agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Üretim, Bakım, Düzenleme, Temel Malzemeler > Temel Konular (Toprak, Gübre, Tohum, Sulama)
(https)




Beğeni Düzeni3415Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 07-01-2010, 14:43   #1
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,245
Galeri: 88
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi denizakvaryumu Mesajı Göster
Çöp/gübre enzim ile içilebilir enzim farklı gibi görünse de yapılış teknikleri birebir aynı olduğundan ortak gidiyor
Bu doğru ama ben içecek yeni birşeyler yapmak isteyen bir üye olsam forumun mutfak bölümünü kontrol ederim, gübre bölümünü değil.

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2010, 14:35   #2
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Mutfak atığı ile içmek amacıyla meyveden yapılan enzim arasında bence de fark yok! Zaten bu yöntemle; beklemiş çöp, et, süt, peynir, yumurta atıklarını işlemeye kalkarsanız, sonuçta son derece kötü kokabilen bir ürün elde edersiniz ki, bunun ne insanlara ne de bitkilere faydası vardır. Ama sadece meyve ve meyve kabuklarıyla yaparsanız, hem bitkiler hem de insanlar için yararlı olabilir. İçine biraz akvaryum balıkçılarında satılan mercan kalsiyumu da koyabilirsiniz. Bu kapsamda bakıldığında, bence mesaj ayıklamaya gerek yok.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2010, 14:47   #3
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,245
Galeri: 88
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Dogasever Mesajı Göster
Mutfak atığı ile içmek amacıyla meyveden yapılan enzim arasında bence de fark yok! Zaten bu yöntemle; beklemiş çöp, et, süt, peynir, yumurta atıklarını işlemeye kalkarsanız, sonuçta son derece kötü kokabilen bir ürün elde edersiniz ki, bunun ne insanlara ne de bitkilere faydası vardır. Ama sadece meyve ve meyve kabuklarıyla yaparsanız, hem bitkiler hem de insanlar için yararlı olabilir. İçine biraz akvaryum balıkçılarında satılan mercan kalsiyumu da koyabilirsiniz. Bu kapsamda bakıldığında, bence mesaj ayıklamaya gerek yok.

Enzim lafını ilk kez duyacaklar ve ancak içecek olarak kullanmayı düşünebilecekler için mesajların ayrılması gerektiğini düşünüyorum.

Konuyu bilenler olarak kendi aramızda yazışıyoruz, bilmeyenler bizi bulmasın demiyorsunuz herhalde...

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2010, 14:55   #4
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Bitkiler ve İnsanlar!

Burada hem insan hem de bitki içeceğini tartışmamızın bir diğer nedeni de, ki bence bu neden herşeyden çok daha önmelidir, kendi içeceğimizi bitkilerle paylaşıyor ya da bitki içeceğini (buna sıvı gübre de deniyor!) insanların da içiyor olmasıdır. Bir düşünün bakalım, bu zamana kadar kaç kişi zirai bir gübrenin insan sofrasına da içki olarak gelebileceğini düşündü! Sanırım çok az kişidir. Bunlardan biri benim ve ürettiğim EM sıvı gübresini aynı zamanda içiyorum. Avrupa ve Amerikada benim gibi, yüzbinlerce insan var. Web sitelerinde EM probiyotik olarak satılan ürünler, işte buradaki gibi, EM ile çeşitli bitkisel ürünlerin fermantasyonu sonucu üretiliyor. Bence insan içeceği, bitki içeceği diye ayırım yapmayalım ki, insanlar ne kadar faydalı ve çevre açısından zararsız (hatta faydalı) birşey yaptığımızı tam olarak anlasınlar!. Çünkü ozon olayını saymazsak, en azından dağ gibi hastalık saçan vahşi çöplükleri azaltacağız. Kirlenmiş göller ve akarsularda da, yararı olacaktır. SAdece enzimin yararının çok fazla olacağını zannetmiyorum. Bunu bizzat yaşamış bir kişi olarak söylüyorum: Enzim ve EM mikroorganizmalarının birlikte yararı, sadece enzimden daha fazladır. Şimdi piyasada satılan diğer tüm mikrobiyal gübre üreticilerine sormak istiyorum: Hanginiz tarımsal amaçlı ürettiğiniz ürününüzü içebilirsiniz?

