06-06-2012, 20:51 | #331 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili syuksek, Hiç sayfamı dolduruyor olur musunuz? Ne güzel sohbet ediyoruz; bilgi, öneri paylaşıyoruz. Ben henüz Amerika'nın doğu taraflarını gezmediğim için çok bilmiyorum ama insanlar gerçekten de burası daha Avrupai diyorlar. Gerçi ülke çok büyük olduğundan her yeri bir başka. Orta Amerika Teksas tarafları başka, California başka, New York başka. Pek bir genelleme yapma şansı yok. Geçenlerde şöyle bir şey duydum. Mesela New York'da birisiyle konuşurken konudan saparsanız size kısa kes mesajı veren şekilde konuşurmuş ve bu kaba da karşılanmazmış. Sanırım hayatın hızlı akışından dolayı öyle alışmışlar. Burada ise markette kasada 10 kişi sıra bekliyor olsa bile kasiyer sizinle sohbet eder, gününüz nasıl geçti diye sorar, hatta kimi zaman politika bile tartışır. Bir kişi de arkadan bir şey söylemez. Sıra ona gelince o da sohbete başlar. Burada da adet böyle. Seattle hakkında söylediklerinizin hepsi doğru. Yalnız Seattle'ın artık NBA takımı yok. 2008'de Oklahoma'ya satmışlar. Takım da nasıl satılıyorsa? Her yer göl, dere, deniz, her yer su. Böyle olunca da her yer ağaç, her yer orman. Zaten Washington eyaletinin sloganı da "Herdem yeşil eyalet". (Başkent olan Washington D.C'nin burasıyla ilgisi yok) Ama intihar oranlarının yüksek olmasını da anlayabiliyorum. Aralık, Ocak, Şubat ayları boyunca ciddi olarak söylüyorum güneş ışığını görmedik. Her gün yağmur yağmıyordu ama her gün en ufak bir açıklık olmayacak şekilde kapalıydı. Pek çok arkadaşımda D vitamini eksikliği çıktı, bu da biliyorsunuz depresyon yapıyor. Bu dönemden sonra ilk kez güneşi görünce "Şu gözyüzündeki parlak şey de ne?" diye şaka yapıyorduk. Son 3 aydır da işte 2 gün açsa, 2 hafta yağmurlu şeklinde gidiyor. Ama Temmuzdan itibaren çok güzel oluyor diyorlar bakalım. Gerçi etraftaki muazzam yeşilliği de bu havaya borçluyuz. Velhasıl, Türkiye'yi, Ankara'yı, ailemi çok özlüyorum ama en büyük ilgi alanım olan bahçecilikle bu kadar iç içe olan bir yerde bir süreliğine yaşadığım için de mutluyum. Ha bir de mesleki tecrübe vardı değil mi? Onu da sayalım da ayıp olmasın. Düzenleyen gilan : 06-06-2012 saat 23:11 |
06-06-2012, 22:37 | #333 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
|
|
07-06-2012, 19:23 | #335 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 07-06-2012
Şehir: ordu
Mesajlar: 1
|
yucca öneririm bence her yere uyum saglar |
07-06-2012, 19:58 | #336 |
Ağaç Dostu
|
Sayın ka-uy-52, Yucca evin içinde var. Gerçekten de minimum ışık almasına rağmen çok keyifli yaşıyor. Sayın Tura, Ben kesin yapın. Elinizden geldiğini zaten biliyoruz, siz daha güzelini bile yaparsınız. |
08-06-2012, 00:01 | #337 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-07-2010
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 637
|
Sayın Gilan, Gezdğiniz seralarda ya da bitki marketlerinde hosta soğanları dikkatinizi çekti mi?Türkiyede bulunmayan değişik ve istisnai cins hosta soğanlarını o seralardan internet üzerinden temin etme imkanı var mı? Selamlarımla. |
08-06-2012, 01:19 | #338 |
Ağaç Dostu
|
