agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Üretim, Bakım, Düzenleme, Temel Malzemeler > Topraksız Tarım > Evde Topraksız Tarım Uygulamaları
(https)




Beğeni Düzeni65Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 16-12-2008, 19:49   #121
Ağaç Dostu
 
kahyanur's Avatar
 
Giriş Tarihi: 31-08-2008
Şehir: tekirdağ
Mesajlar: 254
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi envor Mesajı Göster
Sayın kahyanur, bence sistem şöyle olmalı; Damacanadaki çıkışa bir vana takılmalı. Boruların içindeki çözeltinin, bitki küçükken haftada bir, bitki büyüdükçe beş günde bir, sonra üç günde bir suyunun değiştirilmesi, başarının temelini oluşturuyor*. Şimdi haftada bir değiştireceğimizi varsayalım. Bir hafta doldu, damacanadaki vanayı kapattık, pvc borularındaki suyu boşaltık, vanaları açıyoruz, borular su ile doluyor. Bir hafta boyunca eksildikçe yeterli su boruya geliyor. Bu düzen böyle devam edip duruyor. Damacanada yüksek EC olursa, borulara konulacak suyu ayrı hazırlamak gerekiyor.(Hiç gereği yokken.) Kavanozdaki suyun zaten EC'si yükselecek, birde yüksek EC vererek bitkiyi yormaya gerek yok*. ****** bu benim düşüncem

*: Bence
Sevgili Envor;
Bidon ters **** düz de dursa iki ayrı çözelti hazırlamaya gerek yok. Besleme çözeltisi örneğin %20 daha konsantre hazırlanır ve bitki kabına başlangıç çözeltisi hazırlanırken konması gereken miktarın %20 eksiği konur ve gerisi suyla tamamlanarak karıştırılır.
Besleme çözeltisinin tam olarak ne kadar daha yoğun hazırlanması gerektiği ancak bitki kabındaki günlük seviye düşme hacmini bilmekle hesaplamak mümkün. Kimyaca

kahyanur Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-12-2008, 21:26   #122
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi envor Mesajı Göster
bence sistem şöyle olmalı; Damacanadaki çıkışa bir vana takılmalı. Boruların içindeki çözeltinin, bitki küçükken haftada bir, bitki büyüdükçe beş günde bir, sonra üç günde bir suyunun değiştirilmesi, başarının temelini oluşturuyor*.
Sayın Envor,

Ben sistemi ilk kurarken hem damacananın altındaki çıkış hattına hemde her saksı arasına vana koymayı düşünmüştüm. Hatta damla sulama fittingleri ile yaptığım ilk çalışmada bu vanalarıda bağlamıştım ve forumada fotoğraflarını koymuştum. Ama tarlaya göre yapılmış malzeme balkonda sızdırma yapınca kullanmaktan vazgeçtim.

Pnömatik malzemelerde pahalı olduğu için vanaları almadım. Yalnız pnömatik malzemelerin bir özelliği hortumların dirseklere söküp takılması çok kolay olduğu gibi fittinglerin kendi orjinal özelliği gövdeye bağlantı noktalarından kendi ekseni etrafında dönebiliyor. Yani damacanadan sonraki ilk Te parçasından hortum çıkarılır ve damacana tarafına doğru yukarı doğru döndürülürse, yine birleşik kaplar kanunu devreye giriyor ve besleme tankının sistemle bağlanısı kopuyor ve damacanada boşalmıyor. Yani vanası üzerinde.

Diğer borulardaki su ise birinci Te' nin hortum çıkan kısmından tersine akarak boşalıyor. Yani sistemi temizlemekte kolay. Hatta her boruların altına saksı altlığı koyarak boşalan suyunda balkonu kirletmemesini düşünüyorum.

Sayın Kahyanur ile tartıştığınız konuya gelince, biz mekanikçi ve kimyacı beyin jimnastiği yapıyorduk sistemi nasıl besleriz diye. Henüz Sayın Kahyanur ile yeni başlamıştık. Laboratuar fantezisi üzerinde konuşuyorduk, krom kaplama tesislerinde banyo konsantrasyonlarının iyileştirilmesi için yapılan takviyelerden esinlenerek. Yalnız kaplama sanayi tarım sanayi kadar zor değil inanın ki.

Kaplama banyolarındaki çözeltileri oluşturan kimyasal sayısı çok fazla değildir. Nikel banyolarında ana sarf malzemesi Nikel Sülfat, krom banyolarında ise kromik asittir. Diğerleri taşıyıcı, nemlendirici gibi tamalayıcı malzemelerdir. Ve orada elektroliz kanunları geçerli olduğu için amperi belli akımlarda belirli sürede sistemin harcadığı Nikel miktarı teorik olarak bellidir.

Üstüne üstlük banyodan alınan çözeltide sadece Nikel miktarına bakmak için titrasyonlar yapıp sistemin konsantrasyonunu düzeltmek için banyoya sadece Nikel Sülfat ilave edilir. Yani banyo içeriğinin tamamını içeren bir eriyik takviye edilmez. Sayın Kahyanur ile bunları tartışamadan olay boyut değiştirecek gibi görünüyor.

