15-05-2011, 19:19 | #1 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-04-2011
Şehir: Akhisar/MANİSA
Mesajlar: 538
|
Akhisarlı / Manisa (Akhisar)
Öncemiz çiftçiydi. Tütün,pamuk,kavun ,karpuz, ne varsa eker biçerken rahat şehir hayatı daha güzel göründü, şehre göç ettim .Yazı ,kışı baharı, karıştırınca , köy hayatına geri dönmek istedim.Hem köy hem şehir olan zeytin başkenti Akhisar ovasında beklentilerime yakın 18 dönüm toprağım oldu. Aldığımda altı dönümü zeytinlik ,iki tütün damı ,100 Kw trafo 80 m. sondaj ve dörtlük milli su pampası hazırdı. Altı dönümünde; 197 ağaç Edremit ve Trilye , iki ağaç Karga burun zeytin. boş olan yerin altı dönümüne sekiz metre aralıkla 110 kök Chandler ceviz,Aralarına ,cevizler büyüyünceye kadar françoise cinsi şeftali . Kalan altı dönüme de her biri beş kök olmak üzere; Erikler; Can, erkenci Papaz ve geççi papaz Aynalı, üryani.,Friar ,Angeleno,Formosa, Santa rosa,Black diamond,Black amber,Fortuna ,İtalyan Şeftaliler; Dixired ,Richmay Sprig crest ve nektarın Venüs. Kirazlar; 0900 ziraat,Lambert,Stargold ve Kütahya vişne. Armutlar; Deveci,Santa maria,Williams, Akça, Badem ;Nonpareil ,ferragnes. Kayısılar; Şekerpare,Roxana,Iğdır,Proyma Ekşi kara,tatlı kara ve beyaz dut. hünnap.Hicaz ve deve dişi nar.limon ,portakal Mandalina,Defne, ıhlamur.kestane, Mor güz, Bursa siyahı ve Aydın sarı lop incir. Muşmula, Trabzon hurması, 60 kök ayva(limon ve ege 22) Üzümler;10 kök olmak üzere Alphonse lavellla Ata sarısı,Hambug misketi,Crimson seedles,Red globe,Royal,Yuvarlak cekirdeksiz,Trakya ilkeren,İtalia,Gülnihal,Kokulu Karadeniz (izabella) .İkişer kök Bektaşi üzümü, böğürtlen, ahududu, Düzenleyen Akhisarlı : 30-11-2012 saat 21:23 |
15-05-2011, 20:09 | #2 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Sayın Akhisarlı hoşgeldiniz. Kimyasal zehir ve gübre kullanmadan üretim yapan herkese kapımız açık. Buradaki arkadaşların hepside kendi çabalarınca, geleneksel üretim tekniklerini bırakıp tarıma yeni bir kapı açmaya çalışan, daha doğrusu doğaya yeniden dönüş yolunda olan üreticiler. Sizde bu yolun yolcusuysanız hoşgeldiniz. Hepmiz bildiklerimizi size öğretmeye ve sizden öğrenmeye hazırız. Düzenleyen acemi_caylak : 15-05-2011 saat 23:32 |
16-05-2011, 01:26 | #3 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Evet toprak çekmesidir bu, aslında toprak çağırmadan önce gelmişiniz, yüreğinizin sesini dinlemişsiniz; bu iyi haber... Gerçekten önemli olan şeye hoş geldiniz Sn. Akhisarlı. |
16-05-2011, 07:59 | #4 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
|
Akhisar'lı arkadaşımın toprağına dönüşünü kutlarım.
