![]() |
|
|
|
|
|
#1 |
|
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 20-06-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 50
|
Teşekkürler Sn. Sarıcan, Hafta sonu işe başlayıp detayları burada paylaşırım |
|
|
|
|
|
#2 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-03-2009
Şehir: Kdz Ereğli-ankara
Mesajlar: 524
|
Sayın Sarıcan, Öncelikle balkonda 3-5 fide sebze ve evde 3-5 çiçeğiniz olmasına rağmen bu konu başlığını açarak çok şeylere farkındalık yarattığınızı biliyorum hele ki Sn Ensar'ın 50-100-200 lt'lik onlarca bidonda hazırladığı çeşit çeşit enzimleri görünce sizi takdir ediyorum. Ben de sizin gibi balkondayım Ve de sizin gibi Topraksız Tarımla uğraşıyorum.Takdir edersiniz ki genel de cemre düştüğünde, güneş yüzünü gösterdiğinde toprak, bitki, çiçek insanları cezbeder. Bu nedenle süreç kısalır. Ancak dediğiniz gibi bir yerden başlayınca yıl içinde enzimsiz kalınmaz. Benim merak ettiğim konu Sn Zeytinlibahçenin uygulaması da su içinde idi ve kısa sürede kullanılabildiğini belirtmesi idi. Belki de uygulayıcı olarak sorunun yanıtı Sn Zeytinlibahçe'de Siz bir aylık enzim sıvısı ile 3 aylık enzim sıvısı verdiğiniz kontrol fide/çiçeğiniz var mı? Varsa sonucu paylaşırsanız çok daha net olacağına inanıyorum. |
|
|
|
|
|
#3 |
|
Ağaç Dostu
|
Sn. soilless, Balkonu labaratuvar gibi kullanmanın imkanı yoktur. Zaten kısıtlı sayıda bitki var, bunun birini bir aylık enzimli su ile sulayayım, bir diğerini 3 aylık enzimli su ile sulayayım da birbiri ile kıyaslayayım diye bir düşüncem olmadı. Ben kullanmaya başladıktan sonra bitkinin gelişimi nasıl gidiyor ona baktım. İlk başladığımda balkonumda mayer limon fidem vardı. Enzim verdiğim zaman resmen coştu ve çiçekten görünmez oldu ama meyva alamadım çünki o çiçekli haliyle balkonun kavurucu sıcağında bırakıp 2,5 aylığına yazlığa gittim. Sulama için önlemler almama rağmen geldiğimde topraksız tarım sistemindeki domateslerimle birlikte mayer limonumda susuzluktan ölmüştü. Bu yüzden bahçesi ve imkanı olan arkadaşların başarıları daha yoğun. Bu konuda Sevgili yasarugur' un yetiştirdiği ve enzimle suladığı meyvaları yemek mutluluğuna eriştim. Benim bir ay sonra yine bırakıp gideceğim kapya biber ve balkabağının resmi yukarda. Ama biliyorumki bu güzel biberlerden ya 3 adet ya 5 adet yiyebileceğim, sonra kendi haline bırakıp gideceğim. Ben bütün kış boyu onların bakımı ile oyalanıyorum, buda bana yetiyor. İşin araştırma kısmı da zihnimi dinç tutuyor. Tek kazancım bu. Ben bir kıvılcım çaktım, şimdi arkadaşlarımın başarıları ile kıvanç duyuyorum. Enzim konusunda arkadaşlarımın çoğu benden fazla deneyime sahip oldular. Artık ben onlardan öğreniyorum. Deneme yapmaktan korkmayın, en fazla benim gibi başta biraz bocalarsınız. Ben hava kilidi yapmak için kaç türlü çalışma yaptım, belki hatırlarsınız. Ama şimdi balonla işi hallediyoruz. Evde sebze, meyva kabuğu da bol. Hatta bazı arkadaşlar balık dahil bir çok malzeme denediler. Sevgili Sındırgılı dükkanın deposunu havaya uçuruyordu. En büyük tecrübe bizzat deneyerek ulaştıklarınız olacaktır. saygılar. |
|
|
|
|
|
#4 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-03-2009
Şehir: Kdz Ereğli-ankara
Mesajlar: 524
|
