agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   İçecekler (https://www.agaclar.net/forum/icecekler/)
-   -   Kefir (https://www.agaclar.net/forum/icecekler/3651.htm)

Hamdullah 18-06-2012 08:21

Selamün Aleyküm,
Arkadaşlar, Kefir'le ilgili bir kaç sorum olacak sizlere, müsaitseniz.

Sorularım :
- Kefir'in bozulduğunu tam olarak nasıl anlayabiliriz?
- Kefir'in maksimum faydalarından yararlanmak için, hangi vakitlerde içmek gerek.
- Kefir ile Kombu Çayı'nı birlikte kullanabilir miyiz?(gün içinde birkaç saat arayla)

Arkadaşlar yardımlarınız için şimdiden teşekkür ediyorum, Allah razı olsun.

memet 18-06-2012 08:32

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi polatuz (Mesaj 986188)
Bu arada bilimsel yaklaşım diyerek sadece üniversitelerin gıda mühendisliği bölümlerinin sözünü dinlersek, çok da doğru olacağını düşünmüyorum. Onların işlenmiş gıdalardan uzak durun demelerini bekleyemeyiz. Bu, onların kendi varlık nedenlerini inkar etmeleri anlamı taşırdı. Oysa işlenmiş gıdalar konusunda son yıllarda ortaya çıkan gerçekler herkesçe malum.

Bilim deyince , bilimin üniversite yapılıyor olması bakımından, üniversite dışında bilimsel görüş aramamanızı öneririm.
Bilim kuruları ticari kurumlar olmadıkları için bilimsel olarak uygun gören bilim adamları işlenmiş gıdalardan uzak durun da diyebilir, eğer bilimsel olarak bir sakınca görüyorlarsa. Ticari ürünler üniversitelerin varlık nedeni değildir sanırım karıştırdınız durumu.
Ben paketlenmiş sütle yaptım bugüne kadar kefirleri hiç bir sorun yaşamadım.

memet 18-06-2012 08:37

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Hamdullah (Mesaj 986375)
Selamün Aleyküm,
Arkadaşlar, Kefir'le ilgili bir kaç sorum olacak sizlere, müsaitseniz.

Sorularım :
- Kefir'in bozulduğunu tam olarak nasıl anlayabiliriz?
- Kefir'in maksimum faydalarından yararlanmak için, hangi vakitlerde içmek gerek.
- Kefir ile Kombu Çayı'nı birlikte kullanabilir miyiz?(gün içinde birkaç saat arayla)

Arkadaşlar yardımlarınız için şimdiden teşekkür ediyorum, Allah razı olsun.

Benim üniversiteden aldığım dökümanda bir bardağı sabah kahvaltıdan biraz önce aç karnına bir bardağın da gece yatmadan yarım saat kadar önce içmenin yararlı olacağı yazılıydı.
Buna rağmen kesin bir durum olmadığı gün içinde de içilebileceği bardağın bir kerede içilmesinin de şart olmadığı söylenmişti.

Bozulan kefirin üstünde beyaz ya da pembe renkli bir tabaka oluşuyor. Tadı ve kokusu değişebiliyor.
Kombu ile birlikte içilir mi içilmez mi bilmiyorum. Başka gıdalarla birlikte kullanmayın diye bir uyarı duymadım.

Hamdullah 18-06-2012 08:54

Memet bey yanıtlarınız için çook teşekkür ediyorum, Allah razı olsun.
------------
Not : Memet bey sizden bir ricam olacak, şifremi unutuğum için evdeki bilgisayardan siteye giremiyorum, şifremi, Özel Mesajlar"a veya hamdullah_tiken@hotmail.com'a gönderebilirseniz memnun olurdum, Allah razı olsun.

Hamdullah 18-06-2012 15:56

Selamün Aleyküm,
Arkadaşlar Kefir'le ilgili kafama takılan bir sorum olacak sizlere, sorum şu : Sizinde bildiğiniz gibi Kefir kullandıkça büyüyen bir özelliğe sahip. Kefir yaptıkça, örnek olarak, nohut büyüklüğünde bir miktarı yesem bir sakıncası olur mu?, burdaki mantık, Kefir'i belli bir boyutta tutmaktır. Diyebilirsiniz, "etrafınıza verin", faydalarından bahsediyoruz, vermeye çalışıyoruz, insanda araştırma ve öğrenme merakı yoksa sonuç nafile oluyor. Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ediyorum, Allah razı olsun.

polatuz 18-06-2012 23:47

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi memet (Mesaj 986378)
Bilim deyince , bilimin üniversite yapılıyor olması bakımından, üniversite dışında bilimsel görüş aramamanızı öneririm.
Bilim kuruları ticari kurumlar olmadıkları için bilimsel olarak uygun gören bilim adamları işlenmiş gıdalardan uzak durun da diyebilir, eğer bilimsel olarak bir sakınca görüyorlarsa. Ticari ürünler üniversitelerin varlık nedeni değildir sanırım karıştırdınız durumu.
Ben paketlenmiş sütle yaptım bugüne kadar kefirleri hiç bir sorun yaşamadım.

Keşke üniversitelere sizin kadar safça bir güven duyabiliyor olsaydım. Özellikle günümüzde ülkemizde üniversite ve benzeri bilimsel kurumlar ile bilimi böylesine bağdaştırıyor olmanız bana çok iyimser göründü. Özellikle meslek yüksek okulları ile üniversite kavramının birbirine karıştırıldığı ülkemizde sizin yaklaşımınız fazlasıyla iyimser. Bence siz bazı şeyleri karıştırıyorsunuz.

memet 19-06-2012 00:03

Bence siz biraz birşeyleri karıştırıyorsunuz, önce hitabınız biraz karışmış.