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2010, 15:07   #5
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
ProEM-1 Probiotic Supplement
$22.95
The first probiotic health supplement on the market to contain phototropic bacteria, a group of beneficial bacteria known to break down toxic substances and promote the healthy restoration of intestinal microflora. Probiotics (meaning "for life") are the reverse of antibiotics. Instead of indiscriminately destroying all bacteria, probiotics act to restore the body’s healthy microbial balance. This product also acts to detoxify.
One 9 oz Bottle.

Çeviri
Fototropik bakteri de içeren piyasadaki ilk sağlık içeceği. Bu bakteriler, bağırsak mikroflorasında toksik maddeleri parçalar ve daha sağlıklı olmasını sağlar. Probiyotikler ("yaşam için" anlamına gelir) antibiyotiklerin zıttıdır. Probiyotikler, hiç ayrım yapmadan bakterileri yok etme yerine, vüvutta sağlıklı mikrobiyal dengeyi kurmaya yardımcı olurlar. Bu ürün ayrıca detoksifikasyon da yapmaktadır.

Kaynak: http://www.emearth.com/emshop/index....roducts_id=193

Eklenen Resimler
 
Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2010, 14:55   #6
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Dogasever Mesajı Göster
İçine biraz akvaryum balıkçılarında satılan mercan kalsiyumu da koyabilirsiniz.
Neden ?

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2010, 15:08   #7
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi denizakvaryumu Mesajı Göster
Neden ?
Mineral sağlamak için!

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2010, 15:13   #8
Ağaç Dostu
 
berduray's Avatar
 
Giriş Tarihi: 15-04-2007
Şehir: bodrum
Mesajlar: 3,153
Galeri: 72
Ph'ı da düşürüyormuş...

berduray Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2010, 15:41   #9
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,027
Konunun yeri bence doğrudur. Esas amaç bitki besini olarak enzim yapmaktır. Bunu içmek ya da içmemek yapan kişilere kalmış bir şey. Kaldı ki, kimin ne içip ne içmeyeceğini de kestirmek zor

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2010, 15:41   #10
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Çöp Enzim ve Pratik hava kilidi

Haklısınız Sn. Malina;

Ben önce çöp enzim olarak açtım konu başlığını fakat iki enzim çeşidi birbirine karıştı. İsterseniz bir başlıkta mutfak bölümüne sadece içilebilir enzim olarak açalım ama ortak paydaları çok fazla. Mutfak bölümüne bir başlık açıp bu bölüme link bağlasak olur mu?

Çöp Enzim:

Yaklaşık 900 gr Meyve Kabuğu (Elma, Portakal, Kivi,Mandalina)
300 gr Kahverengi şeker
3 lt Su

Yapılışı:

İçilecek enzim imalinden artan meyve kabukları ve mutfaktan çıkan diğer meyve kabukları toplanarak pet kavanoza aralarına kahverengi küp şeker karıştırarark dolduruldu. Artan küp şekerler en üst kata konuldu. Sonra 3 lt içme suyu ile sistem tamamlandı ve kapağı sıkıca kapatıldı.

Hava kilidi:

İçilebilir enzim şişesindeki nargile düzeneğinden farklı olarak Sn. denizakvaryumu ve doğasever' in verdiği resimlerden esinlenerek yine akvaryum hortumundan basit bir hava kilidi uygulaması yaptım. Bu sefer kavanoz kapağına bu hava kilidini uyguladım. Sonuçlarını deneyerek sizlerle paylaşacağım. Bakalım beğenecekmisiniz. Hortum içindeki su hareketini görmek için sıvıyı renklendireyim diye düşündüm ama ne katacağım aklıma gelmedi.