Sn Zeytinlibahçe, Teşekkürler, Özetle; içilebilir enzim için 3 aylık süreyi beklemek gerekir. Bitkilere verilecek enzim için, ister su içinde isterse soğuk fermentasyon yönteminde olsun gaz çıkışı durunca ihtiyac olduğu kadarı kullanılıp, kalanı çalkalayıp, balonlayıp, fermantasyona devam ettirlir. Bu şekilde daha net olduğunu sanıyorum. Ayrıca Sn Sarıcanın bu Alıntı:
Tabii ki sizlerin yorumunu bekleyerek. |
|
|
|
|
|
|
#5 |
|
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 20-06-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 50
|
Sn. soilless, Uyarınız için teşekkürler, turşudan vazgeçtim. Zaten elimdeki yarım karpuz 3 kg kadar var, bir bidona yetecek te artacak gibi... |
|
|
|
|
|
#6 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-01-2010
Şehir: YALOVA
Mesajlar: 1,281
|
okuduklarımdan ve dıyer forumdaşalardan anladıgımı tekrar etmek ıstıyorum yanlış anlamam varsa düzeltme ve ögrenme imkanı bulabılırız 1:mutfak atıklarıyla akraba olunur ve degerlendırılır 2: bu atıklar kola sıselerıne doldurulur 3: bu atıklarla pekmez veya melas ılave edılır uzerı suyla doldurulur 4: kola sısesının agzı balonla kapatılır 5:normal sıcaklıkta bır yerde bekletılır 6: balonnun şismesı durdugunda (yakalsık bır hafta)sonra yuz kat suyla seyreltılıp her bıtkıde kullanılır ben bu sekılde kafamda degerlenırebıldım hatalı bır sey varsa düzeltılmesını rıca edıyorum ben ayrıca içine em koysam ıyı olur dıye de düşündüm bu sekılde çok sayıda ve kolay şekılde sıvı gübre işten bıle degıl |
|
|
|
|
|
#7 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-07-2009
Şehir: İzmir Zeytinlibahce/Aliaga
Mesajlar: 809
|
Sn Soilless öncelikle sorgulayıcı düşünce yapınız için teşekkür ederim. -Enzim için ortam sıcaklığına bağlı olarak verilen yaklaşık üç aylık süre içilebilir enzim içindir. -Gübre olarak kullanacağınız çöp enzim, sn Sarıcan'nın da belirttiği gibi, ortam sıcaklığına bağlı olarak 20-40 arasında rahatlıkla kullanabileceğiniz duruma gelecektir. Kullanacağınız atıkların çeşitliliği kalitesini belirlerken, parçaların mümkün olduğunca küçültülmesi ve hatta kıyma makinesinden geçirilerek konulması sürenin kısaltılmasına doğrudan etki edecektir. -Em1 kulanılarak verilen uygulama da ise, prosesin kısa sürmesine içinde dominant halde bulunan bakteriler ( mikroorganizmalar) sebep olmaktadır. Her iki yöntemi de başarıyla kullanıp, tavsiye ediyoruz. Düzenleyen Zeytinlibahçe : 26-05-2011 saat 10:02 Neden: eklenti |
|
|
|
|
|
#8 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-01-2010
Şehir: YALOVA
Mesajlar: 1,281
|
Sayın zeytınlı bahce yukarıda benım anladıgım sistemde bır eksıklık varmı acaba ilginizi rıca edıyoruz |
|
|
|
|
|
#9 |
|
Ağaç Dostu
|
Sn. safranlı, Yaptığınız tarifte hiç bir eksiklik yok. Başta verilen oranlara dikkat ederseniz iyi olur. Balonu en üste gelecek yerden bir iğne yardımı ile 3-4 yerden delmeyi unutmayın. Elinizde EM varsa aktivatör olarak rahatlıkla kullanabilirsiniz. Gerçi çöp enzimde şekerden başka bir şey tariflenmemiş ama yaptığınız gübrede mikroorganizmalarda bulunsun diyorsanız EM iyi bir çözüm. |
|
|
|
|
|
#10 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-07-2009
Şehir: İzmir Zeytinlibahce/Aliaga
Mesajlar: 809
|