Bilimle ilgili safça değişik fikrileriniz varsa bu sadece sizi bağlar.
Başka yerde bilim arıyorsanız da o da sizin ilginç kişisel bakış açınız olarak kalır.

memet 19-06-2012 00:06

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Hamdullah (Mesaj 986383)
Memet bey yanıtlarınız için çook teşekkür ediyorum, Allah razı olsun.
------------
Not : Memet bey sizden bir ricam olacak, şifremi unutuğum için evdeki bilgisayardan siteye giremiyorum, şifremi, Özel Mesajlar"a veya hamdullah_tiken@hotmail.com'a gönderebilirseniz memnun olurdum, Allah razı olsun.

Benim şifrenizi tekrar yollama durumum yok. Kişisel iletişim başlığından Malina'dan yardım isteyebilirsiniz.

polatuz 19-06-2012 00:17

"Kefir çiğ sütle yapılır mı" gibi basit bir soruyla başlayan tartışmanın bu noktaya gelmesinden hiç mi hiç hoşlanmadım. Her neyse, boş verin.

memet 19-06-2012 07:48

Tartışma çiy süt değil, kefirin bakteri öldürdüğü konusundaydı. Siz de buradan bilimsel bilgi üreten kurumları karalamaya geçmiştiniz. Bu durumdan rahatsız olduysanız bence de makul.

Üniversitelerin yönetim vs kanunlardan kaynaklanan sorunlar yaşaması bilimsel bilginin orada üretildiği gerçeğini değiştirmiyor.

Bilimsel bilginin referansı orasıdır.
Üniveristelerimzde eğitim kalitesinin durumu konusu bunu değiştirmez.

nehuse 19-06-2012 22:12

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi polatuz (Mesaj 985956)
Sn. Nehuse,
Yaklaşık 20 yıldır kefir hakkında sizin deyiminizle "kulaktan dolma" bilgileri takip ediyorum. Bunların içinde tüm dünyada yapılmış bilimsel araştırmaların sonuçları da var. Yani Türkiye'de bir üniversitenin daha yeni başlamış akademik çalışmaları değil tüm dünyada yayınlanan bilimsel makaleleri referans olarak alıyorum. Sizin yazınızı okuduktan sonra yaptığım tek bir Google araştırmasıyla bile aşağıdaki gibi, kefirin antibakteriyel özelliklerini açıklayan bir yazıya ulaşabildim.

"Antimicrobial properties of kefir
Garrote et al. (2000) tested the inhibitory activity of a supernatant of cows’ milk fermented with kefir grains, against Gram-negative and Gram-positive bacteria. Gram-positive microorganisms were inhibited to a greater extent than Gram-negative microorganisms; moreover, both lactic and acetic acids were found in the supernatants. Garrote et al. (2000) showed that milk supplemented with lactic acid or lactic acid plus acetic acid at the concentrations found in the kefir supernatant also had inhibitory activity against E. coli 3. They concluded that organic acids produced during kefir fermentation could have important bacteriostatic properties even in the early stages of milk fermentation.
Hydrogen peroxide is another metabolite produced by some bacteria as an antimicrobial compound. Yüksekdag et al. (2004a) showed that all 21 isolates of lactic acid bacteria from Turkish kefir produced hydrogen peroxide (0.04–0.19ug/ml). In a later paper, they reported that 11 out of 21 strains of kefir lactococci produced hydrogen peroxide (Yüksekdag et al. 2004b). All lactococci strains were effective in inhibiting growth of Streptococcus aureus, but were less effective against E. coli NRLL B-704 and Pseudomonas aeruginosa."
Kaynak: Nourish Kefir - Healthy Probiotic Drink - Nourish Kefir

Yine de önceki yazımda da kefirle uğraşırken hijyen koşullarına uyulması gerektiği uyarısını yapmıştım ki sizin alıntıladığınız yazıda da böyle ekstrem durumlarda kontaminasyon olabileceği açıklanmış.



Alıntı yaptığınız kaynaktaki yayın öyle 100 yıllık falan değil Garrote et al. (2000) yani 2000 yılındaki bir yayın ve Yüksekdag et al. 2004b beğenmediğiniz Türk üniversitesinden bir yayından alıntı yapmış :) ayrınca alıntıda antibakteriyel diyor yararlı zararlı ayrımı yapılmamış kefir üretimi sırasında ortaya çıkan hidrojen peroksitin bakteri üretimini engellediğini söylüyor.Mayalanma zaten bu yüzden bir aşamadan sonra yavaşlar.O yüzden kefir uzun süre mayalandığında ekşi ve içilemez bir hale gelir.Bu arada şunuda belirteyim Google faydalı bir kaynak ama aynı zamanda bilgi çöplüğü her bulduğumuza kayıtsız inanmamamız "tek bir aramayla " yetinmememiz gerekir.

Hamdullah 20-06-2012 08:05

Memet bey teşekkür ediyorum, şifremi hatırlayıp buldum. Arkadaşlar aşağıdaki linkte bir soru sormuştum, bakabilir misiniz?, teşekkür ediyorum, Allah razı olsun.
http://www.agaclar.net/forum/icecekler/3651-15.htm

Jezebel 20-06-2012 09:29

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi polatuz (Mesaj 986182)
Tartışmanın başlangıcı çiğ sütün kullanılıp kullanılamayacağı sorusuna dayanıyor. Sadece burada değil tüm dünyada bu tartışma çok yoğun bir şekilde yapılıyor. Bazıları sadece fabrikasyon gıda ürünleri tüketilmesini savunuyor. Sütte de "Aman çiğ sütten uzak durun, sadece ambalajlı pastörize hatta UHT süt tüketin." söylemi çok yaygın.

ABD'de çiğ süt satanlar hapse atılıyor. Çiğ süt satmakta ısrar eden çiftçilerin, besicilerin çiftlikleri silahlı hükümet ajanları tarafından basılıp tüm varlıklarına el konuluyor. Bu işte dev gıda tekellerinin parmağı olduğu sık sık iddia ediliyor.

Çiğ süt düşmanlığı, yakında bizim ülkemizde de UHT kutu süt dışında süt tüketiminin yasaklanmasına varırsa hiç şaşmayın.