Alıntı:
Gençliğiniz ve dinçliğinizin güzel yıllarında toprağınıza küserek terk ederek, şehirlerin cazibesi içinde yıllarınızı tüketmişsiniz, sizin tabirinizle toprak çekmesi olarak nitelendirdiğiniz bu durum, toprağınıza dönüş benim yorumumla topraklar adına olarak bir vefa borcunun iadesi olarak değerlendirmekteyim. Şehir hayatın da, doğadan kopmanın huzursuzluğu içinde geçen uzun yıllar sizin kişiliğinizi olgunlaştırıp toprak yolunda erdemi görmenizi sağlarken, fiziksel gücünüzde tahamülsüzleri de gündeme getirmiş olduğunu görmekteyim. Bu zaten hep böyle olmaktadır, nasıl insan çalıştığı işten eve dönüşte yorgunluğunu atma telaşı yaşıyarak eve atıyorsak kendimizi, sizinki böyle değerlendirmek gerekir, bu sözlerimle sizi üzmek kırmak düşüncesinde olmadığımı anlamalısınız, beni bu konuda sorgulama hakkınız açık. Gelelim sizin mesajınızdaki sözlerin yorumunza, Aldığınız 18 dönüm toprağınızın baştan büyük geldiğini belirterek, bir gerçeğe vurgulama yapmanız "türk gibi başla" sözünü ortaya koymakta olduğundan, size soruyorum gerçekten ilk heves ve heyecanınız geçtikten sonra bu topraklar üzerinde oluşturduğunuz etkinliklerin devamını sağlamada diktiğiniz ağaçların ve bitkilerin ihtiyaçlarını karşılamada ne kadar yeterlilik içinde olacaksınız. Arkadaşım Akhisar'lı benim uslubum samimiyet ve iyi niyet tamelleri üzerinde gerçek ilişkilere dayanmaktadır, bunu anlamanız zaman içinde ortaya çıkacaktır, topraklar adına size söz veriyorumki en yerinde paylaşımlarla size ortaya koyacağımdan emin olabilirsiniz, sevgilerimle başarılarınzın devamını dilerim. Saygılarımla. |
|
16-05-2011, 15:07 | #5 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-07-2009
Şehir: İzmir Zeytinlibahce/Aliaga
Mesajlar: 809
|
İyi ki toprak çekmiş de aramıza katılmışsınız. Hoş geldiniz. Sizinle daha da güçlenmiş olduk. Aramızda fazla mesafede yok sayılır, kuş uçumu 45 dk. artık siz nasıl gelirsiniz onu bilmem. |
20-05-2011, 04:57 | #6 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
|
Solucan'da yaratılan fobileri anlamak.
Alıntı:
Ayrıca bu canlıya ne zamandan beri saygı duymaya başladınız, merak etttim bu sorularımla sizi inşallah sıkmamışımdır, ilgileriniz solucanlar konusuna paylaşım sağlıyacaktır, sevgilerimle tarımsal çalışmalarınızda başarılarınız daim olsun. |
|
17-11-2011, 20:18 | #9 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-04-2011
Şehir: Akhisar/MANİSA
Mesajlar: 538
|
Kasım ayının ikinci haftasında kararıp olgunlaşmasını beklediğimiz trilye zeytinleri aniden buruşmaya başladılar.Hormon olabilir korkusuyla yaprak gübresi kullanmadım .Kışın soğuktan koruyan ilaç atttı millet kulak asmadım .Binlerce yıl kendini soğuktan koruyan zeytine ayıp olmazmıydı,erken olgunlaştıran, karartan ilaçlar atıldığını duydum komşulardan ilgilenmedim.Şimdi horoz yumurtası buyüklüğündeki zeytinlerini kasa kasa en yüksek fiyattan satan komşuların yanında benim umutsuzca bir kasa toplayıp satmaya götürdüğüm zeytine yerden toplanan yağlık zeytin fiyatı verdiler.500 Kuruşşş.Neden böyle oldu ilaçsız olmazmı bu zeytinler.Doğal yollardan erken olgunlaşması için yapılabilecek bir şey varmı gelecek yıl için.Sulamak için harcadığım elektrik parasını çıkarmayacak. Düzenleyen Akhisarlı : 15-03-2012 saat 08:19 |
17-11-2011, 20:53 | #10 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-03-2011
Şehir: İZMİR
Mesajlar: 892
|
Alıntı:
Sn Akhisarlı , Öncelikle kötü geçen hasat dönemi için çok üzüldüm . Hasat dönemine kadar neler yapıp , neleri yapmadığını tam olarak sıralarsanız , hem önerisi olacak arkadaşlar bilgilerini sunmuş olur , hemde sakınılması gerekenleri öğrenip , aynı hatalara bir başkası düşmemiş olur.. saygılarımla, |
|
17-11-2011, 21:46 | #11 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-02-2011
Şehir: manisa
Mesajlar: 340
|
