11-01-2013, 05:23 | #571 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 12-02-2011
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 621
|
Alıntı:
Bahsettiğiniz ağaç İstanbul'da ise, aşılı olma ihtimali çok yüksek. Limon ağacının doğal olarak İstanbul ikliminde yetişmesi neredeyse imkansız. Çekirdekten çimlendiğinde, taze fidan ilk gördüğü kış'da ölür.Tek tük, bazı bahçelerde, konumdan dolayı yetişebiliyor. Biz İstanbul'da Limon yetiştirmekle bitkinin doğasını zaten bozuyoruz. Bir kaç tane ağacınız olacağına göre, zamanı geldiğinde aynı kökten 1-2 dal veren varsa (Poliembriyonik mi denilmişti?) aşısız bırakın. Bakalım ne olacak? Ben de merak ettim. |
|
11-01-2013, 09:05 | #572 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-08-2009
Şehir: İzmir
Mesajlar: 508
|
Alıntı:
Hangi turunçgül ağacından koparttığınız hangi meyve olursa olsun (limon, portakal, mandalina, greyfurt, kamkuat, vs.) çekirdeklerinden yaptığınız çimlendirme sonucu elde edeceğiniz fidan ve ilerisi için ağaç turunç olur.Fide, ağaç ve meyvesi de turunçtur.Bir nevi delicedir kendileri.Eğer hiç aşılama uygulaması yapmazsanız meyveniz turunç olur ki kokusu ve tadı limonu pek aratmaz.(Tadı alışkın olmayanlara acı ve buruşuk gelir) Çevrede gördüğünüz her limon, portakal, mandalina ağaçları malesef hepsi aşılıdır.Aksi halde ben mandalina çekirdeği diktim, ağaç oldu, mandalina kopartıp yiyorum diyen olamaz!!! O ağaç mutlaka aşılıdır. Bu kadar kesin. |
|
11-01-2013, 09:11 | #573 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-08-2009
Şehir: İzmir
Mesajlar: 508
|
Alıntı:
Daha geçen hafta torba dolusu aşı yapılmamış turunç ağacının meyvelerinden toplamıştım.Kış günü yemeklerde kullanılınca kısa sürede tükendi.Eğer yolunuz Aydın, Nazilli taraflarına düşerse, yol kenarlarında, bahçe kenarlarında o kadar çok var ki artık yerlere dökülen turunçları ufaklıklar top niyetine oynuyorlar.Önümüzdeki haftalarda yine Aydın tarafına gidersem birazda sizin için toplayayım.Kışın özellikle çorbalar üzerine sıkarsanız o tad ve aroması sizi mest eder.(belki ben alışkın olduğum içindir, ailecek çok severiz) Mehmet |
|
11-01-2013, 09:14 | #574 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-03-2012
Şehir: edirne
Mesajlar: 152
|
Sayın Merlict, ilgi ve alakanıza çok teşekkür ediyorum. Tek bir adet fidanım var. Bilgilerimi özelinize göndereceğim. Şimdiden teşekkürler.. |
11-01-2013, 09:18 | #575 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 12-02-2011
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 621
|
Alıntı:
Sevgili Cymbelina, Üretici arkadaşlarımız dışında, sevgili Merlict bu konuda benden daha bilgili ve tecrübeli. Benim eksiklerimi tamamlama, yanlışlarımı düzeltmede yardımlarını esirgemeyecektir. Dalların uçlardan başlayarak kuruması; -soğuk, -sert hava akımları ya da -kökle ilgili bir problemden kaynaklanır. Mevsim nedeniyle üşüyor olabilir. Yazın da oluyorsa kök problemidir. Tarif ettiğiniz sararma ya ışık isteği, ya da büyük olasılıkla besin yetersizliğindendir. 2 yıldır aynı şekilde duruyorsa, bir boy büyük saksıya geçirme ve toprağını yenileme zamanı gelmiştir. Toprağınız ne kadar iyi olsa da, bir süre sonra içindeki besin maddeleri tükenecektir. Toprağı değiştirirken biraz yanmış gübre bulabilseniz çok iyi olurdu. Söylediğiniz şartlarda ancak meyve(narenciye hariç) ve kokusuz yeşil sebzelerin artıklarını ufaltarak toprağa ekleyebilirsiniz. Çay posası, torf gibidir, besleyici değildir. Yalnız, toprağın yumuşamasına, gevşemesine yarar. Yumurta kabuğunun, limonda kullanımı bildiğim bir şey değildi. pH'ı artırır mı diye düşündüğümde, limon'un