Kefir konusunda da elbette bunun mucizevi bir iksir olduğu, hiç bir zararlı içeremeyeceği gibi bir iddiada hiç bulunmadım. Tersine hijyen şartlarına azami özen göstermek gerektiği hep vurguluyorum. Çiğ süt kullanıldığında da, elde edilme koşullarının çok önemli olduğu, kaynağına dikkat edilmesi gerektiği aşikar.

Mağazalardan alınmış kutulu UHT süt kullandığımda, birden fazla kez bu sütün kefir mayalarımı öldürdüğüne şahit oldum. Besicilerimiz sanırım hayvanlarında bol bol antibiyotik kullanmayı iyi bir şey zannediyorlar.

Yine tartışmanın başına dönersek, iddiam odur ki eğer güvenilir bir kaynaktan, sağlıklı hayvanlardan hijyenik şartlarda sağılmış, taze çiğ süt bulabiliyorsanız, yapacağınız kefir, mağazadan satın aldığınız işlenmiş sütle yapılan kefirden kat be kat daha sağlıklı olacaktır.

Size katılıyorum.
Güvenli bir kaynaktan aldığınız açık süt, sokak sütçüsünden aldığınız süt bile UHT teknolojisiyle ambalajlanan sütten üstündür.
Bildiğimizden şaşmamalıyız;)
Vücudumuz mikroplara karşı donanımlıdır, ancak UHT'nin bize yüklediği kimyasallara karşı savunmasızdır.
UHT sütle beslenmiş farelerin neslinin kısır doğduğunu hepimiz okumuşuzdur...
Bu ülkede para verip tüm sanatcıları konuşturabilirsiniz, reklamlara çıkabilirler.
Ancak süt firmalarının bir çocuk hekimini satınalıp ona " UHT süt faydalıdır" ,
"Danone yedirin" dedirtecek kadar parası yoktur. Çok şükür ki...
Saygılar.

memet 20-06-2012 10:48

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Hamdullah (Mesaj 987373)
Memet bey teşekkür ediyorum, şifremi hatırlayıp buldum. Arkadaşlar aşağıdaki linkte bir soru sormuştum, bakabilir misiniz?, teşekkür ediyorum, Allah razı olsun.
http://www.agaclar.net/forum/icecekler/3651-15.htm

http://www.agaclar.net/forum/986379-post443.htm


Burada sorduklarınız mı?

Hamdullah 21-06-2012 09:00

Memet bey soru burda, http://www.agaclar.net/forum/986613-post445.htm

polatuz 21-06-2012 14:08

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi nehuse (Mesaj 987259)
Alıntı yaptığınız kaynaktaki yayın öyle 100 yıllık falan değil Garrote et al. (2000) yani 2000 yılındaki bir yayın ve Yüksekdag et al. 2004b beğenmediğiniz Türk üniversitesinden bir yayından alıntı yapmış :) ayrınca alıntıda antibakteriyel diyor yararlı zararlı ayrımı yapılmamış kefir üretimi sırasında ortaya çıkan hidrojen peroksitin bakteri üretimini engellediğini söylüyor.Mayalanma zaten bu yüzden bir aşamadan sonra yavaşlar.O yüzden kefir uzun süre mayalandığında ekşi ve içilemez bir hale gelir.Bu arada şunuda belirteyim Google faydalı bir kaynak ama aynı zamanda bilgi çöplüğü her bulduğumuza kayıtsız inanmamamız "tek bir aramayla " yetinmememiz gerekir.

Benim yazımın hangi bölümünde 100 yıllık yayınlardan bahsettiğimi gördünüzü doğrusu anlayamadım. Söylediklerimi çarpıtarak yorumluyorsunuz. Benim söylediğim, Türkiye'de kefir araştırmalarının henüz yeni başladığı idi. Aslında tam olarak sizin satışını yaptığınız kefiri üreten firmanın kuruluşuna kaynaklık eden üniversitedeki araştırmaların yeni olduğunu söylemiştim. Aslında bu firmanın kefirini ben de yakın zamanda satın aldım ve çok da memnunum. Türkiye'de yapılan araştırmaları küçümsüyor da değilim. Sadece yeni olduklarını söylüyorum.

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi polatuz (Mesaj 985956)
...tüm dünyada yapılmış bilimsel araştırmaların sonuçları da var. Yani Türkiye'de bir üniversitenin daha yeni başlamış akademik çalışmaları değil tüm dünyada yayınlanan bilimsel makaleleri referans olarak alıyorum.

Ege Üniversitesi'nde bu alanda yapılan araştırmaların çok daha eskilere dayandığını biliyorum. Mesela yanılmıyorsam 90'lı yılların sonunda ve ya 2000'lerin başında kefirle ilgili Yahoo grubuna yazan bir Türk akademisyen, laboratuvar ortamında başlangıç kültürü olmadan kefir tanelerini üretmeyi başardıklarını bildirmişti.

Türk üniversitelerini beğenmediğim şeklinde (yanlış olarak) yorumladığınız 439 ve 446 nolu yazılarım da aslında konu dışı bir ifadeydi. Türkiye'deki idari ve siyasi yapının, üniversiteler üzerinde yarattığı baskı ve akademik çalışmalara vurduğu darbeyi eleştiriyordum. Dediğim gibi bu yorum konu dışı bir tür dip nottu ki Türkiye'de hangi akademisyene, hangi bilim adamına sorsanız bunu onaylayacaktır.

Google araştırması üzerine yaptığınız ders veren yorum için teşekkür ederim. Ben 20 yıldır kefir üzerine yazıları takip ettiğimi söylüyorum ama siz tek bir Google araştırmasıyla sonuca vardığımı söylüyorsunuz. Link verdiğim makalenin bilgi çöplüğünün bir parçası olduğunu mu savunuyorsunuz?

Başa dönersek, yazının, kefirin antibakteriyel özellikleri ile ilgili bölümünden, ortaya çıkan hidrojen peroksitin bakteri üretimini engellediğini alıntılamış ama yararlı zararlı ayrımı yapmadını söylemişsiniz. Kefirin kendisi de çok sayıda bakteri içeren bir kültür olduğuna göre, bu yorumunuzdan kefirin kendi kendisini yoketmesi veya en azından kendi kendisinin gelişimini durdurması anlamı çıkmıyor mu?