Sn Safranlı Sn Sarıcanın mesajına tek ilave edeceğim kola (cam) yerine pet veya plastik bir bidon kullanmanızı tavsiye ederim. (unutmayın gaz çıkışına müsade edecek, giriş olmayacak bir donanım ) Düzenleyen Zeytinlibahçe : 27-05-2011 saat 18:07 Neden: eklenti |
|
|
|
|
|
#12 |
|
Ağaç Dostu
|
Ben de yaptım. İlk önce bir kıyma makinesi edindim. Bu sayfada okuduğum bütün bilgileri yeniden gözden geçirdim. Nargile usulü yapmaya karar verdim. Nefes alıp işe başladım. 1. İnsan için Çilek Enzimi 15.04.2011 ( Ortam sıcaklığı 22 derece sabit ) 650 gr Çilek 100 gr Esmer Şeker 3.5 Lt. Yağmur suyu 0.1 lt Pekmez ( 20 gün sonra) 100 gr Yogurt ( 10 Gün sonra ) Gaz çıkışı pekmez ile birlikte çıkmaya başladı. Bugün itibari ile gaz çıkışı yok. Kontrol 15.05.2011 Koku Çok az yoğurt kokusu var Tat Çilek tadı belli belirsiz Ph Ölçümü yapılamadı İçim Daha önce böyle bir şey içmemiştim. Mukayese yapamam. Yudumu ağzımda beklettim. Orada bir ateş başlayıp yavaşça bütün vücuda dağıldı. Başka kontrol edeceğim bir şey var mı acaba. (Resim ilavesini ve diğerler enzimleri sonra anlatacagım ) |
|
|
|
|
|
#14 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-03-2009
Şehir: Kdz Ereğli-ankara
Mesajlar: 524
|
Sn Sarıcan, Başlığı açmanız, Balon uygulamanız, Arkadaşların değişik uygulamaları, İçilebilir enzimi ilk sizin denemeniz, Yasarugur'un uygulama sonucu geribildirimi, bu konu başlığının en önemli aşamaları. Uygulayıcıların net, anlaşılır, pratik yöntemleri içeren ve sonucu net olumlu olan uygulama çok heveslendiğini biliyorum. Hele ki maliyeti düşük ve elimizin altında olanlarla yapılabildiğinde ve etkisi kanıtlandığında çok daha heveli oluyor isnsanlar. Evet önceki mesajınızda dediğiniz gibi balon yöntemi çok pratik oldu, Sn yasarugur'un geribildirimi nihai nokta oldu. Tüm üye arkadaşlara o geri bildirimi okumalarını tavsiye ederim. |
|
|
|
|
|
#16 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Yukarıdaki satırlarda enzime turşu ilavesinin iyi sonuçlar vermeyebileceği hakkında genel bir fikir birliği var gibi. Ancak bu yanlışı düzeltmek gerekiyor. Turşu suyunu, fazla miktarda olmadığı sürece aşılayıcı (tıpkı yoğurt mayalama gibi) olarak kullanabilirsiniz. Özellikle şalgam suyu önemli bir bakteri türünü (Lactobacillus plantarum) yoğun olarak içerir ki içilebilir enzimde çok önemlidir. Birileri bunu gübre diye satıyor ve litresine 60 TL istiyor. Dileyenler bu linkten işin mikrobiyolojisi hakkında bilgi sahibi olabilir. |
|
|
|
|
|
#17 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-01-2010
Şehir: YALOVA
Mesajlar: 1,281
|
Sayın sarıcan zeytınlı bahce ve hocalarımıza tesekkurler artık bu iş bir delılık halıne gelıyor benım için pazar gunu ıtıbarıyle ılk enzım çalışmama em takvıyelı olarak başlıyorum dun ıtıbarıyle saksıda bıber ekmıştım (yanlış anlasılmasın yaklasık 10 dönüm meyve bahcesı ve çiçekçilikle ugrasıyoruz)ilk denemelerım için biberler uygun olucak |
|
|
|
|
|
#18 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-03-2009
Şehir: Kdz Ereğli-ankara
Mesajlar: 524
|
Sn safranlı, delilik değil olması gereken diye düşünüyorum. Sadece saksıdaki biberler değil 10 dönümün 1 dönümünde değerlendirin bence. Neden mi? yasarugur üyemize özelden bir mesaj at narenciye ürünlerindeki uygulama sonuçlarını sor. veya Acemi usta'nın iki mesaj önceki verdiği linkteki laktik asit bakterilerini incele, değerini net anlayacaksınız emnim. Ben mi??? acemi usta'nın o verdiği linkteki tezi halen okumaktayım. özetleyeceğim yarın. Şimdilik kısaca ön bilgimi??? Özet mi??? önce toprağa organik madde yükle sonraa laktik asit bakterileri ve fermantasyonun gücüne güven. Bence doağal tarımın özeti. Umarım yarın özetleyeceğim. |
