agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Üretim, Bakım, Düzenleme, Temel Malzemeler > Temel Konular (Toprak, Gübre, Tohum, Sulama)
(https)




Beğeni Düzeni3415Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 25-03-2010, 12:52   #391
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Mayalar -1

Enzim ile ilgili konuşurken, sürekli mikroorganizmalardan söz ediyoruz. Bu mikroorganizmaların en önemlilerinden birisi olan mayalarla ilgili aşağıda çeşitli kaynaklardan derlenmiş bilgiler bulunmaktadır. Ancak en fazla yararlanılan kaynak İstanbul Üniversitesi, Fen Fakültesi, Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşegül Topal Sarıkaya'nın Mikrobiyoloji dersinin notlarıdır.

Mayalar
İnsanın uygarlık yolundaki gelişiminden sözeden kaynakların hemen hepsinde, insanların çok hücreil hayvanları evcilleştirdikleri ve başka bir çok tahıl türünü ıslah etmelerinden sözeder. Oysa bunların yanında en az bunlar kadar önemli bir diğer evcilleştirme daha vardır.

En yaygın bilinen ve günlük olarak bir çok yerde kullanılan maya olan Saccharomyces cerevisiae ile insanoğlunun aslında mikroorganizmaları da evcilleşitirdiklerini söyleyebiliriz. Bu türün üzümün kabuğundan izole edildiği tahmin edilmektedir. Koyu kabuklu meyvelerin kabuklarındaki beyaz tabakanın bir bileşeni mayadır. Kabuktaki mumun içinde yer alır. Meyvelerde (örneğin üzüm, elma veya şeftalide) ve diğer bitki özsuyu sızmalarında bulunur. Bazı mayalar toprakta ve böceklerde bulunurlar.

Name:  maya1.jpg
Views: 5806
Size:  37.4 KB

Name:  maya2.jpg
Views: 7462
Size:  22.6 KB

Türkçe’ ye Farsça’dan giren “maya” sözcüğü ile tanımlanan Mayalar, Mantarlar Alemi’ nin üyesidirler. Ekmek kabartmak, alkollu içki fermantasyonu vb. amaçlarla kullanılırlar. Günümüzde mayalar geleneksel gıda fermentasyonunun dışında çok çeşitli alanlarda da kullanılmaktadır.

Özellikle genetik mühendisliğiyle birlikte, geliştirilmiş mayalar hastalıkların önlenmesinde ve tedavisinde kullanılan pek çok farmasötik (tedavide kullanılan ilaçlar) ajanın üretilmesinde yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Hatta yakıt pillerinin çalışmasında da kullanılmaktadırlar.
Genetik mühendisliği ile geliştirilmiş mayaların lignoselülozik (odunsu) atıkları substrat olarak kullanarak etanol üretmeleri yönünde yoğun çalışmalar yapılmaktadır. Etanol dışında mayaların ürettiği diğer biyoalkoller; gliserol (alkollü içecekler için aroma katıcı, nitrogliserin türevli patlatıcılar yapımında), ksilitol (şeker yerine diyabetik ürünlerin yapımında), sorbitol, arabinitol (düşük şeker içerikli gıdaların yapımında; ilaçların kaplanmasında yenilebilir kaplama maddesi olarak) kullanılmaktadır.
Etanolün yenilenebilir kaynaklardan mayalar kullanarak üretilmesi tüm dünyanın ilgisini çeken konulardan biridir. İlk üretim 1930’larda başlamıştır fakat petrol fiyatları düşürülünce teknoloji bırakılmıştır. 1970’deki petrol krizi ile birlikte yeniden gündeme gelmiştir. Brezilya, şeker kamışını ve melası substrat olarak kullanarak ürettiği petrolü yakıt amaçlı kullanmaktadır. Brezilya’da otomobillerin çoğu alkol veya alkol+benzin karışımı (gasohol) ile çalışmaktadır.

Name:  maya_kullanimi.jpg
Views: 7669
Size:  37.5 KB

Bu resim Doç. Dr. Mustafa Türker'in Maya Biyoteknolojisi ve Türkiye isimli sunumundan alınmıştır.


Düzenleyen acemi_caylak : 25-03-2010 saat 17:20
acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-03-2010, 13:02   #392
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Mayalar -2

O halde bu kadar yararlı mikroorganizma olan mayalar nedir? Burada bir parantez açarak biyolojide sınıflandırmayı biraz açıklayalım. Biyolojide sınıflandırma, aşağıdaki sıralama şeklinde yapılıyor.

Alem - Örnek: Bitkiler Alemi
Şube (Bölüm) – Örnek: Kapalı Tohumlular
Sınıf – Örnek: İki Çenekliler
Takım - Örnek: Magnoliales
Familya (Aile) – Örnek: Manolyagiller
Cins – Örnek: Manolya
Tür – Örnek:Büyük Çiçekli Manolya

Mantarlar (Fungiler veya Funguslar) dediğimiz alem, hayvanlar ve bitkiler alemi dışında ayrı bir alem olarak tanımlanıyor. (Aslında Türkçede kimisi Funguslar, kimisi Mantarlar, kimisi Fungiler diye kullanıyor. Adlandırmada bir standart yok. Ancak kaynakları okudukça çeviriler bazen öyle kötüki hayret ediyorsunuz. Örneğin mycellium - miçelyum, soil structure - toprak strüktürü diye kullanılıyor. Bunları görünce, “Türkçe bu kadar kötü mü kullanılır” diyesi geliyor insanın.) Mantarlar alemi Ascomycota, Basidiomycota, Chytridiomycota, Deuteromycota, Glomeromycota ve Zygomycota bölümlerine ayrılıyor.

