![]() |
|
|
|
|
|
#1 | |
|
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,027
|
Sn.Zeytinlibahçe, yerinde mesajınız için teşekkür ederim. Aşağıdaki paragrafınız işin özünü belirtiyor. Alıntı:
|
|
|
|
|
|
|
#2 |
|
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 18-05-2011
Şehir: Ankara
Mesajlar: 80
|
Pirinç unu mu ![]() |
|
|
|
|
|
#3 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-03-2009
Şehir: Kdz Ereğli-ankara
Mesajlar: 524
|
Bir çok üye gibi ben de tüm yazılanları dikkatle izliyorum, okuyorum, ve değerlendiriyorum. Çok yadırgadığım şeyler de olmasına rağmen izlemeye ve değerlendirmeye devam ediyorum. Ve de tüm değerlendirmelerimi yadırgaladıklarımla birlikte paylaşacağım. Ancak bu kadar detaylı incelenen bir konu ile ilgili Pişik pudrası, pirinç unu gibi basit değerlendirmeler yapılması bu kadar değersizleştirilmesi hiç ama hiç uygun değil. Hatta teorik ve pratik tüm emek verenlere karşı en uygun tabirle UYGUNSUZ buluyorum. Agaclar.net teyiz arkadaşlar, basit bir gündelik forumda değiliz. Lütfen |
|
|
|
|
|
#4 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 02-03-2009
Şehir: ankara
Mesajlar: 176
|
Alıntı:
|
|
|
|
|
|
|
#5 |
|
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,027
|
Sn.Soilless, haklısınız. Fakat gelinen durum itibarıyla çok da uygunsuz değil. İlk uygulama örneğinde mısır nişastası gibi saçma bir şey kullanmışken diğerleri kimbilir nedir ![]() Buradan çıkarılacak şey şu olmalı. Rengi beyaz, inceliğini duyumsayamayacağımız kadar küçük parçacıklara sahip neyi yapraklara atarsanız böyle görüntüler elde edilebilir. Bu hiç bir şey ifade etmez. Mısır nişastası dışında, bazı diğer örneklerde de hayli saçma malzemeler var. Oysa parçacık film teknolojisi, belli optik özelliklerde, belli parçacık büyüklüğünde standartları net olarak belirlenmiş inert kaolinin bitkiler üzerinde yine belli özelliklerde film oluşturulması prensibine dayanır. Bu konuda yararlanıp örnek alacağımız, doğrudan ihtiyaçlarımız ile karşılaştırabileceğimiz, yeterince güvenilir ve raporlanmış çok fazla olay var. Onların detaylarına girerek karşılaştığımız problemlerin çözümlerini aramalıyız ki, 13 sayfalık başlıkta çok nadir var bunlar. Oysa, işin standartlanını hiçe sayıp ticari ve "show business" temelli şeylere odaklanırsak bunların hepsini kaçırırız. Bunu anlatmanın bir yolu olarak belki biraz absürd ama etkili olduğunu kabul etmek gerekir. Elbette, Parçacık Film Teknolojisi dışında başka teknikler ve bunlarla ilgili başka malzemeler de var. Bunlar da zaman içinde ve elde edilebilirlikleri çerçevesinde denenip uygun başlıklarda paylaşılmalıdır. |
|
|
|
|
|
#6 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Sn. Denizakvaryumu, kanserojenle bu kadar ilgiliyseniz, diğerlerine neden bu testleri sormuyorsunuz? Üstelik birilerinin önerdiği zeolit (klinoptilolit) kaolinden daha fazla kanserojen etkili silisyum dioksit içerir. |
|
|
|
|
|
#8 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Diğerleri en azından bizden fazla süredir bu işle meşguller. Onların aklına düşüp alınca bizde alırız. |
|
|
|
|
|
#9 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Hayret nişasta pompayı tıkamamış Çünkü kıvamlı bir maddedir. Suda kolay solüsyon oluşturmaz. Birileri neden neden hep ti'ye alma peşinde. Azıcık kimya bilgisi olan okurlar bunların farkındadır umarım?Düzenleyen acemi_caylak : 04-07-2011 saat 06:13 |
|
|
|
|
|
#10 |
|
Ağaç Dostu
|
Sunguard Surround AT-80 ürünlerinin içinde serbest silika kristalleri var mı? Ya da Dünyada; tarımda kullanılan kaolinin içindeki kabul edilebilir serbest silika oranı nedir? Bu ürünlerde bu oranın ne olduğu ürün içeriğinde belli mi? |
|
|
|
|
|
#11 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Burada Meyvelitepe, tarafsız bir tüketici olarak sorguladığını söylüyor ki, hani "anneme reklamcı olduğumu söylemeyin" durumları var. Dikkatli okurlar olayın farkındadır diye düşünüyorum. Bugüne kadar gelinen noktayı özetlersek: 1- Sadece kaolin değil, bütün inert tozlar (kaolin, kalsiyum karbonat, kalsiyum hidroksit, isli silis, diyatomit vb.) kullanılabilir. Hatta köyümüzdeki "havara taşı"nı çekiçle ezip harman savurur gibi savurup ince parçacıkları bir bezin üstünde toplayıp sonra üzümlerine serpeleyen cingöz dede gibi. Hani bu ürün kanserojen falanda değildir. Pekmez yapımında kullanılır. Hepsinin farklı seviyede ultraviyole ve infrared ışınları yansıtma özelliği vardır ve böcek engelleyiciliğe gelince, en iyisi diyatomittir. 