agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Üretim, Bakım, Düzenleme, Temel Malzemeler > Temel Konular (Toprak, Gübre, Tohum, Sulama)
(https)




Beğeni Düzeni542Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 05-07-2011, 03:03   #391
Ağaç Dostu
 
Lilium's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-05-2008
Şehir: Balıkesir Gönen
Mesajlar: 7,546
Galeri: 106
Çok yazık arkadaşlar, güzel başlayan bir başlığın ve bir bereberliğin (Ubyi) içine maddiyat çıkar hırs (vs) girdiğinde nerelere vardığını görmek bana sadece üzüntü veriyor, daha önceki mesajlarımda konunun nereye varacağını beklemeden sazan gibi atlamam bir iyi niyetimin göstergesidir, hatta bir ürünü elinizde analiz belgeleriniz yoksa bu şekilde alenen reklam ettiği için sevgili meyvelitepeyi cesaretinden dolayı kutlamıştım, bu iyi niyetle yazdıklarım bile "gayretleriniz takdire şayan" diye algılandı, özeldende kendisine tekrar iyi niyetimi gösteren mesaj attım.

Şu kadar gündür bir sürü denemeler deneyler sonun da geldi 315- 580grama ve diğer konu, kalsinemidir rafinemidire dayandı.
Yahu arkadaşlar ayıptır Ubyi ile başlayan bu güzel iş birliğine bir arkadaşımız doğal mücadele adına bir ürün çıkarmış ve bir kaç aylık bir ürün, eksikleri olabilir, bunu hep birlikte konuşarak düzeltebilirdik, bunun bu kadar reklam edip tu kaka yapılmasını ben hiç yakıştıramadığımı üzülerek belirteyim.

Yani tüm zehirleri hallettik, bir tek kaolin kilinin kalsinesindeki zehir kaldı, üstelik yeni bir heyecanla başlayan ubyi bir ürün çıkarmış ve biz bunu yerden yere vuruyoruz, yapmayın arkadaşlar bir yılan bile avına bir şans verir, Bizler de biraz zaman tanıyıp bir şans verip aramızda konuşarak bunları hep birlikte çözerdik.

Bunun yerine sevgili meyvelitepe (Bir tek ben bilirim) ürünü kötü lanse ederek aklıma en son gelen şu, kime, kimin için çalıştığını çok merak ediyorum. Normaldir çalışabilirsiniz kimse de bir şey diyemez.

Düşünüyorum da sizin reyting gibi bir şeye de ihtiyacınız yok.

O halde niye sevgili meyvelitepe?

Biraz vijdanı olan yeni çıkmış bir ya da iki aylık bir ürünü üstelik UBYİ çatısı altındaki ürünü bu kadar tu kaka adeta dalga geçercesine nişastadan örnekler vererek bu kadar küçümsemesini kınıyorum.

Olmadı sevgili meyvelitepe bu kadar yazılarınızla o kadar deneyimlerinizle , gerek sitede gerek bloğunuzdaki yazılarınızla örnek kişiliğinizle örnek teşkil ettiğinizi söylememe gerek yok sanırım.
Ama bu davranış biçiminizi hiç yakıştıramadığımı söylemeden edemeyeceğim.

Bu ürüne çok iyi bir üründür demiyorum tekrar ediyorum eksikleri vardır olabilir.
Bakınız daha önceden koyulmuş bir resim, lütfen arkadaşlar bakınız, bu şekerler giriye benziyormu?

Name:  IMAG0002%20[640x480]%20-%20Kopya.JPG
Views: 1557
Size:  56.4 KB

Yoksa şeker üretim rengi giri olmuşta ben mi körüm.

Yapmayın sevgili meyvelitepe buna el vijdan derler.

Diğer bir konu satın almış olduğunuz herhangi bir ürün sahibine "getirin analiz raporlarınızı" deme cesaretini nereden alıyorsunuz siz kim oluyorsunuz ki,
Ürünle varsa bir sorununuz alırsınız ürünü gider tahlil ettirirsiniz sonuçlar yanlışsa gerekli mercilere baş vurursunuz.

Bu analizler elinizde var olsa bile, ürünü kötü reklam etme hakkına sahip değilsiniz.

Gerek ensar bey, gerek (acemi caylak) ali beyin yerinde olsam bu kadar sakin bir şekilde izlemede kalabileceğimi hiç sanmıyorum.


Acaba diyorum bütün her şey bu cümlelerdemi gizli.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Zeytinlibahçe Mesajı Göster
Sn Meyvelitepe uzun zaman önce bazı sebeplerden dolayı Uzak bahçelerden fikir olarak değilse bile çalışmalarından ayrıldı. Bunu da çalışmaları sekteye uğratmamak için hiç bir zaman beyan etmedi, dolayısıyla oluşum içinde bir liderlik savaşının içinde olacağını sanmıyorum. Bir başka arkadaşın da olacağını sanmıyorum.

Bu oluşumun ilk tohumlarını atan kendisi,
Biri ona bir şeymi dedi? Niçin ayrıldı? Neden ayrıldı? Sebep neydi? sebep göstermiş mi? (sorma yetkim yok sadece merak ediyorum)

O tarihler bu ürün çıkarılmaya karar verildiği tarihler olmasın.

Hani diyorum, "şeytan detaylarda gizlidir" mi açaba?

Lilium Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-07-2011, 09:47   #392
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 05-10-2010
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 64
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi soilless Mesajı Göster
Ama tüm okuduklarımla yerli veya yabancı toplamı 10-12 kaynakta olsa hiç bir şekilde yerli kaolin ülkemiz kaolinin sorun ve sıkıntılarında KANSOREJEN etki tehlikesi ve ihtimalini OKUMADIM.

Zengişleştirmede kimyasal liç biyolojik liç (chemical leach-biological leach) ihtiyacını okudum ama yerli kaolin cevherinin kimyasal ve de fizyolojik etkisi nedeniyle kanserojen yapısı nedeniyle pazar sorunu olduğunu okumadım.

İlk yadırgadığım konu budur.
Merhaba,

Tartışmalarınızın sadece kaolin ile ilgili kısmına ticari kaygı gütmeden katkıda bulunmaya çalışıyoruz.

İyi işlenmiş bir kaolin mide ilacından dudak boyasına, göz kalemine veya cilt maskesine kadar kullanılan bir üründür. Doğru teknikler ile işlendiği zaman en zararsız minerallerden biridir. Özellikle kalsine olmuş son derece zararsızdır.

Gerçek kaolin mineralinin kansorejen etkisi olmaz. Rafine kaolin bulunduğu ortamın nemini emebilen özelliğe sahiptir. Rutubetli ortama uzun süre maruz kalır ise bakteri üremesi olabilir. Kalsine kaolin kimyasal ve fiziksel yapısında oluşan değişiklik nedeni ile rafine (yıkanmış) kaolinin aksine üstüne su dökmez iseniz ortam nemini emmez. Bu nedenle yukarıda saydığım insan sağlığı için oldukça hassas yerlerde daha çok kalsine olmuş ürünler kullanılır.

Serbest silis ve kansorojen etkisi şudur;
Yurdumuzdaki kaolin yataklarının bir çoğunda SiO2 değeri % 60-70 hatta daha üstünde, Al2O3 değeri % 10-25 arası ve SO3 yani kükürt değeri % 2-3 ler mertebesindedir. Buradaki yüksek silisyum diokasitin bir kısmı alüminyum silikat yapısındaki bağlı SiO2 olmayıp serbest silisdir. Bu serbest silis değerleri ancak işleme (yıkama, rafinasyon) tabii tutularak azaltılabilir. SO3 ise ısıl işlem gördüğünde uçar.

Yani rafine olmamış, sadece öğütülmüş önemli bir kısım yerli kaolinde serbest silis bulunabilir. Bunun ne zararı var; işleme sırasında uçuşan silis parçacıklarının solunması (meşhur kot yıkama işçileri olayı gibi) akciğerlerde bloklaşıp tahribat yapabilir. Bu daha çok kaolini öğütürken, torbalarken karşılaşılabilecek bir tehlike.

Uygulamaya gelince ağaçlara püskürtme esnasında böyle bir tehlike var mı? Olabilir. Ama unutmayalım ki çok uzun süre sürekli serbest silis solunması da gerekir.

O nedenle ben şahsen kaolinin kansorejen etkisi konusuna katılmıyorum. Fakat kuru öğütme, özellikle yerli kaolinin içinde işlem sırasında öğütülmüş olan serbest silisin sizin istediğiniz film oluşumunda veya UV/IR yansıtıcılığındaki etkisinin ne olduğu sanırım daha önemli.