Malzemeler:

50 cm akvaryum hortumu
1 Adet çoçukların balonuna takılan plastik boru çubuk ( İkiye böldüm)
1 Adet serum hortumu haznesi
5 Adet Paket Lastiği

Yaplılış;

Kavanoz kapağına 4.5 mm delik delindi. Akvaryum hortumu bu deliğe sıkı ve sızdırmaz şekilde takıldı. 25-30 cm sonra kesilerek ucuna plastik boru takıldı. Akvaryum hortumundan kalan 20 cm parça plastik borunun ucuna takılıp U yapılarak diğer ucuna tekrar plastik boru takıldı. Paket lastiklerinin yardımıyla opastik borulardan oluşan U kavanoza tesbit edildi ve içine su dolduruldu. Açıkta kalan uca ise küçük bir akvaryum hortumu yardımıyla serum hortumunun plastik haznesi takıldı. Plastik hazne olmadan da belki sistem çalışabilir ama riske girmek istemedim. Gaz çıkışını gözlemledikten sonra karar vereceğim.

Eklenen Resimler
     
Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2010, 17:01   #11
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Sarıcan Mesajı Göster
Hortum içindeki su hareketini görmek için sıvıyı renklendireyim diye düşündüm ama ne katacağım aklıma gelmedi.
İyi fikir, küçük paketlerde satılan vişne suyu olabilir.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Sarıcan Mesajı Göster
Malzemeler:

50 cm akvaryum hortumu
1 Adet çoçukların balonuna takılan plastik boru çubuk ( İkiye böldüm)
1 Adet serum hortumu haznesi
5 Adet Paket Lastiği
Balona takılan plastik boruları kullanmadan, akvaryum hortumunu U şeklinde yapamaz mıyız?

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2010, 18:15   #12
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi denizakvaryumu Mesajı Göster
İyi fikir, küçük paketlerde satılan vişne suyu olabilir.



Balona takılan plastik boruları kullanmadan, akvaryum hortumunu U şeklinde yapamaz mıyız?
Vişne suyu öneriniz çok güzel ama şekerli su zamanla hortum içinde çökelti yapar mı bilemiyorum.

Akvaryum hortumunu U şeklinde kullanabilirsiniz, ben kavanoza tuttururken stabil tutturabileyim diye ilave yaptım. Hiç bir sakıncası yok.

Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2010, 15:50   #13
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Sn Sarıcan
Siz düzenek konusunda bir dahisiniz! Makina Mühendisliğinizi emekliliğinizde bu kadar sık kullanacağınız hiç aklınıza gelmiş miydi? Şaka bir yana, nargileden terfi ettiniz. Bu sistem çok daha pratik. Bu arada, şarapçıların hava kilidini 20 TL civarında sattıklarını öğrendim. Acaba diyorum, seri üretime başlasanız nasıl olur? Bu arada, konuları insanlar ve bitkiler için diye ayırmaya hiç gerek olduğunu zannetmiyorum. Birbirinin içine geçmiş durumda zaten!

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2010, 16:25   #14
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Sn. Doğasever,

Bu iltifatları sizden duymak ayrıca güzel, çok teşekkür ederim. Mühendislik bir yaşam biçimi, ondan emekli olamıyorsunuz. Emekli olmama rağmen geçen seneye kadar çalışıyordum. Emekli olduğum firmada da, son çalıştığım firmada da patent alınmış (Faydalı model) değişik konularda tasarımlarım vardır. Ben işin ticari yönünü hiç beceremedim, işin mutfağını daha çok seviyorum.

Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2010, 16:49   #15
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
İşin ticari yönünü benim de pek becerdiğim söylenemez. Becermiş olsaydım bu sitede yazı yazmazdım.
Bu arada, kullandığınız esmer şeker yine de rafine edilmiş şeker. Şeker Fabrikalarında büyüdüğüm için şekeri resminden tanırım. Paketini inceleyin üzerinde büyük ihtimalle rafine edilmiştir yazıyordur! Aslında rafine edilmemiş şeker kullanırsanız daha iyi sonuç alırsınız.


Düzenleyen Dogasever : 07-01-2010 saat 16:51 Neden: eksik, düzeltme
Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2010, 17:10   #16
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Dogasever Mesajı Göster
Bu arada, kullandığınız esmer şeker yine de rafine edilmiş şeker. Şeker Fabrikalarında büyüdüğüm için şekeri resminden tanırım. Paketini inceleyin üzerinde büyük ihtimalle rafine edilmiştir yazıyordur! Aslında rafine edilmemiş şeker kullanırsanız daha iyi sonuç alırsınız.
Türkiye'de rafine edilmemiş şeker bulmak imkansız.

Esmer şeker bile beyaz şekerin melasla boyanmış hali.