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi nehuse (Mesaj 981160)
Kefir mayası isteyenlere Isparta üniversitesi teknokentinde Prof Dr Zeynef seydim tarafından patenti alınarak üretilmiş mayayı tavsiye ediyorum.Evde üretilmiş mayalar steril ve kökeni belli olmayan mayalar bu yüzden yarar yerine zarar getirebilir.Ayrıca kargo ile gönderilen yaş kefir mayası kargo şartlarında bozulup zararlı bakteri üretebilir.Bu konuda sorusu olanlara cevap vermeye çalışacağım..

Kefir taneleri, oluşturdukları simbiotik yaşam biçimiyle zararlı organizmalara karşı oldukça korunaklı bir ortam oluşturuyorlar. Kefir binyıllardır aynı biçimde üretilmiş. Yüz yılı aşkın süredir çoğaltılıp paylaşılarak dünyada yayılmış. Türkiye'de de onyıllardır komşular, arkadaşlar arasında paylaşılarak yayılmış. Şimdi siz kefirin pazarlamasını yapan bir kişi olarak bu yöntemin sakıncalı olduğunu, sadece “patentli” olarak üretilen kefirin satın alınması gerektiğini söylüyorsunuz. Dediğim gibi ben de sizin ürün satışını yaptığınız firmadan kefir aldım ve çok memnunum. Ama yine de sizin pazarlama tekniğinizi doğru bulmuyorum.

memet 21-06-2012 20:38

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Hamdullah (Mesaj 987935)

Kefir mayasını yemekle ilgili herhangi bir çalışma olduğunu düşünmüyorum. Sanırım en azından faydası olamayacaktır.


"polatuz"
Üniversitelerin idari ve özerk yapsının sorunlu olması ile sizin söyedikleriniz örtüşen durumlar değil. Siz bütünüyle üniversiteyi itham ediyorsunuz. Sanırım bir dil sürçmesidir. (Umarım)
Kefir'in anti bakteriyal olması da apaçık doğru değil. Bu konu on yirmi veya daha fazla yılla ilgili değil. Ben de ondan daha fazla yıldan beridir kefirle ilgiliyim. Böyle bir bilimsel yayın görmedim.
Dikkat etmediğim her kefir mayalama süreci bakteriyal nedenlerle bozuldu.
Zaten bütün bilimsel yayınlarda bu konuda uyarı var.

Dahası steril üretilmeyen kefirin yarardan çok zararı olabileceğine dair de bilimsel uyarılar var.

polatuz 21-06-2012 23:13

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi memet (Mesaj 988163)
Üniversitelerin idari ve özerk yapsının sorunlu olması ile sizin söyedikleriniz örtüşen durumlar değil. Siz bütünüyle üniversiteyi itham ediyorsunuz. Sanırım bir dil sürçmesidir. (Umarım)
Kefir'in anti bakteriyal olması da apaçık doğru değil. Bu konu on yirmi veya daha fazla yılla ilgili değil. Ben de ondan daha fazla yıldan beridir kefirle ilgiliyim. Böyle bir bilimsel yayın görmedim.
Dikkat etmediğim her kefir mayalama süreci bakteriyal nedenlerle bozuldu.
Zaten bütün bilimsel yayınlarda bu konuda uyarı var.

Dahası steril üretilmeyen kefirin yarardan çok zararı olabileceğine dair de bilimsel uyarılar var.

Bakın "Memet",
Allahınızı severseniz üniversiteleri bütün olarak itham ettiğim şeklindeki bir kanıya nereden, hangi yazımdan vardığınızı söyleyebilir misiniz?

Üniversite kavramı tıpkı toplum kavramı gibi, devlet kavramı gibi genel bir ifadedir. Siz bütünüyle toplumu, devleti nasıl itham edemezseniz, üniversiteyi de itham edemezsiniz. Beni itham etmekle suçladığınız şey zaten doğası gereği suçlanamayacak bir şeydir.

Yani bir devleti belli bir zaman diliminde yöneten kişiyi suçlayabilirsiniz (Hitler gibi.) ama eskiden beri varolan ve yönetenler gittikten sonra da varolacak olan devlet suçlanamaz (Almanya gibi). Bir toplumda belli bir zaman diliminde egemen olan kişileri suçlayabilirsiniz ama toplumu suçlayamazsınız.

Aynı biçimde üniversiteleri de suçlayamazsınız. GMO'lar bir gün dünyadaki yaşamı yok ederse, bu teknolojileri üreten bilim adamlarını suçlayabiliriz ama o teknolojileri üreten bilim adamlarına, bu teknolojileri geliştirmeleri için gereken olanakları sağlayan üniversiteleri suçlayamayız. Teknoloji iyi yönde de kötü yonde de kullanılabilir.

Kefirin antibakteriyel özelliğini ortaya koyan bilimsel makaleleri daha sonra derleyip burada size linklerini vereceğim. Ama elbette kefirin olduğu yerde zararlı bakteri üremeyeceği şeklinde bir iddiam asla olmadı.

polatuz 21-06-2012 23:37

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi memet (Mesaj 988163)
Dikkat etmediğim her kefir mayalama süreci bakteriyal nedenlerle bozuldu.

Sakın bu kefir mayalama işlemleriniz, işlenmiş kutu süt kullanmanız nedeniyle bozulmuş olmasın. Ne de olsa bu sütleri kullanmakla, doğal florası yok edilmiş bir işlenmiş ürün kullanmış oluyorsunuz.

kelebek çalısı 22-06-2012 00:50

Steril veya hijyen olmayan ortamlarda üretilen, yani kullanılan kap ve saklama koşullarından kaynaklı olarak bulaşması muhtemel olan hastalıklar arasında E. coli, Listeria ve Yersinia örneklemesi yapılmış. Bu kap ve kullanılan gereçlerden bulaşan bakterilere karşı kefir mayasının etkili olamayışına ise kefirin ilk başlarda mayalanma sürecinde iken bulunduğu ortamın henüz düşük asit içerikli olması olarak açıklanmış.