Saygılarımla

Sabry Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-07-2011, 09:48   #393
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Sn.Sarıcan, durumunuzu çok güzel yansıtmışsınız, tebrikler.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-07-2011, 09:59   #394
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-04-2008
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 138
Merhaba

Kaolin konusunu uzun zamandır (yıllardır diyebilirim) takip ediyorum. Hemen belirteyim ki şu an tarımla uğraşmıyorum ve bir ticari bağlantım da yok, sadece doğal tarıma bir hobi olarak ilgi duyuyorum.

Kaolinin tanıtımı konusunda sanırım herkesin meyvelitepe'ye teşekkür borcu var, çünkü o bu teknolojiyi öğrenip uygulamasaydı şu an kimse burada tarımsal kaolini konuşmuyor ve ticaretini de yapmıyor olacaktı.

benim okuduklarımdan anladıklarım özetle şunlar (yanlışım varsa lütfen düzeltin).

1. Kaolininin rafine edilmemesi tarımsal olarak çok fazla önemli olmayabilir fakat kaolin içinde bulunması muhtemel kanserojen maddeler insan sağlığı açısından (özellikle uygulamayı yapan kişiler) ciddi bir risktir. Bu durumda rafine edilmemiş tarımsal kaolinin ticaretini yapanlar sattıkları ürünün içerdiği maddeleri gösteren bir analizi beyan etmek zorundadırlar.

2. Kaolinin kalsine edilmesi ve parçacık büyüklüğü konusu tamamen bitkiler üzerindeki etkileriyle ilgilidir.

Anladığım kadarıyla 2 mikrondan büyük parça büyüklüğüne sahip kaolin fotosentezi olumsuz etkileyebilir ve verim düşüklüğüne sebep olabilir.

Kalsine edilmemiş kaolin ise güneş ışınlarını gerektiği gibi yansıtma konusunda ideal değil gibi görünüyor.

Bu maddedeki konular isteyenler tarafından kendi bahçelerinde denenebilir, fakat gereken olumlu sonuçlar elde edilemezse "kaolinin bir faydası yok" deme hakkına sahip olamazlar.

3. Ağırlık konusu ise fiyat karşılaştırması açısından önemli. Diyelim ki aynı yüzeyi a ürününü 1 kg. kullanarak, b ürününü 2 kg. kullanarak örtebiliyorsunuz. O zaman a ürünün birim fiyatı 2 TL, b ürününün birim fiyatı 1 TL ise b ürünü a ürününden daha ucuz değildir, aslında fiyatları aynıdır. Bir matematikçi olarak
2=1 şeklinde ifade edebileceğimi düşünüyorum

Kısacası yukarıdaki örnekte b ürününü satan kişi, benim ürünüm daha ucuz diyorsa doğru söylemiyordur.

ServetAydoğan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-07-2011, 09:59   #395
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Kişisel bazda yapılan saldırılar ve yapılan tartışmaları çatışma veya hesaplaşmaya benzeten ifadeler son derece yakışıksız. Kimin ürünü varsa tartışılır. Bunda yadsınacak bir şey olduğunu sanmıyorum. Ama kişiliğe yapılan saldırılar için, saldıranlar özür dilemeli. Neden bir konu doğru düzgün tartışılmıyor da, hemen arkasında lider olma tutkusu veya başka nedenler aranıyor? (Bazı kişilerin liderlikle ilgili sorunları olduğunu düşünüyorum)

Sn MeyveliTepe, kaolinin Türkiye'de tarımda kullanımını ilk defa gerçekleştiren arkadaşımızdır. Gerek blogları gerekse yaptığı deneysel çalışmalarla çığır açacak çoğu kimsenin hayal bile edemeyeceği yeniliklere öncülük etmiştir. Karşılığında, değer bilen binlerce çiftçinin hayır duasını almaktadır.

Sn MeyveliTepe öncülük ettiği kaolin konusunda duyarlı bir insan olarak ortaya çıkan ürünlerin amaca uygunluklarını da sorgulamaktadır. Bu da gerçek bir liderden beklenen bir harekettir. Sorumluluk duygusu olan herkesin yapması gereken de budur.

Gelin görün ki, bu davranış bile bu forumda bazı kişi veya kişilerce yanlış algılanmakta, sanki birilerine çamur atıyormuş izlenimi yaratılmaktadır. Eğer ortada sorulması gereken sorular varsa tabii ki sorulacaktır. Yanlışlık veya eksiklik varsa tabii ki düzeltilecektir. Bu yanlışlıkların düzeltilmesi, eksikliklerin giderilmesi bilimsel gerçeklerin tüm aydınlığıyla ortaya çıkması, sadece Sn MeyveliTepe'nin değil hepimizin görevi olmalıdır ve yine hepimizin yararınadır.

Gelin görün ki, bazı arkadaşlar bunu yapmak yerine Sn MeyveliTepe'ye kişisel olarak saldırmayı yeğlemektedirler. Bunu şiddetle protesto ediyorum. Bu kişilerin bunu söylemeye hakları olduğunu düşünmüyorum ve site yönetimini buna müdahale etmeye çağırıyorum.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-07-2011, 10:09   #396
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Gerek rafinasyon gerekse kalsinasyon Türkiye'de yapılabilir. Bu iki olanak maden tesislerimizde mevcut. Eğer satın alınması çok pahalı ise, yapılacak tek şey, maden tesisinden bu birimlerin kiralanması olabilir. 30 metre boyunda 2 metre çapında bir kalsinasyon fırınında tonlarca malzeme yarım saatte kalsine edilebilir. Yapmak isteyenlere tüyo da vereyim: Kalsinasyon sıcaklığı 1050 - 1100 C derece olmalı (müllit üretim sıcaklığı). Süre ise, 150 mm'lik yığın için 0,5 saat olmalıdır.


Düzenleyen Dogasever : 05-07-2011 saat 10:15 Neden: düzeltme
Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-07-2011, 10:55   #397
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Sn.Soilless, yazdıklarınız önemli. Serbest silica meselesini ben de parçacık film teknolojisinin gelişimini ve tarihçesini incelerken Peter Harben'in alıntısından öğrenmiştim.

"Current particle film technology is based on kaolin, a white, non-porous, non-swelling, low-abrasive, fine-grained, plate-shaped, aluminosilicate mineral [Al4Si4O10(OH)8] that easily disperses in water and is chemically inert over a wide pH range. Coating grade kaolin is >90% pure and has a high brightness quality of >85%.Water-processed kaolin is
>99% pure and has a brightness of >85%. Mined, crude kaolin has
traces of Fe2O3 and TiO2 that are removed during processing to increase brightness. In addition, crystalline silica, SiO2, a respirable human carcinogen, must be removed to insure human safety
(Harben 1995)." [1][2]

"Mevcut parçacık film teknolojisinin temel alındığı kaolin, beyaz, gözeneksiz, şişip kabarmayan, aşındırıcı olmayan, ince taneli, tabak şekilli, su içinde kolaylıkla asılı kalarak suspansiyon oluşturan, geniş bir PH aralığında inert olan alimünyum silikat (Al4Si4O10(OH)8) mineralidir. Kaplanabilir sınıf kaolin %85'den daha parlak ve %90'dan daha saf kalitededir. Ham kaolinin içerdiği iki iz element olan Fe2O3 ve TiO2'nin ayrıştırılıp uzaklaştırılması çeşitli endüstriyel uygulamalar için de gerekli olan %85 beyaz parlaklık kalitesi için gereklidir. Buna ilaveten insan sağlığı için solunduğunda kanserojen olan serbest SiO2 silika kristallerinin insan sağlığı için mutlaka ayrıştırılıp uzaklaştırılması gerekir (Harben 1995). "

[1] Horticultural Reviews, John Wiley & Sons, Inc.
[2] Journal of Economic Entomology
Harben, P. W. 1995. The industrial minerals handbook II: A guide to markets, specifications,and prices.

Neticede söylenen bu. Benim uydurduğum bir şey de değil.


İlginçtir ki, bu alıntının kısaltılmış versiyonu söz konusu ürünün aslında uygun olduğunu göstermek için kullanılmıştı. Burada "kaplama" ile kastedilen de endüstriyel kaplamalardı.

Serbest silika konusunda safsızlıklardan ayrıştırıldığı bilinen ürünler için bir sakınca görünmüyor ancak bilinmeyen ürünler için ister istemez tereddüt doğuyor. Tarım uygulaması bir sis gibi atılarak yapılıyor. Kendi adıma iyi bir toz maskesi kullanmaya çalıyorum ama yardımcım ısrarıma rağmen kullanmıyor.