Rafine edilmemiş pancar-şeker kamışı şekerini Türkiye'de satan-pazarlayan kişinin tez zamanda zengin olacağına eminim.

(Himalaya kristal tuzu gibi)

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2010, 18:24   #17
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Dogasever Mesajı Göster
İşin ticari yönünü benim de pek becerdiğim söylenemez. Becermiş olsaydım bu sitede yazı yazmazdım.
Bu arada, kullandığınız esmer şeker yine de rafine edilmiş şeker. Şeker Fabrikalarında büyüdüğüm için şekeri resminden tanırım. Paketini inceleyin üzerinde büyük ihtimalle rafine edilmiştir yazıyordur! Aslında rafine edilmemiş şeker kullanırsanız daha iyi sonuç alırsınız.
Sn. Doğasever,

Ambalaj üzerinde rafine edilmiş ibaresi yoktur.

İçindekiler kısmında Şeker/Şeker Kamışı Melası yazıyor. tahmin ederim Sn. Denizakvaryumun dediği gibi şekeri şeker kamışı melası ile kahverengi yapmışlar.

Aslında şeker fabrikalarına yakın olan arkadaşlar büyük kütleler şeklinde işlenmemiş ham şekere ulaşabilirler. Eskiden alınıp evde kırılarak kullanılan şekerlerden.

Birde aklıma baklava imalatçılarının kullandığı şekerler geliyor ama henüz soramadım. En kısa zamanda öğrenmeye çalışırım.

Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2010, 20:06   #18
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Sarıcan Mesajı Göster
Birde aklıma baklava imalatçılarının kullandığı şekerler geliyor ama henüz soramadım. En kısa zamanda öğrenmeye çalışırım.
http://www.lafmacun.org/bak/misir+sekeri

http://www.iyilikguzellik.com/haber.php?haber_id=119

http://www.beslenmebulteni.com/bes/i...187&Itemid=295

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2010, 18:42   #19
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,027
Onlar genelde fruktoz, glukoz vb. kullanıyorlar. Türkiyede gerçek kahverengi şeker hiç olmayabilir.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2010, 18:49   #20
Ağaç Dostu
 
Kiraz's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-02-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 4,640
Galeri: 73
Şarap ekipmanları satan bir adreste, depolama kabı hakkında aşağıdaki bilgiyi buldum. Bu adreste hava kilidi de satılıyormuş.

"Damacana
19lt lik mavi polikarbonat su damacanaları ülkemizdeki en ideal damacanalardır. Bunun yanı sıra 3 lt lik cam su damacanaları veya hiç bulunamazsa 5 lt lik su pet damacanaları, fermentasyon ve stabilizasyon aşamalarında kullanılabilir."
www.keyifdunyasi.com.tr

Kiraz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2010, 18:53   #21
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Sn. meyvelitepe,

Biz zaten glikozun fermentasyonu ile uğraşmıyor muyuz? Endüstride bulunuş şekillerini pek bilmiyorum ama kimyasal terkip olarak bir farklılıkları var mıdır? Kahverengi şeker' inde aslı glikoz değil midir?

Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2010, 19:02   #22
Ağaç Dostu
 
Kiraz's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-02-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 4,640
Galeri: 73
Enzimi içecek olarak ya da bitkiler için kullanacağımıza göre GDO'dan uzak kalmak (ne kadar kalabiliyoruz orası meçhul) gerekir diye düşünüyorum. Hazır gıdalarda kullanılan tatlandırıcıların çoğunda mısırdan yararlanılıyor, GDO'suz mısır da kalmadı.

Kiraz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2010, 20:37   #23
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Melas satışı daha çok hayvan yemi ticareti yapanlarda bulunuyor galiba. Aşağıda 2 adet güncel satış ilanı buldum. Belki bizde birleşerek sipariş verirsek alabiliriz.

http://http://www.e-sirket.com/firmaara/Melas/
http://www.yempazari.com/yemcinsi.aspx?ID=1


Satıcı: Erol Sevim
Hayvan besicilerine pancar melası
Tel: +905324260071

Satıcı: Öysu Melas Şilempe Tic. Ltd. Şti
Yurdun her yerine özel araçlarimizla melas şilempe yerinize teslim
Telefon : +90 2246143565