Çoğu maya Ascomycota bölümüne ait olmakla beraber bazıları Basidiomycota'ya aittirler. Örneğin en çok bilinen Saccharomyces cerevisiae aşağıdaki şekilde bir sınıflandırmanın ürünüdür.

Alem:Fungi
Bölüm: Ascomycota
Alt Bölüm: Saccharomycotina
Sınıf: Saccharomycetes
Takım: Saccharomycetales
Familya: Saccharomycetaceae
Cins: Saccharomyces
Tür: S. cerevisiae

Mayaların hepside yararlı diye bir genelleme yapılamaz. Mayalar toprak, hava ve sudan izole edilebilirler. Bazı mayalar ekstrem ortamlarda örneğin ozmofilik mayalar şeker bakımından zengin ortamlarda yaşayabilirler. Bu tür mayalar genellikle gıda bozucu olarak bilinir. Bunun dışında fırsatçı patojen olarak bazı maya türleride (örneğin Candida albicans) pek çok enfeksiyondan sorumludur. Candida albicans insanlarda kandidiyaz denilen enfeksiyona yol açar.


Maya türleri zorunlu aerobik veya fakültatif (istemli) anaerobik fizyolojiye sahip olabilirler. Zorunlu anaerobik maya türü bilinmemektedir. (Aerobik: Oksijenli solunum yapanlar anlamındadır. Zorunlu Aerobik denilmesinin nedeni kesinlikle anaerobik değildirler anlamındadır. Fakültatif anaerobik: Fakültatif deyimi hem anaerbik hemde aerobik solunum yapabilenler için kullanılıyor.) Maya hücreleri klorofil içermez ve zorunlu olarak kemoorganotrofiktirler. (Kemoorganotrofik mikroorganizmalar, organik maddeleri, ya aerobik ya da anaerobik solunumla ayrıştırarak yaşamaları için gerekli enerjiyi sağlarlar.) Mayalar üremek için organik karbona gereksinim duyarlar. Karbon metabolizmaları çok çeşitlidir. Örneğin basit şekerleri, polioller, organik ve yağ asitlerini, alifatik alkoller, hidrokarbonlar ve çeşitli heterosiklik ve polimerik bileşikleri karbon kaynağı olarak kullanabilirler.

Oksijen yokluğunda fermantatif mayalar enerji elde etmek için karbonhidratları karbon dioksit ve etanol (alkol) veya laktik asite dönüştürürler.

Alkol Fermantasyonu
Etanol fermantasyonu alkol ve ekmek yapımında kullanılır. Ekmek hamurunda bulunan maya hücreleri yeterince oksijen alamadıklarından bu yolla alkol ve karbon dioksit üretirler. Sıcaktan dolayı alkol buharlaşır, karbon dioksit ise hamur içinde kabarcıklar oluşturarak ekmeğin kabarmasını sağlar. Etanol fermantasyonu alkollü içeceklerin üretiminde de kullanılır. Oksijensiz kalan maya hücreleri nişastalı tohum veya sebzelerdeki (buğday, mısır, patates, arpa gibi) şekeri fermante ederek alkol açığa çıkmasına neden olurlar. Biracılık ve şarapçılıkta ortaya çıkan etanol şişelenir, ekmek yapımında ise etanol buharlaşır, açığa çıkan karbon dioksit ekmeği kabartır. (Eğer içki mayalanmanın belirli bir aşamasında şişelenirse, mayalanma sırasında açığa çıkan karbon dioksit gazı içeride kalır ve içkinin köpürmesini sağlar.) Glikoz fermantasyon reaksiyonu özetle şöyledir:

Glikoz → 2 Etil Alkol + 2 Karbon Dioksit + 2 Enerji
C6H12O6 → 2C2H5OH + 2CO2 + 2ATP

Laktik Asit Fermantasyonu
Laktik asit fermantasyonu neolitik çağdan beri kullanılmıştır. Laktik asitin etkisiyle gıda asitlenir, bu da bozulmaya neden olacak mikroorganizmaların büyümesini engeller, hatta bu mikroorganizmaları öldürür. Bunun örnekleri sütün ekşimesinden elde edilen yoğurt, yayık ayranı, tuzsuz beyaz peynir sayılabilir. Alman lahana turşusu (sauerkraut), Korelilerin kimçisi ve diğer bazı başka turşu türleri de bu şekilde hazırlanır.

Glikoz → 2 Laktik Asit + 2 ATP
C6H12O6 → 2C3H3O6 + 2ATP

Yazın elde edilen yeşil otların kışa kadar dayanması için laktik asit fermantasyonuna tabi tutulması işlemine silaj denir. Yeşil otlar, silolara doldurularak veya plastikle örtülerek oksijenle teması kesilir. Bu ortamda büyüyen laktik asit bakterileri ortamı asitlendirerek silajın bozulmasına neden olabilecek diğer organizmaların büyümesine engel olurlar.

Mayaların Üremesi
Maya tomurcuklanma yoluyla eşeysiz olarak veya askospor oluşumu yoluyla eşeyli olarak ürer. Eşeysiz üremesinde ana hücreden bir tomurcuk büyür ve yetişkin boyuta ulaştığında şartlar uygunsa ana hücreden ayrılır. Az besinli ortamda eşeyli üreyebilen mayalar askopor oluştururlar. Tam bir üreme döngüsüne sahip olmayan mayalar Candida türünde sınıflandırılırlar.


