agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Üretim, Bakım, Düzenleme, Temel Malzemeler > Temel Konular (Toprak, Gübre, Tohum, Sulama)
(https)




Beğeni Düzeni3415Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 22-03-2010, 18:53   #361
Ağaç Dostu
 
sındırgılı's Avatar
 
Giriş Tarihi: 25-12-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,953
Galeri: 13
Sevgili Acemi Caylak, Ben bu enzimi bitiremeyeceğim.Kargo ile göndermek çok pahalıya geliyor..İstanbulda, tanıdığın veya sana ulaştırabilecek kimse varmı? Sevgiler..

sındırgılı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-03-2010, 21:58   #362
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Sn. Sındırgılı,

Enzim içmeye devam ediyor musunuz? Ben içtiğimde de hararet yapıyor. Çilekle yaptığımı bitirdim ama bu kokteyl olanı içmeye korkuyorum. Bir defa içtim, bende de hararet yaptı. Başka deneyen arkadaş oldu mu acaba? Sn. Nariçi gaz giderici etkisinden bahsetti ama bana yaptığı etki ile ben o özelliğine hiç bakamadım. Bende hararetle birlikte nefes darlığı gibi bir durum oluştu, allerjik bir reaksiyon mu oldu diye gözüm korktu.

Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-03-2010, 06:22   #363
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Enzimin aslında zararı olmaması gerekir ama mikroskop olmayınca insan korkuyor. İçinde tam olarak hangi bakteriler olduğunu bilmiyoruz. Eğer aşağıdaki bakteriler varsa ki var olduğunu biliyoruz hiç bir zararı yok. Hatta yararı bile var. Ancak yinede emin olamıyor insan.
Burada bir noktanın altınıda çizmek gerekiyor. Okuduğum literatürlerde enzimler tedavi etmekten çok sindirim sistemi rahatsızlıklarında (Nariçi'nin dediği gibi gaza faydası var.) gastronomik floraları düzenleyici etkisi nedeniyle öneriliyor.
Aşağıda farklı farklı yerlerde sözedilen yararlı mikroorganizmaların (bakteriler, mayalar, küfler, aktinomisetler vs) listesi var. Ki bunların çoğunluğu tahmin ettiğim kadarıyla EM içerisinde de var. (Sn. Dogasever zaman zaman bu mikroorganizmalardan grup olarak sözediyor.) Enziminizde bu tür mikroorganizmalar olduğundan eminseniz seve seve içebilirsiniz. Ancak maalesef elimizde mikroskop yok. Hatta bazılarının tespiti için amatör mikroskoplar bile yetmeyecektir.

Lactobacillus Türleri
Lactobacillus Bulgaricus
Lactobacillus Cellebiosis
Lactobacillus Delbrueckii
Lactobacillus Lactis
Lactobacillus Acidophilus
Lactobacillus Reuteri
Lactobacillus Brevis
Lactobacillus Casei
Lactobacillus Curvatus
Lactobacillus Fermentum
Lactobacillus Plantarum
Lactobacillus Johnsonii
Lactobacillus Rhamnosus
Lactobacillus Helveticus
Lactobacillus Salivarius
Lactobacillus Gasseri
Lactobacillus GG
Lactobacillus Kefir
Lactobacillus Crispatus
Lactobacillus Amylovorus

Bifidobacterium Türleri
Bifidobacterium Adolescentis
Bifidobacterium Bifidum
Bifidobacterium Breve
Bifidobacterium Infantis
Bifidobacterium Longum
Bifidobacterium Thermophilum
Bifidobacterium Lactis


Bacillus Türleri
Bacillus Subtilis
Bacillus Pumilus
Bacillus Lentus
Bacillus Licheniformis
Bacillus Coagulans
Bacillus Cereus

Pediococcus Türleri
Pediococcus Cerevisiae
Pediococcus Acidilactici
Pediococcus Pentosaceus

Streptococcus Türleri
Streptococcus Cremoris
Streptococcus Thermophilus
Streptococcus Intermedius
Streptococcus Lactics
Streptococcus Diacetilactis

Bacteriodes Türleri
Bacteriodes Capillus
Bacteriodes Suis
Bacteriodes Ruminicola
Bacteriodes Amylophilus

Propionibacterium Türleri
Propionibacterium Shermanii,
Propionibacterium Freudenreichii

Leuconostoc Türleri
Leuconostoc Mesenteroides

Escherichia Türleri
Eschrichia Coli Nissle 1917

Küfler
Aspergillus Niger: Doğada saman ve çürüyen bitki artıklarında yaşarlar. A. Niger'in en önemli kullanımı sitrik asit üretimidir; bu organizma dünya çapındaki üretiminin %99'u olan yılda 4,5 milyon ton sitrik asitten sorumludur. A. Niger ayrıca hem kendisine hem başka organizmalara ait enzimlerin üretimi için kullanılır, bunlara örnek glikoz oksidaz ve tavuk yumurta lizozimidir.
Aspergillus Oryzae: Çin mutfağı ve Japon mutfaklarında kullanılan, soya fasulyesini fermente edip miso (fermente edilmiş bir Japon yiyeceği) ve soya sosu üreten bir mantardır. Mantar ayrıca her iki çeşit ülkenin kültüründe de pirinç, patates ve tahıllardaki nişastayı şekere dönüştürüp sake, şoçu ve huangjiu fermantasyonu için kullanılır. Japon mutfağında koji olarak adlandırılan mantar kültürünün hazırlanmasında pişmiş pirinç, arpa veya soya fasulysine A. Oryzae sporları serpilir. 3-4 gün boyunca %90-95 nem ve 42 °C'de bekletilir, düzenli aralıklarla karıştılır. Her bir pirinç tanesi böylece ince bir miselium tabakası ile kaplanır. Sporlar oluşmadan mantarın büyümesi durudurulur. Kojide çeşitli enzimler mevcuttur, bunların arasında amilaz, proteazlar, sulfatazlar, nükleazlar, fosfatazlar, transglikozidazlar ve diğerleri sayılabilir. Koji, sonra deniz tuzu ve soya fasulyesi ile karıştırılarak miso yapımında kullanılır.