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2010, 21:30   #24
Ağaç Dostu
 
nariçi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-09-2008
Şehir: Gaziantep-Adıyaman
Mesajlar: 3,412
Galeri: 8
Bu satışların küçük ambalajlarla az miktarlarda olacağını sanmam.

nariçi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-01-2010, 09:36   #25
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
İçilebilir enzim karışımını yaparken sıralamayı pekte yanlış yapmamışım. http://www.youtube.com/watch?v=8oq1gdWMV14 videoda suyun içine kahverengi şekeri boşaltıp çalkalayarak eritiyorlar. Meyva dilimlerini daha sonra ilave ediyorlar. Tam benim uyguladığım gibi. Sonuçları göreceğiz, bakalım nasıl olacak.

Yalnız bu videoda da başka bir çelişki yakaladım. Bunlarda bir ay sonunda sistemde metan gazı oluştuğunu söylüyor. Şu gaz olayını bir açıklığa kavuştursak diyorum.

Bu http://www.youtube.com/watch?v=MVD14...eature=related videoda yine ozon gazına vurgu yapmış ama kimyasal reaksiyon sonucu nasıl oluştuğunu yine tam anlatmıyor veya ben anlayamadım.


Düzenleyen Sarıcan : 08-01-2010 saat 10:24
Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-01-2010, 10:34   #26
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Benim bildiğim havasız (anaerobik) fermentasyonda metan gazı oluşumu vardır. Hatta biyogazlar bu yöntemle üretiliyor. Acak bizim uyguladığımız yöntemde hangi aşamada oluşuyor tam olarak bilmiyorum. Biraz daha araştırmakta fayda var.


Düzenleyen acemi_caylak : 08-01-2010 saat 11:58
acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-01-2010, 10:57   #27
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Sn. acemi_caylak,

Araştırdıkça metan gazı ile ilgili şu kanıya vardım, belkide ozon ile de aynı mantığı yürütmek lazım. Başka türlüsünü bir türlü çözemiyorum.

Eğer mutfaktaki bu organik atıkları enzim yapmayıpta çöpe atsak, deneysel olarak biliyoruz ki çöplüklerde organik atıkların çürümesinden yoğun miktarda metan gazı oluşuyor ve zaman zaman patlamalara bile sebep oluyor. Çöplerden çıkan bu metan gazıda atmosfere karışarak küresel ısınmaya sebep oluyor.

Videoda da buna vurgu yaparak metan gazı küresel ısınmada karbondioksit gazına nazaran 21 defa daha fazla etkendir diyor. Bu açıdan bakarsak evlerden çıkan organik atıkları enzime çevirip geridönüşüm projelerini hızlandırırsak küresel ısınmayı 21 kat yavaşlatmış oluruz. Ben bu sonucu çıkardım.

Küresel ısınmanın bir sebebide atmosferdeki ozon tabakasının çeşitli nedenlerden dolayı incelmesine bağlanmıyor mu? Bu mantıkla bakarsak yeni ozon üretmesek bile atmaosfer tabakada ki mevcut ozon tabakasını 21 defa daha koruyarak küresel ısınmayı yavaşlatmamız mümkün olabilir.

Kimyasal reaksiyon sonucu ne metangazı ne de ozon gazı üretildiğini zannetmiyorum. Enzim' in kataliz etkisinden bahsediliyor. Kataliz etki bu olsa gerek. Yani sebep olduğu yan etkileşimlerle atmosferi kirletecek ürünlerin azalmasına yardımcı oluyor. Yorumlarınızı bekliyorum.

"REDUCE ENVIROMENTAL POLLUTION THROUGH RECYCLING

Methane Gas are not only produced by animal's waste gas and burning fossil fuels. It is also produced from rotting plants and rubbish.

Methane Gas trap about 21 times more heat than CO2"

Tercümesi:

Metan gazı sadece havansal atıklardan ve fosil atıkların yanmasından üreyen bir gaz değildir. Aynı zamanda çürüyen bitki ve çöplerden de ürer.

Metan gazı karbondioksitten yaklaşık 21 defa daha ısınmaya tuzak hazırlar.