istediği pH'ı bilmediğimi farkettim. Bu saate kadar araştırıp bulabildiğim en mantıklı bilgi şu oldu: ''If it's on its own roots or grafted to a true genus Citrus rootstock, 6.0-6.5 would be ideal, and 5.5-7.0 probably acceptable. If on Poncirus (e.g., 'Flying Dragon') or one of its hybrids (e.g., "Swingle"), 5.5-6.0 would be ideal and 5.0 to 6.5 acceptable. If you go much above those ranges, you'll start to see deficiency symptoms of iron, mamganeze, and zinc, and in that case, you'll need to acidify it a bit. If the pH goes too low, the plant will look very healthy, but won't grow or produce much.'' Bu yazıya göre, toprağın pH'ını düşürmeniz işe yarayabilir. Bunu da aşırıya kaçmadan limon tuzu,ya da suyu katılmış su ile yapabilirsiniz. Sevgilerimle... |
|
11-01-2013, 09:27 | #576 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 12-02-2011
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 621
|
Alıntı:
|
|
11-01-2013, 09:30 | #577 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-08-2009
Şehir: İzmir
Mesajlar: 508
|
Alıntı:
Güzin hanımı beklemeden hemen atladım, siz ve Güzin hanım kusura bakmayın 2 yıllık limon (turunç), boyları ortalama 25-40 cm. civarında; gövde kalınlıkları sigara veya kalem kalınlığında olabilir.Eğer baştan beri gübreleme, güneş, ışık ve ısı değerlerini limitlerin üzerinde tutmuşsanız bu verdiğim değerlerden daha uzun ve kalın olabilirler ki profesyonel işlemdir.Sizin böyle bir uygulamanız yok bildiğim kadarıyla.Büyümediklerin kararını buna göre değerlendirin. Sanırım saksıları küçük ve toprakları besin değerini kaybetmiş, yapraklar size anlatıyor derdini.Bunların saksıları şuan ortalama olarak kabaca 1,5/3 lt. yoğurt kabları büyüklüğünde olmalı. Toprak karışımları ise, 1/3 torf ve benzeri (ben çay posası, çam dibi kırıntı kullanıyorum) 1/3 dere kumu, taneli kum 1/3 bahçe toprağı şeklinde olmalı.Bahçe toprağınız daha önce kullanılmamış toprak ise içinde istenen gübre nevi destekler vardır. Eğer bu karışımları hazırlar ve eski saksılarında köklerini hırpalamadan yeni yuvalarına alır (turunçgiller için şimdi saksı değişimi için yılın en ideal zamanları) ortam ısısını ve güneşi sağlarsanız, ne kuruma, ne sararma sizden ve turuncunuzdan uzak olurlar.Isıtılan soba, kalorifer, klima gibi odalardan uzak tutun, kapalı balkon varsa idealdir.Kışın bol güneş ve ışık gören yeri seçin, yazın ise rüzgara maruz kalmayacak ama özellikle sabah güneşi gören alanda tutun.Kısa aralıklarla yer değişimi yapmayın. Saksı değişimi sonrası fotoğraflayın, seneye boylanma ve kalınlaşma farkını görün. Not: Ben yazarken benden önce Güzin hanım gereken desteği zaten vermiş.Görmemişim. Düzenleyen merlict : 11-01-2013 saat 11:01 Neden: ekleme |
|
11-01-2013, 10:36 | #578 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-08-2009
Şehir: İzmir
Mesajlar: 508
|
Alıntı:
Belki bilmedende olsa güzel bir noktaya değindiniz.Ağacınız Didim'den gelmiş (nede güzeldir Didim, gidesim geldi) şuan İstanbul semalarında hayat mücadelesi veriyor.Nette araştırıp Didim ile İstanbul arasındaki mevsim, hava şartlarını karşılaştırın.Çok fark olduğunu göreceksiniz.Bu farkları yapay olarak ne kadar azaltırsanız size o kadar parlak ve alıcı yüzünü gösterecektir limonunuz.Isı, ışık, toprak ve sulama suyu en büyük etkenlerinizdir. Ağacınız konusunda yardımcı olabildiysek ne mutlu bize.Bugün doğaya bir yeşil daha kazandırdık demektir.Göz alıcı ve taptaze limonları yemeniz dileğiyle... Mehmet |
|
11-01-2013, 10:52 | #579 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-08-2009
Şehir: İzmir
Mesajlar: 508
|
Alıntı:
Limonun pH isteği konusu inanın sizin bu yazınıza kadar hiç beni meraklandırmamıştı. Bu sebeple mesajı okuduktan sonra kafamda biraz değerlendirme yaptım.Yağmur suyunun pH değeri neredeyse 5,6/6 değerindedir.Nedense yağmur suyu ile sulanan ağaçlarda verim yüksek oluyor ve bizim manuel elle sulama yaptıklarımızda bazı kısıtlamalar yaşanıyorsa düşük ph bize(ağaçlarımıza) fayda sağlayabilir.Ama limonun istediği set nedir ise kafamda halen ucu açık şekilde beklemekte. Ayrıca sonuç kesinleşmesi adına şimdi kaliteci arkadaştan rica ettim, hazır yağmur yağarken bi pH ölçüver diye Mehmet |
|
11-01-2013, 10:59 | #580 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-08-2009
Şehir: İzmir
Mesajlar: 508
|
Alıntı:
Tamam en kısa zamanda sözüm olsun, ilk turunç ağacı, meyvesi ve görünüşünü sizin için fotoğraflayıp, turunçlarından toplayıp size göndereceğim. Hiç turunç görmemiş olmanız, çok doğal durumlar bunlar.Benimde hiç görmediğim, tecrübe etmediğim birçok bitki vardır.Olayın en güzel tarafı ise hiç görmediğiniz bir bitki hakkında o kadar büyük tecrübe ve bilginiz var ki, başka bilmeyenlere yol gösterici oluyorsunuz.Bu taraftan bakarsanız, en kazançlı sizsiniz. Sevgilerimle. Mehmet |
|
11-01-2013, 13:49 | #581 | |||
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-12-2012
Şehir: ADANA
Mesajlar: 499
|
Alıntı:
Portakal çekirdeği portakal,turuç çekirdeği turunç,mandalin çekirdeği mandalin... Alıntı:
Alıntı:
Yeterince açık değilmi derken,açık olmayan veya anlaşılmayan bir kısım veya konu varsa bildiğimiz kadarıyla açıklayalım manasında yazmıştım. Düzenleyen Manifesto : 11-01-2013 saat 15:45 |
|||
11-01-2013, 16:27 | #582 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-03-2012
Şehir: Eskişehir
Mesajlar: 1,403
|
Sevgili Güzin Çakar ve sayın Merlict, verdiğiniz değerli bilgiler için teşekkür ederim, not alacağım Ama her ikinize de sorularım devam ediyor 1. Sevgili Güzin hanım, şu durumda ben dediğiniz gibi meyve- sebze kabuklarını minik minik mesela bıçakla doğrayıp toprağa az birşey karıştırsam faydası olur mu? Turunçgil hariç her tür meyve- sebze olur diyorsunuz sanırım. Böcek, sinek filan yapmasın da. 2. Sayın Merlict verdiğiniz toprak karışımı formulu için inşaatlarda kullanılan kum olur mu? Yakınlarda pek çok inşaat var, hani geçerken az birşey istemiş olsam ve eklesem toprağa olur mu? (Bir de bu verdiğiniz tarifi diğer çiçeklerde de kullansam sorun olur mu?) 3. Bir de az önce baktım, bir tanesinde ana dal diyeyim, onun en uç kısmında minicik örümcek ağı gibi tülsü birşey oluşmuş, halbuki hiç böcek filan görmemiştim. Her iki limonuma da pul biberli karıştırılmış su tarifini yapsam bir zararı olur mu? Hiç denemedim. 4. Durun bitmedi, affedin. Şimdi salon camındalar, hava güneşliyse, açıksa öğlen 1-2'ye kadar direkt güneş ışığı alıyorlar. Kalorifer camın aşağısında ama olumsuz bir etkisi olur mu? Siz öyle yazdığınız için merak ettim. Bir de soğuk hava akımı demişsiniz, şimdi soğuk ama arada hem ev hem onlar hava alsın diye camı açıyorum birazcık. Üstlerindeki camı açmayayım mı? 5. Limonun toprağına asidi arttırmak için sodalı su veya limon tuzu eritilmiş su mu vermeliyiz? Yanlış birşey yapmamak için soruyorum. Bir de, forumda okuyunca aylar önce odun külü aradım, zar zor bir fırın buldum. Oradan az birşey odun külü aldım - potasyum amaçlı kullanılıyormuş. Yakılan materyal direkt odun mu yoksa işlem görmüş ahşap, sunta vb midir artık onu bilemiyorum. Şimdi bu külden toprağa az birşey karıştırmam fayda sağlar mı? 6. Saksı değişimi bir kez yaptım, onu da sanırım yazın yapmıştım. Ne kadar iyi bakıyorum, değil mi? Biraz da ondan büyüyemediler diye düşünüyorum. Saksı değiştirirken, kökleri kesip kısaltmamız gerekir mi limonda? Bu işlemi de bir başka bitkide görmüştüm internette. Herşeye yapmalı mıyız bilemiyorum. 