Henüz besin kiti içindeki kimyasalların ismini tam bilemiyorum ama sadece örnek olsun diye yazıyorum. Örneğin Amonyum Nitrat bizim bitkinin çok tükettiği bir ana sarf malzemesi olduğunu varsayarsak, çalışan sistemden örnek sıvı alıp sadece amonyum nitrat için titrasyon yapıp, sadece amonyum nitrat ilave edilebilmeli. Yoksa daha konsantrasyonu yüksek tüm kimyasalları içeren ana besin çözeltisi hazırlayıp sistemi dengeye alalım derken belki Amonyum Nitrat seviyesi normale gelir ama buna karşılık Kalsiyum Nitrat' tan dolay Ca miktarı istenilmeyen miktarda fazlalaşıp bitkiye zarar verebilir. Saçmaladıysam kusura bakmayın. Kimyasalların adını kafadan atıyorum.

Bu yüzden Sayın Elektronik' in durgun su kültüründe yetiştirdiği örnekte yazdığı deneyimlerden ve sizin kavanozdaki domates deneyimlerinden yola çıkarak şu anda en uygun çözümün bitkiyi gözlemleyerek ana besin tankını (Damacanayı) sistemden ayırarak saksılar içindeki konsantrasyonu düşmüş besin sıvısını belirli periyotlarla boşaltmak en uygunu olacak gibi.

Ben sistemi kurarken Sayın Elektronik' in salatalık fidesi fotoğraflarında gördüğüm kök miktarını baz alarak temizlik aşamasında en az sıvıyı dökmek gayesi ile saksıyı minimum hacimde tutmuştum. Bunu yaparken de gerek sizin, gerekse Sayın Tezel' in mesajlarında her bir domates kökünün takriben 1 litre besin sıvısı emdiği varsayımından giderek kökler içinde takribi bir hacim hesabı yaparak 2,6 litrelik saksılar oluşturmuştum. Yani amacım fide hergün kendi saksısındaki sıvıyı içsin bitirsin, ana besleme tankından da günlük ihtiyacı kadar yeni sıvı besin gelsin. Buradaki risk bitkinin almak istemediği kimyasallar kökler üzerinde çökelme yapacak, onlardan nasıl kurtulmalı. Bununda tek çaresi kökleri bir şekilde içme suyu ile yıkamak herhalde. Aklıma başka bir çözüm gelmiyor. Benim buradaki tek düşüncem sizin bir önceki mesajınızdaki söylediğiniz domates kökü için gerekli minumum hacmi tesbit etmek, buna göre yine en optimum boru çapı ve yüksekliğini tayin ederek yeni saksıları oluşturmak.

Ama yinede bu besin takviye işi tonlarca sıvı besin kullanacak sera işletmeleri için araştırılması gereken bir konu. Çünki balkon yetiştiriciliğinde ortaya çıkacak atık sıvı evdeki diğer saksıların sulanması veya en kötüsünden bahçedeki diğer bitkilerin köküne dökülerek değerlendirilebilir ama tarım işletmelerinde çıkacak atık sıvılar çevre kirliliği yaratmayacak asgari düzeye indirilmeli ve en verimli şekilde işletme içinde kalmasının sağlanması gerekir diye düşünüyorum. Kimyasal maliyeti sebze maliyetlerinin en büyük girdilerinden biri olsa gerek.


Düzenleyen Sarıcan : 17-12-2008 saat 14:55 Neden: Kimyasal ismi düzeltme
Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-12-2008, 22:14   #123
Ağaç Dostu
 
kahyanur's Avatar
 
Giriş Tarihi: 31-08-2008
Şehir: tekirdağ
Mesajlar: 254
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi SARICAN Mesajı Göster
Sayın Envor,




Henüz besin kiti içindeki kimyasalların ismini tam bilemiyorum ama sadece örnek olsun diye yazıyorum. Örneğin Amonyum Nitrat bizim bitkinin çok tükettiği bir ana sarf malzemesi olduğunu varsayarsak, çalışan sistemden örnek sıvı alıp sadece amonyum nitrat için titrasyon yapıp, sadece amonyum nitrat ilave edilebilmeli. Yoksa daha konsantrasyonu yüksek tüm kimyasalları içeren ana besin çözeltisi hazırlayıp sistemi dengeye alalım derken belki Amonyum Nitrat seviyesi normale gelir ama buna karşılık Kalsiyum Sülfat istenilmeyen miktarda fazlalaşıp bitkiye zarar verebilir. Saçmaladıysam kusura bakmayın. Kimyasalların adını kafadan atıyorum.

Kimyasal maliyeti sebze maliyetlerinin en büyük girdilerinden biri olsa gerek.
Sayın SARICAN;
Bitki besleme çözeltilerindeki kimyasallar zaten en başından bitkinin harcayacağı miktarlar hesaplanarak hazırlanıyor. Yani bitkinin bir kimyasalı fazla, diğerini az kullanması söz konusu değil. Eğer böyle oluyorsa en baştan çözelti formülünde yanlışlık var demektir. Tabii ki en garantili yöntem haftada bir çözeltiyi tamamen değiştirmek ve tecrübeli arkadaşların tavsiyelerine uymak. Maalesef elimin altında labaratuar yok. Bana göre en doğrusu her gün titrasyon yaparak kimyasal miktarlarını belirlemek ve bu değerler ışığında baştan hazırlanıp doğru olduğu varsayılan besleme reçetesini düzeltmek ve gerekli kimyasal ilavesini yapmak. Topraksız tarım konusunda yapılması gereken çok araştırma var.