Sayın kartal124, hostalara soğan halinde çok dikkat etmedim, genelde saksılı satılanları gördüm. İnternet üzerinden almak için bence Amerika uygun olmaz. Satıcıların çoğu yurt dışına göndermiyor ama o kısmını ben size yollayarak halledebilirim. Daha büyük sorun kargo parasının çokluğu ve uzun yolda bitkilerin harap olması olur. Bence en uygunu Avrupa'dan sipariş vermek. Son zamanlarda fark ediyorum ki, İngiltere'de bulamayacağımız bitki türü neredeyse yok. Şimdi sizin için kısaca araştırdım, mesela şu site hosta türlerini satıyor ve yurt dışına da gönderiyor. Başka İngiliz siteler de kesin vardır, bir araştırın isterseniz. https://www.bowdenhostas.com/categor...tas-by-Colour/ |
08-06-2012, 12:19 | #339 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-07-2010
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 637
|
Alıntı:
Hosta meraklılarını bir araya toplayıp toplu sipariş versek daha iyi olacak galiba, kargo ücretleri çok yüksekmiş.Nasıl olsa soğan olarak gelecekler, kolay kolay bozulmazlar, ama havaların serinlemesini beklesek daha iyi olacak . |
|
11-06-2012, 23:26 | #340 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-01-2011
Şehir: istanbul
Mesajlar: 5,909
|
Gilancığım bunlar sizin......:)
İstanbulda hercaileri sökerken,devamlı aklımdaydınız..Üzülerek söktüm .. Bu son hercailerin resimleri size yollamakla içimin sızısı biraz hafifledi...) |
11-06-2012, 23:31 | #341 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-01-2011
Şehir: istanbul
Mesajlar: 5,909
|
Sevgili gilan, balkonunuzu çok değişik ve güzel renkli çiçeklerle donatmışsınız..Saksılar ayrı bir harika...Domateslere kadar edinmişsiniz...Anlaşılan sizin Türkiyeye dönmeye hiç niyetiniz yok...) Balkon demirinin olduğu yere de minik saksılar konabilir ...O kısım bomboş kalmış....))) Ellerinize sağlık..İşte bitki aşkı heryerde her zaman diyorum ben....Kendinize iyi bakınız...Sevgi ve kucak dolusu selamlar canım.. |
12-06-2012, 21:43 | #342 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-03-2012
Şehir: Eskişehir
Mesajlar: 1,403
|
Sayın Gilan, Şimdi 1 saniye, tamam, çiçekleriniz ve diğer herşey iyi hoş da, bazı eksikler var. Şimdi siz oraya bizi temsilen gitmediniz mi? Gittiniz. Her klasik Türk çiçekseverin balkonu gibi değil ama bu balkon, oldu mu şimdi? Nerede meşhur yoğurt kovalarımız? Nerede 5 lt'lik veya 10 lt'lik pet su şişelerinden devşirme saksılar? Nerede Türk çiçekseverinin balkonundaki klasik unsurlar? Ha, tamam, siz orada gurbettesiniz. Orada 2250gr'lık yoğurt kovası bulamayabilirsiniz (en ideali bu ve 1500gr'lıktır), ben size gönderirim, bende çok var, paylaşırım ne olacak ki? (yanlız kargo size ait, o kadar da değil yani). Bir başka eksik de çamaşır ipi. Niye göremiyoruz? Yoksa orada ecnebilere mi uydunuz? Şimdi hiç bana çamaşır kurutma makinasından bahis açmayınız! o neymiş canım? Dışarıda kuruyanla makinada kuruyan bir ol-mu-yooor, bana anlatmayın efendim. Yoksa, yoksa bir de o topluca, herkesin kullandığı çamaşırhaneleri mi tercih ediyorsunuz? Derhal bundan vazgeçin. Onlar bizim gibi şart-şurt bilmez, pis onlar. O makinalarda, ıyy, yıkamayın, kurutmayın, şart şurt yok onlarda! Garibim, nerelere düştünüz siz? O gudubetlerin içinde bir başına... (Gurbet zor, şekerim zor. Şimdi bu çocuk da haklı, ama büyüklerini dinlesin) Efendim, son bir tespit: olmazsa olmazımız beyaz plastik sandalye. Bundan da edininiz en kısa zamanda ama bizde fazladan var, onu da eklerim kargoya (alıcı ödemeli, unutmayın) Eh, bu dediklerimi yapın, nefis bir balkonunuz olacak, hem de özünüze dönmüş olursunuz. Sevgiler. |