Düzenleyen Sarıcan : 08-01-2010 saat 11:10 Neden: ekleme ve tercüme
Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-01-2010, 11:07   #28
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Sn. Sarıca,

Bu gidişle organik kimya kitaplarını iyice hatmetmemiz gerekecek anlaşılan.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-01-2010, 11:41   #29
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Bizim fermentasyon kabında bilimsel olarak gerçekleşen reaksiyonun formülü bu, yani glikozun parçalanırken Etil alkol ve Karbondiksit'e ayrışması ve enerji açığa çıkması.

C6H12O6 → 2C2H5OH + 2CO2 + 2 ATP (açığa çıkan enerji:118 kJ mol−1)

Şeker (glikoz) → Alkol + Karbon Dioksit + Enerji (ATP)

Bunun dışında bir parçalanma veya kimyasal reaksiyon tesbit eden arkadaşların bulgularını paylaşması iyi olur. Organik atıklarından ve şekerden glikoz dışında bir ana ürün çıkıyorda onun parçalanması sonucu başka reaksiyonlar gelişiyorsa onu bilmek lazım.

Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-01-2010, 11:57   #30
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Sn. Sarıcan,

Birden fazla fermentasyon türü var. Bizimki sanırım laktik asit kısmına giriyor. Aşağıda bununla ilgili ayrıntılı bilgi var.

Fermentasyon

Fermentasyon (mayalanma), genellikle glikozun alkole dönüştüğü reaksiyonlar için kullanılan bir isimdir. Bu dönüştürme işi maya adı verilen tek hücreli canlıların sitoplazmalarında gerçekleşir. Ancak fermentasyonun daha uygun bir tanımı, karbonhidratların alkol ve asitlere dönüştürülmesidir.
Fermentasyon, anaerobik şartlarda, yani oksidatif fosforilasyon olamadığı durumlarda, glikoliz yoluyla ATP (adenozin trifosfat) üretimini sağlayan önemli bir biyokimyasal süreçtir.
Fermentasyon işlemi pek çok farklı besin maddesinin üretiminde kullanılmaktadır. Yoğurt, boza, alkollü içkiler fermentasyon yoluyla üretilen pek çok besinden bazılarıdır.
Özel olarak fermentasyonla ilgilenen bilimin adı ¨Zimoloji¨dir.

Alkol fermentasyonu

Fermentasyon, anaerobik koşullarda, glikoliz yoluyla ATP üretilmesinin devamı için önemlidir. Fermentasyon esnasında glikolizin son ürünü olan pirüvat farklı maddelere dönüştürülebilir. Homolaktik fermentasyonda pirüvattan laktik asit, alkol fermentasyonunda etil akol, heterolaktik fermentasyonda ise laktik asit ve bazı başka asitler ve alkoller üretilir.

Reaksiyon
Reaksiyona giren şekerin türüne göre, reaksiyon eştiliğinde değişiklikler olur.
Sembolle eşitliği
C6H12O6 → 2C2H5OH + 2CO2 + 2 ATP (açığa çıkan enerji:118 kJ mol−1)
Yazıyla
Şeker (glikoz) → Alkol + Karbon Dioksit + Enerji (ATP)

