agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Üretim, Bakım, Düzenleme, Temel Malzemeler > Topraksız Tarım
(https)




Beğeni Düzeni933Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 30-10-2008, 19:46   #331
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-07-2007
Şehir: iSTANBUL
Mesajlar: 1,688
Evet aynen öyle . Tuz miktarı artınca suyun direnci düşüyor, iletkenliği artıyor.

Kudret Tezel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-10-2008, 21:14   #332
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 26-08-2008
Şehir: adana
Mesajlar: 361
Hocam derse devam mı?

jibuti Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-10-2008, 21:16   #333
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 26-08-2008
Şehir: adana
Mesajlar: 361
Herkes gibi (**** ben) bende besin eriyiğinin formülasyonu,yani hangi elementten ne kadar koyulacağı ve ne kadar su için olduğunun bir formülü var mı **** nasıl yapılır en çok öğrenmek istediğim bu ama sanırım aşama aşama geleceğiz bu konuya

jibuti Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-10-2008, 21:27   #334
Ağaç Dostu
 
sabri zeki's Avatar
 
Giriş Tarihi: 08-04-2008
Şehir: kktc
Mesajlar: 124
Dersin başlamasına sevındim. bu yıl daha ileri teknikler ögreneceğiz.hepimize başarılar öğretmenimize de sabır dilerim

sabri zeki Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-10-2008, 22:48   #335
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-07-2007
Şehir: iSTANBUL
Mesajlar: 1,688
Direnç toplam bir büyüklüğü ifade eder.elimizdeki elektrikli bir aletin direncini bilirsek uçlarına gerilim tatbik ettiğimizde ne kadar akım çekebileceğini hesaplıyabiliriz. ayrı özellikte bir başka alette ayni direnç değerinde olabilir ve aynı gerilimde ayni akımı çekebilir.
Örnek olarak bunların bir elektrik sobası olduğunu var sayarsak birinin teli diğerine göre daha kaliteli, diğerine göre biraz daha uzun veya kısa olabilir. Farkındaysanız şimdiye kadar aletlerin sadece dirençlerinden bahsettik. Dirençlerinin karakteristik özelliğinden söz etmedik oysa elektriği ileten malzemelerin yani iletkenlerin karekteristik bir direnci vardır bu dirence öz direnç denir.Ve bütün malzemelerin öz direçleri değişiktir.
Öyle ise öz direnç nedir ?..

Kudret Tezel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-10-2008, 23:11   #336
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 13-10-2008
Şehir: Artvin
Mesajlar: 16
Kudret bey derslere başlamışsınız yeni gördüm. Dersleri ilgi ile takip edeceğim. Bu arada ilk denemem fiyasko ile sonuçlandı. Fidelerim kötü olduğundan dayanamadılar ama yılmadım yeni fideler buldum ve tekrar denemeye başladım.

onermeshur Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-11-2008, 19:09   #337
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-07-2007
Şehir: iSTANBUL
Mesajlar: 1,688
Öz direnc iletken bir malzemenin birim kesit ve birim boyda ki direncidir. kesiti mm2 ,boyu metre cinsinden ifade edecek olursak özdirenç sembolu ro harfidir( klevyede bulamıyorum) özdirenç = ohm mm2 / metre dir. Ve her malzeme için değişiktir dolayısı ile özdirenç karekteristik bir büyüklüktür. Örneğin direnci 0,0175 ohm olan bir telin hangi malzemeden yapıldığı belli değildir ama öz direnci 0,01775 ohm mm2/ m dediğimiz zaman malzemenin bakır olduğunu söyliyebiliriz zira öz direnci 0,01778 mm2 /m olan metal bakırdır.
Elimize 2 adet tel verilmiş olsun ve dirençlerini hesaplayın derlerse Kesitlerini ,boylarını ve özdirençlerini bilmeden hesaplıyamayız ,ancak bir ölçü aleti vasıyasıyla dirençlerini ölçe biliriz ama başka hiçbir özelliğini bilemeyiz. ancak kesiti ve boyu bilinirse ölçü aletimden okunan direnç değeri vasıtasıyla malzemenin özdirencini hesaplar, dolayısıyla hangi malzemeden yapıldıklarını söyliye biliriz. Yani elimizde 4 donenin olması gerekiyor :
1 : kesit 2 : boy 3 : özdirenç 4 toplam diremç
Bu dört büyüklükten 3 ünü bilirsek 4 cüyü bulmak kolaydır.
Kesiti S harfi ile boyu L harfi ile özdirenci Q harfi ile ( özdirenç sembol olarak ro harfi ile gösterilir klevyede yok onun için Q harfi ile gösteriyorum ) direncide R harfi ile gösterirsek
R = L * Q / S formülü ile hesaplıyabiliriz.
Sevgili arkadaşlarım bazılarınızım of puf ettiğini duyuyorum . Elektrikçimi olacağız bizene bunlardan diyor olabilirsiniz . ancak temelden öğrenilmeyen bilgi kalıcı olamaz.
Bütün bunları EC değeri nedemektir sorusunu cevaplandırmak bu konu hakkında temel bir bilgi aktara bilmek için gayret ediyorum. Eğer sizleri sıkıyorsam özür dilerim ,birazıcık sabırlı olmanızı rica ediyorum.