12-06-2012, 22:27 | #344 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
Haydi kim tutar sizi. |
12-06-2012, 22:38 | #345 | |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
Alıntı:
|
|
13-06-2012, 01:25 | #347 |
Ağaç Dostu
|
Cymbelina, inanmazsın yoğurt kabım var. Tabii öyle kiloluk yoğurtlar nerde... Bulabildiğim en büyüğü 900 gramlık. Daha balkona çiçekleri almadan çok önce bir parktan sukulent çelikleri almıştım, haftalarca bardakta bekledikten sonra dedim bari şu kaba dikeyim, sonra aktarırım. Şimdi tabii balkondaki çiçeklerin çıkan saksılarından bir ton boş saksı var ama oturup da değiştirmeye fırsat olmadı. Çamaşır konusuna gelince, balkona ip germek tabii ki yasak. Burada ev tutarken yirmi sayfa kağıt imzalıyorsun. Bu kağıtlardan biri balkona neler koyabileceğinle ilgili. Çamaşır için aynen dediğin gibi kurutma makinesi var. Burada beyaz eşyalar evin bir parçası sayılıyor. Evi kiralarken içinde buzdolabı, fırın, mikrodalga, bulaşık-çamaşır-kurutma makineleri oluyor. İlginçtir mesela California'da evlere çamaşır makinesi koymuyorlar, apartmanın ya da katın ortak makinesi oluyor. Ama buralarda neyse ki evde var. Eyaletten eyalete alışkanlıklar değişiyor demek ki... Sen şu başlığı görmüş müydün? http://www.agaclar.net/forum/temel-k...ulama/8029.htm |
13-06-2012, 01:34 | #348 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Ne kadar da güzel bir buket oluşturmuşlar. Ben bu sene hercailerimden verim alamadım. Güneş yetmedi, hepsi cılız cılız uzadılar, kimisi de ışıksızlıktan öldü. O yüzden bu fotoğraflar çok iyi oldu. Balkon demirinin solunda kocaman Acer, sağında da hosta var. Ortası da boş kalsın da önümü göreyim istiyorum ama bakalım, belki ileride çaresiz oraya da yayılırız. Yerleşme kısmına gelince, merak etmeyin. Bugün de her başlıkta akrabalardan bahsettim ama bir tane daha anlatayım. Teyzemler vaktinde bir eve taşınmışlardı, sözde 3 ay sonra başka bir yere geçeceklerdi. Taşınırken tekrar yıpranmasın diye doğru düzgün eşya almadılar, idareten yaşadılar. Bugün taşınacağız, yarın taşınacağız derken 6 sene o evde o şekilde yaşadılar. Ben de buraya gelirken dedim ki, ben normal düzgün bir ev kuracağım. Dönerken de getirebilirsem getiririm, getiremezsem satarım, satamazsam da hiç olmadı dağıtırım. Sonuçta hayatımın 3 senesini idareten geçirmeye gerek yok. Zarar edersem de artık geçirdiğim zamanın kirası olsun. O yüzden siz endişelenmeyin, dönerim ben. |
|
13-06-2012, 15:31 | #349 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-03-2012
Şehir: Eskişehir
Mesajlar: 1,403
|