7. Atlaya zıplaya bir soru daha Toprağın üst kısmı zamanla sarımtrak bir tabaka oluyor, o da ph ile ilgili ama bilgim bundan öteye gitmiyor. Birşey yapmalı mıyım? 9. O ingilizce metinden el yordamıyla anladığım şudur: eğer işte PH 5-6'nin üzerindeyse bazı semptomlar çıkıyor. Bazı azaltıp asidi yükseltirsek, asidi arttırırsak ayrıca demir, manganez ve çinko vermemize gerek kalmıyor mu? Bu çok zorlama bir yorum mu oldu? Güzin Hanım siz bir de kibrit çöpünden bahsetmiştiniz sanki, o olay bununla mı ilgiliydi? Şimdi o zaman kırılmış yumurta kabuğu koyuyorum ben saksılara o zaman kalsiyum için. Siz koy derseniz koyacağım Çok oldu sorularım ama kusura bakmayın. Tüm sorularımı her ikinize de soruyorum, hazır bulmuşum sizleri değil mi? Lütfen hakkınızı helal edin. |
11-01-2013, 19:22 | #583 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 12-02-2011
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 621
|
Kusura bakmak ne demek, sayenizde limon için gerekli pH'ı öğrendim. Teşekkür ederim. Eğer karıştırmazsam, ben de numara ile devam edeyim. 1-Turunçgil ve soğan,sarımsak, pırasa gibi sebzeler hariç. Toprağa karıştırılacak atıkları doğrudan toprağın üzerine koymak yerine, toprağa gömerseniz, ya da üstten biraz toprak alıp,atıkları koyduktan sonra tekrar toprakla örterseniz böceklenme olmaz. 2-İnşaatlarda kullanılan kumu tam bilmiyorum. Kullanacağınız kum biraz dişli olmalı. Çok ince taneliyse pek uygun olmaz. Kontrol ederek karar vermeniz gerekiyor. Verilen tarif, yanmış gübre ilavesiyle benim de kullandığım oranlar. Tüm bitkilerde kullanmanız için bazı değişiklikler gerekebilir. Örneğin menekşede kullanacaksanız kum(suyun süzülmesini sağlar) yerine, perlit ya da diatomit (suyu tutup, nemli kalmasını sağlar)koymanız gerekir. 3-Kırmızı örümcek ağı ise, böcekler çok minik olduğundan kendilerini değil, ancak marifetlerini görebilirsiniz. Kesinlikle önlem almanız gerekir. Zararlılarda ev yapımı ilaçların etkisini bilmiyorum. Çok az karşılaştığımdan kimyasal kullanıyorum. 4-Kaloriferden uzak, güneş gören bir yere koyma imkanınız varsa daha iyi olur. Limon havalandırmayı,havadar yeri sever ama sert rüzgara karşı bırakmayın. Cam açıldığında birdenbire çok soğuk bir hava geliyorsa, camı açın ama bitkilerinizi de korumaya çalışın. 5,9-Kül potasyum için tavsiye ediliyor, siz ne külü olduğundan emin değilseniz kullanmayın. Daha önce konuştuğumuz kibrit meselesi de fosforla ilgili. Ama bunlarla uğraşmak inanın gübre ya da hazır besin kullanmaktan daha yorucu, kendinize eziyet etmeyin. 6- Eğer Bonsai yapmayacaksanız, kökü kısaltmak bir yana, dağıtmamaya özen göstermelisiniz. Yalnız, saksının altında kökler yuvarlandıysa, bunları açmanız gerekir. 7- Saksının üzerinde gördüğünüz, suyun kalitesinden(aslında kalitesizliğinden) ya da düzensiz sulamadan oluşan tuz tabakası. Alıp, atmanız gerekiyor. 5,9-Yazıda özetle, pH’ın 5,5-7=hafif asidik aralığın normal olduğu, pH daha yükseldiğinde(asitlik azaldığında) bitkide Fe, Mn, Zn eksikliği semptonlarının görüldüğü, pH daha düştüğünde (asitlik arttığında) ise bitkinin çok sağlıklı göründüğü,ama çok büyümediği ve ürün vermediği yazıyor. Buna göre yumurta kabuğu koymuyor, 1 litre suda 5-6 karabiber tanesi kadar limon tuzu koyarak suluyorsunuz. Merak etmeyin ben bunu daha önce denemiştim. 8- Soru yokmuş |
11-01-2013, 20:05 | #584 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-08-2009
Şehir: İzmir
Mesajlar: 508
|
Alıntı:
1- Meyve sebze parçalarını biraz parçalayıp toprağa karıştırırsanız hemen ertesi gün etkisini göremezsiniz.Hoş etkisini siz hiç göremezsiniz ama gelişimine faydası olur.Saksı değişimi esnasında kullanacağınız toprak karışımına daha önceden hazırladığınız sebzelerin parçalanmış ve toprakla karıştırılmış olanlarını karıştırın derim. Karıştımı ? Sebze, meyve parçalarını blender gibi bi aletle parçalayın.Atıyorum elde ettiğiniz parçalanmış malzeme 1 kg. olsun.Bunu 10 kg. civarında bi bahçe toprağı ile karıştırıp kova içine atıp kapağını kapatın.Güneş görmeyen yerde saklayın.Birkaç hafta sonra saksı değişimi yapacağınız esnada karışıma ekleyeceğiiz toprak olarak buradan kullanın.Hem kokuyu hemde sineklenmeyi engellemiş olursunuz. 2- İnşaat malzemesi satanlarda bulursunuz ama bi şartla.Kesinlikle o kumun dereden geldiğini öğrenin.Genelde deniz kumu kullanırlar, ucuz ve bol bulununca dereden çıkartmaya uğraşmıyorlar.Sakıncası, deniz kumu tuzlu ve incedir.Tuz bitkilere kesinlikle zarar verir.Ya çok iyi yıkamalısınız ya da dere kumu istemelisiniz.Ayrıca kum iriliği olarak 2-3 mm. olanını arayın.Başka bitkilerde kullanmanızda hiç bir sıkıntı yok, bazı özel karışım isteyenler hariç olabilir.Ben genelde bonsai amaçlı ağaçlarımda, kaktüs türü haricindeki tüm bitkilerimde bu karışımı kullanıyorum.Çay posası su tutma özelliği kaktüsler için sorun oluyor.Kumun bitkiye katkısı, köklerin rahat gelişimini sağlıyor. 3- Pul biberli karışımı bilmiyorum, tavsiye konusunda tarafsızım.Ev yapımı ilaçlar konusunda bilgi bulabilirsiniz belki. 4- Kalorifer odayı ısıtırken havayı kuruttuğu için tüm bitkiler için sakıncalıdır.Aşağıda, yukarıda olması farketmez, odanın tüm havasını kurutur, sizde sulama ile nemi ayarlayamazsınız, bitkiniz ölür.Ya fazla sudan kökleri çürür, ya da susuzluktan kurur.Camı arada bi açıp kapatmanız anlık ısı değişiminden dolayı önce yaprakları kurutur sonra bitkiyi.Halk tabiriyle kavurursunuz.Aç kapa yerine onu sürekli güneş alabileceği balkon gibi bi yere alın ama orasıda don yapacak kadar soğuk ve hava sirkülasyonu olmayan kapalı oda olmasın.Yarı açık balkonlar kış için limona iyi ortam sağlarlar.Hava sirkülasyonu olacak, güneş görecek, dondan korunacak. 5- Hiç ama hiç karşılaşmadığım ve tecrübe etmediğim bir konu detayı.Külün içeriği odun vb. olması kimyasını değiştirir.Fakat ben bitkiye etkisi konusunda kararsızım.Ben hiç kullanmadım 6- Limon türlerinde saksı değişimi kesinlikle kış aylarında dönem olarak uyuklama dönemlerinde olmalıdır.İzmirde ben şu aralar saksı değişimleri yapıyorum, havaların soğuması tüm fidelerimi uyuklama dönemine aldı.Ocak ayının 15.den şubat ayının 15-20.sine kadardır.Yazın en aktif oldukları dönemdir ki köklerin biranlık toprak dışında kalması bile gelişimi geri götürür.Eğer sığ saksıya almayacak ve ondan bonsai yapmayacaksanız köklerini şuan ellemeyin.Daha çok gençler, bırakın gelişsinler, ileriki dönemlerde üst yapı gelişimi için kök budaması yaparsınız. 7- Bu konuda top Güzin hanımda görünüyor.Beyaza kaçan renk deseniz kireç diyeceğim, sulama suyunuz çok kireçli ise olur.Ben bazı fidelerimde toprak karışımlarına toz kükürt karıştırmıştım, zamanla sulama yaptıkça saksının üst kenarlarında sarımtırak renk oluşumları başlamıştı.Ben bişey yapmadım ama ertesi yıl saksı değişiminde köklerin daha sıkı olduğunu gördüm.Faydası oldu gibi. Buda atlaya zıplaya cevap oldu ya hayırlısı 8- Sekizi atlamışsınız bende es geçtim. 9- Bu konuda Güzin hanımda, kesinlik kazandığında bende uygulamaya başlarım.Yumurta kabuğu ve kalsiyum, limon için hiç düşünmediğim bi detay. Yumurta kabuğunu astıktan sonra üstüne bi de nazar boncuğu takarsanız, tadındna yenmez gibi görünüyor bu durumda. Eskilerde ninelerimiz hep öyle yapardı. Hazır yazmaya başlamışken devamını alayım.... Mehmet Her defasında da aynı olmaz ya, yine Güzin hanım benden hızlı, ben yazarken o yayınlamış bile... |