Mademki öz direnc karekteristik bir değerdir bakırı alüminyumu altını ,gümüşü demiri ayırmamızı sağlar ,ozman neden elektriği ileten tuzlu suyun karekterini bulmamıza yardim etmesin.

Kudret Tezel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-11-2008, 21:25   #338
Ağaç Dostu
 
Şule68's Avatar
 
Giriş Tarihi: 25-06-2008
Şehir: Antalya/Duacı Köyü
Mesajlar: 177
Galeri: 5
Bu sene dersler bayağı ağırlaşacak sanırım. Dersleri can kulağıyla dinliyorum. Ben sınıfta çok konuşmam ama anlamadığım yerleri sorarım. Yoklamalarda yok yazmayın

Şule68 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-11-2008, 23:33   #339
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-07-2007
Şehir: iSTANBUL
Mesajlar: 1,688
Kablo, imatında kare dikdörtgen veya umumiyetle yuvarlak olarak fomlandırılmış metal ipliklerdir. suyu bu hale getirmek ancak düzgün bir boru içine koymakla mümkün olabilir. örnegin bir bahçe hortumunu su ile doldurursak ve aralarda hava kabarcığı ve kopukluk olmamasına dikkat edersek sudan bir kablo yapmış oluruz . İşte şimdi kesiti. boyu belli olan su sütunu nun veya su kablasunun direncini ölçe bilir özdirencini bulabiliriz.
Elektro teknikte birçok hallerde özdirençle hesaplamalar yapmak pratik olmaz .Çünkü hepsi küçük ve 5-6 hanelik rakamlardır. Bunun yerine ilk başta bahsettiğimiz iletkenlik değerleri kullanılır. Bir malzemenin öz direncinin ne olduğunu biliyoruz özdirenç birim kesit ve birim boydaki parçacığım direnci demekti. Asıl ölçü kesit için m2 boy için m dir . Fakat bu okadar küçük sayıdırki kullanılması pratik değildir ve sembolü ro harfidir. Öz iletkenlik ise Gamma harfi ile gösterilir ( neyazıkki iletemiyorum ) ve matematiksel olarak öz iltkenliğin tersi yani 1/ Q ( ro ) dur .Toplam dirençten bahsedersek direnç simgsei R birimi ohm dur
toplam iletkenlik ise G harfi ile gösterilir ve birimi ohm un tersi mho dur.
Bu birime Siemens adı verilmiş ve sembolüde S olarak kabul edilmiştir.
İşte kullandığımız suyun veya besin eriyiğinin iletkenliği, yani elektrisel kondüktivitesi, yani EC si, Birim kesitte ve birim boyda ki su sütununun iletkenliğidir.
Şimdiye kadar ,
Özdirenç
direnç
Öziletkenlik
iletkenlik ( elektriksel kondüktivite)
ohm
mho siemens
terimlerinin ne ifade ettiğini anlatmaya çalıştık.

rizemis beğendi.
Kudret Tezel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-11-2008, 10:05   #340
Ağaç Dostu
 
sabri zeki's Avatar
 
Giriş Tarihi: 08-04-2008
Şehir: kktc
Mesajlar: 124
sınıftayız dersleri takip ediyoruz .