2- Sadece kalsine değil, her türlü kaolin kullanılabilir. Örneğin Cocoon. Hem de halis muhlis OMRI sertifikası var. 3- Kalsine kaolinin kanserojen olduğuna dair bir bilgi literatürde yok. En azından ben bulamadım. Silisyum dioksitin kanserojen etkisi madenler, tünel inşaatları ve kot taşlama gibi yoğun toza maruz kalan işçilerde görülür. Ki UBYİ üyelerinin ve forumda bir çok kişinin kullandığı zeolit (klinoptilolit) kaolinden daha fazla kanserojen silisyum dioksit içerir. 4- Parçacık yapısına gelince, bu fotosentezle değil, parçacığın uygulandığı madde üzerinde tutunması ile ilgilidir. Örneğin 5.5 mikronluk parçacığın tutunma katsayısı 0.8 birim ise, 2.5 mikronluk parçacığın tutunma katsayısı 1.0 birimdir. Buna literatürde "tenacity coeffcient" denir. Yani 5.5 mikronluk ürünün fiyatı 1 lira ise diğeri en fazla 1.2 lira olmalı. 5- Sertfika tabi ki olmalı. Ama çok daha önceden beri piyasa da olanlarında bu sertifikaları olmalı diye düşünüyorum. Yoksa zaten kötülenen üründe bu sertfikayı almadan piyasada var olamaz. Düzenleyen acemi_caylak : 10-07-2011 saat 13:40 |
|
|
|
|
|
#12 | |
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Tartışmalara katılacak kadar bir bilgim yok, sadece izliyorum ancak yukardaki cümle ile gerçekten haksızlık ediyorsunuz. Çok uzun süredir bu sitedeyim, aynı zamanda Meyvelitepe'nin kendi blogunu da izliyorum.. Ondan o kadar çok şey öğrendim ki , bunu o kadar karşılıksız yapıyor ki bu söylediğinizi duymamış olmayı tercih ederim. Ayrıca uzun yıllar reklamcılık yapmış birisi olarak gözlemlerime göre siz de az reklamcı sayılmazsınız değil mi? |
|
|
|
|
|
|
#13 | |
|
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,027
|
Alıntı:
Mısır nişastasında da uzman olduğunuz anlaşılıyor, Kaolini de ezelden beridir bilir ve kullanırdınız zaten Kanserojen olan rafine edilmemiş kaolin. Ülkemiz ocaklarından çıkan kaolini hangi güzide rafine tesisimizde rafine ve kalsine ettiğinizi de belirtirsiniz artık. Ürününüz farklıysa kendi literatürünü oluştursun denmişti, literatür ürüne uydurulsun değil.Ticaret bu kadar mı garip bir şekilde değişikliklere sebep oluyor? |
|
|
|
|
|
|
#14 |
|
Ağaç Dostu
|
3. Uzak Bahçelerin Yakın Dövüşleri
Ben bu tartışmalar ilk başladığında olaya müdahil olamak istedim ama Uzak Bahçeler üyelerinden ses gelmeyince yazmayı bırakmıştım. Bu tartışmalarda size garip gelen bir şeyler yok mu? Olay kaolin tartışması değildir. Tartışmaya ilk müdahil olduğumda da yazmıştım. Tartışmanın anafikri Sun-Shader temelinde Sn. acemi_caylak' ın Uzak Bahçelerin Yakın İşbirliği (Dövüşü) insiyatifi içinde almaya başladığı öncülük vasfının yıpratılması operasyonudur. En azından benim kişisel gözlemim budur ve bazılarınıza taraflı da gelebilir. Haklıda olabilirsiniz. Çünki Sevgili acemi_caylak' ı yakından tanıdım ve ekonomik ihtiraslar peşinde insanları kanser edecek kadar zalim biri olmadığını yakından biliyorum. Kaolinle ilgimde tamamen bu sayfalardaki tartışılanlar ve internetten okuduğum kadarıyladır. Çünki uygulayacak bir bahçem yok. Kanseri yaşamış biri olarak kanser konusunda da oldukça hassasımdır. Bu yüzden bu konuda taraf olmam mümkün değildir ama Kaolin tartışmasında işi bu yöne doğru çekiştirmek biraz zorlama destek olarak geliyor. Türkiyede Sunguard kaolini satan orfeteknik firmasının http://www.orfeteknik.com.tr/surround.htm web sitesine girip baktığımda hiç bir belgeye rastlamadım. Hatta ürün ismi Sunguard olmasına rağmen dökümanların tamamı Surround firmasına ait broşür ve dökümanlarla dolu. Fakat ürünlerle ilgili hiçbir OMRI belgesi de yok. Bu iki marka aynı firmaya mı ait ki aynı broşürleri kullanmışlar? Bilgisi olan varsa aydınlatırsa memnun olurum. Sn. meyvelitepe' nin mesajındaki OMRI belgeli Sunguard ile bu web sitesindeki Sunguard aynı ürün mü? Uzak Bahçeler üyelerinden bu ürünü uygulayan arkadaşların ürünle ilgili deneyimleri paylaşmamalarını ve bu konuya yazmamalarını hayretle izliyorum. En azından konuya benden daha çok vakıflar ve en az iki ayrı ürünü yakından görme ve uygulamış olma şansına sahipler. Uygulama sonuçlarını ve elde ettikleri başarıları merakla bekleyeceğim. |
|
|
|
|
|
#15 | |||
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Yazdığım mesajlara işinize geldiği gibi cevaplar veriyorsunuz. Yukardaki mesajlarımda konuyu iyi bilen birisi olarak bilginize de başvurmuştum. Siz kaolin konusunda firmaların kendi literatürünü oluşturması konusunda çok hassassınız. Bir kere daha sormuş olayım. Türkiye' de satılan Sunguard web sitesinde Surround' un broşürlerini kullanıyor. Satılan ürün Surround mu? Sunguard mı? Yoksa ikisi aynı ürün mü? Siz bu ürünleri kullandığınız için umarım konuya vakıfsınızdır. Bu arada linkini verdiğiniz OMRI belgesi rakı bardağında yaptığınız testlerden kaç numaralı ürüne aitti, onuda açıklarsanız sevinirim. OMRI belgesi bu konudaki inandırıcılıkta olmazsa olamaz bir belge çünki. Kişilerin en güveneceği belge OMRI belgesi. Umarım tukaka yaptığınız ürün dışında diğer beş bardaktaki ürününde OMRI belgesi vardır. Ben sadece Surround' un belgesi olacağını tahmin ediyorum. Yoksa yanılıyor muyum? |