|
11-01-2013, 23:50 | #585 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-03-2012
Şehir: Eskişehir
Mesajlar: 1,403
|
Sevgili Güzin hanım ve Sayın Merlict, vakit ayırıp tek tek cevapladınız, gerçekten çok teşekkürler. Bunları da not almalıyım. 8.soru konusunu okurken hem utandım hem de çok güldüm Ne bileyim, kafamda on bin tane şey var, zaten farkettiyseniz her bir maddede bir değil birden fazla soru sormuş oldum Yazarken geri dönüp ilave ettim filan. Tekrar teşekkürler. Şimdi tekrar okudum mesajları. 8. soruyu unutmuştum, hemen soruyorum Yağmur suyu hiç vermedim bitkilerime ama şu an kış, karı eritip elde ettiğimiz su ile sulasak limonu faydası olur mu? Karsuyu başlığındakilere bakmıştım, net bir fikir edinemedim. Yoksa havadaki zararlı partiküller vb sebebi ile daha da mı zarar veririz? |
12-01-2013, 05:07 | #586 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 12-02-2011
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 621
|
Sevgili Merlict, okuduğumda yanıtlamazsam, daha sonra unutuyorum. Bu nedenle hızlı davranmış gibi görünüyorum. Forumda o kadar uygulanamaz-tuhaf öneriler ve ticari tavsiyeler var ki, aynı sorulara benzer cevaplar verdiğimizi gördüğümde rahatlıyor, farklı uygulamalar yazdığınızda, sizden ben de öğreniyorum. Sevgili Cymbelina, on bin soru demek istemediniz değil mi? Bu defa korktum Yağmur ve kar suyu tüm bitkiler için son derece yararlıdır. Şehir havası gerçekten çok kirliyse, ilk dakikalarda yağanı almayın, sonrasını rahatlıkla kullanabilirsiniz. Zaten hava kirli olduğunda, bizim gibi, bitkilerin de o havayı solumasına da engel olamıyoruz. |
12-01-2013, 16:22 | #587 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-03-2012
Şehir: Eskişehir
Mesajlar: 1,403
|
Güzin hanım çok teşekkür ederim Aklımda on bin şey var ayrı ama sorularım da ayrı, sizi daha fazla korkutmamak için şimdilik susuyorum Şaka değil gerçekten var daha sorularım da neyse, idareli gitmekte fayda var |
14-01-2013, 17:52 | #589 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 12-02-2011
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 621
|
Avatarınızdaki fotoğraf sanırım sizin limonunuz. Üzerinde meyvesini gördüğüm için, siz şimdi denemeyin, bizim denemelerimizi bekleyin. pH'ın fazla düşmesi ürün vermeme gibi bir sonuç verebiliyormuş.Ayrıca toprak harcında sayın Merlict gibi çam çürüntüsü ya da kükürt kullandıysanız, bunlar zaten pH düşürüyor. Cymbelina'ya önermemin nedeni, fidanı henüz küçük ve aşısız. Benimki de geçen kış, aşı yerinin 1 karış üzerinden donduğu için (buna da şükrediyorum )yazın zar-zor toparlandı. Bir süre meyve beklemiyorum. Bizim ve bu durumdaki arkadaşların denemelerinden sonra sonucu paylaşırız, durum netleşir. Ondan sonra denersiniz. Şu an limonunuzun sorumlusu olmak istemem. Kaç yıllık limonumu geçen kış dondurmayı başarmamın nedeni, forumda karlar altında çekilmiş bir fotoğraf görmemdi. Forumlarda her yazılan, her zaman doğru olmayabiliyor. |
18-01-2013, 10:43 | #590 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-03-2012
Şehir: edirne
Mesajlar: 152
|