sabri zeki Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-11-2008, 10:49   #341
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-07-2007
Şehir: iSTANBUL
Mesajlar: 1,688
Metal tellerin dirençlerini bir AVO merte ile ölçmek mümkün olduğuğ gibi uçlarına uygun bir gerilim verilip üzerinden geçen akımşiddeti ölçülerekte hesaplıya biliriz . ohm kanunu gereği R = u/ı sembolleri açarsak direnç = gerilim / akım şiddeti gerilin volt olarak ,akım şiddetide amper olarak yazılırsa direnç ohm olarak hesap edilir ( ohm kanunu )
Ancak suyun iltkenliği ölçülürken dikkat edilmesi gereken bir husus vardır.
Yukarıdaki ölçmeyi doğru akımla veya alternatif akımla yapmanız fark etmez. ama suyun sütununun direncini ölçerkem mutlaka alternatif akım kullanmak gerekir .aksi taktirde yani doğru akımla yapılan ölçmeler doğru netice veremez. Gerilimaltındaki su ( - ) kutupta hidrojen,( + ) kutupta oksijen çıkararak elektrotların su ile temasını kesileceğinden doğru bir değer ölçülemez. Onun için doğru akım kaynağıyla ölçme yapan AVO metre bu işte kullanılamaz. Bu ölçme mutlaka 50 ile 1000 Hz lik alternatif akım kaynağı ile ölçülmelidir.
Bu işlemi yapan çok pratik çok küçük EC metreler var biliyorsunuz. neticeyi djital olarak gösteriyor Sabit 2 elektrot arasındaki su sütünunun direncini ölçüyor. Bu direnç değeri kalibre edilerek istenilen değere ayarlanıyor iltkenlik birimlerine çevrilerek ekranında öçülen suyun EC değerini yani iltkenliğini ms /cm ( mili siemens / santimetre )
Veya mikro siemens / satimetre olarak gösteriyor.
Sevgili arkadaşlarım buraya kadar olan bölüm, direncin iletkenliğin ne olduğunu anlatan
bir bölümdü genel bir bilgi idi . Ancak bizi asıl ilgilendiren su sütununun direncine bağlı olarak ilrkenliği ,iletkenliğe tesir eden yani suyun direncini değiştiren tuz miktarıdır.
Bu konu geçekten karmaşık ve zor bir konudur.her iltkenin ısı ile direnci değiştiği gibi tuzlu suyunda direnci, buna bağlı olarak iletkenliği ısıyla değişir. bunun için tablolarda suyun ısısı 25 derece olarak kabul edilmiştir . Her kimyasal tuzun kendine göre bir öz iltkenliği vardır, ama kalibrasyon işleminde Sodyum Clörür ( sofra tuzu ) veya potasyum clörür tuzlarına göre yapılır ve kabul edilen bazı değerler vardır. suyun PH ı da iletkenliğinde bir faktördür.

Kudret Tezel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-11-2008, 12:31   #342
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-07-2007
Şehir: iSTANBUL
Mesajlar: 1,688
Daha önceki derslerden biliyoruzki ppm milyonda bir demekti yani 1 litre suya ( 1000 gram suya 1 mg tuz koymaktı.
Örneğin 2 litrelik suya 5 gram besin tuzu atarsak 5*1000 mg tuz / 2 litre su =2500 ppm
Elektriksel olarak 1 ms/cm 1 EC kabul ediliyor . 1 EC de 10 CF (kondüktivite faktörü )
kabul ediliyor elektriksel olarak normal ancak:
USA normlarında 1 ms/cm= 10 CF = 500 ppm kabul edilmiş.
Avrupa normlarında 1 ms/cm = 10 CF =640 ppm kabul edilmiş
Avustralya normlarında 1 ms/ cm =10 CF =700 ppm kabul edilmiş
Onun için değişik ölçü aletleriyle değişik neticeler almak mümkündür.
Çünkü kalibrasyonları ayrı ayrı kabüllere göre yapılmış olabilir.
Burada konuyu daha kolay anlata bilmek için 1, normu yani 500 ppm = 1EC = 10 CF normunu seçelim.
1 ms /cm demek 1000/1 =1000 ohm cm2/cm demektir .Yani kesiti 1 cm2 boyu 1 cm olan ve içinde 500 ppm yani 1 litresinde 500 mg Sodyum Clörür ( yemek yuzu ) olan su sütünunun direnci 1000 ohm dur. R =1000 ohm G =1/1000 moh = 0,001 S/cm ( mili bindebir demek olduğuna göre ) = 1 ms / cm demektir
İşte bu su sutununun veya ölçü aletinin 2 elektrotu arasındaki suyun direnci ölçülerek içindeki tuz miktarı aletin skalasından okunur.
BU ne işe yarar? bitkimize verdiğimiz taze besin eriyiğini önce bitkimizin istediği EC değerinde hazırlamamızı sağlar sonrada gecen zaman içinde tuz miktarının nekadarının kullanıldığını ,bitkimizin besin eriyiğini nekadar hızla kullandığını ,eriyiğin değiştirilmesinin zamanını gelip gelmediğini veya nekadar takfiye edileceğini gözlememizi,
dolayısı ile şimdiye kadar takip edemediğimiz afaki değerleri tayin etmemizi sağlar.
Tabiiki bu kontrol bitkimizin gelişmesi büyümesi ve verimliilği ile çok yakından alakalıdır.
Sevgili arkadaşlarim sizleri daha fazla sıkmak istemiyorum,zira konu oldukça teorik bir konudur . Nekadar anlatabildim bilmiyorum . Anlaşılmayan yerleri cevaplamak üzere sorularınızı bekliyorum.