|
|
|
|
|
#19 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Alıntı:
Enzim artık rüştünü ispatlamış bir ürün. Sadece Yaşar Uygur değil, bizde bir çok deneme yaptık. Hatta bu linkte belirttiğim gibi, piyasadaki bir çok sıvı gübre ile birlikte denendi. Şunu söyleyebilirimki onların hiç birisinden geri kalır tarafı yoktu. Hatta 3 tanesini solladı. Bir tanesi ilede başa baş gitti. Geçen yıl dağıttığımız çiftçiler bu yıl tekrar istiyorlar. Kaolinden dolayı bir çok bayii ile görüşüyorum. Doğal olarak fiyatları da yakından biliyorum. En büyüğünden en küçüğüne bir çok firmanın ürününü inceleme fırsatı buldum. Fiyatlar oldukça geniş aralıkta ve çok değişken. En ucuzu 20 TL'den başlıyor, 80-90 ları buluyor. İthallerde dahil hepsininde içeriğinde, melas ya da şilempe katkılı humik asit ve fermente meyve posası var. Bu ürünler organik azot ya da organik gübre diye pazarlanıyor. Sevgili Sarıcan sayesinde herkes kendi gübresini yapabilir hale geldi. Ucuz ve kaliteli ürün kullanmak bence çiftçinin en doğal hakkı. Örneğin Trakya'da dönümden 600 kg buğday alınıyor ve geçen yıl fiyatı 55 kuruş idi. 600x55=330 TL yapar. Siz çiftçiye dönüme litresi 50 TL'den 2 litre gübre kullandırırsanız, ki buğdayda bu yeterli değildir. Dönüme 100 TL maliyetle gübre satamazsınız. Bunun içerisine mazotu, ilacı ve işçiliği de katarsak çiftçi külliyen zararda demektir. Bu durumda çiftçi kesinlikle organik ürün kullanmaz. Oysa bizim hedefimiz bütün çiftçilerin organik girdiler kullanabilmesi. Bırakalım birileri kendi teknolojilerinin en üstün olduğunu anlatıp bunların yapılamaz olduğunu söylesinler. Biz işin biyolojisini de, kimyasını da biliyoruz. İnanç ve azmin üstesinden gelemeyeceği hiç bir engel yoktur. Dün en iyi araba ürettiğini söyleyenler bugün pazarı Çin ve Kore'ye kaptırmış durumdalar. Çünkü başından beri Korelilerin iyi arabalar üretebileceğine kimse inanmıyordu. Gariptir toplumlar tarihi bunun gibi balonlarla doludur. Borsa en tepe noktasındayken düşer. İmparatorluklar en tepe noktasıydayken yıkılır. Seçimlerde en güçlü gözüken partiler seçim kaybeder. Bu bir kitle psikolojisidir. Size tarihten ilginç bir anekdot anlatayım. "1625 yılında Hollanda’da başlayan Lale çılgınlığı lalelerin bir spekülasyon ve yatırım aracı olarak kullanılmaya başlamasıyla doruk noktasına ulaştı. 1634 yılına kadar, toplumun yüksek kesiminin yeraldığı lale sahibi olma yarışı, bu tarihten sonra orta sınıfı da içine aldı. Bir lale soğanı 1625 yılında 5 florinken, 1636 yılında 5500 florine ulaştı.12 yılda yaşanan ve yıllık %79 getiriye karşılık gelen inanılmaz bir kazançtı bu. (Osmanlı'da da bu dönemi Lale Devri diye tanımlar tarihçiler. - Benim notum.) 