Düzenleyen acemi_caylak : 25-03-2010 saat 15:06
acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-03-2010, 13:11   #393
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Mayalar -3

Biyoteknolojik Öneme Sahip Bazı Mayalar

Axula adeninivorans: Nitrat ve aminleri asimile eder, 45 °C üzerinde üreyebilir, pek çok hidrolaz salgılayabilir.

Candida türleri: C. albicans hidrokarbonlardan aminopenisillanik asit ve B6 vitamin üretimi, C. boidinii NAD, FAD metil ketonlar ve sitrik asit üretimi, C. famata riboflavin, C. maltosa biyokütle proteini için yağ asiti ve alkan kullanımı, C. tropicalis triptofan, C. pelliculosa selülozik materyalden biyokütle proteini, C. utilis, pek çok ürün eldesi, ksilozda üreyebilme, klonlama teknolojisinde kullanım, C. shehatae ksiloz fermentasyonu

Hansenula polymorpha: Heterolog gen anlatımı için kullanılabilen metilotrofik maya.

Kluyveromyces marxianus ve K.lactis: Laktoz ve polyfruktosanı fermente eder. Doğal kakao fermentayonu. Pek çok enzim için kaynak olabilir, klonlama teknolojisinde kullanılabilir.

Pachysolen tannophilus: Bitki lignoselülozik hidrolizatlarından kaynaklı pentoz şekerlerinin fermentasyonu.

Phaffia rhodozyma ve Pichia türleri: Gıda boyası olan astaksantin pigment üretimi, P. guilliermondii riboflavin sentezi ve hidrokarbonlardan biomas protein eldesi, P. methanolica etanol biosensörü olarak kullanılan alkol oksidaz üretimi, P. pastoris metanolden biomas protein eldesi, heterolog gen anlatımı ve insan terapötik proteinlerini üretebilen metilotrofik maya.

Rhodosporidium toruloides: Fenilketanüri tedavisinde kullanılan PAL enzim kaynağı.

Saccharomyces türleri: S.cerevisiae klasik gıda fermentasyonu. Bira, şarap, ekmek, rom, cin yapımı. Yakıt, alkol, gliserol, invertaz ve hayvan besini kaynağı. Rekombinant DNA teknolojisiyle sayısız protein üretimi.

Saccharomycopsis türleri: S. fibuligera amilolitik maya

Schizosaccharomyce pombe: Geleneksel Afrika alkollü bira yapımı. Şarapların deasidifikasyonu. Yüksek etanol ozmotik tolerans, biyokütle protein eldesi, heterolog gen anlatımı ve mutagenez testlerinde kullanım.

Schwanniomyces türleri: S. castellii ve S. occidentalis amilolitik mayalar. Nişastanın ve inülinin etanole çevrimi ve heterolog gen anlatımında kullanılabilirler.

Trichosporon cutaneum: Fenol varlığına ilişkin bisensor olarak kullanılır.

Yarrowia lipolytica: Lipid ve hidrokarbonlardan biomas protein eldesi. Sitrik asit ve hücredışı enzim üretimi.

Zygosaccharomyces rouxii: Japon soya sosu karakteristik aromasını vermede kullanılan halofilik ve ozmotolerant maya türü.

Şimdilik bu kadar. Fırsat buldukça diğer mikroorganizmalar (bakteri ve küfler) ile bilgi ekleyeceğim.


Düzenleyen acemi_caylak : 26-03-2010 saat 05:48
acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-03-2010, 14:44   #394
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Emeğine sağlık, güzel bir arşiv çıkıyor ortaya.

Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-03-2010, 17:23   #395
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Sarıcan Mesajı Göster
Emeğine sağlık, güzel bir arşiv çıkıyor ortaya.
Sn. Sarıcan, bir kaç arkadaşı daha enzim üretimine katabilirsek ne mutlu bize. En azından kimyasal gübrelerden kurtarmış oluruz.

Not: İlk mesajı gönderirken resimleri unutmuştum onlarıda ekledim.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-03-2010, 19:51   #396
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Sn Acemiye bu hummalı bilgileri derlediği için teşekkürler. 391 nolu mesaja atıfta bulunarak, çeyrek su bardağı suya 2 yemek kaşığı un ekleyerek içine de 5*6 adet üzüm (organik üzüm olmalı) atarak, karanlık bir yerde ağzını delikli bir kapakla aralık bırakıp 3 *4 gün bırakın. Mayalar gelmeye başlayacaktır. Ekmeğinizi bu maya ve kepekli unla pişirirseniz, sağlığınız için çok faydalı olacaktır. Buna İngilizcede "Sourdough Bread" "Ekşi Ekmek" deniyor. Yani bakkaldan maya almanıza gerek yok.
Not: Mayanın yarısını kullanın diğer yarısınınüzerine bir kaşık daha un ve biraz daha su ilave ederek devam ettirin. Buzdolabında saklayabilirsiniz.