dryuksel ve caglartekin beğendi.
Kudret Tezel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-11-2008, 22:51   #343
Ağaç Dostu
 
eczadolabi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-11-2007
Şehir: ankara
Mesajlar: 162
Hocam ısı konusu çok önemli mi?
5 santigrat derecelik değişim sonu etkiler mi mesela?
İlk aklıma takılan bu oldu.

eczadolabi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-11-2008, 07:53   #344
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 26-08-2008
Şehir: adana
Mesajlar: 361
Hocam aslında bu kadar geniş ve detaylı anlatımınız, ne ölçtüğümüzü,ne aradığımızı ve en önemlisi yapmak istediğimiz işin ne kadar hassas ve dikkat etmemizi gerektirdiğini etraflıca anlattınız .Isı konusu sayın eczadolabının dediği gibi bir hassaslıkda mı?

jibuti Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-11-2008, 12:47   #345
Ağaç Dostu
 
derin's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-03-2007
Şehir: Aksaray
Mesajlar: 298
Kudret bey derslerinizi bende takip ediyorum hep aklıma takılan bir soru var besin eriyiği hazırlarken örn.250l için şu kadar besin eriyiği gerekli deniyor ve hesaplanıp tartım işlemi yapılıyor 250l lik hesaplanan eriyik için neden ec ayarı yapmamız gerekiyor **** ec ayarı yapıyorsak neden besin eriyiği hesap ediyoruz eğer aralarında sabit bir oran varsa bu oran 250l içinde 1000 l içinde aynıdır bu oran sabit tutularak tartım yapılıp karışım ec ayarlamasıyla verilebilir

derin Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-11-2008, 22:04   #346
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-07-2007
Şehir: iSTANBUL
Mesajlar: 1,688
Sevgili arkadaşlarım dersi takip etmeniz beni sevindirdi ve sorduğunuz sorulardanda gerçekten takip ettiğinizden eminim ,memnun oldum.
Önce derin arkadaşımızın sorusuna cevap vermek istiyorum . sonrada belki yarın ec nin sıcaklıkla değişmesinin deneysel açıklamsını yapacağım .Çünkü bir düzen kurmak gerekecek.
Sevgili derin .soru güzel, mademki ec yi teorik olarak hesaplıya biliyoruz neden EC ayarı yapmamız gerekiyor veya EC ayarı yapacaksak neden tartıyoruz.
Besin eriyiği hazırlarken herşeyden önce formülümüzü kuruyoruz . Önce bu eriyiğim kaç litrelik olacağına karar veriyoruz . Örneğin 250 litre. Formülümüze göre mesela domates için 50 ppm fosfor olması lazım ise 50* 250 / 1000=12,5 gr fosfor lazım olduğunu hesaplıyoruz, bunun için gerekli kimyasal tuzu tartıyoruz . Sıra geliyor potasyuma , kalsiyuma ,magnezyuma vs vs . Bu tuzların tekbaşlarına öz iltkenliklerini ölçmek mümkün tabii . Ama 3 ,,5 ,,9 ,, çeşit tuz karışınca hepsinin karışmış (ortak ) özdirenci ni söylemek zordur. Teorik olarak belki hesap edilebilir ama bu çok zahmetli vede tartım hatalarından dolayı belkide kesin EC yi hesap etmek mümkün olmayabilir. derste bahsettiğimiz sofra tuzu sizi yanıltmasın o birtek karışım olarak kalibrasyonda kullanılıyor. durum böyle olunca en kolay yol eriyiğim EC sini ölçerek istediğimiz EC değerinde hazırlamaktır.Hiç bir arkadaşımızın hazırladığı besin eriyiği EC değerleri birbirini tutmaz ,sebep en azından kullanılan su farklıdır. suyun ölçümünde hatalar yapılabilir.velhasıl hatalar olabilir
kesin yol EC yi kontrol ederek hazırlamaktır .Ancak talimata göre örneğin 250 litre su için toplam 500 gram kimyasal tuz konuyorsa denenmiş neticelerdir, ikincisi büyük hatalara mani olmak için Formülün ppm değerleri çok önemlidir. sınırlar içindeyse çok anormal EC ler çıkmaz. Birde en önemlisi '( son ders çok iyi anlaşılmamış anlaşılan') bitkinin besin eriyiğini kullanmasını takip etmektir ve EC düştükçe yani besin kullanıldıkça ilave etmektir.
Ve EC kontrolünün en büyük avantajı da budur. Bitkimizi besinsiz bırakmamak ,veya henüz içinde besin olan eriyiği değiştirerek israf etmemek dir.

