaman zaman süprizdir ve de çoğınlukla tüm meyveyi hatta ağacı/fidanı yani tüm emekleri yok eder) için kalsine olmayan bir kaolin yeterli olacaktır.

Hatta kalsiyum karbonat ın bile yeterli olduğunu düşünürsek, Kalsine olmayan çok daha uygun fiyatlı bir kaolin ürünü veya çok daha uygun fiyatlı kalsiyum karbonat tercihi üretici için hem fiyat hem yarar açısından çok daha uygun ve elverişli olacaktır.

Doğru mudur?

Ki doğru olduğuna inanıyorum. O zaman ben şahsen Sn Çamtepe’nin 692 no.lu mesajına ve de özellikle şu cümlelerine üreticiler adına saygı duyuyorum. “Evet, her gün yeni bir şey öğreniyoruz.”

soilless 18-01-2012 22:21

Belitmeyi unuttuğum Kısa bir ekleme notu ; (ki bu özelliklerdeki kaolin kağıt kaplama endüstrisi ihtiyacı için üretilir ): bu üretim en pahalı üretim yöntemidir. Doğrumu dur*

MeyveliTepe 19-01-2012 14:44

Yukarıda, Sn.Çamtepe'nin vermiş olduğu linklerde bahsi geçen hidrofobik kaolin uygulamasıyla don zararını önleme deneylerinde kullanılan kaolin, parçacıkların silikon ile kaplanmasıyla elde edilen hidrofobik (su itici) malzeme. Uygulama zorluğundan dolayı ticari olarak hiç piyasaya çıkmadı.

Alıntı:

O zaman bu yanıtınızdan şöyle bir sonuç çıkıyor;

- Yazın kalsine kaolin
- sonbahar ve kışın don olayına karşın kalsine olmayan kaolin
- hatta kalsiyum karbonat
- Hatta par ışınımlarını da olabildiğince yansıtması açısından özel ve pahalı üretim olmayan daha büyük tanecik boyutlu kaolin
Son cümle hariç katılıyorum. Büyük parçacıklı kaolinin yapraklarda düzgün bir yansıtıcı film oluşturması beklenmemelidir. Bu yüzden küçük tanecikli malzemenin istenen ve beklenen sonucu vereceğini söyleyebiliriz.

Kaolin'de maliyeti oluşturan faktörler içinde en önemlileri, hammadde kaynağı ve hammaddedeki kalite, rafinasyon ve inceltme teknolojisinin maliyeti, yüksek enerji gerektirmesinden dolayı kalsine maliyeti ve diğer lojistik maliyetleri sayabiliriz. Dolayısıyla kalsine maliyeti çıktığında dikkate değer bir ucuzlama da elde edilir.

Bu bakımdan, kış uygulamaları için gözüme çarpanlar arasında kalite ve uygunluk bakımından görebildiklerim içinde en uygun malzeme bu. Fiyatı da yanlış hatırlamıyorsam oldukça uygun idi.

Etki mekanizması hakkında çok özetle şunu söyleyebiliriz. Don zararının en çok meydana geldiği koşullar, evergreen (her daim yapraklı) bitkilerde çok soğuk fakat havanın açık ve güneşli olduğu erken sabahlarda gerçekleşiyor. Bitki dondurucu soğuğa rağmen güneşi görüp fotosentez mekanizmasını devreye sokuyor, su yollarından yürüyen bitki öz suyu özellikle ince dallarda donarak hücreleri patlatıyor. Burada kaolin kaplamasının rolü fotosentezi başlatmamak şeklinde. Aynı gün ilerleyen saatlerde PAR ışınım miktarına göre fotosentez başlayabilir fakat bu defa artık öz suyun donması tehlikesi kalmamış olduğu için bitki de zarara uğramamış olur.

Gereken önem verilip uygulama yapıldığı taktirde iklim özelliklerinden sapacak kadar soğuyan hava koşullarında don zararı büyük ölçüde engellenebilir. Fakat daha önemli bir problem ise, hava ve bahçelerdeki koşulların böyle bir uygulama yapılmasını da pratik olarak çok güçleştirmesi. Soğukta, çamurda ya da yağışlı günler devam ederken nasıl uygulama yapılacak? Bu ciddi bir sorun.

Bunu aşmak üzere aklıma gelen çare ise, uygun koşullar yakalandığında, önceden tek bir uygulama yapılması fakat bu uygulamanın bir dizi, mümkünse geç donlara kadar bitkileri koruyabilme özelliğini muhafaza etmesi. Bunun için de kaplamanın bir kaç ay boyunca özellikle yağıştan etkilenmemesi, hatta suyu itici özelliğinin olması gerekir.

soilless 20-01-2012 23:29

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 901338)
Yukarıda, Sn.Çamtepe'nin vermiş olduğu linklerde bahsi geçen hidrofobik kaolin uygulamasıyla don zararını önleme deneylerinde kullanılan kaolin, parçacıkların silikon ile kaplanmasıyla elde edilen hidrofobik (su itici) malzeme. Uygulama zorluğundan dolayı ticari olarak hiç piyasaya çıkmadı.