Mayalar
Saccharomyces Cerevisiae (Ekmek mayası)
Candida Torulopsis
Saccharomyces Boulardii (ilaç yapımında kullanılır)
Saccharomyces Bayanus (şarap yapımında kullanılır)
Saccharomyces Uvarum (veya daha yaygın adıyla Saccharomyces Carlsbergensis olarak bilinir (bira içicileri Carlsbergensis adını iyi bilirler) ve biracılıkta alt fermentasyon mayası olarak kullanılır.)

Aslında bu bakteri işine mikrobiyal gübrelerle ilgili araştırma yaparken bulaştım. Üstteki organizmaların hepsinin açıklamasını yavaş yavaş (çünkü hepsini toparlamak oldukça zahmetli) yapacağım. (Şimdilik örnek olması ve sizlerinde ilgisini çekebilir diye sadece 2 adet küfün açıklamasını wikipedia'dan alarak ekledim.) Özellikle mikrobiyal gübre seçerken elimizde bir kılavuz olur.

Not: Sn. Sındırgılı ben İstanbul'da yaşıyorum ama İstanbul'da enzimi kullanacak bir bahçem yok. Ama sizin enzimlere pratik bir çözüm, size en yakın parktaki ağaçlara ve çiçeklere vermek bence iyi bir çözüm olacaktır.

Vegy beğendi.

Düzenleyen acemi_caylak : 23-03-2010 saat 08:00
acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-03-2010, 07:18   #364
Ağaç Dostu
 
sındırgılı's Avatar
 
Giriş Tarihi: 25-12-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,953
Galeri: 13
Peki o zaman, Büyükadadaki sebze bahçeme götürüyorum. Daha henüz erken olduğu için bir faaliyet yok ama Mayıs başı gibi kullanma ve deneme fırsatı olur..İnşallah olumlu neticeleri burada paylaşırım..ya da olumsuz?

Vegy beğendi.
sındırgılı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-03-2010, 08:19   #365
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Vildan Sayın Vildan UYLAŞER tarafından yazılan BOZA MİKROFLORASINI OLUŞTURAN BAZI MİKROORGANİZMALAR VE PROBİYOTİK ETKİLERİ adlı makalede bozanın içeriğindeki mikroorganizmalar aşağıdaki gibi listelenmektedir. Üstteki listeye ne kadar da benziyor

"Bozanın fermentasyonunda etkin olan mikroorganizmaların taksonomisi ile ilgili bilgiler oldukça sınırlıdır. Hancıoğlu ve Karapınar (1997), Türkiye’de üretilen bozalarda laktik asit bakterilerinden
Leuconostoc Paramesenteroides (%25.6)
Lactobacillus Sanfrancisco (%21.9),
Leuconostoc Mesenteroides subsp. mesenteroides (%18.6),
Lactobacillus Coryniformis (%9.1)
Lactobacillus Confusus (%7.8)
Leuconostoc Mesnteroides subsp. Dextranicum (%7.3)
Lctobacillus Fermentum (%6.5)
Leuconostoc Oenos (%3.7);
mayalardan ise
Saccharomyces Uvarum (%83.0) ve
Saccharomyces Cerevisiae (%17.0)
olduğunu belirlemişlerdir.

Bulgaristan’da tüketime sunulan bozaların mikoflorasında dominant olarak,
Lactobacillus Plantarum (%24.0),
Lactobacillus Acidophilus (%23.0) ve
Lactobacillus Fermentum (%?)’un;
Lactobacillus Coprophilus (%11.0)
Lactobacillus Brevis (%15.0),
Leuconostoc Raffinolactis (%9.0)
Leuconostoc Mesenteroides’in de yer aldığı
belirtilmektedir.
Bulgar bozalarının maya florasını ise %47.0’sini Saccharomyces
Cerevisiae
’nın oluşturulduğu ifade edilmektedir.

Bursa’da satılan bozaların maya florasını
Candida (%56.0)
Saccharomyces (%22.0)
Trichosporon (%12)
Torulospora (%4.0)
Rhodotorula (%2.0)
oluşturduğu tespit edilmiştir."


Ayrıca hocamız Probiyotikler konusunda şu görüşü dile getirmektedir.
"Gıda ve beslenme alanlarındaki son gelişmeler, gıda bileşenlerinin vücut fonksiyonlarının düzenlenmesinde önemli etkilerinin olduğunu göstermektedir. Bu bileşenlerin sağlığın iyileştirilmesi, bazı hastalık risklerinin azaltılması ve dolayısıyla yaşam kalitesinin arttırılmasına olan katkıları oldukça fazladır."


Düzenleyen acemi_caylak : 23-03-2010 saat 12:39
acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-03-2010, 08:37   #366
Ağaç Dostu
 
nariçi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-09-2008
Şehir: Gaziantep-Adıyaman
Mesajlar: 3,411
Galeri: 8
Sayın Sarıcan, greyfurt dilimleri ve portakal kabukları ile yaptığım enzim i yemeklerin sonunda bir iki kaşık ancak alıyorum gaz giderici etkisi kesin. Ancak hararet yapıyor, ama fazla değil, vücut ısınır gibi oluyor, rahatsız etmiyor. Diğer meyvelerden elme dilimleri ve kabuğu avakado kabuğu, mango kabuğu ayva dilimleri ile yaptığım enzimi pek denemedim. Bir defa iki kaşık kadar içtim onun bir etkisini henüz gözlemedim. Mide gazı oldu gibi ama o sırada asitli içecekte içmiştim.