Kudret Tezel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-11-2008, 11:50   #347
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 26-08-2008
Şehir: adana
Mesajlar: 361
Hocam yukarıda verdiğiniz formül besin eriyiği hazırlanırken her zaman kullanılan bir formül mü?Yani Formülünü bildiğimiz bir besin eriyiğini bu yöntemlemi hazırlıyoruz.Atıyorum Fosfor150 ppm,Potasyum,90ppm gibi.Ama neticede Ec metre olmadan hepsi farazi kalıyor sanıyorum.Bilerek yapmak **** hatadan dönmek için en garanti ve hassas alet EC metre.

jibuti Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-11-2008, 20:03   #348
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-07-2007
Şehir: iSTANBUL
Mesajlar: 1,688
Galiba iyi anlatamadık sevgili jibuti. Şöyle diyelim besin eriyiği içinde olan minaraller, azot,fosfor,potasyum, kalsiyum ,magnezyum ,kükürt ve diğerleri formülümüzdeki ppm değerlerine göre hazırlanıyor ancak örneğin 250 litre derken hepsini 250 litreye koymuyoruz .,buna stoklu çalışma diyoruz.mesela 250 lıtre için 2,5 litrelik 2 adet şişeye A ve B stoğu olarak hazırlıyoruz. Bitkimizin büyüme durumuna göre profösyonel bir çailşma yapıyorsak EC degerini kontrol ederek gereken suya A ve B eriyiklerinden koyarak istediğimiz EC değerinde hazırlıyoruz. Hazırladığımız besin eriyiğindeki minerallerin oranları formülümüze sadık kalıyor, oranları değişmiyor ancak eriyikteki toplam tuz miktarı değişik olabilir. kullanma talimatındaki gibi 10 litreye 100 cc A 100 cc B eriyiğinden konduğunda EC değeri makul değerlerde bir değer olur bu değer yapılan deneylerde tesbit edilmiş bir değerdir .Formüldeki toplam tuz miktarından kaynaklanır.
Bu konu hassas arkadaşlar, anlaşılmadıysa sorularını bekliyorum.

caglartekin beğendi.
Kudret Tezel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-11-2008, 23:08   #349
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 26-04-2008
Şehir: ordu
Mesajlar: 12
dersler süper hocam ben de uzun zamandır takip edememiştim mayıstan bu yana. Saat geç olduğu için ilk derserlerinizi okudum ve sonralarını okuyamayacağım, çünkü yatmam gerek. Şu sorum var benim saksıda domates gibi yaz sebzesi yetiştirecek olsam kötü oluyorlar çok büyümeden bu neden oluyor bulamadım, sanırım çok sıcaktan ve arada kaçırdığım fazla sulama olabilir ama tohumu saksıda çimlendirdiğim zaman yerlerini oynatınca hemen kötü oluyorlar, sizce nedeni ne olabilir? Biliyorum saksıdaki besin değeri bu kadar çok gelişen bitkiler için yetrsiz gelecektir. Saksılar orta boy ve en fazla 2 fide bulunuyor. Çok kapsamlı olarak hazırlamam zor topraksız tarım için. Sadece bu tür bitkilerin saksıda sebzelerini verebilmeleri için neler önerirsiniz hocam. Saygılarımla ve başarılar size ve tüm ağalar.net'in herşekilde yanında destekçilerine. İyi geceler herkese.