1636 yılında bir grup insanın pozisyonlarını likide çevirmelerinin ardından düşüşe geçen lale fiyatları, önce yavaş yavaş ardından hızla devam etti. Yükseliş boyunca oluşan güven yerini paniğe ve korkuya bıraktı. Tam 6 hafta içerisinde lale fiyatları %90 değer kaybederek, çok büyük bir kitlesel katılımın, yine aynı büyüklükteki şok ile sona ermesine neden oldu. (Dikkat 12 yılda oluşan kazancın %90'ı 6 haftada kaybediliyor. - Benim notum.) Hollanda’yı saran Lale Çıgınlığından tam bir yüzyıl sonra bu sefer İngiltere’de yaşanan bu çılgınlık ve ardına gelen çöküşün arka planında ise, İngiltere’nin milli borcunu ödemek için halka sunduğu hisse senetleri ve bu hisse senetlerinin fiyatlarındaki artış ile balon şirketlerin ortaya çıkması bulunuyor.Öylesine fazla balon şirket ortaya çımıştı ki, insanlar kendilerini kaybetmişce hisse senetlerine saldırıyor ve balonu hergeçen gün büyütüyorlardı. Şirketlerin birkaçına bakacak olursak: İsveç demiri ithal etmek Muslin kumaş üretmek Deal kentine tatlı su sağlamak Flanders danteli ithal etmek Londra caddelerini kaplamak Gemici maaşlarını sigortalamak Sabun yapma sanatını geliştirmek Örnekler çoğaltıldığında tam olarak 86 balon şirkete ulaşıyor. ... Biraz sonraki örneklerde de olacağı gibi, bu tür yükselişlerin ve çöküşlerin hepsinde kitlesel katılımın doruk noktasına ulaştığı ve grubun bir mıknatıs gibi her geçen gün daha fazla insanı içine çektiği görülmektedir. Toplumun zeki, bilgili ve “rasyonel” kabul ettiği insanlar ve davranışlar bile yerini irrasyonel hatta manik-depresif psikolojik ruh haline bırakmaktadır. Öyleyse, piyasalar senelerdir lineer yaklaşımlar doğrultusunda tarif edildiği gibi rasyonel değil mi? Herzaman akılcı davranan yatırımcılar neden büyük kayıplarla, böylesi yenilgiler almaktalar. Güney Denizi Balonunda, yükseliş sırasında uygun bir zamanda çıkan Newton, çılgınlığın öylesine hızla büyüdüğünü görmüştür ki, kendini yeniden coşkun sürünün içerisinde bulmuştur. Sürünün yanlış yere koştuğu anlaşıldığında ise, Newton da diğer normal insanlar gibi kaybetmiştir. Bu çöküş sonrasında Newton ise şunu söylemiştir:" “Kütlelerin hareketlerini hesaplayabiliyorum ancak, insanların çılgınlığını asla.” Isaac Newton (Bu uzun yazı Sosyonomi konusunda güçlü bir birikimi olan, Sayın Tuncer Şengöz'den alıntıdır.) İşte olayın özeti bu. Bırakalım birileri bizim organik gübre yapacağımıza inanmasın, kaolin yapabileceğimize inanmasın. Daha arkası gelecek. Neden sırada mikrobiyal gübre de olmasın. Düzenleyen acemi_caylak : 29-05-2011 saat 08:23 |
|
|
|
|
|
|
#20 |
|
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 20-06-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 50
|
Tekrar merhabalar, Nihayet enzim için bende bir giriş yapabildim. Şu anda evde çöpe gidecek olan bir miktar taze fasulye, 4 - 5 yumurta kabuğu, 6 - 7 patates kabuğu, 3 - 4 salatalık kabuğu, 2 - 3 domates kabuğu, çilek sapları, bir muz kabuğu, bir elma kabuğu, bir havuç ve kelek karpuzdan oluşacak olan enzim hazır gibi (burada karpuzun iç kısmı konusunda tereddütte kaldım ancak yinede katacağım). evde üzüm ve dut pekmezi çok az kaldığı için ben yazılanlardan farklı olarak keçiboynuzu pekmezi kullanacağım, umarım bir problem olmaz. Ayrıca pekmez dığında bir miktar yoğurt suyu ve bir miktar da peynir altı suyu ilave edeceğim. Elimde maya olmadığı için de bir miktar ekmek eklemeyi düşünüyorum. Umarım bir hatam yoktur... |
|
|
|
|
|
#21 | |
|
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 20-06-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 50