Vegy beğendi.
nariçi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-03-2010, 08:47   #367
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Buda kefirin içeriğindeki mikroorganizmalar. Bilgiler Ondokuz Mayıs Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Sayın Yrd. Doç. Dr. Göknur TERZİ'nin Kefirin Bileşimi ve Beslenme Açısından Önemi adlı makalesinden alınmıştır.

Laktobasiller
Lactobacillus Acidophilus
L.Delbrueckii subsp. bulgaricus
L. Helveticus
L.Lactis
L.Casei
L.Brevis
L.Buchneri

Koklar
Streptococcus Lactis
S.Lactis subsp. cremoris
S.Lactis subsp. diacetylactis
S.Durans
Leuconostoc Kefir
L.Mesenteroides

Asetik asit bakterileri
Acetobacter aceti
A.Rasens

Mayalar
Candida Kefir
C.Pseudotropicalis
C.Valida
Kluyveromyces Fragilis
K.Marxianus subsp. marxianus
K.Lactis

Mayalar
K.Bulgaricus
Saccharomyces Unisporus
S.Cerevisia
Candida Tenuis
Candida Kefir
Torulaspora Delbrueckii

Lökonostoklar
Leuconostoc mesenteroides subsp. dextranicum

Vegy beğendi.
acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-03-2010, 12:13   #368
Ağaç Dostu
 
nariçi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-09-2008
Şehir: Gaziantep-Adıyaman
Mesajlar: 3,411
Galeri: 8
Biz yaptığımız enzimlerin kimyasal biyolojik içeriğini bilmediğimiz veya ölçemediğimizden karşılaştırmak olanaksız.

nariçi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-03-2010, 13:02   #369
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi nariçi Mesajı Göster
Biz yaptığımız enzimlerin kimyasal biyolojik içeriğini bilmediğimiz veya ölçemediğimizden karşılaştırmak olanaksız.
Sn. Nariçi,

Bizim yaptığımız enzimlerde Laktik Asit ve Bifidobacterium türlerinin çoğu bulunmaktadır. Ayrıca mayalardan Saccharomyces Cerevisiae vb. vardır.
Bu konuda çalışma yapıyorum. Ancak yukarıda belirttiğim gibi biraz zaman alıyor. Kısa zamanda tamamlamaya çalışırım.
Bakteri adları ile internette arama yaparsanız üniversitelerin yapmış olduğu araştırmalara sizde ulaşabilirsiniz.
Sözünü ettiğimiz bakterilerin çoğu "probiyotik" olarak satılan içeceklerde de mevcut.
Ancak aklıma gelmişken bu içeceklerde de çok dikkatli olunması gerekiyor. Çünkü bunlarda bakterinin hangi şuşunun bulunduğu mutlaka beliritilmelidir.


Aşağıdaki linkte bununla ilgili açıklama vardır.

www.food-info.net/tr/ff/probiotics.htm

Burada belirtilidiği gibi, "Probiyotik bakteriler türe değil suşa bağımlıdır. Bir suş, bakteriyel bir türün üyesi olabilir. Aşağıdaki örnekteki gibi;
Bakteri grubu = Alman Arabası = Laktik asit bakterisi
Bakteri cinsi = Volkswagen = Lactobacillus
Bakteri türü = VW Golf = Lactobacillus acidophilus
Bakteri suşu = VW Golf 1,4 D = Lb. Acidophilus LC1
Herkes Volkswagen Golf 1,4 D'nin bir Volkswagen Golf 2.0i turbo'dan farklı karakteristik özelliği olduğunu bilir, ancak dış görünüşünden bunu anlayamaz. Aynı benzetme bakteriler için de geçerlidir. Dışarıdan hepsi aynı görünür; fakat biyolojik karakteristikler (arabadaki motor) farklıdır. Kısaca bir Probiyotik bakterinin sağlık üzerine yararlı etkisi sadece o suşa aittir, türe değil."

Bu konuda oldukça fazla kafa karışıklığı var. Aşağıdaki bölüme dikkat.
"Kandırmaca (aldatmaca), bir üreticinin kullandığı probiyotik bakteri ve etkileri hakkındaki bilgi ve materyalinin tamamıyla başka bir bakteriye ait olması veya hiç olmaması demektir.

Bir üreticinin gerekli bilgileri on-line olarak vermesi çok sık görülür. Lactobacillus casei içeren bir ürünü örnek verebiliriz. Çoğu zaman suş numaraları verilmeyecektir (verilmez). On-line bilgi veren site Lb.casei ve diğer laktik asit bakterileri hakkında genel bilgi içeren bir Link (bağlantı) verir ve göze gerçekten çok güzel görünür. Bütün bunlar mantıklı ve sıradan gelebilir, fakat bu olayı arabalara tercüme ettiğimizde durum değişir.

Bir galerinin Volkswagen Golf 2.0 D (Lb.casei ) sattığını düşünelim. Geri plandaki bilgilerine baktığımızda bütün Volkswagen Golflere (diğer Lb.casei suşları), diğer Volkswagen arabalara (diğer lactobacillus türleri), ve hatta bir BMW'ye (Bifidobacteriler) ait olan motor ve detayla ilgili bilgileri size gösterebilir. Ve karşımıza “Volkswagen Golf 2.0 D güzel bir arabadır, çünkü BMW çok iyi arabalar üretir.” sonucu çıkar.