|||
|
|
|
|
|
#16 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
Kaolinin (Al2Si2O5(OH)4) rafinasyonu Kaolinin rafinasyonu, içindeki safsızlıkların cins ve miktarına bağlı olarak, flotasyon (bazen çift flotasyon), manyetik separasyon, leaching (katı-sıvı ekstraksiyonu) ve oksitleyici parlatma aşamalarından bir veya birkaçını ya da tamamını içerebilir. Kaolin safsızlıklardan arındırıldığında parlaklığı daha yüksek olmaktadır. Kalsinasyon neticesinde kaolinde oluşan yapı değişiklikleri: Kaolin (Al2Si2O5(OH)4 veya Al2O3.2SiO2.2H2O) killeri, atmosfere açık olarak yine atmosfer basıncında ısıtıldığında yapısında bazı değişimler olur. Endotermik dehidroksilasyon (Türkçesi: ısıtma sonucu nem kaybı) 550–600 °C’de başlar ve bu sıcaklıkta işleme tabi tutma sonucunda düzensiz bir kristal yapıya sahip metakaolin, Al2Si2O7, oluşur. Burada nem kaybından kastettiğimiz şeyin serbest nemin değil de kristal yapısına girmiş (yani kimyasal olarak bağlanmış) su moleküllerinin kaybı olduğunu belirtmeliyiz (Kristal suyunun uzaklaştırılması kaolinin saflaştırılması anlamına gelir!). Metakaolin, 900 °C’ye kadar ısıtılmaya devam ettiğinde hidroksil kaybı (-OH) da devam eder. Metakaolinin yapısı hakkında farklı görüşler mevcuttur. Ancak, yaygın görüş bu malzemenin basitçe amorf silika (SiO2) ile alümina’nın (Al2O3) bir karişımı olmayıp, altıgen kristal tabakalarının istiflenmesinden ötürü uzun mesafeli düzenli bir yapıya sahip olabileceği yönündedir (Ama tam bir kristal değil). Metakaolin, çimentolara %20 oranında karıştırılarak beton yapımında kullanılır. Bu malzemeyi tarımsal uygulamalarda kullanamazsınız! 2 Al2Si2O5(OH)4 → 2 Al2Si2O7 + 4 H2O. (Metakaolin oluşum reaksiyonu) 925–950 °C’ye ısıtmaya devam edildiğinde, kristal yapısı gama alüminaya dönüşür ve silisyum ayrışır: 2 Al2Si2O7 → Si3Al4O12 + SiO2. ~1050 °C civarında yapılacak kalsinasyon sonucu ise, gama alümina (Si3Al4O12) çekirdeklenir ve müllit’e, Al2O3 • 2 SiO2, ve oldukça yüksek oranda kristalleşmiş kristobalit’e, SiO2 dönüşür: 3 Si3Al4O12 → 2 Si2Al6O13 + 5 SiO2. Kalsine olmamış kaolin ile karşılaştırıldığında, Müllit'in kristal yapısı, nem tutma özelliği, parlaklığı ve tüm diğer fiziksel özellikleri farklıdır. Daha doğrusu, ikisi özellikler açısından farklı malzemelerdir demek daha doğru olur. Neden kalsine kaolin kullanılmalı:- Kalsine edilmiş kaolinin doğal olarak daha saf olacağı açıkça görülüyor. - Daha parlak olduğu biliniyor. - Islak koşullarda bile nem absorblamasının çok daha düşük olduğu biliniyor. - Film oluşturmasının ve oluşan filmin kararlılığının çok daha iyi olduğu biliniyor (çünkü kristal yapısındaki su molekülü uzaklaştırılınca film daha stabil hale geliyor). Bu 3 özelliğin de tarımsal uygulamalarda kullanılan kaolinde bulunması gerektiği açıkça ortadadır. Yukardaki açıklamalardan da anlaşılacağı gibi, kalsine kaolin tarımsal açıdan daha yararlı olacaktır. Ancak, rafinasyon ve kalsinasyon işlemlerinin getireceği maliyet yüzünden fiyatı da kalsine edilmemiş kaoline göre daha pahalı olabilir. Düzenleyen Dogasever : 04-07-2011 saat 16:47 Neden: düzeltme |
|
|
|
|
|
#17 |
|
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,027
|
Sn.Sarıcan, Uzak Bahçeler üyelerinden ne bekliyordunuz? Uzak bahçeler bir çete mi? Yoksa bir ltd. şti'ye özdeş mi? İlginç bir tesadüf, uzak bakçeler de benim fikrim. Hala da öyle, temel prensipleri itibarıyla gerçekleştirilebilir ve ihtiyaç duyulan bir şeydir. Zaman her şeyi olgunlaştırıyor. Neyse mevzu bu değil. Evet, konu kaolin. 3 yıl önce pestisit alternatifi olarak ortaya atıp denediğim, her aşamasını büyük bir heyecanla, arkasındaki literatürü hiç gözden ayırmayarak paylaştığım kaolin. Bugün binlerce insan pestisit yerine kaolin kullanmaya çalışıyor ya da kullanmak niyetinde. Geçen yıldan buyana kaolin gibi kullandırılmak üzere piyasaya çıkmış kaç ürün var biliyor musunuz? Neden bu ürünler daha önce yoktu? Oysa şimdilerde "biz bunu ezelden beridir bilirdik, kullanırdık, zaten de en iyisini biz biliriz, bilim de neymiş, mevcut araştırmalar zaten satılmış bilim adamları tarafından yapılmış" söylemlerini duyuyoruz. Hem de ürünleri standarda uymayan bir çok satıcıdan. Her ne kadar siz de bu işin literatürüne laf-ı