Heheyt, yiyelim biz öyle medeniyeti. Neymiş, herşey ince ayrıntısına kadar her şey düşünülmüş, çamaşır bile asamazmışım. Balkona ne koyacağıma onlar karar verecek, öyle mi? Sen onu diyeni getir bakayım bana da, onun ağzına ağzına bahçe küreğimle vurayım, hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım! Onlara ne efendim, ne istersem onu koyarım balkonuma, ister dansöz oynatırım, ister mangal yaparım, ister koyun beslerim, ister yoğurt kovası koyarım! Yahu şimdi beni açık açık konuşturmayın: daha tuvalet temizliğini, şartı şurtu bilmeyen, afedersiniz poposunu bile yıkamayan adamdan mı öğreneceğim ben medeni olmayı??? Hadi, geçiniz bunları geçiniz, biz o devasa nüfusun çoğunluğunu oluşturan ortalama Amerikalıyı da biliriz, elifi görse mertek sanır onlar, yasak getirene kadar kendi ülkesini temizlesin önce. Daha söyleyecek çok sözüm var da, neyse. Sevgili Gilan, beni affedin, coştum. Neyse, siz evin içine 2 duvara çivinizi çakın anacım, gerin bir güzel çamaşır ipi, asın ona çamaşırlarınızı, oooh, mis mis. Hem daha az elektrik harcamış olursunuz, karbon ayak izi O bulaşık makinasını da eve ilk girdiğinde kullanmadan önce ilk birkaç tur çamaşır suyuyla çalıştıraydın bari Çocuğum, bunları sor büyüklerine Beni seven yoğurt kovalarımla sevsin, sevmeyen de... beni sevmeyeni de Amerika’da en azılı mahkumların, iri yarı ırkçıların olduğu bir cezaevine 2 günlük kültür turuna gönderelim, onlar yakinen ilgilenir Düzenleyen Cymbelina : 15-06-2012 saat 21:54 Neden: düzeltme |
13-06-2012, 16:28 | #350 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 12-02-2011
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 621
|
Sevgili Gilan izninizle sayın Tura'ya bir istek iletmek istiyorum. ' Sayın Tura; 441 değil, 459'u kafaya taksanız da bir tane de benim için yapsanız ne kadar sevinirdim biliyormusunuz?' |
13-06-2012, 18:34 | #351 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-06-2012
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 181
|
tek kelime MUHTEŞEM burası nerede? |
13-06-2012, 19:39 | #353 |
Ağaç Dostu
|
Aman aman, sevmez miyim? En sevdiğim çiçektir begonvil! Çok teşekkürler sevgili mandalinci! Bazen düşünüyorum da, en sevdiğim çiçek begonvil, en sevdiğim ağaç Kauçuk, ne işim var benim Ankara'da? Neyse ki bizim de Acer'lerimiz var. |
13-06-2012, 19:42 | #354 |
Ağaç Dostu
|
Burası benim Seattle'daki geçici evimin balkonu sevgili aydam. Beğenileriniz için çok teşekkürler, ayrıca da ağaçlar.net'e hoş geldiniz. |
13-06-2012, 20:31 | #357 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 12-02-2011
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 621
|
Aslında daha çok olabilirdi ama keyifle seyrederken, beğene basmayı unuttuğum mesajlar da var. Mutlaka benim gibi unutanlar oluyordur. Sizin bahçenizde de aynı şey oluyor. Aklıma geldiğinde nereye kadar döneceğimi de bulamıyorum. |
13-06-2012, 22:03 | #360 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-02-2009
Şehir: İzmir
Mesajlar: 495
|
Alıntı:
Aynı bitki olabilir mi? Ben de yeni gördüm. Çok hoş çiçekleri var güzel bir yayılıcı. (Sevgili gilan sayfana yazdım affedersin, jineop burda yazmış bitkiyi görünce ben de buraya yazmak durumunda kaldım.) |
|
|
|