Hiç kimse böyle bir galericiyi ciddiye almaz, fakat probiyotik ürünlerde kullanılan genel uygulama budur.

Buradaki eksikliğin asıl nedeni, çoğu şirketin bir probiyotik bakteri cinsi ve insan sağlığı üzerine etkileri üzerine yapılması zorunlu fakat çok pahalı olan klinik (teknik) testleri yaptırmamasından kaynaklanmaktadır. Kendi bakteri suşlarını satmak isteyen şirketler, diğer şirketlerin bilgilerini kullanıyorlar. Bu yüzden bu ürünlerin verimliliği tartışılır bir durumdadır."

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-03-2010, 14:48   #370
Ağaç Dostu
 
nariçi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-09-2008
Şehir: Gaziantep-Adıyaman
Mesajlar: 3,411
Galeri: 8
Ben pekmez ve yoğurttan yapıyorum, maya kullanmıyorum. Gaziantep'de kahverengi şeker bulabilirmiyim bilmiyorum. Ekmek mayası da kullanmadım. Öncelikle yoğurt ve pekmezdeki bakterileri öğrenmek lazım!

nariçi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-03-2010, 17:26   #371
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Sn. Nariçi,

Enzim olayında pekmez, fermantasyon starter (başlatıcı) olarak değil, enzim oluşumu sırasında fazla sayıda üreyen mikroorganizmalara, besin sağlamak amacıyla kullanılıyor. Hatta pekmezin istenmeyen mikroorganizma türlerini enzime bulaştırmaması için mümkün olduğunca steril olmasında (70-80 °C’ ye kadar ısıtılarak sağlanır.) fayda vardır.

Yoğurdun kendiside bir fermantasyon ürünü olduğu için aşağıda yoğurt oluşumunu açıklayan güzel bir bilgi var. Yazının tamamını

http://guncel.tgv.org.tr/journal/24/pdf/270.pdf

linkinden okuyabilirsiniz.

Yoğurt içerisindeki temel iki bakteri Streptococcus thermophilus
ve Lactobacillus delbrueckii subsp. Bulgaricus
bakterileridir.

Bu iki bakteri orta derecede asit oluştururlar ve fermantasyon (yoğurt oluşumu) sürecinde çoğalırlar. +4 ° C de yaklaşık 1 ay boyunca yoğurt içerisinde canlı kalırlar. Lactobacillus delbrueckii subsp. bulgaricus 10-30 mikron uzunluğunda 0,7-2 mikron kalınlığında, çubuk şeklinde gram pozitif bir bakteridir. Bu bakteriler 22-52,5 °C’ de, bazıları 60 °C’ de, optimum olarak ise 42-43 °C’de faaliyet gösterirler. 63 °C’de 30 dakika canlı kalabilir, 70 °C’ nin üstünde harap olurlar.

Yoğurtlardan elde edilen farklı Lactobacillus delbrueckii subsp. bulgaricus şuşlarının farklı asitlik meydana getirdiği (pH 6,45-5,8 arası) gösterilmiştir.
Bu bakteri ile fermantasyon sürecinde az miktarda ethanol, asetaldehid, aseton, butanon-2 ve çok az da asetoin üretilmektedir.
S. thermophilus gram pozitif, 0,7-0,9 mikron çapında yuvarlak bir bakteridir. Optimum olarak 37-42 °C’de faaliyet gösterirler (çoğalma vs). Bu bakteri 10 °C’de çoğalamaz. 63 °C’de 30 dakika ısıya dayanıklıdır. Bu bakterinin yol açtığı fermantasyon esnasında diasetil, asetaldehit, ethanol, aseton, butanonoz gibi uçucu aroma maddeleri ortaya çıkar.

Yoğurt üretimindeki en önemli biyoşimik (biyokimyasal) olay S. thermophilus ve Lactobacillus delbrueckii subsp. bulgaricus’un süt şekerinden (laktoz) laktik asit üretmesidir.

Bir molekül laktozdan iki molekül laktat oluşur. S. thermophilus, L-laktat, Lb. delbrueckii subsp. bulgaricus D-laktat uretir. L pozitif oran yoğurttaki laktik asidin %40-70’ini oluşturmaktadır. Laktik asit kazein micellerini (kazein; süt içinde baskın olan bir grup proteine verilen ad) destabilize ederek süt proteinlerinin koagüle olmasına neden olur. Böylece yoğurdun oluşması, jel formasyonuna geciş sağlanır. pH 5,1-5,2’de destabilizasyon başlar, pH 4,6 civarında sütün koagüle (pıhtılaşma) olması tamamlanır.

Çoğu yoğurtta nihai pH 4,2-4,4 arasındadır. Bazı yoğurtlarda üretim farklılığından nihai pH 4’ün altındadır. Laktik asit pH’ı düşürdüğü için istenmeyen mikroorganizmalar (patojen ve bozuşmaya neden olacak) ile kontaminasyonu da önler. Yoğurt üretiminde arzu edilen nihai pH’ya ulaşılınca koagüle olan süt ürünü süratle 4-10 °C’ de soğutulur, böylece fermantasyon olayı durdurulur.

Fermantasyon sürecini başlatan yoğurt bakterilerinin populasyonları fermantasyon sürecinde 100-10.000 kat artar. Süt yoğurda dönüştüğünde bakteri miktarı 109/ml’ye kadar ulaşabilir. Fermantasyon sonucunda nihai üründe-yoğurtta özel bir tat ve aroma oluşur.

Vegy beğendi.