Organizmalarda
Mitokondrisi olmayan hücrelerde, oksijen kaynağı tükenen dokularda anaerobik glikoliz yoluyla laktik asit üretilir. Fermentasyon bakteriler ve maya hüvreleri tarafından enerji üretmek için kullanılır. Fermentasyon yapan bakterilere bir örnek yersinia pestis olabilir.
Fermentasyonda glikoz (veya başka bir bileşik) hidrojenlerini teker teker kaybederek enerji üretimini sağlar. Oksijen olmadığı için bu parçalanma sonucunda ortaya çıkan basit organik bileşikler hücrenin kullanabileceği nihai elektron ve hidrojen alıcıları olurlar.
Fermentasyonun son adımı (pirüvatın fermantasyon ürünlerine dönüşmesi) enerji üretmese dahi, bu süreç anaerobik bir hücre için önemlidir çünkü glikozun pirüvata dönüşmesi sırasında harcanan nikotinamit adenin dinükleotit'in (NAD+) yenilenmesini sağlar; glikolizin devamı için bu gereklidir. Örneğin alkol fermentasyonunda pirüvattan oluşan asetaldehit, NADH + H+ tarafından etanola dönüşür, bu da hücreden dışarı atılır.
Glikozun fermantasyonunda genelde en sık üretilen basit bileşik pirüvat veya ondan türemiş bir veya bir kaç bileşiktir: bunlar arasında etanol, laktik asit, hidrojen, bütirik asit ve aseton sayılabilir. Şeker ve amino asitlerin fermantasyonu çeşitli canlılarda görülmekle beraber, bazı ender organizmalar alkanoik asitler, pürinler, pirimidinler ve başka bileşikler de fermente edebilir. Çeşitli fermantasyon tipleri ürettikleri ürünlere göre adlandırılırlar.
Fermentasyon terimi biyokimyada oksijen yokluğunda enerji üreten reaksyonlar için kullanılmasına karşın, gıda sanayisinde daha genel bir anlam taşır, mikroorganizmaların oksijen varlığında yaptığı parçalama reaksiyonlarını da kapsar (sirke fermantasyonu gibi). Biyoteknolojide bu terim daha da genel kullanılır ve büyük tanklarda büyütülen mikroorganizmalara yaptırılan her türlü üretime (proteinler dahil) fermantasyon denir.

Türleri

Glikozun Fermentasyonu
Glikoz fermentasyonu sırasında pirüvat çeşitli bileşiklere dönüşür:
•Alkol fermentasyonu pirüvatın alkol ve karbon diyoksite dönüşümüdür.
•Laktik asit fermentasyonu iki tipli olabilir:
◦Homolaktik fermentasyon, pirüvattan laktik asit üretimidir; Bakteriler arasında Streptokoklarda (örneğin Streptococcus lactis) ve laktobasillerde (örneğin Lactobacillus casei, L. pentosus) görülür. Kaslar da yeterince oksijen almadıkları zaman laktik asit üreterek kısa süreli olarak enerji üretimini sürdürürler. Glikoz başına 2 ATP üretilir.
◦Heterolaktik fermentasyon (veya heterofermentasyon) ise laktik asit ile diğer asit ve alkollerin üretimidir. Örneğin E. coli, fosfoketolaz yoluyla glikozdan laktik asit + etanol + CO2 üretip, bu yolla 1 ATP elde edebilir.

Laktik asit fermentasyonunun nihai ürünü laktik asittir. Glikoz fermentasyonu ile yalnızca laktik asit üreten organizmalara homofermentatif denir. Glikozu birden çok nihai ürüne (asetik asit, etanol, formik asit, karbon dioksit gibi) fermente eden organizmalar ise heterofermentatif denir. Bu özelliğe sahip olan Lactobacillus, Leuconostoc ve Microbacterium türleri, Enterobacteriaceae familyasından bakteriler (örneğin Escherichia coli, Salmonella, Shigella ve Proteus türleri), ve zorunlu anerobik Clostridium türleri, fermentasyonla CO2, H2 ve çeşitli asitler (formik, asetik, laktik, süksinik gibi) veya nötür ürünler (etanol, 2,3-butilen glikol, bütanol, aseton, vd.) üretirler.
•Karışık asit fermentasyonu: Enterobacteriaceae grubunda görülür. Pirüvat'tan asetat ve format, veya pirüvat, suksinik asit ve formik asit meydana gelir ve glikoz başına 3 ATP elde edilir. Düşük pH'de (6pH'den küçük) formik asit CO2 + H2'ye dönüşür. Clostridium türleri de karışık asit fermantasyonu yapar.

•Butirik asit fermentasyonu: Asidojenik bir bakteri olan Clostridium tyrobutyricum ATCC 25755 başlıca fermantasyon ürünleri olarak bütirat, asetat, CO2 ve H2 meydana getirir.