Daha sonra bu konuda başka dökümanlara da ulaştım. Zaman içinde aktarırım.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-07-2011, 11:42   #398
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-03-2009
Şehir: ankara
Mesajlar: 176
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Dogasever Mesajı Göster
Kişisel bazda yapılan saldırılar ve yapılan tartışmaları çatışma veya hesaplaşmaya benzeten ifadeler son derece yakışıksız. Kimin ürünü varsa tartışılır. Bunda yadsınacak bir şey olduğunu sanmıyorum. Ama kişiliğe yapılan saldırılar için, saldıranlar özür dilemeli. Neden bir konu doğru düzgün tartışılmıyor da, hemen arkasında lider olma tutkusu veya başka nedenler aranıyor? (Bazı kişilerin liderlikle ilgili sorunları olduğunu düşünüyorum)

Sn MeyveliTepe, kaolinin Türkiye'de tarımda kullanımını ilk defa gerçekleştiren arkadaşımızdır. Gerek blogları gerekse yaptığı deneysel çalışmalarla çığır açacak çoğu kimsenin hayal bile edemeyeceği yeniliklere öncülük etmiştir. Karşılığında, değer bilen binlerce çiftçinin hayır duasını almaktadır.

Sn MeyveliTepe öncülük ettiği kaolin konusunda duyarlı bir insan olarak ortaya çıkan ürünlerin amaca uygunluklarını da sorgulamaktadır. Bu da gerçek bir liderden beklenen bir harekettir. Sorumluluk duygusu olan herkesin yapması gereken de budur.

Gelin görün ki, bu davranış bile bu forumda bazı kişi veya kişilerce yanlış algılanmakta, sanki birilerine çamur atıyormuş izlenimi yaratılmaktadır. Eğer ortada sorulması gereken sorular varsa tabii ki sorulacaktır. Yanlışlık veya eksiklik varsa tabii ki düzeltilecektir. Bu yanlışlıkların düzeltilmesi, eksikliklerin giderilmesi bilimsel gerçeklerin tüm aydınlığıyla ortaya çıkması, sadece Sn MeyveliTepe'nin değil hepimizin görevi olmalıdır ve yine hepimizin yararınadır.

Gelin görün ki, bazı arkadaşlar bunu yapmak yerine Sn MeyveliTepe'ye kişisel olarak saldırmayı yeğlemektedirler. Bunu şiddetle protesto ediyorum. Bu kişilerin bunu söylemeye hakları olduğunu düşünmüyorum ve site yönetimini buna müdahale etmeye çağırıyorum.

Aynen katılıyom ve forumda yaşanan, yaşanması muhtemel tartışmaları, FORUM ORTAMINDAKİ AR-GE'nin (araştırma-geliştirmenin) olmazsa olmazı olarak görüyor, tartışmalara kişiselleştirme gözü ile bakılmamasını, (zaten bir tartışmada karşı taraf olmadan, mualefet edilmeden tartışılmaz ki) verilen tepkilere bilginin açığa çıkması gözü ile bakılmasını, kişisel olarak art niyet aranmamasını, hatalarında olabileceğini, kısaca olumlu yaklaşılmasını diliyorum. Kimse merak etmesin zaman her şeyi ortaya çıkarır.
Herkese kolay gelsin.

zafersu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-07-2011, 11:57   #399
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Dogasever Mesajı Göster
Gelin görün ki, bazı arkadaşlar bunu yapmak yerine Sn MeyveliTepe'ye kişisel olarak saldırmayı yeğlemektedirler. Bunu şiddetle protesto ediyorum. Bu kişilerin bunu söylemeye hakları olduğunu düşünmüyorum ve site yönetimini buna müdahale etmeye çağırıyorum.
Meyvelitepe site yönetiminde, cevap vermek yerine "müdahale" etmek isteseydi zaten bunu yapardı

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-07-2011, 12:02   #400
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Kaolin konusunda en iyi ve en doğru yanıtı verecek olanlar maden mühendisi arkadaşlardır. Bu forumu okuyan hiçbir maden mühendisi arkadaş yok mu diye merak ediyorum. Maden mühendisi olan arkadaşlar da burada görüş belirtirlerse son derece uygun olacaktır. Ben kendi adıma bazı şeyleri merak ediyorum. Örneğin, kalsinasyon sonucu açığa çıkan kristobalit minerali (SiO2) de serbest silika olarak mı algılanmalı? Eğer öyle algılanırsa, kanserojen midir? Eğer kanserojen ise, kalsinasyonu takiben bir ayırma işlemi yapılmak zorundadır. Bu sorulara ancak bir mineralog veya maden mühendisinin yanıt verebileceğini düşünüyorum.

Mesaj 385:
Alıntı:
Kalsinasyon:~1050 °C civarında yapılacak kalsinasyon sonucu ise, gama alümina (Si3Al4O12) çekirdeklenir ve müllit’e, Al2O3 • 2 SiO2, ve oldukça yüksek oranda kristalleşmiş kristobalit’e, SiO2 dönüşür:

3 Si3Al4O12 → 2 Si2Al6O13 + 5 SiO2.


Düzenleyen Dogasever : 05-07-2011 saat 12:06 Neden: ekleme
Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-07-2011, 12:36   #401
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Lilium Mesajı Göster
Acaba diyorum bütün her şey bu cümlelerde mi gizli?

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Zeytinlibahçe
Sn Meyvelitepe uzun zaman önce bazı sebeplerden dolayı Uzak bahçelerden fikir olarak değilse bile çalışmalarından ayrıldı. Bunu da çalışmaları sekteye uğratmamak için hiç bir zaman beyan etmedi, dolayısıyla oluşum içinde bir liderlik savaşının içinde olacağını sanmıyorum. Bir başka arkadaşın da olacağını sanmıyorum.
Bu oluşumun ilk tohumlarını atan kendisi,
Biri ona bir şey mi dedi? Niçin ayrıldı? Neden ayrıldı? Sebep neydi? sebep göstermiş mi? (sorma yetkim yok sadece merak ediyorum)

O tarihler bu ürün çıkarılmaya karar verildiği tarihler olmasın.

Hani diyorum, "şeytan detaylarda gizlidir" mi acaba?
"Ürünü ben piyasaya sürecektim, neden siz yaptınız?" kavgası mı var demek istiyorsun? Laf bu kadar dolandırılınca anlamakta zorlanıyorum da...

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-07-2011, 12:41   #402
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-03-2009
Şehir: ankara
Mesajlar: 176
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Sabry Mesajı Göster
........
Uygulamaya gelince ağaçlara püskürtme esnasında böyle bir tehlike var mı? Olabilir. Ama unutmayalım ki çok uzun süre sürekli serbest silis solunması da gerekir.
.......
Bu arada dikkatimi çeken bir durumdan söz etmek istiyorum.
Hep konuşulan kaolinin bitkiye atılıp bırakılması sanki devamında bir işlem yapılmıyor gibi. Oysa Kaolin uygulaması sonrasında ağaç ya da sebzelerde yapılan yakın plan çalışma sırasında, (yaz budaması, meyve seyretme, olgunlaşan ürünü toplama, hasta dalı temizleme, yaprak alma, vs, vs…) insan ister istemez ilaçlı bitkilerle, ilaç atma işleminden daha korunaksız olarak daha fazla soluma ve temas durumunda kalıyor. Bence eğer varsa kansorejen veya daha başka bir zarar, burada daha fazla (ilaç atma esnasından) ortaya çıkıyor. Olaya bu yönden bakınca insan çok daha tedbir, daha fazla ayrıntı istiyor.
Herkese kolay gelsin.

zafersu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-07-2011, 13:40   #403
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Zeytinlibahçe Mesajı Göster
Ürünün site yararına ücretsiz dağıtımının yapılmasının teklif edilmesini ise iyi niyetli, talihsiz bir açıklama olarak görüyorum.
Ayrıntı olabilir ama düzelteyim. Site yararına ücretsiz dağıtım değil, site için (Doğa İçin Çal) ürünün site tarafından, site üyelerine satışı teklif edilmişti...

Not: Konuyu aralıklarla takip ettiğim için, zamanında yazamadım. Geçmiş yazılara şimdi cevap vermemin nedeni bu...

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-07-2011, 15:04   #404
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Lilium Mesajı Göster
Çok yazık arkadaşlar, güzel başlayan bir başlığın ve bir bereberliğin (Ubyi) içine maddiyat çıkar hırs (vs) girdiğinde nerelere vardığını görmek bana sadece üzüntü veriyor
Çok haklısınız sevgili Lilium. Bu söylemizde size tamamen katılıyorum.


Alıntı:
Şu kadar gündür bir sürü denemeler deneyler sonun da geldi 315- 580grama ve diğer konu, kalsinemidir rafinemidire dayandı.
Yahu arkadaşlar ayıptır Ubyi ile başlayan bu güzel iş birliğine bir arkadaşımız doğal mücadele adına bir ürün çıkarmış ve bir kaç aylık bir ürün, eksikleri olabilir, bunu hep birlikte konuşarak düzeltebilirdik,
Sevgili Lilium, sizin için çok önemsiz, hatta fark etmediğiniz, görmediğiniz ya da görmeme eğiliminde olduğunuz bir şey olabilir, ama işin düğüm noktası da burada.