Düzenleyen acemi_caylak : 23-03-2010 saat 20:02
acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-03-2010, 20:01   #372
Ağaç Dostu
 
nariçi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-09-2008
Şehir: Gaziantep-Adıyaman
Mesajlar: 3,411
Galeri: 8
Sayın acemi caylak, Geniş bilgi aktarımı ve aydınlatma için teşekkür ederim. Bu baktriler çoğalıyor da bunların işlevi, enzim içinde nedir. Yani fermantasyon bitince bakteriler maksimum seviyeyemi geliyor? İçildiği zaman bakterilerin yolculuğu vücutta nereye kadar devam ediyor. Kana karışıyor mu? Videonun birinde enzim kana karışıyor ve oksijen taşıyıcı olarak tanıtılıyordu. Enzim özet olarak bakterilerin yaptığı bir ürün değil mi?

nariçi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-03-2010, 20:17   #373
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Gerçekten güzel bilgiler. Antibiyotik kullandığım için zorunlu olarak bıraktım enzim içmeyi. Ama yinede denemeye devam edeceğim bu gidişle.

Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-03-2010, 20:39   #374
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi nariçi Mesajı Göster
Sayın acemi caylak, Geniş bilgi aktarımı ve aydınlatma için teşekkür ederim. Bu baktriler çoğalıyor da bunların işlevi, enzim içinde nedir. Yani fermantasyon bitince bakteriler maksimum seviyeyemi geliyor? İçildiği zaman bakterilerin yolculuğu vücutta nereye kadar devam ediyor. Kana karışıyor mu? Videonun birinde enzim kana karışıyor ve oksijen taşıyıcı olarak tanıtılıyordu. Enzim özet olarak bakterilerin yaptığı bir ürün değil mi?
Sn. Nariçi,

Enzim elbbette ki bakterilerin yaptığı bir ürün ve içinde bu saydığımız bakeriler ile birlikte bunların sporları bulunuyor. Bolcada bunların ölüsü var Ancak yoğunluk daha çok mayalarda. "Ölüsü" derken korkmayın mayaların kurutulmuş yani ölmüş hali bitki ve hayvan kökenli protein kaynaklarına (et, süt vb.) alternatif protein kaynağı olarak düşünülüyor. Yoğurt yemekten, kefir, bira içmekten vb. kimse ölmemiş bugüne kadar.

Enzimi içince bu bakteriler sindirim sisteminde işlev görüyorlar. Enzim içindeki bileşenler sağlığın iyileştirilmesi, bazı hastalık risklerinin azaltılması ve dolayısıyla yaşam kalitesinin arttırılmasına katkıları oldukça fazla olan mikroorganizmalardır. Bunların bir kısmı insanda sindirim sisteminde bağırsak florasında ve kadın üreme organlarında zaten bulunmaktadır.

Diğer sorularınıza gelince, fermantasyon bitince bakteriler maksimum seviyeye gelmiyor. Aksine öldükleri için sayıları azalıyor. Aşağıda bizimde yapmış olduğumuz kesikli fermantasyonun aşamaları görülmektedir.

"Kesikli Fermantasyon: Kesikli fermantörler kapalı sistemler olarak düşünülebilir. Kesikli sistemlerde fermantasyon ortamı hazırlanır ve mikroorganizma aşılanır (laktik asit bakterisi ekleme). Sistemin pH, sıcaklık ve diğer değerleri ayarlandıktan sonra ortama yeni substrat veya mikroorganizma ilavesi olmaz. Fermantasyon, ortamdaki besin elementleri tükeninceye kadar veya çevresel koşullarda gözlemlenen değişikliklere göre sonlandırılır. Fermantasyon boyunca fermantöre oksijen, köpük önleyici ve pH ayarı için ilave edilen asit ve bazlar hariç herhangi bir madde ilave edilmez. (ticari sistemlerden söz ediyor)
Bu sistemlerin 4 temel fazı aşağıdaki gibidir.

Name:  fermantasyon_fazlari.JPG
Views: 3474
Size:  15.5 KB

Lag Faz: Sterilize edilmiş büyüme ortamına aşı kültürünün ilavesinden hemen sonra lag faz boyunca mikroorganizma sayısında artış olmaz. Lag fazın uzunluğu veya kısalığı hücrelerin inokulum öncesi hangi fazda olduklarına bağlıdır. Hücrelerin inokulum ortamı ile fermantasyon ortamı arasında farklılığa göre de bu süre uzun veya kısa olabilir.

Log Faz: Lag fazın sonunda hücre yeni kültür ortamına adapte olmuş olarak hızla üremeye başlar. Hücre kütlesi bu aşamada hızla artar.

Durgun Faz: Bu fazda ortamdaki karbon kaynağı gibi kritik bir maddenin tükenmesi veya metabolik son ürünlerin birikmesi ile hücre kütlesindeki hızlı artış durmakta ve hücre durgun faza girmektedir. Bu fazda net büyüme gözlenmez, biyomas miktarı sabit kalır. Bu faz biyoteknolojide bazı ürünlerin eldesinde önemlidir. Çünkü sekonder (ikincil) metabolitlerin sentezi bu dönemde yapılmaktadır. Ör. Antibiyotikler.

Ölüm Fazı: Hücrenin enerji rezervlerinin tamamen tükendiği ve metabolik aktivitenin durduğu dönemdir. Ticari işlemlerde ölüm fazının hiçbir değeri yoktur. Bu aşamaya gelir gelmez fermantasyon kesilir."

Bizim enzimlerdeyse ölüm fazı tahmini olarak gaz çıkışının durduğu aşamadır.

