VALLAHİ bizler için veli nimet bir anlatım. ALLAH RAZI OLSUN.

Ahh, ah keşke öyle yapsanız. Ben artık davet etmekten yoruldum, ne bileyim belki de köy yeridir diye gelmek istemiyorlardır diye düşünmeye başladığımdan ısrarcı olmak istemiyorum.

Oysa yollarınıza gül döktüm belki de gelirsiniz diye .... dermişim.

(Yağmurdan sonra güllü kameriyenin iç görünümü)

Güler hanim, Zakkum ciceginiz da varmi merak ettim, masallah bahcenizde yok yok, bence sardunyalarinizin ön tarafina bir sira zakkum agaci pek güzel yakisir :)

Allahım burada ölünür. İnsan ölse bile burada mutlu olur ya. Muhteşem. Elleriniz dert görmesin.

Güler hanım,elleriniz dert görmesin bayıldım....Keşke imkanım olsada bende binde biri kadar yerim olsada eşelensem.....Seyrederken bile çoookkk mutlu oldum....

......;)

Bahçe çit bitkilerini Lükstrümlerden yaptım. Artık onlar kocaman yeşil ağaç gibi oldular. Onların önünde de bir öbek bahar dalı bir öbek zakkumlar sıra ile sıralandılar. Zakkumların kırmızı sarısı ve beyazı var.

O kadar çabuk büyüyor ve yayılıyorlar ki yandaki bitkilere alan kalmıyor, ben de bu yüzden sık sık budama yapıyorum. Zaman zaman acaba birkaç tanesini kökten mi halletmem gerekecek diye de düşünüyorum.

Bu sarı olan ve geçen sene sert budama yaptığım zakkum. Tabii şu an çiçekleri yok.

Hiç olur mu öyle şey güler ablacığım ne demek köy yeri, bir çoğumuz ya köylü ya da toprağı seviyoruz, hem sonra biz köye gelmeyeceğiz ki, cennete geleceğiz, ve biliyorum ki, bu cennete gelmek için ve yollara dökülen güller için kurban olanlar bile vardır.

Şimdi bu mesajından sonra şeytan diyor kiii, "Cennete yolculuk" diye aç bir başlık 136 000 üyeyi getir cennete gülerin nereye kaçacağını tahmin edene cumhur tonbanın çillisinin yumurtaları benden aha yazılı olarak taahhüt ettim. :D

Dur dahası var, cenette hepimize yer kalmayacağından ben yerimi leyleklerden önce ayırmıştım iki baca benim :D
Çadırlarıyla gelecek olanlar için süngerden de yumuşak olan 1 dönüm çim sağa emirlerine amadedir, (Yalnız cimleri sulamayın ki, sabah kalkan ben altımımı ıslattım diye şüphede kalmasın) :D Bir kısmı güllü kameriya da sabaha kadar esanslar içinde göreceği rüyanın pahası biçilemez.

Ha bir de yukarıda tut ağacının altı var orayı erken davranan rezerve eder,

Oğuz abinin bağını unuttum ki, burayı da yılan severlere ayırabiliriz, sarmaş dolaş yatarlar. :D

Daha da olmazsa köyü bir iki geceliğine boşaltır pansiyon olarak veririz.:D

Ama sabahta ahhh ooov oram tutulmuş buram çok ağrıyor gibi şikayet istemiyorum,

Evet her şeye rahmen biz varız diyenler beğensin. :D

Sevgili liliyum inan hiç korkum olmaz ve seve seve bütün gelenleri ağarlamaya çalışırız.
Alan büyük, yayılırız dört bir tarafa. Dediğin gibi çadır da var büyük tek odalı. Hamaklar da var balkon salıncakları da. Ev içini de bayanlar ve baylar diye ayırırız, bol bol yeter.

Yaktık mı bahçedeki fırını + kuzuneyi, her ikisi de istediklerimizi en alâ şekilde pişirir.
Güllü kameriye için semaver de hazır, sebilde zaten nescafe daim olarak var.
İlaveten yeni sağılıp da kaynatılmış mis gibi köy sütüne patates böreği eşlik eder......
daha da ilaveler yaparız, yeter ki sizler gelmeye niyetlenin. ;)

Bu sabah erkenden balkondaki bitkilerimi suladım, balkonu yıkadım.Calibrochalar yerlerine asıldı. Sardunyalarla sohbet ettim. Bu kiremit rengini çok seviyorum.

Güler Hnım,
İstanbul'a dönüşte sayın Lilium'u ziyaret ettim, herzamanki mütevazi tavırları ile beni ağırladı. Sizin İstanbul'da olduğunuzu öğrendim ziyaretinize gelemedim.Bir dahaki sefere inşallah, haa arkadaşlar gelmeyi planlıyorlarsa beni unutmasınlar.

Atlas... atlas... ve yine de atlas. Üzerinde açmış çiçekler tam 59 adet ve açacak olanlar da cabası... onları saymadım. (maşallahı var güzelimin)

İki gün yağmur kâh çiseleyerek kâh hızla yağdı. Açmış güllerin yaprakları ile clematis yaprakları hep döküldü.