Geçmiş olsun, umarım sorunun çözüm yolu bulunur. Bu sene zeytinleri karartamadık gitti, daha toplayamıyoruz. Bilmem nasıl olacak. |
18-11-2011, 18:06 | #12 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Alıntı:
Topraktaki su yetmedi zeytinlere buruşma sebebi ondandır. |
|
18-11-2011, 20:41 | #13 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-04-2011
Şehir: Akhisar/MANİSA
Mesajlar: 538
|
Yer altı damlama yaptıracağım yer üstündekileri götürdükleri için şimdilik böyle Sayın Rafet Uzunok Yanmış keçi gübresi dışında gübre atmadım.Onu da bir yıl önce atmıştım. Çok yoğun atamamıştım. Malum altın değerinde .Suni gübre atmadım.Yaz boyunca salma su ile suladım haftada bir ortalama.Ekim ayının ortalarında komşular gobli denen sistemle zeytinliklerini sürmeye başlayınca bende çapa ve arkasında çit dedikleri sistemle sürdüm. Zaten Kan yaşı denen ot sarmıştı zeytinliğimi .Yine Ekim ayında dört-beş gün süren yağmur yağınca sulamayı bıraktım .Komsulardan biri bundan sonra sulama dedi .Zeytinci olduğundan ve ben tecrübesiz olduğumdan sulamadım.Kasımın ilk haftası önce bir ağacın zeytinlerinin hafif buruştuğunu gördüm .Özellikle bu ağacın etrafını havuz gibi çevirerek bol su alsın diye suladım .Ancak buruşukluklarda değişiklik olmadı.Bu ara komşular ilk el dedikleri Trilye zeytinlerini seçerek satmaya başlamışlardı.Benim zeytinler iri güzel ama daha yeşil, satın alanların deyişi ile kızıl durumdaydılar.Kasımın ikinci haftasında,yarış halinde ağaçlardaki zeytinler buruşmaya başladılar .Şimdi toplamaya çalışıyorum yağ için ancak o kadar kurudular ki.Ben bu zeytin çekirdeklerini niye topluyorum ki diye kendime soruyorum .Kayın pederim yağ çıkar onlardan diyor .Zeytin sıyırma tarağı ile merdiven tepesinde sert esen kuzey rüzgarı altında kocaman bir kelle gibi duran trilye ağacının her telini tarayarak kurudukları için kopmakta direnen zeytinleri yerdeki serginin üzerine düşürdükçe,zeytin yağının değerini bir kez daha anladım.(daha doğrusu değersizliğini) Kolay gele |
18-11-2011, 21:28 | #14 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Alıntı:
Sizin o tarafta var. Fermente tavuk gübresini bir defa kullanılabilir. İçine klino da karıştırılırsa toprağın su tutma kapasitesini arttırır ve çatlamayı önler. Saygılar |
|
21-11-2011, 20:13 | #15 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-04-2011
Şehir: Akhisar/MANİSA
Mesajlar: 538
|
Tavuk gübresi kullanacağım zeytinler toplandıktan sonra. Zeytinler böyle genel olarak ,yağlık olarak sıradan topluyorum.Yoldan geçen bir komşu trilyeleri toplamamamız gerektiğini yağmur yağarsa zeytinlerin şişeceğini söyledi.Bir ağacı suladığımızı söyledik .topraktan almaz yağmurdan alır dedi.Toplama işi nerede ise bitti.Ya şişerse zeytinler ! Yine kaybeden tarafta olacağım. Bir haftadır değişmeyen öğle yemeği menüsü.Çalışmaya ara verdiğimiz zaman olduğundanmıdır ? Ziyafet gibi geliyor. |
21-11-2011, 20:40 | #16 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Trilyeler için biraz bekleseydiniz iyi olurdu. Sizdeki problem sadece size ait değil kanımca. Bu yıl zeytin genel olarak başka bir problem yaşıyor. İzlediğim kadarıyla, gübre veren vermeyen, sulayan sulamayan ayrımı olmaksızın marmara ve egenin bazı yörelerinde problem var. Zeytin yeterince olgunlaşmadan birden bire su kaybetmeye başladı. Daha uzun süre güneş alan ve nisbeten az rüzgar tutan bahçelerde durum daha iyi. Bugün itibarıyla İznik ve Gemlikte açık ve faal durumda yağhane yok henüz. İki günde bir telefon ediyorum, hazırlanmışlar ama zeytin gelmediği için açmıyorlar. Gördüğüm kadarıyla durum tamamen iklimsel. Hiç bakılmamış, bir kez bile sulanmamış bazı bahçelerde zeytin güzel iken, mükemmel bakılmış, düzenli sulanmış bahçelerde problemli olabiliyor. Bana kalırsa baharda hava çok geç ısındı, sonbaharda ise erken soğudu. Ağaçlar mevsimsel ılık, sıcak ve güneşlenme sürelerini tamamlayamadılar. Takribi olarak mevsimden kayıp yaklaşık 30-40 güneşli gün var. Her yıl Ekim ayının ikinci yarısında iki hafta süreyle aldığımız lodos yerine bir aydır buz gibi poyraz altındayız. Son 2-3 gündür biraz güneş alıyoruz. Bu bile ağaçtaki tanelerde gözle görünür fark yaratıyor. |