Böyle bir ürünün uygunluğu konusunda yeterli değil ama gerekli olan, hemen ve tereddütsüz bir fikir veren ölçüt, bir litresinin serbest yoğunluğudur. Buna kullanıcı deneyimi diyelim. %95+ rafine ve kalsine, parçacık dağılımı %90 <2 mikron olan kaolinin bir litre serbest yoğunluğu +/-, 25-30 gr farkla 300gr civarındadır. Safsızlıkları hariç tutarsak tane boyutu büyüdükçe ağırlık da artar. Nitekim, %82'si <2 mikron olan AT-80 369gr gelmişti. Belirtilen spek'i ise 330gr ve makul teloransının içinde. Mantıklı ve tutarlı.

Bunun iki boyutu var.

Bu deneyime sahip bir kullanıcı olarak bu ürün ile ilgili veriyi sordum. Özel mesaj ile 290gr dendi. Akabinde de ürünün sitesinde 315gr olarak ilan edildi.

Bu rakamlar benim için çok önemli parametreler. Hemen ücreti mukabil ürün istedim. Verilen ve ilan edilen rakamlara göre beklentim, geçen yılkinden çok farklı ve gelişmiş bir üründü kuşkusuz. Gönderilmedi, cevap bile verilmedi. Bunlar forumda var. Nihayetinde ürünü satın aldım. İlk ölçüt için tarttım. Heyhat, 580gr geldi. Bir daha tarttım, aynı sonuç. O esanada ürünün sitesinde hala 315gr yazıyor.

Satılan bir malın ilan edildiğinden başka olması, ya da bir ürün için yanlış bilgi verilmek suretiyle alıcıların yanıltılmasının adı sizce nedir? Bırakalım hukuku, vicdani olarak nedir? Bu mesaja yanıt verirseniz şayet, son üç paragraftan hiç bahsetmiyeceğiniz düşüncesindeyim.

İkincisi ise, yalan beyan kısmını bir kenara bırakıp, ürünün özellikleriyle ilgili. Serbest yoğunluğu bu kadar fazla olan bir ürünün uygunluğunun detayına girerek anlaşılması lazım.

Ürün özelliğinin uygunluğunu da bir kenara bırakalım. Kullanım ve fiyat açısından bakalım. Kiloya göre %3 kullanılsın deniyor. Bu ürün için 5.1 litre eder. Uygun diğer ürünlerde bu miktar 10 litre. Sonunda bitkilerin kaplanmasında kullanım miktarı ile parçacık sayısı arasında doğrudan korrelasyon var. Birinde çok kiloda az parçacık varken, diğerinde az kiloda çok parçacık var. Kiloya göre belirlenmiş fiyatı makulmüş gibi göstermek adına az parçacık kullanılması öneriliyor. Bu da bana dürüstçe gelmedi.

Hoş ürünün belirlenmiş fiyatı bana göre kiloya göre dahi çok fazla. AT-80 ile gördük. Bu kısmı beni ilgilendirmez. Ancak, ucuz diye yapılan propoganda da ince bir şekilde ucuz olmaktan uzak ve doğru bir söylem değil.

"Hep birlikte konuşarak düzeltebilirdik" notunuz da önemli. Bunlar bildiğim kadarıyla benim, benden de daha çok Zeytinlibahçe tarafından muhtelif şekillerde son bir yıl içinde kendilerine iletilmişti zaten.

Alıntı:
Bunun yerine sevgili meyvelitepe (Bir tek ben bilirim) ürünü kötü lanse ederek aklıma en son gelen şu, kime, kimin için çalıştığını çok merak ediyorum. Normaldir çalışabilirsiniz kimse de bir şey diyemez.
Sevgili Lilium, şimdi siz yazınca ben de çok merak ettim birden(!).
Kime, kimin için çalışıyorum dersiniz? Şimdi, fikir zikir meselesi diyeceğim alınacaksınız.

Bir tek şey aklınıza gelmiyor, ihtimal veremiyorsunuz değil mi? Bu zamanda bu memlekette olur mu böyle bir şey diyorsunuz. Belki de haklısınız, bu zamanda bu memlekette böyle düşünenler benim gibi gemileri yakıp şehirlerden, insanlardan ve zihniyetten kaçıyor, olabildiğince uzaya yakın yaşamaya çalışıyor


Alıntı:
Düşünüyorum da sizin reyting gibi bir şeye de ihtiyacınız yok.

O halde niye sevgili meyvelitepe?
Haklısınız, en az ihtiyaç duyduğum şey sizin deyiminizle reyting (ne demekse).

Ahh, o "niye"? Ne kadar da zor. Söylemesi değil de anlaması. Hadi, sizi rahatlatayım. Surround, Sunguard ve Avsmineral ile ne acaip anlaşmalar var. Yakında bir dördüncüsü de gelir belki. Diğer ürünlerin sorumluluları bunları okuyor mu bilmem, Sabri bey buralardadır, anlatır o çok gizli çıkar anlaşmalarını Özellikle de rica ediyorum ki anlatsın.

Tek aklınıza gelmeyen bu ürünlerin ortak özellikleri, değil mi? Başka her şeyi iyi dikte etmişler.

Bu arada Sn.Üyeler, bir kısım uzak bahçeler mensubuyla ayrıca irtibat kurulduğunu, söylenecek bir şey kalmadığı için bu gibi kişisel saldırılar ile zevahiri kurtarmak babından destek istendiğini biliyorum. Başkaları da biliyor.

Alıntı:
Biraz vijdanı olan yeni çıkmış bir ya da iki aylık bir ürünü üstelik UBYİ çatısı altındaki ürünü bu kadar tu kaka adeta dalga geçercesine nişastadan örnekler vererek bu kadar küçümsemesini kınıyorum.
Kınamasaydınız şaşardım diyeceğim. Bu arada Mısır nişastası örneği konuyu teknik olarak takip edenler için çok önemli. O denemede, 2 numaralı yaprak buğday nişastası, 3 numaralı örnek de gölge tozuydu. Absürd örnekler kullanmamın sebebi ise, show business'dan çok farklı olarak kaolin parçacık film teknolojisinin esas işlevine dikkat çekmekti. Gereksiz yazışmaları bitirince oraya döneceğiz.


Alıntı:
Diğer bir konu satın almış olduğunuz herhangi bir ürün sahibine "getirin analiz raporlarınızı" deme cesaretini nereden alıyorsunuz siz kim oluyorsunuz ki,
Ürünle varsa bir sorununuz alırsınız ürünü gider tahlil ettirirsiniz sonuçlar yanlışsa gerekli mercilere baş vurursunuz.
İyi ezberlemişsiniz. Yazılı verdiler galiba. Başkası bir şey satarken rapor istemek mübah da tersi olunca yasak mı? Para verip aldığım ürünün ne olduğunu soramıyacak mıyım, yalanını gördüğümde söylemiyecek miyim? Bravo.

Alıntı:
Bu analizler elinizde var olsa bile, ürünü kötü reklam etme hakkına sahip değilsiniz.
Kusura bakmayın, iyiye iyi, kötüye kötü derim. Yalan reklam yapmış olmakta bir beis görmüyorsunuz, bu yalan deyince sahiplendiniz, neden?


Alıntı:
Bu oluşumun ilk tohumlarını atan kendisi,
Biri ona bir şeymi dedi? Niçin ayrıldı? Neden ayrıldı? Sebep neydi? sebep göstermiş mi? (sorma yetkim yok sadece merak ediyorum)

O tarihler bu ürün çıkarılmaya karar verildiği tarihler olmasın.

Hani diyorum, "şeytan detaylarda gizlidir" mi açaba?
Süper tahminlerde bulunmuşsunuz ne diyeyim Tek bilmediğiniz şey "sorumluluk".

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-07-2011, 18:05   #405
Ağaç Dostu
 
ahmet salih's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-04-2007
Şehir: izmir
Mesajlar: 252
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi ahmet salih Mesajı Göster
Sayın ensar bey, Ben halen konuyu pehlivan tefrikası heyecanıyla takip etmeye çalışıyorum. kaolinin gelecekte sürdürebilir tarım acısından faydalı olacağını düşünüyorum.

Sizin ürettiğiniz kaolini öğrendiğimde kendi adıma sevindim, tarım girdilerinde yerli üretimin çok önemli olduğunu biliyorum. Ayrıca bu cesur girişimizden dolayı sizi tebrik ederim.

Sn meyvelitepe ile girdiğiniz tartışmaların doğruyu bulabilme adına , gerekli olduğunu kanaatindeyim.Konuyu takip eden kişiler, bu tartışmalar sonucu ,doğru bilgiler ,sağlıklı ve ucuz ürünü bulacaklardır.