nicolas Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-11-2008, 23:23   #350
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-07-2007
Şehir: iSTANBUL
Mesajlar: 1,688
Sevgili arkadaşlar öncelikle gecen gün eczadolabı arkadaşımızın sorduğu soruyu cevaplıyalım. Bu gerçekten önemli bir soru.Daha önce cevaplıyacaktık ancak nümerik değerler verebilmek ve EC metrenin son halini anlata bilmek için bir deney düzeneği kurdum ama deney biraz uzun sürdüğü için dün akşam yetiştiremedim.
Kurduğum düzen şu idi; Önce kalorimetre kabı olarak kullandığım 1,75 litrelik kavanozda 25 dercede 3,5 EC yani 3,5 mS cm lik bir sodyum klörür eriyiği hazırladım ve buz dolabında 5 dereceye kadar soğuttum.
Kavanozun içine hem orjinal hemde kendi yaptığım EC metreyi , 60 decelik bir laboratuvar termometresini ve 20 watlık bir ısıtıcı koydum, ve magnetik karıştırıcıda devamlı karıştırarak ısının her yerde ayni olası sağlamaya çalıştım. ama ben deneye başlayıncaya kadar termometre 6 dereceyi gösterdi,ve deney 6 derece santigrattan başladı.
6 10 15 20 25 30 35 40 45 50 55 derecelerdeki EC değerlerini hem yaptığım EC metreden hemde orjinalden okudum , ve sırasıyla 2,3 2,5 2,8 3,25 3,5 3,8 4,1 4,4 4,8 5,1 5,4 olarak tesbit ettim.Derce değerlerini orjinal ec metrenin dijital termametresi ile takip ettim ama analog termometre ilede kontrol ettim. Sonra bir EC ve sıcaklık tablosu hazırladın .
Bu arada orjinal EC metrenin otomatik ısı kompanzasyonu olduğu için deney boyunca sabit olmamakla birlikte 3,6 ile 3,75 arasında değerler gösterdi .Yani hemen hemen hep sabit kaldı. Her malzemenin sıcaklıkla değişem bir direnç katsayısı mevcuttur .Bunların bazıları normal kullanma şartlarında hesaba alınmıyacak kadar küçüktür. Ama tuzlu suyun ısı ile direnc değişim katsayısı yapılan deneydende anlaşılacağı üzere çok küçük değildir , bu deneyde 3,5 ms cm için ısı katsatısını 0,062 olarak hesapladım. Isı yükseldikçe direnç azalmakta dolayısı ile iletkenliği artmaktadır. Netice ortada . Ama Tuzlu suyun yani besin eriyiğinin sıcaklıkla değer değiştirmesi normal şartlarda ve bizi ilgilendiren bitki büyütme konusunda çok çok ta büyük hatalar olduğunu sanmıyorum. Çünkü besin eriyiği sıcaklığı nihayet 5-10 derece + / - aralıkları pek geçmez .Yani baz olarak 25 derece standart ise 15 /35 derceleri arasındaki fark ( üstelik 3,5 EC için bu aslında yüksek bir EC dir ama özellikle biraz yüksek almayı uygun gördüm)
Öyle abartılacak bir fark olmasa gerek.
, zira bir çok formülde mesela 2 ms cm + su EC si der
suyun EC si 0,5 ,06 olabildiği gibi 0,2 de olabilir. Bazı formüllerde EC 1,5 _2,0 ms cm der . yani mela illede 2,05 1,85 olacak diye bir kaide görmedim.
Ayrıca EC metre ile kontrol yapan arkadaşlar bilirler ki EC nin 0,5 -0,8 fark lı olması çok önemli değişikliklere sebep olmaz.
Bu deneydeki neticeler normal şartlarda 2,0 - 2,5 EC için dahada düşük olacaktır . Netice olarak ısının 10 -15derece gibi yükselmesi korkunç hatalara sebep olamaz , zaten EC niz bir bilgisayar veya bir otomatik düzenle kontrol edilmiyorsa bu hatadan çok daha büyük hatalar yaşanıyor demektir.Bu hataya mahal bırakmak istenmiyorsa bir çizelge hazırlanarak ısı kompanzasyonu yapmakta çok zor bir şey değildir.

Kudret Tezel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-11-2008, 23:35   #351
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 26-04-2008
Şehir: ordu
Mesajlar: 12
merhabalar herkese
hocam eczadolabının soruna çok güzel açık birşekilde ifade ettiğiniz için teşekkürler bu cevapla birlikte formunuzu da takip edenlere çok büyük yararı dokunacağına inanıyorum.
fakat ben soruma cevap göremedim hocam affınıza sığınarak söylemek durumundayım bunu. Ben saksıda yetiştirmeye çalışıyorum ve besin maddelerini yani kimyasal olarak bulmam çok zor imkansız gibi. Sizlerin anlattığı gibi bir düzeneği kurabilmem için geniş zamanımın olması gerek fakat derslerle de uğraştığım için sadece pratik olarak bu sebzelerimin yeterince sağlıklı bir şekilde nasıl sebzelerini vermeyi mümkün kılabilirim acaba. Cevabınızı çok büyük bir sabırsızlıkla bekliyorum hocam. Saygılar ve başarılar size ve tüm bu denemelerle ve herşekilde topraksız tarımla uğraşan dostlarımıza.

nicolas Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-11-2008, 12:01   #352
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 26-08-2008
Şehir: adana
Mesajlar: 361
Sevgili Kudret hocam yukarıda anlattığınız stok besin eriyiği 2.5 ltlik 2 adet şişeden oluşuyor.Verdiğiniz formülle de bu toplam 5 litrelik stok için gerekli minarelleri hesaplıyor, A ve B şişesi olarak stokluyoruz.Elbette mevzu olan 250 lt besin eriyiği için.Buda final besin eriyiği sanırım.EC side stoktan kaç cc stok besin eriyiği ve kaç lt suya koyduğumuzla ortaya çıkacak sanırım.Umarım doğru anlamışımdır.