E. coli, Listeria ve Yersinia, kefirin fermentasyon süreci içerisinde hayatta kalmayı başaran bakteriler olarak işaret edilmiş. Dolayısıyla bu durumla karşılaşmamak adına da hijyen vurgusu yapılmış.

Kefirin mayalanma süreci sonrasında elde edilip saklanma ve muhafaza edilme kısmında da bakteri oluşumuna maruz kalabileceği bu sebeple renk değişikliği, kötü koku farkedildiğinde atılması gerktiği ve fermentasyon sonucunda elde edilen ev yapımı kefiri pastorize etmek önerilmiş.

Nerede mi? Linkteki yazıda, KEFIR MILK: FERMENTATION AND SAFETY

Yine çiğ sütten geçebilecek E. coli, Salmonella, Campylobacter ve hangi şartlarda çiğ süte bulaştıkları ile ilgili yazı da şu linkte, CDC Features - Raw (Unpasteurized) Milk.

Bütün kaynakları elbette gözden geçirmek kısa sürede mümkün değil ve derinlemesine yorum yapabilmek için gerekli akademik bilgi ve donanıma da sahip değilim fakat okuduklarımı anlayabiliyor ve analizde bulunabiliyorum kendi adıma neyin doğru olabileceği konusunda. Çiğ sütte var olabilecek olan zararlı mikroorganizma, bakteri veya virüslere karşı kefir mayasının üstün gelemeyeceğini, kefirin fermente sürecinde asit oranının bakteri üreme için uygun seviyede olduğunu, çiğ sütten kefir üretip risk almak yerine pastorize edilen sütten elde edilen kefir veya yoğurdu tüketmek gerektiğine dair tatmin olmama yetti. Hijyen ve steril ortamın da önemi de tartışılmaz dolayısıyla. Kefir mucize olabilir ama ancak gerekli koşullar sağlandığında. Anladığım budur.

memet 22-06-2012 09:24

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi polatuz (Mesaj 986841)
Keşke üniversitelere sizin kadar safça bir güven duyabiliyor olsaydım. Özellikle günümüzde ülkemizde üniversite ve benzeri bilimsel kurumlar ile bilimi böylesine bağdaştırıyor olmanız bana çok iyimser göründü. Özellikle meslek yüksek okulları ile üniversite kavramının birbirine karıştırıldığı ülkemizde sizin yaklaşımınız fazlasıyla iyimser. Bence siz bazı şeyleri karıştırıyorsunuz.


Bakın "Memet",
Allahınızı severseniz üniversiteleri bütün olarak itham ettiğim şeklindeki bir kanıya nereden, hangi yazımdan vardığınızı söyleyebilir misiniz?

Şu yukarıdaki alıntınıza bakıp söylemiştim zaten.
Geri kalan cümlelerinizi de alıntıdaki yazınıza cevaben ben size yazsaydım anlamı olurdu.




Sakın bu kefir mayalama işlemleriniz, işlenmiş kutu süt kullanmanız nedeniyle bozulmuş olmasın. Ne de olsa bu sütleri kullanmakla, doğal florası yok edilmiş bir işlenmiş ürün kullanmış oluyorsunuz.

İlgisiz bir durum bulmaya çalışmışsınız. UHt tekniği sütün içince bakteri üretildiği bir teknik değildir. Dolayısıyla pastörize edilmiş süt zararlı değildir ve kefiri de kutu süt bozmaz.

Ev ortamında kefir üretimi malesef bakteri bulaşmasına açık bir ortam. Çiğ sütü (zaten içeriğinde ne olduğunu da bilemeyeceğiniz için kendisi bakteriler içeriyor olabilir) de kullansanız ev ortamında aynı sonuç ortaya çıkabilir.

dremre 22-06-2012 11:14

elinde fazla kefir mayası olan var mı? ya da nederen temin edebilirim Ankara'da?

nehuse 22-06-2012 19:44

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi polatuz (Mesaj 988057)
Benim yazımın hangi bölümünde 100 yıllık yayınlardan bahsettiğimi gördünüzü doğrusu anlayamadım. Söylediklerimi çarpıtarak yorumluyorsunuz. Benim söylediğim, Türkiye'de kefir araştırmalarının henüz yeni başladığı idi. Aslında tam olarak sizin satışını yaptığınız kefiri üreten firmanın kuruluşuna kaynaklık eden üniversitedeki araştırmaların yeni olduğunu söylemiştim. Aslında bu firmanın kefirini ben de yakın zamanda satın aldım ve çok da memnunum. Türkiye'de yapılan araştırmaları küçümsüyor da değilim. Sadece yeni olduklarını söylüyorum.



Ege Üniversitesi'nde bu alanda yapılan araştırmaların çok daha eskilere dayandığını biliyorum. Mesela yanılmıyorsam 90'lı yılların sonunda ve ya 2000'lerin başında kefirle ilgili Yahoo grubuna yazan bir Türk akademisyen, laboratuvar ortamında başlangıç kültürü olmadan kefir tanelerini üretmeyi başardıklarını bildirmişti.

Türk üniversitelerini beğenmediğim şeklinde (yanlış olarak) yorumladığınız 439 ve 446 nolu yazılarım da aslında konu dışı bir ifadeydi. Türkiye'deki idari ve siyasi yapının, üniversiteler üzerinde yarattığı baskı ve akademik çalışmalara vurduğu darbeyi eleştiriyordum. Dediğim gibi bu yorum konu dışı bir tür dip nottu ki Türkiye'de hangi akademisyene, hangi bilim adamına sorsanız bunu onaylayacaktır.

Google araştırması üzerine yaptığınız ders veren yorum için teşekkür ederim. Ben 20 yıldır kefir üzerine yazıları takip ettiğimi söylüyorum ama siz tek bir Google araştırmasıyla sonuca vardığımı söylüyorsunuz. Link verdiğim makalenin bilgi çöplüğünün bir parçası olduğunu mu savunuyorsunuz?