Sayın Merlict ve Güzin Çakar hani sizin bilgilerinizi okudukça limonuma daha bir aşkla bakıyorum Acaba bir gün bende sizin kadar iyi anlayabilecek miyim onun dilinden Daha önce yazmıştım aşılanacak bir fidanım vardı. İki adet de mayer limon aldım. Biri anneme hediye Fidanlar çok sağlıklı. Biri 12 cm civarında biri de 22 cm uzunluğunda. Forumdaki resimlerden gördüğüm ve mesajlardan okuduğum kadarıyla hemen hemen herkes kocaman saksılara ekmiş. 1- Uzunlukları 12 ve 22 cm olan limonları hemen büyük boy saksıya mı ekmeliyim boy boy mu büyütmeliyim? 2- Bahçe toprağı, gübre, çay posası ve iri dere kumu karışımı limon için uygun mudur? 3- Gübre olan toprağa ekstra bir katkı gerekir mi? 4- Havalar ısınmaya başladığında balkona çıkan limonlar içeri alınınca sorun olmuyor mu? |
18-01-2013, 20:17 | #591 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-08-2009
Şehir: İzmir
Mesajlar: 508
|
Alıntı:
Teşekkür ederim, abartmayın.Biz sadece tecrübelerimizi paylaşıyoruz.Bu aşkı hep amatör tutunca insana zevk veriyor, sanırım o yüzden... Sorularınıza gelince; 1- Saksınız başlangıçta ne kadar büyük olursa sulama ve ortam haricinde büyük olması problem değil aksine gelişimine katkısı olur.Görünüm olarak 10 lt. saksıda 10 cm. bitkiyi göremezsiniz, ara durursunuz 2- İdeal karışımıdır, sadece kök yapısının narinliğine göre oranlarını ayarlamalısınız.İnce kökler için çürümeye ve darbeye karşı nazik olunmalıdır, iri dere kumu sert gelebilir, çay posası fazla olursa çok su tutar, kök çürümesine sebep olur, gibi. 3- Ben hiç kullanmadım, bence kimyasallar bitkiye yarar yanında zarar veriyor. 4- Anlık değişimler her bitki için zararlıdır, gün içerisinde değişimler yapmayın ama dönemsel bahar, kış, yaz gibi yer değişiklikleri sorun değil gerekliliktir. (bu belirttiğim noktalar saksı içerisinde bakılan limonlar içindir) Mehmet |
|
19-01-2013, 09:30 | #592 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-03-2012
Şehir: edirne
Mesajlar: 152
|
sayın mehmet bey yardımlarınız için çok teşekkür ederim ve inanın kesinlikle abartmıyorum Saksının büyük olması faydalıysa içinde kaybolması hiç sorun değil nasılsa yeri belli o kendini gösterir zamanı gelince fidanlar için iki yaşında dediler ama bana çok küçük geldi iki yaşında olan bir limon 12 cm boyunda mı olur bilemedim. Kumu ve posayı az tutarım toprakla gübre karışımını fazla tutarım sanırım o zaman sorun olmaz. Balkonum açık ve sabah güneşi alıyor. Yanarsa diye korkarım ama İzmir'de yaşadığım dönem o sıcakta ağaçlar gayet güzeldi. O yüzden sanırım sorun olmaz. Baharda balkona alırım limonu. Artık büyüdükçe fotoğraf eklerim ki bizim başarımız olan limonu hep beraber kutlarız |
19-01-2013, 20:47 | #593 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-08-2009
Şehir: İzmir
Mesajlar: 508
|
Merhaba sayın cherry. 2 yaşında limon için biraz küçük sayılabilir ama ortam şartları her şeyi değiştirebilir.Örnek olması açısından Rüstem'in 1,5 yaşındaki hali (Rüstem limonumun adı.) Şu an 2 yaşında ve yaklaşık bu görüntüden 10-15 cm. daha uzun. Limon Siz onun meyvelerini elinize alın, o zamanki hazzı kimseyle paylaşmak istemeyeceksiniz kesinlikle. |
21-01-2013, 10:52 | #594 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-03-2012
Şehir: edirne
Mesajlar: 152
|
Sayın merlict, Çekirdekten yetişen limonum 2,5 ya da 3 yaşında ve 1 metreyi geçti. Bir arkadaşım yetiştirmişti bana hediye etti. Ama o kadar cılız ki tepeden budadım ben onu geçen mayıs ya da haziranda. İnanın yeni gelen mayer onun yanında minnacık kalıyor Haklısınız sanırım koşullarla alakalı. Ve emin olun o hazzı beraber yaşayacağız... |
22-01-2013, 18:53 | #595 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 25-12-2012
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 13
|