kahyanur Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-12-2008, 23:16   #124
Ağaç Dostu
 
derin's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-03-2007
Şehir: Aksaray
Mesajlar: 298
Sn Sarıcan son mesajınızdan yola çıkarak profesyonel maksatlı bakıldığında işin boyutunun değişeceğini düşünüyorum zira hiç kimse haftada 100 ton veya 500 ton suyu boşaltıp sonra temiz suyla yıkayıp tekrar besin eriyiği ilave edip kullanmaz,sizin gibi bende bu konuda fazla bilgi sahibi değilim ancak profesyonel düşündüğümüzde şöyle olacağını zannediyorum sisteme girilen su içerisindeki tüm besin elementleri ayrı ayrı tayin edilir,eksilen besin ilavesi yapılır,ph ayarlanır,kirlenen su devirdaim sırasında filtreden geçirilerek temizlenir tekrar sisteme aktarılır,birde bitkinin farklı dönemler de farklı besin elementlerini daha çok kullanacağını düşünürsek bu dönemlerde istenilen elementin konsantrasyonu artırılacaktır zaten bu sayede bitki büyümesi kontrol altına alınıyor istenilen zaman da çiçek açtırılıyor,pazara sunma zamanı ayarlanabiliyor.
Youtube da bir video da izlemiştim ırmak şeklinde su sürekli devir yaptırılıyor bahsi geçen su miktarı çok fazla dev havuzlar vardı bu suyun atıldığını düşünemiyorum
Benim aklıma takılan bir konu var oda şu bizim suyumuz ışık görürse yosunlanıyor profesyonel işletmecilikte bu yosunla çok fazla uğraşılacağını zannetmiyorum zira beni bezdir di,herkez bilmeyebilir şişe suları şişelemeye uygun olmaları için yosun tutmama özlelliğine sahip olmaları gerekir hayat suyunun kaynağında iki tane su birleşerek akar şişelenen suyun çıktığı yerde hiç yosun olmaz diğer su yosun tutar, şimdi soru şu yosun tutmayan suyun özelliği nedir ki yosunlanma olmaz teşekkürler.

derin Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-12-2008, 09:03   #125
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi derin Mesajı Göster
sisteme girilen su içerisindeki tüm besin elementleri ayrı ayrı tayin edilir,eksilen besin ilavesi yapılır,ph ayarlanır,kirlenen su devirdaim sırasında filtreden geçirilerek temizlenir tekrar sisteme aktarılır,birde bitkinin farklı dönemler de farklı besin elementlerini daha çok kullanacağını düşünürsek bu dönemlerde istenilen elementin konsantrasyonu artırılacaktır .
Sayın Derin,

Önce tanıştığımıza sevindiğimi söyleyerek başlayayayım.

Bende zaten bir önceki mesajımda sanayide krom kaplama tesislerinde prosesin aynen sizin yukarıda bahsettiğiniz gibi geliştiğini anlatmıştım. Her kaplama banyosunda ( Yaklaşık 4-6 m3 hacminde üstü açık dikdörtgen havuz) yaklaşık içindeki kimyasal maliyeti 300-400 milyar maliyeti olan eriyikler mevcuttur.

Eriyik çok kıymetli olduğu için damlasını ziyan etmek insanın içini sızlatır. Bu yüzden her bir element ayrı ayrı analiz edilip sadece eksik element takviye edilmeye çalışılır.

Tarım konusunda hiç bir bilgim yok ama özellikle yurtdışında bu kadar büyük kapsamlı topraksız tarım kültürü yapılıyorsa, mutlaka sistemi destekleyen labaratuarlar yapılmıştır.

Kaplama sanayinde otomatik tesislerde bu iş otomasyona bağlanmış, dozaj pompaları ile bilgisayar kontrolündeki analiz sonuçlarına göre eksik element takviyesi otomatik olarak yapılmaktadır.

Ama yinede prosesin başındaki insanın teknik bilgisi her şeyin üstünde gelir. Çünki çok iyi gözlemler yapıp mevcut formülasyonları zaman içinde müdahelelerle geliştirmek lazımdır. Zaten işletmelerde Ar-Ge birimleri bunun için gereklidir. Türkiye' de Ar-Ge faaliyetleri son 10 -15 yıldır devlet tarafından desteklenir yatırım konusu haline gelmiştir. Kobilerde Ar-Ge faaliyetleri için çok cazip destekler verilmektedir.

Yosun konusuda başlı başına bir Ar-Ge başlığı olmaya aday bence. Belkide o kadar basit bir katkı maddesi ile bu önlenebilir ki şaşar kalırsınız. Keşfetmek içinde deney yapmaktan başka çere yoktur, tabi ki araştırma yapıp okumak ve bulduklarımızı doğrulamak için deneyler yapmak.

Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-12-2008, 15:19   #126
Ağaç Dostu
 
kahyanur's Avatar
 
Giriş Tarihi: 31-08-2008
Şehir: tekirdağ
Mesajlar: 254
Sayın SARICAN;
Çizimlerinizi hangi programla yaptınız? FrontPage programı ile bir şema çizdim ama JPG formatına çeviremedim. Sayfaya yükleyemiyorum. Excel ile de aynı çizimi yaptım ama onuda JPG formatına çeviremedim. Sizin sistemi biraz geliştirmiştim ama paylaşamıyorum maalesef.

kahyanur Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-12-2008, 15:25   #127
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Sayın Kahyanur,

Thinkdesign isimli bir katı modelleme programı kullanıyorum bizim mesleğe uygun. Ama isterseniz excel formatında mail olarak gönderin.

Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-12-2008, 16:23   #128
Ağaç Dostu
 
kahyanur's Avatar
 
Giriş Tarihi: 31-08-2008
Şehir: tekirdağ
Mesajlar: 254
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi SARICAN Mesajı Göster
Sayın Kahyanur,

Thinkdesign isimli bir katı modelleme programı kullanıyorum bizim mesleğe uygun. Ama isterseniz excel formatında mail olarak gönderin.
Excel formatında mail adresinize yolladım. İçteki pimapen bitkinin içinde durduğu kap olacak. Dıştaki daha büyük pimapen ise çözeltinin sirkülasyonunu sağlayacak. Çizimde daha iyi anlaşılsın diye iç içe olan pimapenlerin ebat farklılığını abartılı çizdim ama sadece 4-5 cm çap ve boy farkı olması yeter sanırım. Ana depo olarak çapı daha dar ama uzunluğu daha fazla olan bir pimapeni düşündüm. Malum bileşik kaplar prensibi uygulanacağı için depo yüksekliğinin çok olması çözelti akışını kolaylaştıracaktır. Depo hacminin toplam pimapen saksı hacimlerinden en az bir saksı hacmi kadar fazla olması gerekiyor ki günlük çözelti beslemesinde tüm saksıların çözeltisi tamamen değişsin. İkinci depoya şemada görüldüğü gibi saksılardaki kullanılmış çözelti dolacak ve bileşik kaplar prensibine göre sıvı değiştirme işlemi sırasında 2. depo seviyesi aşağıda olmak zorunda. Bu işlem günde bir kez yapılacak. Ertesi gün dolu depo ile boş depo yer değiştirmek zorunda Ve yer değiştirilen depolar ile saksı bağlantıları da değiştirilmek zorunda. Belki siz daha iyi bir şeyler düşünürsünüz. Benim düşünebildiklerim şimdilik bu kadar.


Düzenleyen kahyanur : 17-12-2008 saat 16:26 Neden: birim düzeltme
kahyanur Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-12-2008, 16:51   #129
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Sayın Kahyanur,

Sizin düşündüğünüz model akan su kültürü benzeri bir şey olmuş, pompanın yapacağı işlemi günde bir defa siz toplama tankı ile besleme tankını yer değiştirerek kullanacağım diyorsunuz ama sizin birinci depodaki sıvınızın ikinci depoya boşalması 15-20 dakikayı geçmez. Tonlarca suyu devri daim yaptırmıyorsunuz çünki. Bu durumda sizin sürekli saklsıların başında durup ikinci depo her dolduğunda birinci ile yer değiştirmeniz lazım. Yoksa sistem çalışmaz. Ben foruma ilk yazımı yazarken (86 nolu mesajda) sizin bahsettiğiniz bu döngü sistemini iki adet büyük plastik kasayı üst üste koyarak bir akvaryum pompası ile devri daimi sağlamıştım ama Sayın Kudret Tezel' le tartıştıktan sonra gördüğüm sakıncalar üzerine o sistemi kurmaktan vazgeçtim. 86 nolu mesaja eklediğim çizimleri incelerseniz memnun olurum. Ayrıca bileşik kaplar metodunda ana depo dahil bütün saksıların yüksekliği aynı olmalıdır. Siz farklı yükseklikte depoda koysanız, eğer bir pompa gücü ile sistemi zorlamıyorsanız bütün depolarda su seviyesi aynı olacaktır.

Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-12-2008, 17:10   #130
Ağaç Dostu
 
kahyanur's Avatar
 
Giriş Tarihi: 31-08-2008
Şehir: tekirdağ
Mesajlar: 254
Sayın SARICAN;
Sizin yaptığınız sistemde sadece saksı seviyesi düştüğü zaman besin takviyesi olacak. O da ne kadar hacim düşerşe o kadar bir besleme ve karışma olasılığıda az çözeltinin.Ama benim çizdiğim sistemde 15 dakikada bile değişim olsa günde bir kez tüm saksıların çözeltisi yenilenmiş olacak. İlla sürekli sirkülasyon olması gerekmiyor. Ayrıca tüm mesajları okudum ve çizimleri inceledim. Amacım katkıda bulunmaktı. Sanırım yanılmışım. Size kolay gelsin.

kahyanur Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-12-2008, 18:06   #131
Ağaç Dostu
 
envor's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-01-2008
Şehir: Manisa & Antalya
Mesajlar: 1,906
Galeri: 17
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi SARICAN Mesajı Göster
Sayın Kahyanur ile tartıştığınız konuya gelince, biz mekanikçi ve kimyacı beyin jimnastiği yapıyorduk sistemi nasıl besleriz diye. Henüz Sayın Kahyanur ile yeni başlamıştık. Laboratuar fantezisi üzerinde konuşuyorduk, krom kaplama tesislerinde banyo konsantrasyonlarının iyileştirilmesi için yapılan takviyelerden esinlenerek. Yalnız kaplama sanayi tarım sanayi kadar zor değil inanın ki.
.
İşte anahtar kelime bu sn. SARICAN (krom kaplama tesislerinde banyo konsantrasyonlarının iyileştirilmesi için yapılan takviyelerden esinlenerek)
Biz burada krom kaplama yapmıyoruz, bitki yetiştiriyoruz. Unutmayalımki oda bir canlı