Başa dönersek, yazının, kefirin antibakteriyel özellikleri ile ilgili bölümünden, ortaya çıkan hidrojen peroksitin bakteri üretimini engellediğini alıntılamış ama yararlı zararlı ayrımı yapmadını söylemişsiniz. Kefirin kendisi de çok sayıda bakteri içeren bir kültür olduğuna göre, bu yorumunuzdan kefirin kendi kendisini yoketmesi veya en azından kendi kendisinin gelişimini durdurması anlamı çıkmıyor mu?


Kefir taneleri, oluşturdukları simbiotik yaşam biçimiyle zararlı organizmalara karşı oldukça korunaklı bir ortam oluşturuyorlar. Kefir binyıllardır aynı biçimde üretilmiş. Yüz yılı aşkın süredir çoğaltılıp paylaşılarak dünyada yayılmış. Türkiye'de de onyıllardır komşular, arkadaşlar arasında paylaşılarak yayılmış. Şimdi siz kefirin pazarlamasını yapan bir kişi olarak bu yöntemin sakıncalı olduğunu, sadece “patentli” olarak üretilen kefirin satın alınması gerektiğini söylüyorsunuz. Dediğim gibi ben de sizin ürün satışını yaptığınız firmadan kefir aldım ve çok memnunum. Ama yine de sizin pazarlama tekniğinizi doğru bulmuyorum.

memet beyde benim gibi anlamış demek ki yazınızda böyle bir ifade var hem neden söylediklerinizi çarpıtma ihtiyacı duyayım ben Kefir tanesi Kefir ile ilgili bilmek istediğiniz tüm bilgiler tarifler burda. sitesinin kurucusuyum 2007 yılından beri bu konu ile ilgili yazıları bu siteye seçerek koyuyorum söylediğiniz gibi pazarlamacı falan değilim şimdiye kadar tavsiye edebileceğim bir maya yoktu ama artık var ve tavsiye edebiliyorum.Kaynağını bilmediğiniz içinde olduğu belli olmayan hiç bir şeyi kimseye tavsiye edemem.Sizde alıp memnun kaldığınıza göre sorun yok tarım bakanlığından üretim izni olmayan ürünlerinde satışı yasak zaten kendine güvenen gider ordan iznini alır.

Kelebek çalısı mesajında durumu gayet güzel açıklamış benim söylediğimde farklı değil kefirin mayalanma süreci uzarsa içinde ne var ne yok ölür.(Bu kaç saatte olur ne kadar sürer onu akademisyenlere sormak lazım) Bu yüzden kafkasyada açık yaralara antibakteriyel olarak kullanılır.Ama bu hale gelmesi için mayalanma sürecinin uzaması lazım. En başta içine zararlı bakteriler karışırsa onlarda bir aşamaya kadar çoğalıyor.

Yazdıklarım kullandığınız ifadeler karşısında cevabi olarak yazıldı.Tek bir google aramasıyla bile sonuca ulaştığınızı söyleyen sizsiniz.Bende google da her bulunan doğru olacak diye bir şey yok diyorum.O yüzden artık semantik arama motorlarına yönelik çalışmalar var.Olayı dağıtmaya gerek yok Kelebek çalısının gönderdiği ayrıntılı şekilde okumanızı tavsiye ederim .

Hamdullah 28-06-2012 09:14

Selamün Aleyküm,
Arkadaşlar, Kefir'i kaç yaşa kadar çocuklara verebiliriz?, teşekkür ediyorum, Allah razı olsun.

Füsun Çağırgan 02-07-2012 01:57

30 Haziran 2012 Ankara buluşmasında Sudenur hanımdan aldığım kefiri mayaladım, bakalım yapabilecek miyim?

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Sebahattin Sargın (Mesaj 131689)
Acaba bu kefir danelerini nereden bulabiliriz? Bu konuda bir bilgisi olan varmı?

Yahoo gruplarda, Subscribe:kefirtaneleri-subscribe@yahoogroups.com

adresli "kefir taneleri" isimli grup ucretsiz paylaşımda bulunur. Herhangi bir mail adresinizden verdiğim adrese boş mail atacaksınız, gelen maili gene hiç bir şey yazmadan cevaplayacaksınız. gruba üye oldunuz bile :)) sonra yaşadığınız ili yazıp kefir istiyorum diyorsunuz bir kaç kişi iletişime geçecektir.

Grubun dosyalarından birisini kopyaladım, dilerim işe yarar.

"bilgi kefir

Kefir nasıl yapılır?

Gerekli malzemeler,


Cam kavanoz
Plastik süzgeç
Süt
Kefir mayası

Cam kavanoz: Yapmak istediğiniz miktara göre 1 litre ile 8 litrelik kavanoz olabilir.

Plastik süzgeç her hangi bir yerden temin edebilirsiz, metal kullanmayın

Süt: Hemen her sütten yapılabilir. Pastorize, UHT, Paket süt, süt tozundan yapılan süt. En iyisi ve faydalısı taze ve katkısız süt ile yapılandır.

Kefir mayası:Satılan bazı yerler var fakat bulamazsanız ben ücretsiz veriyorum

Nasıl yapılır?

Sütün ısısı 5 c ile 35 c arasında olabilir.İdeali 25 c civarı. Mayalar ile sütün ısısı birbirine yakın olsun.

Kavanozun 3/4 üne kadar süt ile doldurun ve mayaları içine koyun kavanozun agzını gevşek kapatın veya bir bez ile kapatın.

Oda sıcaklıgında mayalanmaya bırakın. (4 c ile 30 derece arası olabilir)

Mayalanma süresi: Sütün kalitesine, süt maya oranına, mayaların aktivitesine ve ortam sıcaklığına bağlı olarak 12 saat ile 48 saat arasıdır.

Mayalama süresi artıkça kefirin tadı ekşi olur. Tatlı kefir kabızlığı ekşi kefir ishali keser.