Sn meyvelitepe , kaolin konusunu açmakla önemli bir iş yapmıştır, Sn;meyvelitepe çok fazla sayıda çalışma ve sunum yaptığından hata riski artmaktadır (hiç yazmazsanız hata riski sıfır). Konuyu takip edebildiğim kadarıyla sizin hatalı dediğiniz ,tartışma konusu olan maddeler ,çözeltinin çökme hızı ve miktarı, beyazlık, 2 mikron altı parçacık oranı, 1 litre ürün kaç gram geliyor, nem oranı gibi maddeler, bildiğim kadarıyla bunların hepsi ölçülebilen, somut şeyler.

Tartışmanızın bizler için daha verimli olabilmesi adına ürünün en azından tartışmalı maddelerle ilgili spectleri ve belgelerini siteye yükleyebilirseniz, daha fazla polemiğe girmeden ,daha çabuk doğruları bulmamıza yardımcı olacağı kanaatindeyim. Şimdiden teşekkürler, saygılarımla.
Bir kaç gün aradan sonra konunun hararetle devam ettiğini gördüm. yazımın yanlış anlaşıldığı izlenimine kapıldım. Öncelikle Sn meyvelitepe'ye hata yaptı gibi bir ifadem yok.iyi bilmediğim konularda görüş bildirmek, hele birini yargılamak tarzım değildir. Çok fazla çalışma yapması hata riskini artırıyor demiştim, Bunu da ,konu fazla gerilmiş , kasıtlı hatta çıkar sağlama gibi suçlamalar yazılmıştı.

Sn meyvelitepe'nin hatası olsa bile , daha hoş görülü yaklaşmak gerekliliğini belirtmek istemiştim. Bunu isteme gerekçemde sn meyvelitepe'nin şahsı ile ilgili değil (kendisini şahsen tanımamam), Bu kadar çok araştıran , bilgi, belge toplayıp,ciddi bir emek ve zaman harcıyarak bizlere sunan kişinin ürettiği bilgilerin 100 tanesinden faydalanıp ,kendimize göre ilk hatasında, kurşuna dizmenin doğru bir yaklaşım olmadığını düşünüyorum.

Serbest silika kritallerine gelince , bildiğim kadarıyla silikon dioksit dünyamızın taşında , toprağında bol miktarda mevcut, özellikle granit, kum ve taşlarda var. Bunların parçalanması,ısıtılması ,işlemden geçirilmesi esnasında serbest silika kristalleri ortaya çıkıyor.

Bunlardan özellikle , metalik katyonlara bağlı olmayan üç tanesi insan sağlığına ciddi zararlar verebiliyor.

Bunlar ; quartz, tridinite, kristobolitler bu üçünün insan için sitotoksik ve fibrinojenik özellikleri var. 0.05-2 mikron arasındaki boyutta olanlar asıl zararı veriyor.

Silikozis denilen, akciğeri tutan nefes darlığı, akciğerde nodül oluşmu yapan ilerleyici kronik bir meslek hastalığına neden oluyor, tüberküloz ve akciğer kanseri riskini artırıyorlar. Bunların oluşabilmesi için uzunca bir süre belli dozlarda temas olması gerekiyor. (burası yuvarlak oldu ancak bildiği kadarıyla kesin süre ve doz belirten bir yayın yok) . Tam olarak nedeni bilinmese de yeni oluşan serbest silika kristalleri daha fazla zarar vermektedirler. yeni oluşandan kasıt işlem esnasında taş parçalanırken ,sondaj yapılırken gibi, Silikozis in, kot beyazlatmada çalışanlarda sık görülme nedeni de bu özelliğine bağlanıyor. Kaolinin içindeki serbest silika kristallerinin ne kadar zarar verebileceği hakkında yorum yapmak oldukca zor.

Sn, soilles kaolinin saf halinin herhangi bir zararı yok, ilaç sektöründe dahi kullanılabiliyor. sıkıntı kaolinden kaynaklanmıyor, içinde serbest silika kristalleri bulunan kaolin tehlikeli olabiliyor. Doğru bilgilere ulaşmak adına emeği geçen herkese teşekkürler.

ahmet salih Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-07-2011, 21:07   #406
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 24-03-2009
Şehir: Kdz Ereğli-ankara
Mesajlar: 524
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Sabry Mesajı Göster
Merhaba,

Tartışmalarınızın sadece kaolin ile ilgili kısmına ticari kaygı gütmeden katkıda bulunmaya çalışıyoruz.

İyi işlenmiş bir kaolin mide ilacından dudak boyasına, göz kalemine veya cilt maskesine kadar kullanılan bir üründür. Doğru teknikler ile işlendiği zaman en zararsız minerallerden biridir. Özellikle kalsine olmuş son derece zararsızdır.

Gerçek kaolin mineralinin kansorejen etkisi olmaz. Rafine kaolin bulunduğu ortamın nemini emebilen özelliğe sahiptir. Rutubetli ortama uzun süre maruz kalır ise bakteri üremesi olabilir. Kalsine kaolin kimyasal ve fiziksel yapısında oluşan değişiklik nedeni ile rafine (yıkanmış) kaolinin aksine üstüne su dökmez iseniz ortam nemini emmez. Bu nedenle yukarıda saydığım insan sağlığı için oldukça hassas yerlerde daha çok kalsine olmuş ürünler kullanılır.

Sn sabry

Ticari kaygı
Serbest silis ve kansorojen etkisi şudur;
Yurdumuzdaki kaolin yataklarının bir çoğunda SiO2 değeri % 60-70 hatta daha üstünde, Al2O3 değeri % 10-25 arası ve SO3 yani kükürt değeri % 2-3 ler mertebesindedir. Buradaki yüksek silisyum diokasitin bir kısmı alüminyum silikat yapısındaki bağlı SiO2 olmayıp serbest silisdir. Bu serbest silis değerleri ancak işleme (yıkama, rafinasyon) tabii tutularak azaltılabilir. SO3 ise ısıl işlem gördüğünde uçar.

Yani rafine olmamış, sadece öğütülmüş önemli bir kısım yerli kaolinde serbest silis bulunabilir. Bunun ne zararı var; işleme sırasında uçuşan silis parçacıklarının solunması (meşhur kot yıkama işçileri olayı gibi) akciğerlerde bloklaşıp tahribat yapabilir. Bu daha çok kaolini öğütürken, torbalarken karşılaşılabilecek bir tehlike.

Uygulamaya gelince ağaçlara püskürtme esnasında böyle bir tehlike var mı? Olabilir. Ama unutmayalım ki çok uzun süre sürekli serbest silis solunması da gerekir.

O nedenle ben şahsen kaolinin kansorejen etkisi konusuna katılmıyorum. Fakat kuru öğütme, özellikle yerli kaolinin içinde işlem sırasında öğütülmüş olan serbest silisin sizin istediğiniz film oluşumunda veya UV/IR yansıtıcılığındaki etkisinin ne olduğu sanırım daha önemli.

Saygılarımla

Sn Sabry

İthal kaolin kili ticareti yapmanıza rağmen ticari kaygı gütmeden KANSOROJEN etkisine hele ki yerli kaolin de bile bu etkinin olmadığını açıklamanız gerçekten takdir edilecek bir doğruluk ve dürüstlük. Size ticeri hayatınızda başarılar diliyorum. Umarım ve tüm içtenliğimle söylüyorum hedeflerinize ulaşırsınız.

Ancak sizi de birazdan eleştireceğim. Bu hakkım da baki

Saygı ve sevgilerimle

soilless Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-07-2011, 21:19   #407
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 24-03-2009
Şehir: Kdz Ereğli-ankara
Mesajlar: 524
Yadırgadıklarım 2

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Sabry Mesajı Göster
Sayın Soilless,

Yıllarca Türkiye de rafine kaolin üretmiş ve şu anda da ithalatını yapan, 20 yılı aşkın bir kaolin tecrübesine sahip olan biri olarak tarımda kaolin kullanımı konusundaki yazışmaları zevkle izliyorum. Ziraat ve tarım kesinlikle konum olmadığı için sadece kaolin ile ilgili birkaç konuyu belirtmek isterim.