21-11-2011, 22:02 | #17 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-02-2011
Şehir: manisa
Mesajlar: 340
|
Yemek molası süper oluyor. Tarlada çalışırken yenen yemeğin tadı başka oluyor. Yorgunluktan mıdır nedir, evde yediğimin iki katı kadarını rahat yerim tarlada çalışırıken. İnsan hangisinden yiyeceğini bilemiyor, zeytin, pekmez, peynir.... Çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim. |
21-11-2011, 22:28 | #18 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-05-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 200
|
Alıntı:
taze ekmekle helva da olursa yanında bütün ekmek vız geliyor insana.bereketli ve afiyet olsun. |
|
22-11-2011, 16:41 | #19 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 11-09-2010
Şehir: izmir
Mesajlar: 54
|
akhisarlı neden keçi gübresi kullanmayı düşünmüyon ki?yerınız akhisarda nerede? |
22-11-2011, 17:15 | #20 |
Ağaç Dostu
|
Bahçede 10 kadar zeytin fidanı var. Bunların toprağa dikilmeleri üzerinden yaklaşık 2 sene geçti. Bir adet zeytini de evin önüne bu yıl içinde diktik. O fidan neredeyse ağaç olmuş durumda. Tüm fidanlarda azda olsa zeytin meyvesi var. Bu son dikilen ağaçtaki zeytinler eylül başında sizin trilyeler gibi buruştu. Bir yanlış anlaşılma sebebi ile çok sıcak zamanda 2 hafta kadar tüm bahçe susuz kaldı ancak önce dikilenlerin meyvelerinde buruşma olmadı sadece son dikilende oldu. Zeytini bilen bir köylü dibine büyük bir bidon su koy altını del bidonun çiviyle, fidan toparlar kendini dedi. Nitekim şu anda meyveler diğerleri durumuna geldi. En iyi düzelmeyide geçen ay olan yağışlar sonrası gösterdi. Halil beyin dediği gibi sorun susuz kalmak.Yerini bulmuş olan durumu kurtarıyor yeni dikilen etkileniyor demekki. |
22-11-2011, 20:29 | #21 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-04-2011
Şehir: Akhisar/MANİSA
Mesajlar: 538
|
Çok teşekkür ederim Serkanhocam,Zeytin toplamak çok zormuş, merdiven tepesinde zeytin taraması yaparken yapılan sohbetler dedikodular vs vaktin nasıl geçtiğini anlamıyor insan ancak akşam evde yemekten sonra uzanılan kanepeden kalkarken kendimi en az beş yüz kilo hissediyorum. |
22-11-2011, 21:42 | #22 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-04-2011
Şehir: Akhisar/MANİSA
Mesajlar: 538
|
Sayın Hosseda Deneyimlerinizi paylaştığınız için teşekkür ediyorum.İlk anda bende susuz kaldığını düşünerek bir ağacın çevresini havuz biçiminde yükselttim. Adeta dibinde göl oluşturdum .Her gün kontrol ettim .Bir hafta sürede buruşmada değişiklik olmadığını gördükten ve buruşma bütün trilye zeytinlerinde dahada arttığından en azından yağ çıkarmak için Trilyeleri topladım. Edremit cinsi, Akhisarın endemik türü Yağ köy uslusu domat ve diğer zeytinlerde sorun yok. |
22-11-2011, 22:38 | #23 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-04-2011
Şehir: Akhisar/MANİSA
Mesajlar: 538
|
Sayın hasangultepeli Sizinde, yerli buğday unundan ekşi maya ile yapılma ,fırından yeni çıkmış köy somun ekmeğinin arasına ev salçası sürerek ve üzerine zeytin yağı dökülmüş halinin mükemmmel tadını bildiğinizi düşünüyorum.Bazen beş taze ekmek yarım kilo halva, on arkadaş ile yeter adama. Ancaaak helvadan daha güzel olanı helvayı yedikten yarım saat sonra helvanın hararetini yarım testi buz gibi suyu kafaya dikerek gidermek bir başka güzellik çok kişinin yaşamadığı. MEMLEKET HASRETİ Bir de gitsem tezem beni görseydi İçi çokelikli dürüm dürseydi Hele azıcık da sızgıt verseydi O an pirzolayı yermek istiyom. Bağ bozumu üzüm haftına batsak Bekmez kazanına hayvalar atsak Boranıynan damla şiresi datsak Arı soksa, çamır sürmek istiyom. Bir hağbe kemeyi yüklesem sırta Çıksam bir alamaç yapacak sırta Beş gö suvan, üç kaynamış yımırta Bazlama içine sarmak istiyom. Semsi Yastıman |