güzaf dediyseniz de, ar-ge'ciydiniz, araştırmaya, ölçüme, vs. kıymet veriyor olmalısınız. Bakın mesajınızda sunguard'ı sorgulamışsınız hemen. Sunguard'dan ürün aldıysanız, satanlardan isterseniz, istediğiniz bilgiyi belgeyi gönderirler. Bana gönderdiler. OMRI'sini sorguluyorsunuz, güzel, tabii ki sorgulayacaksınız. Sorun firmasına, olmadı Amerikaya sorun. Para verdiğim şeylere ben öyle yapıyorum. Peki, belki on keredir yazdım burada, ürün spek'i olarak bir litresine 315gr denen ürün 580gr çıktı bu nedir diye sorulduğunda, sizin de aklınıza gelmiyor mu bunun anlamı ve adı nedir diye? Manipülasyon sevmem demiştiniz, şurada ticari kaygılarla manipülasyon yapılmış demişim, bunu da makul karşılamışsınız? Neden, bir şeyin mensubu olduğunuz için mi? O zaman siz de ortak olmuyor musunuz buna? Bu kadar mensubu iseniz ve ilgili şirket ve ürününü sahipleniyorsanız bari siz açıklayın. Sitesinde litresi 315gr yazarken, sahibinin 290gr.dır diye e-posta gönderdiği ürün neredeyse iki misli ağır çıktı. Standart ürünlere göre göre iki misli. Ama ağır olması birim gr'daki malzeme miktarını arttırmıyor. Ar-ge'ci olduğunuza göre az buçuk bir anlamı vardır sizin için. Kilosu 2 liradan satılıyor bu ürün. O zaman sormak lazım, uzak bahçelerin çiftçiden kazanmak gibi bir amacı mı vardı? Yanlışı görmek yerine başka şey yaptığınıza göre siz bunun neresindesiniz diye de aklıma gelir. Bir sene önce ticari olmayan bir şekilde bir başlangıç ürünü ortaya çıktığında görünür eleştirileri de söyleyerek herkes teşvik etti. Bekledik ki, olması gereken iyi bir ürün çıkar diye, olmadı nedense. Sonunda, doğru düzgünü, çok iyi fiyatla bulmak yine bana düştü. Neden? Şimdi kim kazandı, kim kaybetti? Çiftçi kazandı mı? Evet, literatürdekine çok yakın bir ürün çok iyi fiyatla var. Kim kaybetti? Amacı uzak bahçelerin samimi, kâr amacı gütmeyen, üreticiyle tüketici biribirine yakınlaştırma girişimi mi? Hayır, ona da bir şey olmaz. Fakat bunu yanlış anlayıp başka bir şekle sokmaya çalışanlar kaybetti malesef. |
|
|
|
|
|
#18 | |
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Yazdıkça gerçek yüzünüz ortaya çıkıyor. Ben Uzak Bahçeler hakkında söylediğiniz yakıştırmayı yapacak en son kişiyim. Ben üyesi olmadığım halde imece usulü yapılan bu bilgi paylaşımından belkide sizin almadığınız kadar zevk alıyorum. Memleketim adına, ülkenin tarımının bilinçli ellerde yapılması gereğine. Ben üç yıldır bu forumu hasbelkader izliyorum ve bir takım zihniyetlerle bazende çatışıyorum. Ama doğru bildiğimi de söylemekten asla çekinmedim. Eğer bir çete benzetmesi yapılacaksa bu benzetmeyi iki yıl önce ben sizin için düşünmüştüm. Hemde sahnede değil, sahne gerisinden yöneten olarak. Bu forumu benim kadar takip eden herkes sizin bu özelliğinizi gözlemlemiştir ama belki benim gibi yüzünüze vurmak istememitir. Seyyar Tayyar gibi her şey sizin fikriniz ve her şeyi siz keşfettiğiniz mantığı ile her konuda lider olmak ve herkesin sizi pohpohlamasını beklediğiniz için ikinci planda kalmak sizi çıldırtıyor herhalde. Sizin bu özelliğinizden çekinip sizinle kimse çatışmak istemeyebilir ama ben ne sizin keşfiniz olan Uzak Bahçelerin Yakın İşbirliği üyesim ne de sizin ilk defa kullandığınız ve sonradan patlayıp giden Kaolin kullanıcısıyım. Ben bu çatışmada konu kaolin değil derken sizin bu özelliğinizi kastetmiştim. Ben Kaolin teknolojisi ile ilgili hiç bir literatüre laf-ı güzaf demedim. Sizin çamur atmak için sayfalar dolusu yazdığınız ve sadece söylemek için araç olarak kullandığınız laf kalabalığını kastederek söyledim o lafı. Sizin için kazanmak için her şey mübah. Türkiye' de Sungard satışı yapan firmanın kendi web sitesine koymadığı OMRI belgesini bile bulur forumdaki insanların kafasını karıştırırsınız. Tarım Bakanlığının Kaolin için böyle bir sertifikasyon mecburiyeti var mı? Yoksa siz yokuş yapmak için mi kullanıyorsunuz. Böyle biz zorunluluk olsa idi Sunguard satan firma bu belgesini web sitesine koyardı. Hatta zorunluluk olmasa bile pazarlama argümanı olarak koyardı. Çünki sizin kanserojen dediğiniz bu ürünün ham ve kırmızı renkli olanı Anadolu' da yıllarca höllük olarak çocukların kundağında kullanıldı ve türkülere konu oldu. Birde Sungard ile Surround aynı firmamı diye merak etmiştim ama bilen birisi cevap vermedi. Çünki Sungard' ın web sitesine girip baktığınızda tüm broşürler Surround' a ait. Herhalde kendi literatürlerini oluşturamamışlar. Belki OMRI belgeleri de ortaktır. |
|
|
|
|
|
|
#19 | |
|
Ağaç Dostu
|