porselen beğendi.
Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-03-2010, 23:10   #397
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Sn Aceminin mesajindan alinti:Brezilya’da otomobillerin çoğu alkol veya alkol+benzin karışımı (gasohol) ile çalışmaktadır.
Brezilyada araclarin %90'i benzin+biyoetanol ile calismaktadir. Araclarda %85 e kadar biyoetanol kullanilabilir. Aracta tek modifiye edilecek sey motorun zaman ayaridir. Ancak %30'a kadar biyoetanol kullanilirsa, aracta hicbir degisiklige gerek yoktur. Avrupada, Amerikada biyoetanol tesvik edilmektedir. Turkiyede ancak benzinle %2'ye kadar karistirillirsa OTV"den muaf olmaktadir. Bu rakam en az %10 olmalidir. Ayrica, buraya kadar bahsi gecen biyoetanol tarimsal urunlerden uretilen biyoetanoldur. Atiksu ya da atiklardan elde edilen biyoyakitlar icin ise biyoyakitlar yonetmeliginde ayri bir madde olmalidir ve bu tur biyoyakitlar hangi oranda kullanilirsa kullanilsin tamami OTV'den muaf olmalidir!

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-03-2010, 00:53   #398
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 27-01-2010
Şehir: ankara
Mesajlar: 49
anneannem de nohut ile maya yapardı. internette nasıl yapıldığı var. ekmeğin çok güzel tadı olur. tavsiye ederim. yaklaşık 2 sene önce kefir ile maya yapmayı denemiştim çok başarılı olamadım ama tekrar denemeye değer.

zapatista70 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-03-2010, 09:34   #399
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
acemi_caylak arkadaşımın çalışmalarında yanındayım.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak Mesajı Göster
Biyoteknolojik Öneme Sahip Bazı Mayalar

Axula adeninivorans: Nitrat ve aminleri asimile eder, 45 °C üzerinde üreyebilir, pek çok hidrolaz salgılayabilir.

Candida türleri: C. albicans hidrokarbonlardan aminopenisillanik asit ve B6 vitamin üretimi, C. boidinii NAD, FAD metil ketonlar ve sitrik asit üretimi, C. famata riboflavin, C. maltosa biyokütle proteini için yağ asiti ve alkan kullanımı, C. tropicalis triptofan, C. pelliculosa selülozik materyalden biyokütle proteini, C. utilis, pek çok ürün eldesi, ksilozda üreyebilme, klonlama teknolojisinde kullanım, C. shehatae ksiloz fermentasyonu

Hansenula polymorpha: Heterolog gen anlatımı için kullanılabilen metilotrofik maya.

Kluyveromyces marxianus ve K.lactis: Laktoz ve polyfruktosanı fermente eder. Doğal kakao fermentayonu. Pek çok enzim için kaynak olabilir, klonlama teknolojisinde kullanılabilir.

Pachysolen tannophilus: Bitki lignoselülozik hidrolizatlarından kaynaklı pentoz şekerlerinin fermentasyonu.

Phaffia rhodozyma ve Pichia türleri: Gıda boyası olan astaksantin pigment üretimi, P. guilliermondii riboflavin sentezi ve hidrokarbonlardan biomas protein eldesi, P. methanolica etanol biosensörü olarak kullanılan alkol oksidaz üretimi, P. pastoris metanolden biomas protein eldesi, heterolog gen anlatımı ve insan terapötik proteinlerini üretebilen metilotrofik maya.

Rhodosporidium toruloides: Fenilketanüri tedavisinde kullanılan PAL enzim kaynağı.

Saccharomyces türleri: S.cerevisiae klasik gıda fermentasyonu. Bira, şarap, ekmek, rom, cin yapımı. Yakıt, alkol, gliserol, invertaz ve hayvan besini kaynağı. Rekombinant DNA teknolojisiyle sayısız protein üretimi.

Saccharomycopsis türleri: S. fibuligera amilolitik maya

Schizosaccharomyce pombe: Geleneksel Afrika alkollü bira yapımı. Şarapların deasidifikasyonu. Yüksek etanol ozmotik tolerans, biyokütle protein eldesi, heterolog gen anlatımı ve mutagenez testlerinde kullanım.

Schwanniomyces türleri: S. castellii ve S. occidentalis amilolitik mayalar. Nişastanın ve inülinin etanole çevrimi ve heterolog gen anlatımında kullanılabilirler.

Trichosporon cutaneum: Fenol varlığına ilişkin bisensor olarak kullanılır.

Yarrowia lipolytica: Lipid ve hidrokarbonlardan biomas protein eldesi. Sitrik asit ve hücredışı enzim üretimi.

Zygosaccharomyces rouxii: Japon soya sosu karakteristik aromasını vermede kullanılan halofilik ve ozmotolerant maya türü.

Şimdilik bu kadar. Fırsat buldukça diğer mikroorganizmalar (bakteri ve küfler) ile bilgi ekleyeceğim.
Arkadaşım acemi_caylak, yapmış olduğun bu değerli derleme çalışmalarınız farmantasyon başlğına büyük bir katkı sağlamaktadır, sizin bu çalışmalarınıza benimde gözlemlerimde sabit olmuş bilgiler mevcut bunları aşağıda linki verdiğim başlıkta açıkladım, senin bu samimi paylaşımlarına bir katkım olur dileklerimle sevgiyle kal.