Ama clematisler bir yandan da yenilerini açmaya devam ediyor.

Güler Hanım,

Siteyi sallıyorsunuz bu görüntülerle...
Gül yaprakları ile dolu kamelya gerçekten çok güzel, sanki gerçek değil gibi...
Atlas'ınız da ününü hakediyor gerçekten, bakmaya doyamadım...

Calibrochalar'ınızı yeni mi aldınız yoksa geçen yıllardan mı ?
Çok yıllık mı ?

Sevgiler...

Sevgili sytuksek, bu sene yeni aldım. Geçen sene de almıştım, çok yıllık deseler de inanın hiç de iştahlı kalmıyorlar, sezonu bile zor çıkartıyorlar. Zaten fazla bir şey de değil, sallanan saksıda 3 kök bir arada 6.- TL ye alıyorum. Hadi size 7.5 TL ye verirler.

Pencere kenarlarına astığım kırmızı saksılar içinde kırmızı sardunyalar hoş görünüm sergiliyor....

Yağlı kıvırcıkların artık sonu gelmeye başladı ama torunlar geldiğinde anneleri ve babaları için kaşık marulu ekmişlerdi, onlar da yavaş yavaş yükselmeye başladı.

İpek gibiler, her öğün bol bol salata yapıyorum.

Sevgili jineop'un kulakları çınlasın.....

Avatarım olan gül de açtıkça açıyor....

Ve diğer güllerden kareler.

Amaryllislerim de yavaş yavaş açmaya başlıyor.

Bu gün ziyaretimize sevgili hozat, eşi Kemal Bey ve oğlu Mert geldiler. Beraber olmaktan hem eşim hem de ben çok mutlu olduk.
Bahçeyi dolaştık, Osmanlı çilekleri topladık, çay içerken de uzun uzun sohbet ettik.

Hozat ablam ne iyi etmiş de gelmiş hoş gelmiş, keyifli bir gün geçirdiğiniz belli, cenetin kapısı açıldıysa bundan sonra misafiri bol olacaktır, hozat ablam ayaklarını sürümüşte gelmiştir. :)

Güler Hanım, calibrochaların bu formu alması için saksıya kaçar kök ektiniz?

Bir saksıda 3 kök var sevgili abk.

Bu sabah eşimin topladığı Osmanlı çilekleri. Gittikçe daha da irileşmeye başladılar ama o dayanamıyor, her sabah 1/2 kg. kadar toplayıp geliyor. Bahanesi de hazır; mutfağı mis gibi çilek kokusu sarsın mış. :D :D

Merhaba Güler Hanım;

Çilekleriniz ne kadar güzel ve lezzetli görünüyor. Kokusu eminim pazardan aldıklarımızdan çok çok farklıdır.
Çileklerinizi gördüğümde geçen gün yaşadığım hayal kırıklığını anlatayım. Babam bahçemizin bir köşesine 10 -15 kök çilek dikmişti. Oradayken aklıma geldi çilekler. Kimseye çaktırmadan çileklerin yolunu tuttum. Çileklerin başına gittiğimde bir de baktım ki bir tane bile yok. Toplanmış. Yaprakların altına, oraya buraya baktım ama tek bulabildiğim karıncaların yarısını yediği ve diğer yarısını bıraktığı bir çilek.
İşte sizin çileklere şuan ondan bu kadar imrenerek baktım ve bu yazıyı yazdım. Hani bir kısmını yeyip geri kalanını komposto bile yapabiliyorsunuz, bu büyük bir şans. ;). Ne kadar da dolmuşum çilek konusunda :)

Sevgili mandalinleerik, şimdi tam da çilek zamanı. Osmanlı çilekleri pembemsi olur ama kokuları nefistir. İnanın bir çay tabağına 4-5 tane koyun ve mutfağa bırakın. Dışarıdan içeri giren bir kimsenin söylediği ilk söz " ohhh mis gibi çilek kokuyor" oluyor.
İçleri beyaz olur ama lezzetleri de bambaşkadır. Eşim de ben de çok severiz.

Dayanıklı bir tür değildir, topladığınızda kısa bir müddet içinde tüketmeniz gerekir.
Biz topladıklarımızı maalesef gönderemiyoruz kargoda bozulma yapıyor, ancak yola çıkmadan önce hemen toplayıp, buz kovasında beraberimizde götürebiliyoruz çocuklara torunlara.
Diğer türler daha dayanıklı, gerek yediveren türleri gerekse Ereğli çileği, onlarda sorun olmuyor.

Hemen mutfaktan aldığım birkaç tanesini ortadan kestim ki fotoğraflayayım da görün istedim.

Yerinizde olsam atlar gelirim Manyas'a hem ellerimle toplar hem de afiyetle yerim.... dermişim. ;)

Maşallah nasıl bir güzellik bunlar...

Merhabalar Güler abla,10.000 m2 lik bahçenize 10.000 beğeni,maşallah...