envor Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-12-2008, 20:18   #132
Ağaç Dostu
 
malbman's Avatar
 
Giriş Tarihi: 25-04-2008
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,600
Galeri: 15
Sanırım sayın Sarıcan tüm iyi niyetine rağmen (topraksız tarım hakkında) her şeye bir anda hakim olduğu yanılgısıyla hareket ediyor. Sayın sarıcan; durgun su kültürü de bir alternatif yöntemdir ama sizin göz ardı etmeye, yok saymaya hatta bir takım yöntemler icad ederek silmeye çalıştığınız diğer yöntemlerden daha etkili bir topraksız tarım yöntemi değildir. Siz bu yöntemde ısrarcıysanız devam ediniz, ama diğer yöntemleri/sistemleri de lütfen görmezden gelmeyiniz. Saygılarımla.

malbman Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-12-2008, 20:28   #133
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Sayın Kahyanur,

Amacım sizi kırmak değildi. Ben sadece akan su kültürü değil, durgun su kültürü denemeye karar verdiğimi belirtmek için vermiştim o örneği.

Çünki gerçekten baştan akan su kültürü ile başlamaya kararlıydım. Ama tecrübeli arkadaşlarımızın uyarılarını dikkate alınca durgun su yapmaya karar verdim.

Belki baştan sadece kavanozda Sayın Envor' un yaptığı gibi tek kök ilede başlayabilirdim ama Sayın akınselçuk' un damacanalı sistemini görünce hoşuma gitti. Farklılık olarak oradaki kovadan yapılmış büyük hacmi kaldırarak fidenin bir günlük sıvı besin ihtiyacı olan 1-1,5 litre tüketime göre bir saksı boyutu seçtim. Yani biz istesekte istemesekte saksıda bütün sıvı bir gün sonunda mutlaka yenisi ile takviye edilmiş olacak ve bunu pompasız yapacak. Damacana 5 gün yeterse beş günde bir depo değişimi yapılacak.

Şimdilik bundan ileri götüremedim. Sistem çalışınca eksikler ortaya çıkacak. Belki damacana yerine 50 litrelik plastik depo koyup ana besin tankının takviye sürecini 15-20 güne çıkarmayı düşünüyorum. Çünki her hangi bir tatil söz konusu olup evden uzak kalınca sistem kendini 15 gün idare etsin diye.

Bilmeden sizi kırdıysam affınıza sığınırım.

Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-12-2008, 20:51   #134
Ağaç Dostu
 
kahyanur's Avatar
 
Giriş Tarihi: 31-08-2008
Şehir: tekirdağ
Mesajlar: 254
Sevgili SARICAN;
Size kırılmış değilim. Sadece her zaman başıma gelen şeyle karşılaştım. İş hayatında toplantılarımız çok olur malum. O toplantılarda problem çözümü ile ilgili düşüncelerimi toplantıdaki her kişiye idrak ettirinceye kadar çok zorlanıyordum. Gerçi verdiğim fikirlerle tekstil makinası bile üretildi ve halen kullanılmakta. Ne yazık ki patentini almayı düşünmemiştim. Bu yüzden sadece toplantıda imişim gibi hissettim. Bu da beni fazla rahatsız etmedi. Alışık olduğum bir durum ne de olsa.

kahyanur Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-12-2008, 20:52   #135
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Sayın Malbman,

Sayın Kahyanur' u kırdım diye düşünürken sizide mi üzdüm bilmeden. Benim kimseyi görmezden geldiğim veya reddettiğim yok. Ben tersine ilk başlarken akan su kültürü ile başlayayım istedim.

Ama bu işi balkonda yapacağım için fazla bir alanım yoktu. Ancak 800x600 bir alanda balkonun bir köşesinde yapabilecektim. Sizden özendim 11 Adet saksıyı görünce. Bende bari kısıtlı yerimde 6 kök bir sistem oluşturayım dedim.

Ama Sayın Kudret Tezel düşündüğünüz alana 2 kökten fazla sığdıramazsınız deyince vazgeçtim o projeden. Keşke bir teras veya hobi serası kuracak bir bahçem olsada akan su kültürü yapabilsem. O zaman otomasyon için masraf yapmaya değer. Ben şimdi 2 kök domates fidesi için elektronik veya mekanik sistemlerle donatılmış bir otomasyona yatırım yapmak istemedim.

Ama belki mesleki hastalık, Ar-Ge çalışmalarını çok seviyorum. Çünki yıllarca bu işi yaptım. Sizlerdeki bilgi birikimini görüncede elimde olmadan çok heyecanlandığımı ve kendimi kaptırdığımı itiraf edeyim.

Ankara' daki Atatürk Orman Çiftliğide böyle bir heyacanla kurulmuş ve kimsenin bir işe yaramaz dediği yerde Türkiye' deki ilk modern tarım yapılmıştır. Ben sizlerle yeni tanışıyorum ve belkide en yaşlılarınızdan biriyim, sizler farkına varmadan bir ülkenin tarihini değiştirecek bir harekete öncülük ediyorsunuz. Heyecanım bundandır. Bilmeden üzdüğüm herkesten özür dilerim.