Çok yazık arkadaşlar, güzel başlayan bir başlığın ve bir bereberliğin (Ubyi) içine maddiyat çıkar hırs (vs) girdiğinde nerelere vardığını görmek bana sadece üzüntü veriyor, daha önceki mesajlarımda konunun nereye varacağını beklemeden sazan gibi atlamam bir iyi niyetimin göstergesidir, hatta bir ürünü elinizde analiz belgeleriniz yoksa bu şekilde alenen reklam ettiği için sevgili meyvelitepeyi cesaretinden dolayı kutlamıştım, bu iyi niyetle yazdıklarım bile "gayretleriniz takdire şayan" diye algılandı, özeldende kendisine tekrar iyi niyetimi gösteren mesaj attım. Şu kadar gündür bir sürü denemeler deneyler sonun da geldi 315- 580grama ve diğer konu, kalsinemidir rafinemidire dayandı. Yahu arkadaşlar ayıptır Ubyi ile başlayan bu güzel iş birliğine bir arkadaşımız doğal mücadele adına bir ürün çıkarmış ve bir kaç aylık bir ürün, eksikleri olabilir, bunu hep birlikte konuşarak düzeltebilirdik, bunun bu kadar reklam edip tu kaka yapılmasını ben hiç yakıştıramadığımı üzülerek belirteyim. Yani tüm zehirleri hallettik, bir tek kaolin kilinin kalsinesindeki zehir kaldı, üstelik yeni bir heyecanla başlayan ubyi bir ürün çıkarmış ve biz bunu yerden yere vuruyoruz, yapmayın arkadaşlar bir yılan bile avına bir şans verir, Bizler de biraz zaman tanıyıp bir şans verip aramızda konuşarak bunları hep birlikte çözerdik. Bunun yerine sevgili meyvelitepe (Bir tek ben bilirim) ürünü kötü lanse ederek aklıma en son gelen şu, kime, kimin için çalıştığını çok merak ediyorum. Normaldir çalışabilirsiniz kimse de bir şey diyemez. Düşünüyorum da sizin reyting gibi bir şeye de ihtiyacınız yok. O halde niye sevgili meyvelitepe? Biraz vijdanı olan yeni çıkmış bir ya da iki aylık bir ürünü üstelik UBYİ çatısı altındaki ürünü bu kadar tu kaka adeta dalga geçercesine nişastadan örnekler vererek bu kadar küçümsemesini kınıyorum. Olmadı sevgili meyvelitepe bu kadar yazılarınızla o kadar deneyimlerinizle , gerek sitede gerek bloğunuzdaki yazılarınızla örnek kişiliğinizle örnek teşkil ettiğinizi söylememe gerek yok sanırım. Ama bu davranış biçiminizi hiç yakıştıramadığımı söylemeden edemeyeceğim. Bu ürüne çok iyi bir üründür demiyorum tekrar ediyorum eksikleri vardır olabilir. Bakınız daha önceden koyulmuş bir resim, lütfen arkadaşlar bakınız, bu şekerler giriye benziyormu? ![]() Yoksa şeker üretim rengi giri olmuşta ben mi körüm. Yapmayın sevgili meyvelitepe buna el vijdan derler. Diğer bir konu satın almış olduğunuz herhangi bir ürün sahibine "getirin analiz raporlarınızı" deme cesaretini nereden alıyorsunuz siz kim oluyorsunuz ki, Ürünle varsa bir sorununuz alırsınız ürünü gider tahlil ettirirsiniz sonuçlar yanlışsa gerekli mercilere baş vurursunuz. Bu analizler elinizde var olsa bile, ürünü kötü reklam etme hakkına sahip değilsiniz. Gerek ensar bey, gerek (acemi caylak) ali beyin yerinde olsam bu kadar sakin bir şekilde izlemede kalabileceğimi hiç sanmıyorum. Acaba diyorum bütün her şey bu cümlelerdemi gizli. Alıntı:
Biri ona bir şeymi dedi? Niçin ayrıldı? Neden ayrıldı? Sebep neydi? sebep göstermiş mi? (sorma yetkim yok sadece merak ediyorum) O tarihler bu ürün çıkarılmaya karar verildiği tarihler olmasın. Hani diyorum, "şeytan detaylarda gizlidir" mi açaba? |
|
|
|
|
|
|
#20 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 02-04-2008
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 138
|
Merhaba Kaolin konusunu uzun zamandır (yıllardır diyebilirim) takip ediyorum. Hemen belirteyim ki şu an tarımla uğraşmıyorum ve bir ticari bağlantım da yok, sadece doğal tarıma bir hobi olarak ilgi duyuyorum. Kaolinin tanıtımı konusunda sanırım herkesin meyvelitepe'ye teşekkür borcu var, çünkü o bu teknolojiyi öğrenip uygulamasaydı şu an kimse burada tarımsal kaolini konuşmuyor ve ticaretini de yapmıyor olacaktı. benim okuduklarımdan anladıklarım özetle şunlar (yanlışım varsa lütfen düzeltin). 1. Kaolininin rafine edilmemesi tarımsal olarak çok fazla önemli olmayabilir fakat kaolin içinde bulunması muhtemel kanserojen maddeler insan sağlığı açısından (özellikle uygulamayı yapan kişiler) ciddi bir risktir. Bu durumda rafine edilmemiş tarımsal kaolinin ticaretini yapanlar sattıkları ürünün içerdiği maddeleri gösteren bir analizi beyan etmek zorundadırlar. 2. Kaolinin kalsine edilmesi ve parçacık büyüklüğü konusu tamamen bitkiler üzerindeki etkileriyle ilgilidir. Anladığım kadarıyla 2 mikrondan büyük parça büyüklüğüne sahip kaolin fotosentezi olumsuz etkileyebilir ve verim düşüklüğüne sebep olabilir. Kalsine edilmemiş kaolin ise güneş ışınlarını gerektiği gibi yansıtma konusunda ideal değil gibi görünüyor. Bu maddedeki konular isteyenler tarafından kendi bahçelerinde denenebilir, fakat gereken olumlu sonuçlar elde edilemezse "kaolinin bir faydası yok" deme hakkına sahip olamazlar. 3. Ağırlık konusu ise fiyat karşılaştırması açısından önemli. Diyelim ki aynı yüzeyi a ürününü 1 kg. kullanarak, b ürününü 2 kg. kullanarak örtebiliyorsunuz. O zaman a ürünün birim fiyatı 2 TL, b ürününün birim fiyatı 1 TL ise b ürünü a ürününden daha ucuz değildir, aslında fiyatları aynıdır. Bir matematikçi olarak 2=1 şeklinde ifade edebileceğimi düşünüyorum ![]() Kısacası yukarıdaki örnekte b ürününü satan kişi, benim ürünüm daha ucuz diyorsa doğru söylemiyordur. |