Not: Yukarıda kırmızı tırnak içine alınmış bilgiler, Celal Bayar Üni. Gıda Müh. Bölümü Öğretim Üyesi Sayn Dr. Halil Tosun'un ders notlarından alınmıştır. Parantez içindeki açıklayıcı bilgiler bana aittir.

Ayazkızı ve Vegy beğendi.
acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-03-2010, 21:08   #375
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Sarıcan Mesajı Göster
Gerçekten güzel bilgiler. Antibiyotik kullandığım için zorunlu olarak bıraktım enzim içmeyi. Ama yinede denemeye devam edeceğim bu gidişle.
Sn. Sarıcan,

Bizi enzim sevdasına siz bulaştırdınız zaten. Bu başlığın ilk yazılarında ne kadar çaba sarfettiğinizi biliyorum.

Aklıma gelmişken şu O3 meselesi ile ilgili başta kendi siteleri olmak üzere bir kaç yere mail attım, cevap veren olmadı.

Özellikle bu enzim konusunda, batılılar uzakdoğu ülkelerine yaptıkları seyahatler sırasında öğrendikleri 3-5 kelime bilgi kırıntısını pazarlamayı, çok güzel yapıyorlar. Adamın biri enzim için workshop düzenliyor. Klasik Amerikan mantığı. Konu dışı ama, leonardit ve klinoptilolitin de tarımda kullanımını Ruslardan öğrenmişler. Şimdi de başkalarına satıyorlar.
Bizde burada işin biyolojik ve kimyasal evrelerini çözmeye tırmalıyoruz.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-03-2010, 21:24   #376
Ağaçsever
 
hbayraktar's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-12-2009
Şehir: İzmir
Mesajlar: 87
Merhaba,

PDA dan Meyvelitepeye, Meyvelitepe den buraya bir yol izledim, dün gece hiç uyumadan hem Meyvelitepe'nin blog yazılarını hemde forumun bu sayfasını hatmettim, hepinizin katılımıyla şahane bir birikim çıkmış ortaya, tek tek tebrik ederim.

Hergün meyve presinden gecirerek ictigim meyve-sebze karisiminin (havuc-lahana-elma-maydanoz-kereviz-pancar-ıspanak-enginar-ısırgan degisimli) posalarını kullanarak bende deneme yapmaya karar verdim, biraz biriktirerek ilk denememi cuma veya c.tesi gunu yapmayı planlıyorum, uykusuzlugun ve fazla bilginin verdigi bir kafa karışıklığım var. Niyetim bahcemizdeki kotu toprağı verimli hale getirerek 10 m2 de kendimiz icin birseyler üretir hale getirmek, umarım doğru bilgileri seçerek kullanıp güzel geri bildirimler verebilirim.

hbayraktar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-03-2010, 23:45   #377
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Sn. acemi_caylak,

Enzim konusuna en az benim kadar çaba sarfettin ve artık ben senin araştırmalarından feyz almaya başladım. O3 konusunda başından beri bir kopukluk var zaten. Bence organik atıkların çöplüğe gitmeyerek metan gazı oluşumunun miktarını azaltması, böylelikle ozon tabakasının korunması ve küresel ısınmaya negatif etkisi daha makul bir çözüm gibi geliyor. Çünki fermentasyon sırasında O3 oluşumunu gerçekleştirecek bir redoks denklemi yok gibi görünüyor.

Bitkiler üzerindeki olumlu etkisini ve toprağı organik maddece zengin hale getirmesini hep beraber deneylerle görüyoruz. Mayer limon, Red Robin domates ve evdeki topraklı saksılardaki çiçeklerde etkilerini gözlemlemeye çalışıyorum. İzlenimlerim hep olumlu ama henüz çevresel faktörlerle ve diğer kullanım alanları ile ilgili somut bir deneyim olmadı sayılır. Lavabo tıkanıklığı için denedim ama tam emin değilim.

İçilebilir enzim konusunda hala ümidim var. Çünki alternatif tıpta kimyasal ilaçlardan bitkisel ilaçlara doğru büyük bir dönüş var. Özellikle bugüne kadar faydalı bildiğimiz bütün geleneksel besinlerimizin hemen hemen tamamı mayalanma ve fermentasyon üzerine kurulu olduğu için fermentasyon metodu ile elde edilmiş her ürünün steril yapıldığı müddetçe insan sağlığına iyi geleceğine inanıyorum.

Kasım ayından bu tarafa fermentasyon ürünü olan kombu çayı da yapıp tüketiyorum. Enzime başlayınca biraz yavaşa aldım. Bu arada üç dört haftadır kefir yapıp içmeye başladım. Belki tesadüf olacak ama bu kış grip salgınından etkilenmediğimi düşünüyorum. Anlayacağınız fermente her ürüne varım. EM konusuna da EM-X Gold içilebilir enzimi yüzünden büyük ilgi duymuştum.

Pek de fena olmadı. Araştırmalar sonucu bir sürü bilgiye ulaştık. Hergün de yeni bir şeyler öğreniyoruz. Paylaşımların için teşekkür ediyorum. bu arada aramıza yeni katılan arkadaşımıza da hoş geldin diyeyim. Araştırmaya ve deneylere devam. Saygılar.