jibuti Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-11-2008, 23:03   #353
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-07-2007
Şehir: iSTANBUL
Mesajlar: 1,688
Sevgili nicolas. toprak hakkında bu kadar olumsuz olmıyalım. Tohum tetiştirmek için toprak kötü bir ortam değildir. Birçok fide toprakta tetiştirilir sonra topraksız kültüre alınır. Ama bu demek değildirki mutlaka toprakta yeyiştireceğiz. Tercih meselesi. Tohumumuzu toprakta tetiştireceksek önce tohum harcını hazırlamamız lazım. Gelişi güzel seçilmiş fiziksel olarak kötü bir yapıya sahip bit toprakta tabiiki iyi netice alınamaz.
Tohum harcı olarak heryerde bahseliliyor. Bir kısım bahçe toprağı bir kısım yaprak çürüğü örneğin torf ve bir kısımda dişli dere kumu. Bu nedemektir toprağımızda tohumlara yetecek kadar besin, köklerin rahat gelişe bilmesi için yumuşak bir ortam ve hava almayı temin edecek aralarında boşluklar olan ( kumdan dolayı ) bir ortam lazım. Saksının altına direnej için daha kalın kum ,mesela çakıl taşı konur üzerine hazırlanan harç konur, Eğer toprağı gübrelemek istiyorsak 1 m3 toprağa yaklaşık 1-1,5 kg kadarda 20-20-0 kompoze gübre konur iyice karıştırılırsa güzel bir tohum yetiştirme ortamı olur.
Bu karışımı tabiiki eleyip içindeki büyük parçaları ayıklamalıyız. birazını kenara ayırdığımız tohum harcını tohumları makol aralıklarla ektikten sonra üştüne 1,0 cm kadar harç serilir ve bir tahta parçasıyla biraz bastırılır , tohunlar harca iyice temas etsim diye.
Bir fıs fıs la bolca sulanır . hortum veya ibrik le sulanırsa toprak karışır tohumlar özellikle küçük tohumlar toprak yüzüne çıkar.Üstüne bir naylon gerilir gölgeye konur tohumlar yeşermeye başlayınca örtü kaldırılır, yavaş yavaş alıştıra alıştıra güneşe çıkarılır ama sulamaya dikkat etmeli asla susuz bırakmamalıdır.
Fideler yerinden alınıp şaşırtılacaksa veya su kültürüne alınaçaksa akşamdan iyice islatılıp toprağı yumuşatmak lazımdır . Ve çok nazik bir biçimde yapraklarından yuyup almalı ve köklerini bol su ile yıkayarak su kültürüne almalıdır.
Sevgili nicolas bilmem oldumu ,surunuzun cevabını alabildinizmi.?

Kudret Tezel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-11-2008, 13:09   #354
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-07-2007
Şehir: iSTANBUL
Mesajlar: 1,688
Sevgili arkadaşlar ,bir soruda ben sormak istiyorum cevaplarsanız sevinirim.
Red robin cinsi domates yetiştiren arkadaşları ilgilendiriyor sorum.
Bir kök red robin domates ömrü boyunca kaç litre besin eriyiği ister. 30 kök için bu miktar mak-min ne olabilir. Verceğiniz cevaplar için teşekkür ederim.

Kudret Tezel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-11-2008, 19:20   #355
Ağaç Dostu
 
malbman's Avatar
 
Giriş Tarihi: 25-04-2008
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,600
Galeri: 15
Kudret hocam, Red Robin ile ilgilenenlerden biri de benim ama kendi adıma bu soruyu cevaplayamayacağımı belirtmek isterim. Zira ilk kez bu yıl deniyorum ve ne ömrünün ne kadar olduğunu, ne de birim zamanda ne kadar besin eriyiği kulandığını ölçme şansım olmadı. Ama yapabilen arkadaşlar varsa litfen bilgi versinler. Bu sayede hepimiz bir fikir ediniriz. Sevgi ve saygılarımla

malbman Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-11-2008, 21:09   #356
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-07-2007
Şehir: iSTANBUL
Mesajlar: 1,688
Teşekkür ederim sayın malbman, bu sene red robin yetiştirecekler çok zannediyorum ama şimdiye kadar yetiştiren varmı bilmiyorum. Sayın denizakvaryumu tumbler cinsi yetiştirdi belki bir fikir verebilirdi ama nedense derslere girmiyor galiba, sesini duyamıyoruz

Kudret Tezel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-11-2008, 21:15   #357
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 26-08-2008
Şehir: adana
Mesajlar: 361
Sevgili kudret hocam yukarıda formülle ilgili yazdıklarım doğrumu.Siz onaylamadan veya yorum yapmadan bu konuda ikna olamam.