|
Alıntı:
Yukarıdaki malzemeleri kullandım. Karpuz 6kg'lik bir karpuzdu ve yarısını kelek çıkınca atmıştık. Geri kalan yarısını 3kg olarak kabul ediyorum. Bu 3kg lik kısmı iki ye böldüm ve bir parçasını karpuzun meyve kısmını dahil ederek, diğer yarısının da sadece kabuğunu koydum. Terazim olmadığı için tahminen 2kg olduğunu tahmin ediyorum. Koyduğum diğer malzemeler de zaten meyve-sebze kabuğu olduğu için tahminen 1kg kadar gelir. Kullandığım Bidon 10LT'lik su şişesi (Erikli) Su miktarı 4kg ve üzeri olduğunu tahmin ediyorum. Tüm malzemelerin 1 parmak üzerine gelecek şekilde doldurdum. Kullandığım su yine 5LT'lik satın alınmış su idi ve üzerinden 1 veya 2 bardak alınmıştı. Pekmez olarak 800gr keçiboynuzu pekmezi, 50gr üzüm ve 50gr da dut pekmezi ilave ettim. 668. mesajda fotoğrafı vardı. http://www.agaclar.net/forum/attachm...1&d=1306699413 Özetle; 10 Litrelik bidon 3kg - Meyve sebze kabuğu ve içi 900gr pekmez 4 - 4,5 litre dinlenmiş su İlginizden dolayı teşekkürler, |
|
|
|
|
|
|
#22 | |
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Birinci sayfadaki resimde tarif edilen oranlara göre sizin 900 gr pekmezinizi 1 birim kabul edersek 900x3=2700 gr organik atık (Takriben tutuyor diyelim.) 900x10=9000 gr (9 litre) su ilaveniz gerekirdi. Siz sonradan 100 gr daha pekmez ilave ettim dediniz, umarım bu 900 gr pekmezin içine dahildir. Su miktarı olması gerekenden az olduğu için oldukça konsantre bir enzim yapmışsınız. Enzim tamamlandıktan sonra sulandırıp kullanırken çok dikkatli olun. Enzimi fazla konsantre kullanmak faydadan çok zarar verebilir, nihai olarak kullanmadan mutlaka sadece bir bitkide deneyerek sulandırma miktarını ayarlayınız. |
|
|
|
|
|
|
#23 |
|
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 20-06-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 50
|
Yaptığım enzimin resmini ekliyorum. İçeriği ile ilgili herhangi bir yorum yapılmadı ama eğer deneyen varsa keçiboynuzu pekmezinin kötü bir etkisi var mı? Gaz çıkışı ile ilgili kısmı da Sn. Sarıcan'ın ilk mesajlarda gösterdiği nargile sistemi gibi yaptım.şu anda daha 24 saat olmamasına rağmen bidonu sallayınca hortumun ucundan 1 - 2 baloncuk gaz çıkışı oluyor! Bu normal midir? Teşekkürler, |
|
|
|
|
|
#24 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-08-2009
Şehir: adana
Mesajlar: 168
|
İlk enzim denememe 1 hafta önce başladım. İçinde mutfak artıkları, balkondan topladığım fesleğen, acıbiber, tesbih ağacı yaprağı ve biraz tohumu, eser miktar mikrobiyal gübre ve pekmez. Balonlu yaptım, fakat yeterli gaz çıkışı yok gibi sallayınca balon biraz şişiyor ve bir süre sonra sönüyor.Bir miktar daha pekmez eklesem olurmu diye soracaktım. Teşekkürler. |
|
|
|
|
|
#25 |
|
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 20-06-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 50
|
Konunun başına dönüp tekrar okudum ve bir hata yaptığımı fark ettim, karpuz'un sadece kabukları konulabilir demiş Sn. Sarıcan! Ben ise karpuzun meyvesini de kattım az da olsa... Bu bu bir sorun teşkil eder mi? İptal mi etsem acaba... |
|
|
|
|
|
#26 |
|
Ağaç Dostu
|