Son cümle hariç katılıyorum. Büyük parçacıklı kaolinin yapraklarda düzgün bir yansıtıcı film oluşturması beklenmemelidir. Bu yüzden küçük tanecikli malzemenin istenen ve beklenen sonucu vereceğini söyleyebiliriz.

Kaolin'de maliyeti oluşturan faktörler içinde en önemlileri, hammadde kaynağı ve hammaddedeki kalite, rafinasyon ve inceltme teknolojisinin maliyeti, yüksek enerji gerektirmesinden dolayı kalsine maliyeti ve diğer lojistik maliyetleri sayabiliriz. Dolayısıyla kalsine maliyeti çıktığında dikkate değer bir ucuzlama da elde edilir.

Bu bakımdan, kış uygulamaları için gözüme çarpanlar arasında kalite ve uygunluk bakımından görebildiklerim içinde en uygun malzeme bu. Fiyatı da yanlış hatırlamıyorsam oldukça uygun idi.

Etki mekanizması hakkında çok özetle şunu söyleyebiliriz. Don zararının en çok meydana geldiği koşullar, evergreen (her daim yapraklı) bitkilerde çok soğuk fakat havanın açık ve güneşli olduğu erken sabahlarda gerçekleşiyor. Bitki dondurucu soğuğa rağmen güneşi görüp fotosentez mekanizmasını devreye sokuyor, su yollarından yürüyen bitki öz suyu özellikle ince dallarda donarak hücreleri patlatıyor. Burada kaolin kaplamasının rolü fotosentezi başlatmamak şeklinde. Aynı gün ilerleyen saatlerde PAR ışınım miktarına göre fotosentez başlayabilir fakat bu defa artık öz suyun donması tehlikesi kalmamış olduğu için bitki de zarara uğramamış olur.

Gereken önem verilip uygulama yapıldığı taktirde iklim özelliklerinden sapacak kadar soğuyan hava koşullarında don zararı büyük ölçüde engellenebilir. Fakat daha önemli bir problem ise, hava ve bahçelerdeki koşulların böyle bir uygulama yapılmasını da pratik olarak çok güçleştirmesi. Soğukta, çamurda ya da yağışlı günler devam ederken nasıl uygulama yapılacak? Bu ciddi bir sorun.

Bunu aşmak üzere aklıma gelen çare ise, uygun koşullar yakalandığında, önceden tek bir uygulama yapılması fakat bu uygulamanın bir dizi, mümkünse geç donlara kadar bitkileri koruyabilme özelliğini muhafaza etmesi. Bunun için de kaplamanın bir kaç ay boyunca özellikle yağıştan etkilenmemesi, hatta suyu itici özelliğinin olması gerekir.

Sn Meylitepe

Bu cümlede Son cümle hariç katılıyorum. katılmadığınız noktayı değerlendirebiliriz. Ancak ilgimi ve dikkatimi çeken BU demeniz. Hayır ben de buna katılmıyorum bundan yaklaşık 6-8 ay önce mayıs- temmuz arası yaklaşık bir-iki ay içinnde yanlış hatırlamıyorsam bu başlıktaki mesaj sayısı 200 lerden 400-500 lere çıktığında TARIM UYGULAMALARINDA (yani yaz kış ayrımı yapılmadan) BU dediğiniz veya başka üyelerce bu denilen özelliklerdeki kaolin tavsiye edilmişti. Ve de hatta 5 bardak ile yaptığınız sedimentasyon deneyinin sonucunda marka sıralaması yapmıştınız. Ve de sıralamaya giren ve de BU dediğiniz marka ürünlerin hepsi KALSİNE kaolin idi. doğru mu?

Hatta bazı arkadaşlar bazı diğer ürünlere veya örneklere pirinç unu, talk pudrası gibi yaklaşımı vardı. Doğru mu? Şİmdi geldik kalsiyum karbonatın yararlarına Doğru mu? Şimdi bu nokta da TARIM UYGULAMALARININ sonbahar kış uygulamaları için BU diyorsanız bence yanlış. Çünkü Sn Çamlıtepenin dediği gibi her gün yeni bir şeyler öğreniyoruz.

Sizi araştırmacı yönünüz, değerlendirip uygulama yönünüz ile takdir ederim. Ancak BU dememeniz gerektiğine inanıyorum. çünkü burası Sn delimusun alıp güneş yanıklığına karşı kullandığı çok farklı özellikte olmasına rağmen memnun kaldığı üreticilerin takip ettiği anonim bir paylaşım ortamı olduğunu düşünüyorum.

Herkesin emeğine saygım sonsuz araştırana da uygulayana da ithal edena de burada üretene de tüm bunları değerlendirene de.

MeyveliTepe 21-01-2012 08:39

Sn.Soilless, ne demek istediğinizi anlamadım, daha açık yazarmısınız lütfen.

Bugüne kadar konuşulanların hepsi İlkbahardan sonbahara kadar olan dönemde, bitkilerin güneş etkilerinden korunması, fotosentezin arttırılması ve zararlılardan korunmasını kapsayan kavram çerçevesinde idi. Don zararından korunmasından ilk kez söz ediyoruz.