Mayalama işleminden sonra oluşan sıvıyı plastik bir süzgeçle süzün, süzgeçte kalan mayaları tekrar kavanoza koyun ve süt ile doldurun ve mayalanmaya bırakın. Eger mayalama yapmıyacaksanız, bir süre ara verecekseniz kavanozu buzdolabına koyun bir hafta kadar kalabilir, bir hafta sonunda yeniden süzebilirsiniz.

Elizde kalan süzüntü kefirdir. Bunu taze olarak tüketebileceğiz gibi buz dolabında kapagı gevşek olarak 1 yıl kadar saklayabilirsiniz. Tadı hafif ekşir ama faydalarında azalma olmaz.

Mayalarınızı dondurmaz, 40 c ısının üstünde tutmaz, ezmez, kimyasal ve
klorlu suya bırakmazasanız sizden uzun yaşarlar.

Kefir yaptıkça mayalarınızda artma olucaktır, süt maya oranını korumak için ya mayaları başka bir kaba alın **** süt miktarını artırın. Fazla mayalarınızı isteyen diğer insanlarla verebileceğiniz gibi onları yiyebilirsinizde, aç karnına yemekten en az 1 saat önce yemeniz çok faydalıdır.

Kefir ilaç değildir ama faydalı bir besindir, faydalarını Doktorlar, Gıda mühendisleri ve kullananlar bilirler.

Kefir mayası, hazırlanması, su kefiri, meyve kefiri, bitkilerin kefir ile mayalanması, kefirden sabun yapımı, yüz maskesi yapımı, kefirden
turşu yapılması, kefir peyniri, yogurdu gibi aklınıza gelen her konuda
arayabilir, sorabilirsiniz."
ismi ve telefon numarası da var arkadaşın.Site ilkesine ters mi düşüncesi ile ekleyemedim.

Hamdullah 02-07-2012 09:10

Bahsettiğiniz arkadaşın telefonu varsa yazmanızda bir sakıncanın olmaması gerek diye düşünüyorm, sonuçta doğru bilgiyi paylaşmaktır.

Füsun Çağırgan 04-07-2012 12:03

İlk mayalamada kefirlerim ikiye katladı sanki, bir kaç gün sabrederseniz ben de verebilirim :)) köyden gelen süte mayalamıştım.

Muhsin Hanif 05-07-2012 02:22

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Hamdullah (Mesaj 990951)
Selamün Aleyküm,
Arkadaşlar, Kefir'i kaç yaşa kadar çocuklara verebiliriz?, teşekkür ediyorum, Allah razı olsun.

Aleyküm selam, bildiğim kadarıyla 2 yaşın altında verilmiyor. Aslında bir çok baharat ( zencefil vb. ) , çerez , ilaç , vs. için 2 yaş bir sınır gibi. Yani vermemek gerekir. 2 yaş üstü çocuklarda ise az miktarda uzun süreli olmamak kaydıyla kullanılabilir.

Kazakistan'da ( orta asya ülkeleri kefirin ana vatanıdır ) bebekler için hastahanelerde özel olarak üretim yapılıyor ve 1 yaşına kadar bundan veriliyor. Marketlerde ise kefir reyonu bayağı zengin.
Ben bugüne kadar Türkmenistan ve Kazakistan'dan gelen kefirlerle mayalama yaptım, gayet memnunum. Taneler öyle kolayca bozulmuyor, tabii daha önce yazan arkadaşların üzerinde durduğu gibi hijyen çok önemli.

Daha önce yazılmış ama ben de yıllardır tecrübeli biri olarak yazmak istedim :
1- Hijyen, yani kısaca ellerinizin, kapların temiz ve kuru olması.
2- Mayalama işleminden sonra tanelerin klorsuz suyla, metal değdirmeden iyice yıkanması.
3- Buzdolabına mümkünse cam kapta, ağzı kapalı ve klorsuz suyun içinde konulması. Sütün içinde saklayan tanıdıklarımın taneleri hep daha kısa sürede bozuldu, bunda uht sütün etkisi de olabilir.
4- Saklama suyunun da haftada bir ( en fazla 15 günde ) tazelenmesi gerekiyor. Ben denemedim ama derin dondurucuda aylarca saklayan ve tekrar kullanabilenler de var.
5- Uzun süre mayalama işlemi yapmadığınız taneleri , kendilerine gelinceye kadar ( kefir o güzel normal tadına dönünceye ) 1-2-3 kez mayalama yapın. Eğer 3. den sonra hala düzelmediyse denemeye devam edebilirsiniz ama bozulmuş olma ihtimali yüksektir.

Kullanan arkadaşların da çoğu fark etmiştir, sütün kalitesi ile birebir değişiyor kefirin ki de. Bu konuda zaten bir tartışma süreci devam ediyor, ben de katılacağım daha sonra.

Sevgi ve saygılarımla.

Hamdullah 05-07-2012 08:51

Muhsin bey Allah razı olsun, güzel bilgi ve tecrübelerinizi bekliyoruz.

adacık 05-07-2012 10:27

Bir konuya dair bu tür genel bilgi paylaşımı sayfalarını okurken (tüm forumlarda da olduğu gibi) dikkatim dağılıyor, konunun başını, özünü, kaçırıp bir süre sonra sıkılıyorum. Belki benimle alakalı bir sorundur bu.

Ben 2 yaşındaki kızım için marketlerde cam şisede satılan bir kefir ürününü kullanmaya başladım. Günde bir çay bardağı kadar veriyorum. Severek içiyor. Aldığım ürünü kapağını açtıktan 3 gün sonra tüketmiş oluyoruz. Kızımdan kalan kısmı da biz tüketiyoruz.

Hamdullah 06-07-2012 10:35

Sayın Adacık, gözle görülür faydalarını gözlemleyebiliyor musunuz?