Merhabalar, Daha önceden de bahsetmiştim, limon ağacım yaprak döküyor diye ancak son zamanlarda o kadar arttı ki dökülme işi çok endişelenmeye başladım. Çok sağlıklı görünen bir yaprak bir kaç gün içinde fotoğraflardaki gibi sararıp dökülüyor. Bunun sebebi ne olabilir acaba? Bir de sadece bir yaprakta en alttaki resimde görüldüğü gibi beyaz bir tortuya rastladım. Ağaçtaki tüm yapraklara baktım başka yok. Bu bir zararlı belirtisi olabilir mi? Şimdiden teşekkürler, |
22-01-2013, 20:15 | #596 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 12-02-2011
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 621
|
Sayın commodore64, saksı harcınızı, sulama sıklığınızı vs. şartlarınızı bilmediğimden ancak tahminde bulunacağım.1. ve 2.fotoğraflarda sorun fazla farkedilmese de 3. fotoğrafa göre bitkiniz ya sert esintide kalmış ( ki ev şartlarında kalmamıştır herhalde) ya da fazla sudan köklerde sorunlar başlamış. Evinizde güneş gören, en aydınlık yere alıp, toprak iyice kuruyana kadar su vermemeniz gerekiyor. Ortamının ısısını değiştirmeyin. Saksının altına gazete, kağıt havlu vs. koyarak fazla nemi almaya çalışın. Besin veriyorsanız, besin vermeyi de kesin. (Zaten şu an ihtiyacı yok). Bu süreçte zarar görmüş yapraklar dökülür ama iyi durumdaki yapraklarda bozulma yavaşlamalıdır. Durmalıdır demiyorum, kökler zarar gördüyse bozulma birdenbire durmaz. Toparlanana kadar yavaşlayarak devam eder. Eğer yavaşlamıyorsa saksı harcını değiştirmeniz gerekecek. İyi gözlemlemeniz gerekiyor. Sulama konusunda yanılıyorsam, saksı harcı, bulunduğu ortam vb. konularda biraz daha bilgi vermelisiniz. Yapraktakileri, ben beyaz sineğe benzettim. Başka yapraklarda yoksa, bu yaprağı mekanik olarak temizleyin, ya da koparıp atın. Güzel haberler almak umuduyla, kolay gelsin. |
22-01-2013, 20:27 | #597 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 12-02-2011
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 621
|
Budama konusunda pek bilgim yok ama, gövdenin kalınlaşmasını sağlayacak bir dal bırakılmadıysa, tepeden budama gövdeyi kalınlaştırmaz, dallanmayı teşvik eder, kestiğiniz yerden taç oluşur diye biliyorum. Yine de dediğim gibi, iyi bildiğim bir konu değil... |
22-01-2013, 22:55 | #598 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 25-12-2012
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 13
|
Güzin Hanım cok teşekkürler. Yaklaşık on gündür sulamıyorum, fazla sulamasam da belki fazla gelmistir diye. Acaba kaloriferden olabilir mi? Peteklere uzak olsa bile sonucta havayı kurutuyor kalorifer. Dün petegini kapattığım bir odaya aldım. Umarım toparlar kendini. |
23-01-2013, 09:25 | #599 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-03-2012
Şehir: edirne
Mesajlar: 152
|
Güzin hanım zaten solucan gibi birşeydi kendisi. İncecik upuzun birşey. Budama sonucu azıcık gövdede kalınlaşma oldu ama dediğiniz gibi dallanma mevcut ki bana o da yeter. Dallı budaklı bir limon olsun uzun ince değil |
24-01-2013, 20:30 | #600 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 03-07-2012
Şehir: ankara
Mesajlar: 62
|
Selamlar ben bir konuda bilgi almak istiyordum bir arkadaş bahsetmişti limon ağacının şimdi uyku dönemi saksı değişimi yapılabilir diye saksı değişiminde eski saksıdan toprağı ile beraber alınıp ilave topraklamı değişim yapacağız? yoksa eski saksısından toprağını hiç almadan fidanın sadece kök kısmınımı topraksız alacağız? bu konuda detayları yazarsanız sevinirim. 4 adet limonum vardı maalesef almak zorunda kaldım ağaç üstünde bayağı sararmışlardı çokta güzel suyu vardı çekirdeği çok azdı ve ince kabukluydu şu nada dalın birisinde 5 adet çiçek görünüyor tam gelişmediler herkese bol ürünler |
Etiketler |
ağaç, balkon, citrus, limon, meyve, turunçgiller |
|
|