|
|
|
|
|
#21 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-03-2009
Şehir: Kdz Ereğli-ankara
Mesajlar: 524
|
Alıntı:
|
|
|
|
|
|
|
#22 | ||||||||
|
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,027
|
Alıntı:
Alıntı:
Böyle bir ürünün uygunluğu konusunda yeterli değil ama gerekli olan, hemen ve tereddütsüz bir fikir veren ölçüt, bir litresinin serbest yoğunluğudur. Buna kullanıcı deneyimi diyelim. %95+ rafine ve kalsine, parçacık dağılımı %90 <2 mikron olan kaolinin bir litre serbest yoğunluğu +/-, 25-30 gr farkla 300gr civarındadır. Safsızlıkları hariç tutarsak tane boyutu büyüdükçe ağırlık da artar. Nitekim, %82'si <2 mikron olan AT-80 369gr gelmişti. Belirtilen spek'i ise 330gr ve makul teloransının içinde. Mantıklı ve tutarlı. Bunun iki boyutu var. Bu deneyime sahip bir kullanıcı olarak bu ürün ile ilgili veriyi sordum. Özel mesaj ile 290gr dendi. Akabinde de ürünün sitesinde 315gr olarak ilan edildi. Bu rakamlar benim için çok önemli parametreler. Hemen ücreti mukabil ürün istedim. Verilen ve ilan edilen rakamlara göre beklentim, geçen yılkinden çok farklı ve gelişmiş bir üründü kuşkusuz. Gönderilmedi, cevap bile verilmedi. Bunlar forumda var. Nihayetinde ürünü satın aldım. İlk ölçüt için tarttım. Heyhat, 580gr geldi. Bir daha tarttım, aynı sonuç. O esanada ürünün sitesinde hala 315gr yazıyor. Satılan bir malın ilan edildiğinden başka olması, ya da bir ürün için yanlış bilgi verilmek suretiyle alıcıların yanıltılmasının adı sizce nedir? Bırakalım hukuku, vicdani olarak nedir? Bu mesaja yanıt verirseniz şayet, son üç paragraftan hiç bahsetmiyeceğiniz düşüncesindeyim. İkincisi ise, yalan beyan kısmını bir kenara bırakıp, ürünün özellikleriyle ilgili. Serbest yoğunluğu bu kadar fazla olan bir ürünün uygunluğunun detayına girerek anlaşılması lazım. Ürün özelliğinin uygunluğunu da bir kenara bırakalım. Kullanım ve fiyat açısından bakalım. Kiloya göre %3 kullanılsın deniyor. Bu ürün için 5.1 litre eder. Uygun diğer ürünlerde bu miktar 10 litre. Sonunda bitkilerin kaplanmasında kullanım miktarı ile parçacık sayısı arasında doğrudan korrelasyon var. Birinde çok kiloda az parçacık varken, diğerinde az kiloda çok parçacık var. Kiloya göre belirlenmiş fiyatı makulmüş gibi göstermek adına az parçacık kullanılması öneriliyor. Bu da bana dürüstçe gelmedi. Hoş ürünün belirlenmiş fiyatı bana göre kiloya göre dahi çok fazla. AT-80 ile gördük. Bu kısmı beni ilgilendirmez. Ancak, ucuz diye yapılan propoganda da ince bir şekilde ucuz olmaktan uzak ve doğru bir söylem değil. "Hep birlikte konuşarak düzeltebilirdik" notunuz da önemli. Bunlar bildiğim kadarıyla benim, benden de daha çok Zeytinlibahçe tarafından muhtelif şekillerde son bir yıl içinde kendilerine iletilmişti zaten. Alıntı:
Kime, kimin için çalışıyorum dersiniz? Şimdi, fikir zikir meselesi diyeceğim alınacaksınız. Bir tek şey aklınıza gelmiyor, ihtimal veremiyorsunuz değil mi? Bu zamanda bu memlekette olur mu böyle bir şey diyorsunuz. Belki de haklısınız, bu zamanda bu memlekette böyle düşünenler benim gibi gemileri yakıp şehirlerden, insanlardan ve zihniyetten kaçıyor, olabildiğince uzaya yakın yaşamaya çalışıyor ![]() Alıntı:
Ahh, o "niye"? Ne kadar da zor. Söylemesi değil de anlaması. Hadi, sizi rahatlatayım. Surround, Sunguard ve Avsmineral ile ne acaip anlaşmalar var. Yakında bir dördüncüsü de gelir belki. Diğer ürünlerin sorumluluları bunları okuyor mu bilmem, Sabri bey buralardadır, anlatır o çok gizli çıkar anlaşmalarını Özellikle de rica ediyorum ki anlatsın.Tek aklınıza gelmeyen bu ürünlerin ortak özellikleri, değil mi? Başka her şeyi iyi dikte etmişler. Bu arada Sn.Üyeler, bir kısım uzak bahçeler mensubuyla ayrıca irtibat kurulduğunu, söylenecek bir şey kalmadığı için bu gibi kişisel saldırılar ile zevahiri kurtarmak babından destek istendiğini biliyorum. Başkaları da biliyor. Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Tek bilmediğiniz şey "sorumluluk". |
||||||||
|
|
|
|
|
#23 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
|
Konuyu gerginlikten kurtaran arkadaşlarıma sonsuz şükranlarımı sunarım.