23-11-2011, 00:10 | #24 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-05-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 200
|
Alıntı:
|
|
23-11-2011, 11:43 | #25 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 11-09-2010
Şehir: izmir
Mesajlar: 54
|
akhisarlı,akhisarda dediğin şekilde köylerdede buruşma,zeytinlerde bayagı yumuşama var için rahat olsun sana has bişey değil.geçen seneki urunlerin nasıldı ki? |
23-11-2011, 11:56 | #26 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
İşte fırın bu, apartıman gibi... ekmeğinin tadını anlatır da daha ben yimedim daha. |
23-11-2011, 21:06 | #27 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-05-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 200
|
Alıntı:
|
|
23-11-2011, 23:04 | #28 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-04-2011
Şehir: Akhisar/MANİSA
Mesajlar: 538
|
Fırın güzel görünüyor ,Pek kirlenmemiş.Bacaya giden yer kapkara olur inşallah .Ekmek pişer ,oğlak pişer, belki kuzu bile pişer .Kemiğinden tutunce bütün etler düşer inşallahhh . Bende fırın yapmak istiyorum, cesaret edemiyorum biraz daha zaman geçmesi gerek.Bir arkadaşın bahçesine çamur taş tuğla ne bulduysam fırın yapmıştım.Ağız kısmını biraz abartarak uzatmıştım.Bittiğinde eskimo evi igloya ne kadar da benziyo diyede düşünmüştüm.Uyanıkım ya, ısı kaybını azaltarak bir leylek yuvası büyüklüğünde çalı çırpıyla işi bitirecek ,beraber ne kuzular yiyecektik .Olmadı. Mamak çöplüğünün patlamasından sonra olurmu ya demiştim .Büyük konuşmuşum ilk denemede benim fırında patladı.Arkadaşa demiştimki bilir kişi edasıyla bir hafta kurusun,sonra içine çalı çırpıyı bol koy ilk yakış kuvvetli olsun çamurlar tuğlalaşsın.Arkadaş hazır olduğunu bildirdi Gittim .İlk çakmağı çakma şerefini bana bıraktı.Çalı çırpı çok içerde kaldığından fırının içine doğru adeta uzandım.içerde yoğun benzin kokusu .Niye benzin döktün diye sordum ve çakmağı çaktım. bir daha bir daha her zaman tek çakışta yanan çakmak yanamadı .dışarı çıktım .taşın çarkı ıslanmış üfleyerek kurutmaya çalışırken ,arkadaş fırına daldı onunda çakmağı elinde ve yakmaya benden daha istekliymiş,ve tek çakışta yandı ve fırın patladı.koyu kırmızı bir alevle beraber çaputlar, gazete parçaları ve bizim arkadaş fırından püskürdü yere düştü.Ayağa kalktı bana sarıldı vura vura kafasına saçlarını söndürdüm.Ne onda ne bende kaş kirpik kalmadı .Onun birazda saç kaybı oldu .Bir de nar gibi kızarmış kuzu, somun ekmek hayalleri. |
23-11-2011, 23:17 | #29 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-05-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 200
|
fırın yine yapılır ama bu sohbetbulunmaz iyiki kazasız belâsız atlaşmışsınız geçmiş olsun bizim fırına gelince bütün yaz kuzu dahil ekmek ve tepsi böreği,otlu vs hepsi yapıldı ama sezon sonunda tekrar badanalandı eee bir de fotoğraf çekecez ya yakışıklı olsun dedik onun için kapağını bile yere koydukiçi görünsün diye (bu da işin havası) selamlar. |
23-11-2011, 23:31 | #30 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-04-2011
Şehir: Akhisar/MANİSA
Mesajlar: 538
|
Bu gün kendimize fazla buruşmamış birkaç ağaçtan üç beş seçerek iki yarım kasa toplayabildim.Salamura yapmayı denemek istiyorum.oldu ,oldu .Olmadı Kayın validemin yuvarlama yöntemiyle hazırladığı zeytinler var.Çok güzel oluyorlar.salamur sele arası bir şey. Merakla yöntemini sormuştum.Anlattı. Pet şişeye dolduruyorsun tuzunu koyuyorsun.Sonra? ,sonra yuvarlıyorsun bu kadar basit. |
Konu Araçları | |
Mod Seç | |
|
|