jibuti Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-11-2008, 22:01   #358
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-07-2007
Şehir: iSTANBUL
Mesajlar: 1,688
Sevgili jibuti söylediklerin tamamen doğru. Stoğumuz 2,5 litrelik 2 adet şişe yani 100/1lik yani 100 kere konsantre. Buraya dikkatinizi çekmek istiyorum lütfen sizde 1 /100 konsantre demeyiniz bazı etiketlerde yazdığı gibi.Bu yanlış bir orandır 100 defa konsantre ise doğru yazılımı 100/1 dir. Eriyik hazırlarken 1 litre suya 1000/100 =10 cc A 10 cc B koyacağız ,veya talimatta yazdığımız gibi 10 litre için 100 cc A 100 cc B.
Bu sistem amatörce bir hazırlamadır.Afakidir, besin kitini hazırlıyanın talimatıdır. Ama işler iyi gidiyorsa hata yok demektir ancak besin eriyiğini kaçgün sonra değiştirelim derseniz önem kazanır. ilk verdiğiniz besin eriyiğinin EC si kaçtı ,kaça düşmüş, içindeki tuz miktarı hangi seviyeye inmiş bunu takip edebilmek için çok önemli.Bazı formüllerde sadece reçete verilir örneğin 100 gr K No3 25 Gr MKP 50 Gr Ca No3 vs vs ec 2,5 mS cm, orada bu malzemeyi nekadar suya koyacağınız belli değildir, Örneğin envor arkadaşımızın verdiği reçetelerde olduğu gibi.işte EC metre ozaman önem kazanır.Bütün bunların yanında EC metre besin eriyiğinin kullanımını yakip etmek için çok önemlidir.
yukarıda anlatıldığı gibi

caglartekin beğendi.

Düzenleyen Kudret Tezel : 08-11-2008 saat 22:04 Neden: yazı hatası
Kudret Tezel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-11-2008, 22:14   #359
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 26-08-2008
Şehir: adana
Mesajlar: 361
Sevgili kudret hocam sizin yazılarınızdan öğrendiğim bir konu var Ec metre besin eriyiğimizin durumunu bize aktarıyor ve gereksizce besin eriyiğimizi heba etmemizi önlüyor.Besin eriyiğindeki minarellerin azalması durumunda takviye etmemizi sağlıyor.Peki besin eriyiği takviyemizi stoktaki şişemizden ne şekilde yapmalıyız.Ec metre kontrolünde cc ler olarak mı yoksa stoktaki A ve B şişelerinden alacağımız belli cc leri belli bir litrede karıştırıp ec sini ölçtükten sonra mı besin tankına ilave edeceğiz.Karışık mı oldu yoksa ben mi karıştım iyice

jibuti Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-11-2008, 23:01   #360
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-07-2007
Şehir: iSTANBUL
Mesajlar: 1,688
Sevgili jibuti buda çok önemli bir soru biliyormusun.EC metreyi kulanarak besin eriyiğinin içeriğini anlıyabilmek ,onunla bütünleşe bilmek EC ile zaman faktörünü karşılaştırabilmek bu işte yavaş yavaş profösyonel olmak demek, nasılmı ?
Örnek : bugün besin eriyiğimizi hazırladık ve bitkilerimizi beslemeye başladık.başlangıç EC miz 2,5 ms cm olsun bu nedemektir? eriyiğimizde Amerikan normuna göre 500*2,5=1250 ppm tuz var avrupa normuna göre 2,5*640 =1600 ppm Avusturalya normlarına göre
700*2,5 =1750 ppm tuz var.Bir gün sonra bakıyoruz çok az düşmüş 2 gün sonra bakıyoruzmesela 2,25 e düşmüş bunu 2,5 a çıkartmak istiyoruz ,2 yol var birincisi rizikolu, A dan ve B den ayni miktarlarda alarakdikkatlice azar azar ilave ile 2,5 a gelmek . ikinci yol rizikosuz veya çok daha az rizikolu. EC si yüksek bir eriyik hazırlıyoruz mesela 4 ec
bu eriyikten vererek dikkatlice 2,5 a gelmek. Bunları anlatmak biraz karışık teoriler olarak gelebilir ama bir kaç kereden sonra tankınızın ne kadar eriyikle nereye geldiğinin pratiğini kapacaksınız . 2 gün sonra yine bakacaksınız yine ayarlıyacaksınız fakat bir süre sonra aradan 2 gün geçtiği halde ec düşmiyecek veya çok az düşecek ,işte ozaman anlıyacağızki eriyikteki bazı tuzlar kullanılamadığı için tuz birikmeye başlamış işte ozaman
eriyiği yenileme zamanı gelmiş demektir. Bitki ne verirseniz hepsini almaz,aslında hepsini kullana biliyor ve mesela her gün EC muntazaman düşüyor takfiye yapıyoruz yarın yine düşüyor yarın yine düşüyor sa yani değiştirme zamanı nekadar uzunsa eriyik formülü okadar güzel demektir.Neden eriyikte bitkinin istediği kadar tuz var demektir ,yani formül idealdir. İşte EC metreyi bu mantıkla kullanmak lazımdır. Bilmem anlatabildimmi?

caglartekin beğendi.
Kudret Tezel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Etiketler
#bursa topraksız tarım


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 22:53.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024