Vegy beğendi.
Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-03-2010, 08:46   #378
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi hbayraktar Mesajı Göster
Merhaba,
Hergün meyve presinden gecirerek ictigim meyve-sebze karisiminin (havuc-lahana-elma-maydanoz-kereviz-pancar-ıspanak-enginar-ısırgan degisimli) posalarını kullanarak bende deneme yapmaya karar verdim, biraz biriktirerek ilk denememi cuma veya c.tesi gunu yapmayı planlıyorum, uykusuzlugun ve fazla bilginin verdigi bir kafa karışıklığım var. Niyetim bahcemizdeki kotu toprağı verimli hale getirerek 10 m2 de kendimiz icin birseyler üretir hale getirmek, umarım doğru bilgileri seçerek kullanıp güzel geri bildirimler verebilirim.
Sn. Hbayraktar,

Meyve posalarını bekletmeden fermantasyona alırsanız daha iyi olur. Çünkü bekleme sonucu ortamda çürükçül bakteriler gelişmeye başlayabiliyor. Bence önce az miktar ile başlayın. Daha sonra yenileri oluştukça ekleme yaparsınız. Ekleme işini sık aralıklarla yapmakta riskli. Çünkü fermantasyon başlatıldıktan sonra mümkün olduğunca hava almaması gerekiyor. Mümkünse küçük şişelerde yapmak daha iyi bir çözüm olacaktır.

Ayrıca sadece meyve posaları değil evinizden çıkan her türlü organik atığı kullanabilirsiniz.

Vegy beğendi.
acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-03-2010, 10:15   #379
Ağaç Dostu
 
indomie's Avatar
 
Giriş Tarihi: 08-02-2009
Şehir: İzmir-Çeşmealtı
Mesajlar: 285
Enzim denemesine 13 Ocak tarihinde başlamıştım. Dün gaz çıkışının nerede ise durma noktasına geldiğini görünce oluşumun PH değerini 3.5 olarak ölçtüm. Sanırım işlem bitti. Gayet güzel bir kokusu var.

Kobay olarak bir adet Dağ Çileğini, bir adet geçen yıl çelikten yetiştirdiğim Gülü, dört adet dün diktiğim Pepino çeliğini ve bir adet de ismini bilmediğim çiçeği seçtim. Sol ve sağ taraftaki bitkiler aynı anda dikildiler ve benzer şartlarda bulunuyorlar.

Resimlerden de anlaşılacağı üzere sol taraftaki Gül yeni yeni filizleniyor ve yakınında bulunan Erik ağacının gölgesinden etkileniyor, yine sol taraftaki Dağ Çileği daha sağlıksız. İsmini bilmediğim çiçek de sağlıksız, yapraklarının bir kısmı kurumuş.

Resimlerin sol tarafındakileri seyreltilmiş enzim ile, sağ tarafındakileri ise aynı miktarda normal su ile sulayacağım.

Enzime biraz haksızlık ettiğimin farkındayım ama ne yapalım enzim de çalışsın ve aradaki farkı kapatsın da görelim işlevini.

Enzimi 1/500 oranında seyreltmek için 5 litrelik bir pet şişe ile yola çıktım. İlk etapta seyrelttikten sonra 7.1 çıkan PH değerini 6.5'e düşürmek için enzim ilave et, olmadı su ilave et, yine olmadı enzim, su, enzim, su derken benim eriyik 60 litreye çıktı. Yine de PH değerini düşüremedim. Şu anda 7.2. 60 litre suyun içerisinde 300 cl. enzim var. Oran 1/200 oluyor herhalde. Herhalde diyorum zira dünden beri kafam karma karışık oldu.

Belirli bir müddet sonra olumlu veya olumsuz neticelerini de burada yayınlayacağım.

Eklenen Resimler
     
Ayazkızı, tevmen ve Vegy beğendi.
indomie Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-03-2010, 10:59   #380
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 26-02-2010
Şehir: TARSUS
Mesajlar: 174
sa.sevgili kardeşim çok güzel bir paylaşım ahro.aeo.

kayastop Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-03-2010, 11:01   #381
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 26-02-2010
Şehir: TARSUS
Mesajlar: 174
kardeşim resimlerinde arka planda zeytin var ilgimi çekti satlık mı ***.

kayastop Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-03-2010, 11:03   #382
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 26-02-2010
Şehir: TARSUS
Mesajlar: 174
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak Mesajı Göster
Sn. Sarıcan,

Bizi enzim sevdasına siz bulaştırdınız zaten. Bu başlığın ilk yazılarında ne kadar çaba sarfettiğinizi biliyorum.

Aklıma gelmişken şu O3 meselesi ile ilgili başta kendi siteleri olmak üzere bir kaç yere mail attım, cevap veren olmadı.

Özellikle bu enzim konusunda, batılılar uzakdoğu ülkelerine yaptıkları seyahatler sırasında öğrendikleri 3-5 kelime bilgi kırıntısını pazarlamayı, çok güzel yapıyorlar. Adamın biri enzim için workshop düzenliyor. Klasik Amerikan mantığı. Konu dışı ama, leonardit ve klinoptilolitin de tarımda kullanımını Ruslardan öğrenmişler. Şimdi de başkalarına satıyorlar.
Bizde burada işin biyolojik ve kimyasal evrelerini çözmeye tırmalıyoruz.
sa.kardeşim enzim gerçekten içinde barındırdığı mikroorganizmalar ile yaptığı işlevler tek kelimeyle mükemmel ALLAHU TEALA gerçekten herşeyi bizim için yaratmış.ALLAH emeğinizi daim eylesin.

kayastop Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-03-2010, 11:05   #383
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 26-02-2010
Şehir: TARSUS
Mesajlar: 174
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi sındırgılı Mesajı Göster
Peki o zaman, Büyükadadaki sebze bahçeme götürüyorum. Daha henüz erken olduğu için bir faaliyet yok ama Mayıs başı gibi kullanma ve deneme fırsatı olur..İnşallah olumlu neticeleri burada paylaşırım..ya da olumsuz?
sa. kardeşim bende ALLAH nasip ederse bu sene nuhut ve zeytinde kullanmak istiyorum .nş.