Fermantasyon ile gübre yapmak (soğuk kompost)

epsody Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-03-2010, 10:28   #400
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Arkadaşlar iyi dilekleriniz için hepinize teşekkür ediyorum. Bu beni daha da teşvik edici oluyor.
Bütün arkadaşlar Sn. Dogasever'in anlattığına benzer güzel tecrübeler aktarırlarsa çok güzel bir arşiv çıkacak ortaya.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-03-2010, 11:02   #401
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
BioEthanol kullanımı ve Avrupadaki geleceği hakkında

http://www.biomatnet.org/publications/1993br.pdf
http://www.best-europe.org/

Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-03-2010, 13:03   #402
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Peyniraltı Sularından biyoetanol üretimi

İlk defa burada açıklıyorum: Dereleri ve gölleri kirleten Peyniraltı Sularından Biyoetanol ve hayvan yemi üretiyorum. Bu teknolojiyi ülkemize kazandıracak kompakt cihazları üretebiliyorum. Buradan Türkiye'deki peynir üreticilerine ve Çevre Bakanlığı ve İl Çevre Müdürlükleri'ne seslenmek istiyorum: Biyolojik arıtma tesisi yaptırmayın ve bunu önermeyin. Hem paranızı boşa harcamış olursunuz hem de biyolojik arıtma tesisine sürekli masraf etmeniz gerekir. Evet, peyniraltı sularından biyoetanol üretiyorum. biyoetanolü satarak her gün 600 ABD Doları kazanabilirsiniz! (Türkiye'deki biyoetanol fiyatı: ~1 ABD Doları/litre) Örneğin günde 22 metreküp peyniraltı suyu çıkan bir peynir üretimhanesinde günde 600 litre biyoetanol üretebiliriz. (Bunu cihazı 16 saat çalıştırarak ve ek ekipman ilavesiyle 1200 litreye çıkartabilir!) İşletme maliyeti: ~0,10 ABD Doları/litre. İlk Yatırım maliyeti: 250.000 ABD Doları (Yaklaşık bir buçuk yıl içinde geri ödeniyor!). İster arabanıza koyun, ister rakınıza! Bu tesisi kurdurmak isteyen peynir üreticileri ya da yatırımcılar doğrudan benimle temasa geçebilirler. kayalci@hotmail.com


Düzenleyen Dogasever : 26-03-2010 saat 13:43 Neden: ekleme
Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-03-2010, 13:46   #403
Ağaçsever
 
hbayraktar's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-12-2009
Şehir: İzmir
Mesajlar: 87
Tekrar Merhaba,

Bugün ilk denememe başlıyorum, akıl karışıklığım uyumama rağmen devam etmekte, değişik oranlar, metodlar arasından Sn. Sarıcan'ın ilk yazılarında geçen formülasyonu uygulamaya karar verdim: 5 litrelik bir kapaklı kaba, 3 litre su, 300 gr harnup pekmezi ve 900 gr meyve ve sebze atığı ekleyeceğim. Sn. Sarıcan nazik karşılamanız için ayrıca teşekkür ederim.

Sn. acemi caylak, önerinize uyarak eski posaları attım bugün sıktıklarımla başlayıp, hergün ayrı şişelerde üretmeyi deneyeceğim. Katı peyve sıkacağından geçtikleri için neredeyse zar kıvamındalar sanırım enzimleşme süreci daha kısa olacak.

Bu arada bir şey daha danışmak isterim, alkali beslenmeye çalıştığım için elma sirkesi'nin ph düşürücü ve alkali özelliklerini biliyorum, bende bir ph metre yok, acaba bu karışıma elma sirkesi eklersek ph düşürücü etkisi olur mu, nitekim kimyasal atıkların bir kısmından korunabilmek adına yıkama sularımıza ekliyoruz elma sirkesini. Koyulmalıysa hangi aşamada koyulmalı, tüm işlemler bitip tüketileceği zaman mı? yoksa en başta mı? yorumu olanları okumak isterim.

Sevgiler.

hbayraktar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-03-2010, 14:36   #404
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi hbayraktar Mesajı Göster
Bu arada bir şey daha danışmak isterim, alkali beslenmeye çalıştığım için elma sirkesi'nin ph düşürücü ve alkali özelliklerini biliyorum, bende bir ph metre yok, acaba bu karışıma elma sirkesi eklersek ph düşürücü etkisi olur mu, nitekim kimyasal atıkların bir kısmından korunabilmek adına yıkama sularımıza ekliyoruz elma sirkesini. Koyulmalıysa hangi aşamada koyulmalı, tüm işlemler bitip tüketileceği zaman mı? yoksa en başta mı? yorumu olanları okumak isterim.

Sevgiler.
Sn. Hbayraktar, bir yanlış anlama olmasın, elma sirkesinin alkalik olması mümkün değildir. Evet ph seviyesini düşürür. Zaten ph seviyesini düşürdüğü için alkali değildir. Asidiktir.

Ayrıca enzimin kendisinin ph seviyesi ortamdaki laktik asitten dolayı zaten oldukça düşüktür. Benim evde yaptığım enzimlerde ph seviyesi hiç 3,5 üzerine çıkmadı. Bu yüzden dışarıdan asit eklemenize gerek yok.