Benim bildiğim kadarı ile Türkiye de şu anda rafine kaolin üretimi yapılmıyor. En son 2002-2003 yıllarına kadar Aksaray ilinde biz üretim yaptık. Pazar payının yetersizliği nedeni ile fabrika kapandı. Ayrıca Türkiye de gene benim bildiğim kalsine kaolin üretimi de yapılmıyor.Özellikle bildiğim kadarı ile diyorum çünkü 2003 den beri üretim yapmıyor ithalat yapıyoruz. Bu tarihten sonra açılan fabrika duymadım ama araştırmadım da. Her ikisinin üretimi de pazar payı itibarı ile rantable değil. Yapılacak yatırımı karşılamaz. Ayrıca kaolin yatakları açısından zengin olan ülkemizde yukarıda bahsi geçen marka kaolinlerin yapısal ve kimyasal özelliklerinden biraz daha farklı kaolinler bulunur. Genellikle SiO2 oranı oldukça yüksek Al2O3 oranı da düşüktür. Serbest silis oranı yüksektir. Beyazlık değeri en fazla 82-83 de (R457) kalır. 93-95 beyazlıkta doğal kaolin yoktur. Bu değerlere ulaşmak için bleaching ve/veya manyetik seperasyon ardından kalsinasyon yapmak gerekir.
Yerli olarak ziraat amaçlı üretilen ürünlerin yapısal açıdan adı geçen ithal markalardan biraz farklı olduğunu düşünüyorum. Uygulama ve neticeleri konusunda görüş bildirebilecek bilgiye sahip değilim.

Farklı tiplerdeki kaolinlerimiz farklı arkadaşlar tarafından ziraat uygulamalarında deneniyor. Net netice alındığında sizler ile paylaşacağız.

Selamlar
Sn Sabry

2003 yılından beri ithalat yapıyorsunuz, ve Türkiye piyasasındaki rakip olacak sektörel gelişmeleri takip etmiyorsunuz. ????

Ben ithalatçı olsam gün be gün kendi pazar alanımı takip ederim, devlet teşviği var mı? üretim hangi koşullarda? yeni kağıt, seramik, çimento yatırımları var mı* bunlar yüksek teknolojik yatırımlar mı* Bu yatırımların kaolin kili beklentisi nedir? bu beklentiyi karşılayacak kaolin kili rafinasyon yatırımı var mı? DİYE sorgulamazmısınız?

soilless Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-07-2011, 21:25   #408
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 24-03-2009
Şehir: Kdz Ereğli-ankara
Mesajlar: 524
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi ServetAydoğan Mesajı Göster
Merhaba

Kaolin konusunu uzun zamandır (yıllardır diyebilirim) takip ediyorum. Hemen belirteyim ki şu an tarımla uğraşmıyorum ve bir ticari bağlantım da yok, sadece doğal tarıma bir hobi olarak ilgi duyuyorum.

Kaolinin tanıtımı konusunda sanırım herkesin meyvelitepe'ye teşekkür borcu var, çünkü o bu teknolojiyi öğrenip uygulamasaydı şu an kimse burada tarımsal kaolini konuşmuyor ve ticaretini de yapmıyor olacaktı.

benim okuduklarımdan anladıklarım özetle şunlar (yanlışım varsa lütfen düzeltin).

1. Kaolininin rafine edilmemesi tarımsal olarak çok fazla önemli olmayabilir fakat kaolin içinde bulunması muhtemel kanserojen maddeler insan sağlığı açısından (özellikle uygulamayı yapan kişiler) ciddi bir risktir. Bu durumda rafine edilmemiş tarımsal kaolinin ticaretini yapanlar sattıkları ürünün içerdiği maddeleri gösteren bir analizi beyan etmek zorundadırlar.

2. Kaolinin kalsine edilmesi ve parçacık büyüklüğü konusu tamamen bitkiler üzerindeki etkileriyle ilgilidir.

Anladığım kadarıyla 2 mikrondan büyük parça büyüklüğüne sahip kaolin fotosentezi olumsuz etkileyebilir ve verim düşüklüğüne sebep olabilir.

Kalsine edilmemiş kaolin ise güneş ışınlarını gerektiği gibi yansıtma konusunda ideal değil gibi görünüyor.

Bu maddedeki konular isteyenler tarafından kendi bahçelerinde denenebilir, fakat gereken olumlu sonuçlar elde edilemezse "kaolinin bir faydası yok" deme hakkına sahip olamazlar.

3. Ağırlık konusu ise fiyat karşılaştırması açısından önemli. Diyelim ki aynı yüzeyi a ürününü 1 kg. kullanarak, b ürününü 2 kg. kullanarak örtebiliyorsunuz. O zaman a ürünün birim fiyatı 2 TL, b ürününün birim fiyatı 1 TL ise b ürünü a ürününden daha ucuz değildir, aslında fiyatları aynıdır. Bir matematikçi olarak
2=1 şeklinde ifade edebileceğimi düşünüyorum

Kısacası yukarıdaki örnekte b ürününü satan kişi, benim ürünüm daha ucuz diyorsa doğru söylemiyordur.
Sn Servet 1. sorunuzun yanıtı 2 mesaj üstte Sn Sabry nin verdiği yanıtta okuyabilirsiniz. Sanırım siz yazarken Sn Sabry de yazıyordu göremediniz

soilless Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-07-2011, 22:22   #409
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 24-03-2009
Şehir: Kdz Ereğli-ankara
Mesajlar: 524
Yadırgadıklarım 3

Sn Meyvelitepe,

Temel konular başlığındaki ilgilendiğim konulardaki tüm mesajlarınızı okuyorum, hoşuma gidiyor ve ilgimi artırıyor. Meyvelitepe bloğunuza üyeyim yeni bir yazınız var mı diye sürekli takipteyim zevk alıyorum.

Yaklaşık 1.5 yıldır sizin sayenizde doğal tarımı inceleyiorum, okuyorum ve sanki ben yapıyormusum gibi zevk alıyorum.

Kaolin kili başlığı en sık incelediğim konular arasında. 1 yılda 60 70 mesaj varken aniden 300 küsürlere ulaştı. Bu da çok sevindirici.

Ancak ve şimdi yadırgadıklarım konu başlığına dönersek;

Sizin takdir ettiğim araştırmacı yönünüz , onlarca yerli ve yabancı literatür kaynaklardan derlediğiniz bilgi ve bulgular var.

Tüm bu bilgi ve kaynakları okuduğumuzda ve değerlendirdiğimizde ben şunu YADIRGADIM;

6 bardak su deneyi ve sonuçta sınavı geçemeyen 3 bardak su ;

Sorularım;

1- Okuduğunuz ve kaynak olarak verdiğiniz tüm bu literatürde bardak ve su analizi var mı?
2- Var sa etki ve kesinliğini bildiren bir kaynak vermenizi isterim
3- Bence 6 bardak su analizi ile 3 ürünü çimento fabrikasına gönderemezsiniz. Çünkü kaolin kili en alt neredeyse ham kaoline yakın düşük kaolinit değerlerde ise çimento sanayinde kullanılır.
4- en etkin bilgilendirme yöntemi renk ve görselikllerdir. hafızada Çok etkin ve kalıcıdır. Bardak analizlerinizin renklendirilmiş tabloda yer vermeniz nihai bir sonuç gibi olmuş. Analizleriniz nihai bir sonuç mu?

Son ve en çok merak ettiğim soru?

% 95 saflık, 2 mikron altı tanecik boyutu ile % 90 beyazlık içeren kaolin kili ile bu değerlerin altında özellikler içeren kaolin kilinin tarımda kullanımının etkisi ne kadar azdır?

Bir başka değişle siz zeytinde kullandınız % 1 in altında zarar tespit ettiniz. Halbuki aynı dönemde ve yaklaşık aynı yörede ialaçlı mücadele yapanlarda % 25 meyve hasat kaybı oldu.

Yani Sn Sabry nin ifadesiyle kansorojen etki yoksa 2 mikron ile 5 mikron arası parkiül farkı zararlı etkisini ne kadar etkiler. Bence SORU bu?

soilless Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-07-2011, 22:36   #410
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
Konuyu gerginlikten kurtaran arkadaşlarıma sonsuz şükranlarımı sunarım.

sarıcan arkadaşımızın tavrı,soilless arkadaşımızın açıklamaları vede lilium arkadaşımın aynı yaklaşımda bulunarak bu üç arkadaş benim gözümde mesajları ile kaolin başlığındaki güzel paylaşımların bozulan açıklamarı ile ubyi nin ruhunu olumsuzluklardan kurtarma başarısını göstererek benim için yüceldiler.

Benim için önemli olan Ubyi'nin zarar görmemesi idi, Sn. Meyveli tepenin güzel paylaşımları yersiz nişasta ve diğer ilgisi olmayan mataryelleri konuya sokması ile konun dağılmasına yersiz polemiklere imalı yaklaşım tavırları içinde Sn. sarıcanın dediği gibi Uzak Bahçelerin Yakın Dövüşleri konumunda bu paylaşımlar ubyi yıpratmaya yönelik olmadan durdurulması gerekmekteydi.

Kaolin başlığına katkı sağlamayı düşünen arkadaşlarımız olsalarda bu üç arkadaşımızın yaptıkları bence her şeye değer bir paylaşım olmuştur.

Arkadaşlar bizler bu seviyelere hep iyi niyetli paylaşımlarla geldik birbirimiz kırarak paylaşımlar ortaya koymamız yarar sağlamıyacaktır.