Yazın fotosentezi arttırırken kışın azaltacaksak bazı farklılıkların olması gerekiyor, değil mi?

Sabry 22-01-2012 11:33

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi soilless (Mesaj 901135)
Belitmeyi unuttuğum Kısa bir ekleme notu ; (ki bu özelliklerdeki kaolin kağıt kaplama endüstrisi ihtiyacı için üretilir ): bu üretim en pahalı üretim yöntemidir. Doğrumu dur*

Sn. Soilless,

Bahsettiğiniz kalsine kaolin kağıt endüstrisinde yüksek maaliyeti nedeni ile nadir olarak kullanılır. Kağıt endüstrisinde özellikle kaplamada rafine kuşe kaolini kullanılır. Beyazlığı 88, 2 mikron altı min. % 80 dir.

Kalsine kaolinin ana kullanım alanı boya, plastik ve kauçuk endüstrisidir. Ayrıca plastik sanayinde sera örtülerinde IR ve UV ışınlarına direnç sağlamak için kullanılırlar. Yani yansıtıcılık özelliği kalsine edilerek arttırıldığı için tarımsal kaplama olarak daha uygundur. Tabii amaç güneşin olumsuz etkisini azaltmak ve aynı zamanda fotosentezi engellememek ise..

Yoksa ağaca veya meyveye ne kaplasanız güneşin etkisini azaltacağı açıktır. Burada uygun filmi oluşturacak, fotosentezi engellemeyecek ve sağlığa zararlı olmayan en uygun materyal kalsine kaolindir.

soilless 26-01-2012 10:18

İşte BU 1. tespit
 
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Sabry (Mesaj 902310)
Sn. Soilless,

Bahsettiğiniz kalsine kaolin kağıt endüstrisinde yüksek maaliyeti nedeni ile nadir olarak kullanılır. Kağıt endüstrisinde özellikle kaplamada rafine kuşe kaolini kullanılır. Beyazlığı 88, 2 mikron altı min. % 80 dir.

Kalsine kaolinin ana kullanım alanı boya, plastik ve kauçuk endüstrisidir. Ayrıca plastik sanayinde sera örtülerinde IR ve UV ışınlarına direnç sağlamak için kullanılırlar. Yani yansıtıcılık özelliği kalsine edilerek arttırıldığı için tarımsal kaplama olarak daha uygundur. Tabii amaç güneşin olumsuz etkisini azaltmak ve aynı zamanda fotosentezi engellememek ise..

Yoksa ağaca veya meyveye ne kaplasanız güneşin etkisini azaltacağı açıktır. Burada uygun filmi oluşturacak, fotosentezi engellemeyecek ve sağlığa zararlı olmayan en uygun materyal kalsine kaolindir.

Sn Sabry,

Benim söylemek istediğimi ve Sn Meyvelitepenin anlayamadığını söylediği olayı siz net bir şekilde ifade etmişsiniz.

Yani bir malzemenin, ürünün kulanım alanı ve özellikleri MARKA belirtilmeden de net bir şekilde ifade edilebilir.

soilless 26-01-2012 10:45

Tespit 2
 
Ayrıca,

Buna bağlı olarak asıl bahsetmek istediğim ise 2011 Mayıs-Ağustos aylarında yüzlerce mesaj ile ifade edilen , tartışılan konularda kaolinin kalsine olması, < 2 microndan küçük tanecik boyutu ve beyazlık özellikleri belirtilerek TARIM UYGULAMALARINDA yani yazın ve kışın bu özelliklerin olmasının şartı belirtilmiştir. Ve tüm bu özellikler çok detaylı araştırmaların sonuçları, bilim insanlarının ismi ve yayınları ortaya konarak desteklenmiştir. Ve bu standartlara uygun ürünler marka ismi belirtilerek olmazsa olmaz özellikte olarak ifade edilmiştir.

Şimdi gelinen noktaya baktığımızda tüm kaolin literatürünün tarandığı, bilim insanlarının yayınlarının isimleri hatta yanılmıyorsam sayfa noları ile birlikte araştırılırken, neden kışın uygulanabilir kaolin özelliğinin farklı olabileceği bir yazı, fikir, uygulama ile karşılaşılmamıştır da Sn Çamtepe nin mesajı tüm bu mesajlara, yayın ve makalelere alternatif olacak kaolin özelliğini daha dün ortaya çıkarabilmiştir.

Özetle demek istediğim, muhakkak bu özellik olmalı demeden ve de en önemlisi bu özellikle bu marka demeden fikirler, görüşler ortaya konulmalıdır. Yoksa mayıs ağustos arası tüm yorumlar, deneyler ve tartışmaların hiç bir anlamı kalmaz. Sn ÇAMTEPE nin dediği gibi Her gün yeni birşeyler öğreniyoruzKaldı ki kışın kullanılacak kaolinin kalsine olmamasının literatürde yeni bir keşif olacağını zannetmem.

soilless 26-01-2012 10:48

Son mesajımın son cümlesini düzeltiyorum Kaldı ki kışın kullanılacak kaolinin kalsine olmamasının literatürde yeni bir keşif olduğunu zannetmem


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 01:09.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025