Düzenleyen acemi_caylak : 26-03-2010 saat 19:55
acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-03-2010, 17:06   #405
Ağaçsever
 
hbayraktar's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-12-2009
Şehir: İzmir
Mesajlar: 87
Vücudun alkali seviyesini düzenlediği için alkali olduğunu sanırdım, teşekkürler uyardığınız için, formülasyon konusunda başka bir öneriniz var mı?
Hazırlıklarımı yaptım, şimdi mutfağa gireceğim, buralarda akvaryuma rağbet yok sanırım, o yüzden akvaryum malzemeleri satan yer yok, infüzyon setiyle devam ediyorum

hbayraktar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-03-2010, 19:57   #406
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi hbayraktar Mesajı Göster
Vücudun alkali seviyesini düzenlediği için alkali olduğunu sanırdım, teşekkürler uyardığınız için, formülasyon konusunda başka bir öneriniz var mı?
Hazırlıklarımı yaptım, şimdi mutfağa gireceğim, buralarda akvaryuma rağbet yok sanırım, o yüzden akvaryum malzemeleri satan yer yok, infüzyon setiyle devam ediyorum
Sn. Bayraktar, Sarıcan'ın bu konunun ilk başlarında yazdığı formülü uygulamak en iyisi. Ayrıca akvaryum malzemesi ile uğraşmaktansa Sarıcan'ın sonradan eklediği balon metodu çok daha pratik.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-03-2010, 20:59   #407
Ağaç Dostu
 
nariçi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-09-2008
Şehir: Gaziantep-Adıyaman
Mesajlar: 3,411
Galeri: 8
Hava kontrolü için eczaneden alacağınız serum hortumu kullanışlı olacaktır. İğnesini enzim bidonu kapağına batırıp gösterge tüpünüde bidon çevresine su emdirerek bantladığınızda sorun çözülür. Fiyatıda çok ucuz olmalı ki bana ücretsiz verdiler.

Sofii beğendi.
nariçi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-03-2010, 20:20   #408
Ağaçsever
 
hbayraktar's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-12-2009
Şehir: İzmir
Mesajlar: 87
Dün 1,5 lt lik pet şişeye harnup pekmezi ile birlikte, posa (sanırım bu fazla geldi) ve su ekledim ölçmeden, delikleri açmayı beceremediğim için balon yöntemine döndüm, bugün kalktığımda merakla başına gittim fakat balonda bir şişme görünmüyordu.

Bunun üzerine bugün ölçmeye çalışarak yine 1,5 lt lik pet şişeye = 300 gr posa + 100 gr e.şeker + 1 lt su ile 2 şişe hazırlayarak şişe ağızlarına balon taktım. Şişeleri çalkalıyorum ara sıra, ev ortam sıcaklığı ort.22 C, henüz bir gelişme yok.

Sebze ve meyveler neredeyse püre kıvamında olduğu için fermantasyon anında bitmiş olabilir mi? şaka bir yana merakla bekliyorum.

hbayraktar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-03-2010, 21:38   #409
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi hbayraktar Mesajı Göster
Sebze ve meyveler neredeyse püre kıvamında olduğu için fermantasyon anında bitmiş olabilir mi? şaka bir yana merakla bekliyorum.
Sn. hbayraktar, bu mümkün degil. Mikroorganizmaların oluşması ve gelişmesi biraz zaman alıyor. Bu başlıkta bir kaç gün önce verdiğimiz enzim grafiğini inceleyeniz. Şu anda Lag Faz amasındasınız. Log faz aşamasında gaz çıkışı başlayacaktır.
Mikroorganizmalarınızın gelişmesini bekleyiniz

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-03-2010, 23:15   #410
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Başlamış olması gerekirdi. Meyvelerin püre şeklinde olmasının faydası bile var. Esmer şeker mi kullandınız. Çalkaladığınız zaman şeker hemen tepkime veriyor olması lazım. Ben çilek enzimini yaptığımda balon kısa sürede şişmişti. Acaba balon üzerindeki delikleri büyük mü deldiniz veya pet şişenin ağzına sıkı sıkıya geçmedi mi?

Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-03-2010, 12:35   #411
Ağaçsever
 
hbayraktar's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-12-2009
Şehir: İzmir
Mesajlar: 87
Bu sabah durum:
26.03 şişesi: Balon şişmiş ve dışarı sıvı akıtmıştı, şişedeki posa ve sıvının bir miktarını başka bir yere aktararak üzerine esmer şeker ilavesi yapıp tekrar balonla kapattım, fakat bu sefer balonu 3 yerden iğneyle deldim, 1 saat sonra tekrar şişmeye başladı (demek ki şişeleri ağzına kadar doldurmamak gerekiyor)

27.03 şişeleri: Aynı anda hazırlandıkları halde farklı şişme oranları var, hassas tartım olmadığı için oranları göz kararı yapmıştım belki bu nedenle, belkide birine kesme şekerleri suda eriterek, diğerine ise bütün halinde koyduğumdan.

Sn. Sarıcan, gaz oluşumunu somut olarak görmek için balonları delmemiştim, 1,5 lt pet şişe ağzına standart balonlardan geçirdim, sıkı olduğunu tahmin ediyorum, fakat 26.03 şişesinin sıvıyı balondan dışarı akıtmış olması (balon kısmi doluydu) onu da düşündürdü.

2 si Cuma gününe kadar hergün 1 veya 2 şişe yapmayı düşünüyorum, denenmesini istediğiniz fikirler varsa seve seve uygulamaya çalışırım.

hbayraktar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-03-2010, 16:02   #412
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi hbayraktar Mesajı Göster
Bu sabah durum:
26.03 şişesi: Balon şişmiş ve dışarı sıvı akıtmıştı, şişedeki posa ve sıvının bir miktarını başka bir yere aktararak üzerine esmer şeker ilavesi yapıp tekrar balonla kapattım, fakat bu sefer balonu 3 yerden iğneyle deldim, 1 saat sonra tekrar şişmeye başladı (demek ki şişeleri ağzına kadar doldurmamak gerekiyor)

27.03 şişeleri: Aynı anda hazırlandıkları halde farklı şişme oranları var, hassas tartım olmadığı için oranları göz kararı yapmıştım belki bu nedenle, belkide birine kesme şekerleri suda eriterek, diğerine ise bütün halinde koyduğumdan.