Konuyu işin uzmanlarına bırakmak bence en hayırlısı olacaktır.

epsody Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-07-2011, 23:15   #411
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Sn.Soilless, dikkat ettiyseniz bardak deneyi kalite ölçen bir deney değildi. Tek bir amacı vardı. Birim hacimdeki ağırlığı ne olursa olsun, serbest yoğunluktaki hacimde, parçacık büyüklüklerindeki farklar göz ardı edildiğinde eşit miktarda parçacık vardır. O deney bunu gösterdi. Hangisinin daha kaliteli olduğunu değil. Yine o deneyde RT-89 kodlu ürün bariz bir sapma gösterdi. Çünkü, ortalama 0.8 mikron parçacık çapına sahip olduğu halde lojistik sebeplerle sıkıştırılıp kekleştirilmiş. Suda açıldığında diğerlerinin 2.5 misli hacim verdi ki, bu o malzemenin neden birim hacimde ağır olduğunu açıklıyordu.

Başka bir mesajımda kaolin kaplanmış bir yaprağın, uygulamadan üç gün sonra yaprak stomota'larının, bir zararlıya yapışmış parçacıkların SEM görüntülerini yayınladım. O resimlere dikkatle bakın lütfen. İdeal bir filmin mikroskobik görüntüleri. Resimler ölçekli olduğu için kıyaslamada bulunabilirsiniz. Filmin kalınlığı en fazla 2-3 mikron. Zararlıya yapışmış parçacıklar 2 mikron. Yaklaşık 5 mikron genişliğindeki stomoto'lar, uygulama sonrası üzerlerine yapışmış 2 mikronluk hafif parçacıkları kolaylıkla üzerlerinden atabilmişler ve gaz değişimine başlamışlar.

Işık testlerinde, filmin UV, IR ve PAR ışınlarına karşı davranışları ölçülmüş. Filmin optimum optik özelliklerini tesbit etmişler. İlginç olan, malzemelerin hepsi faydalı ve gerekli PAR ışınlarını şu ya da bu ölçüde yansıtıyor. Burada önemli olan maksimum UV ve IR yansıtılırken, minimum PAR yansıtılması. Yansıtılan PAR'a rağmen ısı stresinin azaltılması göreceli olarak fotosentezi arttırıyor.

Farklı ilkimlerde yapılan araştırmalarda farklı sonuçlar da alınmış. Söz gelimi, PAR ışın yoğunluğunun az olduğu bölge ve zamanlarda film uygulamaları her durumda fotosentezi azaltmış.

Stomota'ların yeterince açılamadığı durumda gaz değişimi ve terleme de azaldığı için bitkinin su kaybı azalmış ama fotosentez de azalmış.

uzun lafın kısası bir çok uzman yıllarca araştırma yaparak en iyi sonuçları veren en optimum formülasyonu bulmaya çalışarak hem laboratuarda hem de sahada doğrulamaya çalışmışlar. Bunlardan bazılarında lab.da çıkan sonuçlar sahada doğrulanamamış. Bu sebeple formülasyondan sapmaların neyi ne kadar etkileyeceğini tahmin etmek kolay değil. Belki şunu varsayabiliriz. O sapmalar onca yıllık araştırmada mutlaka denenmiş ki, optimuma gelinmiş. Nitekim, bugün sapma olarak adlandırdıklarımızın bazılarına ait deney sonuçlarını da bulabiliyoruz.

Buradan anladığımız, optik özellikler en temel doğrulardan biri. PAR geçirip UV ve IR yansıtılacaksa en az bu optik özelliklere sahip olmalı. Başka bir malzeme ile daha iyi değerler elde edilebilir. Söz gelimi elastiki, nefes alan nano-teknoloji cam defalarca kere daha iyi sonuç veriyor olabilir. Başka bir koşulda, PAR ışınlarının yansıtılması, fotosentezin azaltılması isteniyor olabilir. Bu durumda kalsine edilmemiş kaolin ya da kalsiyum karbonatın işe yaradığını biliyoruz. Böyle bir koşul da var gerçekten. Tuhaflıklardan fırsat bulursam yazacağım.

Öte yandan, fotosentezi arttırmanın da bir ölçüsü olmalı. Bunun her durumda iyi olduğu anlamı çıkmamalı. Bitki metabolizmasının gereğinden fazla hızlanması her zaman olumlu sonuçlar vermeyebiliyor. Söz gelimi, bizim naşi ve zeytinlerde fazla hızlanan bu sürecin olumsuz etkileri de var mı diye düşünüyorum. Kışın zaten keseceğim dal ne diye metrelerce büyüsün.

Dolayısıyla, sapmaların orantılanması, aynı ölçümlerin yeniden yapılmasını gerektiriyor. Bu ölçümler yapılmadan söylenecek her şey yanıltıcı olur.

Serbest silika konusunda SnAhmet Salih'in açıklaması çok doğru. Bu, olsa olsa, ya da küçük olasılık diye var sayılacak bir durum değil. İşin uzmanları mutlaka ayrıştırılmış olması gerekir diyor. Dünya Sağlık Örgütünün nefes yoluyla alınması durumunda kanserojen maddeler listesinde. Böyle bir durumda her yaş, her bünye aynı şekilde davranmaz. Hiç kimsenin tıbbi geçmişi bir başkasıyla aynı değil. Solunma süresi ve doz ile ilgili bir ölçüt yok ve değişken olduğu aşikar. En tehlikelisi de küçük parçacık boyutuna sahip olanlar. Bu sebeple risk yoktur denemez. Risk azdır, kabul edilebilir de denemez. Önemli olan gereksiz yere bu riskin alınmamasıdır.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-07-2011, 09:00   #412
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-04-2008
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 138
sn. soilless

İnsanlar kimyasalların zararlı etkilerinden korunmak için doğal tarım yapmaya çalışıyorlar. Bu durumda rafine edilmemiş kaolinin içindeki kanserojen maddeleri nasıl önemsemeyiz. Pestisitlerin de ugun dozlarda kullanıldığında zararlı olmadığını söyleyen bir çok kişi var ama iş uygulamaya geldiğinde hiç te öyle olmuyor.

Saygılar.

ServetAydoğan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-07-2011, 09:07   #413
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 05-10-2010
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 64
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi soilless Mesajı Göster
Sn Sabry

2003 yılından beri ithalat yapıyorsunuz, ve Türkiye piyasasındaki rakip olacak sektörel gelişmeleri takip etmiyorsunuz. ????

Ben ithalatçı olsam gün be gün kendi pazar alanımı takip ederim, devlet teşviği var mı? üretim hangi koşullarda? yeni kağıt, seramik, çimento yatırımları var mı* bunlar yüksek teknolojik yatırımlar mı* Bu yatırımların kaolin kili beklentisi nedir? bu beklentiyi karşılayacak kaolin kili rafinasyon yatırımı var mı? DİYE sorgulamazmısınız?
Sn. soilless,

Sandığınızın aksine gelişmeleri gayet iyi takip ediyorum. Sadece ahkam kesmemek için bildiğim kadarı ile kısmını ekledim. Kaolin yurdumuzda ağırlıklı olarak beyaz çimento ve seramikte kullanılır. Kağıtta kaolin kullanımı Amerika kıtasının aksine Avrupa ve ülkemizde bas ve alkali ortam farkı gözeterek daha kolay ve ucuz temin edilen kalsiyum karbonat ile yapılmaktadır. Bu geçiş 90 lı yılların sonunda oldu. Şu anda sadece kuşe kağıtta Güney Amerika menşeli kaplama kaolini kullanılmaktadır.

Seramik tesislerinin çoğu kendi ocaklarından çıkardıkları ürünü kullandıkları gibi porselende kullanılmak üzere rafine kaolini Bulgaristan ve Ukrayna dan ithal etmektedirler. Yurdumuzun kaolinlerinde SO3 bulunduğundan bu uygulama esnasında porselende çatlamalar ayrıca bacalarda korozyon yapmaktadır.

Size uygun kaolini üretmek için tesis kurulabilir ama bu yatırımın verimli olacağını düşünmüyorum. Bir başka üyenin önerdiği gibi başka bir maden tesisini kiralayıp kalsinasyon, rafinasyon yapmak da daha ucuza mal etmenizi sağlamayacaktır.(Şahsi görüşüm)

Kanserojen etkiye gelince; ben saf kaolinin kanserojen etkisi yoktur dedim. Hassas bir konu olduğu ve elimde bilimsel bir araştırma olmadığı için daha fazla yorum yapmayı doğru bulmuyorum.

Ancak anladığım kadarı ile burada tartışılan kaolinlerin hiç biri zaten yerli üretim değil. Sadece bir tanesinin üreticisi ve menşei belirtilmediği için bir takım polemiklere konu oluyor. Bunlar da açıklansa konu tamamen bilimsel tartışmaya dönebilir.