Düzenleyen Sarıcan : 17-12-2008 saat 20:54 Neden: paragraf
Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-12-2008, 21:01   #136
Ağaç Dostu
 
envor's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-01-2008
Şehir: Manisa & Antalya
Mesajlar: 1,906
Galeri: 17
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi SARICAN Mesajı Göster

fidenin bir günlük sıvı besin ihtiyacı olan 1-1,5 litre tüketime göre.
Hemen bir hatırlatma yapmak istiyorum, fideyi kavanoza aldığınızda, hemen 1-1.5 litre su harcamaz. İlk bir hafta bitki, yerine ve suya anca alışır. Bu sürede bitki 100 - 200 cc bir suyu harcar. Bitkinin üzerindeki meyveler kızarmaya başladığında, günlerin uzadığı, havaların ısındığı zamanlarda, domatesimiz günde 1 -1.5 litre suyu harcamaya başlar.

Ayrıca, şu sistem hakkında yapılan beyin fırtınasına bakıyorum, durup durup yine bakıyorum


Düzenleyen envor : 17-12-2008 saat 21:10 Neden: ilave
envor Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-12-2008, 21:08   #137
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Sayın Envor,

Mesleğimiz gereği hep mekanik sistemler üzerine düşündük, onun için zaman zaman işin ruhunu kaçırıyoruz herhalde. Biraz önce iki arkadaşımdan da özür diledim.

Benim yapmak istediğim belki uçuk gelecek bazı önerilerle beyin fırtınası yaratmak. Forumların amacıda bu olsa gerek. Yoksa bu yaştan sonra hiç bir canlıyı kırmak veya incitmek benim tarzımda değildir.

Bu yüzden şimdiden doğmamış domateslerimden de özür diliyorum.

Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-12-2008, 22:17   #138
Ağaç Dostu
 
kahyanur's Avatar
 
Giriş Tarihi: 31-08-2008
Şehir: tekirdağ
Mesajlar: 254
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi envor Mesajı Göster
Hemen bir hatırlatma yapmak istiyorum, fideyi kavanoza aldığınızda, hemen 1-1.5 litre su harcamaz. İlk bir hafta bitki, yerine ve suya anca alışır. Bu sürede bitki 100 - 200 cc bir suyu harcar. Bitkinin üzerindeki meyveler kızarmaya başladığında, günlerin uzadığı, havaların ısındığı zamanlarda, domatesimiz günde 1 -1.5 litre suyu harcamaya başlar.

Ayrıca, şu sistem hakkında yapılan beyin fırtınasına bakıyorum, durup durup yine bakıyorum
Sevgili Envor;
Demek ki beyin fırtınasına ihtiyacımız var. Nerde problemlerrrr..Nerde katılımlarr..En saçma görünen fikir bile faydalı bir fikiri ateşler. En büyük saçmalıktan en doğru çözüm üretilebilir. Bu açıdan Sarıcan arkadaşımıza teşekkür ediyorum.

kahyanur Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-12-2008, 22:21   #139
Ağaç Dostu
 
derin's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-03-2007
Şehir: Aksaray
Mesajlar: 298
Sn Sarıcan beyin fırtınanız çok hoşuma gitti ancak arkadaşların fikirlerini ters düz ettim gibi mesajlar yazmışsınız sanırım ona alındılar ilk bakışta bende anlamadım neden arkadaşlar kırıldılar diye sonra mesajları takip edince anladım neyse ki özür dileyerek durumu düzeltmişsiniz. Ben sizin çok iyi işler başaracağınızı düşünüyorum biraz daha bilgi biraz daha sabır diliyorum.

derin Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-12-2008, 09:24   #140
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Sayın Derin,

Samimi duygularınız için çok teşekkür ediyorum. Ben sizlerle tanışmış olmaktan çok mutluyum ve kimseyi kırmak gibi bir niyetimde yok. Gerçi yaptığımız beyin fırtınası Sayın Envor' u kahkahalara boğdu (Birazda ben alınayım). Ama dün bir mesaj okudum çok hoşuma gitti. Demek ki doğru yoldayız.

Sayın Nariçi arkadaşımız bu başlık altında tartışmalara iki kez katıldı.
Damacanayı nasıl ters çevirdiğimizi ve damacananın çalışma prensibini sordu. Sonra dün Sayın Envor' un "Akan Su Kültürü uygulamaları" konu başlığında bizzat Sayın Envor' a akan su kültüründe PVC borular içinde domates yetiştirilip yetiştirilemeyeceği ve buraya ilave edilecek saksılarda su giriş çıkışlarının "birleşik kaplar metodu" ile yapılabileceğinden bahsediyor.

Meselenin özü işte bu, **** Sayın Envor' un deyimiyle anahtar kelime "BİRLEŞİK KAPLAR METODU". Bunuda foruma öneren ben değilim. Daha önceki yazılarımda da bahsettim, Sayın akınselçuk' un bi önermesiydi. Çok güzelde bir seviye düzeneği çizimi hazırlamıştı.

Fikir o kadar çok hoşuma gitti ki, bu fikrin geliştirilmeye uygun bir konu olduğunu düşündüm ve bunun bir besleme tankı bir saksı ile sınırlı kalmamasına gönlüm razı gelmedi. Saksıları seri bağlayarak birleşik kaplar metodu ile birden fazla saksının beslenebileceğini ileri sürdüm ve belkide bilerek Sayın Malbman' a takılmak istedim. Çünki kurduğu sistem o kadar hoşuma gitmişti ki başlangıçta onun sisteminden esinlenerek 6 kök bitki beslenebilecek başka bir proje daha yapmıştım. Ama kabahat benim değil Sayın Kudret Tezel " Olmaz kardeşim, 800x600 boyutunda bir alanda 6 kök domates yapamazsın" deyince boyumuzun ölçüsünü aldık.