Sn. Sarıcan, gaz oluşumunu somut olarak görmek için balonları delmemiştim, 1,5 lt pet şişe ağzına standart balonlardan geçirdim, sıkı olduğunu tahmin ediyorum, fakat 26.03 şişesinin sıvıyı balondan dışarı akıtmış olması (balon kısmi doluydu) onu da düşündürdü.

2 si Cuma gününe kadar hergün 1 veya 2 şişe yapmayı düşünüyorum, denenmesini istediğiniz fikirler varsa seve seve uygulamaya çalışırım.

Sn. Hbayraktar,
Enzim olayına gerçekten sıkı başladınız. Sizin gibi ilgili kişiler oldukça biz enzimden sonra, evde şarap (Sn. sarıcan şarabını içiyor bile), rakı, etanol vb. yeni şeyleri rahatlıkla deneyebiliriz.
Balondaki sıvı taşması gaz basıcının çok yüksek olmasından dolayı olabilir. Ayrıca sizin kendi kendinize keşfettiğiniz gibi şişede mutlaka bir miktar boş yer olmalı. Çünkü gaz basıncı küçümsüenecek bir olay değil. Cam şişeler daha sağlıklı olmasına rağmen cam şişelerde yapılmamasının nedeni şişeler patlayabileceği için. Çünkü cam plastik kadar esnek değil.
Aynı anda yapılan şişelerde süreç bazen birinde daha erken veya daha geç başlayabiliyor. Ayrıca gaz çıkışının başlangıcını etkileyen etmenlerden biriside meyvelerin cinsi. Şekerli meyveler daha erken başlıyor. Şeker oranı düştükçe gaz çıkış süreci uzuyor. Benim yonca yaprakları ile yaptığım iki şişeden birisinde 2. gün, diğerinde 4. gün ciddi anlamda gaz çıkışı başlamıştı.
Kolay gelsin.

Vegy beğendi.
acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-04-2010, 21:44   #413
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Biyoetanol falan derken burayı unutmuşuz. Benim daha önce tomurcuklanmış halini eklediğim limon çiçeğe döndü. Balkona çıktığımda bir hahar havası ve iliklerime işleyen bir limon çiçeği kokusu karşılıyor beni.
Limonun verdiği mesaj şu. Bitkilerinize ve ağaçlarınıza kesinlikle kimyasal gübre kullanmayınız. Kendi sıvı gübrenizi kendiniz yapınız. Eğer kendi gübremi yapma olanağım yok, kim uğraşacak enzimle diyorsanız, buyrun aşağıdaki linke.

EM (Etkin Mikroorganizmalar)

Name:  HPIM2732_1.jpg
Views: 3626
Size:  40.3 KB

Name:  HPIM2733_1.jpg
Views: 3651
Size:  45.0 KB

Ayazkızı, porselen ve Vegy beğendi.
acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-04-2010, 22:44   #414
Ağaç Dostu
 
egetropical's Avatar
 
Giriş Tarihi: 07-06-2007
Şehir: izmir
Mesajlar: 526
Enzim tankını dayanamadım 10 gün önce açarak fidelerim, köpeğim ve kendimde denemeye başladım. fidelere haftada bir yapraktan veriyorum. köpeğimin içme suyuna ve ilaç makinası ile tüm tüylerini ıslatacak kadar sıkıyorum. kendim bir kaç kez yarım fincan içtim. içimi fena değil.

pepinolarda yaprak biti başlamıştı 4 gün arayla enzim ile ilaç uygulaması yaptım. enzim uygulamasında bir hafta önce neemzal uygulaması yapmıştım onunda etkisi olacak şu an hiç zararlı yok. yeni yaprak çıkarmaya başladılar.

porselen beğendi.
egetropical Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-04-2010, 22:53   #415
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Bir taraftan yeni sürgün, her sürgünde bir top çiçek. Eğer bütün bunları enzim yapıyorsa hiç bir gübreye ihtiyaç kalmayacak.

Eklenen Resimler
 
Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-04-2010, 23:38   #416
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak Mesajı Göster
Sn.acemi,
lideri kesmişsiniz. Belki bilerek yaptınız, fazla büyümesin diye. Ama bu sert budama fidanı durdurmuş. Artık yanlara daha çok büyüyecek.

İyi çiçek tutmuş iyi meyve bağlayacak gibi duruyor. Geçen yıl nasıldı? (Şimdi bide göze geliyo mu?, tüüü tüüü nazar deymez inşallah)

Saygılar

Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-04-2010, 08:07   #417
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen Mesajı Göster
Sn.acemi,
lideri kesmişsiniz. Belki bilerek yaptınız, fazla büyümesin diye. Ama bu sert budama fidanı durdurmuş. Artık yanlara daha çok büyüyecek.