sarıcan arkadaşımızın tavrı,soilless arkadaşımızın açıklamaları vede lilium arkadaşımın aynı yaklaşımda bulunarak bu üç arkadaş benim gözümde mesajları ile kaolin başlığındaki güzel paylaşımların bozulan açıklamarı ile ubyi nin ruhunu olumsuzluklardan kurtarma başarısını göstererek benim için yüceldiler. Benim için önemli olan Ubyi'nin zarar görmemesi idi, Sn. Meyveli tepenin güzel paylaşımları yersiz nişasta ve diğer ilgisi olmayan mataryelleri konuya sokması ile konun dağılmasına yersiz polemiklere imalı yaklaşım tavırları içinde Sn. sarıcanın dediği gibi Uzak Bahçelerin Yakın Dövüşleri konumunda bu paylaşımlar ubyi yıpratmaya yönelik olmadan durdurulması gerekmekteydi. Kaolin başlığına katkı sağlamayı düşünen arkadaşlarımız olsalarda bu üç arkadaşımızın yaptıkları bence her şeye değer bir paylaşım olmuştur. Arkadaşlar bizler bu seviyelere hep iyi niyetli paylaşımlarla geldik birbirimiz kırarak paylaşımlar ortaya koymamız yarar sağlamıyacaktır. Konuyu işin uzmanlarına bırakmak bence en hayırlısı olacaktır. |
|
|
|
|
|
#24 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-03-2009
Şehir: Kdz Ereğli-ankara
Mesajlar: 524
|
Bir önceki mesajımda da belirttiğim gibi bu konuda yadırgadıklarım olduğunu söyledim ve paylaşacağımı da belirttim. yagırgadiklarıma geçmeden önce 2 isim telaffuz etmek istiyorum. Sn meyvelitpe ve Sn Acemi Usta |
|
|
|
|
|
#25 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 26-02-2010
Şehir: TARSUS
Mesajlar: 174
|
geçen yıl sabri beyden numune istemiştim deneme amaçlı, sağolsun 3 parça numune göndermişti.Ben de o zaman kullanmadan önce su bardağına su doldurup her bir numuneden eşit miktarlarda bardaklara ayrı ayrı koyarak iyice karıştırdım ve dibe çökme sürelerini kıyasladım çok kısa sürede üçü de dibe tamamen çöktü sürekli karıştırmayı gerektirdiği için ben uygun görmüyorum. |
|
|
|
|
|
#26 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-03-2009
Şehir: Kdz Ereğli-ankara
Mesajlar: 524
|
Yadırgadıklarım-1
Şimdi değerlendirme zamanı tabi ki bence; yani eleştiriye açık kaolin konu başlığı açıldıktan sonra lilium 30 nolu mesajını yaklaşık 1 yıl önce 24 haziranda kaolin konu başlığının 1. sayfasında göndermiş. Sn Ensar 38 no.lu mesajını 02.07.2010 tarihinde göndermiş. Sn Sn meyvelitepe 55 no.lu mesajı ile kutlama mesajı göndermiş. Sn Meyvelitepe 57 no.lu mesajında TALCID yani yenilebilir ilaç kullanımda kaolinden bahsetmiş. 27.08.2010 tarihinde 69 no.lu mesaj fiilkovanın, 05.10.2010 tarihli 70. mesaj Sn Sabry'nin. Sonrasında çok hızlı bir mesaj trafiği var )Mesaj sayısı şu an belli. demekki çok önemli bir konuma gelmiş kaolin. Bence sevindirici durum.Yukarıda örneklediklerim hiçbir şekilde eleştri değil sadece tespit konuları. ŞİMDİ yadırgadıklarım-1; Ben KİL GRUBU incelemelerini okudum, DPT incelemelerini okudum., 4-5 üniversite tez çalışmalarını okudum. yabancı literatürde 3-4 konu başlığını okudum. Yerli çalışmlar Türkiyedeki kaolin cevheri, özellikleri, standartları,sorunları ve tavsiyeleri üzerine idi. Yabancı kaynakalar ki 3-5 i geçmez kaolin kili tarımsal uygulamaları ve dahi yabancı otla mücadelede toprağa kaolin kili uygulaması dahil araştırmalardı. Ama tüm okuduklarımla yerli veya yabancı toplamı 10-12 kaynakta olsa hiç bir şekilde yerli kaolin ülkemiz kaolinin sorun ve sıkıntılarında KANSOREJEN etki tehlikesi ve ihtimalini OKUMADIM. Zengişleştirmede kimyasal liç biyolojik liç (chemical leach-biological leach) ihtiyacını okudum ama yerli kaolin cevherinin kimyasal ve de fizyolojik etkisi nedeniyle kanserojen yapısı nedeniyle pazar sorunu olduğunu okumadım. İlk yadırgadığım konu budur. |
|
|
|
|
|
#27 | |
|
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 05-10-2010
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 64
|
Alıntı:
Tartışmalarınızın sadece kaolin ile ilgili kısmına ticari kaygı gütmeden katkıda bulunmaya çalışıyoruz. İyi işlenmiş bir kaolin mide ilacından dudak boyasına, göz kalemine veya cilt maskesine kadar kullanılan bir üründür. Doğru teknikler ile işlendiği zaman en zararsız minerallerden biridir. Özellikle kalsine olmuş son derece zararsızdır. Gerçek kaolin mineralinin kansorejen etkisi olmaz. Rafine kaolin bulunduğu ortamın nemini emebilen özelliğe sahiptir. Rutubetli ortama uzun süre maruz kalır ise bakteri üremesi olabilir. Kalsine kaolin kimyasal ve fiziksel yapısında oluşan değişiklik nedeni ile rafine (yıkanmış) kaolinin aksine üstüne su dökmez iseniz ortam nemini emmez. Bu nedenle yukarıda saydığım insan sağlığı için oldukça hassas yerlerde daha çok kalsine olmuş ürünler kullanılır. Serbest silis ve kansorojen etkisi şudur; Yurdumuzdaki kaolin yataklarının bir çoğunda SiO2 değeri % 60-70 hatta daha üstünde, Al2O3 değeri % 10-25 arası ve SO3 yani kükürt değeri % 2-3 ler mertebesindedir. Buradaki yüksek silisyum diokasitin bir kısmı alüminyum silikat yapısındaki bağlı SiO2 olmayıp serbest silisdir. Bu serbest silis değerleri ancak işleme (yıkama, rafinasyon) tabii tutularak azaltılabilir. SO3 ise ısıl işlem gördüğünde uçar. Yani rafine olmamış, sadece öğütülmüş önemli bir kısım yerli kaolinde serbest silis bulunabilir. Bunun ne zararı var; işleme sırasında uçuşan silis parçacıklarının solunması (meşhur kot yıkama işçileri olayı gibi) akciğerlerde bloklaşıp tahribat yapabilir. Bu daha çok kaolini öğütürken, torbalarken karşılaşılabilecek bir tehlike. Uygulamaya gelince ağaçlara püskürtme esnasında böyle bir tehlike var mı? Olabilir. Ama unutmayalım ki çok uzun süre sürekli serbest silis solunması da gerekir. O nedenle ben şahsen kaolinin kansorejen etkisi konusuna katılmıyorum. Fakat kuru öğütme, özellikle yerli kaolinin içinde işlem sırasında öğütülmüş olan serbest silisin sizin istediğiniz film oluşumunda veya UV/IR yansıtıcılığındaki etkisinin ne olduğu sanırım daha önemli. Saygılarımla |
|
|
|
|
|
|
#28 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 02-03-2009
Şehir: ankara
Mesajlar: 176
|
Alıntı:
Hep konuşulan kaolinin bitkiye atılıp bırakılması sanki devamında bir işlem yapılmıyor gibi. Oysa Kaolin uygulaması sonrasında ağaç ya da sebzelerde yapılan yakın plan çalışma sırasında, (yaz budaması, meyve seyretme, olgunlaşan ürünü toplama, hasta dalı temizleme, yaprak alma, vs, vs…) insan ister istemez ilaçlı bitkilerle, ilaç atma işleminden daha korunaksız olarak daha fazla soluma ve temas durumunda kalıyor. Bence eğer varsa kansorejen veya daha başka bir zarar, burada daha fazla (ilaç atma esnasından) ortaya çıkıyor. Olaya bu yönden bakınca insan çok daha tedbir, daha fazla ayrıntı istiyor. Herkese kolay gelsin. |
|
|
|
|
|
|
#29 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-03-2009
Şehir: Kdz Ereğli-ankara
Mesajlar: 524
|
Alıntı:
Sn Sabry İthal kaolin kili ticareti yapmanıza rağmen ticari kaygı gütmeden KANSOROJEN etkisine hele ki yerli kaolin de bile bu etkinin olmadığını açıklamanız gerçekten takdir edilecek bir doğruluk ve dürüstlük. Size ticeri hayatınızda başarılar diliyorum. Umarım ve tüm içtenliğimle söylüyorum hedeflerinize ulaşırsınız. Ancak sizi de birazdan eleştireceğim. Bu hakkım da baki ![]() Saygı ve sevgilerimle |
|
|
|
|
|
|
#30 | |
|
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 05-10-2010
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 64
|
Alıntı:
Yanlış anlama olmaması için düzeltmeyi uygun buldum. Ben saf kaolinin kanserojen etkisi olmadığına inanıyorum. İçeriğinde serbest silika içeren ürünler konusunda böyle bir etkisi yoktur veya vardır diyebilecek donanıma sahip değilim. Yerli veya ithal olmasından öte işlenme şekli önemlidir. Yerli rafine kaolinde bu etki kuru öğütme kaoline göre azalmış olacaktır. Çünkü rafine edilirken daha ağır olan serbest silika hidrosiklonlar yardımı ile ayrıştırılabilir. Şahsen rafine veya kalsine olsun iyi işlenmiş bir kaolinin kanserojen etkisi hakkında bir araştırma, literatür veya habere rastlamadım. Bu arada forumda tartışma konusu olan ürünlerin hiç biri için (kendi ürünümüz de dahil) tarımda kullanıma uygundur veya değildir diyebilecek yeterli bilgi birikimine sahip değilim. Lütfen yazdıklarımın sadece kaolin ile ilgili olduğu tarımda kaolin ile ilgili olmadığı dikkate alınsın. Saygılar |
|
|
|
|
![]() |
|
|