Bu arada Sayın Kahyanur' a da olgunluğundan dolayı çok teşekkür ediyorum. Excel' de bir çizim hazırlayıp foruma yükleyemediği için maille göndermişti bana. Birleşik kaplar metodundan ziyade yine kaplama sektöründeki durulama tanklarının çalışma prensibi olan kaskat denilen taşırmalı sisteme uygun olarak yeni bir sistem önermişti. Ama bunun durgun su değilde akan su kültürü için daha uygun olduğunu belirmiştim. Belkide Sayın Nariçi' nin sorduğu soruya çözüm olabilecek bir uygulama. Üzerinde biraz daha çalışmak lazım.

Benim sorum şu, Birleşik Kaplar Metodu ile birden fazla saksıyı besleyerek Durgun Su Kültürü yapılabilir mi? Elektrik enerjisine ihtiyaç minimum seviyede (Sadece hava motoru), Depoyu ve saksıları iyi izole ettikten sonra yosun oluşması minimum, 15-20 günde bir yapılacak bakımda minimum atık besin sıvısı (Çünki saksı hacimleri küçük ve besleme tankından bağımsız) ve sisteme ilave edilecek bir vana ile sistem bakımı yapmak 15-20 dakikalık bir zaman ihtiyacı. Yine ikinci bir yedek damacanada EC' si Ph' ı belli temiz besin sıvısı hazırda tutulursa 5-10 dakikada ana besin tankı değişimi. Bu benim saydıklarım görebildiğim avantajlar.

Hatta daha da uçuk bir şey söyliyeyim de Sayın Envor bu sefer kendisini yerlere atarak gülsün, beslemeyi hortumla yağtığınız için çok kafanız bozulursa (Zihni Sinir Projesi) her odanızın pencere önüne gelecek bir köşeşine saksıyı koyun kalorifer tesisatı döşer gibi polietilen boru döşetin ve kombi gibi tek merkezden ama pompasız (Birleşik Kaplar Metodu) bütün odalarınızdaki saksıların sıvı besinlerini takviye edin. Çünki tartıştığımız konu kısıtlı ortamda bitki yetiştirme. İsterseniz serada da uygulayın.

Sevgilerimle

Eklenen Resimler
  

Düzenleyen Sarıcan : 18-12-2008 saat 09:32 Neden: Çizim ilavesi ve imla
Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-12-2008, 09:49   #141
Ağaç Dostu
 
derin's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-03-2007
Şehir: Aksaray
Mesajlar: 298
sn Sarıcan bende sizinle tanıştığıma memnun oldum,çiziminizde aklıma takılan bir soru var sıvı seviyesi yükseldikçe içerisindeki besin elementleri diplerde daha yükselecektir bu sorunu halletmek için ne yapmayı düşünüyorsunuz,bir diğer sorum bağlantı çapları çok küçük bu çaplarda sıvı hareketini nasıl düzenlemeyi düşünüyorsunuz teşekkür ederim.

derin Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-12-2008, 13:39   #142
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Sayın Derin,

Sıvı seviyesi bütün saksılarda 300 mm civarında ve takriben her saksı 2,6 litre hacminde. Ayrıca damacana oltındaki PVC boru üzerindeki Kayar Manşon yardımı ile saksılardaki su yüksekliği 100 mm civarında eksiltebilecek gibi ayarlanabiliyor. Yani saksıdaki bitki küçükken saksılardaki su seviyesini azaltabiliyoruz. Bunu eklediğim resimdede görebilirsin. Çünki bitkiyi tutan strafor plaka boru içinde aşağı yukarı hareket edebiliyor. Su üzerinde yüzmekte. PVC saksının üzerine bağladığım ipide yukarda bulunan çamaşırlık ipine bağlayarak sırık işinide hallettim. Geriye beklemek kaldı. Merakımı gidermek içinde saksıdaki herhangi bir bitkiyi aldım strafora sıkıştırdım.

Besin elementlerin karışması için her saksı hava motoru sayesinde karıştırılacaktır. Bağlantı boruları 12 mm' lik pnömatik borusu. Bugün denedim bütün sistem 10 dakikada dolacak gibi. Halbuki bitki köklerinin su tüketimi damla ile ölçülebilecek miktarda. Çünki tarlada damla sulama ile sulanıyorlar. 12 mm' lik boru kesiti 3 kök bitki için çok fazla. Bağlantı kolay olsun diye bu borularla yaptım. Yoksa hortum çapı olarak akvaryum hortumlarının çapı bile yeterli olur sanırım. Umarım sorduğunuzu tam anlayabilmişimdir.