İyi çiçek tutmuş iyi meyve bağlayacak gibi duruyor. Geçen yıl nasıldı? (Şimdi bide göze geliyo mu?, tüüü tüüü nazar deymez inşallah)

Saygılar
Halil Bey,

Evet lideri kestim. Hatta ileride, yan dallar fazla büyürse onlarıda almak gerekecek. Aslında dışarıda yetiştirmek gerekir ama Ne yazkki İstanbul iklimi buna uygun değil. İçeri alıncada ağaç büyüdükçe yer kalmıyor. Sürekli budayacağız galiba. Veya bu gidişle bonsaici olacağız

Enzim etkisine gelince limon ne geçen yıl, nede önceki yıl bu kadar çiçek vermemişti. Enzimin biraz etkisi olmuştur diye düşünüyorum.

Enzimle ilgili bu yıl net sonuçlar alabiliriz. Ben şimdiden 6 şişeye çıkardım ve zeytinlerde deneyeceğim bu yıl. Sulama suyuna karıştırarak vereceğim. Zeytinlerde kayıt altına alarak deneme yaparız. Önce geçen yılki meyveli hallerini eklerim. Sonra bu yılkini beraber görürüz.
Ayrıca Ensar Bey ile 6. yıl toplantısında konuştuk, kendisi işyerinin bahçesinde deneme yapacak. Hatta Ensar Bey'in bizim gibi şişe ile uğraşmak yerine tank içerisinde üretme gibi yaratıcı çalışmaları var.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-04-2010, 09:12   #418
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 21-12-2006
Şehir: AFYONKARAHİSAR
Mesajlar: 19
Herkese iyi günler.Enzim olayını bende uygulamaya çalıştım.Mutfak atıkları(yeşilsoğan,portakal kabuğu,patates kabuğu vs.) .ekşi yoğurt.hamur mayası ve 3 lt.suyu 5 lt.lik pet şişede karıştırdım.Mutfak dolabının alt kısmında 10-15 gün süreyle her gün karıştırdım.Her gün gaz çıkışı oldu.Bazen az bazen çok.Daha sonra aldığım EMA dan 15-20 ml. katarak bir hafta daha gaz çıkışını gözlemledim.Son günlerde gaz çıkışı azaldı ve mutfak atıkları eriyerek suyun dibine battı.Buradan enzimin tamamlandığı sonucunu çıkardım ve süzdüm.Katı kısmını saksı toprağının içine karıştırdım.Kokusu ekşili turşulu soğanlı durumdaydı.
Şimdi sizlerden öğrenmek istediğim:enzimim uygun oldu mu? Bunu kullanırken 1/100 -1/200 su ile karıştırmalımıyım? Kullandığım EMA yeterli mi? Bu enzimi ne kadar zaman saklaya bilirim? Hemen kullanmam gerekiyormu? Tavuk gübresi ve mutfak atıklarından EMA da kullanarak gübre yapmak istiyorum.200 lt lik bidonda 1/2 kova mutfak atığı, 1 kova tavuk gübresi , 15-20 kova kuyu suyuna 1 lt.EMA uygulasam yeterli mi? 15 dekar ceviz bahçesi (aralık 2009 dikimi ) kurdum.Bu gübreyi orada kullanacağım.
Herkese kolay gelsin.

himmetvermez Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-04-2010, 11:39   #419
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Sn. Hizmetvermez,

Gaz çıkışı durduysa yeterlidir diye düşünüyorum. Yalnız bir uyarıda bulunmak istiyorum. Hazır alınan ekmek mayası bu işler için uygun değil. Kendi mayanızı kendiniz yapınız. Bununla ilgili bu konunun 396 nolu mesajında Dogasever kısaca anlattı. Ayrıca aşağıdaki linkte ayrıntılı tarifi var.

Ev hamur mayası

Topraktan uygulamalarda 1/500 ve 1/1000 oranında su ile karıştırılması daha iyi olacaktır, çünkü önerilen dozlar bu şekilde.

Ben EMA ile hiç denemedim. EMA yı seyrelterek direk bitkilere uyguluyorum.

Ancak EMA zaten aktif edilmiş bir ürün. Enzim yaparken EM1 kullanmak gerekir. Yinede en net ve kesin cevabı Dogasever verecektir. Çünkü ürünün sahibi o.
Bu linkte sorunuzu sorabilirsiniz.

ttp://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=3903

Gübre ile deneme yapma fikri bence ilginç. Siz başlayın sonucu beraber değerlendiririz. Ben olsaydım, gübre ve mutfak atığını aynı oranda kullanırdım. Ayrıca Pekmez ve EM1'i aynı oranda karıştırırdım. EM1 oranı konusunda Sn. Dogasever yardımcı olacaktır.


Düzenleyen acemi_caylak : 05-04-2010 saat 15:53
acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-04-2010, 18:33   #420
Ağaç Dostu
 
Kiraz's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-02-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 4,640
Galeri: 73
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak Mesajı Göster
Bence döküp çevreyi kirletmektense, içine ilk başta eklediğiniz oranda pekmez, birazda yoğurt suyu ekleyip ağzını hava almayacak şekilde kapatın gaz çıkışı yeniden başlayacaktır.
Tarif edildiği gibi yaptım. Şişeyi sıkıca kapayıp arada kontrol ettim, gaz çıkışı olmadı. Artık bakmaya korkar olmuştum ki bugün kontrol ettiğimde, yine gaz çıkışı olmadı, üstte beyaz bir küf tabakası var, kokusu eskisinden daha güzel. Dökmeye yine kıyamıyorum, az bir miktarını bir bitkide (Ağaç değil de mevsimlik fidede) denesem mi?

Kiraz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 10:27.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024