•Solvent fermentasyonu: Bazı Clostridium türleri şekerleri asetik asit ve bütirik aside dönüştürüp sonra bunlardan aseton ve butanol yaparlar.
•Bütandiol fermentasyonu Erwinia-Enterobacter-Serratia grubunun özelliğidir, son ürün olarak bütandiol oluşur.
•Propionik asit fermentasyonu Bu fermentasyonda pirüvat oksaloasetik asite dönüşür, bu süksinik asite indirgenir, o da propionik aside dönüşür. Bu süreçte 9 karbondan sadece 1 ATP oluştuğu için bu yolu kullanan bakteriler çok yavaş büyür.
Aminoasit Fermentasyonu (Stickland Fermantasyonu)
Bu fermantasyon türü çürüme sırasında olur ve karbonhidrat yokluğunda, proteinden beslenen Clostridium cinsi bakteriler tarafından yapılır. Bazı amino asitler elektron alıcısı, bazıları da elektron vericisi olarak işler ve reaksiyon sonunda çeşitli kötü kokulu ürünler oluşur. Amino asit başına 3 ATP molekülü üretilir.

Enerji Üretimi
Glikoliz anaerobik şartlarda ATP'nin tek kaynağıdır. Fermentasyon ürünleri tamamen oksitlenmemiş olduklarından kimyasal enerji barındırırlar. Ancak, oksijenin (veya başka daha yükseltgenmiş elektron alıcılarının) yokluğunda bunlar daha fazla ****bolize olamadıklarından hücre için artık üründürler. Bu yüzden fermeantasyon yoluyla ATP üretimi, pirüvatın kabon dioksite kadar tamamen yükseltgendiği oksidatif fermantasyona kıyasla daha az verimlidir. Fermentasyonda glikoz başına iki ATP molekülü üretilmesine karşın, aerobik solunumda bu rakam 36-38 civarındadır. Enerji randımanı düşük olsa da, oksijen eksikliğinde yaşama olanağı sağladığından dolayı fermantasyon pek çok canlıya bir avantaj sağlar.

Kaslarda Laktik Asit Üretimi
Fermentasyon omurgalılarda dahi enerji üretiminin etkili bir yolu olarak özel şartlarda kullanılır. Kısa süreli ve yoğun güç sarfı gerektiğinde, kaslara giden oksijen aerobik ****bolizma için yeterli olmayınca kaslar fermentasyon yoluyla enerji üretimine gider. Ancak, bu fermentasyon uzun süreli devam edemez. Örneğin, insanlarda laktik asit fermentasyonu 30 sn ilâ iki dakika arası bir süre boyunca enerji sağlar.
ATP'nin fermentasyonla üretim hızı oksidatif fosforilasyona kıyasla 100 katı daha yüksektir. Laktik asit kasta birikince hücre sitoplazmanın pH'si hızla düşer ve bunun sonucunda glikolizden sorumlu enzimler engellenir. Genel inancın aksine, bu pH düşmesinin nedeni laktik asit değil, ATP tarafından hücre içine pompalanan hidrojen iyonlarıdır. İdman sonrası uzun vadeli kas ağrılarının nedeni ise laktik asit değil, kas iplikçiklerinde meydana gelen mikrotravmalardır.
Laktik asit ve diğer artık ürünler idman sonrası kaslardan hızla atılır, karaciğerde tekrar pirüvata dönüşür. Kaslar uzun süreli ama düşük seviyede enerji üretmek için aerobik glikoliz yöntemini kullanırlar.

Tarihçesi
Fransız kimyageri Louis Pasteur 1857'de fermentasyon etmeninin canlı maya hücreleri olduğunu bulmuştur. 1907 Nobel Kimya Ödülünü kazanan Eduard Buchner, fermantasyonun canlı hücrelere has bir olay olmadığını, maya hücrelerinin parçalanması sonucu elde edilen öz suyun da fermentasyon gücüne sahip olduğunu göstermiştir
Buchner'in bu sıvıda fermantasyon gücüne sahip etmene "zimaz" adını vermişti. Zimaz'ın aslında tek bir etmen olmadığı, izleyen yıllarda keşfedilen alkol dehidrojenaz, pirüvat dekarboksilaz, heksokinaz, glikoz fosfat izomeraz, pirüvat kinaz, enolaz, fosfofrüktokinaz ve aldolaz gibi enzimleri ortaya çıktı. Danimarka'daki Carlsberg araştırmacılarının bira mayalanması üzerindeki çalışmaları sayesinde hem maya hem de fermantasyon hakkında pek çok bilgi edinildi.

Not: Bu bilgiler aşağıdaki linkten alıntıdır.

http://www.bilgipasaji.com/forum/fiz...mentasyon.html

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 12:39.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025