Eklenen Resimler
   

Düzenleyen Sarıcan : 18-12-2008 saat 13:48 Neden: Ekleme ve fotoğraf ilavesi
Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-12-2008, 16:10   #143
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
sayın mahmut bey
çileklerinizi çok beğendim başarılarınızın devamını dilerim

Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-12-2008, 23:33   #144
Yeni Üye
 
umitsayman's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-12-2008
Şehir: Istanbul
Mesajlar: 5
Galeri: 3
Sevgili Sarican,
Sayende konuya ben de sarmis vaziyetteyim.
Baslangic olarak tum thread'leri okuyup bir sindireyim bakayim.
Ikinci olarak da soz verdigim-hormonsuz ve genetik olarak degisime ugramamis olduklarindan emin oldugum- bazi tohumlari yanimda getirerek destek vermeye calisacagim. Eh, bakalim ondan sonra ne olur?

umitsayman Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-12-2008, 17:58   #145
Ağaç Dostu
 
nariçi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-09-2008
Şehir: Gaziantep-Adıyaman
Mesajlar: 3,411
Galeri: 8
Sayın Sarıcan, ben bu sistemde bileşik kaplar usulüne göre hava basıncına açık olan saksılardan damacana çıkışını engelleyeceği **** daha sürekli akmasına neden olacağı düşüncesindeydim.
Diğer taraftan Böyle bileşik kaplar sistemi kurulması yedek depolu durum yarattığı için besi suyunun uzun süre dayanmasını sağlar ama besin yoğunluğu ne olur ph ne olur onu bilmiyorum.
İşin aslı arge dir, siz bunların dışında da yöntemler deneyebilirsiniz, denemelerinizi buradan paylaşırsınız, ama ya da denenmişlere yeni durumlar ekleyip çıkararak da yapabilirsiniz.
Deneme yöntemleri serbesttir.

nariçi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-12-2008, 20:06   #146
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Sayın Nariçi,

Ben bu sistemi hemen hemen bir haftadır temiz su ile deniyorum. Birleşik kaplar kanunu hiç eksiksiz çalışıyor. Yani damacanayı ters çevirip yerine yerleştirdiğimiz zaman, damacanın çıkış ucu sıvı ile temas edip hava girişi engellenince, bütün saksılardaki su seviyeleri eşitlenince damacanadan sıvı akışı duruyor. Sızdırmazlık testi için beklediğim iki gün boyunca hiç bir akma te taşma olmadı. Daha sonra sistemde bitki olmadığı için su eksilmesi olmadığı için en son saksıdan hortumla sifon yaparak sistemden su eksilttim. Eksilttiğim su ile damacananın ucundan hava girmeye başlayınca eksilttiğim su miktarı tekrar doldu ve aynı seviyeye gelince damacanadan akma durdu.

Bir haftadır akvaryum pompası ile havada vererek deneme çalışmasını dün tamamladım. Çünki dün Kudret Bey' le buluşarak besin kitlerini elden aldım. Hem tanışmış olduk, hemde sistem üzerinde epeyce sohbet ettik. Yedek deposu olduğu için sistemin daha uzun süre dayanacağı aşikar, saksılarda eksilen sıvı kadar depodan sıvı gelecek fizik kanunu bu çünki.

Yalnız dün Kudret Bey' in bir önerisi oldu onu deneyeceğim. Ben hem saksıları hemde yedek deposunu EC sıvısı doldurarak çalışacaktım, ama Kudret Bey yedek sıvı deposunu besin sıvısı yerine normal su ile doldurarak takviye etmemi önerdi. Temel prensip olarakta saksılarda yükselen EC değerini normal su ile sulandırarak düşürmek olduğunu söyledi, besinleri gözlemleyerekte saksıdaki besin sıvısını belirli periyotlarla tamamen boşaltarak yenilemek.

Dahada bilinçli deneyler yapabilmek için haftaya Kudret Bey' den alacağım EC metre ve Ph kağıtlarını bekliyorum. O zaman periyodik kontroller yaparak daha sağlıklı bir takip metodu oluşturabiliriz. deneyimlerimi de sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyarım. Çünki pompalı ve zaman kontrollü sisteme göre gerçekten çok basit ve kontrolü daha kolay. Tek arızası akvaryum hava pompasının arızası olabilir ki oda sistemi birden çökertmez. Tabi birde yosun veya kök tıkamasından dolayı akış kontrolu. Onuda haftalık bakımlarda aşabileceğimi umuyorum. Eğer saksı boyutlarım küçük gelirse bir büyük boyuta geçmeyi düşünüyorum. Saygılar

Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-12-2008, 22:16   #147
Ağaç Dostu
 
nariçi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-09-2008
Şehir: Gaziantep-Adıyaman
Mesajlar: 3,411
Galeri: 8
Teşekkürler, bu anlatımınıza itiraz olmaz, bu sizin bilinçli olarak yapmak istediğiniz yöntem olduğu için deney sonucuda yönteminizin başarı oranını gösterecek. İlk sistem örneğini başka arkadaş çizse de siz özümseyerek yaptığınızdan, eleştiriler geldiğinde normal karşılayıp ya savunacaksınız **** dinlemek gerekecek belki akla uygun katkı yapanlar çıkacaktır. Başarılar, Bunda ilk etap başarmak ikinci hedef rantablite elbette ekonomiklik olacak. Selam,

nariçi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-12-2008, 19:44   #148
Ağaç Dostu
 
fahrikucuktas's Avatar
 
Giriş Tarihi: 15-11-2007
Şehir: erzincan
Mesajlar: 192
bu bölümde çok ilginç bilgiler edindim teşekkürler.

fahrikucuktas Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-02-2009, 13:34   #149
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 21-06-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 6
merhaba,
uzunzamandır bu siteyi inceliyordum ve şimdi emekli oldum ve sizler gibi bende bitki yetiştirecegim yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim

cemilmcb Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-02-2009, 13:35   #150
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 21-06-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 6
ençok merak ettigim konu besin eriyini nasıl elde ediyorsunuz?

cemilmcb Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 14:17.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024