Füsun Çağırgan 06-07-2012 23:24

1 Eklenti(ler)
Yüksel Seymen 0 535 771 38 84 Kefir ile ilgilenen arkadaşın telefonu, kontrol etmedim, dilerim aktiftir.

Üçüncü defa mayalamadan sonra süzdüğüm kefirlerimin görüntüsü. Dilerim her şey yolundadır bilen arkadaşların fikrini öğrenmek isterim.

Sudenur 07-07-2012 00:04

Merhaba Füsun hanım, üzerine kaynatılmış ılıtılmış musluk suyu veya şişe suyu dökerek arada bir yıkayabilirsiniz. Metal kaşık değdirmediğiniz sürece problem olmaz. Beklettiğiniz süre ne kadar uzun olursa o kadar ekşi olur. Sağlıkla tüketiniz. ;)

Hamdullah 10-07-2012 08:25

Selamün Aleyküm,
Arkadaşlar benim sizlere bir sorum olacak müsaitseniz tabii, sorum şu : Normalde Kefir tanelerini süte atarken(koyarken-katarken), uygun miktarda doğal tuz veya uygun miktarda üzüm pekmezini Kefirle beraber süte katıp mayalarsak güzel bir şey olur mu?, artısı-eksisi neler olabilir arkadaşlar?, bu konuda bilgi ve tecrübelerinizi bekler, yardımlarınız için şimdiden teşekkür ediyorum, Allah razı olsun.

kelebek çalısı 10-07-2012 16:11

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Hamdullah (Mesaj 996423)
Selamün Aleyküm,
Arkadaşlar benim sizlere bir sorum olacak müsaitseniz tabii, sorum şu : Normalde Kefir tanelerini süte atarken(koyarken-katarken), uygun miktarda doğal tuz veya uygun miktarda üzüm pekmezini Kefirle beraber süte katıp mayalarsak güzel bir şey olur mu?, artısı-eksisi neler olabilir arkadaşlar?, bu konuda bilgi ve tecrübelerinizi bekler, yardımlarınız için şimdiden teşekkür ediyorum, Allah razı olsun.

Sn. Hamdullah merhaba,

sorunuz üzerine kişisel düşüncemi belirtmek istedim. Düşüncem doğrultusunda kefir mayasını sütten başka bir ürün içinde bulundurmayı seçmem veya mayayı sütten ayrı başka katkı malzemeleri ile sütte bekleterek elde edeceğim karışımın kefir olma özelliğini taşımayacağına inanırım.

Ayrı bir konu ama, kefir mayasını saklama konusunda bazı yerlerde okuduğum kefir mayasının su içinde muhafaza edilebileceğine dair düşüncelere de sıcak bakmıyorum. Mayalanma sürecinde sütten hariç hangi ürün olursa olsun bence kefir mayası ile gireceği etkileşim sonucunda kefirin doğal olarak mayalanma sürecini bozacağından farklı bir ürün olacaktır. Kefir mayasının da özelliğini bozabilir bu gibi katkılar. Kısacası bundan sonra farklı bir kimyası olabilir bu malzemelerle birlikte reaksiyona giren kefir mayasının.

Laboratuvar çalışmaları yapmak gerekir sanırım bunun sonuçlarını bilebilmek için. Ben sadece kişisel fikrimi belirtiyorum.

Fakat mayalama işlemi sonucu elde ettiğimiz kefirin içine sulu içmeyi seviyorsak su katıyoruz koyuluğunu, açıklığını damak tadımıza göre ayarlayabiliyoruz. Ha iki bardağı yanyana koyup birine kefir birine su doldurarak bir ondan bir bundan içeriz, ha içine su katarak tüketiriz, aynı şey.

Sanırım yine mayalama işlemi sonucu elde ettiğimiz kefirin içine pekmez veya tuz katarsak bunun sakıncası olmaz.

Ben mayanın sadece süt ile temas etmesi taraftarıyım.

Teşekkür ederim.

Hamdullah 11-07-2012 07:59

Sayın Kelebek Çalısı, bu güzel yorumlarınızdan dolayı çook teşekkür ediyoruz, Allah razı olsun, farklı yorumları bekliyoruz.

Hamdullah 16-07-2012 12:38

Arkadaşlar Kefirle ilgili bir kaç sualim olacak sizlere, müsaitseniz, sorum şu : Kefiri kaç güne kadar buzdolabında bekletip içebiliriz?, ikinci sualim : Kefiri ne kadar ekşilikte içebiliriz?, yardımlarınız için şimdiden teşekkür ediyorum, Allah razı olsun.

Hamdullah 18-07-2012 09:20

Selamün Aleyküm,
Arkadaşlar sütle ilgili birkaç sorum olacak sizlere, sağlıklı ve güzel bir Kefir için başlangıçtan sona kadar her adımı düzgün atmak lazım. Bu bağlamda benim sizlere ufak birkaç sualim olacak, sorularım şu : Bana gelen köy sütünü kaynatıp oda sıcaklığına ulaşana kadar bekletiyorum, bu bekleme esnasında kaynatılmış sütün üstü açık mı olsun, yoksa kapalı mı olsun?. İkinci sorum, sütü kaynatırken, süt küpürmeden önce ateşi kapatsam, yani belli bir ısıda sütü kaynatıp o şekilde Kefir yapsam bir sakıncası olur mu?, yardımlarınız için şimdiden teşekkür ediyorum, Allah razı olsun.

pria 19-07-2012 09:38

Kefir; doğaya dönüşün parolasıdır.


Kefir,Kefir eitleri,Kefirin tarihi ve kefir hakknda merak ettikleriniz.

adacık 19-07-2012 09:47

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Hamdullah (Mesaj 994866)
Sayın Adacık, gözle görülür faydalarını gözlemleyebiliyor musunuz?

Hamdullah bey merhaba,

Direk gözle görülen bir faydası nasıl gözlemlenir bilemiyorum. Bir ay önce kızıma pfapa teşhisi konuldu. Hastalık kendini 20-23 günde bir tekrarlıyor. Bu ay için bu periodu atladık. Sadece kefire bağlı olma ihtimalini ölçme şansım yok ama öyle olmasını umud ediyorum.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 20:40.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025