Saygılar


Düzenleyen Sabry : 06-07-2011 saat 09:48
Sabry Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-07-2011, 09:25   #414
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 05-10-2010
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 64
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi soilless Mesajı Göster
Sn Sabry

İthal kaolin kili ticareti yapmanıza rağmen ticari kaygı gütmeden KANSOROJEN etkisine hele ki yerli kaolin de bile bu etkinin olmadığını açıklamanız gerçekten takdir edilecek bir doğruluk ve dürüstlük. Size ticeri hayatınızda başarılar diliyorum. Umarım ve tüm içtenliğimle söylüyorum hedeflerinize ulaşırsınız.

Ancak sizi de birazdan eleştireceğim. Bu hakkım da baki

Saygı ve sevgilerimle
Sn. Soilless,

Yanlış anlama olmaması için düzeltmeyi uygun buldum. Ben saf kaolinin kanserojen etkisi olmadığına inanıyorum. İçeriğinde serbest silika içeren ürünler konusunda böyle bir etkisi yoktur veya vardır diyebilecek donanıma sahip değilim. Yerli veya ithal olmasından öte işlenme şekli önemlidir. Yerli rafine kaolinde bu etki kuru öğütme kaoline göre azalmış olacaktır. Çünkü rafine edilirken daha ağır olan serbest silika hidrosiklonlar yardımı ile ayrıştırılabilir.

Şahsen rafine veya kalsine olsun iyi işlenmiş bir kaolinin kanserojen etkisi hakkında bir araştırma, literatür veya habere rastlamadım.

Bu arada forumda tartışma konusu olan ürünlerin hiç biri için (kendi ürünümüz de dahil) tarımda kullanıma uygundur veya değildir diyebilecek yeterli bilgi birikimine sahip değilim. Lütfen yazdıklarımın sadece kaolin ile ilgili olduğu tarımda kaolin ile ilgili olmadığı dikkate alınsın.

Saygılar

Sabry Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-07-2011, 10:38   #415
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Sarıcan Mesajı Göster
Türkiyede Sunguard kaolini satan orfeteknik firmasının http://www.orfeteknik.com.tr/surround.htm web sitesine girip baktığımda hiç bir belgeye rastlamadım. Hatta ürün ismi Sunguard olmasına rağmen dökümanların tamamı Surround firmasına ait broşür ve dökümanlarla dolu. Fakat ürünlerle ilgili hiçbir OMRI belgesi de yok. Bu iki marka aynı firmaya mı ait ki aynı broşürleri kullanmışlar? Bilgisi olan varsa aydınlatırsa memnun olurum. Sn. meyvelitepe' nin mesajındaki OMRI belgeli Sunguard ile bu web sitesindeki Sunguard aynı ürün mü?
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Sarıcan Mesajı Göster
Birde Sungard ile Surround aynı firmamı diye merak etmiştim ama bilen birisi cevap vermedi. Çünki Sungard' ın web sitesine girip baktığınızda tüm broşürler Surround' a ait. Herhalde kendi literatürlerini oluşturamamışlar. Belki OMRI belgeleri de ortaktır.
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
Sn.Sarıcan, durumunuzu çok güzel yansıtmışsınız, tebrikler.
Sn. meyvelitepe,

Yazdığım mesajlara işinize geldiği gibi cevaplar veriyorsunuz. Yukardaki mesajlarımda konuyu iyi bilen birisi olarak bilginize de başvurmuştum. Siz kaolin konusunda firmaların kendi literatürünü oluşturması konusunda çok hassassınız. Bir kere daha sormuş olayım.

Türkiye' de satılan Sunguard web sitesinde Surround' un broşürlerini kullanıyor. Satılan ürün Surround mu? Sunguard mı? Yoksa ikisi aynı ürün mü? Siz bu ürünleri kullandığınız için umarım konuya vakıfsınızdır.

Bu arada linkini verdiğiniz OMRI belgesi rakı bardağında yaptığınız testlerden kaç numaralı ürüne aitti, onuda açıklarsanız sevinirim. OMRI belgesi bu konudaki inandırıcılıkta olmazsa olamaz bir belge çünki. Kişilerin en güveneceği belge OMRI belgesi. Umarım tukaka yaptığınız ürün dışında diğer beş bardaktaki ürününde OMRI belgesi vardır. Ben sadece Surround' un belgesi olacağını tahmin ediyorum. Yoksa yanılıyor muyum?

Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-07-2011, 10:50   #416
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Sabry Mesajı Göster
Bu arada forumda tartışma konusu olan ürünlerin hiç biri için (kendi ürünümüz de dahil) tarımda kullanıma uygundur veya değildir diyebilecek yeterli bilgi birikimine sahip değilim. Lütfen yazdıklarımın sadece kaolin ile ilgili olduğu tarımda kaolin ile ilgili olmadığı dikkate alınsın.
Sn. sabry,

OMRI belgeniz yoksa ve birde üstüne üstlük kendi literatürünüzü oluşturmadıysanız korkarım risk altındasınız Çünki her an bu konuda bir eleştiriye muhatap olabilirsiniz.

Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-07-2011, 11:11   #417
Ağaç Dostu
 
Cumhur Tonba's Avatar
 
Giriş Tarihi: 07-07-2008
Şehir: EDİRNE-ANTALYA
Mesajlar: 11,420
Galeri: 80
Siteyi açınca okumadan geçemediğim tek sayfa. (Dışardan bakan bir göz)
Tartışmalar muhakkak olmalıdır. Gerçeğe ulaşmanın yolu da budur. Tek üzüntüm bazen agaclar.net ruhuna acı çektirecek çıkışlar yapılmasıdır. Ciddi bir konu, ciddi yazışmalar. İnanın ilgi ile takip ediyoruz.
Ve sonucu da çok merak ediyoruz.
Hepinize selamlar, sevgiler.

Cumhur Tonba Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-07-2011, 11:59   #418
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Sn.Epsody, Ben de bekliyordum, geç oldu, nerede kaldınız diye, klübe hoş geldiniz.

Bu arada, görüyorum ki mısır nişastasını garipseyenler oldu. Azıcık kimya bilgisine bile gerek yok. Mısır nişastasının kağıt, tutkal, ilaç, plastik sanayinde ciddi endüstriyel kullanımı vardır. 3 mikrondan başlayan parçacık dağılımı ile iyi solusyon oluşturur. Örtücülüğünü gördünüz, iyi bir film oluşturur. %95 beyazlığı vardır. Kilosu da 1,5 TL civarındadır. Yabana atmayın yani, bitkisel organik malzeme, serpintisi toprağa yarar, kalanından da puding olur ziyan olmaz.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-07-2011, 12:22   #419
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Sn.Sarıcan, önceki mesajınızın yine bir anafikir beyan ettiğiniz ilk cümlesini alıntılamayı unutmuşsunuz? Evet meraklı müşteri olarak bahsettiğiniz konuda da hasbelkader bilgim var. Daha önce de yazmıştım aslında, yeni talimat geldi geldi galiba bir daha sormuşsunuz. Sıfatı müşteri olanlar, bir malı para verip alanlar, satıcılara sorar, kiminden cevap alınır, kimi cevap vermez, kimi yalan söyler. Siz de öyle yapın. AT-80 için de endişe etmeyin, kapı gibi analiz raporu var, bir görünüp bir kaybolmuyor, fazladan bir de doğru çıkıyor, daha ne olsun

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-07-2011, 12:50   #420
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Yine işinize geldiği gibi cevap vermişsiniz. Bu konuyu izleyenler benim ne demek istediğimi gayet iyi anlamıştır. Bana talimat gelmesine gerek yoktur. Ben bu karalama kampanyasında Sn. acemi_caylak' ın tanıdığım insani yönü ile bir yanlış içinde olmayacağını belirterek yazdıklarımın taraflı bulunabileceğini zaten daha önceki mesajlarımdan birinde belirtmiştim.

Ben sizin bu tartışmadan galip çıkabilmek için her türlü argümanı rahatlıkla kullanabileceğinizi belirtmek için o soruları sormuştum. Piyasaya yeni çıkan bir ürünü kendi literatürünü oluşturmayıp bu konuda öncülük eden firmaların dökümanlarını kullanmasının etik dışı olduğunu söyleyen sizsiniz.

Bende sizin taraf olduğunuz ürününde kendi literatürünü oluşturmadığını göstermek için o soruyu sordum ve o linki verdim. Konuyla bu kadar ilgilenip broşürlerin Surround' a ait olduğunu görünce, deklere ettiğiniz OMRI belgesininde başka birine ait olabileceği gibi bir hisse kapıldım.

Ben Sn. Sabry' i sizin tavrınızdan emin olamadığım için her an olumsuz bir eleştiriyle karşılaşabileceği konusunda uyarmak istedim.

guneydefne beğendi.
Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 15:18.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024