kayastop Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-03-2010, 11:07   #384
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 26-02-2010
Şehir: TARSUS
Mesajlar: 174
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi nariçi Mesajı Göster
Bu mayalandırıcıların hepsi bir işlemde kullanılmaz herhalde.
***. bana da öyle geliyor.

kayastop Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-03-2010, 12:42   #385
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi indomie Mesajı Göster
Belirli bir müddet sonra olumlu veya olumsuz neticelerini de burada yayınlayacağım.
Sn. İndomie her zamanki gibi özenli bir çalışma yapmışsınız. Enzimin bitkilerinize yararlı olacağını biliyorum. Oran 1/100' den daha derişik olmadığı sürece pek bir porblem olmuyor. Ancak sizin oran 5/100 olmuş.
Ben sizin kadar özenli değilim. 1 lt lik suya bazen 1 kapak dolusu (5 veya 8 lt lik pet şişelerin kapağı) ekliyorum ve limon ile mandalinaya veriyorum. Bugüne kadar zararını görmedim aksine çok yararlı olduğunu düşünüyorum. Yaprak uygulamalarında biraz daha seyreltmekte yarar vardır diye düşünüyorum.

Not: Umarım bu mesajım Kayastop'un spam mesajları arasında kaybolup gitmez. Adam herkese bir yorumda bulunmuş.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-03-2010, 14:16   #386
Ağaç Dostu
 
indomie's Avatar
 
Giriş Tarihi: 08-02-2009
Şehir: İzmir-Çeşmealtı
Mesajlar: 285
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak Mesajı Göster
Oran 1/100' den daha derişik olmadığı sürece pek bir porblem olmuyor. Ancak sizin oran 5/100 olmuş.
Teşekkürler Sayın acemi caylak,

Dilerim, biz enzim grubunun çabaları boşa gitmez de başarıya ulaşırız ve çok az bir masrafla bolca organik sıvı gübre sahibi oluruz. Herşeyden önce ne de olsa bizim imalatımız olacak.

Dedim ya dünden beri PH ayarlayacağım diye uğraşıp duruyorum. Elimde bol miktarda Nitrik Asit ve Limon Tuzu var. Fakat bunları katmadan sadece enzim miktarı ile oynayarak PH'yi düşürmeye çalıştım başaramadım. Bu yüzden kafam karma karışık.

Yüzde hesabını yanlış yapmış olabilirim ama, ben yeniden yaptığım hesapta 1/200 olarak buldum.

Bakkal hesabıyla 60 litrede 300 cl ise 1 litrede 5 cl. Yani 5/1000 = 0.5/100 = 1/200

Saygılar.

Vegy beğendi.
indomie Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-03-2010, 14:50   #387
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi indomie Mesajı Göster

Bakkal hesabıyla 60 litrede 300 cl ise 1 litrede 5 cl. Yani 5/1000 = 0.5/100 = 1/200

Saygılar.
Yanlışlık bende, excele otomatik hesaplatınca böyle oluyor (Demekki excelin % fonksiyonunu daha dikkatli kullanmak gerekiyor.) Bakkal hesabı her zaman daha sağlam.

Vegy beğendi.
acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-03-2010, 14:51   #388
Ağaç Dostu
 
Kiraz's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-02-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 4,640
Galeri: 73
Büyük kavanozda evdeki sebze ve meyve atıklarıyla, tarife göre enzim denemesi yaptım. Esmer şekerle beraber bir miktar da pekmez, maya ve yoğurt suyu kullandım.

Balon fikrinden esinlenerek geniş kavanoz ağzına esneyebilecek lastik eldiven kullandım. İlk gün eldiven şişmeye başladı ama benim iğneyle delmeme fırsat kalmadan eldiven delindi, hemen yeni eldiven taktım. Sonraki günler eldivende şişme değil, tam tersine kavanoza doğru çekilme oldu. Tahminim delikler nedeniyle hava aldı ve bozuldu. Yaklaşık üç haftadır kavanozda duruyor, güzel kokmuyor, çok çok da kötü kokmuyor, bu durumda bitkilerde denemeden dökmemi mi tavsiye edersiniz?

Kiraz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-03-2010, 14:59   #389
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Kiraz Mesajı Göster
Büyük kavanozda evdeki sebze ve meyve atıklarıyla, mesajlardaki tarife göre enzim denemesi yaptım. Balon fikrinden esinlenerek geniş kavanoz ağzına esneyebilecek lastik eldiven kullandım. İlk gün eldiven şişmeye başladı ama benim iğneyle delmeme fırsat kalmadan eldiven delindi, hemen yeni eldiven taktım. Sonraki günler eldivende şişme değil, tam tersine kavanoza doğru çekilme oldu. Tahminim delikler nedeniyle gereğinden fazla aldı ve bozuldu. Yaklaşık üç haftadır kavanozda duruyor, güzel kokmuyor, çok çok da kötü kokmuyor, bu durumda bitkilerde denemeden dökmemi mi tavsiye edersiniz?
Bence döküp çevreyi kirletmektense, içine ilk başta eklediğiniz oranda pekmez, birazda yoğurt suyu ekleyip ağzını hava almayacak şekilde kapatın gaz çıkışı yeniden başlayacaktır.

Vegy beğendi.

Düzenleyen acemi_caylak : 24-03-2010 saat 21:06
acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-03-2010, 15:11   #390
Ağaç Dostu
 
Kiraz's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-02-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 4,640
Galeri: 73
Teşekkürler Sn. Acemi_caylak, deneyip sonucu bildireceğim.

Kiraz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 11:39.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024