Sn. shaman tr, Karpuz' un hiç bir sakıncası yok. Gaz çıkışının gecikmesi veya az çıkması büyük bir ihtimalle şeker oranının azlığından oluyor herhalde, çünki havalar yeterince ısındı sayılır. Keçiboynuzu pekmezi de olur ama bulabilirseniz biraz kahverengi şeker veya melas ekleseniz iyi olur. Bu arada şişenin kapağının tam sızdırmaz olduğundan emin olun. Sn. çukurovalı, aynı şeyler sizin içinde geçerli. Birde gaz çıkışı derken öyle fokur fokur gaz çıkışı beklemeyin. |
|
|
|
|
|
#27 |
|
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 20-06-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 50
|
Sn. Sarıcan, ilginiz için teşekkür ederim. Umarım dediğiniz gibi olur. Ben en kısa sürede biraz kahverengi şeker veya üzüm pekmezi gibi bir malzeme ekleyeceğim. Ancak keçiboynuzu pekmezini de yaklaşık 800gr kadar ve 100gr kadar dut ve üzüm pekmezi katmıştım karışıma, sonradan acaba malzemeyi şekerden fazlamı koydum diye tereddütte düştüm... Malzeme olarak, 6kg lik bir karpuzun 1/4'ünü içiyle birlikte, 1/4'ününde sadece kabuk kısmını ilave ettim (tahminen 1,5 - 2kg arası), geri kalanlarda sadece meyve kabuğu falan, terazim olmadığı için ölçemedim ama 1kg kadar ancak vardır. Gaz çıkışı ile ilgili soru benimde aklıma geldi. Acaba bu konu nasıl açıklığa kavuşur? Dakikada 1 - 2 kabarcık mıdır yoksa, saniyede bir kabarcık mı? en kısa sürede şişeye bir balon takıp şişip şişmediğini kontrol edeceğim ancak, yerimin kısıtlı olması nedeniyle, enzimi bir rafın en altına koymak zorundayım, bu rafın altında da balon için yeterli boşluk yok maalesef. Eğer sıkıntı yoksa yine nargile yöntemi ile devam etmek isterim. Bu arada akvaryum hortumunu kapağı 4mm uç ile delerek ve özellikle çapak kalıp kalmadığını kontrol ederek yaptım. sızdırmazlığı sağlamak için slikon da sıkabilirim, ancak enzimi kötü etkileyebilir korkusu ile yapmadım. Sızdırmazlığı test etmek için pratik bir yöntem öneren olursa değerlendiririm. Tekrar teşekkürler, |
|
|
|
|
|
#28 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-08-2009
Şehir: adana
Mesajlar: 168
|
Sn. Sarıcan teşekkürler. Melas bulamam ama bir miktar daha esmer şeker veya pekmez ekleyebilirm. |
|
|
|
|
|
#29 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-01-2010
Şehir: YALOVA
Mesajlar: 1,281
|
hocalarımızdan ögrendıgımıze göre bende enzım yapmaya başladım işlemler söyle oldu 1:ıkı kg lık kola sişesini aldım 2: hanımın bırıktırdıgı mutfak artıklarını doldurdum içinde patates kabugu,domates,salatalık,biber,biraz semız otu ve çok az çilek posaları koydum 3:elımızde olan keçi boynuzu pekmezınden yaklasık bır kapak koydum 4:elımdekı EMA dan ıkı kapak doldurdum 5:İçini suyla doldurdum çok az boşluk bıraktım 6:kapagını sıkıca kapattım bıraz çalkaladım yaklasık on dakıka sonra az da olsa hava çıkısı oldu ılk kokladıgımda pekmez kokusu hakımdı sabah meraktan hemen tekrar baktım kokusuna bakınca hafıfce mayhoş bır koku aldım ayrıca yıne hava çıkışları oldu arada bır kapagını acıp havasını alıcam merakla takıp edıyorum baklaım nasıl olucak bu rada kafama t inşşallah sorunsuz ol |
|
|
|
|
|
#30 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
Alıntı:
Bir kapak en fazla 20 ml cıvarındadır. Bence EMA oranı biraz düşük olmuş. 2 litre hacme 100 ml yani bir çay bardağı EMA ve yine bir çay bardağı pekmez koyarsanız daha iyi olur. Üzerine ilave edebilirsiniz. Saygılar. |
|
|
|
|
![]() |
| Konu Araçları | |
| Mod Seç | |
|
|